Arama

Popüler aramalar

‘’Özkahya'dan çifte hata!‘’

Halis Özkahya, dün akşam 2 kritik hata yaptı. 25. dakikadaTalisca’nın iptal edilen golü öncesinde Babel’in Sagane’ye faulü yoktu. İptal kararı yanlıştı.62. dakikada Medel’in eline çarpan top sırasında ise karar penaltı olmalıydı.

Dün akşam oynanan maç ligin ikinci yarısında da hakem hatalarını konuşmaya devam edeceğimizi gösterdi. Belli ki, hakemlerimiz devre arasını iyi geçirememişler ve eksikliklerini giderememişler. Maçın ilk saniyelerinde Oğuzhan’ın şutunu kaleci Ferhat güçlükle kurtardı. Bu pozisyonda yardımcı hakem ofsayt bayrağı kaldırdı ancak pozisyonda ofsayt yoktu. Bir anlamda Ferhat bu kurtarışıyla, hakemleri de kurtarmış oldu.

Omzuna basarak yükselmedi!

25. dakikada Beşiktaş’ın Talisca ile kazandığı gol, Babel’in Sagane’ye faul yaptığı gerekçesiyle iptal edildi. Babel topa yükselirken; Sagane’den güç alarak, onun omuzuna basarak yükselmedi. Sagane’nin üzerine sıçramadı ve onu itmedi. Kısaca Babel Sagane’ye faulü gerektirecek bir müdahalede bulunmadı. Halis Özkahya hatalı bir şekilde Beşiktaş’ın golünü geçersiz saydı.

Örnek pozisyon!

62. dakikada El Kabir rakip ceza sahası içerisinde topla ilerlerken top Medel’in eline geldi. Özkahya devam dedi ancak karar penaltı olmalıydı. Her ne kadar mesafe yakın olsa da top çok sert gelmiyordu. Medel’in elini kaçırma şansı varken aksine elini topa doğru götürüyordu. Bu “bilerek elle oynama” ya örnek bir pozisyondu.

22 Ocak 2018, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Hakem kararıyla!‘’

Konya’da Mete Kalkavan ve yardımcıları gününde değillerdi. 18.dakikada Ali Turan’ın Abdulkadir’e yaptığı faule doğru bir kırmızı kart çıkartan Kalkavan, sonraki dakikalarda hatalı kararlara imza attı. 67’de Burak’ın ceza sahasında yerde kaldığı pozisyonda karar penaltı olmalıydı ancak Kalkavan devam dedi.

Filipovic Burak’ın koşu yoluna ayağını engel olarak koydu, Burak da bu uzatılan ayağa takılarak düştü. 81’de Kalkavan Trabzonspor’a doğru bir penaltı çaldı. Hakemin hemen önündeki pozisyona önce devam demesi, daha sonra pozisyona neredeyse 50 metre uzaktan bakan yardımcısının ikazıyla penaltı düdüğünü çalması göğsündeki FIFA kokartına yakışmadı. 91’de Trabzonspor’un golünde, net bir ofsayt vardı. Yardımcı hakem Esat Sancaktar burada önemli bir yanlışa imza attı.

Uzatmalarda Hubocan’ın gördüğü kırmızı kartta Kalkavan’ın hassas davrandığını düşünüyorum ancak burada kırmızı kart veren hakemi de fazla eleştirmem.

21 Ocak 2018, Pazar 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Yol yakınken bir daha düşünün‘’

Bilindiği üzere VAR “gol, penaltı, kırmızı kart kararlarında ayrıca bu kararlardan önce bir ihlal olduğunda” oyuna müdahalede bulunabiliyor.

Hatanın “açık ve net(clear and obvious)” olması şartı var. Gri alandaki hatalar müdahale alanı dışında.
Kime göre açık ve net, kime göre gri alan? Bu gri alanın sınırları nereye kadar olacak? Bunun sınırlarını VAR protokolü şu şekilde belirliyor:

İlk izlenim müdahale sürecinin anahtar noktasıdır. Karar hatalı bile olsa; sahada pozisyonla ilgili bir beklenti oluşmamışsa, örneğin oyuncu tekmeye maruz kalmış ve oyun devam ediyorsa, seyirci ve kulübelerden bir itiraz gelmiyorsa, oyunu akışına bırakmak gerektiği ifade ediliyor ve bu hata “açık ve net bir hata” olarak kabul edilmiyor.

İşin içinden kolay çıkılamaz

Eğer ekran başındaki VAR, hatalı olduğu düşünülen pozisyonla ilgili:
-3-4 tekrar izleyerek karar vermek zorunda kalıyorsa,
-3-4 farklı açı ve kameraya ihtiyaç duyuyorsa,
-Karar verebilmek için, Yardımcı VAR’ın fikrine ihtiyaç duyuyorsa;
Bu hata “açık ve net bir hata” olarak kabul edilmiyor.

Golden önce faul varsa!

Bir de “Atak Başlangıç Fazı” denen bir durum var. Golden, penaltı kararından önce topu kazanan takım faul yapmış ya da topu eliyle almış diye düşünelim. Bu ihlal ne kadar önce yapılmışsa VAR müdahale edebilir?

Fenerbahçe-Kayseri maçında Ozan rakibinin ayağına basarak topu kazanmıştı. Rakibi yerde yatarken o pozisyon gidip gol olmuştu. IFAB’a göre bu pozisyona VAR müdahale edemez. “Top kazanıldıktan hemen sonra taktik olarak atak başlamıyor. Birkaç yan ve geri pas sonrası atak başlıyor.” deniliyor. Anlayacağınız, içinden kolay çıkılacak bir tartışma değil.

Helmut Krug bu yüzden kovuldu

Bir diğer ve önemli konu da, Video odası nerede olacak? Stadyum yakınında bir arabada mı, yoksa merkezi olarak Riva’da mı?

Duyumlarımız doğru ise Almanya modeli uygulanacak, Riva merkez yapılacakmış. Yani Trabzon’da, Sivas’ta oynanan maçın Video kararları Riva’dan verilecek.

Almanya’da video hakemliğin başındaki Helmut Krug, maç sırasında video hakeme müdahale edip kararını yönlendirdiği gerekçesiyle görevinden uzaklaştırıldı. Yerine Michael Fröhlich getirildi. Bu nedenle “Merkez Riva olacak” fikri hiç aklıma yatmıyor.

Türkiye’de futbol yönetiminin merkezi konumunda olan, sabah akşam kulüp idarecilerinin ve ilgililerinin eksik olmadığı Riva’da; VAR üssü kurmaya kalkarsanız, “müdahale edildi” tartışmaların önüne geçemezsiniz. “Yol yakınken bir kez daha düşünün!” derim!

11 Ocak 2018, Perşembe 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’7 hakemli lig!‘’

Geride bıraktığımız yıl içinde, 35 lig haftasında, 315 maç oynandı. 2017 yılı ile ilgili bazı istatistikleri paylaşarak, Türk hakemliğinin gidişatını rakamlarla ifade etmek istiyorum.

■ 2017’de ligde oynanan 315 maçta 25 farklı hakem görev yaptı. Sadece 1’er maç görev yapan Tolga Özkalfa, Bülent Birincioğlu ve Kutluhan Bilgiç 2017-2018 sezonunu başında Süper Lig kadrosundan çıkartıldı. Şu an 22 hakemle ligimiz devam ediyor.

■ 2017’de 26 maçla ligde en fazla maç yöneten hakem Halis Özkahya olurken, onu 25 maçla Fırat Aydınus ve Yaşar Kemal Uğurlu takip etti. Diğer bir bakış açısıyla 2017’de ligde oynanan her 4 maçtan birini, bu 3 hakem yönetti.

■ Mete Kalkavan (24), Ali Palabıyık (22), Halil Umut Meler (22), Cüneyt Çakır (20); bu 3 hakemle birlikte, 20 ve üzeri maç yöneten hakemler oldular. Ligde en fazla maç yöneten bu 7 hakem; 315 maçın 164’ünü yöneterek, oynanan her 2 maçtan 1’ini yönetmiş oldular.

■ 2017 yılında 4 büyük takımın kendi arasında oynadığı 12 maçta; Fırat Aydınus (4), Ali Palabıyık (4), Halis Özkahya (2), Bülent Yıldırım ve Cüneyt Çakır görev aldılar.

■ 2017’de oynanan Süper Kupa ve Türkiye Kupası finallerini de Fırat Aydınus Yönetti.

■ 2017 yılı boyunca Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın oynadığı 99 maçın 70’inde zirvede bulanan bu 7 hakem vardı. Mesela Ali Palabıyık’ın, 2017’deki 22 maçın 15’i üç büyük maçıydı.

■ Son iki yıldır zirveyi kovalayan Başakşehir’i de, 4 Büyük takıma dahil ettiğimizde; bu 5 takımın oynadığı 140 civarı maçın 100’ün üzerinde olan bölümünü yine bu 7 hakem yönetti.

■ 2017’de en çok düdük çalan Özkahya; 7 kez Galatasaray, 5 kez Trabzonspor maçı yönetirken; bir kez dahi Fenerbahçe maçı yönetmedi

■ 2017 yılı boyunca Trabzonspor’un oynadığı 35 maçın neredeyse yarısını (16 maç) Özkahya, Aydınus ve Uğurlu yönetirken, zirvede yer alan Yıldırım, Kalkavan ve Çakır ligde Trabzonspor maçı yönetemedi. Sözün özü... Türkiye ligi geçtiğimiz yıl 7 hakemin omuzunda yürüdü. Bu isimler dışında kalan 15 hakem ise önemli sayılabilecek maçlarda görevlendirilmedi. Hatta listenin altındaki 7 hakem tamamen yok sayıldı ve birkaç görev dışında dikkate alınmadı.

Avrupa’da ise Türk hakemliğinin iki numarası Hüseyin Göçek, UEFA’nın kış seminerine davet edilmedi. Bu UEFA’nın Ocak’tan itibaren Göçek’e görev vermeyi planlamadığı anlamına gelir. 3 numaramız Halis Özkahya için 2017 yılı Avrupa’da tam bir hezimetti. Diğer FIFA hakemlerimiz Ali Palabıyık, Mete Kalkavan, Halil Umut Meler ve Alper Ulusoy, UEFA’nın açıkladığı terfi listelerinde kendilerine yer bulamadılar. Kısacası Avrupa’da Türk hakemliği bu yıl da geriye gitti.

“Hakemliğimiz iyi yolda, projelerimiz var, yeni Cüneyt Çakırlar yetiştiriyoruz!” ifadelerinin samimi olmadığını sanırım bu veriler ispatlıyor. 2017 yılında yeni bir isim hakemliğe kazandırılmadığı gibi, yaşı ilerlemiş aynı isimlerle ligimiz yürütülüyor. Maalesef aradan 10 yıl geçse bile yeni bir Cüneyt Çakır çıkarma ihtimalimiz artık hiç yok. Namoğlu sermayeden yiyor, bende söylemesi!

05 Ocak 2018, Cuma 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Hakemler değil MHK korkuyor!‘’

Son 2-3 yazımın konusu olan FIFA hakem listesi nihayet açıklandı. Gördük ki; 12 yıldır FIFA yardımcı hakemi olan, Şampiyonlar Ligi yarı finalinde görev yapmış, Avrupa’da aşağı yukarı her ay düzenli olarak maçını alan Cem Satman’ın FIFA kokardı alınmış.

Ne hakem camiası ne de kamuoyu bunun doğal bir performans değerlendirmesi olduğuna inandı. Herkes biliyor ki, Cem Satman Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde Negrodo’ya kaldırdığı hatalı ofsayt bayrağının diyetini ödedi.

Kimler gitti kimler!

Yakın tarihte birçok hakem benzer son yaşadı. Deniz Ateş Bitnel’in değil kokardını sökmek, hakemliğini bitirmek için tüm yöneticileri seferber oldu.
Statta rehin alınan Çağatay Şahan’ın “Hatalıydı!” diye hakemliği bitirildi. Trabzon’da Konyaspor lehine hatalı penaltı veren Süleyman Abay ve yardımcısı Gökmen Olgaç da artık yoklar…

İlker Meral Kasımpaşa, İlker Coşkun Sivas aleyhine verdikleri penaltılara kurban edildi.
Tolga Özkalfa ve nicelerini yazmıyorum bile!

Bir kalemde sildiler

Ankaraspor-Beşiktaş maçında Adil Sinem’le başlayan FIFA yardımcı hakem kıyımı, Beşiktaş-Galatasaray maçında Erdinç Sezertam ile devam ederken, son kurban da Cem Satman oldu.

Ne acıdır ki; yıllardır hakemlerimizi kulüplerin ya da yöneticilerinin çıkarlarına kurban edenler, altlarındaki koltuğun her an gidebileceğinden korkan hakem yöneticileri.
Onlar, içinden çıktıkları camiayı, kader birliği yaptığı hakem arkadaşlarını, bir kalemde silebiliyorlar.

Kendisi de yaşadı!

Cem Satman’ın kokardını alan şu anki MHK başkanı; hakemlerin en büyük sosyal örgütü olan Hakem Derneğinin kurucusu olmakla övünen Yusuf Namoğlu! “Ben hakemlerin babasıyım” diyor ama kulüplere direnemiyor!

FIFA kokardı, hakemliği ve Hakem Derneği Başkanlığı Bursaspor-Beşiktaş maçı sonrası, dönemin Beşiktaş Başkanvekili Yıldırım Demirören’le yaşadığı mahkeme süreciyle elinden giden Metin Tokat şu an MHK üyesi. Kendi yaşadığı haksızlığı, bir başka hakemin yaşamasına göz yumuyor.

Demirören ne demişti?

Galatasaray-Gençlerbirliği maçında Hagi ile mahkemelik olan, o süreçte FIFA kokardı elinden alınan, hakemlikte de tutunamayan Erol Ersoy da şu an MHK üyesi. O da hakemleri kurban etmekten çekinmeyen bir MHK üyesi konumunda.

Ya Yıldırım Demirören… Sezon başı hakem seminerinde yaptığı konuşmada: “Hakemlerimizi bir maçta öldürmeyelim!” diyordu. Çok değil, 4 ay sonra Cem Satman’ın “bir maçta” kokardının sökülmesine imza atan kişi oldu.

Nasıl dik dursunlar?

Sözün özü: “Hakemlerimiz cesur değil, korkuyorlar, eyyam yapıyorlar!” derken boş konuşuyoruz. “Korkak olan, eyyam yapan, cesur olmayan” hakemlerimiz değil, hakemlerimizi yönetenler!

Riva’da koltuklarında oturanlar dik durmadıkça, sahada hakemden dik durmasını beklemek en büyük hayal!

27 Aralık 2017, Çarşamba 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Kritik kararların hepsi hatalıydı‘’

Dün akşam hakem ekibi, kritik kararlar vermek zorunda kaldılar. 8’de Maicon- Castro mücadelesinde; Maicon’un rakibinin ayağına bastığını ya da temas ettiğini göremedim. O yüzden ben pozisyonun penaltı olmadığını düşünüyorum. 34’te Maicon’un gördüğü sarı kart, cezalı duruma düşmesi dolayısıyla önemliydi. Pozisyonda faul olsa bile, sarı kartı gerektirecek bir sertlik yoktu. Hakem, Halil’in düşüşüne aldanmış olmalı. 44’te Fernando, Halil’in yüzüne koluyla sert bir müdahalede bulundu. Top için mücadele etmezken, bu tarz rakibin yüzüne bilinçli yapılan hareketler kırmızı kartı gerektirir. Burada çıkan kart kesinlikle kırmızı olmalıydı. 59’da Yasin- Sabri mücadelesinde net bir faul vardı ve Sabri’ye bir de sarı kart gerekirdi. Pozisyonda Sabri’nin teması ceza sahası dışında başlıyor ama temas içerde de devam ediyor. Karar penaltı olmalıydı ancak hakem oyunu devam ettirdi. Kısacası Yaşar Kemal Uğurlu, çok kötü bir maç çıkarttı.

25 Aralık 2017, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Penaltı ve ofsayt doğru karar‘’

Dün akşam oyuncular, hakeme ve birbirlerine karşı saygılı bir maç oynadılar. Herhangi bir gerginliğin olmadığı maçta, hakemlere de iki pozisyon dışında fazla iş düşmedi. Maçın 4. dakikasında Quaresma’nın ortasında Pepe’nin kafa vuruşu gol oldu ancak Bahattin Duran ofsayt bayrağını kaldırdı. Pozisyonda Pepe’nin vücudu az farkla önde ve dolayısıyla ofsayt bayrağı doğru görünüyor.

24’te Çakır Beşiktaş lehine doğru bir penaltı çaldı. Talisca topu sürerken elbette rakibini kollayarak penaltı almaya çalışıyor. Sivaslı savunma oyuncusu Bjarsmyr ise Talisca’nın ekmeğine yağ sürüyor. Dikkatli olması gerekirken, dikkatli davranmıyor ve Talisca’ya çarparak onu düşünüyor.

24 Aralık 2017, Pazar 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Hakemliğimiz Uganda'nın gerisinde‘’

Daha önce de yazdım. Kasım ayı itibariyle FIFA, 2018 yılında görev yapacak FIFA hakem listelerini onayladı. TFF bu listeyi aldı... Namoğlu o tarihten itibaren listeyi sır gibi saklıyor... Açıklamıyor! Listeyi bilenlere de baskı uyguluyor, “Hiçbir kimseyle paylaşmayın!” diyor... Bu yazı kaleme alındığı saat itibariyle de halen liste açıklanmış değil.

Sicili parlak değil

7 Aralık tarihinde bu sütunlarda, “Namoğlu’nun FIFA hakem listeleriyle ilgili sicili pek parlak değil. 2012 yılı listelerini FIFA’ya göndermeyi unuttuğunu Riva’da ‘sağır sultan’ bile biliyor. Yine 2017 yılı listesindeki Halil Umut Meler’in, talimatlara aykırı olarak FIFA hakemi yapıldığını, bu sütunlarda belgesiyle afişe etmiştim. Bu yılki listede yeni bir skandal beklemiyorum ancak listenin gizlenmesinin ve hala açıklanmamış olmasının altında yatan sebebi de fazlasıyla merak ediyorum” diye yazmıştım.

Skandallar listesi

Maalesef çok iyimser davranmışım. Aldığım bilgilere göre, saklanan ve açıklanamayan liste “Skandal” değil “Skandallar” barındırıyor. Liste açıklandıktan sonra gün gelip açıklanacaktır elbet- yapılan yanlışları buradan tek tek yazacağım...

Lütfen Google’da bir arama yapın. Ülke federasyonlarının resmi sitelerine girin. Tüm dünya ülkelerinde FIFA hakem listelerinin açıklandığını göreceksiniz. Dünya’nın büyük futbol ülkelerini bir kenara bırakın... Ruanda mesela... Haiti veya Cebelitarık... Taa 22 Kasım’da açıklamışlar...

Açıklamayan yok!

Hani, bir konuda geri kalmışlığı anlatmaya çalışırken, “Uganda da bile!” diye başlayan cümleler kurarız ya! Vallahi öyle, billahi öyle! Uganda bile FIFA hakem listelerini 22 Kasım’da açıklamış. Türk hakemliğine çağ atlatmaktan dem vuranlar; Türk hakemliğini Uganda’nın bile gerisine götürdüler, haberiniz olsun!

21 Aralık 2017, Perşembe 06:00
YAZININ DEVAMI