Arama

Popüler aramalar

‘’Penaltı değil ofsayt verilmeli‘’

Kural kitabında ofsaytla ilgili tam ifade bu: Topla oynama teşebbüsü ile topa doğru hareket eden ofsayt pozisyonundaki oyuncuya topla oynamadan veya teşebbüs etmeden veya rakibi ile top için mücadele etmeden önce faul yapılırsa, faul kararı verilir. Hâlihazırda topla oynayan veya oynamaya teşebbüs eden veya rakibi ile top için mücadele eden ofsayt pozisyonundaki bir oyuncuya bir ihlal yapıldığında, ihlal yapılmadan önce ofsayt gerçekleştiği için pozisyon ofsayt ile cezalandırılır. Tüm okurlar bu metinden kararla ilgili yorumlarını yapabilirler.

Benim yorumum şu: “Serdar Aziz topa doğru hareketleniyor ve rakibiyle mücadeleye giriyor. Top o bölgeye geliyor ve Serdar aktif oyuna dahil. Dolayısıyla penaltı değil ofsayt kararı verilmeliydi.”

03 Mart 2019, Pazar 09:28
YAZININ DEVAMI

‘’Türk hakemliği ayağa kalkıyor‘’

Hakemler önceki haftalara oranla, bu hafta daha ciddi ve dikkatliydiler. Çünkü yeni MHK, her hafta görev alan marka isimlere, problemli maç yönettikleri için, bu hafta ne sahada ne de VAR masasında görev verdi. Aydınus, Palabıyık, Kalkavan, Ulusoy, Öztürk, Yankaya’ya görev verilmezken, bu güne kadar hiç maç yönetmeyen Abdulkadir Bitigen sahaya sürüldü. Hakemler de anladı ki pabuç pahalı ve vazgeçilmez değiller.

Giovani de geldi

Yeni MHK’nin icraatları sadece atamalarla sınırlı kalmadı. Hollandalı eğitimci Uleinberg Türkiye’ye döndü. Eski MHK Başkanımız Oğuz Sarvan’la birlikte hakem eğitiminin başına getirildi. Yardımcı hakemlerin eğitimi de İtalyan Giovanni’ye emanet edildi. Hakemler Riva’da toplandı ve hemen mesaiye başlandı. En çok eleştirilen konulara tek tek temas edildi. Özellikle “kararlarda balans ve tutarlılık” üzerinde duruldu. Verilen ve verilmeyen kartlar, oyun yönetimi, avantaj uygulamaları, elle oynamalar; Namoğlu MHK’sinin aksine, hakemlere kendi maç görüntüleri üzerinden anlatıldı. Hakemlerin kendi kararlarıyla yüzleşmelerini sağladı.

Minimum müdahale

Hassasiyetle üzerinde durulan asıl konu ise VAR müdahaleleriydi. Türkiye’de VAR Protokolü ihlal ediliyor. Protokolün ana maddesi “Minimum müdahale, maksimum fayda” yerini Türkiye’de “maksimum müdahale, minimum fayda’ya bırakmış durumda.

Protokole göre...

IFAB başkanı David Elleray’in Türkiye’deki VAR uygulamasından rahatsız olduğu, bir anlamda VAR’ın karizmasını Türkiye’deki uygulamaların çizdiği konuşuldu. Yeni eğitim ekibi ve MHK, hakemlerden VAR yokmuş gibi maç yönetip, kararları kendilerinin vermelerini istedi. Hedef bu haftadan itibaren yavaş yavaş IFAB’ın istediği VAR çizgisine dönmek. “En azından gidip bir VAR’a baksaydı” söylemi tarih oluyor. Artık Protokol ne derse o!

Tek adam yok!

Dün TFF’nin sitesinde eğitim öncesine ait bir fotoğraf paylaşıldı. Hakemlerle birlikte tüm MHK üyeleri, eğitim sorumluları Uilenberg ve Oğuz Sarvan bir aradaydı. Görev paylaşımını anlatması açısından bu fotoyu önemsiyorum. Namoğlu döneminde; eğitim de, atama da, hakemlerle iletişim de, VAR koordinasyonu da tek bir kişideydi. Her yerde tek başına kendisi vardı.

27 Şubat 2019, Çarşamba 06:22
YAZININ DEVAMI

‘’Kararlar doğru‘’

Dün akşam oynanan maçta futbol adına konuşulacak o kadar çok şey vardı ki en son konuşulacak olanın hakem performansı olduğunu düşünüyorum. Maç Bülent Yıldırım için şanssız başladı. Beşiktaş’ın ilk golünden önce Burak-Sadık mücadelesinde çaldığı faul düdüğünde, bulunduğu açıdan Sadık’ın Burak’ı çektiğini gördü. Fakat öncesinde Burak Sadık’ı çekmişti ve açısı ters olduğu için bunu göremedi. Faulün Sadık’ın lehine verilmesi daha doğru olurdu. Maçın 14. dakikasında Hasan Ali’nin Gökhan Gönül’ün alt baldırına kontrolsüz darbesini Yıldırım değerlendiremeyince VAR devreye girdi ve doğru bir penaltı kararı verildi.

Oldukça başarılıydı

Hasan Ali’nin sarı kart görmesi gerekirdi ancak Yıldırım bu kartı atladı. 39’da Lens’in yerde kaldığı pozisyonda penaltı yoktu, devam kararı doğruydu. 62’de Sadık’ın golü temizdi, faul yoktu. Bence tartışılacak tarafı da yoktu. “Var neden müdahale etti?” diye sorarsanız; tahmin ediyorum kararı onaylamak için bu pozisyona müdahale etti. Oyunun genelinde Yıldırım’ın kararları oyuncular tarafından kabul gördü, göstermediği iki sarı kart dışında disiplin uygulamalarında da başarılıydı.

26 Şubat 2019, Salı 06:28
YAZININ DEVAMI

‘’Mariano atılmalıydı!‘’

Süper Lig’de uzun bir aradan sonra üst üste maçlar almaya başlayan Suat Arslanboğa’nın başarılı ilerleyişi devam ediyor. Her geçen hafta daha zor bir müsabakaya çıkan ve altından başarıyla kalkan Arslanboğa, yeni gelen ve hakem sıkıntısı yaşayan Merkez Hakem Kurulu’nun da elini rahatlatıyor. Dün akşam mutlak galibiyete ihtiyaç duyan Galatasaray’ın kendi taraftarı önünde oynadığı maç; gol geciktikçe hakem açısından zorlaşmaya başladı. Ancak Arslanboğa kontrolü hep elinde tuttu ve doğruluk oranı yüksek düdükler çaldı. 38. dakikada Mariano’nun Barbosa’nın ayağına bastığı pozisyonda ikinci sarı kartı çıkartabilse daha iyi olurdu diye düşünüyorum.

25 Şubat 2019, Pazartesi 06:34
YAZININ DEVAMI

‘’Aslan'ı yine hakem yaktı!‘’

Galatasaray’ın Avrupa serüveni bugünün ilk saatleriyle birlikte son buldu. “Bu elenişi hak etti mi?” diye sorarsanız, futbol olarak bilmem ama hakem kararları açısından hak etmediğini söyleyebilirim. Rumen hakem Hategan’ın yönettiği maçta ekibine bir kez görev düştü. 85. dakikada Emre ile Galatasaray’ın kazandığı golde, Diagne’nin ofsayt olduğu gerekçesiyle yardımcı hakem bayrak kaldırdı. Dikkatli baktığınızda Diagne’nin savunma oyuncusuyla aynı hizada olduğunu görüyoruz. Temsilcimizin golü ofsayt değildi. İlk maçta ekibimizin aleyhine verilen komik penaltıyı da düşündüğümüzde, iki hatalı hakem kararıyla Galatasaray’ın elendiğini söyleyebiliriz.

22 Şubat 2019, Cuma 06:29
YAZININ DEVAMI

‘’Yıldırım tek alternatifti‘’

Geçen hafta Fırat Aydınus’un Fenerbahçe, Cüneyt Çakır’ın Beşiktaş maçına verilmesiyle, derbiyi yönetme şansları kalmamıştı. Derbinin plasesi Mete Kalkavan da hatalı bir maç çıkartınca, görev beklenildiği gibi Yıldırım’ın oldu.

Namoğlu son atamalarla deyim yerindeyse Sabri Çelik ’i köşeye sıkıştırdı! Aydınus ’u Fenerbahçe, Çakır’ı da Beşiktaş maçına atayarak derbiye çıkmalarının önüne geçti. Kurumsal ahlaka yakışmayan bir tavırdı. Derbinin plasesi olabilecek Mete Kalkavan ve Bülent Yıldırım ’a da maç vererek, olası başarısız yönetimlerde derbiye çıkmalarının önüne geçti. Antalya-Başakşehir maçında başarısız olan Kalkavan, derbi şansını kaybetti. Allah’tan Yıldırım başarılıydı ve derbi için tek alternatifi olarak kaldı.

Bu maçın altından kalkar

Böylesi çok maçın altından kalkan Yıldırım’ın bunun da altından kalkacak bilgi, birikim ve tecrübesi var. Olumsuzluklar hakemliğimizin üzerine karabasan gibi çökmüş durumda. ‘Her şeye hazırlıklı olalım’ derim. Olumsuzluk yaşanırsa sorumlusunun Sabri Çelik değil, Namoğlu olacağını da unutmayalım. MHK’ye bir tavsiyem var. Yıldırım’ın VAR sistemiyle birlikte kendi başına karar verme özelliği zaafa uğradı. VAR’dan onay almadan kritik karar vermekte zorlanıyor. VAR’ları atarken titiz davranmakta fayda var.

22 Şubat 2019, Cuma 06:28
YAZININ DEVAMI

‘’Üç kırmızı kartı atladı‘’

Ali Palabıyık, çok dağınık ve klasına yakışmayan bir maç yönetti. Gösterdiği ve göstermediği sarı kartlarda, çaldığı, çalmadığı faullerde ciddi hatalar yaptı. Henüz maçın başında Diagne’nin, Ben Youssef’in yüzüne atmış olduğu yumruğu değerlendiremedi. Akan oyunda Ali Palabıyık’ın bunu atlaması belki kabul edilebilir. Ancak video başındaki Halil Umut Meler, pozisyona neden müdahele etmedi, onu anlayamadım! Pozisyon net bir kırmızı karttı. Daha sonra Galatasaray’ın attığı 4. golde Ali Palabıyık, harika bir avantaj oynattı. Atılan golde büyük katkısı var. Ancak bizim hakemlerimiz denizi geçip derede boğuluyorlar.

İzlemekle yetindi

Golden önce çok net bir şekilde sarı kartı olan Pavelka’nın 2. sarı karttan atılmaması kabul edilemez. Sadiku- Belhanda mücadelesinde Sadiku’ya sarı kart gösteren Palabıyık, Sadiku- Belhanda gerginliğini izlemekle yetindi. Belhanda’ya kart göstermemesi, izah edilemez. Fatih Terim’in bile tahammül edemediği Belhanda’ya, Palabıyık tahammül etti. Hepsini kabul edelim ancak sarı kartı gösterdikten sonra Sadiku’nun, hakemi itmesine ne demeli! Sadiku’nun, oyunda kalması bir şanstı.

18 Şubat 2019, Pazartesi 06:28
YAZININ DEVAMI

‘’3 kararı hatalı!‘’

13’te Skertel, Zuta’ya sert bir faul yaptı. Aydınus sarı kartını gösterdi. Oysa pozisyon sarı kartla geçiştirecek kadar masum değildi. Skrtel hız alarak, iki ayağıyla birlikte, iki ayağı da zeminden yüksekte ve yaralayıcı bir müdahalede bulunuyor. Karar kırmızı kart olmalıydı. 22’de Zuta, Jailson’un yüzüne müdahale edince Fenerbahçeliler penaltı bekledi.

VAR devreye girdi ama Aydınus kararında ısrarcı oldu. Tartışmaya açık bir pozisyon ama ben penaltı olduğunu düşünüyorum. Yüze yapılan bu tür müdahaleler yasaklanmıştır ve oyuncu eline koluna hakim olmak zorundadır. 31’de VAR müdahalesi sonrası Jahovic kırmızı kart gördü. Pozisyonda basma var evet ama yoğunluğu yaralayıcı düzeyde değil. Bilinçli basmadığı kanaatindeyim. Bu pozisyonda sarı kart daha uygun.

17 Şubat 2019, Pazar 09:36
YAZININ DEVAMI