‘’Kırmızıda duruyorlar!‘’
12. hafta itibariyle oynanan 108 maçta 59 kez hakem kararlarına VAR tarafından müdahale edildi. Ortalama her iki maçta bir kez VAR yardımına ihtiyaç duyuldu. 59 müdahalenin 48’inde hakemler kararını değiştirirken, 11’inde ilk kararının arkasında durdular. Oynanan 108 maçta hakemlerimiz 13 kırmızı kartı atladılar. VAR devreye girdi ve bu kırmızılar çıktı. Şu ana kadar 16 direkt kırmızı kart gösterildiğini düşünürsek, sadece 3 kez hakemlerimiz kırmızı kartı kendi inisiyatifleriyle gösterdiler. Yani kırmızı kartlarda doğru karar verme yüzdesi, yüzde 20’nin de altında, çok düşük bir oranda kaldı.
Disiplin sıkıntısı!
Son zamanlarda VAR sistemini uyguluyor olmamıza rağmen artan hakem eleştirilerinin temel nedeni bence bu istatistikte gizli. Hakemlerimiz VAR trenine bindiler ve sahada karar verme konsantrasyonlarını kaybettiler. Disipline mahsus olan konularda başarı oranları yüzde 20’nin altına kadar düştü. Bu durum sarı kartlarda, faul değerlendirmelerinde, elle oynamalarda da aynı seviyede seyredince tartışılmaları da kaçınılmaz oldu.
Bu rakamlara dikkat
Hakemin karar değiştirdiği, 48 VAR müdahalesinin dağılımı şu şekilde:
■ Geçerli sayılan golün, ofsayt gerekçesiyle iptali (4)
■ Ofsayt gerekçesiyle iptal ettiği golün, geçerli sayılması (11)
■ Verilen penaltının, öncesinde ofsayt olduğundan iptali (2)
■ Geçerli sayılan golün, gol öncesi faul olduğu için iptali (3)
■ Geçerli sayılan golün, öncesinde elle oynama olduğu için iptali (2)
■ Gösterilmeyen kırmızı kartın, VAR müdahalesiyle gösterilmesi (9)
■ Maç bittikten sonra, VAR yardımıyla gösterilen kırmızı kart (4)
■ Verilen hatalı penaltının, VAR müdahalesi ile iptali (4)
■ Verilmeyen penaltının, VAR müdahalesi ile verilmesi (9)
‘’‘VAR'ın büyük etkisi‘’
Maçtaki kararlara VAR damga vurdu. Beşiktaş’ın kazandığı golde Quaresma’nın ofsayt olmadığını VAR çizgileriyle gördük. Bu pozisyonda yardımcı hakem de ‘Devam’ kararı vererek hataya düşmedi. 69’da Sivasspor’un 3. golü VAR müdahalesiyle iptal edildi. Robinho’nun ofsaytta olduğu çıplak gözle de belli oluyordu. 74’te hakem Beşiktaş lehine doğru bir penaltı düdüğü çalmıştı ancak VAR, Quaresma’nın ofsayt olduğunu tespit etti ve penaltıyı ‘VAR’ Protokolü’ne uygun şekilde iptal etti. Bu maç sonrası ‘Kural hatası’ tartışmaları yaşanacaktır. 79’da top oyundayken, oyun alanına ikinci topu atan Sivas kulübesindeki Paul’a sarı kart gösteren hakem, oyunu hakem atışıyla başlattı. Oyun Beşiktaş’ın kullanacağı ‘Direk Serbest Vuruş’la başlamalıydı.
‘’Terim'e ekstra ceza gelecektir‘’
Terim, “hakaret, tehdit ve maç sonu yaptığı açıklamalar” nedeniyle sevk edilmişti. Terim’e “Hakemi tehdit”ten dolayı ceza verilmedi. Hakaret ve açıklamalarının karşılığı 3+4=7 maç ceza takdir edildi. Schalke maçının olduğu gün yaptığı açıklamalarla ilgili de ilave bir ceza önümüzdeki günlerde ayrıca gelecektir. Hasan Şaş ise “Saldırgan” tavırlarına karşılık, alt sınırdan uzaklaşılarak beklendiği şekilde 8 maçla cezalandırıldı.
Ateşe benzin döken kişi...
Futbolcuların 5 ila 10 maç arasında ceza almaları kaçınılmazdı. Donk’un hareketin şiddeti, Soldado’nun Belhanda ile yaşadığı gerginlikle, “olayların fitilini ateşlemesi”, Jailson’nun ise attığı tokatla “ateşe benzin döken kişi” olması; bu üçlünün cezalarını alt sınırdan uzaklaştırmıştır. Rodrigues’in 5 maç yerine 3 maç alması ise “Saldırının teşebbüste kalması”ndan kaynaklanmıştır.
Ciddi indirim beklemiyorum
FIFA, hakemin görüp değerlendirdiği bir eylemin, disiplin kurulları tarafından tekrar değerlendirilmesine izin vermez. Dolayısıyla maç sırasında Aydınus, Belhanda’nın eylemlerini değerlendirip, sarı kart verdiği için, Hukuk Müşavirliği Belhanda’yı sevk edememiş, doğal olarak da ceza verilememiştir. Bu cezaların elbette Tahkim aşaması var. Ben cezalarda ciddi bir indirim beklemiyorum. Terim’in cezası bir ihtimal 6 maça inebilir. Hasan Şaş’ın cezası değişmez. Futbolculardan Donk, Soldado ve Jailson’un cezaları 1 maç eksilebilir.
‘’Alper Ulusoy iyiydi‘’
FIFA kokartlı hakemimiz Alper Ulusoy bu sezona iyi başladı ve performansı her geçen hafta artarak devam ediyor. Dün akşam da başarılı bir maç çıkarttı.
90 dakika boyunca oyunun kontrolü elindeydi ve kendini oyunculara kabul ettirdi. Kartlarını yerinde kullandı, disiplinden taviz vermedi. VAR yardımına ihtiyaç duymadan tüm kararları kendisi verdi.
78. dakikada Barış-Novak mücadelesinde Trabzonsporlular penaltı beklediler ancak Ulusoy’un devam kararı doğruydu.
‘’Fatura çok ağır olur!‘’
Öncelikle şunu belirtmekte fayda var; hakem sadece oyunculara kart gösterebilir. Dolayısıyla Hasan Şaş, Fatih Terim ya da bir başka ilgili kişi bir suça karışmışsa, hakem bu yaşananları mutlaka raporuna yazmıştır.
Ekrana yansıyan ve VAR incelemesi sırasında hakemlerin görüş alanı dışında, tünelde ya da soyunma odası koridorlarında yaşanan olaylarla ilgili, ya da bizim duymamızın mümkün olmadığı ancak sahadaki maç görevlilerinin duyduğu sözle yapılan ihlallerle ilgili sevkler de yapılırsa şaşırmamalıyız.
Sadece ekrana yansıyan ve görebildiklerimiz üzerinden bir değerlendirme yapacak olursam:
Soldado
Olayları başlatan oyuncu pozisyonunda. Maç bittikten sonra rakibinin boğazını sıkması kırmızı kart görmesine sebep oldu. İşlediği suçun Disiplin Talimatındaki karşılığı, 44.Madde’ye göre “Saldırı”. Cezası 5 ila 10 maç men.
Jailson
Attığı tokat nedeniyle olayları körükleyen oyuncu rolünde. Onun da 44. Madde’den sevki gerekiyor. Cezası 5 ila 10 maç
Ndiaye
Onun suçu da “Saldırı”. Cezası 5 ila 10 maç. Fakat Ndiaye de “Haksız Tahrik” indirimi uygulanabilir ve Fenerbahçeli oyunculardan daha az ceza alabilir.
Hasan Şaş
Oyun alanı dışından gelerek “Saldırı” suçunu işliyor. 5 ila 10 maç cezayla karşı karşıya. Birden fazla kişiye saldırıp, sahada oyuncu kovalıyor. Cezası mutlaka alt sınırdan uzaklaşılarak verilecektir. “Haksız Tahrik” indirimi uygulansa da 5 maçın daha üzerinde ceza alacaktır.
Fatih Terim
Saha içinde davranışları/tükürüp tükürmediği/hakeme hakaret edici dil kullanıp kullanmadığı hakem raporuyla ortaya çıkacaktır. Bu söylenenler doğru ise Fatih Terim 41.Madde’ye istinaden 3 ila 7 maç ceza ile karşı karşıya kalacaktır. Ayrıca Terim’in hakemlerle ilgili yaptığı açıklamalar nedeniyle; 38.Madde’ye göre para cezası, ilaveten men cezası verilmesi de ihtimal dâhilinde.
Fenerbahçe Takımı
2 kırmızı ve 4 sarı kart nedeniyle, “Takım halinde sportmenliğe aykırı hareket” ten 12.000 TL para cezasına ilaveten, seyircisinin kötü tezahüratı nedeniyle de para cezası alacaktır.
Galatasaray Takımı
Sahaya seyirci girmesine rağmen, oyunculara veya hakeme müdahale etmeden engellediği için “Saha Kapatma” cezası alması mümkün değil. Seyircisinin kötü tezahüratı ve saha olayları nedeniyle para cezası alması kesin.
‘’VAR'ın gözünden kaçmadı‘’
Dün akşam oynanan maç, uygun bir futbol ikliminde oynandı. Gereksiz sertlikler yaşanmadı. Geçen hafta Malatyaspor- Galatasaray maçında başarısız bir yönetime imza atan Özkahya’nın bu maçtaki performansına söyleyecek söz yoktu. Bitiş düdüğünü çaldığında, arkasında tartışılacak bir pozisyon bırakmadı. Başakşehir’in ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golü, yardımcı hakem Hakan Yemişken’in gözünden kaçsa da VAR’ın gözünden kaçmadı. Pepe’nin Mossoro’ya, Vida’nın Bajic’e faullerinde çıkmayan sarı kartlar Halis Özkahya’nın maçtaki iki hatasıydı.
‘’Gol öncesi taç hatalı‘’
Dünkü yazımda, “Bir günah keçisi aranacak olursa, o Fırat Aydınus olur” diye yazmıştım, yanılmadım. Aydınus’un hataları var elbette ama bu yaşananlarda en az günahı olan oydu. Herkes önce kendine baksın sonra hakemi suçlasın! Jailson tokat atıyor, Ndiaye kafa atıyor, Muğdat sahada adam kovalıyor; Soldado, Belhanda oynadığı maçın büyüklüğünün farkına varmıyor; büyük takımın antrenörü yakapaça kavgaya tutuşuyor. Tek kelimeyle rezalet!
Penaltı doğru
Çok istemiyorum ama bu maç için hakem kararı değerlendireceksem şunları yazabilirim. Penaltı kararı kesinlikle doğru. Muslera dikkatsiz davranıyor ve rakibini düşürüyor. Fenerbahçe’nin beraberlik golü öncesi taç hatalı veriliyor, top Valbuena’dan çıkmıştı, taç Galatasaray’a verilmeliydi.
Hakeme gelene kadar...
Fırat Aydınus maçın sonuna kadar gelmiş olmanın rahatlığından olsa gerek; Soldado-Belhanda gerginliğine müdahale etmedi. Oradan başlayan kıvılcım alev topuna döndü. Sonuçta Aydınus da etten kemikten bir insan! Bu kadar ona yüklenir, bütün stresli maçlarda onu sahaya sürerseniz, bir yerde hata yapması da kaçınılmaz olur. Bu maçta hakeme gelene kadar önce futbolculardan, sonra teknik kadrolardan, en sonunda da Namoğlu’ndan hesap sorun. En son sıra Aydınus’a gelir...
‘’Allah Fırat Aydınus'u korusun!‘’
Yine bir derbi, yine hakem Fırat Aydınus... Her derbiye iki alternatifimiz var. Cüneyt Çakır UEFA eğitiminde olunca, tek yol kaldı: Aydınus! Türk hakemliğinin tükenişini adım adım izliyoruz. Hakemliğimizin son 7 yılında, en uzun soluklu söz sahibi Namoğlu; tek bir yeni isim koyamadı vitrine... Bu sezon oynanan Trabzon - Galatasaray, Fenerbahçe - Beşiktaş maçlarını da o yönetmişti. Üç büyük takımın oynadığı son üç derbinin de hakemi o!
10 yıl önce de aynıydı
Ne diyelim? Allah Aydınus’u korusun! Antrenman yaparken, yolda karşıdan karşıya geçerken; başına bir şey gelecek olsa, Türkiye’de ligler oynanamayacak! Ben TFF yetkilileri yerinde olsam Namoğlu’na şunu sorarım: “10 yıl önce de Aydınus yönetiyordu derbileri, yine o yönetiyor. Sen ve kurulun kimi yetiştirdi bunca zaman?”
Erken kart göstermiyor
Aydınus’un derbilerdeki yönetim anlayışını ezberledik artık. Maç planını, erken kart göstermemek üzerine kuruyor. Oyun sertleşmeye başlayınca kartlarına müracaat ediyor. Bugüne kadar bu dengeyi çoğunlukla sağladı. Maç kontrolünü bu metotla hep elinde tuttu. Çok büyük aksilikler ve ters pozisyonlar olmasa, bu maçın da altından rahatlıkla kalkabilir. Fakat burası Türkiye! Bir “günah keçisi” ne ihtiyaç olursa, suçlu hep hakemdir!