‘’Zirve yolunda kader maçı‘’
Fenerbahçe için Adana Demir deplasmanı, fikstürdeki en zor maçlardan biriydi. 1-1 biten karşılaşma, liderlik iddiası yolunda Kanarya’ya ağır bir darbe vurdu. Normalde bu sonuç, SarıLacivertliler üzerinde büyük bir olumsuz etki bırakabilirdi. Ancak hakem Ali Palabıyık’ın yönetimi, Fenerbahçe’de tüm camianın iyice kenetlenmesini sağladı. Maçın ardından Jorge Jesus ve öğrencilerinin yaptığı açıklamalarda Palabıyık’a tepki kadar bir başka ortak nokta daha vardı: Şampiyon olacağız...
Biletler tükendi
Sarı-Lacivertliler, yarışı sonuna kadar bırakmamaya kararlı. Bunu göstermek için de önlerinde iyi bir fırsat var. Kadıköy’de tamamen dolu tribünler önünde oynanacak olan Konyaspor mücadelesi... Biletlerin tamamı tükendi. Fenerbahçe, sadece galibiyet alarak değil, ortaya koyacağı mücadeleyle taraftarına şampiyonluk için pes etmeyeceklerini göstermeli. 12. adamın vereceği destek de bu yoldaki en önemli güç olacak.
Konya çıkış peşinde
Konyaspor’da İlhan Palut dönemi sonrası sıkıntılar devam ediyor. Yeşil-Beyazlılar, yeni hocası Aleksandar Stanojevic yönetiminde çıktığı 3 lig maçını da gol atamadan kaybetti. Takımın en önemli ismi Amir Hadziahmetovic’i de Beşiktaş’a sattılar. Yerini, Yunan orta saha oyuncusu Andreas Bouchalakis ile doldurdular. Konyaspor da artık kötü gidişi tersine çevirmek istiyor. Kadıköy’de iki takım için de tek hedefin galibiyet olacağı, kıran kırana bir mücadele bizleri bekliyor.
‘’En azından kazandı‘’
Kadıköy'deki derbi hezimeti sonrası, Fenerbahçe'nin dünkü maça daha iştahlı, reaksiyon göstererek başlaması bekleniyordu. Öyle olmadı. Markovic 4. dakikada çerçeveyi bulamadı, 6. dakikada ise vuruşunda Altay güzel bir kurtarış yaptı. 8. dakikada şans Fenerbahçe'den yanaydı. Crespo'nun savunma arkasına gönderdiği topta kaleci Günay ile stoper Ertuğrul arasında anlaşmazlık yaşanınca, Valencia topu boş ağlara gönderdi: 0-1. İlginç olan ise Valencia'nın sevinmemesi, kulübede de hiç coşku yaşanmamasıydı. İlk yarının kalan bölümü Gaziantep ataklarıyla geçti. Sagal iki kez kaleci Altay'a takıldı. 53'te hızlı gelişen atakta Emre Mor'un pasında Valencia vuruşunu yaptı, Merkel çizgi önünde müdahale etti. 55'te Maxim soldan serbest vuruşu kullandı, savunmadan seken topa Kitsiou ceza sahası yayından sert vurarak skorda dengeyi sağladı: 1-1.
11'e önce Arda yazılır
70. dakikada sarı kartı bulunan Gaziantepli Sagal, amatör bir şekilde faul sonrası topa vurarak ikinci sarısını gördü ve takımını 10 kişi bıraktı. 90+1. dakikada Rossi, iki kişinin arasından sıyrılıp pasını yolladı, Valencia ceza sahası içinde arka direğe düzgün bir vuruşla Fenerbahçe'ye hayat verdi: 1-2. Oyuna girmek için 83 dakika bekleyen Arda Güler, performansıyla artık 11'e ilk adı yazılması gereken isim olduğu bir kez daha gösterdi.
‘’Bir benzerini bulmak zor‘’
Günümüz futbolunda birçok oyuncu, farklı mevkilerde oynayabiliyor. Örneğin neredeyse her kanat oyuncusu için sağ açık ya da sol açık tanımı yapmak gerekmiyor. Çünkü iki çizgide de görev yapabiliyor. Çok yönlülük genelde oyunun hücum bölümünde kendini gösteriyor. Ferdi Kadıoğlu ise 'joker'lik anlamında eşine az rastlanacak yetenekte bir oyuncu.
Savunmanın her iki kanadında bu kadar yüksek performansla oynamasının yanı sıra orta sahanın ortasında ya da hücumda forvet dışında her bölgede görev yapabilmesi onu eşsiz kılıyor. Yakın geçmişe bakıldığında Ferdi Kadıoğlu'nun çok yönlülüğüne yakışan belki de tek isim, şu anda 36 yaşında olan James Milner. Ancak Liverpool'un İngiliz yıldızı da 30'undan sonra bu dönüşümü geçirdi. Ferdi'nin bu kadar genç yaşta bu kadar çok yönlü bir oyuncu olmayı başarması, gerçekten inanılmaz.
‘’Kupa tamam sıra Trabzon'da‘’
Dünya Kupası nedeniyle verilen ara, Fenerbahçe'yi hiç etkilememiş. Sarı-Lacivertliler bunun sinyallerini, oynadığı 4 hazırlık maçını da kazanarak göstermişti. Dün kupadaki İstanbulspor mücadelesinde ise net olarak ispatladılar.
Jorge Jesus'un ekibi, beklendiği gibi oyuna baskıyla başladı. Batshuayi biraz dikkatli olsa, perdeyi çok daha erken açarlardı. Baskıdan gol çıkmadı ama bu sezon Fenerbahçe için adeta imza olan bir pozisyonla, 31. dakikada Crespo'nun harika pasında King'in savunma arkasına sarkmasıyla gelişen atakta Sarı-Lacivertliler öne geçti: 1-0.
34. dakikada bu atağın neredeyse kopyasında King yine defansın arkasına sarktı, bu kez yanındaki Batshuayi'ye golü attırdı: 2-0.
Süper Lig'in en vasat kadrolarından birine sahip olan ve bir türlü form tutamayan İstanbulspor için 2-0'dan sonra zaten maç adeta bitti.
Turu zorlanmadan geçti
Fenerbahçe, ikinci yarıda kontrolü tamamen eline aldı, rahat bir oyun sergiledi. 54. dakikada Batshuayi bir kez daha sahneye çıktı ve ağları sarstı: 3-0.
90+3'te Topalli, İrfan Can Eğribayat'ın güzel kurtarışının ardından üst direkten seken topu ağlara göndererek skoru belirledi: 3-1.
Sarı-Lacivertliler, Türkiye Kupası'nda turu zorlanmadan geçti. Birçok isim formunu kaybetmediğini gösterdi. Artık gözler Trabzonspor deplasmanında. Orada alınacak bir galibiyet, şampiyonluk yarışında tüm rakiplere çok net bir mesaj olacak.
‘’Rüyadan uyanış!‘’
Arjantin, Dünya Kupası'nın favorileriden biri olarak gösteriliyordu. Ancak şu bir gerçek ki, Messi ve Lautaro Martinez dışında, turnuvada pozisyonunun en iyi 5 oyuncusu arasında gösterilecek futbolcuları yok. kağıt üzerinde en önemli avantaj, Suudi Arabistan gibi bir rakibe karşı kupaya başlamaktı. 10. dakikada VAR'ın uyarısıyla, kornerde Abdul Hamid'in Parades'e sarılıp düşürmesi sonrası penaltı kararı çıktı. Messi, kaleciyle topu ayrı köşelere yolladı: 1-0. Yenik duruma düşse de görüldü ki Suudi Arabistan, gayet organize, ne yaptığını bilerek oynayan bir takım. Bunda, kadrodaki 12 oyuncunun Al-Hilal'den gelmesi ve birbirlerini tanımasının etkisi de var. Başarılı ofsayt taktikleri sayesinde Arjantin'in 3 golü geçersiz sayıldı.
Peş peşe goller
İkinci yarıda Arjantin kâbus yaşadı. 48'de Al Shehri, 53'te ise Al Dawasari'nin şık golleriyle Suudi Arabistan öne geçti. Scaloni peş peşe 4 oyuncu değiştirse de bunun sahaya yansıması olmadı. Arjantin tamamen dağıldı ve organize olmayan hücumlarla bir şeyler yapmaya çalıştı. Dünya Kupası'nın ilk sürpriz sonucu, Suudi Arabistan'ın Arjantin'i devirmesi oldu. Bırakın final oynamayı, Güney Amerika ekibinin, Polonya ve Meksika'nın yer aldığı grubu ilk 2'de bitirmesi bile zor.
‘’Rennes 90+3'te kazandı‘’
Rennes, Fenerbahçe ile ilk maçı oynadığı döneme göre çok daha formda. Ancak dün, ligin zayıf ve düşüşteki takımlarından Angers karşısında fazlasıyla zorlandılar. Kırmızı-Siyahlılar tempoyu yükseltemedi, pozisyon üretemedi. Yine de Majer'in 90+3'teki penaltı golüyle kazanmayı bildiler.
Rennes, lige istediği gibi başlayamamıştı. Fenerbahçe ile ilk maçı da istikrarsız sonuçlar aldıkları dönemde oynamış, evlerinde 2-0 öne geçmelerine rağmen temsilcimiz 2-2'yi bulmayı başarmıştı. Kırmızı-Siyahlılar'ın 15 Eylül'deki o mücadeleye oranla daha formda olduğu bir gerçek. Dünkü Angers deplasmanından önce sırasıyla Strasbourg (3-1), Nantes (3-0) ve Lyon'u (3-2) yenerek hızla üst sıralara çıktılar. Ancak dün güçsüz rakibi karşısında Genesio'nun öğrencileri fazlasıyla zorlandı. 4-4-2 sistemiyle sahaya çıkan Kırmızı-Siyahlılar, hücum gücü yüksek kadroya rağmen pozisyon üretmekte zorlandı.
Gençler hareketlendirdi
Sağ bek Traore, ofansta en etkili isimdi. 43. dakikada Amine Gouiri, şık paslaşmalarla başlayan atağı golle sonuçlandırdı. Rennes 1-0 öne geçmesine rağmen özellikle tempoyu yükseltme konusunda sorun yaşadı. Rakip yarı alanda kaptırılan topta hızlı Angers hücumunu Salama güzel bir golle bitirdi: 1-1. Skora eşitlik geldikten sonra kontrataklarla etkili olan taraf Angers'ti. Bruno Genesio 69'da Majer ve Doue'yi, 76'da ise Meling ve Sulemana'yı oyuna soktu. Özellikle Majer ve 17 yaşındaki yıldız Doue'nin girmesiyle Rennes oyunun kontrolünü eline aldı. 86'da oyuna giren 19 yaşındaki Abline, kaleci Mandanda'dan gelen pasla ceza sahasına girip yere düşürülünce Kırmızı- Siyahlılar penaltı kazandı. Majer, hata yapmadı ve Rennes zor da olsa 2-1 kazandı.
Büyük değişim olabilir
Bu maç, Fenerbahçe mücadelesi için fazla ölçüt olmayabilir. Çünkü Genesio da Jesus kadar olmasa da Avrupa Ligi mücadelelerinde rotasyon yapıyor. Orta sahadaki Xeka, Avrupa listesinde yok. Dün sonradan giren Majer ve yedek bekleyen Ugochukwu muhtemelen perşembe günü 11'de olacak. Sol bekte de Truffert yerine Meling'i izleyebiliriz. Angers karşısında Kalimuendo ve Gouiri çift forvet oynadı. Bu ikiliden biri, Fenerbahçe önünde yedek bekleyebilir. Bourigeaud da dün iyi değildi. Ayrıca taktiğin de 4-3-3 ya da 4-2-3-1 olması muhtemel. Kısacası Genesio'nun perşembe günü 11'de birkaç değişiklik yapması yüksek ihtimal.
‘’Geçiş oyunu kapışması‘’
Rennes, bu sezon 4-3-3 ve 4-4-2 sistemini kullandı. Teknik direktör Bruno Genesio, son Auxerre mücadelesinde çift forvetli planı tercih etti ve 5-0 kazandılar. Fransız ekibi, potansiyelli kadrosuyla kimilerine göre Avrupa Ligi B Grubu’nun favorisi olarak gösteriliyor. Buna karşı çıkmak zor. Ancak sezona iyi başladıkları da söylenemez. Bunda, yaşanan sakatlıkların da etkisi var. Yeni transfer, forvet Kalimuendo ligde 2 maça çıktıktan sonra sakatlandı. Takımın en önemli hücum silahlarından olan Jeremy Doku’nun, kariyeri boyunca sıkıntı yaşadığı kas sakatlığı yine nüksetti. Son Auxerre karşılaşmasında ise orta sahanın vazgeçilmezi Santamaria sedyeyle kenara geldi.
4-3-3’e dönmeleri muhtemel
Özellikle Santamaria’nın oynamasının zor olduğu düşünülürse, Fenerbahçe karşısında 4-3-3’le sahaya yayılan bir Rennes izlememiz mümkün. KırmızıSiyahlılar’ın en önemli özelliği, son derece hızlı bir şekilde atağa kalkıp kısa sürede rakip kaleye ulaşmaları. Sulemana-Gouiri-Terrier üçlüsü süratli oyunlarıyla can yakabilir. Böyle bir rakibe karşı önde baskı yapmak riskli olabilir. Topu kapamadığınız zaman, savunmanızın arkasına sarkan 2-3 Rennes’li oyuncuyla tehlike yaşamanız olası. Jorge Jesus muhtemelen yine 3’lü savunmayı tercih edecek. Önde basmak yerine rakibi ikinci bölgede karşılamak, burada kazanılan toplarla Rennes’i kendi silahıyla, yani etkili bir geçiş oyunuyla vurmak mantıklı görünüyor.
Sulemana’ya karşı Samuel
Fenerbahçe, bu sezon önde baskıda olduğu kadar geçiş oyununda da başarılı olduğunu birçok maçta gösterdi. Bu tarz bir taktik tercih edilirse, Enner Valencia’yı yeniden 11’de görebiliriz. Ekvadorlu oyuncu defansın arkasına yaptığı koşularla gol attı, penaltı kazandırdı, rakibe kırmızı kart göstertti. King de bu konuda son derece başarılı. Diğer yandan Ferdi her ne kadar formda olsa da son derece süratli Sulemana karşısında sağ çizgide Osayi-Samuel tercih edilebilir. Özellikle sağ stoperde ağır Gustavo oynayacaksa... Sulemana hücumda çok büyük bir tehdit olsa da savunmada ciddi zaafları var. Arkasında oynayan Truffert’i birçok pozisyonda yalnız bırakıyor. Rakibi bu bölgeden zorlamak, rahat pozisyona girmemizi sağlayabilir.
‘’Hazır mısınız? Değiliz!‘’
Fenerbahçe, geçen sezonu İsmail Kartal yönetiminde çok iyi bir seriyle bitirmiş ve Şampiyonlar Ligi vizesi almıştı. Bu başarılı döneme rağmen Kartal ile yollar ayrıldı. Uzun süren görüşmelerin ardından takım Jorge Jesus’a emanet edildi. İmza töreninde iddialı açıklamalar yapan Portekizli teknik adam, taraftarlara, “Hazır mısınız?” diye seslenmişti. Bu sözler kısa sürede camiayı havaya soksa da şu ana kadarki gidişat hayal kırıklığı yarattı.
Ali Koç çark etti
Ali Koç, Jesus’un takımı uzun süredir takip ettiğini, 3-4 transfer istediğini söylemiş ve tercübeli hoca da bunu teyit etmişti. Ancak Fenerbahçe şu ana kadar 11 yeni oyuncuyu kadrosuna kattı. Bu kadar transfere rağmen Sarı- Lacivertliler’in en önemli eksiği olarak görülen ‘A sınıfı bir forvet’ takviyesi hâlâ yapılamadı. Ali Koç, başkan adayı olduğu dönemde 31 Mayıs 2018’de yaptığı bir konuşmada dönemin bakanı Aziz Yıldırım’ı eleştirmiş, “Vardar’a elendikten sonra iki transfer yaptık. Bunları yapacaksak neden Vardar’a elendikten sonra yapıyoruz? Çünkü panik transferi, insanları sakinleştirmek için” demişti. Fenerbahçe, 6 aydan fazla süredir resmi maç oynamayan Dinamo Kiev’e kaybedip Şampiyonlar Ligi’ne havlu attı. Ali Koç, Ümraniye maçı sonrası yaptığı açıklamada, “Paniğe gerek yok. Forvet transferi için Ağustos’un 10’undan sonrasını bekliyoruz. Transfer döneminin son haftası çok farklı şeyler oluyor” diyerek adaylıkta sarf ettiği sözlerin tam tersi demeç verdi.
Orta saha bomboş
Sarı-Lacivertliler’de savunmanın en önemli ismi Kim Min-jae, Napoli’ye satıldı. Yerine ise Flamengo’dan Gustavo Henrique ile Marsilya’dan Luan Peres geldi. Gustavo, ligin daha ilk maçı olan Ümraniyespor karşısındaki performansıyla taraftarın protestolarına maruz kaldı. Sol bekte oynayan Luan da yaptığı hatalarla güven vermedi. Diğer taraftan Jorge Jesus’un oturtmaya çalıştığı sistem de Ümraniye maçı sonrası kafalarda soru işaretleri oluşmasına neden oldu. Süper Lig’in yeni ekibi, hem de Kadıköy’deki dolu tribünler önünde, sadece Arao’nun olduğu orta sahayı rahatça geçip birçok pozisyona girdi.
Taraftar görevini yaptı
Görünen o ki ne yönetim transferler anlamında hazır, ne de takım ve Jorge Jesus’un oyun planı... Fenerbahçe’de şu anda hazır olarak görünen sadece taraftarlar. 12. adam, binlerce kombineyi dakikalar içinde tüketti, yeni sezon formaları çıkınca Feneriumlar’a akın etti. Her maç tribünleri tıklım tıklım doldurdu. Taraftarın şimdi tek bir beklentisi var: Kendilerine ‘Hazır mısınız?’ diye soran Jesus ve öğrencilerinin şampiyonluk için bir an önce hazır hale gelmesi...









































