Bursaspor ayağına gelen 3 puan fırsatını Başkent’te tepti. Konuk ekip uzun süredir bir deplasman galibiyetine hasretti. Ancak aynı duyguyu ev sahibi Osmanlıspor kendi sahasında yaşıyordu. İki takımda da önemli isimler sakatlık ve cezaları nedeniyle yoktu. Oyuna hızlı başlayan Osmanlıspor ilk 15 dakikada kurduğu baskıdan aradığı golü bulamadı. Oyunda dengeyi kuran Bursaspor orta alanda çok adamla Osmanlıspor pas geçişlerini önledi ve rakip kalede de az da olsa etkili ataklar geliştirdi. Osmanlıspor ise rakip ceza alanına giremeyince dışarıdan şutlarla Bursaspor kalesini yokladı. Ama her zaman olduğu gibi dün de kalesinde devleşen Harun Tekin’i geçmekte zorlandılar.

Umar’ın iştahı

İkinci yarıda ik teknik adam da hamleler yaptı. Dış sahada öne geçmenin avantjını kontrollü futbolla korumak isteyen Bursaspor bunu uzun süre başarıyla uyguladı, ta ki son 10 dakikaya kadar. İkinci yarıda oyuna giren Umar takımı adına da skoru değiştiren isimdi. Uzun süren sakatlıktan sonra futbolu özlemiş olduğu iştahı da hırsından belliydi Umar’ın. Nitekim karambolde atttı golle en azından takımına bir puanı kazandırıp birik bir sevinç yaşattı.

Yansıma yok

Aslında maçın sonuna baktığımızda iki takım oyuncularının da yorgunluktan ve üzüntüden sahada kaldıklarını gördük. Benim kişisel görüşüm Avrupa Kupası yorgunu Osmanlıspor bilinen oyun tarzının dışında bir B planı uygulaması gerekiyor. Mustafa hoca bunun için çok kafa yoruyordur mutlaka ama sahaya yansıması görünürde yok gibi. Bursaspor ise ilginç bir sezon yaşıyor ve iki haftada alınan 4 puanla rahat bir nefes aldılar diyebiliriz

Alanya’da öyle bir ilk yarı izledik ki şaşmamak elde değil. Ev sahibi ekip, deyim yerindeyse fırtına gibi bir başlangıç yaptı. 15’te 2-0’a gelen skor 4-0 olsa şaşırmazdık. Çabuk oynayan, orta alanı çok hızlı geçen ve kanatları iyi kullanan Alanyaspor, bu oyunla birlikte sanırım ‘maç bitti’ rehavetine kapıldı.

Gerçekten de Fenerbahçe’nin biraz da şansla gelen ilk golünden sonra maç tamamen konuk ekibin hakimiyetine geçti. Adeta iki takım da oyunsal şoklar yaşadı ve böyle bir hareketli ilk yarı, tam 4 gol getirdi. Şu bir gerçek ki; Topal, Lens ve Alper Potuk reaksiyon gösterdi ve Fenerbahçe kendine geldi. Yani Fenerbahçe adına maçı ciddiye alan isimler... Alanyaspor açısından baktığımızda hani Trabzonspor maçından sonra Saffet Susiç’in, “bu takım boşuna 40 gol yememiş” mealinde bir demeci vardı. İşte o Alanyaspor geri geldi ve kalesinde bol pozisyon verirken goller de geldi.

Berkan kararı doğru olurdu

Aslında Susiç ilk maçındaki gibi N’Sakala’nın sol önde arkasında Berkan Emir ile çıksa daha doğru olurdu; üstelik Fenerbahçe’ye karşı oynarken... Bu değişikliği 60’tan sonra yaptı ama biraz gecikmiş bir karardı. 90 dakikanın özeti bir anlamda Alanyaspor, büyük takım refleksine kaybetti diyebiliriz. Oysa maçın başında yakalanan skordan sonra kontrollü savunmayla tempoyu düşürüp en azından sahadan bir puanla ayrılabilirdi Susiç’in öğrencileri...

Son üç maçında gol yemeyen Kasımpaşa ve karşısında son dört maçını kazanan Kayserispor... Gerçekten Süper Lig’deki en zevkli karşılaşmalardan birini izledik. İki takımın da hedefleri vardı. Kayserispor Süper Lig’de kalmak için bu maçı kazanıp rahatlamak, küme düşme hattındaki puan farkını açmak istiyordu. Kasımpaşa ise 31 puan yapıp başka hedeflere yol almayı amaçladı. Oyuna çok iyi başlayan, top çeviren, kanatları iyi kullanan, orta sahada iyi organize olan bir Kayserispor vardı. Kayserispor’un yıldız oyuncusu Deniz Türüç 25. dakikada nefis bir frikik golü ile takımını öne geçirdi. 42. dakikada Kasımpaşa’nın cevabı geldi. Ceza alanında Kana Bıyık’ın rakibine sert müdahalesine Mete Kalkavan penaltı çaldı. Atışı kullanan Titi skoru eşitledi.

Taraftar desteğiyle

Ancak taraftar desteğini arkasına alan Sarı-Kırmızılılar, baskısı bir an olsun eksilmedi. İç Anadolu ekibi, 73. dakikada ilk golün mimarı Deniz’in asisti, Lawal’ın vuruşuyla yeniden öne geçmeyi başardı. Uzatmada Kasımpaşa’nın beraberlik golü geldi. Castro kafayla skoru tayin etti: 2-2. Kayseri 26 puana ulaşırken, Paşa puanını 29 yaptı.

Bursaspor 4-0’lık Kasımpaşa yenilgisi ve sonrası yaşadığı taraftar saldırısından dolayı oldukça tedirgin çıktı Gaziantep karşısına. Konuk ekip rakibinin bu ortamını iyi değerlendirip Bursa’dan puan çıkartmanın çok da zor olmayacağını düşündü. Cezası nedeniyle Bursaspor taraftarı tribünde yoktu. Boş tribün ambiansı düşürüyor. Nitekim ilk yarıda temposuz, vasatın altında bir maç izledik. 5. dakikada İsmail eline çarpan topta Barış Şimşek penaltı noktasını gösterdi. Marcinho kullandı, Harın kurtardı. Dönen topu Sefa ortaladı, Marcinho topu bu defaağlara yolladı: 0-1. Hemen ardından dakikalar 7’yi gösterirken Victor’dan dönen topu İsmail Gaziantep filelerine yoladı: 1-1. Ofsayt kokuyordu.

Antep’in şanssız anı!

69’da Gaziantepspor için şanssız bir andı. Sefa’nın yerden sert şutu Bursaspor kalesinin yan direğinden geri geldi. 90’da Aziz Behiç’in, hemen ardından Batalla’nın şutunu Victor müthiş kurtarışlarla önledi. 90 artı da Bursaspor Musa’nın Kubilay’a yaptığı şarjı penaltı olarak değerlendirdi. Batalla attı, Victor kurtardı. Dönen topu John ağlara yolladı: 2-1. Bursa haftalar sonra kazandı ve rahat bir nefes aldı. Gaziantep ise en azından bir puanı hakeden oyun oynadı, ancak son dakikalarda kaleye yaslanmanın bedelini ağır ödedi...

Kupada yarı finale kalma mücadelesinde ilk maçlar her zaman stratejiktir. Takımlar genelde ikinci maç için kendi açılarından iyi bir sonuç elde etmek ister ama temkinlidirler. Dün gece Kayseri’de ev sahibi, ekip ligde yakın zamanda farklı yendiği rakibi karşısındaki 11’den farklı 8 oyuncuyla sahadaydı. Sergen Yalçın kısa sürede kadro zenginliği ve derinliğinden iyi bir Kayserispor çıkartmış ortaya. Forma rekabetinden dolayı oynayan da oynamayan da hazır. Örnek mi? Welliton. Brezilyalı, ligin ilk yarısında ‘nasıl olsa beni kimse kesemez’ havasındaydı. Şimdi ise koşuyor, pres yapıyor. Yani formanın değerini anlamış.

Durağan bir futbol

Fenerbahçe ise 27 futbolcu ile gelmiş Kayseri’ye ama sahadaki 11 aynı bıraktığımız gibi. Hani uluslararası kredi kuruluşları ekonomi notu veriyor ya, biz de Fenerbahçe’nin futbolu için şimdilik durağan notu veririz. Gerçekten uzun süredir sadece Lens’in top ayağına geldiğinde heyecanlandıran bir takım durumundalar. Ayrıca Lens’in de vücut dili eskisi gibi değil mutsuz... Advocat’ın orta sahasında 6 numaradan da 8 numaradan da fazlasıyla var, ama 10 numara bir türlü yok. Zaten sorun da bu. O nedenle bu kadrodan bundan fazla futbol beklemek haksızlık olur. Sadece bireysel performanslara bağlı kalırsınız.

Esas hedef lig

İlk yarıda Fenerbahçe, sağ çizgide kazandığı serbest vuruşu çabuk kullandı. Kayseri savunması uyudu ve Fernandao ile konuk takım golü buldu. İkinci devrede de Kayserispor baskılı gözüktü ama aynı ilk golün benzeri bir golle 2’yi yedi. Devamında da ters bir vuruşla 3. gol geldi. Fenerbahçe’yi hafife almayacaksın, savunmada uyumayacaksın. Yoksa skor birden farka gider.

Aslında Kayserispor için önemli olan ligde kalmak, kupada gittiği yere kadar gidebilmekti. Fenerbahçe ise şampiyonluk yarışında çok geride kalınca amaç kupadan Avrupa’yı yakalamaktı. Bu farklı skorla Kayseri’den İstanbul’a yarı final biletini almış olarak döndüler diyebiliriz.

Ev sahibi Sivasspor için öncelik tabii ki lig ancak kupa da ayağa gelen bir fırsat, bunu da gözardı etmek istemiyorlardı. Çünkü finale gitmek bu gruptan biraz daha kolay gözüküyor. Kupayı kazanmış olarak Süper Lig’e çıkan bir Sivasspor yeni sezonda Avrupa kupasında mücadele ediyor, düşüncesi bile güzel. Konyaspor ise geçen sezonun flaş takımı, bu yıl o günleri ararken bunun telafisinin kupadan geçtiğinin bilincinde.

Rıdvan atılabilirdi

İlk 15 dakikada Sivasspor biraz daha baskın olan taraftı. Ancak 8. dakikada Rıdvan’ın Ali Turan’ın bacağına taban ile girişi Sivasspor’u bir kişi eksik bırakabilirdi. Hüseyin Göçek fazla iyi niyetli davrandı! 13’te ilk gol tehlikesi Sivasspor’dan geldi. Rıdvan’ın şutunu Kaya son anda kornere çeldi. 35’te ev sahibi önemli bir fırsatı iyi kullanamadı. Gekas’ın ara pasında Emre’nin vuruşu etkisizdi ve Selim golü önledi. İlk yarıda gol sesi çıkmadı

Hocalar istedi ama

İkinci yarıda Mesut Bakkal; Galip Güzel ve Burhan Eşer hamlesiyle golsüzlüğü bozmaya niyetli olduğunu gösterdi. Ancak 65’te Amir ve Rangelov ile Kocaman ofansif hamlesini yaptı.
İkinci yarıda mücadele vardı ama pozisyon ve gol açısından kısırdı. 90 dakikanın sonunda tur Konya’ya kaldı. Sivasspor kazanamadı ama gol yemeden alınan beraberliğin kupada iyi bir sonuç olduğunu düşünüyorum. Dış sahada alacağınız gollü bir beraberlik size turu getirir. Konyaspor ise taraftarının önünde kazanabilecek bir takım.

Gaziantep’teki maç öncesi düşünce sanki ev sahibi adına önemli gibiydi. Son sıradaki Gaziantepspor yenilenmiş kadrosuyla aldığı 4 puanın devamını arıyordu. Fenerbahçe ise gelişmelere baktığımızda ciddi bir sürü soru işaretleriyle gelmişti deplasmana. Advocat 5 oyuncuyu İstanbul’da bırakmakla kalmadı, ilk 11’de ciddi bir revizyona gitmişti. Haftalardır değişmeyen savunma hattı bundan fazlasıyla nasibini aldı. Hollandalı hocanın saha kenarındaki duruşuyla da mesajlar verdiği belliydi.

Erken gol moral ama...

Bülent Uygun ise fazla vakti olmadığı için aynı 11’i devamlı oynatıp, uyum sorunu en kısa zamana indirmeye çalışıyor. Dün de baktığımızda taşları yerine oturtmuş ve her geçen hafta üstüne koyan bir Gaziantepspor ile ligde kalabilme savaşını umutlandırmak istiyordu genç hoca. Erken gol moraldir ama Fenerbahçe gibi bir rakip karşısında skora yatamazsınız. Nitekim ilk yarıda yenik duruma düştükten sonra sazı eline alan taraf Fenerbahçe oldu ve Lens’in şık golüyle de beraberliği yakaladı.

Souza hamlesi olmadı

Bu maç bize gösterdi ki üst sıralardaki takımlar küme düşme hattının kaderini çizecek gibi. Oysa geçmişte alttakilerin direnci, şampiyonluk yolundaki ekiplere sekte vururdu. Şimdi ise zirvedekilerin inişli çıkışlı grafiği kümede kalma mücadelesi yapan takımların hesaplarını alt üst ediyor. İlk yarıda çabuk oyunu tercih eden Gaziantepspor, ikinci yarıda daha sabırlı set oyununu seçti. Bülent Uygun, yorulan Safa Yılmaz’ın yerine genç yeteneği Orkan’ı alıp yorulma emaresi gösteren Fenerbahçe’ye karşı kazanma hamlesini yaptı. Advocaat ise 3 puan için Aatif ve Fernandao’yu oyuna soktu. Ancak Alper’in yerine Souza’yı alması bu hamleye uygun olmadı. Sanırım Advocaat 3 puanı isterken eldeki bir puandan da olmayayım diyordu. Sonuç olarak kebap diyarında ne şiş yandı ne de kebap. İki takımın da 3 puan hesabı tutmadı...

Bursaspor’un bu sezon tadı yok. İyi maçlar oynasa da kazansa da kaybetse de bir türlü mutlu olmayan bir kulüp haline geldi Yeşil-Beyazlılar. Aslında yaşanan iniş çıkışlara bakıldığında, aynısı pek çok kulüpte meydana geliyor ama Bursaspor’da yankıları çok fazla oluyor. Kasımpaşa ise hani deyim yerindeyse yönetime inat, iyi futbol ve iyi sonuçlarla Süper Lig’in ağır topu olduğunu kanıtlıyor. Kemal Özdeş, Beşiktaş ve Başakşehir galibiyetlerine geçen hafta Kadıköy’de bir Fenerbahçe beraberliği ekleyerek Bursa karşısına oldukça moralli çıktı.

Koita’dan müthiş iki gol

Oyuna etkili başlayan Bursaspor oldu... 5. dakikada Onur topu dışarı attı. 15’te Stancu’nun şutu direkten geri geldi. 22’de Stancu bu kez Ramazan’a takıldı. 43’te ise maçın gidişatını değiştiren pozisyon yaşandı. Kasımpaşa hücumunda top Ertuğrul’un eline çarptı. Yardımcısının ikazıyla Özgür Yankaya penaltı noktasını gösterirken, genç stoperi de kırmızı kartla cezalandırdı. Titi penaltıyı gole çevirip ilk yarının skorunu ilan etti: 1-0. İkinci devrede 10 kişi kalan Bursa karşısında Kasımpaşa’nın etkili futbolunu izledik. Kırmızı kart ve penaltıdan yenen golle demoralize olan
Bursasporlu oyuncular orta sahada her kaptırdığı topta rakibe pozisyon verirken, Kasımpaşa bunları affetmedi. Koita önce 63’te topu ağlara gönderdi, 5 dakika sonra müthiş bir vuruşla tabelayı üçledi: 3-0. 77’de Tunay’ın golüyle Bursaspor iyice dağılırken, Kasımpaşa bu önemli galibiyetle puanını 28’e yükseltip, düşme potasından tamamen uzaklaştı.