Arama

Popüler aramalar

‘’Galatasaray kararsız kaldı‘’

Galatasaray sezon başından beri Süper Lig’in en çok pas yapan takımı. Yani istatistikler bunu söylüyor. Ancak bu paslaşmanın Riekerink dönemi ve şimdi de Tudor dönemi olarak takıma ne kattığı tartışılır. Çünkü Galatasaray kırılgan ve yumuşak bir rakip yakaladı mı bu futbol rakip kalede golü de farkı da getiriyor. Ama rakip dişli ve kontrollü olduğu zaman ceza alanından dönüyor. İzlerken göze hoş gelen bir pas trafiği ama son bölgede planlanmamış bir hücum etkinliği var. Nitekim dün de ilk yarıda Galatasaray oynadı ama Kasımpaşa attı diyebilirsiniz. Oysa Kemal Özdeş, Galatasaray’ın böyle oynayacağını bilerek müsade etti ama kendi ceza alanına kadar. Pozisyon yok mu? Vardı tabii ki ama sen kendi sahanda kanatları mı kullanacaksın, ortadan mı hücum edeceksin belirsizliği daha doğrusu kararsızlığı final vuruşlarına da olumsuz yansıdı. Koca 45 dakikada kanat ortalarından bir şey olmadı ve bir tek Sniejder’in şutunu sayabiliriz. Bir taraftan Konya’da oynayacağı kupa yarı final maçını düşünen Kasımpaşa ise ilk yarıda panik yapmadan kontrollü ve dengeli futbolunu tek pozisyon ve golle süslemesini bildi.

Tudor, Galatasaray seviyesinde değil

İlk yarıda Bruma’nın erken oyundan alınışı bir muamma. 71 dakika saha kenarında Eren’i ısıtması ayrı bir bomba. Ardından sarı kartlı Tolga’yla devam edilip risk alınması, Tudor’un Galatasaray’ı çalıştırabilecek düzeyde olmadığının net göstergesiydi. Nitekim Tolga’nın kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kalan Galatasaray, bu sezon bu tür maçlardan iyi sonuç çıkartan Kasımpaşa karşısında çırpınışını izledik. Oysa bu maç öncesi takipçisi Trabzonspor’un evinde kaybetmesiyle, kazansa Avrupa’ya gitmeyi nerdeyse garantileyecek olmaları bile takımı motive edememiş.

Taraftar da sınıfı geçemedi

Bir çift sözümde kendine Galatasaray taraftarıyım diyen birilerine. Kardeşim şu maçı Galatasaray cezalı olmasa taraftarıyla oynasa, Özgür Yankaya, 2. Kasımpaşa golü öncesi net penaltıya devam diyebilir miydi? Kimse kusura bakmasın bu sezon sadece yönetim sınıfta kalmadı, teknik kadroyla birlikte, takım da taraftarda sınıfı geçemedi...

07 Mayıs 2017, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Bursaspor fişi çekmiş‘’

Bursa’da sezonun iki hasarlı takımı karşı karşıya geldi. Ancak sadece ilk 45’e bile baktığımızda Bursaspor’daki hasarın fazlasıyla ağır olduğu açıktı. Gerçekten maçı izlerken ‘bu takım ligin ilk yarısında Hamza hoca ile topladığı 27 puan olmasa şimdi başka şeyler konuşuyor olurduk’ demekten kendimi alamadım.

Mutlu Topçu, 5-1’lik Akhisar yenilgisinden sonra faturayı bazı futbolculara kesmiş ama sahaya çıkan 11 bunun farkında değildi. Galatasaray öyle goller kaçırdı ki maç rahatlıkla ilk yarıda kopardı. Özellikle Aziz Behiç’in savunduğu bölgeyi Galatasaray adeta koridor gibi kullandı. Bence Şamil-Ertuğrul tandemi hiç olmamış; inanılmaz acemiydiler. Galatasaray, yıllardır Bursa’da hiç bu kadar rahat elini kolunu sallaya sallaya oynamamıştır.

Ev sahibi ekip oldukça motivasyonu düşmüş ve bir an evvel sezonu kazasız belasız bitirme peşinde. Bursaspor’da gözle görülen gerçek, gelecek sezon bu kadrodan çok az oyuncu kalır ve bu gerçeğin de bir çok futbolcu farkında bana göre. Ama bir profesyonel olarak herşeye rağmen bu şampiyon formayı taşırken daha sorumlu ve kıymetini bilerek mücadele etmeleri bekleniyor kendilerinden.

Kötü tablo...

İkinci yarıda bir reaksiyon bekledik Bursaspor’dan ancak deyim yerindeyse ortada fişi çekilmiş bir takım vardı. Galatasaray özellikle Bruma’nın yıldızlaştığı maçta skoru daha çoğaltıp rakibini ezdi. Galatasaray için dün gece oyun ve skordan daha önemlisi farka rağmen oyun disiplininden kopmamalarıydı. Dün gece belki de iyi oynayıp da kaybettikleri Fenerbahçe maçının mükafaatını aldı Galatasaraylı futbolcular...

Bursaspor için son söz; ilk yarıdaki Harun Tekin ve Batalla performansı ligin ikinci yarısında tükenince bu kötü tablo ortaya çıktı açıkcası...

02 Mayıs 2017, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Gökhan olmasa maç uzamazdı‘’

Gündüz maçı olduğu için mi, sıcak havadan mı bilmem ama Kadıköy’deki 90 dakikayı izleyenlerin futbol adına tatmin olduğunu söylemek zor. Aslında puan cetveline baktığımızda Fenerbahçe kazanırsa olası bir Başakşehir yenilgisinde aradaki puan farkı bire inecek. Daha maçın başında çok erken bir golle öne geçmesine rağmen Fenerbahçe, Rizespor karşısında sanki oynuyormuş gibi mücadele etti.

Ne yaptın Şener...

Tabi ki özellikle rakip ceza alanında yetersiz gözüken bu oyunda Rizespor’un başarılı savunma anlayışı da etkendi. Karadeniz ekibi sadece goldeki savunma hatasını bir kenera koyarsak oldukça diriydi. Attıkları beraberlik golüne gelince; resmen Şener’in ikramı diyebiliriz. İlginçtir milli takıma kadar yükselmiş bir savunmacının Başakşehir maçından sonra üst üste Rizespor karşısında da böyle bir hata ile gole sebebiyet vermesi, düşündürücü.

İlgisizlik büyüyor

Şu anda Fenerbahçe’yi sırtlayan Skrtel, Mehmet Topal, Souza ve Lens’ten başkası değil. Oysa ayaklarına gelmiş bir Şampiyonlar Ligi şansı olan bir takımın neden bu kadar motivasyonu düşük kısır bir futbol oynar şaşırtıcı. Bir taraftan da baktığımızda boş tribünler, seyircinin ilgisizliği her şeyi anlatıyor. Bana göre Advocaat kabaca bitirdiği Fenerbahçe serüveninde daha başarılı olabilmek için bir B planı bile devreye sokamıyor. Çünkü kafaca tükenmiş hoca ‘şu sezon bitse de gitsek’ anlayışında.

Bir puana yatamazsınız!

Rizespor düşme hattından kurtulmak için çırpınıyor ve bir puan almanın iyi olduğu düşünülebilir. Ancak Fenerbahçe karşısında biraz daha ofansif anlamda cesur olsalardı, inansalardı galibiyetle dönebilirlerdi. Kweuke’nin karşı karşıya kaçırdığı pozisyon kırılma noktasıydı. Oyunun sonlarında Gökhan’nın müthiş kurtarışları olmasa Rizespor uzatmalara bile kalmazdı. Rizespor için son söz; karşılarında her ne olursa rakip Fenerbahçe... Bir puana yatamazsınız, bedeli pahalıya patlar. Nitekim öyle de oldu...

01 Mayıs 2017, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kasımpaşa 'Bitti' demeden bitmez‘’

Konyaspor ilk yarıya bakarsak İstanbul’dan final biletini alarak dönebilirdi ama ayaklarına kadar gelen fırsatı tepti. İlk yarıda Aykut Kocaman’ın öğrencileri Kasımpaşa önünde geçen sezonu andıran bir performans sergiledi. Topu kendisinde tutan, isabetli pas oranı yüksek ve yardımlaşmayı çok iyi yapan bir Konyaspor vardı sahada. Kasımpaşa’nın beklemediği bir anda yenik duruma düşünce bu skora hiç de hazır olmadığını gördük. Sezonun başarılı takımlarından biri olan İstanbul ekibi gerçekten zor maçları iyi oynayan bir takım olarak dikkati çekti her zaman. İlk yarıda nefis bir gol vuruşu izledik Ahmetoviç’ten. İkinci gol ofsayt kokuyordu ama maçın hakemi Ümit Öztürk devam dedi ve Skubiç’in ortasında ilk golün asistini yapan Bajiç bu defa skoru 2-0’a taşıyan isimdi. Kasımpaşa cephesinin ilk yarıda Koita’ya, Ali Turan’ın ceza alanı içinde yaptığı müdahaleye penaltı itirazları oldu. Aslında devam kararı kritikti ancak Ümit Öztürk, Ali Turan’ın son anda topa dokunuşuna bakarak penaltıyı vermedi.

İkinci yarı tek kale maç

Açıkcası ilk 45 dakikanın oyun olarak da skor olarak da hakimi Konyaspor’du. İkinci yarıda skoru eşitlemek ve erken bir golle maça ortak olmayan isteyen Kasımpaşa, Koita’nın sakatlanmasıyla ofansif anlamda büyük bir darbe yedi. Genç oyuncu, Kasımpaşa’yı rakip kaleye taşıyan bir kaç isimden biriydi açıkçası dünkü maçta. İkinci yarı adeta tek kale oynandı. Çok iyi kapanan Konyaspor karşısında Kasımpaşa kanatları denedi, ortadan delmeye çalıştı ancak başarılı olamadı. Oyunun son bölümünde baskıyı iyice artıran Kasımpaşa sonunda Konyaspor duvarını yıkıp sonucu adeta müthiş bir geri dönüşle 5 dakikada attığı 3 golle aldı ve final yolunda ilk maçta zoru başardı. Hani Fatih hocanın deyimiyle Kasımpaşa “biz bitti demeden bitmez” dedi...

28 Nisan 2017, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe hata aradı!‘’

Başakşehir dün gece ne yaptığını, nasıl atağa çıkacağını bilen, planı programı olan bir takım olarak mücadele etti. Daha oyunun başında Cengiz’in iki nefis golüne rağmen Fenerbahçe farkı çabuk bire indirdi. Ancak Advocaat gibi yılların tecrübesi bir hocanın takımı, önemli handikaplar yaşamış bir Başakşehir karşısında böyle oynamamalıydı.

Sadece genç kaleci Faruk’un acemliği bile Fenerbahçe’nin dün gece rakip kalede oyun tarzını farklı yapmalıydı. Ama oyuna bakıyorsunuz her zamanki gibi sadece Lens’ten
beklenen hücum gücüne biraz katkı yapmaya çalışan Aatif vardı. Şu bir gerçek ki, bu sezon Galatasaray ile oynayan her takım yanılgı içine düşüyor. Üstelik Fenerbahçe derbide kazanırken oldukça da eleştirilmişti.

Ama bu eleştirilerden bir şey alınmadığını gördük Fenerbahçe yine karşılayan ve rakibin hatasını arayan bir konumdaydı.

Zorunlu ve küçük

Belki 2-0’dan 2-2’yi yakalamak takdir edilmesi gereken bir durum olarak değerlendirilebilir. Ama siz Fenerbahçe iseniz bu durum kabul edilebilir bir durum değildir. Üstelik iki bekin ilk 45’teki hali içler acısıydı, zaten bu tablo da ilk 10 dakika 2-0’ı getirdi.

Başakşehir cephesinden bakarsak, Abdullah Avcı, Rize travmasından sonra çıktığı ilk maçta herşeye rağmen -skordan bağımsız olarak söylüyorumiyi toparlamıştı takımını. Üstelik aradaki puan farkı açılmasına rağmen Beşiktaş ile zorlu bir maç oynayacaklar. O nedenle kadroda zorunlu ve küçük oynamalar yapmayı denemiş Abdullah Avcı.

İyi bir skor ama...

Oyunun geneline bakarsak ev sahibi öne geçtiği bir maçta avantajını kullanmadı. Ama Başakşehir’in kalesindeki handikabı düşünerek tedirgin olması normaldi. Fenerbahçe ise
ilk maç için iyi bir skor gözükebilir ama evinde de olsa ikinci maçta başta kale olmak üzere daha zor bir rakip bulacak karşısında unutmasınlar...

27 Nisan 2017, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Cezasız kalamazdı‘’

Başakşehir şimdiye kadar Türk futboluna sunduğu portre ile örnek bir proje olduğunu gösterdi. Son yaşananlar bu kulübün yapısıyla asla örtüşmedi.

Ancak bu kadar iyi işler yapan bir yapıyı da bir hatasıyla linç etmek haksızlık olur. Tabii ki meslektaşlarımızın uğradığı saldırı karşısında tepkisiz kalamayız. Çünkü onlar provoke etmeden sadece görevlerini yaptılar ve hiç haketmedikleri bir saldırıyla karşılaştılar. O nedenle bu olay cezasız kalmazdı ve asla geçmişteki kötü örnekler gibi geçiştirilemezdi. Verilen cezaları kısa sürede karar alınması açısından yerinde ve doğru buluyorum.

26 Nisan 2017, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Giresun, Adana'yı yıktı‘’

Adana’da futbol adına çok güzel bir zemin vardı. İki takımın da son maçlarını kazanmış olarak sahaya çıkması pozitif bir mücadeleyi de beraberinde getirdi. Eskişehir’de flaş bir galibiyete imza atan Demirspor evindeki 3 maçlık beraberlik serisini bozmak istiyordu. Giresun da son 3 dış saha maçından puansız ayrılmış, bu şanssızlığını Adana’da sonlandırmak amacındaydı. Aslında oyuna daha organize başlayan konuk ekipti. İkiye birlerle ceza alanına kadar iyi geldiler ancak final dokunuşları yeterli olmadı.

Ne yaptın Fevzi!

Demirspor ise evinde olmasına rağmen hücumda rakibin hatasını bekleyerek gol arayan bir görüntü verdi ilk yarıda... Nitekim gol de öyle geldi. Pote’nin 35’teki golü kendi becerisi olduğu kadar rakip savunmanın da büyük hatasıydı. Giresun’da bu maçta ilk 11 şansı bulan Dilaver tecrübeli ve yetenekli ama fantezi denemeleriyle kaptırdığı toplar sıkıntı yarattı takımı adına. 41’de Fevzi’nin kırmızı kartla takımını 10 kişi bırakması Giresunspor adına önemli bir avantaj oldu.

Volkan’dan enfes şut

İkinci yarı bir anlamda tek kale futboldu. Yücel İldiz; İsaac, Volkan ve Tomic hamleleriyle golü bulmayı denedi. Son 10 dakikada tüm riskleri alan konuk ekipte sol kanattan Hüsamettin’in sert ortasında Özgürcan 82’de bu defa boş geçmedi. Hemen bu golün ardından oyuna ikinci yarıda giren Volkan nefis bir şutla takımını öne geçirdi: 1-2. Giresunspor çok önemli bir 3 puanla evine dönüyor. Demir ise evinde en azından bir puana çok yaklaştı belki ama 10 kişi kalmanın bedelini ödedi

19 Nisan 2017, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Konya kaçtı Paşa yakaladı!‘’

Kasımpaşa içeride son 3 maçını kazanmış bir takım olarak sahaya çıktı. Konyaspor ise son maçta evinde Bursa’yı yenmiş ve kupada Sivasspor’u elemişti. Kasımpaşa, Konyaspor’un da yarı finalde rakibi. Yani iki takım bu maçtan sonra kupada finale uzanmak için kıyasıya bir mücadeleye girecek. Konyaspor’da Rangelov cezalı, Douglas ve Ömer Ali sakatken Kasımpaşa tam kadroydu. İlk tehlike 24’te Koita ile geldi, Serkan kornere çeldi. 41’de Bajic kendi yarattığı pozisyonda zorladı ve temiz bir vuruşla takımını öne geçirdi: 0-1. 45 artıda Castro’nun ara pasında Koita’nın yerden vuruşu az farkla dışarı çıktı ve bu ilk yarı adına son akındı. İkinci yarıya Kasımpaşa hızlı başladı. 53’te Popov’un gelişine bekletmeden şutunu Serkan kornere attı. 61’de Adem Büyük çalımlara rakiplerini geçti, şutunu Ali Turan son anda kornere çeldi.

Veysel kafayı kullandı

69’da Kocaman, Ali Çamdalı ve Halil İbrahim’i oyun alırken sarı kartlı Volkan ile Fofana’yı kenara aldı. 71’de ceza alanı içinde Vukovic’in Adem’e yaptığı hareketi Halis Özkahya penaltı olarak değerlendirdi. Titi’nin vuruşunu Serkan müthiş kurtardı. 75’te Castro’nun sert ortasını Veysel kafa ile ağlara yolladı: 1-1. 90 dakikayı özetlersek ilk yarıda Konyaspor ikinci yarıda daha iyi oynayan taraf Kasımpaşa oldu. 1-1’lik skor da maçın hakkıydı.

11 Nisan 2017, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI