Son 4 maçını da kazanarak Erzurum’a gelen Alanya’da hedef seriyi sürdürmekti. Ancak konuk ekipte başta Cisse olmak üzere Tzavellas sakatlıkları, Sackey’in ise cezası nedeniyle kardoda olmayışı önemli bir handikaptı. Erzurumspor ise yeni teknik direktörü Mehmet Özdilek ile ilk 3 puanını almak için motive olmuştu. İlk yarıda iki takım da birbirine üstünlük sağlayamadı. Özellike Erzurumspor savunmadan uzun toplarla hücumu denedi, ancak hava toplarında hakim Alanyaspor geçit vermedi. Cisse’nin yokluğunda tekrar şans bulan Bobo ise eski günlerini aratıyordu. İkinci yarıya Erzurumspor fırtına gibi başladı. Özellikle ilk yarıda eleştirdiğimiz Özer, yeteneklerini sahaya yansıtınca işler değişti. Önce tribünler ateşlendi sonrasıda ev sahibi ekip. Organize gelişen atakta Taylan Antalyalı enes bir golle takımını öne geçirdi.

Moral üstünlüğü!

Mesut Bakkal yenik duruma düştükten sonra Bobo’yu alıp Djalmayı sahaya sürdü. Konuk ekip rakip üzerinde baskı kursa da istediği pozisyonları bulmakta zorlandı. Oyunun son bölümlerinde artık skoru savunmaya çalışan Erzurumspor ile skoru lehine getirmek isteyen bir Alanyaspor izledik. Moral üstünlüğü Erzurumspor’un futbolunu ilk yarıya oranla daha da pozitif yaptı.

Beklenen kasırga dün gece ilk 45 dakikada Rize’deydi. 6 haftadır kazanamayan ev sahibi ekip, yeni hocası Okan Buruk’la ilk maçında ilk yarıda Fenerbahçe’yi sahadan sildi. Rakibi karşısında beklemek yerine hücum düşenen ve çabuk geri dönen Rizespor 11 dakikaya 3 gol birden sığdırarak adeta rakibini sürklase etti. Peki Okan Buruk’un elindeki sihirli değnek takıma değdi de bu futbol mu ortaya çıktı? Bana göre dün gece ilk yarıda bir tarafta doğruları yapan ve yapamayanları izledik. Cocu’nun Fenerbahçe’si sadece Ayew’in yan direkten dönen şutu haricinde tek bir pozisyon yaratamadı. Okan Buruk ise savunmaya Saadane’yi çakıp orta alanı Ali Çamdalı ve Musa Çağıran ile sağlama aldı. İkinci yarıda da Rizespor çok doğru oynadı ve skoru koruyup, hızlı hücumlarla rakibini zorladı.

Gecenin sorusu

Okan Buruk rakibini doğru analiz edip, müthiş bir taktik disiplin uygularken; acaba Cocu ve ekibi Rizespor’u hiç analiz etmedi mi?

Maçın starı

Bir oyuncu söylemek gerekirse; Boldrin. Rizespor’un tüm hücum organizasyonlarını yönetti. Ancak bu maçın tartışmasız tek bir yıldızı var: Okan Buruk.

Maçın olayı

Çaykur Rizespor’un 11 dakikada attığı 3 gol... Yeşil- Mavililer attıkça attı, Fenerbahçe ise savunma anlamında 3 golde tüm zaafları yaşadı.

Kısa mesaj

Cocu’nun yaptığı hiçbir hamle karşılık bulmuyor, Hollandalı kenarda adeta boşa çırpınıyor. Fenerbahçe Yönetimi için hamle yapma zamanı, çoktan geldi de geçiyor

Sezon başında üst üste maçını kaybeden Alanya bir açıldı, pir açıldı. Güney ekibi son 20 dakikasını 10 kişi oynadığı, penaltı karçıdığı maçta Akhisar’ı 2-1’le yıktı, Süper Lig tarihinde ilk kez 4’te 4 yaptı.

Geçen haftanın iki moralli ekibi Alanya’da kozlarını paylaştı. Üst üste aldığı 3 galibiyetle Alanyaspor istim üzerinde sahaya çıktı. Akhisarspor ise yeni hocası Cihat Aslan ile Galatasaray zaferinin özgüvenini taşıyordu. Ev sahibi ekibin Sackey, Maniatis ve Ceyhun’la oluşan fizik gücü yüksek orta alana karşı, Akhisar’ın da silahı 112 kilometreyi geçen koşu mesafesi diyebiliriz. Hızlı başlayan Alanyaspor golü de erken buldu. Taç atışından başlayan organize atakta Efecan nefis bir asistle topu Cisse ile buluşturdu. Tecrübeli forvet kafa ile Akhisar ağlarını havalandırıp takımını öne geçirdi. İkinci yarıya Akhisar iki oyuncu değişikliği yaparak başladı. Lopez ve Josue ile daha etkili olmayı hesaplayan Cihat hoca dengeyi de sağladı. Ancak gole yaklaşan yine ev sahibi oldu.

Fatih de yetmedi!

Penaltıda Villafanez’in atışını Fatih kurtardı. Akhisar bu moralle beraberliği aradı. Sackey ikinci sarıdan aynı Ankaragücü maçındaki gibi kırmızı kartı görünce Alanya zor bir 20 dakika oynadı. Baskı karşısında oldukça bunalan Alanyaspor kalesinde oldukça tehlike yaşadı. Ancak günün yıldızı Efecan ‘bitmedi’ dedi. Oyuna giren Fernandes’e 2. golü attıran kaptan 3 puanın da mimarıydı.

Kayseri’deki İç Anadolu derbisinde ev sahibi ekip ilk yarıda Konyaspor karşısında sapır sapır döküldü. Aslında iki ekip de son maçlarını kaybetmişti. Ama aradaki fark Konyaspor iyi oynayarak, Kayserispor ise kötü bir futbolla sahadan puansız ayrılmıştı. Kayserispor oyuna iyi başladı gibi gözükse de orta alanı rakibine teslim edince kalesinde bol bol gol pozisyonu gördü. Konyaspor en uçtan yaptığı baskıyla Kayserispor’un hep uzun oynamaya zorladı. Özellikle Ömer Ali ve Miloseviç ofansif anlamda öne çıkarken, Jevtovic ile Jonsson da savunma işini kusursuz yaptı. İleride Yatabare tam havasını bulmuş gözüküyor. Gol atmakla kalmadı, oldukça hareketli ve efektif bir futbol ortaya koydu ilk yarıda. Konyaspor top rakipteyken de etkili oldu ve Yatabare ile Jonsson’un golleriyle devreyi 2-0 önde kapattı.

Başladığı gibi bitti

İkinci yarıya biraz daha etkili giren Kayserispor, dirençli rakibi karşısında aradığı golü bulamayınca kaderine razı oldu. Ertuğrul Sağlam önce Mensah sonra Bilal’i oyundan alıp Varela ve Kravets hamlesini yaptı ama karşılığı alamadı. Dün Kayseri’de hak eden kazandı. Konyaspor başladığı gibi bitiren taraftı. Özellikle oyun disiplini açısından üst seviyedeydiler.

Kırılma anı: Dakika 45

Jonsson’un attığı golle Konyaspor soyunma odasına 2-0 önde girdi ve maçın erken bitirdi!

Maçın adamı: Yatabare

Geçen haftaki Fenerbahçe maçının da en iyisi olan Yatabare, bu kez golünü attı.

Antalya’da müthiş sıcak ve nemli bir havada oynandı karşılaşma. Gerçekten bizler izlerken zorlandık, oyuncuları düşünün. Antalyaspor’da sakatlığı nedeniyle William ile Maicon bu maçta kadroda yoktu. Rizespor’da ise Musa sakat olduğu için kadroda yer almazken Samudio risk edilmedi ve yedek kulübesindeydi. Ev sahibi ekipte moraller son haftaki Beşiktaş galibiyetiyle birlikte tavan yaptı. Yönetimsel olarak her şeyin olumlu gelişmesi Bülent Korkmaz’ın da yüzünü güldürdü. Zaten son dakika transferleri de bunu fazlasıyla gösteriyor. Bunlardan biri olan Mevlüt Erdinç de yedek kulübesindeydi. Rizespor’da ise son dakika transferi Boldrin’i ilk 11’de gördük. Açıkcası maç öncesi tablo buydu... İlk yarısı çok durgun bir maç izledik.

Antalya şaşırttı

Özellikle Antalyaspor evinde olmasına rağmen rakibine baskı kurmakta zorlandı. Rizespor ise dış sahada iyi savunma yaptı akıllı oynadı ve penaltı golüyle de soyunma odasına 1-0 önde gitti. Düşündürücü olan Antalyaspor’un ilk 45 dakikada hiç gol pozisyonu bulamamasıydı. İkinci yarı ise maç daha heyecanlıydı, ta ki 65’te Doukara’nın anlamsız kırmızı kartına kadar. Antalya 10 kişi kalınca Rize’nin farkı Boffin’in ellerine takıldı. Uzatmalarda ise Antalya fırtınası esti. Mevlüt enfes golle skoru eşitledi, Hakan penaltıdan zaferi getirdi.

Ligde puan ve golle tanışamayan Alanyaspor, Göztepe karşısında ilk yarıda çok kontrollü oynadı. Mesut Bakkal, İzmir ekibi karşısına kadro rotasyonu yaparak çıktı. Savunmanın ortasına genç Merih, orta alana ise yeni transfer Ceyhun Gülselam’ı koyan tecrübeli teknik adam rakibe pozisyon vermedi ama rakip kalede de istediği pozisyonları bulduğunu söylemeyiz. Genleri hücum olan Alanyaspor’u tutmak zor ama Bakkal bu işin böyle gitmeyeceğini anlayıp ilk 3 haftanın sonuçlarından sonra böyle bir format atmıştı. Göztepe ise Bayram Bektaş’ın tecrübeli kadrosuna verdiği direktifleri eksiksiz uyguladı. Savunma anlamında oyunun bütününde iyiydiler ancak hücum anlamında hareketli isimlere sahip olmalarına rağmen etkisizdiler. İkinci yarı çok hareketli başladı. Önce Tayfur sonra Yasin ile gole yaklaşan, konuk Göztepe oldu.

Yakaladın mı atacaksın!

Mesut Bakkal oyun formatından öncelikle ödün vermedi Bobo’yu alıp yerine Cisse’yi soktu. Göztepe ise Deniz’i forvet arkasına çekip Jerome ile hücumu düşündü. Bakkal’ın Efecan hamlesi çabuk meyvesini verdi. Göztepe’nin hatasında Efecan güzel bir pasla Maniatis’i gördü. Yunan oyuncu hem ilk golünü hem de takımının bu sezonki ilk golünü atmış oldu. Alanyaspor büyük bir moral kazandı. Kolay değil 6-0’lık Galatasaray yenilgisinden sonra çıkıp kazanmak. Göztepe’nin en azından bir puan alabileceği bir maçtı ama dış sahada yakaladığınızı atacaksınız, aksi halde işiniz zor.

Sivas yüzde 64 topla oynadı, 39 orta yaptı, tam 31 kez kaleyi yokladı, bir de direğe takıldı. Golleri ise Kasımpaşa attı. Eduok’la perdeyi açan İstanbul ekibi Diagne’nin dublesiyle Yiğido’yu dağıttı, tarihinde ilk kez 3’te 3 yaptı.

Sivas’ta öyle bir ilk yarı izledik ki uzun yıllar unutulmaz. Zaten Sivasspor’u tribünlerde destekleyen taraftarları da takımları yenik durumda olmalarına rağmen soyunma odasına alkışlarla uğurladı sahadaki Yiğidolar’ı.

Her zaman söylüyorum Kasımpaşa ile içeride oynayan her takım zorlanır. Çünkü Kemal Özdeş’in öğrencileri müthiş bir kontratak takımı. Nitekim dün de belki önemli bir kaleci hatası da olsa öne geçmesini bildiler.

Sivasspor futbol adına isabetli pas yaptı, yan ortalar yaptı, şutlar çekti ama bir türlü çerçeveyi tutturamadı. Özellikle Ziya ve Kone ile mutlak iki gol pozisyonunu harcadılar. Ayrıca sahanın en etkili ismi Emre’nin iki nefis şutu da dışarı gitti.

Kasımpaşa için ilk yarıda eleştirim rakibe bu kadar çok pozisyon vermeleriydi. 2 veya 3 farkla geriye düşebilirlerdi ama şanslıydılar.

Neler kaçtı neler!

İkinci yarı oyun tam da Kasımpaşa’nın istediği şekle dönünce 3-0’lık galibiyet geldi. Bence dün gece Sivasspor maçı ilk yarıda kaybetti. O kadar üstün istatistiklere rağmen gol gelmedi ve aşırı yorgunluk ikinci yarıya yansıdı.

Maçın ev sahibi adına kırılma anı 1-0 yenikken Kone’nin direkten dönen kafa şutuydu. Kasımpaşa ikinci dış saha maçından da 3 gollü bir galibiyet aldı. Sahanın en iyileri İlhan Depe ve Diagne’ydi.

Ankaragücü, 6yıl aradan sonra çıktığı Süper Lig’de ilk galibiyetine uzandı. Sarı- Lacivertliler, Alanyaspor’u deplasmanda İlhan Parlak ve Pinto’nun golleriyle yıktı. Uzun süredir Emre Akbaba ‘gidecek mi, kalacak mı?’ sorularıyla yorgun düşen Alanyaspor dün gece Ankaragücü karşısına bu transferin bitmiş olmasıyla kafaca rahat çıktı.

Gerçekten teknik direktör Mesut Bakkal ‘bu iş bir an evvel sonuçlansın, ben de bir an evvel işime bakayım’ diyordu. Çünkü Emre Akbaba’nın takımın hem kaptanı hem de çok çok önemli bir oyuncusu olarak varlığı ve yokluğu, bir teknik adamın karar mekanizmasını fazlasıyla etkiliyordu. Ankaragücü ise yıllar sonra Süper Lig’e dönmüş ve ilk dış saha maçından puan veya puanlarla dönmek için gelmişti Alanya’ya. İsmail Kartal sert orta alan oyuncularıyla savunma disiplinini önde tutan ve hızlı kanatlarla gol atmayı planlarken, Mesut Bakkal ise içerde dışarda genlerinde hücum akan takımını evinde yine aynı tempoda oynatmayı planlamıştı.

El Kabir’in yaptığı...

İlk yarıda iki takım da bol pozisyon buldular ama gol yollarında başarısızdılar. Ankaragücü’nde İsmail Kartal geçen sezona göre oyun anlayışına format atmış. Bunun da sebebi ilerde oynayan kısa ve hareketli isimlerin olması bana göre. İkinci yarıda Alanyasporlu Sackey’in kırmızı kart görmesiyle dengeler değişti. Yalnız bir çift sözüm El Kabir’e olacak. Devamlı kötü niyetle, abartılı düşüşlerle rakiplerine kart göstertmesi bana göre rakibin emeğine saygısızlık. Kırmızı kart pozisyonunda ise gerçekten dirsek yedi bunu ayrı bir yere koyuyorum...

Bifouma da atıldı

Rakibin eksikliğini iyi değerlendiren Ankaragücü, İlhan Parlak’ın golüyle öne geçerek avantajının değerlendirdi: 0-1. Bu golün ardından Başkent ekibi tam tempoyu bulmuştu ki, Bifouma sorumsuzca bir şekilde üst üste gördüğü sarı kartlarla oyundan atıldı. Buna rağmen oyundan düşmeyen Ankaragücü’nde kapanışı güzel bir golle Tiago Pinto yaptı: 0-2. Sarı-Lacivertliler, akılcı ve mücadeleci oyun yapısıyla ligdeki ilk galibiyetini aldı.