‘’Hoş geldin Ankaragücü‘’
Süper Lig’e hoş geldin Ankaragücü... Gerçekten türlü sıkıntılara, transfer yasağına ve olumluzluklara rağmen İsmail Kartal ve öğrencileri adeta bir destan yazdılar ve bileklerinin hakkıyla Süper Lig biletini bitime bir hafta kala 19 mayıs Stadında aldılar. Emeği geçen herkesi tekrar kutluyorum; lige renk kattılar...
Maça kısaca dönersek Manisa’da 6 sezon sonra Süper Lig’e çıkmayı hedefleyen Ankaragücü düşmesi kesinleşmiş rakibi önünde ilk yarıda aradığı golü bulamadı. Ankaragücü her zamanki bilinen futbolunu kanatlardan ve yan ortalarla denedi. Kolay gözüken maçlar zaman zaman zordur. Ancak Kehinde, Umut ve Enes’in golleri işi bitirdi. Tribünlerdeki taraftarın koro halinde coştuğu bir maç izledik son dakikaya kadar...
Eskişehir’den gelen Boluspor’un 2-2’lik beraberlik haberi Manisa’yı bir bayram yerine döndürdü ve adeta herkes bir sevinç yumağı oluşturdu. Tebrikler Ankaragücü ...
‘’Ankara'da ‘Güç' gösterisi‘’
Başkent’te Süper Lig’deki iki ekibin zor günler yaşadığı bir dönemde Ankaragücü hedefe kilitlenmiş olarak mücadeleyi sürdürüyor. Sezon başından beri yaşanan maddi sıkıntılara rağmen Sarı- Lacivertli ekip iddiasını hiç kaybetmedi. Gazişehir ise kazanıp ilk iki için yarışı sonuna kadar götürme niyetindeydi. İlk yarıda oyuna iyi başlasa da İsmail Konuk’un kendi kalesine attığı golle yenik duruma düşen konuk ekip demoralize oldu. Ardından gelen İlhan parlak golü Ankaragücü’ne derin bir nefes aldırdı. İlk yarının son anlarında Del Valle’nin kaçırdığı gol ikinci yarı için bir umut olabilirdi.
Son söz Sedat’tan
İkinci yarıya Erkan Sözeri; Serdar ve Zec’i alarak başladı. Ofansif hamle hemen etkisini gösterdi, iki direkten dönen top vardı ama gol getirmedi. Ancak farkı bire indirmek isterken Umut’la gelen Ankaragücü golü konuk ekibin gardını düşürdü. 89’da ise Sedat son sözü söyledi. Gazişehir ilk iki umutlarını Ankara’da bırakırken Ankaragücü Süper Lig yolunda çok kritik bir maçı kazanıp ‘yola devam’ dedi.
‘’Derbide zafer Osmanlı'nın‘’
Kazananın çok şey kazanacağı bir maçtı Başkent’teki karşılaşma. Osmanlıspor rakip sahada ligde kalma yolunda hem de farklı bir skorla Gençlerbirliği’ni mağlup etti. Ümit Özat maç öncesi takımına ne dediyse sahada göremedi. İrfan Buz ise ekibine ne dediyse oldu. Hatta oyuna sonradan soktuğu Umar Aminu iki asist yapmayı başardı. Gençlerbirliği’ne sanki bir virüs bulaşmış gibi. Oyun olarak ne savunma ne de hücumda varlar. Öyle ki organize bir atak yapmadan maçı bitirdiler. Oysa bu takım bir önceki iç saha maçında Galatasaray’ı devirirken haklı bir galibiyete imza atmıştı. Aslında kapanan takımları açmakta zorlanıyor Ümit Özat’ın öğrencileri ama dün Osmanlıspor karşısında hiç çözüm üretemediler.
Alkışlar Buz’a
Osmanlıspor’a gelince; son Trabzon beraberliğinde iyi futbol ve alınan bir puanın devamını getirdiler. Sahanın her yerinde her futbolcu görev alanını doğru kullandı. Kaleden başlayan iyi performans hem savunmada hem de hücumda çok doğru işledi ve şık gollerle 3 puanı 3 golle almayı başardılar. Osmanlıspor kalan 4 maçı için oldukça umut kazandı. Gençlerbirliği yense arayı açacak ve büyük bir moral bulacaktı. İlhan Cavcav sezonunda umarım efsane başkanın kemiklerini sızlatmazlar ama işleri oldukça zora soktukları bir gerçek.
‘’Gücü uzatmaya yetmedi!‘’
Zirve yarışı yapan iki takımın maçı çok gergin geçti. İyi başlayan ve erken bir golle öne geçen Ankaragücü’nde her şey yolunda giderken Putsila gördüğü kırmızı kartla Başkent ekibinin planlarını altüst etti. Oysa o dakikaya kadar topu iyi dolaştıran ve oyunun hakimi olan Ankaragücü’ydü.
Ümraniyespor ise daha 2. dakikada yediği golün altından kalkmak için telaş yaptı. Üstelik rakip 10 kişi kalmasına rağmen bu avantajını kullanamadı. İkinci yarıda Bayram Bektaş, Drole hamlesiyle skor bulmayı amaçladı. Sonrasında kısa ve çabuk Emircan’ı aldı. Tam bu hamlelerden karşılık almak isterken İbrahim Akdağ takımını 10 kişi bıraktı. İki takımın da 10 kişi kalmasıyla birlikte roller değişti. Ankaragücü, Umut ve Enes ile maçı koparacak fırsatlar kaçırdı.
Tek sevinen Rize
Ümraniyespor için Andreas’ın şutunun direkten dönmesi kırılıma anıydı. Ümraniye 11’e 10 üstün oynarken yapamadıklarını 10’a 10’dan sonra daha iyi yaptı. 7 dakikalık uzatmanın sonlarında gelen Rangelov golü Ümraniyespor’u ilk ikide tutmayı başardı. Ankaragücü 3 puanı kaçıran taraf olarak evine dönerken yarışı bırakmaya niyetli olmadığı gösterdi. Bu sonuca en çok Denizli’den 1 puanla dönen Rizespor sevinmiştir.
‘’Timsah ateşle oynuyor!‘’
Bursaspor evinde çok kritik bir yenilgi aldı. Kasımpaşa üst üste ikinci dış saha maçını da kazanarak ‘artık ligde kaldım, hedefim üst sıralar’ dedi. İlk yarıda ev sahibi ekibin bir tek net gol pozisyonu bulamadan soyunma odasına gidişi düşündürücüydü. Batalla’nın yokluğu tabii ki önemli bir eksik ama üretkenliğin bu kadar yetersiz olması kabul edilebilir değil. Ne vites yükseltebildi, ne de bir format değişikliği yapabildi Bursaspor ilk yarıda. Kasımpaşa ise 3 net gol pozisyonu yakaladı, birini attı ve 3 puanı aldı. İkinci devrede Yusuf Erdoğan hamlesi Timsah’a hareket getirdi ancak yan ortalardaki kalitesizlik, golü engelledi. Evet Bursaspor ikinci 45’te istediği baskıyı kurdu ama Kasımpaşa’nın disiplinli yapısını kıramadılar.
Yetersiz kadro...
Paul Le Guen, Kubilay ile Sinan Bakış’ı da sahaya sürdü ama yetmedi. Bana göre Bursaspor’daki sıkıntı kadronun yetersizliği ve kapasitesi. Daha önce iç sahada kazanılan 1-0’lık maçlar vardı ancak hiçbir zaman beklenen futbol oynanmadı. Kasımpaşa’nın ise biraz daha kadro derinliği olsa, farklı hedeflere gidebilirlerdi.
Bursaspor'un kalan maçları (33 puan)
Göztepe (d)
Karabük (d)
Konya
Fenerbahçe (d)
Trabzonspor
Gençlerbiriği (d)
‘’Antalya ateşten kaçtı‘’
Karabükte ev sahibi için değil ama konuk Antalyaspor için çok önemli bir 90 dakikaydı. Akdeniz ekibi kötü başladığı sezonda artık korkulu rüya görmek istemiyordu. Üst üste kazanılan iki galibiyetten sonra buradan alacakları 3 puan rahat bir nefes almak demekti. İki teknik adam da son maçtaki 11’lerini sahaya sürdü.
Aslında kolay gözüken maçlar bazen çok zor olur. Antalyaspor bunun bilincinde sahaya çıktı ve 12. dakikala Diego’nun nefis frikiğiyle öne geçti: 0-1. Erken golden sonra oyunu domine etmeye çalışan Antalyaspor karşısında Karabükspor 31’de Alican ile gole yaklaşan taraftı. Havanın mevsim normallerinin stünde sıcak olması ilk yarının bitimine doğru tempoyu iyice düşürdü.
Şans Antalya’dan yana
İkinci devrede ise temponun yükseldiğini gördük. Karabükspor, yenilgiyi kabul etmeyen oyun anlayışı sonucu 67’de Ergin Keleş’in penaltısıyla skoru dengeledi: 1-1. Sonrasında öne geçebilecek pozisyonlar da yakalayan Karabük karşısında Antalya’nın bocaladığını gördük. Ancak futbolcu şansı Kırmızı-Beyazlı takımlaydı... 83’te basit bir hatadan oluşan pozisyonda Deniz Kadah altın değerinde 3 puanı getiren golü atarak Antalyaspor’u ve taraftarını mutlu etti.
‘’İzmir'den Paşa geçti‘’
İzmir’de tribünde olanlar da ekran başında bu maçı izleyenler de futbol adına büyük bir zevk almışlardır. Skora bakmadan değerlendirme yapmam gerekirse; Kasımpaşa dış sahada nasıl oynanır ilk yarıda bunu gösterdi ve soyunma odasına önde girmeyi başardı. Göztepe rakibi kadar hücum yapsa da savunmadaki eşleşmelerde sorunlar yaşadı. Özellikle fizikli Kasımpaşa forvetleri karşısında oldukça sorunlu bir Göztepe defansı izledik. Ev sahibi ekip Veysel’in atttığı gole itiraz etti ama bana göre Demba Ba’nın attığı sayılmayan gole itiraz etmeliydiler. Çünkü tekrarını da izlediğimde temiz bir gol olduğunu gördük.
10 kişi kalınca...
İkinci yarıda ilk 15 dakika müthiş bir Göztepe baskısı izledik. Futbol adına gol adına her şeyi yaptılar ama kaleci Ramazan’ı geçmeyi başaramadılar. Sonradan oyuna giren Kosonoviç’in sorumsuzca gördüğü kırmızı kartla Göztepe ister istemez oyundan düştü. 10 kişi ile hem gol aramak hem de savunma yapmak İzmir ekibi adına çok zordu. Halil ve Poko’nun tüm çabaları da bir yere kadardı. Noktayı da konuk takımda Trezeguet koydu: 0-2.
Futbola doyduk
Kasımpaşa ligde kalma yolunda çok çok kritik bir 3 puana imza attı. Kemal Özdeş doğru oyuncu değişiklikleriyle seyirci baskısına rağmen takımını iyi yönetti. Özet olarak bu maçın bir kazananı vardı ama bir başka kazananı da futboldu dersek yalan olmaz...
‘’Malatya, Gençler'i yaktı‘’
Süper Lig’in alt sıralarını çok yakından ilgilendiren 90 dakikada puan aslanın ağzındaydı. Malatyaspor 34 puanla çıkttı maçta ev sahibi olarak daha rahattı. Gençler ise 27 puanla ligin diplerinde kurtulmak amacındaydı. Şu bir gerçek; ilk 45 dakikaya baktığımızda belki erken golle öne geçen Gençlerbirliği oldu ama futbol olarak gözdolduran oynamak isteyen ve bunu başaran taraf Malatyaspor’du. Başkent ekibi savunmaya çekildi ama savunma yapamadı. Yani bu futbolla ilk yarının 1-1 bitmesi iyi sonuçtu. Malatyaspor yenik duruma düştükten sonra gerildi, hakeme dönük itirazları oldu. Ancak Aytaç’ın pozisyonu penaltıydı ve itirazlarında haklıydılar. Sonrasında oyunda dengeyi ve üstünlüğü kurup aradıkları golü Aytaç’ın nefis frikiğiyle bulup beraberlikle soyunma odasına gittiler.
Bu futbola puan fazla!
İkinci yarıya Gençlerbirliği daha atak başladı. Ancak Malatyaspor’un 2. golünden sonra tamamen ev sahibinin adeta futbol resitaline dönüştü karşılaşma. Erol Bulut’un ikinci yarıdaki hamleleri çok etkili olurken, Ümit Özat’ın hiçbir hamlesi olumlu geri dönüş vermedi. Malatyaspor bu galibiyetle artık ‘ligde kaldım’ diyebilir. Bunu sadece 3 puan aldıkları için değil oynadıkları pozitif futbol adına söylüyorum. Gençlerbirliği en azından bir puan umudunu yakaladı ama koruyamadı. Zaten bu futbola da bir puan fazla olurdu.