‘’Timsah 1-1 eriyor‘’
Bursaspor hafta içinde yaşanan tüm yönetimsel sıkıntılara rağmen Kasımpaşa karşısında iyi bir mücadele gösterdi. Gerçekten ligde kalma savaşı veren Yeşil-Beyazlı ekibin yeni teknik direktörü Mesut Bakkal rakibi iyi analiz etmiş ve bunu da ilk yarıdaki etkili futboluyla gösterdi. Sadece Trezeguet ile gol arayan Kasımpaşa neredeyse pozisyonsuz bitirdi ilk 45 dakikayı. Bursaspor ise hem kanatlardan hem de orta alandan etkili ataklar yapmasına rağmen her zamanki sıkıntısı olan son toplardaki etkisizliği yüzünden aradığı golü bir türlü bulamadı. Mesut Bakkal, tecrübeli Latovlevici’yi sol önde kullanarak kaliteli şutları ve ortalarıyla sonuca gitmek istedi. Özellikle sol kanattan Umut Meraş ve Latovlevici ile gelen ataklarda çerçevenin içini bulamayan bir Bursaspor vardı. Kasımpaşa bu kadar kısır futboluna rağmen 60’ta yaptığı ilk etkili ve hızlı hücumda Trezeguet’nin şık vuruşu ile öne geçen taraftı. Bence Bursaspor’un sezon başından beri en büyük sıkıntısı bu.
Lima ve Sakho kaçırdı!
Rakip bir kere geldi attı gitti. Oysa Bursaspor Lima ve Sakho ile çok önemli fırsatları kaçıran taraf oldu. Ancak taraftarının da müthiş desteğiyle oyunu bırakmayan konuk ekip Aytaç’ın penaltı golüyle beraberliği yakaladı. Son söz; 90 dakikaya, sahadaki futbola bakarsak Bursaspor en azından puanı haketmişti, kaybetseydi yazık olurdu!
‘’Orta saha belirledi‘’
Başakşehir yener yenilir ama taraflı tarafsız herkesin ortak fikri, Süper Lig’in en iyi futbol oynayan ekibi. Beşiktaş karşısında ilk 15 dakikadan sonra sahada oyun planıyla, hücum ve savunmadaki pozisyon alışlarıyla ilk yarıya damgasını vurdu. Özellikle maçın yıldızı olmaya en büyük aday Visca tüm önlemlere rağmen etkili futbolunu yine yansıtmayı başardı. Caner ve Medel’in bulunduğu sol kanattan gelen ataklar Başakşehir’in golünü de getirdi. Açıkçası 1-1’lik ilk yarı sonucu Beşiktaş adına muhteşemdi. İkinci yarının hikayesinin farklı olacağı belliydi. Nitekim böyle maçlarda yıldız farkı önemlidir. Burak takımını öne geçirirken taraftarın da endişeli bakışlarını umuda çevirdi. Bence orta alanların rekabeti belirleyici olur demiştik. İkinci yarıda Beşiktaş bu alanda daha dominant taraftı. 90 dakikanın ilk yarısını Başakşehir, ikinci yarısını Beşiktaş iyi oynadı. Abdullah Avcı’nın öğrencileri bu maçı iyi oynadıkları ilk yarıda kaybetti. Çünkü çok önemli gol pozisyonlarına rağmen sadece bir gol atabildiler...
‘’Kontrollü futbol hızlı hücum...‘’
İstatistikler fazlasıyla beraberlik diyor bu maça. Özellikle Şenol Güneş’in Avcı’ya karşı şansının tutmadığı bir gerçek. Şu anda lider ve şampiyonluk yolunda en avantajlı takım Başakşehir, bu keskin virajı en az hasarla dönmek amacında. Ligin kalan bölümünde İstanbul dışında sadece Sivasspor ile oynayacak olan Abdullah Avcı’nın öğrencileri, Rize’de son maçında gol şov yaparak kazanmış rakibine karşı çok daha kontrollü olacaktır.
Orta alanda savaş!
Birbirine çok yakın oynayan ve ligin en çok isabetli pas yapan takımı, az gol yiyen savunma yapısıyla Beşiktaş’a karşı orta alanda müthiş bir savaş verecektir. Eğer bir kart sorunu yaşamazlarsa, evinde taraftarının da coşkusuyla üstüne gelecek olan Beşiktaş karşısında hızlı ve çabuk hücumlarla bol bol gol pozisyonu bulmaları mümkün.
Farklı bir hikaye
6 artı 4 dizilişiyle golcülerini kulübede oturtup farklılık yaratan Başakşehir, bu maçta da top tekniği üstün isimlerin zenginliğini skora yansıtmaya çalışacak. Ancak şu bir gerçek ki, karşılarında son maçtaki sıkıntılı Konyaspor yok. Bu 90 dakikanın hikayesi bambaşka olacak.
Ön plana kim çıkar?
Tabii ki her maçta olduğu gibi her türlü karşı önleme rağmen durdurulamayan koz Edin Visca. Vodafone Park’taki müthiş taraftar topluluğunun rakip olmasına rağmen Visca’yı olumlu motive edeceğini ve hırslandıracağını düşünüyorum.
Kısa mesaj
Açıkçası Başakşehir’in orta alandaki performansı maçın kaderini belirler. Çünkü Beşiktaş’ın bu alanda Atiba, Dorukhan ve Medel’den oluşan üçlüsünün becerisi ve gücü ortada.
‘’Timsah takım olursa kazanır‘’
Bursaspor gerçekten bıçak sırtında bir maça çıkacak. Trabzonspor iddiasını sürdürmek istiyor ve tek bir hedefi var: 3 puan...
Aynı duyguları kat be kat daha fazla düşünen bir Bursaspor bu maçı nasıl oynarsa istediğini alır? Bu sorunun cevabı yeni teknik direktör Mesut Bakkal’da yatıyor.
Hocayı çok yakından tanıyan bir gazeteci olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki tecrübeli hoca büyük maçları çok iyi oynar ve oynatır. Sivassspor’u bıraktığında arkasından Samet Aybaba gelmişti göreve. Şimdi ise Aybaba bıraktı, Mesut Bakkal iş başı yaptı.
Maçın önemi belli
Bursa bir futbol şehri ve herkes bu maçın öneminin farkında. Alanyaspor’u da böyle bir konumda alıp ligde tutmayı başaran Bakkal’ın bu özelliği bana göre Bursapor’un en büyük artısı olacak.
Trabzonspor gibi yetenekli gençler ve kaliteli etkili yabancıları olan bir rakip karşısında sadece bireysel farklarla sonuca gitmek kolay değil. O nedenle bu maçta isimlerden çok takımın bütün olarak motivasyonu etkili olacaktır.
‘’3 puanı isteyen taraf kazandı‘’
Bu kadar söz dinleyen futbolcular sahada mücadele edince disiplin futbolun rengini kaçırıyor. Gerçekten bu kadar katı uygulanan taktiksel başarı, teknik direktörlerin takım üzerindeki mutlak hakimiyetini gösterdiği kesin. Ama futbol izleyicisi bundan memnun mu derseniz sanırım ağızlarından ‘hayır’ çıkacaktır. Çünkü ilk yarıda VAR’dan dönen golü bir kenara koyarsak Başakşehir, resmen Konya duvarına çarptı. İstatistikler topla oynama oranını yüzde 70’e yüzde 30 Başakşehir lehine göstermesinin pozitif bir şey ifade etmediğini gördük... Belki bu kadar kapanan bir rakibe yine de ısrarla doğru bildiklerinden vazgeçmemesi de liderin en büyük artısıydı. İkinci yarıda Başakşehir rakibin beklenmeyen hatalar zincirinden öne geçince 3 puana çok kolay ulaştı. Konyaspor’un beraberlik hamlelerini de söndüren isim Visca oldu. Özetle 3 puan isteyen taraf Başakşehir’di ve aldı.
Gecenin sorusu
Abdullah Avcı, rakip bu kadar disiplinli savunma yapıyorsa, adeta yapışık oynuyorsa, kulübedeki Adebayor, Demba Ba ve Bajiç gibi önemli gol ayaklarına daha erken başvuramaz mıydı!
Maçın starı
Edin Visca dün gece sadece attığı golle değil, bitmek bilmeyen enerjisiyle, inatçı, vazgeçmeyen yapısıyla zor geçecek bir 90 dakikayı kolaya çeviren isimdi.
Maçın olayı
Çok iyi savunma yapan Konyaspor’un ilk goldeki hatalar zinciri, başta kaleci Serkan olmak üzere bu kadar tecrübeli oyunculara yakışmadı.
Kısa mesaj
Kazansa 5.’lik koltuğuna oturacak olan Konyaspor’un oynadığı futbola bakarsak yenik duruma düşene kadar, 3 puanı aklından bile geçirmediğini gördük. Çıtayı yükseğe koyan bir kulüp için geçerli anlayış bu olmamalı...
‘’Antalya patladı!‘’
Sergen Yalçın’la adeta şahlanan Alanyaspor’un, Antalya karşısında kazandığı takdirde 5. sıraya çıkacak olması konuk ekip için büyük bir motivasyondu. Öte yandan son 10 maçta sadece 1 kez 3 puan almış Antalyaspor ise kötü gidişe ‘Dur’ demek istiyordu. Maça geçmeden önce, Lucescu’nun aylardır görmek istemediği ya da görmediği Efecan’ı A Milli Takım’a aldığı için Şenol Güneş’i kutluyorum. İlk yarıda Alanyaspor doğru dürüst tek bir gol pozisyonu hatta şut bulamadan soyunma odasına girdi. Antalyaspor’da ise 5-0’lık Galatasaray yenilgisine rağmen Bülent Korkmaz takımını iyi motive etmişti. Önce Hakan Özmert nefis bir frikik golüyle kilidi açtı. Ardından Ceyhun’un hatalı pasında Doukara usta işi bir vuruşla skoru 2-0’a getirdi.
Ligde kaldılar gibi!
İkinci devrede Alanyaspor’un umutlarını, Nskala bitirdi. Onun çalım sevdasıyla kaptırdığı top, Antalyaspor’a 3. golü getirdi. Bu dakikadan sonra sinirler bozuldu, Sergen Yalçın tribüne yollandı. Özetle Alanya kötü günündeydi ve çok bireysel hata yaptı. Antalyaspor ise bu galibiyetle Süper Lig’de kalışını ilan etti dersek abartmış sayılmayız.
‘’Kaderi Tuna belirler‘’
Beşiktaş karşısında Göztepe’nin en büyük şansı Tamer Tuna’nın iki takımı da çalıştırmış olması... Tamer hoca, rakibin artıları ve eksilerine hakim. Yani Tuna’nın kenar performansı Göztepe’nin de kaderini belirler.
Göztepe yıllar sonra çıktığı Süper Lig’de ilk sezonda çok başarılıydı. Peki ne değişti de İzmir ekibi ligde kalma savaşı verir hale geldi... Oysa kadro olarak yönetim başarılı davrandı, önemli isimler takıma katıldı. Bana göre bir şey unutuldu... Takımın atanıyla tutanı iyi olacak. Evet Beto’yla kale emin ellerde. Ancak Jahovic ve Demba Ba ile gol bölgesinde sıkıntı hissedilmedi. Ama bu oyuncular kaybedildikten sonra yerleri doldurulamadı bir türlü. Büyük ümitlerle alınan Jerome ve bir diğer forvet Ghilas’la işlerin yürümediği ortada. Bir takımın Yasin, Serdar ve Halil gibi çabuk kanatları olmasına rağmen skor yapamaması her şeyi anlatıyor.
Savunma kırılgan yapıda
Göztepe’nin aslında en etkili bölgesi orta alanı. Castro, Borges, Alpaslan ve Poko ile bu bölgede Beşiktaş’ın hücum gücünü etkisiz hale getirebilirler. Tabiki pas trafiğini kesmedeki başarılarına bağlı... Çünkü savunma her ne kadar tecrübeli gözükse de kırılgan bir yapıya sahip. Savunmanın sağında Gassama hücumu seviyor ancak kontrolü zayıf. Sol bek mevkiinde sakatlıklar nedeniyle oldukça talihsizlik yaşadılar. Devre arasında gelen Agbenyenu da beklentilerden uzak kaldı.
Ön plana kim çıkar?
Beto, Beşiktaş’ın hücumlarında, yan toplarda, kale çizgisinde tecrübesini ve klasını konuşturur. Çünkü bu tür maçlarda kalecilerin eli sıcak olur ve Beto gibi kalecilerin sevdiği maçlardır. Bakalım sihirbaz şapkadan tavşan çıkartacak mı, çıkartırsa asla sürpriz olmaz.
Bu istatistiğe dikkat!
Göztepe’nin bu sezon Süper Lig’de deplasmanda attığı 11 golün beşi Yasin Öztekin’den geldi. Yasin bu sezon dış sahada en fazla gol atan üçüncü oyuncu.
Kısa mesaj
Göztepe’nin en büyük şansı Tamer Tuna’nın iki takımda da çalışmış bir teknik adam olarak artıları eksileri iyi bilmesi. Yani Tuna’nın kenar performansı konuk ekibin kaderini belirler.
‘’İlk 30'a dikkat‘’
Bu sezon ligde inişli çıkışlı grafik çizen Sivasspor, İstanbul’a moralli geldi. Son maçında Yeni Malatyaspor karşısında iyi futbolunu galibiyetle süslemeyi bildi. Teknik direktör Hakan Keleş sahaya tam anlamıyla ofansif gücü yüksek, yaratıcı oyuncuların dominant olduğu bir kadro çıkarmıştı. Özellikle Douglas sağ önde arkasında genç Fatih Aksoy, ileride Diabete, orta alanda Özer Hurmacı, solda Emre Kılınç’la gol bulmamaları imkansızdı!
Topa sahip olmalı
Nitekim Özer Hurmacı iki nefis asistle maçı çözen isim oldu. Bir teknik adam için her maçın ayrı bir hikayesi vardır. Keleş, Fenerbahçe maçında takımını farklı bir formatta sahaya sürecektir. Karşısında 3 puana şartlanmış rakibi ve tribünde 30 bin taraftarı olacak. Bu baskıya direnmek için topa mümkün olduğunca sahip olmaya çalışıp, alanları daraltarak Fenerbahçe’yi kalesinden uzak tutmaya çalışacaktır. Tabii ki bunu yaparken topu kanatları taşıyıp iki etkili isim Douglas ve Emre Kılınç’la hataya müsait rakip savunmanın arasında gol arayacak Yiğidolar.
Bu istatistiğe dikkat!
Sivasspor, Süper Lig’de Beşiktaş’ın ardından Başakşehir ile birlikte deplasmanda en fazla gol sevinci yaşayan ekip konumunda (19). Ancak bunun bir de diğer yüzü var. Yiğido, 27 golle dış sahada en çok gol yiyen takım unvanına da sahip.
Ön plana kim çıkar?
Douglas’ın sağ kanattaki performansı çok iyi. Ancak deplasmanda işin savunma yönü de önemli. Orta alanda N’Dinga, Hakan Arslan ikilisinin yanına bir savaşçı daha gerekir bu maçta. Sanırım maçın gidişatına göre hamle oyuncusu Kone olacak. Sivasspor açısında kader oyuncusu ise asist ve gol üretkenliği açısından Douglas olur...
Kısa mesaj
Bana göre maçın ilk 30 dakikasında Fenerbahçe’nin baskısını kırabilirse, Sivasspor oyunda dengeyi kurup Kadıköy’den istediğini alarak ayrılabilir. Tabii ki bu hesapları yaparken bir kart sorunu yaşamamalı. Bu analize 11’e 11 üzerinden bakmak gerek.