‘’Başakşehir hayata döndü‘’
Ümraniye ‘de ev sahibi ligde kalabilmek için sahadan puanla ayrılmanın hesabını yaparak sahaya çıktı. Başakşehir ise kazanıp yarışta bende varım mesajı vermek istiyordu İlk yarı adeta golle başladı.Daha dakikalar 2’yi gösterirken savunmanın arkasına sarkan Aleksiç Ümraniye ağlarını havalandırdı. İster istemez risk alacak Ümraniyespor karşısında Başakşehir bol pozisyonlar bulup gol sayısını artıracağını tahmin ettik. Ancak öyle olmadı oyun planına sadık kalan Ümraniyespor kontrollü futbolunu Ümit’in golüyle süslemeyi başardı. Konuk ekip adına ilk yarıda direkten dönen Aleksiç’in şutu haricinde fazla bir aksiyon göremedik. İlk yarıda Ümraniyespor’u lig arasını iyi değerlendirmiş ve rakip analizini işi yapmış. Özellikle Başakşehir savunmasını kanatlardan ve ara toplarla tehdit etti zaten attıkları tek golde böyle geldi… İkinci yarıda yine erken bir Başakşehir golüyle başladı. Sol kanattan başlayan akında Serdar Gürler çabukluğunu gösterdi ve takımını 2-1 öne geçirdi. Son sözü ise Ndayishimiye söyledi: 1-3. İki teknik adam da yaptıkları oyuncu hamleleriyle dengeyi lehlerine çevirmek istedi.
Sürpriz golcü..
Ev sahibi takımın teknik patronu RecepUçar Mirsiç gibi sol ayaklı bir şütörle sürpriz bir golü düşünmüş olabilir. Açıkcası bütçeleri arasında çok fark olan iki İstanbul takımının maçında Ümraniyespor’un tek artısı kendi saha ve seyirci avantajıydı.Dünya kupası öncesi farklı Galatasaray hezimetinden sonra Başakşehir’in lige 3 puanla dönmesi önemliydi.
‘’Umut verici galibiyet‘’
Diyarbakır’da İskoçya karşısında etkili bir futbol ortaya koyduk. İki teknik adam da üçlü savunmayı tercih etmişti. Geriden uzun top yerine ayağa ve çabuk oynayarak hem ortadan hem de kanatlardan etkili olduk. Hakan Çalhanoğlu orta alanı yönetirken ceza sahası dışından attığı şutlar ve duran toplardaki kalitesiyle beklentimizi karşıladı. Ancak ilk yarıya damgasını vuran isim Ozan Kabak oldu. Lejyoner stoperimiz Bundesliga ekibi Hoffineim’daki başarılı performansını A Milli Takım’a da taşıdığını gördük. Ozan hem savunmasını yaparken hem de hücumlarda hava toplarındaki üstünlüğüyle fark yarattı.Nitekim bu farkını nefis bir kafa golüyle süsledi. İlk 45 dakikada vasatı aşamayan isimler de vardı. Özellikle Orkun çok kop ezdi. İrfan Can dalgalı bir performans çizdi.
İskoçya’yı yüreklendirdik
İskoçya, Premier Lig ağırlıklı isimlerden kurulu bir kadro ve fizik gücü iyi bir takım olsa da Millilerimiz etkili baskıyla oyunun hakimi oldu. İkinci yarı nefis birCengizÜnder golüyle başladık. Orta alanda Salih Özcan ile güçlendik ancak orta alandan McGinn’in 60 metre topu sürüp attığı gol dün gece bizim adımıza yakışmadı. Tabiki bir hazırlık maçı eksiklerimizi görmemiz için bir sınav. Ancak düşündürücü olan 60. dakikaya kadar hakim olduğumuz oyunu rakibimize bırakmamızdı... Tempoyu düşürmek skoru koruma duygusu ister istemez İskoçya’yı yüreklendirdi. Özetle ilk yarıdaki futbolumuzu maçın geneline yayabilirsek ileriye umutla bakabiliriz
‘’Hatay, İstanbul'u avladı‘’
İstanbul’da ilk yarıda temposu düşük bir maç izledik.Dünya Kupası arasına girerken 'kaybetmeyeyim' duygusu ağır basıyordu oynanan futbola bakarsak. Alt sıralarda yer alan iki ekibin maçında orta sahada kaptırılan bir top ve Riberio’nun kaptığı topla İstanbulspor ceza sahasına girerken düşürülmesi sonucu Hatayspor’un kazandığı penaltı ilk yarının en etkili aksiyonuydu. El Kaabi penaltı atışını kullandı ve Hatayspor 1-0 öne geçti. Sonrasında İstanbulspor'un devre bitene kadar beraberlik çabalarını izledik. Topalli ile yakaladıkları tek pozisyonu da değerlendiremeyince konuk ekibin tek golü ve üstünlüğüyle soyunma odasına gidildi. İkinci yarı İstanbulspor'un etkili ve baskılı oyununu izledik. Rakip yarı sahaya oyunu yıkan İstanbulspor, Hatayspor karşısında önemli gollük pozisyonlar bulmasına rağmen değerlendirmede etkisiz kaldı. Hatayspor ise bu baskıdan kurtulduğu anlarda hızlı hücumlar yaparak 2. golü aradı.
4. galibiyet
İstanbulspor Teknik Direktörü Fatih Tekke ofansif anlamda tüm hamleleri yapmasına rağmen etkili gözüken hücumları sonlandırmada Hatayspor savunmasını aşamadı. Araya girerken iyi futboldan daha çok iyi sonucun öncelik aldığı bu maçta Hatayspor öne geçip skoru korumasını bildi. İstanbulspor ise evinde kazanamama sıkıntısını bu maçta da yaşadı ve tehlike hattından çıkamadı. Volkan Demirel ise İstanbulspor karşısında deplasmanda aldığı 3 puanla 4. galibiyetini alıp evine mutlu dönen taraftı.
‘’Lige dönüş gecesiydi‘’
Hatayspor deplasmanında Başakşehir 3-3'lük sonuçla dönmüştü ancak yenilen 3 gol Başakşehir için bir uyarıydı. Çünkü önemli defansif zafiyetler üst üste gelmişti. Sanırım Okan Buruk Başakşehir’deki bu düşüşü savunmadaki özgüven eksikliğini iyi analiz etmiş. Üstelik derbinin moraliyle kadroda ilk 11'de Kerem sürprizi yaparak sahaya sürdüğü ekibi ilk yarıda rüya gibi bir skor aldı. İstatistikler rakamsal veriler sizi aldatabilir. Galatasaray ilk yarıda topu Başakşehir’e verdi ama ceza sahasına sokmadı. Üstelik rakibin tuzağına düşmedi ve ön bölgede kontrollü baskıyla da hataya zorladı. Nitekim bu oyun düşüncesi biri penaltıdan 3 gol getirdi. Orta alanı daha usta daha güçlü gözüken Başakşehir’i yan pasa zorlayan Galatasaray kanat akınlarını da etkisiz hale getirince umduğundan kolay bir ilk yarı yaşadı.
Keşke ara olmasaydı!
2. yarıda Emre Belözoğlu orta alana müdahale etti ve Biglia ile Berkay’ı çıkatıp Aleksiç ve Deniz Türüç’ü oyuna soktu. Skor üstünlüğünün rahatlığı ve farkı kapatmak için risk alan Başakşehir karşısında Galatasaray gol sayısını artırma şansını da yakaladı. Daha 2. yarının başında Rashica'nın üst direkten dönen şutu bunlardan biriydi… Nitekim gol sağanağı Kerem’le devam etti. Tabii ki atılan 4. gol Icardi farkıydı. Rakibini az adamla yakalayan Galatasaray hücumunda Icardi kendisinin de atabileceği pozisyonda nefis bir topuk pasıyla Kerem’e al da at dedi.
Sezon başından beri bol pozisyon yakalamasına rağmen son vuruşlarda sıkıntı çeken Sarı- Kırmızılılar dün gece güçlü rakibi karşısında adeta patlama yaptı. Başakşehir gibi ligin en oturmuş kadrosuna tarihi bir hezimet yaşattıran Galatasaray sanırım bu futbol bu skor sonrası keşke hiç ara olmasaydı demiştir. Özetle Avrupa kupalarında olmayan hedefi şampiyonluk olan Galatasaray’ın lige dönüş gecesiydi.
‘’Kankaların düellosu‘’
Hatay’da iki eski dostun karşı karşıya geldiği bir 90 dakika izledik. Fenerbahçe formasıyla uzun yıllar birlikte oynayan, teknik kadroda birlikte çalışan Emre Belezoğlu ve Volkan Demirel farklı hedefler için takımlarını motive ettiler. Dakikalar 12’yi gösterirken Ömer Ali’nin hatalı geri pasını yakalayan genç Bertuğ kaleciden sıyrılıp dar açıdan topu Başakşehir ağlarına yolladı: 1-0. Başakşehir’de ikinci yarı Traore ve Caiçara, Ömer Ali ile sakatlanan Touba yerine girdi. Hatayaspor bu yarıya etkili başladı, El Kaabi ile gole çok yaklaştı, Volkan’ı geçemedi. 53’te bu defa Ze Luis ile gole çok yaklaşan Hatayspor yine Volkan’a takıldı. Başakşehir rakibin baskısından çıkınca üst üste pozisyonlar buldu. Nitekim beraberlik golünü de ikinci Traore ile bulup skoru 1-1’e getirdi.
Traore farkı
65’te Traore ile başlayan atağı sonlandıran isim ilk golün hazırlayıcısı Aleksiç oldu ve Başakşehir deplasmanda 2-1’i yakaladı. İki golde de Traore katkısı önemliydi. Ancak Hatayspor’un pes etmeye niyeti yoktu ve sahasında 90 dakikayı puanla bitirmek için güçlü rakibi karşısında reaksiyon gösterdi. Aradığı beraberlik golünü de 75. dakikada golcüsü El Kaabi ile buldu: 2-2. Volkan’ın büyük hatasıyla golü bulan Hatay risk alan rakibi karşısında sert kontralar yakalarken üstünlüğü de bu şekilde ele geçirdi. Ze Luis üstünlüğü getirirken son sözü Serdar söyledi: 3-3.
‘’Antalyaspor'dan müthiş dönüş‘’
Antalya’da iki takımın da ofansif futbol anlayışı daha ilk yarıda 5 golü getirdi. Karagümrük oyuna müthiş başladı ve rakip kaleye o kadar gitti ki daha maçın başında 2-0’lık skoru elde eden taraftı. Belki de atamadıklarını değerlendirebilseydi ilk 30 dakikada oyun kopabilirdi. Ancak futbol gevşemeye gelmez. Nitekim de öyle oldu. Nuri Şahin üst üste gollerde hatası olan Luyindama’yı oyundan alıp Gacha’yı sahaya sürdü. 3’lüden 4’lü savunmaya dönen Antalyaspor, Wright ile skoru 2-1’e getirdi. Ardından Güray’ın nefis golü ev sahibi ekibi beraberliğe taşırken devre bitmeden son sözü kaptan Veysel söyledi: 3-2. İlk yarı oyuna iyi başlayan Karagümrük iyi bitiren ise Antalyaspor oldu. 66’da bir uzun topta Diagne, kaleci Alperen ile karşı karşıya kaldı, ancak topu boş kale yerine dışarı vurarak takımının beraberlik şansını heba etti.
Seriye devam
Risk alan rakibi karşısında Antalyaspor hem skoru korumak hem de 4. golü bulmayı hedefledi. Ev sahibi ekip 84’te kornerden dönen vuruşta farkı ikiye çıkardı. Günün yıldızı Güray ceza alanı dışından ilk attığı goldeki gibi düzgün bir vuruşla takımını Karagümrük karşısında 4-2 öne geçirdi. Son bölümde iki teknik adamın oyuncu hamlelerini izledik. Antalyaspor üst üste 3. galibiyetini alarak serisini sürdürdü. Karagümrük ise 2-0 öne geçtiği 90 dakikadan evine puansız döndü.
‘’Karşılığını bu maçta aldı‘’
Derbide ilk yarıda Galatasaray oyuna baskılı başladı. Ancak gördük ki bu baskıya hazırlanmış bir Beşiktaş vardı karşısında. Okan Buruk muhtemel kadroyu doğrular bir 11 sahaya sürerken, Barış Alper’in atletik yapısından ve oyunun iki yönünü de oynamasından faydalanmak istedi. Nitekim İcardi’nin nefis golünde Barış Alper’in zorlanmasına rağmen kafa ile yaptığı asist yerindeydi. Beşiktaş beraberliği klasik bir duran top organizasyonu ile buldu. Beşiktaş’ın bu planını bilmesine rağmen Galatasaray’ın bu kadar kolay gol yemesi düşündürücüydü. İkinci yarıda Beşiktaş skoru korumak için oynayıp geriye yaslanmadı. Çünkü böyle oynarsa Galatasaray’ın forvetteki etkili ayaklarının gol atma ihtimalini yüksek olduğunun bilincindeydi. Şenol Güneş taktik olarak çekilerek değil, iyi savunma ve kontrollü hücum uygulattı.
Farkını ortaya koydu
Galatasaray için bu maçı kazanmanın yolu, rakibe oyun kurdurtmadan baskı ile hataya zorlamaktı. Nitekim baskıyı uygulamaya başladığı anda 2. gol de geldi ve İcardi nefis bir kafa ile Beşiktaş ağlarını havalandırırken kalitenin ne demek olduğunu gösterdi. 60'tan sonra Galatasaray’ın hücumları Beşiktaş kalesinde oldukça etkiliydi. İcardi kendisinin ve takımının 3. golünü atmaya çok yaklaştı ancak direğe takıldı. Galatasaray bu bölümde maçı kopartacak pozisyonları yakaladı. Maça damgasını İcardi vurdu ama Muslera, oyunun sonlarında Cenk Tosun’un uzaktan vuruşunu inanılmaz bir kurtarışla kornere atarak, farkını ortaya koydu. Gecenin özeti; 'Galatasaray yaptığı transferlerin karşılığını bu maçta aldı' diyebiliriz. SarıKırmızılılar, ezeli rakibi karışısında bu sezonki en iyi performansı gösterdi ve hak ettiği bir 3 puanı aldı.
‘’Yiğido tarih yazdı‘’
Prag’da gruptan çıkmış olmanın rahatlığıyla sahadaydık. İstanbul’da Fenerbahçe ile kar∫ılacak olmak RızaÇalımbay’ı kadro konusunda da hesap yapmaya zorladı.Nitekim Prag’da rotasyon yapıp farklı bir 11 sahaya sürdü tecrübeli hoca. İlk yarıda uzun süre rakibi karşıladık. Bu bilinçli savunma anlayışı iyi işledi, rakibi ceza sahamıza sokmadan dış şuta zorladık. Bu oyunu 35 dakika sürdürdükten sonra ilk etkili atağımızda penaltı kazandık ve Gradel şık vuruşla 1-0 öne geçirdi. İkinci yarıda da işler istediğimiz gibi giderken beklemediğimiz anda kalemizde golü gördük. Tartışmalı bir korner kararından gelen top Goutas’a çarpıp ağlarımızı havalandırdı. Beraberlik golünü yedikten sonra Çalımbay kenardaki kozlarını sahaya sürdü. Yatabare, Keita ve Sabia’yı oyuna alarak hem skoru korumak hem de rakibin yakaladığı oyun üstünlüğünü ele geçirmeyi hedefledi.
Yolunuz açık olsun
Taraftarların da desteğiyle bu maçı kazanıp Avrupa’ya veda etmek istemeyen Slavia Prag’ın baskısı son bölümde iyice arttı. Bu bölümde baskıya direnç gösteren ve rakibine 2. gol şansını vermeyip gruptan lider çıkmayı hedefleyen Sivasspor’u izledik. Dün gece lider geldiğimiz Prag’dan lider döndük. Sivasspor, Türk futbol tarihine bir zafer armağan etti ve ülke puanına katkımızı da sürdürdü. Avrupa serüvenini başarıyla devam ettiren Yiğidolar, yolunuz açık olsun. Yürekten kutluyorum.