‘’Pozitif futbol‘’
Kadıköy’de beklentinin aksine oyunu istediği gibi yönlendiren ve rakibine karşı dominant bir Galatasaray izledik ilk yarıda. Oysa bu maça gelene kadar, futbollarına baktığımızda Fenerbahçe’nin baskılı oyunla rakibi sürklase eder düşüncesi hakimdi. Ancak ilk yarı itibarıyla gördük ki Okan Buruk, Fenerbahçe’nin savunma arkasına atılan toplardaki zaafını bilerek takımına bir oyun ezberletmiş. Özellikle orta alanda çabuk paslarla dikine oynayıp bol bol pozisyon buldu. Savunma hattı motivasyon açısından doğru hamlelerle Fenerbahçe’yi etkisiz hale getirdiler. Üstelik baskı yapması beklenen Fenerbahçe baskı yiyince hatalı pas oranı çok yüksekti. Sanırım Fenerbahçe’yi futbolcuların rakibin ofansif oyunu karşısında şaşkınlık yaşadılar ve oyun kurgularını ilk 45 dakikada oturtamadılar. Sadece Ferdi ile atak geliştirmek yetmezdi nitekim soyunma odasına önde giden Sarı-Kırmızılı ekip oldu.
Skoru değiştirme çabası!
Okan Buruk ilk 11’i bence gerçekci duygusallıktan uzaktı. Barış Alper tercihi ilk yarı itibarıyla doğru tercih olarak gözüktü. Ancak takım olarak maça motiveydiler ve bol bol pozisyon bulup tek golle yetindiler. Fenerbahçe için 1-0 yenik devreyi kapatması bu futbola göre iyi sonuç. Galatasaray İçin oynanan futbola göre ilk yarıda 3 puanı cebine koyacak skoru bulması mümkündü. İkinci yarı Jesus aksayan Gustavo’yu çıkartıp yerine Lincoln’ü alarak 4'lü defansa döndü. Özellikle ev sahibi ekibin orta alandaki kozu Crespo oynamak yerine düşmeyi tercih etmesi faul peşinde koşması takıma adına bir eksiydi. Nitekim ilerleyen dakikalarda Jesus değiştirmek zorunda kaldı. Son 20 dakikada kartlı oyuncular ve yorgunluklar göz önüne alınarak yapılan değişiklikler gördük. Fenerbahçe’de 3'lü hamlesi Jesus’un skoru değiştirme çabasıydı. Skordan bağımsız maça baktığımızda Okan Buruk orta alandaki enerji dengesini Berkan ile üstün hale getirdi. Risk alan Fenerbahçe karşısında Galatasaray pozisyon bulmaya devam etti.
Tebrikler Okan hoca
İcardi oyuna girer girmez Kerem’e asistini klas bir pasla yaparak farkı takımı adına 2’ye çıkarttı. İrfan anlamsız şiddetli şarjı takımını 10’kişi kalmasına neden oldu. Böyle bir derbide skoru değiştirecek bir isim olarak böyle bir sorumsuzluk yapması kabul edilebilir bir şey değil. Gecenin özeti Kadıköy’e lider gelen Galatasaray pozitif futboluyla hak ettiği 3 puanla Florya’ya döndü. Bir tebrikte Okan Buruk’a taktik olarak takımını çok iyi hazırlamış ve bunu da uygulatmada kusursuz bir yönetim gösterdi...
‘’Başakşehir'e uzatma şoku‘’
Gaziantep’te ilk yarısı futbol adına deyim yerindeyse sıkıcı bir maç izledik. İki ekip de oyun içinde taktik disiplini ön alanda yapınca ortaya pozisyonsuz bir futbol çıktı. Maçın başında Maxim ile gole yaklaşan Gaziantep, kaleci Volkan’ı geçemedi. Sonrasında artık 'ilk yarı böyle biter' derken Berkay nefis bir şutla Günay’ı avladı ve Başakşehir devreyi önde kapattı. 4-2-3-1 düzenindeki Gaziantep FK’ya karşı, Emre Belezoğlu’nun Başakşehir’i 4-1-4-1 düzeninde mücadele etti. Aslında iki takım da dikine oynamayı ve golü aradı. Ancak 1. ve 2. bölgeyi etkili geçmelerine rağmen savunmaları geçemeyince ilk yarıdan tek gol çıktı. İkinci yarıya önde olmanın moraliyle başlayan Başakşehir daha ilk dakikalarda Berkay ve Okaka ile 2. gole çok yaklaştı. Ev sahibi ekipte ise Sagal’ı alıp Başakşehir savunmasının dengesini bozmayı deneyen Erol Bulut’un bu planı da tutmadı. Dakikalar 70'i gösterirken 3 oyuncu değişikliğini yaparak bir anlamda puan için son kozunu oynadı tecrübeli hoca.
Tehlikeli sular...
Ancak Başakşehir gibi öne geçtiğinde kolay kolay maç vermeyen bir rakip karşısında Gaziantep FK üstün gözükse de tribünleri heyecanlandıran bir futbol izlettiremedi. Yine de 90 artı 7'de Maxim'in golü puanı getirdi. Ev sahibi kötü sonuçlarla tehlikeli sularda dolaşmaya devam ediyor. Başakşehir ise son dakika golüyle 2 puanı bıraksa da Dünya Kupası öncesi 7-0’lık şok yenilgiden sonra 3 maçtan çıkardığı 7 puanla iddiasını ortaya koydu.
‘’Gümrük'ten 4'lü tarife!‘’
Düşüşe geçen Kayseri'ye son darbeyi formda Karagümrük vurdu. Trabzon'u 4 golle deviren Pirlo'nun takımı, İç Anadolu ekibine de deplasmanda aynı tarifeyi uyguladı, 4-2 kazandı. 19 puana ulaşan Kırmızı-Siyahlılar rahat nefes aldı.
Kayseri’de ev sahibi maça neredeyse 1-0 yenik başladı. 35. saniyede Levent Mercan’ın ceza sahası dışından sert şutuyla öne geçen taraf Karagümrük'tü. Bilal'in üzerine gelen topu tutamaması daha ısınamadığını gösterdi.
İlk golün şokunu atlatmaya çalışırken kalesinde yine Bilal’in hatasından 2-0 yenik duruma düşen taraf Kayserispor'du. Erken yenik durumdan kurtulmak isteyen ev sahibi oyunda dengeyi kurdu ama skoru eşitleme konusunda o kadar etkili olamadı. 4-3-3 düzeniyle oynayan Karagümrük topa sahip olduğunda kaliteli ayaklarıyla ve isabetli pas yüzdesiyle panik yapmadan kontrollü futbolunu ilk yarı bitene kadar sürdürdü. Kayserispor ise ilk yarıda forvetlerine elverişli pozisyonlar hazırlayamadı, açıkçası geriden oyun kurarken zorlandı ve aradığı gollere ulaşamadı. Hani Türkçe’de bir deyiş vardır ya; 'kaçmaktan kovalamaya fırsat bulamadı' şeklinde.
Ev sahibi daha ikinci yarının başında Mensah’ın hatasında 3. golü kalesinde gördü. Ardından penaltıdan skor 3-1 oldu.
İşler iyi gitmiyor!
Farkı kapatmaya çalışırken yine bir hata, Diagne kendisinin 2. takımının 4. golünü attı.
Üst üste hatalar ve yenilen gollerden sonra Çağdaş Atan’ın hamlelerini gördük. İlhan girdikten hemen sonra takımı adına kafa ile Karagümrük ağlarını havalandırdı.
Evinde Trabzonspor’u 4 golle geçen konuk ekip dün de Kayseri’den 4 gollü 3 puanı alırken istim üzerinde olduğunu gösterdi. Kayserispor açısından dünya kupası sonrası işler iyi gitmiyor. Son iki haftayı yenilen 7 golle puansız geçirmeleri hem Çağdaş hocanın hem de taraftarın keyfini fazlasıyla kaçırdı.
‘’İstediğini aldı‘’
Fenerbahçe, Antalya deplasmanında derbi öncesi kayıpsız bir maç planlamıştı. Forvette Valencia’dan yoksun çıkan Sarı-Lacivertliler karşılarında iyi motive olmuş bir rakip buldu. Nuri Şahin’in Antalyaspor’u hemen hemen ideale yakın kadrosuyla sahaya çıktı. İlk yarıda Fenerbahçe adına baskı vardı, direkten dönen iki top vardı ama organize bir gol pozisyonu ve isabetli şut yoktu. Antalyaspor ise oldukça agresifti ve kaptığı toplarla da savunma arkasına sarkarak kanatlardan ortalarla gol aradı. Özellikle savunma arkasına kritik hücumlarda ev sahibi ofsayta takıldı. Ancak bir yan orta ile de golü bulmayı başardılar. Güray’ın deyim yerindeyse sol kanattan öldürücü çok etkili ortasına Wright takımını öne geçirdi.
Baskıyı artırdılar
Ev sahibi ekip 3-5-2 dizilişiyle sahaya yayılırken Fenerbahçe’nin kanatlarını doğru kademelerle etkisiz hale getirip ortadan hücuma zorladı. Açıkçası ilk yarı itibariyle planları tutanNuri Şahin ve takımıydı... İkinci yarının hikayesi başkaydı. Fenerbahçe sürpriz bir golle beraberliği yakalayınca maçı da yakaladı. Baskıyı artıran Fenerbahçe rakibini uzun topa zorlayıp dönen topları kolayca önledi. Aslında dünkü karşılaşmada futbol kalitesinin düşüklüğünün başlıca sebebi kötü zemindi.
Kredisi tükeniyor
Son bölüme önde giren Fenerbahçe skoru korumaya dönük bir taktik yapmadı ve aksine 3. golü aradılar. Antalyaspor’un beraberlik çabaları sadece Wright üzerindendi ama böyle bir maçta bu yetmezdi. Fenerbahçe istediğini aldı ve derbi öncesi beklemeye geçti. Antalyaspor'da ise Nuri Şahin’in kredisi tükenme noktasına geldi.
‘’Oyun iştahı ve 3 puan‘’
Dün gece Beşiktaş, Süper Lig'in tek yenilgisiz tek takımı Adana Demirspor’a karşı güçlü bir 11 ile çıktı. Antep’teki orta alan değişince işler de olumlu anlamda değişkeni gördük. Özellikle ilk yarıda tecrübeli Adana Demirspor orta alanını etkisizleştirirken, hücumunda iyi destekledi Josef - Salih ve Gedson’dan oluşan bölge. İlerideki çabuk kısa ve hareketli isimlerle Beşiktaş’ın savunma dengesini bozma çabaları çok etkili olmadı olanlarda da Mert geçit vermedi. Beşiktaş önemli pozisyonlar bulmasına rağmen gol bir duran toptan Masuaku’dan geldi. Açıkçası ilk yarıdaki Beşiktaş olumlu sinyaller verdi ve çok istekliydi. Bunun da başlıca sebebi orta alanın doğru isimlerden oluşmasıydı. Adana Demirspor ofansif görünümüne rağmen yetersizdi ayrıca savunmada da önemli zaaflar yaşadı. Devre arası soyunma odasına 1-0 yenik gitmesi bence Güney ekibi adına sevindiriciydi skor daha yüksek olabilirdi.
İkinci yarıda Adana Demirspor oyunda dengeyi kurdu. Hem orta alanda Beşiktaş’a karşı zaman zaman üstünlük sağlayıp tehlikeli ataklar geliştirdiler. Özellikle Guldbransen ve Onyekuru ile beraberlik golüne çok yaklaşmasına rağmen beceriksiz vuruşlar geldi. Montella özellikle Beşiktaş'ın sadece sol kanattan N’Koudou ile etkili olurken o bölgeye çözüm üretemedi ve kalesinde 2. golü görebilirdi. Beşiktaş oyun iştahı ve 3 puan isteği maçın başından sonuna kadar aynı düzeyde sürdü.
Beklentimin altında!
Redmond ve Tayfur hamleleri takımın iyi giden temposunda devamlılık sağladı ve oyundan düşmediler. Adana Demirspor’da dün dikkati çeken özellikle hücumlarda bireysellikle üretmeye çalıştılar. Oysa eldeki malzeme daha organize ataklar geliştirebilecek kalitedeydi. Sadece Onyekuru ve Emre Akbaba üzerinden gol aramak yetmezdi yetmedi de Beşiktaş karşısında. Açıkçası bu futbol en fazla bir puanı alırdı ama benim bugüne kadar izlediğim Adana Demirspor’un dün geceki futbolu skordan bağımsız beklentimin altında kaldı... Beşiktaş ise Şenol hoca geldikten sonra en iyi maçını oynadı ve hak ettiği bir 3 puan aldı...
‘’Eli boş dönmez‘’
Montella öyle bir ekip oluşturdu ki hangi 11 ile çıkarsa çıksın aynı futbolu ezberletmiş. Oyunu geriden iyi okuyabilen bir kaleciye sahip İtalyan hoca. Orta alanında çok tecrübeli ve aynı kalitede yedekleri olması çok önemli bir zenginlik. Kendisi de futbolculuğunda forvet oynayan golcü bir özelliğiyle Montella taktiksel anlamda klasik santrfor ile oynamıyor.
Bol bol pozisyon buluyorlar
Hatta kendisi hakkında forvetsiz oynuyor eleştirilerine de katılmadığını bizzat bizlere iletti. Hücumda gerçekten kısa ve çabuk oyuncuları savunmanın arkasına sarkıtan bir oyun kurgusuyla bol bol da pozisyon buluyor. Beşiktaş ile kıran kırana futbol ölçüleri içinde çok güzel bir maç bizi bekliyor. Unutmayalım ki Güney ekibi evinde kupaya veda etti ve Avrupa’da olabilmek için artık ligde ilk 4 içinde olmak istiyor.
Adana’nın şansı daha fazla
Beşiktaş karşısında puan şansı bana göre fazlasıyla olduğunu söylemek çok da iddialı bir söylem olmaz. Özetlersek ligdeki tek yenilgili takım olarak Adana Demirspor hem bu unvanını sürdürmek hem de iddiasını sürdürmek adına İstanbul’dan eli boş dönmez.
‘’Başakşehir seriye taktı‘’
Zirve yarışı yapan Başakşehir, sıkıntılı günler geçiren Antalyaspor karşısında sahaya favori çıktı. Fernando ve Güray gibi önemli isimlerden yoksun kadrosuyla Akdeniz ekibi ilk yarıda tamamen savunma yaptı ya da yapmak zorunda kaldı. Ligde en çok topa sahip olan Başakşehir bu özelliğini sahaya fazlasıyla yansıttı. Belözoğlu, Ümraniye karşısında kazanan 11’i sahaya sürerken beklentisi galibiyet serisiydi. İlk 45 dakikada Antalyaspor yarı alanında oynanmasına rağmen futbol adına kısır bir maç izledik. İkinci yarıda Başakşehir’de Berkan’ın yerine Deniz Türüç’ün yer aldığını gördük. Çünkü maçın gidişatına baktığınızda gol olma ihtimali çok azdı, ancak duran top ve dış şutlarla ‘olur’ dedirtiyordu oyun. Nitekim öyle de oldu. Deniz hamlesi karşılığını buldu ve gurbetçi oyuncu nefis bir şutla Başakşehir’i öne geçirdi. Burada sormadan geçemiyorum; sevgili Nuri Şahin niye yenik duruma düşene kadar takımını bu kadar defansif oynattın? Bu anlayışta bir şekilde kalende golü görürsün.
Neden bu kadar defansif!
İki tarafın da gol arayışında olduğu son 30 dakikada Başakşehir, Antalyaspor kalecisi Alperen’in hatasından Aleksic ile skoru 2-0’a getirdi. Bu gol 3 puanı perçinlemek demekti. Fernando ve Güray gibi isimlerin yokluğunu fazlasıyla hissetti dün Antalyaspor ve puanı hiç de hak etmedi.
‘’Kabus gibi bir uzatma‘’
Dolu tribünler önünde liderlik için mutlak kazanmak zorunda olduğu maçta Galasataray, Gomis’in erken gelen golleriyle ilk yarıyı bitirdi. Okan Buruk, Dünya kupası arasına girerken formda bir takım oluşturmuştu. Ama 45 günlük aradan sonra nasıl bir Galatasaray döneceği de merak ediliyordu. İstanbulspor karşısında favori olmanın rehavetine kapılmadan maça başlayan Galatasaray golleri iki duran yan toptan kazandı.
İstanbulspor, bu bölümde topu kendinde tutarak rakibine temposunu kesmeye çalışsa da baskılı futbol karşısında çaresiz kaldı. Oynanan futbolun karşılığı gelen goller daha farklı olmalıydı ama son vuruşlar yetersizdi.
Daha az yorması gerek
Galatasaray ikinci yarı başlangıcı da ilk yarının benzerdi. Özellikle çabuk kısa isabetli paslardan oluşan hücum denemeleri etkili pozisyonlar yarattı. Dün gece Rashica’nın kanadı beklentiyi karşılamadı ama Mertens isteği ve çalışkanlığıyla takımını hücuma mecbur eden oyuncu oldu.Ancak diğer taraftan Okan hocanın görece olarak kolay gözüken böyle maçlarda Mertens’i daha az yorması lazım. Son bölümde rakibin daha etkili ve daha topla oynadığını gören Okan Buruk orta alanı güçlendirip bir anlamda işi sağlama aldı diyebiliriz. Ama hamleleri bu beklentiyi karşılamadı.
Bunu yaşatmamalıydı
Geceyi özetlersek; Galasataray maç öncesi favoriydi, kazanırsa lider olacaktı. Erken goller bu maç farka gider düşüncesini akıllara doğal olarak getirdi. Ama oyundaki üstünlük başka goller getirmeyince maçtaki 3. golde diğer ikisi gibi bir duran toptan geldi ama bu defa İstanbulspor’dandı. Açıkcası puan cetveline göre konuşmak değerlendirmek yanıltıcı olur. Nitekim son anlarda fark bire inince tribünler maçın bitimine kadar endişeli son bölümleri gözlerle izlediler. Özellikle kâbus gibi bir uzatma dakikaları yaşatmamalıydı Galatasaray taraftarlarına… Son sözüm de Uruguaylı orta alana. Toreira’nın çıkarken gördüğü kart ve cezalı duruma düşmesi kabul edilebilir bir davranış değildi.