Süper Lig'de 9. haftanın açılış maçında Gaziantep FK, evinde Adana Demirspor ile karşılaştı. Sahasında bu sezon ilk maçına zorlu bir rakibe karşı çıkan Erol Bulut’un öğrencileri ilk yarıda etkisizdi. 3-4-3 düzeninde mücadele eden Gaziantep FK, klas ayaklara sahip rakibine topu verince kalesinde oldukça tehlikeli anlar yaşadı. Kaleci Günay ve Ertuğrul’un kritik müdahaleleriyle rakibe gol imkanı vermeyen ev sahibi, Sagal ve Figeredo ile etkili olmaya çalıştı. İlk yarıyı özetlersek üstün olan ve kazanmaya yakın taraf Adana Demirspor’da diyebiliriz rahatlıkla... İkinci yarısı gerçekten hareketli ve çok zevkli bir karşılaşma izledik.

Akını durdurdu ama...

Adana Demirspor bildiğimiz gibiydi ama bu pozitif tabloya Gaziantep FK da karşılık verince, izleyenleri tatmin edici bir futbol vardı sahada. Asambolonga ile gelen Adana Demirspor'un golü ev sahibini ayağa kaldırdı. Özellikle Markovic’in oyuna girmesiyle daha organize ataklar geliştiren ev sahibi ekip kaleci Günay’ın yaptığı asistle Markovic aşırtma bir vuruşla beraberliği sağladı. Dakikalar 75’i gösterirken bir Adana Demirspor atağında Asambolonga savunmanın arkasına sarktı, Ertuğrul ceza alanına girmeden yaptığı faul İle akını durdurdu ama kırmızı kart ile oyun dışında kaldı. Oysa o ana kadar yaptığı savunmayla sahanın iyilerindendi genç stoper.

Beceriksizlik

Kalan bölümde bir kişi eksik oynayan Gaziantep FK skoru korumak için daha savunma ağırlıklı oynadı. Adana Demirspor’da ise Montella Szuba ve Guldbransen’i oyuna sokarak galibiyeti kovaladı. Adeta rakip ceza alanına hakimiyeti kurup ablukaya alan Adana Demirspor galibiyet golüne çok yaklaşsa da son vuruşlarda beceriksizdiler. Açıkcası 3 puanı kaçıran taraf deplasmanda olmasına rağmen Adana Demirspor'du. Konuk ekip lig ilerledikçe oynadığı futbolla üstüne koyuyor ve bu sezona damgasını vuracak gibi görünüyor.

Sivasspor performans olarak kötü bir sezon girişi yaptı. Rıza Çalımbay’ın şimdiye kadar çalıştırdığı takımlar kötü de oynasa mücadele açısından rakiplerine ezilmezdi. Ligde henüz galibiyeti olmayan Yiğidolar,Avrupa’da bunu tersine çevirip kötü gidişe ‘dur’ demek istiyordu. İki maçta alınan 4puanBalkani maçı öncesi önemli artımızdı. Maça Ulvestad’ın 37. saniyedeki golüyle başlayınca kolay bir gece olur diye düşündük.Ama ilk yarı hiç de düşündüğümüz gibi geçmedi. Atletik ve oyun ezberi bizden daha iyi olan Kosova ekibi bu yarıda hem iki gol atarken iki de net pozisyon yakaladı. Sivasspor işi golden başka bir pozisyon bulamadan ilk yarıyı bitirdi. Bu yetersiz futbolun başlıca sebebi sadece top ayağımızdayken etkili olmaya çalışıp rakipteyken gereken presi yapamamızdı.

Bu kadar hatayla

İkinci yarı iyi başladık önemli pozisyonlar yakaladık ancak kalemizde gördüğümüz 3 gol umutlarımızı azalttı. Takım savunmasında sınıfta kaldık. Çalımbay ikinci yarıda yaptığı değişikliklerle oyuna ortak olmayı başardı. Erdoğan ile gelen golümüz ve rakibin de skoru koruma duygusuyla savunmaya çekilmesi son bölümde tribünleri heyecanlandırdı. Çalımbay, Kosova’nın takımı Balkani’nin iyi birtakım olduğunu belirtirken maçın zorluğuna işaret etmişti. Nitekim düşündüğü gibi oldu. Sivasspor kötü savunmasını iyi hücumla örtünce 3-3’ü yakalamayı başardı.Uzatmada4. golü ararken rakip kalecinin degajından o golü biz yedik. Böyle bir geri dönüşten sonra en azından kaybetmememiz gerekirdi ama bu kadar savunma hatasını bir maçta yaparsanız yenilgi kaçınılmaz oluyor maalesef

Konyaspor’dan kaleci Sehiç cezalı, Ümraniyespor’da ise Serkan Kırıntılı omuz sakatlığı nedeniyle kadroda yoktu. Ümraniyespor’da Recep Uçar ile Konyaspor’da İlhan Palut hocalar da cezaları nedeniyle takımınlarının başında yer almadı. İlk yarıya baktığımızda iyi oyununa rağmen ligde galibiyeti olmayan Ümraniyespor’un yine aynı doğru futbolu sahada yansıttığını gördük. Herşeyi iyi yapıp skora yansıtamamak bir şeyin bir yerde eksik olduğunu gösteriyor. Cevabını ilk yarı biterken gördük.

Oldukça denk giden karşılaşmada soldan Guilherme’nin ortasında Muhammet rakibine rağmen şık bir kafa golü atıp takımını öne geçirdi. Bence Ümraniyespor’un iyi oynayarak sonlandıramadığı futbolunda eksik olan bu dokunuştu. İki teknik direktör takımının mücadelesinde taktik disipline sadakat yüksek olunca 3 puanı düşünen takımların mücadelesi de güzel oluyor.

2 gol VAR’a takıldı

59’da Calvo kalabalık savunmanın arasından yükselip kafa ile Ümraniyespor ağlarını ikinci kez havalandırdı. Ancak uzun süren VAR incelemesi sonucu Konyaspor’un bu golü ofsayt nedeniyle iptal oldu. Son bölümde Ümraniyespor’un Umut ile gelen beraberlik golü de VAR’dan elle atıldığı için iptal oldu. Konyaspor zor da olsa 3 puanın sahibi oldu.

Sahasında maç kaybetmeyen, gol dahi yemeyen Kayserispor, Trabzonspor karşısına da bu motivasyonla çıktı. Milli maç arasından sonraki ilk sınavda, deplasmanlarda bu sezon pek de iyi görüntü vermeyen Trabzonspor’un, dün de ilk yarıda tadı yoktu. Özellikle orta sahası o kadar kolay geçildi ki ister istemez savunması da zor anlar yaşadı.

Kaleci Uğurcan’dan başlayan hatalar, tandemde Hugo’nun formsuzluğuna, beklerin beklentinin altında kalan performansı eklenince soyunma odasına 1-0 yenik giden bir Trabzonspor izledik. Aslında skora baktığımda Kayserispor vasat oyunla bu skoru yakaladı ama bunda Trabzonspor’un koordinasyonu zayıf, bol pas hatalı futbolu da etkiliydi. Buna rağmen Bordo-Mavililer, özellikle Trezeguet ile net gol pozisyonlarını değerlendirse, devre arasına önde bile girebilirdi.

Takıma format attı

Özellikle Maxi Gomez yeterli topları alamayınca konuk ekip aradığı golü bulmakta çaresiz kaldı. İkinci yarı gerginlik had safhadaydı. Trabzonspor’un skoru geri çevirme çabalarını izledik. Abdullah Avcı üç oyuncu değişikliği yaparak, adeta takıma format attı, ofansif gücü yükseltti. Büyük çabaları, meyvesini bir penaltı golü ile verdi... VAR’dan gelen uyarı ile kazanılan penaltı kararı biraz ağırdı. Sonrasında moralleri bozulan ve oyun disiplininden kopan Kayserispor, Carole’ün hatalı pası sonucu ikinci golü de kalesinde gördü.

Trabzonspor dün hiç de iyi oynamadığı bir karşılaşmadan, altın değerinde bir 3 puanla evine döndü... Kayserispor ise kazanmaya çok yakınken, sahasında hem ilk kaybın hem de ilk golü yemenin üzüntüsünü yaşadı... Açıkçası dün gece Kayseri’de hatalar gecesiydi, değerlendiren konuk ekip oldu..

Sezonun flaş takımı Adana Demirspor evindeetkili bir ekip. Galatasaray karşısına lider olarak çıkıp 90 dakikayı lider bitirmek isteyen Güney ekibi bu güce fazlasıyla sahip. İtalyan teknik adam Montella ile iyi uyum yakalayan Mavi Şimşekler bunu skor olarak da futbol olarak da sahaya yansıtmayı başardı. Ülkeyi tanıyan ve Türk futboluna adapte olan Montella, Trabzon karşısında uyguladığı santrforsuz taktiği Galasataray karşısında da uygular diye düşünüyorum.

Üstüne gelen, 3 puana oynayan güçlü rakiplerekarşı bu taktiğin tuttuğunu Trabzon ve Antalya maçları gösterdi. Aslında top kendisindeyken iyi oynayan iki ekibin maçı diyebiliriz bu karşılaşmaya. Güçlü iki beki vekanatlarıyla, orta saha tecrübesiyle, iyi hücum yapabilmesi ve şutör özelliğiyle Adana Demirspor, daha oturmamış Galasataray’a karşı bir adım önde.

Hayal kırıklığı yaşadığımız Lüksemburg maçının ardından bir hayal kırıklığı da dün gece yaşadık. Faroe Adaları’na karşı bir prestij maçına çıktık aslında. Toplam değeri 4 milyon avro değerinde bir rakip karşısında tel tel döküldük. Faroe Adaları’nın dünya sıralamasındaki yeri malum ve üzerimizde hiç bir baskı olmaması lazım. Çünkü B ligine çıkmışız ve çok da rahat olmamız gerekirdi.

Evet hava soğuk, rüzgarlı saha sentetik ancak bunlar mazeret olamaz bildiğimiz gerçeklerdi. İlk yarı bozan, önde basan ve temaslı olunda daha dominant olan rakibimiz karşısında çok etkisizdik. Rakibin en büyük kozu ev sahibi olarak böyleyken teknik kalitemizi öne çıkartıp atacağımız gol ve gollerle dirençlerini kırmak olmalıydı. Ancak gördüğümüz kadarıyla bu yarıda ezik kaldık, yetersiz kaldık ve üretken değildik. Sonuçta gol pozisyonu bulamadan soyunma odasına girdik... İkinci yarı hava şartları lehimize diye kendimizi kandırdık. Bir kere Kuntz’un anlamsız Eren ısrarı kalemizde ilk golü getirdi. Lüksemburg maçında ilk golümüze sebebiyet veren Eren belli ki düşüşte bu ısrar niye. Beraberliği beklerken gelen ikinci golle tam yıkıldık.

Geniş kapsamlı

Artık gelişi güzel baskıyla rakibi hataya zorlayıp gol arayışı tam ikinci sınıf bir futbol anlayışıydı. Sanırım Kurt kadar kurmayları da zayıf bana göre. Hocanın göremediğini onlarda mı görmüyor gerçekten. Sanırım milli takımlar sorumlusu Hamit Altıntop parlak futbol kariyerinin aksine çok kötü bir yöneticilik kariyeri ile süsleyecek. Oysa yönetmek yerine yönettirmeyi seçseydi kendi adına da ülkemiz adına o makamın içini dolduran bir teknik adamı gelseydi bugün bu üzüntülü tabloyu yaşamazdık.

Bir stadı dolduracak kadar bir nüfusa sahip bir ülkeden futbol dersi almak çok acı verici. Açıkçası milli takım kimsenin deneme tahtası değildir acilen radikal kararlar alınıp bu kötü gidişi son verecek adımlar atılmalıdır. Bu adımlar sadece teknik direktörle sınırlı kalmamalı geniş kapsamlı bir operasyona ihtiyaç olduğu kesin görünüyor...

Adana Demirspor karşısında kaybeden 11’i değiştiren Abdullah Avcı, maça adeta şokla başladı. İlk 10 dakikada kalesinde 2 gol gören Trabzonspor, gerçekten ne olduğunu anlayamadı. Aslında futbolda bu tür başlangıçlar olur ama aynı şekilde iki gol yenilmesi yakışmadı şampiyon kadroya ve savunmasına. Ancak çok kısa bir sürede Trabzonspor büyük takım refleksi göstermeyi başardı. Gerçekten Gaziantep FK karşısında kurulan baskı, özellikle Hamsik ve Bakasetas ikilisinin organizasyonları, sayesinde goller geldi. Konuk ekip erken gollerle öne geçince, topu tamamen rakibe bıraktı. Trabzonspor ilk 45 dakikada gerçekten iyi futbol, kaliteli paslarla Gaziantep FK’yı kalesine hapsetti. Ancak bu baskı beraberliği getirdi ve ekipler soyunma odasına 2-2’lik sonuçla gitti.

Çekişmeli geçti

İkinci yarıda beklentinin altında bir Trabzonspor izledik. Bu oyunda tabii ki Gaziantep FK’nın daha çok topla oynama isteği, golü düşünmesi de etkili oldu. İki ekibin de hücumu düşünmesi zevkli ve çekişmeli bir ikinci yarı izletti bizlere. Son bölüm oyuncu hamleleriyle geçerken, konuk ekibin kontrollü savunma ve hızlı hücumlarla Trabzonspor’a karşılık verdiğini gördük. Uzatmalar gerilim filmi gibi geçti, son dakikalarda bir puanı cebine koymak üzereyken şişirme bir Trabzonspor topunda, önce Günay sonra da Ertuğrul’un kontrolsüz kafa vuruşunda, yani üst üste hatalar zincirinde, Bartra kafa ile galibiyet golünü attı.

Sivasspor oldukça eksik bir kadroyla geldiği Romanya deplasmanında hem moral hem sezonun ilk galibiyetini almak hem de grupta iddiasını ortaya koymak için sahaya çıktı. Zaten maç öncesi de teknik direktör Rıza Çalımbay bu noktanın altını çizen bir açıklama yaptı. Cluj’un başında bir zamanlar dünya futboluna Rumenler’in sunduğu Yıldız isim Dan Petrescu’nun olması da güzel bir ayrıntıydı. Aslında evimizde ilk maçımızda grubun en güçlü ekibi Slavia Prag ile oynanan maçtan çıkardığımız beraberlikle ilk iki adayı olduğumuzu göstermiştik. O nedenle Cluj deplasmanı bizim için kritik bir virajdı. İlk 20 dakikada dengeli bir oyun vardı sahada. Rakibe istediği baskıyı kurdurmadık ve etkili olabilecek atak başlangıçlarımızı ise iyi sonlandıramadık.

İsmine yakışır mücadele

Gerçekten Çalımbay hepsinin ilk 11'de oynayabilecek sakatlar ordusuna rağmen kulübesinin yetersizliğine rağmen sahaya çıkan Sivasspor ismine yakışır bir mücadele gösterdi ilk yarıda. 25 dakikada Harisis çizgi üzerinden çıkardığı topla müthiş bir golü önledi. Hemen ardından yaptığımız hücumda kazandığımız penaltıyı Gradel nefis bir vuruşla gole çevirdi ve deplasmanda 1-0 öne geçtik. Gerçekten ilk yarıda her şey isteğimiz gibi gelişti. Rakip duran topları iyi kullanan bir takım olmasına rağmen bu yarıda son vuruşlarda başarısız olması bizim için avantaj oldu. Özellikle hücumlardan çabuk geriye dönmemiz önemli artılardı. Kısaca ilk yarıda tempoya tempoyla karşılık verdik ve soyunma odasına 1-0 önde moralli girdik. İkinci yarıda rakibin beklentisinin aksine iyi savunma ve etkili hücumlarla sahada çok başarılı bir Sivasspor izledik.

Hak edilmiş galibiyet

Doğal olarak süre geçtikçe rakibin oyun disiplini bozuldu. İşte o anlarda çok rahat ikinci golü bulabilirdik ancak son vuruşları iyi yapamadık. Bu karar kulübemizin az oyuncuya sahip olmasına rağmen Yiğidolar Romanya’da destan yazdı. Bu sezonki ilk resmi maç galibiyetiniz de böyle kritik bir anda gelmesi daha da anlamlıydı. Bravo Rıza Çalımbay ve öğrencileri gerçekten dün geçe bizi gururlandırdınız ve hak ettiğiniz bir galibiyetle Türkiye’ye dönüyorsunuz.