Arama

Popüler aramalar

‘’Bravo tatangalar!‘’

Bugün saha içiyle değil, bir tribün güzelliğiyle yazıma başlamak istiyorum. Görevim gereği bazen Süper Lig bazen de alt kategorilerin maçlarını izliyorum. Hava şartlarındaki olağanüstülük bir Süper Lig maçına gitmemi engelledi. Ben de boş duracak değilim, “ver elini Sakarya” dedim. Hani herşeyde bir “hayır” vardır derler ya, iyi ki de gitmişim. Pazar günü Sakarya’da iki centilmen takımın sportmence mücadalesini izledik. Ama bu mücadeleden daha güzel bir olay tribünlerde oldu. Hava karlı ve soğuk mu soğuk. Bir avuç taraftar Uşak’tan kalkıp gelmiş, açık tribünde takımlarını destekliyor. Birden Sakaryaspor’un meşhur Tatangaları’nın olduğu kapalı tribünden bir tezahürat, “Yönetim uyuma, Uşak’ı kapalıya al”. Gerçekten yıllardır duymadığım ve de ilkinde şaşkınlıktan anlayamadığım bir tezahürat... Şaşkınlığımın sebebi; böyle bir hareketi Sakaryaspor taraftarının yapması değil. Gerçek sebebi hep alışmışız vurdulu - kırdılı sloganlara, o nedenle böyle bir olumlu tezahürata kulaklarımız bile hazır değilmiş, onu anladım. Ve ardından yönetim bu güzelliğe aynı güzellikte karşılık verdi. Güvenlik güçleri Uşakspor taraftarını maç oynanırken sahanın içinden geçirerek kapalı tribüne yerleştirdi. İnanın o kadar mutlu oldum ki, bilemezsiniz. Bize bu güzelliği yaşatan ve gösteren Sakaryaspor taraftarını kutluyorum. Ve maç sonrası iki takım taraftarı yiyip - içip, dostça vedalaştı. Belki bazıları diyebilir, “nasıl olsa galip gelecekleri bir maçtı” diye. Bence burada insanlık yatıyor. Gerçekten de biliyorum ki, sonuç ne olursa olsun, Sakaryaspor taraftarı bu jesti yapardı. Peki bu hareketi başka takım taraftarları yapmaz mı? Bence bundan sonra yapacaktır. Çünkü Türk insanın içinde iyilik ve merhamet duygusu her zaman galip gelir. Yeter ki doğru yönlendirilsin. Sakarya seyircisi belki de bir ilki gerçekleştirdi ve bütün Türkiye’ye önemli bir fair play mesajı verdi, darısı diğer tribünlerin başına diyelim. Keşke bu iki takım da Süper Lig’de olsaydı, niye biliyor musunuz? Eğer ki, bu olay bir Süper Lig maçında yaşansaydı, pazar akşamı ve takiben o hafta bütün kanallar bangır bangır yayın yapardı. Ne yazık ki, 2. liglerimize verilen önem(!) yüzünden, böyle fair playlik bir olay, bizlerin satırları arasında, “baki kalan gök kubbede hoş bir seda” misali, kaybolup gidecek. Ama her iki takım taraftarı unutmasın ki, bulunduğum her platformda bu güzelliği elimden geldiğince yaşatmaya ve duyurmaya devam edeceğim. Ah! Haluk Ulusoy veya danışmanları zahmet edip de şu satırları bir okusa, sanırım “geç kalmış naklen yayın işini bir an evvel çözer” diye umut ediyorum. Şu maçı bir kanal yayınlamış olsa, düşünün futbol kamuoyundan gelecek olumlu tepkileri. Hani biz yine o depremdeki unutulmaz bağırışı yineleyip “ Şışt! orada kimse var mı?” diye federasyona seslenmeye devam edeceğiz.Gelelim haftanın maçlarına: Üst tarafta fazla bir değişiklik yok. Bu hafta fazla bir sürprize tanık olmadık. Ancak alt sıralardan kurtulma savaşı ayrı bir renk katacak gibi.Bursaspor-KocaelisporBir maç eksiğiyle liderlik koltuğunda oturan Bursaspor, ezeli rakibi Kocaelispor’u tek golle de olsa geçmeyi başardı. Yeni transfer Burak, yeni takımına ligin ikinci yarısındaki ilk galibiyeti tattıran isimdi. Ev sahibi ekibin cezası nedeniyle seyircisiz oynanan 90 dakika, belki de Kocaelispor için bir avantaj olabilirdi. Ancak Muhammed’in kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kalan konuk ekip, Bursaspor gibi güçlü bir takım karşısında kaderine boyun eğdi. Süper Lig yolunda alınan her puan veya puanların çok önemi var. Bursasporlu futbolcular da bunun bilincinde, işi erken bitirmek amacında. Bu şartlanmışlık, belki futbol olarak doyurucu olmasa da, sonuç olarak istikrarlı bir grafik getirebiliyor. Kocaelispor ise; ilk 6 hedefini tutturmak için iddialı başladığı ligin ikinci yarısında, ilk 3 maçta aldığı sonuçlarla biraz burukluk yarattı.Antalya-İstanbulsporAkdeniz güneşi biraz kıştan etkilenmiş gibi. Ofans gücü yüksek kadrosuyla kazanmasını bilen Antalyaspor’da, kırmızı kartlar sorun olmaya başladı. Belki şimdilik idare edebilirler ama ileriki haftalarda bunun acısını çekebilirler. Düşünün ki, bu hafta İzmir’de takipçin Altay ile final niteliğinde bir 90 dakika oynayacaksın. Levent ve Burak gibi iki önemli oyuncun; cezalı. İstanbulspor karşısında alınan 3 puan çok önemliydi. Ama 9 kişi kalan Antalyaspor’un bu durumda ölüp ölüp dirildiğini de unutmamak lazım.Karşıyaka-AltayYıllardır süren şanssızlığını yine yenemedi Karşıyaka ve Altay’a boyun eğdi. Oysa iki takımda bu maç öncesi moralliydi. İki takım bir hafta önce sahadan 3 punla ayrılmıştı. Ne var ki, hedefleri farklıydı. Karşıyaka’da hedef kümede kalmakta, Altay’ın gözü Süper Lig’deydi. Tecrübe ağır bastı ve Ufuk, lazım olan golü Karşıyaka ağlarına yollarken, Altay da “yola devam” dedi.Sakaryaspor-UşaksporSezonun belki de en erken golü oldu Sakarya’da. Başlama vuruşuyla atağa geçen Sakaryaspor, daha 30. saniyede Uşakspor filelerini havalandırdı. Sakarya deplasmanına cezaları nedeniyle 4 as oyuncusundan mahrum gelen Aşigolar, erken gelen golle şok oldu. En azından bir puan hayali birden çöktü. Golden sonra sayısız fırsatlar yakalayan Sakaryaspor, farka ikinci yarıda koştu. Teknik direktör Metin Yıldız, takımın başında ilk kez 3 puan alırken şablonunun da oturmaya başladığını gördük.İstanbul Belediye-Ordusporİstanbul’da bu kategorinin iki güçlü ekibi karşı karşıya geldi. Hoş, Orduspor için bu karşılaşmanın deplasmanda olduğunu söylemek pek doğru olmaz. Gerçekten takımlarını hasretle bekleyen Ordulular, tribünleri doldurunca konuk ekip coştukca coştu. Ancak hücum üstünlüğünü elinde tutmakla galip gelinmiyor. 90 dakikadan golsüz bir beraberlik çıktı ve iki takım hesaplarını gelecek haftaki maçlara çevirdi.Elazığ-MardinGakgoşlar cezaları nedeniyle Adana 5 Ocak Stadı’nda oynadıkları Mardin maçını kaybetmediler ama kazanamadılar da... Bir beraberlik takımı olma yolunda ilerleyen Elazığspor, puan cetvelindeki kötü durumuna rağmen iyi bir kadroya sahip Mardin karşısında yenik duruma düştü. Ama genç Erman, takımına bir puan getiren golü atarak, Elazığspor’u yenilgiden kurtaran isim oldu.A.Sebat-Mersin İdmanyurduBiri genç diğeri tecrübeli iki takımın mücadelesinde gülen konuk ekipti. Çok koşan ve yetenekli oyunculara sahip Sebatspor, küme düşme hattından hızla uzaklaşmak isteyen Mersin’i, evine puansız göndermek amacındaydı. Ancak ligin ikinci yarısına iyi bir başlangıç yapan Güney ekibi, istikrarını kuzeyde de sürdürdü ve altın değerinde 3 puanla Mersin’e dönmeyi başardı.Yozgatspor-DardanelsporAlt sıraları çok yakından ilgilendiren karşılaşmayı ev sahibi Yozgatspor kazandı ve derin bir nefes aldı. Genç ve yetenekli rakibi karşısında tecrübesini konuşturan Yozgatspor, önceki hafta Ordu’da aldığı bir puandan sonra evinde de kazanarak, çıkışını sürdürdü.Yükselme’de öne çıkanlarA Kategorisi’ne çıkma yarışına sahne olan Yükselme Grubu’nda oynanan 3 haftalık periyotta bazı takımlar biraz daha ön plana çıktı. Özellikle Eskişehirspor ve ASAŞ, rakiplerine göre biraz daha önde gözüküyor. Ancak bu köprünün altından daha çok su akacak gibi. İlk iki haftanın başarılı ekiplerinden Siirtspor, İstanbul’da Kartal’a boyun eğdi. İlk haftanın flaş ekibi Kahramanmaraş, evinde Eskişehir’i “tam da devirdi” diyorduk ama uzatma dakikalarındaki golle sahadan beraberlikle ayrıldı. Görünen o ki, bu grupta ilk yarıyı beklemekte fayda var. Ancak Alanyaspor’un bir türlü toparlanamaması gerçekten şaşırtıcı, Akdeniz ekibi önemli transferlere rağmen puanla tanışamadı.

14 Şubat 2006, Salı 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Erken gol rahatlattı‘’

Bir kere, rakip Uşakspor önceki hafta evinde oynadığı Antalyaspor maçından darbeliydi. Aşigolar 2-0 önde götürdükleri karşılaşmada sahadan 3-2 yenik ayrıldı. Ama sadece maçı yenik bitirmediler, iki de kırmızı kart gördüler. Üstelik iki oyuncu da 4 sarı karttan cezalı duruma düşünce Uşakspor, gerçekten eksik geldiği Sakarya’da fazla direnemedi. Zaten maddi sıkıntılar çeken ve de geniş bir kadroya sahip olmayan Ege temsilcisi, Süper Lig hesapları yapan Sakaryaspor önünde ‘Maça 1-0 yenik başladı” desek yalan olmaz. Daha birinci dakika dolmamıştı ki, sağ kanattan gelen bir atakta Murat Bölükbaş takımını öne geçirdi. Tabii ki, bu gol Sakaryaspor’u rahatlattı. Ancak dünkü karşılaşmada Sakaryaspor’u rahatlatan bir başka olay da M’Bayo’nun takıma dönmesiydi. Afrika Kupası’ndan dönen siyahi oyuncu, doğru mevkiide oynatılınca, Sakaryaspor hücum gücünün birden bire yükseldiğini gördük.Dün 3 gol atan Murat Bölükbaş, ilk yarıda yakaladıklarını rakip filelere yollasa, karşılaşma ilk yarı bitebilirdi. Ligin ikinci yarısında oynadığı iki maçta 1 puan alan ev sahibi ekip için bu karşılaşmada parola 3 puandı. Çünkü evinde ikinci yarıda oynadığı ilk maçın önemi büyüktü. Ve de Sakarya’ya oldukça güçsüz gelen Uşakspor, açıkçası dünkü haliyle kolay lokmaydı.Bu karşılaşmada Sakaryaspor teknik direktörü Metin Yıldız, dörtlü savunma hattında da değişikliğe gitti. Göbekte Mehmet Budak ve Savaş ikilisini denedi. Bence bu ikili kesici olarak iyiydi, ama top kullanmada aynı başarıyı gösteremedi. Ayrıca orta alanda yine aynı sıkıntı var gibi. Top ayağındayken iyi olan bu bölge, top rakipteyken biraz etkisizdi. Ancak ligin ilk yarısına göre daha diri ve istekli bir Sakaryaspor izledik. En azından kazanma arzusu üst düzeydeydi. Bana göre orta alanda Rasim ve de Deniz görevlerini başarıyla yaptı. Mehmet Ayaz geç form tutan bir yapıya sahip. Orta alan daha verimli hale gelirse, Sakaryaspor önündeki zorlu maçları daha kolay geçebilir. Ancak kolay gol kaçıran değil, kolay gol atan bir ekip olmak zorunda. Çünkü karşılarında her zaman Uşakspor gibi bir rakip bulamazlar.

13 Şubat 2006, Pazartesi 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Sürpriiiz!‘’

Bu hafta herhalde tahminleri altüst eden bir hafta olarak geçecek belleklerimize. Deplasmanda alınan birbirinden ilginç sonuçların ayrı bir heyecan kattığı kesin. Antalyaspor’un liderle puan farkını 6 indirmesi, Bursa’ya “sana rahat yok” mesajıydı. Belki Bursaspor’un bir maçının eksik olması gibi bir avantaj sayılabilir. Ama Mersin karşısında hem de Kahramanmaraş’ta takılan Bursa’nın, Mardin’de de takılmayacağı ne malum.Genelde favorilerin kaybettiği bir haftayı geride bıraktık. Şu bir gerçek ki, ikinci yarıya en iyi başlayan ekip Telekom oldu. Ancak benim bu hafta üzerinde ısrarla durmak istediğim konu; malumunuz naklen yayın... Yeni Futbol Federasyonu, gene detayla uğraşıp asıl önemli konuları geciktiriyor. Aynı Levent Bıçakcı dönemi gibi... Bakın bu haftanın en önemli karşılaşmalarından biri Uşak’taydı. Çekişmeli ve 3 kırmızı kartın olduğu maçta saha içinde ve dışında 90 dakikanın sonrasına taşan olaylar vardı. Her zaman söylüyorum; bu tür karşılaşmaların mutlaka yayınlanması gerekir. Hele hele ligin ikinci yarısı ve telafisi olmayan bir sürece girmişseniz, bu canlı yayınların önemi daha da artıyor. Haluk Ulusoy’a buradan bir kez daha sesleniyoruz ve bu işi bir an evvel çözmesini bekliyoruz.Mersin İdmanyurdu - BursasporTimsahlar anlaşılan oynamaya oynamaya futboldan uzak kalmış. Yarışmacı ruhunun havasından çıkan Yeşil - Beyazlılar, biraz da çantada keklik gördükleri Mersin karşısında, iki puan mı kaybettiler yoksa bir puan mı kazandılar orası şüpheli. Çünkü oldukça tartışmalı bir penaltıyla öne geçen Bursaspor’a, Mersin geçit vermedi. Mersin’in cezası nedeniyle Kahramanmaraş’ta oynanan karşılaşmada lider avantajını kullanamadı. Bu maç şunu gösterdi ki; “Kimse dereyi görmeden paçayı sıvamasın”. İşte bir tarafta küme düşmeme hesapları yapan Mersin, diğer tarafta herkesin “Artık Süper Lig’de” dediği Bursaspor... Ama 90 dakika şunu gösterdi ki, kazın ayağı öyle değil. Fırat Aydınus’un, Mersin cephesinde oldukça tepki çeken penaltı kararı ve alınan bir puan... Bu penaltı kararı için çok fazla da yorum yapmak istemiyorum, çünkü herhangi bir görüntüye ulaşamadım. Bu yazımı pazartesi öğlenleyin yazıyorum. İnşallah pazartesi gecesi görüntüleri izleyip, daha sağlıklı bir değerlendirme yapabiliriz.Uşakspor-AntalyasporVe ligin tansiyonu artmaya başladı. Uşak’ta maç sırasında ve maç sonrasında oldukça gerilimli bir ortam yaşanmış. Gelen bilgiler; kırmızı kartın olduğu 90 dakikada iki yardımcı hakemin aynı hatta görev yapmak zorunda kalması, aslında birçok şeyi anlatıyor. Süper Ligi kafasına koyan Antalyaspor’un, zorlu Uşak deplasmanında 2-0 yenik durumdan 3-2’lik galibiyete ulaşması, Yılmaz Vural’ın takımının direncini gösteriyor. Uşakspor ise biraz da aşırı motivasyonun esiri olmuş, sanıyorum. Ama Uşakspor’un da hakkını yemeyelim. 10 kişiyken, 2 golle öne geçmek, kolay bir iş değil. Ama kalecisinin üzerine ikinci bir oyuncunun atılması karşısında, Antalyaspor gibi bir takım önünde fazla yapacak bir şey yok. Bence orta hakem Özgüç Türkalp’in yardımcı hakem değişikliğinde, biraz da topluluk psikolojisini iyice düşünmesi gerekirdi. Çünkü bu tür kararlarda aceleci davranılırsa, önleyici olmaktan ziyade ateşleyici olunur.Altay-İstanbul BelediyeBravo Altay’a. İzmir’in Siyah - Beyazlı ekibi gerçekten çok sıkıntılı bir dönemde, buna rağmen önemli bir rakibini evinde devirmeyi başardı. Savunma hattından, hemen hemen sakatlıklar ve cezalılar nedeniyle yoksun çıktığı maçı, Dardanel patentli golcüleri ile geçti. Altay açısından bu galibiyet başka zaman olsa, olağan görülebilirdi. Ama kulübün maddi sıkıntılarla boğuştuğu ve takımın savunma hattı kurmakta zorlandığı bir dönemde olması, alınan 3 puanın değerini kat be kat artırıyor. Belediye ise bu sene, kolay olabilecek tüm karşılaşmaları kaybediyor. Anlaşılan rakibin durumu İstanbul ekibini gevşetiyor. Hüsnü Özkara’nın, takımının bu zaafını halletmesi lazım. Çünkü gerçekten iyi bir kadrosu var ve yarışta mutlaka olmalı.İstanbulspor-Karşıyakaİstanbulspor şaşırtmaya devam ediyor. Sarı - Siyahlılar kağıt üzerinde favori gözüktükleri karşılaşmadan puansız ayrıldı. Karşıyaka oldukça sıkıntılı bir dönemden geçerken, İstanbul’dan 3 puanla dönmesi, belki de Kaf Kaf adına dönüm noktası olabilir. Feyyaz Uçar, bu takımın başına gelirken eleştirildi. Çünkü daha önce görevdeyken hem de işler iyi giderken, Malatyaspor’un teklifine olumlu bakıp, istifa etmişti. O nedenle Karşıyaka seyircisi bu gidişi asla unutmadı ve Uçar’a tepkiliydi. İşte Uçar’ın tek şansı ölüm - kalım savaşı veren Karşıyaka’yı, tekrar ayağa kaldırıp taraftara kendini affettirmekti. İstanbulspor maçı belki de başlangıç olabilir. İstanbulspor ise sonradan çok arayacağı bir yenilgi aldı diyebiliriz.Orduspor-YozgatsporOrdu bunu hep yapıyor. Genelde tam havaya girdikleri dönemde Karadeniz ekibi özellikle evinde sürpriz kayıplar yaşıyor. Yozgat maçı da bunlardan biriydi. Oysa kazansalar oldukça avantajlı bir konuma geçeceklerdi. Yozgat karşısında uzun süre önde götürdükleri karşılaşmada ikinci golü bulamayınca, sahadan bir puanla ayrıldılar. Yozgat ise dirençli bir takım olduğunun işaretlerini devre arası kampta vermişti. Transfer dönemi bitmeden bir kaç nokta transferle bu kadro takviye edilirse, korkulu rüya görmezler, diye düşünüyorum.Gaziantep Belediye-SakaryasporAntep’te ev sahibi ekip, son dakikalara kadar önde götürdüğü maçta tecrübesizliğinin kurbanı oldu. Sakaryaspor ise ikinci yarıda ikinci maçını oynuyor ve hala havasını bulmuş değil. Rakiplerinin kazandığı bir haftada alınan deplasman beraberliği, biraz buruktu.Kocaelispor-Türk Telekom82 dakika deplasmanda 10 kişi kalacaksın, hem de Kocaelispor karşısında oynayacaksın ve kazanacaksın. Bu olsa olsa takım disiplinin zaferi. Belki Kocaelispor tek kale oynamış olabilir. Ama skoru korumak ve dirençli olmak kolay bir iş değil. İlk hafta evinde Sakaryaspor’u tek golle geçen Türk Telekom, bu hafta bir başka güçlü rakibini dış sahada devirmeyi başardı. Kocaelispor ise ikinci yarıya pek de istediği gibi başlamadı. İki maçta içerde oynamasına rağmen sadece bir puan alıp, 5 puan kaybetmeleri Kocaelispor adına hesapları alt üst etti. Oysa puan cetvelinee bu 5 puanı ekleyin, bakın Kocaelispor nerelerde... Sanırım Kocaelispor’un düşündüklerini başkent ekibi gerçekleştirdi.Dardanelspor-ElazığsporDardanelspor evinde kazanmayı çok arzuluyordu. Çünkü şiddetli 3 puana ihtiyacı vardı. Ama 89 dakika dayandı, 90’da vuruldu. Alt sıralarda büyük bir çekişmenin olduğu A Kategorisi’nde Dardanelspor evinde oynadığı iki maçı da kaybetmedi ama kazanamadı da... Elazığspor ise devre arası yaptığı revizyon sonrası kurduğu yeni oluşumuyla, iki zorlu deplasmandan iki puan almayı başardı.Mardinspor-SebatsporMardin evinde hiç de hesap etmediği bir beraberlik aldı. Güneydoğu ekibi genç rakibi karşısında favoriydi. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı ve 90 dakikanın sonunda skor tabelasında 1-1’lik beraberlik vardı.Yükselme’de heyecan sürüyorEskişehir ve Siirt, kayıpsız yollarına devam ediyor. Alanya ise evinde iki maçı da kaybederek, büyük bir hayalkırıklığı yarattı. Hiç puanı olmayan bir başka ekip ise Ünyespor. Ama Karadeniz ekibinin yine de haklı bir mazereti var. Ünyespor puan cetvelinin en üstündeki iki takıma deplasmanda yenildi. İlk haftanın lideri Maraşspor eksik ve cezalı kadrosuyla gittiği Siirt’te, net bir skorla yenildi. Şampiyonluk adayı iki takımın İstanbul’daki mücadelesinden ise 1-1’lik beraberlik çıktı. İnegöl’de ise gol sesi çıkmadı. İlk haftayı yenilgiyle kapatan iki takım, Kartalspor ve İnegölspor bir puana razı oldular.

07 Şubat 2006, Salı 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Hava soğuk futbol sıcak‘’

Gerçekten de oyun mantalitesi birbirine benzeyen iki takım 90 dakika içinde adeta bilek güreşi yaptı. İlk yarıda rakibine baskı kuran Konya’ydı. İkinci devrede ise beraberliği arayan Erciyesspor oyuna istekli başladı. Karşılaşmanın 50 ve 60. dakikaları arası Konyaspor için kabus gibi geçti. Erciyes bu 10 dakika içinde rakip cezaalanında mutlak gol pozisyonlarını değerlendiremedi. Bu dakikadan sonra rakibin direncini kıran evsahibi ekip oyuna ağırlığını da koydu.Yeni transfer Okan Yılmaz’ın Konyaspor’daki ilk maçında golle buluşması hem kendisi hem de takımı adına önemli bir artıydı. Anlaşılan Yeşil-Beyazlı renklere sahip Bursaspor’da büyük başarılara imza atan Okan bir diğer Yeşil-Beyazlı Konya’da da iyi iş yapacak gibi. Bence dünkü maçta sahanın yıldızı Erhan Albayrak’tı. Hem iki asist yaptı hem de sol kanattaki görevini başarıyla yerine getirdi. Bu maçın görünmeyen kahramanları Konyaspor’dan Erman ile Zafer, Erciyes’ten ise Die ve Devran’dı. Galibiyete ihtiyacı olan Konyaspor aldığı 3 puanla hem moral kazandı, hem de puan cetvelinde Erciyes’in üzerine çıkmayı başardı.

06 Şubat 2006, Pazartesi 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Buz dansı‘’

Belki diyebilirsiniz ki, maçı 3-0’dan 3-3’e getiren bir takım için bu yorumlar yapılır mı? Bence bu Ankaraspor’un kazandığı değil, Diyarbakırspor’un hediye ettiği bir puandır. Şu anda takımda oynayan herhangi bir futbolcunun fiyatına İkinci Lig’den çıkmıştı Ankaraspor. Dün Diyarbakırspor karşısında özellikle ilk yarıda tel tel döküldüler, tek bir gol pozisyonları bile yoktu. İlk yarıda sadece Muhammed’in iki dakikada attığı 2 gol vardı. Müthiş soğuk havada ve karla kaplı sahada bir buz dansı izledik adeta. Futbolcuların ayakta durmakta zorluk çektiği zeminde atılan goller de ancak böyle olurdu. İkinci yarıda Ankaraspor, gol bulur skoru dengeler derken, İlyas’ın ayağından 3. Diyarbakır golü geldi. Fark yükselince de Ankaraspor’un aklı başına geldi. İlk yarıda nerede dediğimiz Musa Büyük, oyuna ağırlığını koyunca Ankaraspor da golleri buldu. Kanatları, orta alanı üretken olmayan ev sahibi ekipte forvet de çaresizdi. Ancak yapılan oyuncu değişiklikleri bu bölgeleri harekete geçirince Başkent ekibinin de rakip kalede ağırlık kazandığını gördük.Diyarbakırspor’dan Mikiç’in üst üste gördüğü sarı kartlarla oyundan atılması, konuk ekip adına dengeyi bozan dakikaydı. Sahasına çekilen güneydoğu ekibi karşısında 3-2’yi yakalayan Ankaraspor’un hedefi artık en azından 1 puandı. 85. dakikada sahada eski günlerini arayan Wederson sahneye çıktı ve müthiş firikiğiyle takımının beraberlik golünü attı.Maçın özeti; deplasmanda 3-0’ı yakalamak Diyarbakırspor adına büyük bir başarıydı. Ancak 3-0’dan sonra maçı berabere bitirmek yine konuk ekip adına kocaman bir eksiydi. Kısacası Ankara’da ilk yarıda Ankaraspor, ikinci yarıda da Diyarbakırspor buz kesti ve maç da berabere bitti.Maçın hakemi Hüseyin Göçek başarılı yönetimine iki takıma da vermediği birer penaltıyla gölge düşürdü.

05 Şubat 2006, Pazar 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Timsah KARlı çıktı!‘’

Ligin ikinci yarısı başladı. Lider Bursaspor’un Mardinspor ile oynayacağı maç, hava muhalefi nedeniyle iptal oldu. Ama maç oynamayan Bursaspor yine de avantajını korudu. Çünkü takipçileri takılınca, Timsahlar endişeli girdikleri haftadan mutlu ayrıldılar. Geçtiğimiz haftanın en önemli olayı bana göre Sakaryaspor başkanı Selahattin Aydın’ın istifası. Belki Sakaryalı taraftarlar alınacak ama her maç, “Düzceli başkan istemiyoruz” şeklinde aleyhinde yaptıkları tezahürattan dolayı herhalde vicdan azabı duyacaklardır. Çünkü adam gibi adam bir başkanı kaybettiler. Tanıdığım günden beri şampiyonlukta da küme düştüklerinde de çizgisini hiç değiştirmeyen bir potre çizdi Selahattin Aydın. Büyükşehir Belediyesi’nin bir çalışanı olarak atandığı Sakaryaspor başkanlığını onurlu bir şekilde temsil etti. Türk futbolunda hiç kimse Selahattin Aydın hakkında kötü bir şey söyleyemez. Gerçekten, Futbol Federasyonu Başkanlık seçimlerinde yaptığı hareket, futbol tarihimizde çok ender rastlanan bir olgu. Bugün koltuğa yapışan ve bırakmayan bir zihniyetin hakim olduğu ülkemizde Aydın’ın yaptığı, gerçekten yürekli ve erdemli bir hareketti. Fırıldaklar ülkesinde sen kalk, o ortamda çık, hem başkanlıktan hem de görevinden istifa et! Açık söyleyeyim bu her baba yiğidin harcı değildir. Biliyorum belki de bu yazımdan bile rahatsız olacak bir kişiliğe sahip olan Aydın için, en büyük ödül kamuoyunun nezdinde aldığı payedir. Bir çift sözüm de Sakarya Büyükşehir Belediye başkanı Aziz Duran’a olacak. Sayın Duran, her ne olursa olsun Selahattin Aydın’ı istifa noktasına getirecek davranışlarda bulunduğu makam gereği daha itidalli davranmalıydı. Bu seçimlerde Bermek ve Ulusoy arasında zikzak çizen kişiliksizler için fazla bir şey söylemeyeceğim. Çünkü benim bu değerli sütunlarımda onlara yer verirsem, okurlarıma haksızlık etmiş olurum. Ama yürekli bir şekilde verdikleri sözden dönmeyenleri de kutluyorum. Bu seçimde kaybeden sadece Ayhan Bermek değildi. Kaybedenler arasında sözünden dönen Hasan Doğan ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanımız Mehmet Ali Şahin de vardı. Hele hele Şahin’in ısrarla bu işin üstüne gitmesinin hiç bir mantıklı izahı bulunamaz. Şahin bu tavrını sürdürürse hem küçülür, hem de kaybeder, bizden söylemesi...Kocaeli-AntalyaHaftanın en önemli maçı gözükse de futbol adına kocaman bir sıfırdı. Kocaelispor yense, puan farkını kapatacak ve daha da iddialı bir konuma girecekti. Antalyaspor kazansa, liderin maçının iptal olduğu haftada psikolojik bir avantaj sağlayacaktı. Ama maça baktığınızda birbirinden korkan, futbol adına hiçbir şey yapamayan 22 kişi sahada boğuştu. Bizler azap içinde bu 90 dakikayı izlemek zorunda kaldık. Kocaelispor, Özgür olmadığında hücum gücü düşük bir ekip görümünde. Üstelik işlemeyen orta alana bir de savunmanın en ufak bir hücum yediğinde gösterdiği paniği de eklerseniz, işleri oldukça zor. Savunmada sadece Muhammed Özdin defans elemanı gibi oynadı. Antalyaspor’un ise; böyle bir Kocaeli’yi yakalamışken bu kadar silik ve etkisiz oynamasına bir anlam veremedim. Devre arası kampta Süper Lig takımlarıyla yaptıkları hazırlık maçlarında rakiplerine kök söktüren Antalyaspor’dan eser yoktu.Altay-ElazığsporDevre arasının bir başka flaş takımı Altay, favori çıktığı 90 dakikadan buruk ayrıldı. Futbol adına oldukça çekimeli geçen karşılaşmada, evinde yenik duruma düşen Altay, beraberliği çabuk yakaladı. Oysa Elazığspor yeni bir yapılanma içindeydi. Bu oluşum Altay gibi tecrübeli bir takım için avantaj olabilirdi. Ancak Doğu ekibi aslanlar gibi mücadele etti, futbol adına herşeyi yaptı ve İzmir’den bir puanla dönmeyi başardı. Bence konum itibarıyla çok kritik bir yerde ilk yarıyı bitiren Elazığspor adına ikinci yarı başlangıcı parlak oldu. Altay ise; “çantada keklik” gördüğü bir maçta gerçeklerle yüz yüze geldi diyebiliriz.İstanbulspor-YozgatsporDevre arasının transferde hızlı iki takımı, kozlarını İstanbul’da paylaştı. İstanbulspor, Süper Lig için kazanmaya şartlandığı, Yozgatspor’un ise kümede kalma savaşında iyi bir başlangıç için çıktığı 90 dakikanın güleni, ev sahibi ekip oldu. İstanbulspor 2-0’ı yakaladıktan sonra rahatladı. Ancak rakip bir gol atınca oyun riske girdi. Beraberliği kovalayan Yozgat, savunma güvenliğini bırakınca, bir son dakika penaltısıyla sahadan 3-1 yenik ayrıldı. Bu sonuç İstanbulspor’u yarışta basamak atlattı.Orduspor-SebatsporKaradeniz’deki derbiyi ev sahibi kazandı. Orduspor genç rakibi Sebatspor karşısında bir de penaltı kaçırdığı 90 dakikadan mutlu ayrıldı. Mor-Beyazlılar, aldıkları bu galibiyetle puan cetvelinde 5. sıraya yükseldi. İkinci sıradaki Antalyaspor ile puan farkını 5’e indiren Orduspor, önündeki 16 haftada çizeceği performansla geçen yılki gibi bir mucizeye imza atmak peşinde... Yücel İldiz bu, belli olmaz... Malatyaspor ve geçen yılki Orduspor başarılarından sonra “neden olmasın” demeden geçemiyoruz.Telekom-SakaryasporKlasik bir deyimle Sakarya, başkentte Telekom’a çarpıldı. Türk Telekom’un gücünü ve oyun disiplinini biliyorduk. Aslında bence bir sürpriz değil. Bu karşılaşma öncesi tahminim beraberlikti. Hatta galibiyette önceliği de Sakaryaspor’a tanımıştım. Ama bu demek değil ki, ev sahibi ekip yenemez. Telekom’un da, Sakaryaspor kadar galiyet şansının var olduğunu biliyordum. İşte bu disiplinli ve düzenli, sorunsuz ekip, önemli transferlere imza atmış Sakaryaspor’u evine eli boş yolladı. Tatangalar için açıkçası kötü bir başlangıç. Yenselerdi, puan cetvelindeki yerlerini koruyacaklardı. Üstelik puan farkını da önemli ölçüde kapatacaklardı. Sakaryaspor ileride inşallah bu kaybına yanmaz. Telekom’u da kutlamak gerek. Teknik direktör Muharrem Uğur kendine özgü yapısını takıma da yansıtmış ve basamakları ağır ağır çıkmayı ikinci yarıda da sürdürecek gibi.Uşakspor-İstanbul BüyükşehirUşak’ta gol düellosu vardı. Aslında iki takım arasında olmadı bu düello. Uşakspor ile Murat Uluç arasında geçti. Evinden çok dışarıda başarılı bir grafik çizen Uşakspor, güçlü rakibi karşısında maçı galip bitirebilirdi ama bir oyuncuyu tutamayınca, 90 dakikadan beraberlik çıktı. Zor şartlarda ve kısıtlı mali imkanlarla Turgut Uçar ve öğrencileri bana göre büyük bir iş başarıyorlar. Çünkü karşılarındaki Belediyespor ile imkan yönünden dengeler oldukça aleyhlerine olmasına rağmen, iyi bir mücadele örneği gösteriyorlar.Gaziantep Belediye-KarşıyakaEv sahibi ekip sıkıntılı günler geçiren rakibi karşısında favoriydi. Üstelik Karşıyaka’da Emrah ve Emre gibi iki tecrübeli savunma oyuncusu yoktu. Antep Belediye ise devre arası yaptığı transferlerle güçlenmişti. Böyle bir tablodan kazanmaya yakın taraf; Gaziantep Belediye gözüküyordu. Ve öyle de oldu. Tek golle de olsa, altın değerinde bir 3 puanla sahadan ayrılan Güneydoğu ekibi, alt sıralardan bayağı uzaklaştı.Dardanelspor-Mersin İdman YurduTakviyeli kadrosuyla galibiyete yakın gözüken Dardanelspor, Mersin karşısında az kalsın kabus görüyordu. Konuk ekibin özellikle ilk yarıda rakibi karşısında çok üstün oynadığı karşılaşmada, Dardanelspor ikinci yarı biraz kıpırdandı ama bu 3 puan almaya yetmedi. Aslında sahadaki futbola baktığımızda, Mersin yenilseydi, yazık olurdu.Yükselme grubu müthiş başladıA Kategorisi’ne yükselme mücadelesinde ilk hafta maçları da müthiş sonuçlara sahne oldu. Ligin flaş ekibi Kahramanmaraş, Alanya deplasmanında adeta destan yazdı. Genç Veli ile perdeyi açan konuk ekip, Onur’un 4 golüyle farka koştu ve Alanya’ya hiç de beklemediği acı bir sürpriz yaşattı. İnegöl’de ise bir başka heyecan vardı. Aynı gruptan çıkan iki takımın maçında tecrübeli Eskişehir, deplasmanda, yıldızı Eren’in golüyle güldü. Başkentte ise zorlu bir 90 dakikadan ev sahibi mutlu çıktı. Bucaspor karşısında yenik duruma düşen ASAŞSPOR, 90. dakikada Şükrü’nün attığı golle sahadan mutlu ayrıldı. Siirt’te ise ev sahibi öldü öldü dirildi. Ünyespor karşısında yenik duruma düşen Güneydoğu ekibi, yine de maçı bırakmadı ve tecrübeli Tufan’ın son dakikalarda attığı golle ilk maçlarında sahadan 3 puanla ayrıldı. İstanbul’da ise zorlu 90 dakikada gülen Kasımpaşa oldu. Kadrosunu önemli transferlerle takviye eden Kasımpaşa, güçlü rakibi Kartal karşısında ev sahibi avantajını iyi kullandı.

24 Ocak 2006, Salı 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’İki hata‘’

Maç öncesi düşüncem; Kocaelispor’un ilk yarıda Antalyaspor’u durdurup, ikinci yarıda üstünlüğü eline alır şeklindeydi. Ancak konuk ekip o kadar etkisizdi ki, Kocaelispor az adamla da olsa hücum yapmak zorunda kaldı. İki ekipte göze çarpan en belirgin özellik, yüksek oranda pas hatasıydı. Oysa bu kadar tecrübeli kadroların, bu kadar fazla hata yapması beklenmezdi. Kocaelispor’da savunma, rakibin cılız ataklarında bile güvensizdi. Uğur Yasan gerçek kimliğini ortaya koysa, bence golsüz biten ilk yarıda ev sahibi ekip adına birşeyler olurdu. Hoş tek forvet Orhan Kaynak’ın yanında destekçisi Serhat çok doğru koşular yaptı, ama bu bölgedeki tecrübesizliği, önemli gol pozisyonlarını harcamasına neden oldu. Ancak bu noktada Fuat Yaman’ın, Serhat’ı oyundan almak için en azından ilk yarıyı beklemesi gerekirdi ya da ilk 11’de baştan Ali Özçakmak’a yer vermeliydi. Bence de doğrusu ikinci seçenekti. İlk 45 dakikada Kocaelispor için bir başka eksik de rakip kaleye şut atmamalarıydı.İkinci yarı gollerle başladı. Anlaşılan ilk 45 dakikadan futbolcular da sıkılmış olacak ki, tempolu bir giriş izledik. Biri kademe, biri de baraj hatası iki takıma da birer gol getirdi. Ancak gollerden sonra tempo artınca, bu defa yorgunluk ortaya çıktı. Orta alandaki pres eksikliği sonucu, topu alan rakip kaleye gitti.Maçı özetlersek, Süper Lig’e oynayan takımların mücadelesinden beraberlik çıktı. Bu sonuç Antalya’nın biraz işine geldi, ama ev sahibi adına olumsuzdu.Maçın hakemi Bünyamin Gezer ve yardımcıları başarılı bir 90 dakika yönetti.

23 Ocak 2006, Pazartesi 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Anadolu ateşi!‘’

Kayserispor: Lige bıraktığı yerden, başarılı bir şekilde devam eder. Özellikle savunmada sıkıntılarını gideremediler. Bu bölgede sakatlık ve cezalar nedeniyle alternatif oyuncu problemi yaşanabilir. Hücum bölgesinde gücü eskisi gibi. Sol kanada Beşiktaş’tan genç Sezer’i alıp o bölgede rekabeti yükselttiler. Kamp döneminde iyi çalıştılar. Ayrıca hazırlık maçlarında şans verdikleri yıldızlar ilerisi için umut saçtı.Sivasspor: Sezon başındaki hazırlık döneminde de tat vermemişti. Sonuç olarak iyi görünmediler. Ancak ağır idman temposu özel maçlardaki yorgunluğun sebebi oldu. Transfer döneminde 2. Lig’deki yıldız oyuncuları ile yollarını ayırdı. Cem Can tarnsferi bana göre isabetli. Yiğidolar’ın joker bir oyuncuya ihtiyacı vardı. Cem Can bu ihtiyacı giderir. Forvette Balili’den iyi yararlanılırsa Sivasspor ilk yarıdaki performansını korur.Erciyesspor: Transferde elini çabuk tutan bir ekipti. Yeni gelenlerin hepsi bir isim ama uyum konusunda ne yapacakları merak konusu. İlk yarı biterken düşüşe geçen Erciyes’in lige iyi başlaması lazım. Aksi halde avantajlarını çabuk yitirirler. Benim kişisel görüşüm biraz endişeliler, o nedenle panik yapmamalılar. Çünkü lige zorlu bir fikstürle başlıyorlar ve arada kupa maçları da var.Gençlerbirliği: En hazır takım görünümündeydiler. Ara transferde sol kanadı Malatyaspor’dan Eren’i alarak güçlendirdiler. Takım içi uyum mükemmel. Sorunsuz kulüp yapısıyla üst basamakları zorlarlar. İyi çalıştılar ve hazırlık maçlarında kazandıkları Antalyaspor karşılaşması hariç gözdoldurdular. Teknik direktör Mesut Bakkal her haliyle takımından emin olduğunu belli ediyor.Konyaspor: İlk yarıdaki Konyaspor’u ikinci yarıda daha yüksek bir performansla izleyebiliriz. Aykut Kocaman taşları yerine oturttuktan sonra takımına hedefi belirlemiş gözüküyor. İkinci yarıda, ilk yarıdan ders alan bir Konyaspor izleyeceğiz. Bu kez yapamadıklarını yaparlarsa Konyaspor ikinci yarının flaş ekibi olabilirler. Bunun için aslında herşey mevcut. Transferde fazla hareketli gözükmediler. Bence doğru olanı yaptılar.Gaziantepspor: Sessiz sedasız hazırlandı. Lazarov’un ameliyat olması dışında işler yolunda. Kongre süreci alışkın oldukları bir konu, takımı sarsmaz. Hüseyin Kalpar ilk yarıyı kupada Fenerbahçe galibiyetiyle kapamıştı. Brezilya’lı forvet Aleksandro’yu ligde tanıyacağız. Kalpar kendi kimliğini takıma yansıtmak için yeni bir sistem ve yeni yıldız adaylarını sahaya sürebilir.V.Manisaspor: Devre arası transferin en hareketli takımıydı. Pahalı Çek ve Slovak transferler Ersun Yanal’ın çok istediği oyunculardı. Ayrıca genç yıldızlar da büyük fedakarlıklarla takıma katıldı. Kadrodan bir çok isimle de yollar ayrıldı. Kısaca Yanal kendi sistemine uygun istediği takımı oluşturdu. İlk yarıda göreve geldiğinde mazeretleri vardı ama top şimdi Yanal’da. Eğer sistemi çabuk oturtursa yine ses getiren bir Yanal ekibi izleyebiliriz. Herşeye rağmen zamana ihtiyaçları olduğunu söylemeliyim.Diyarbakırspor: Devre arası transferde boş durmadılar. Ancak mali sıkıntılar takımın içini kemiren önemli bir olgu. Bu konunun acilen halledilmesi gerekir. Biyediç bile zaman zaman endişelerini yüksek sesle dile getiriyor. İkinci yarıya biraz kafalar karışık şekilde giriyorlar. Anlaşılan geçen sezondan pek iyi ders çıkarmamışlar.Ankaragücü: Teknik direktör Susiç’in yüzüne baktığınızda endişeye gerek yok. Ancak kadrodan gidenleri ve gelenleri karşılaştırdığınızda pozitif düşünmek olanaksız. Futbolu bırakmış Baliç ve Agustine’den medet uman Ankaragücü’nün ikinci yarıda işi hiç de kolay gözükmüyor. Bana göre tek olumlu iş orta alana transfer edilen Aytekin.Ankaraspor: Savunmayı önemli takviyelerle güçlendirdiler. Rıza Çalımbay, Denizli’den tanıdığı Özgür ve Rizespor’dan öğrencisi Kürşat’ı da kadrosuna kattı. Kocaelispor’dan geleceğin yıldız adayı kaleci Hakan Arıkan’ı da renklerine bağlayan Başkent ekibi, eldeki mevcut oyuncularla iyi işler yapabilir. Ancak sezon başı da flaş transferler yapan Ankaraspor’un ilk yarıdaki arızanın nerede olduğunu iyi teşhis etmesi gerekir. Çünkü paralı ve yetenekli kadro iş yapsa, ilk yarıda yapardı. Soru işaretleri ortadan kaldırılmalı, eğer başarı isteniyorsa.Malatyaspor: Devre arası temizlik yapıldı. Bazı futbolcular kendisi gitti, bazıları gönderildi. Ziya Doğan, yabancı transferlerini yaptı. Ancak bu transferlerin ne kadar sürede takıma katkı sağlayacağı çok önemli. Orta alanda Bülent Akın’ın sezonu kapatması şanssızlık. Trabzon’da isteneni veremeyen Volkan ve Emrah, Malatya’da iş yapar. İlk yarının bitimine yakın yaptıkları çıkışı devre arası bozdular. Açıkcası iyi başlamak zorundalar. Devre arasında hırslı ve istekliydiler.Rizespor: Kampta en iyi görünen ekiplerden biriydi. Altan, Hasan Uğur ve Victoria yerinde transferler olduklarını hemen gösterdiler. En azından kadrodaki rekabet ortamının yükseldiğini Fahri’nin formundan anlıyorsunuz. Kampa erken ve geç gelen futbolcular yüzünden programda aksamalar olsa da ikinci yarının ilk maçına kadar işler yoluna girer. Özellikle Altan’ın kritik maçlarda çok yararlı olacağını söyleyebilirim.Samsunspor: Tolga, Tamer ve Mehmet Polat gibi ligin tecrübelilerinin yanına yabancı isimleri kattılar. Akdeniz Kupası’nı kazanarak moral bulan Samsunspor, ilk yarıdaki savunma zaafını kısmen gidermiş gözüktü. Forvette daha güçlü olmalılar. Eldeki kadroda Rafael ve Serkan Aykut’un yanına Caner’in acilen katılması gerekir. Kamp döneminde Caner iyi sinyaller verdi. Yine en gözde ve formda isim Celil’di. Birbirini iyi tanıyan bir ekip olarak gözüken Samsunspor, ilk yarıdaki duruma düşmez gibi gözüküyor.Denizlispor: Gol yollarında oldukça sıkıntılı bir ekip. Göze çok hoş gelen bir futbol oynamaları olumlu. Ama bu oyunun meyvesini toplayamıyorlar. Bence Ömer Rıza’ya karşılık, Mehmet Yılmaz, İbrahim Ege takası olumlu. Savunmayı oturtursa rahatlar. Ancak orta alanın da yaratıcı gücünü sergilemesi lazım. Çünkü bu alan bunu yapabilecek güçte. Ama başta da söyledeğim gibi gol sorununu acilen halledilmesi gerek. Aksi halde sıkıntılı bir ikinci yarı yaşarlar.

19 Ocak 2006, Perşembe 03:30
YAZININ DEVAMI