‘’Sivas fırsatı kaçırmadı‘’
Her zaman Cenk-Agali, Cenk-Burhan ile oynayan Erciyes, Sivas’ta sadece Cenk ile mücadele etti. Bu şu demekti; Erciyes Sivas’a 1 puana gelmişti. Aksine Sivas’ta ise Lorant, sezon başından beri ilk defa ikili, hatta üçlü forvetle oynadı. Balili ve Anderson’u yan yana oynatan Alman hoca, Gökhan Bozkaya’yı da yanlarına monte edince 3 puanı çok istediğini belli etti. İlk 45 dakikada Hakkı ile gelen erken gol ev sahibini rahatlattı. Nefes alan Kırmızı-Beyazlılar, orta alanda da üstünlüğü sağlayınca Erciyes’in tek ciddi bir gol pozisyonunu bile göremedik. Konuk takımın adına ilk yarıdaki tek etkinlik Cenk ve Emre Toraman’ın Petkoviç’te kalan şutlarıydı.Erciyesspor ikinci yarıya, tecrübeli ve fizik gücü yüksek Sivas savunması karşısında çaresiz kalan Cenk’in yanına Agali’yi alarak başladı. Erciyes’in hedefi eşitliği sağlamaktı. Ama goller yine Sivas’tan geldi. Bu defa durgun golcü Anderson sahneye çıktı. Brezilyalı biri karambolden diğeri de çok şık bir kafa vuruşuyla takımının skorunu perçinledi. Dünkü maçta kazanmak isteyen kazandı. Erciyes’te kilit isimler Cenk, Timuçin ve Die formsuz olunca ortaya kısır bir futbol çıktı. Bunun yanı sıra teknik direktör Mustafa Uğur da takımı gibi formsuzdu. İlk yarıda boy ortalaması kısa olan ekibine gerekli takviyeleri yaptı ama geç kaldı. Uğur’un bundan sonra orta alanda ve kanatlarda revizyon yapması gerek. Özet olarak; Sivas ayağına gelen fırsatı tepmedi. Böyle bir Erciyes’i bulunca affetmedi ve haklı bir zaferle haftayı kapadı.Maçın hakemi Tolga Özkalfa belki skora etki edecek hatalar yapmadı ama vasatın altında bir maç yönetti. Özellikle gösterdiği ve göstermediği bazı kartlar Süper Lig’de nasıl bir çifte standart uygulandığının örneğiydi.
‘’Haydi ekran başına‘’
Levent Bıçakcı’nın yönetimindeki Futbol Federasyonu’nun çözemediği naklen yayın sorununu Haluk Ulusoy çözdüBiraz geç de olsa yapılan bu anlaşma herkesi memnun etti. Dileriz, önümüzdeki yıllarda bu tür problemler yaşanmazLig A’da naklen yayın kaosu son buldu. Gerçekten de sezon başından beri Fanatik Gazetesi olarak bu konunun ısrarla takipçisi olduk. Hemen her hafta panorama yazılarımızın gündem konusu canlı yayındı. Ligin başlangıcından itibaren eski federasyona bir türlü sorunu anlatamadık. Levent Bıçakcı federasyonu her nedense bu yayın işinde duyarlı davranmadı. Haksızlık etmeyelim, belki bir şeyler yapmaya çalıştılar ama dediğimiz gibi sadece birşeyler yaptılar. Oysa bu sezon uygulamaya konulan Play Off sistemiyle birlikte müthiş bir çekişme yaşanacağı belliydi ve şu ana kadarki heyecan da bu tezimizi doğruladı. Ancak Bıçakcı federasyonu olağanüstü genel kurula gidince o karmaşada naklen yayın işi de askıda kaldı. Çünkü herkes kendi derdine düşmüş bir de üstüne üstlük A Milli Takımımız’ın İsviçre ile yaşadığı olayı karşılamalara ve de ardından gelen ağır cezalar işini tuzu biberi olmuştu. Ama Fanatik Gazetesi yine her hafta yılmadan milyonların beklentisini bilerek bu konunun üzerine gitti. Çünkü Türkiye ligleri sadece Süper Lig’den ibaret değildi. Üstelik önümüzdeki sezon Süper Lig’de oynayacak 3 takım bu ligden gelecekti. O halde sporseverler bu takımları niye tanımasınlardı? Bir de buna son yıllarda Türk futbolundaki tahmin oyunlarına olan ilgiyi düşünürseniz bu yayının nedenli önemli olduğu ortada. Açıkcası yeni seçilen futbol federasyonu göreve geldiğinde bu konunun çözüme ulaşacağı konusunda umutluydum. Ancak Haluk Ulusoy’un gelir gelmez önüne çıkan A milli takımın cezası ile ilgili sorunlar beni biraz karamsarlığa itmişti. Kısaca, ‘Ulusoy’dan da ümit yok galiba’ dedim. Oysa pratik ve iş bitirici kişiliğiyle yapsa yapsa bu işi Haluk Ulusoy halledebilirdi. Artık ligin yarısından çoğunun oynandığı bir dönemde müjde İzmir’den geldi. A milli takımın Çek Cumhuriyeti ile oynayacağı karşılaşma öncesi yapılan toplantıda maçların Digitürk’ten naklen yayınlanması konusunda anlaşmaya varıldı. Bu anlaşma şimdilik sezon sonuna kadar. Ama Haluk Ulusoy’un önümüzdeki sezonlarda da yayın krizi olmaması için 4 yıllığına Lig A için çalışmalar yaptığını öğrendik. Süper Lig’in tüm detaylarıyla izlendiği bir ülkede Avrupa’nın 2. sınıf liglerini ekranlarda yayınlayanlar böyle bir potansiyele niye ilgi duymazlar anlayabilmiş değilim! Herşeye rağmen gelinen bu noktadan en azından sadece bir gazeteci olarak değil bir futbolsever olarak mutlu oldumu söylemeliyim. Ayrıca çoğu zaman eleştirilerimize maruz kalan Haluk Ulusoy’a da yoğun temposu içinde yayın konusunu çözümlediği için teşekkür ediyorum. İnşallah ileriki aşamalarını da bir an evvel halleder ve gelecek yılda bu konu hiç bir zaman gündemimizde yer almaz...
‘’Kaçın Timsah geliyor!‘’
Süper Lig yürüyüşünde büyük bir mesafe kateden Bursaspor, yakın takipçilerinin de takıldığı bir haftada aldığı 3 puanla oldukça rahatlamış gözüküyor. Gerçekten de bir maç eksiği ile en yakın rakibine 8 puan fark atan Yeşil - Beyazlılar, pazar günü Atatürk Stadı’nda tam bir şölen yaşadı. 77 gün sonra taraftarının önüne çıkan Bursaspor, ligin genç ve yetenekli ekibi Gaziantep Belediye karşısında 3 puanı, 3 golle aldı. Birbirinden güzel 3 golün içinde Mehmet Al’ınki, herhalde ayrı bir yer alır. Yunus’un attığı kafa golü, klasik bir Yunus golüydü. Serkan her zamanki gibi klasına yakışır bir vuruşla ağları havalandırdı. Ancak Mehmet Al’ın röveşatası, “Beyler... Türk futbolu... Ben buradayım...” dercesineydi. Timsah, belki de kaderini büyük ölçüde belirleyecek iki maça çıkacak. Önce Elazığ’a misafir olacak olan Yeşil - Beyazlılar, ardından hafta içi erteleme maçında Mardinspor ile Mardin’de karşılaşacak. Bu iki maçta alacağı sonuçlar belki de Bursaspor’un tamamıyla önünü açacak ya da Süper Lig yolunda biraz daha rötar yapmasına neden olacak. Ama şu bir gerçek ki, Bursaspor haftayı mutlu kapatan ekip oldu. Gaziantep Belediye’nin hedefi; en azından bir puandı. Antep ekibi 10 kişi kaldıktan sonra tüm umutlarını tüketti.Sakaryaspor-AltayAdapazarı’nda ev sahibi ekip adına özellikle çok kritik bir 90 dakikaydı. Sakaryaspor kazanması halinde; ilk iki hesapları yapacak, aksi halde bu iddiasından oldukça uzaklaşıp, Play Off yarışına dönecekti. Altay ise ligin ikinci yarısına iyi başlamış ve oldukça da sükseliydi. Ancak İzmir’in Siyah - Beyazlı ekibinin bu yarıda ilk deplasmanıydı. Ben de Altay’ın dış saha performansını merak ediyordum. İşte böyle bir atmosferde kazanan Sakaryaspor oldu. Ev sahibi ekip, haklı bir 3 puana imza atarak, lige renk kattı. İkinci sıradaki rakibiyle puan farkını 5’e indiren Sakaryaspor’un, artık bundan sonra bir seri yakalaması gerek. Ancak Sakarya adına bu maçta sevindirici olan; alınan galibiyetin yanında, ortaya konan pozitif futboldu. Belki de Altay kalecisi Cenk gününde olmasa, Sakaryaspor farkı daha da artırabilirdi. Altay cephesinde bu yenilgi iyice analiz edilmeli ve deplasmandaki mahkum futbol, sorgulanmalı. Çünkü önümüzde daha 11 hafta var ve bu yarışta çok şeyler değişebilir.Antalyaspor-OrdusporEvinde bir türlü istediği futbolu oynamayan Antalyaspor 90. dakikada attığı golle bir puanı kurtardı. Yılmaz Vural’ın cezası nedeniyle tribünde olduğu karşılaşmada, önemli ölçüde sakat ve cezalı oyuncusu bulunan Antalyaspor’un bu zaafından Orduspor iyi yararlandı. Zaten disiplinli ve güçlü bir kadroya sahip Karadeniz ekibi, “takım olma” farkını da ortaya koyunca, zorlu deplasmanda 3 puanı kaçıran taraf oldu. Ancak Antalyaspor’un içinde bulunduğu sıkıntılardan bir an evvel arınması gerek. Herkesin sempatiyle baktığı Akdeniz ekibi, bana göre yarışta biraz bonkör davranıyor. İleride bu puanları çok arar, diye düşünüyorum. Orduspor ise son 4 haftasını beraberliklerle geçirdi. Konuk ekip, dışarıda aldıkları açısından iyi ama içeride de kazanmak zorunda. Çünkü Süper Lig yarışında olmak istiyorlar ve bunu da başarabilmek için 3 puanlı sistemde hem içeride hem de dışarıda kazanmak çok önemli.Türk Telekom-İstanbulspor9 haftalık yenilgisizlikten sonra Uşak’ta çarpılan Türk Telekom, bir darbe de evinde yedi. Tecrübeli İstanbulspor önünde Başkent’te fark yiyen Telekom gerçekten, ani bir düşüşle herkesi şaşırttı. İstanbulspor ise ihtiyacı olduğu bir dönemde deplasmanda 3 puanı hem de farklı bir skorla alarak, rakiplerine gözdağı verdi. Konuk ekip bu galibiyetle ilk 6 içindeki yerini korurken, bu hesapları yapan Türk Telekom’a da önemli bir sekte vurdu.İstanbul Belediye-Mardinsporİstanbul’daki zorlu 90 dakikadan beraberlik çıktı. Mardinspor, Süper Lig yarışını kovalayan İstanbul Belediye karşısında önce öne geçti, sonra yenik duruma düştü. Ancak oyunun sonlarında tecrübeli Faruk, attığı golle Mardinspor’u 2-2’lik beraberliğe taşıdı. Güneydoğu ekibinin aldığı bu bir puanı, en azından alt sıralardan uzaklaşma ve moral açısından önemli bir puan olarak görüyorum. İstanbul Belediye ise; içeride yine berabere kalarak yükselen şansını azaltmaya devam ediyor.Elazığspor-SebatsporLigin ikinci yarısına iyi bir giriş yapan Elazığspor, uzun süredir hasret kaldığı taraftarıyla Sebat maçında buluştu. Gakgoşlar her iki yarıda attıkları iki golle 3 puana ulaşırken, bir anlamda da önümüzdeki haftalara dönük hedef gösterdi. Alınan bu galibiyet; aynı zamanda 6. sıradaki Orduspor’u da puan olarak yakalamaktı. Çünkü devre arasında yapılan kadro revizyonunun sonucunun, ne olacağı merak konusuydu. Ancak yeni teknik patron Adnan Şentürk, sessiz sedasız işine baktı ve Elazığspor’u küme düşme hattından, Süper lig yarışına getirdi. Sebatspor önceki hafta elde ettiği Bursa beraberliğinden sonra, Elazığ’dan en azında bir puan koparabilme umuduyla sahaya çıkmıştı. Ama gördükleri iki kırmızı kart, olası ümitleri de bitirmeye yetti.Kocaelispor-UşaksporKörfez, ligin ilk yarısını iyi bitirdi ama ikinci yarıda bir türlü istediği sonuçları alamadı. Herşeye rağmen hala şansı olan Kocaelispor’da asıl sıkıntı; kulüp içi sıkıntılar. Taraftarın bir türlü barışamadığı yönetim, Uşakspor karşılaşmasında da kötü tezahüratın muhatabıydı. Kendi sahasında puan kaybetme kredisini tüketen Kocaeli’de, kentin en azından ilk 6 hedefi için kenetlenmesi gerek. Aksi halde Körfez ekibini iyi günler beklemiyor. Uşakspor ise dar kadro ve kısıtlı imkanlarına rağmen bu ligde büyük işler başarıyor. Turgut Uçar ve ekibini kutluyorum.Karşıyaka-DardanelsporFeyyaz Uçar’da bir keramet olduğu kesin. Geçen sezon da Kaf Kaf’ın başına gelmiş ve takımı ayağa kaldırmıştı. Uçar bu defa, geçen yılki ayrılışından ötürü biraz buruk bir dönüş yapmıştı. Taraftarın sitemkar haline aldırmayan Feyyaz Uçar, işine baktı ve Kaf Kaf’ı ayağa kaldırdı. Dardanelspor için ölüm kalım maçıydı. Çanakkale ekibi belki de 3 puan umudu ile gittiği İzmir’de tarihi bir hezimete uğradı. Artık Dardanelspor’un gelecek sezon için bir strateji belirlemesi lazım. Ligde kalması için matematiksel şansı var tabi ki, ama olaya gerçekçi bakarsak, 3 takımın küme düşeceği bir ligde işlerinin çok çok zor olduğu kesin.Yozgatspor- Mersin İdman YurduYozgat asla pes etmiyor. Kırmızı - Siyahlı ekip, küme düşme hattından uzaklaşmak isteyen Mersin karşısında yenik duruma düşmesine rağmen, 90 dakika sonunda gülen taraftı. Bu galibiyetle umutlarını sürdüren Yozgatspor, büyük moral de buldu. Mersin ise en azından bir puan alıp, rakibiyle arasındaki puan farkını korumak istiyordu, ama olmadı. Ancak konuk ekip orta hakem Cem Deda’ya, yanlı yönetim gösterdiği gerekçesiyle ateş püskürüyor.Yükselme renklendiA Kategorisi’ne çıkma yarışında zirve değişti. İstanbul ekibi Kasımpaşa, Türkiye Kupası’na büyük bir renk katan İnegöl’ü devirdi. Eskişehirspor ise İzmir’de umulmadık bir darbe aldı. Hayri Obüs’ün öğrencileri, Eskişehirspor’a ilk yenilgiyi tattırırken, rakibini de liderlik koltuğundan indirmiş oldu. Başkentte ise gol düellosu vardı. Yenilgisiz ASAŞ, Siirt karşısında iki kere öne geçmesine rağmen üstünlüğünü koruyamadı ve 90 dakikadan 2-2’lik beraberlik çıktı. Aslında bu sonuç bence Siirt açısından önemli. Çünkü böyle güçlü bir rakipten deplasmanda alınan beraberlik, ligin ikinci yarısında çok işe yarar. Bir başka İstanbul takımı Kartalspor ise; sürprizi seven Kahramamaraş’ı evine eli boş gönderdi ve iddiasını gösterdi. Alanyaspor ise 5. haftayı da puansız kapattı. Ünyespor, evinde ağırladığı Alanyaspor’u yenip puanını ve moralini yükseltti.
‘’Varlar ve yoklar‘’
Uzun süredir Rizespor tribünlerini böyle görmemiştim. Takımlarının son dönemde aldığı sonuçlar taraftarı da umutlandırmış. Ancak böyle bir atmosfere rağmen oyuna Kayserispor daha atak başladı. Hızlı hücumu iyi yapan Sarı-Kırmızılılar, özellikle Gökhan Ünal ile bol pozisyon yakaladılar ama başarılı olamadılar. Aslında Rize’nin bu oyun anlayışıyla öncelikle 1 puanı arzuladığı belliydi. Rakibin puan cetvelindeki yeri ve fizik gücü, ev sahibini çok adamla savunmaya itmişti. Açıkcası deplasmanda gibi oynadılar kendi sahalarında. Şu da bir gerçek ki 5 haftadır süren yenilmezliklerini bu maçta heba etmek de istemiyorlardı.Futbol olarak ilk toplara basan, rakipten dönen topları kapan taraf hep Kayserispor oldu. Hemen hemen bu üstünlük maçın 60. dakikasına kadar devam etti. Bu dakikalarda oyuna giren Ünal ve Gökhan Kaba, maçta dengeyi sağladı diyebiliriz. Sağlı-sollu ataklar ve şut denemeleriyle maça heyecan getiren Rizespor, yine de beklediği golü bulamadı. Fakat şu bir gerçek ki dünkü oyunuyla 3 puanı tam manasıyla hak etmedi iki taraf da. Bence Kayserispor, çok adamla yaptığı hücumları çok hovardaca harcadı. Rizespor kendi sahasında oyunun özellikle son 10 dakikasında kontrolsüz hücum denemeleri yaparken az kalsın golü de kalesinde görebilirdi. Herşeye rağmen ligin kritik döneminde Kayserispor gibi güçlü bir rakipten alınan beraberliğin iç sahada da olsa iyi bir sonuç olduğuna inanıyorum. Ancak Rizespor’un özellikle hücum organizasyonlarında biraz daha çoğalması ve çalışması gerekir.
‘’Bu lig biter mi?‘’
Pazar günkü Vestel Manisaspor-Samsunspor maçının 3 dakikalık görüntüsünü izledikten sonra “bu lig biter mi?” diye endişeye düşmedim dersem, yalan olur. Gerçekten de Süper Lig’in saatlerce mercek altına alındığı ve tüm görüntülerin tek tek irdelendiği bir dönemde, 2. Lig A Kategorisi’nin vay haline. Yeni Futbol Federasyonumuz, gördüğüm kadarıyla erken havlu atmış gibi. Okan Koç skandalıyla göreve parlak(!) bir giriş yapan Ulusoy, bu kategorideki naklen yayın duyarsızlığıyla bayağı iyi bir performans sergiliyor! Başını kuma sokmuş sadece A Milli Takım ve malum kulüplerin dertleriyle ilgilenmeyi tercih eden Ulusoy, gerçekten kendini yenilemiş!.. Ama bu haftaki İsmet Arzuman’ın kararlarını gördükten sonra, “ödüm kopmadı” dersem, yalan olur. Defalarca izledim ve bir hakemin verdiği yanlış kararlarla, bir takımı nasıl bitirdiğini gördüm. Yıllardır Anadolu’nun bir çok yerinde sayısız maçlar izledim. Çok açık söyleyeyim, böylesini görmedim. Resmen verilmesi gereken iki penaltı ve derhal atılması gereken bir oyuncu yerine, tercihini rakip takım aleyhine kullanan Arzuman’ın düşünün ki, bu yönetimini bir A Kategorisi maçında yaptığını. Ve bizler yayın olmadığı için hiç bir şey bilmeyeceğiz, hakkı yenilen takımın serzenişlerini ve haykırışlarını bir şekilde dinleyip, çaresizleri oynayacağız.Sayın Ulusoy, yazılarımızı okur veya okumazsınız, ama okuyup da size bildirenler olursa, gerçekten bu konuyu önemseyin. Çünkü 21. hafta bitti ve çok kritik karşılaşmalar dönemine giriyoruz. Sakın ha, “Bizim bir şeyden haberimiz yok” demeyin. İşte bu satırlardan sizleri uyarıyoruz ve gelecek felaketler için önlem almanızı bekliyoruz. Bu önlemlerin başında birinci şart görüntü... 9 maçın ikisi canlı yayınlanır, diğerleri de haber amaçlı görüntülerle takviye edilirse, ne hakemler istedikleri gibi at oynatır ne de kötü niyetliler. Üstelik bu işin bir de alt kategorileri var. Bir sürü takım Play Off hesabı yapıyor. Benim kulağıma daha şimdiden bir sürü hakem infazları geliyor. Ama izlemediğim için ve yenilen takımların duygusal tepkileri olarak görüp, fazla da itibar etmek istemiyorum. Ancak bir kere daha söylüyorum; İsmet Arzuman’ın hem de bir Süper Lig maçında bu kadar net hatalı ve yanlış kararlarından sonra, içimi gerçekten bir karamsarlık kapladı. Neyse biz haftanın maçlarını sizler için şöyle bir harmanlayalım.Sebatspor-BursasporBu hafta Sebat’ın başına geçen Bursaspor’un belalısı Ekrem Al, yine yaptı yapacağını. Küme düşme hattından uzaklaşmak isteyen Sebatspor, lider karşısında galibiyeti son 5 dakikada kaçırdı. Belki 90 dakika içinde Bursaspor çok gol kaçırmış olabilir. Ama genç Sebatlılar, iki kere öne geçmesine rağmen galibiyeti koruyamadı. Orduspor’dan sonra Karadeniz’de ikinci çelmeyi yiyen Bursaspor, yine zor geçen 90 dakikadan bir puanla ayrıldı. Ancak Mersin’den sonra ikinci deplasmandan da beraberlikle ayrılmak; Bursa’nın biraz “Süper Lig stresi” yaşadığını gösteriyor.Altay-Antalyasporİzmir’de 40 bin kişinin üzerinde bir taraftar topluluğu önünde oynanan karşılaşmada gülen Altay oldu. Sertan’ın nefis golüyle öne geçen ev sahibi ekip, Antalyaspor’un penaltı golüne engel olamayınca, biraz gerildi. Ancak kazanmayı kafasına koyan İzmir’in Siyah - Beyazlı ekibi, Mehmet Deliorman ile 3 puanın sahibi oldu. Antalya cephesinde, kadronun gücüne rağmen sıkıntılı bir hal olduğu belli. Kulağımıza gelen futbolcuların aralarındaki kavgalar hiç de hoş değil. Çok kart gören ve hırçın bir yapıya bürünen Antalyaspor’da bu işlere el koyması gereken isim Yılmaz Vural. Ancak Vural’ın bırakın yatıştırmayı, herkesin gözleri önünde Onur’u tokatlaması, hiç de hoş değil. Tecrübeli teknik adamın bunu bir alışkanlık haline getirmesi, daha da ürkütücü. Bir an evvel Vural’ın kendini kontrol altına alması lazım. Özünde haklı da olsa, bu davranışıyla haksız duruma düştüğünü söylemeliyim. Çünkü bu kadar sevecen tavırlı bir teknik adamın, her ne olursa olsun futbolcularını kamuoyu önünde küçük düşürmeye hakkı yok.İstanbulspor-SakaryasporSakarya 90’da M’Bayo ile nefes aldı. Eski takımı Sakaryaspor’u evine puansız yollamayı kafasına koyan Şaban Yıldırım, tam hedefine ulaşırken yıkıldı. Özellikle iki takım için de galibiyetin çok önemli olduğu 90 dakikadan, son saniyede atılan golle beraberliği yakalayan Sakaryaspor, evine yine de mutlu döndü.Orduspor-KarşıyakaKaradeniz’de favori kazanamadı. Ligin flaş takımı bu aralar oldukça hovarda. Mor-Beyazlılar, Karşıyaka önünde sahasında yenik duruma düştü. Beraberliği hemen yakalayan Orduspor, evinde hiç de hesap etmediği bir sonuç aldı. Karşıyaka ise Feyyaz Uçar ile “uçar” hale gelmeye başladı.Dardanelspor-İstanbul Belediyeİki takımın da hesapları başkaydı. Biri yarıştan kopmamak diğeri de ligde kalmak için sahaya çıkmıştı. Dardanelspor yenik durumda götürdüğü karşılaşmada son dakikalarda beraberliği yakaladı. Bunun üstüne bir gol atıp kazanmak isteyen Dardanelspor, kalesinde gördüğü iki şok golle, adeta yıkıldı. Gerçekten Çanakkale ekibi için tehlike çanları daha da fazla çalmaya başladı. İstanbul Belediye ise çok da önemli bir dönemde hem de deplasmanda kazanarak, kendine geldi.Uşakspor-Türk TelekomSon 9 haftadır yenilgisiz olarak Uşak’a giden Türk Telekom, 10. haftada mağlubiyetle tanıştı. Dış sahada öne geçen Başkent ekibi, üst üste yakaladığı fırsatları değerlendiremeyince, Uşakspor sazı eline aldı ve güçlü rakibini devirmeyi başardı. Bu galiyetle rahat bir nefes alan Uşakspor, cezası nedeniyle seyircisiz oynadıkları Telekom maçını lehine çevirmeyi başardı.Mersin İ.Y-Elazığsporİkinci yarının beraberlikler takımı Elazığspor, Mersin deplasmanında altın buldu. Gollerin, oyununun son dakikalarına sıkıştığı karşılaşmada, Gakgoşlar’ın, hem de Mersin gibi formda bir takımdan üç puan almaları gerçekten önemliydi. 30 puanı yakalayan Elazığspor aldığı bu galiyetle ilk 6 hesaplarını da iyice güçlendirdi.Gaziantep Belediye-KocaelisporKocaelispor ligin ikinci yarısında bir türlü istediği puanları toplayamıyor. Oldukça zorlu maçlar oynayan Körfez ekibi, Antep deplasmanından da yine boş dönmedi. Oldukça güçlü olan ve atak oynayan rakibi karşısında öne geçen Kocaelispor, galibiyeti koruyamadı ve sahadan bir puanla ayrıldı.Mardinspor-YozgatsporEvinde kazanmaktan başka çaresi olmayan Mardinspor, son sıralardaki rakibi Yozgat’ı eli boş gönderdi. Her iki yarıda attığı gollerle 3 puana ulaşan Mardinspor, biraz olsun rahat bir nefes aldı.Yükselme GrubuBu grupta ilk 5 sıra yavaş yavaş öne çıkmaya başladı. 3 puanlı sistemde belki konuşmak için erken ama bazı takımlar yarışta erken havlu atacak gibi. Bunlardan biri de Alanyaspor oldu. Akdeniz ekibi 4 maçtır puanla tanışamadı. Zirvede ise Eskişehir’in ayak sesleri oldukça güçlü duyuluyor. Ama Kırmızı Şimşekler’in bu yarışta ensesinde önemli rakipleri olduğunu da puan cetveline baktığımızda çok iyi anlıyoruz.
‘’UEFA türküleri‘’
Çünkü Diyarbakırspor’un isteksiz ve bezgin durumu her halinden belliydi. Üstelik ağır savunmanın önündeki orta alan sadece topla oynayıp topsuz oyunda rakibini seyredince Kayserispor bol bol pozisyon buldu. Bence ilk golü atan Gökhan Ünal, krallıktaki iddiasını düşünüp bu karşılaşmayı iyi değerlendirmeliydi. Rodiç’in sakatlığında şans bulan İlhan, belki penaltıyı yapan isimdi ama yakaladığı yüzde yüz golllük pozisyonları değerlendirse günün adamı olabilirdi. Ancak önceki haftaki Gençler yenilgisinden sonra bu maçı kazasız atlatmak ve 3. sıradaki yerini sağlama almak açısından önemli bir galibiyetti. Teknik direktör Ertuğrul Sağlam’ın cezası nedeniyle tribünde olmasına rağmen takımı sahada ciddiyetini korumasını bildi. Şu bir gerçek ki Kayseri kenti bu takıma artık güveniyor ve inanıyor. Dün Kayseri Atatürk Stadı’nın tıklım tıklım dolu olması bunun en büyük göstergesi. Beşiktaş’ın Rizespor’a yenilmesiyle alınan bu 3 puanın önemi bir kat daha arttı. Artık Kayseri’de UEFA türküleri daha yüksek sesle söyleniyor. Diyarbakırspor ise ligin dibine demir attı. Biyediç’in savunmanın göbeğindeki iki ağır oyuncudan birini tercih etmesi gerek. Ya da bunların arasına veya önüne çabuk bir oyuncu monte etmeli. Aksi halde her rakip elini kolunu sallaya sallaya kaleci Ramazan ile karşı karşıya kalır. Birde Diyarbakır adına dünkü maçtaki en büyük zafiyet rakip kalede doğru dürüst tek bir gollük pozisyon bulamamaları ve tek bir şut atmamalarıydı. Bence Diyarbakır puanı hiç haketmedi ve kaybetti. Açıkcası Galatasaray ile oynanan kupa maçından eser yoktu. Acilen lige dönmeleri gerek. Kayserispor ise attığından fazla kaçırdığı bir 90 dakikadan taraftarıyla birlikte mutlu ayrıldı.
‘’İzmir'de erken final‘’
Süper Lig yarışında yavaş yavaş önemli haftalara doğru geliyoruz. Özellikle yarışta ön sıralarda olan takımların birbirleriyle yapacakları karşılaşmalar bir anlamda kaderlerini de belirleyecek. Biz de FANATİK Gazetesi olarak okuyucularımızı daha detaylı bilgilendirmek için her hafta bir veya bir kaç maçı önem derecesine göre analiz yapmayı planladık. Bu analizler muhtemelen önümüzdeki haftalarda her çarşamba verdiğimiz 2. Lig ekimizde olacak. Ancak 21 haftayı es geçmek istemedik. Çünkü 2. ve 3. sıradaki iki takım kozlarını İzmir’de paylaşacaktı. Bugün Altay ile Antalyaspor’un İzmir’deki karşılaşmasını mercek altına aldık. Öncelikle iki takımın artılarını ve eksilerini tek tek ele alalım.Altay’a Ufuk müjdesi...Ev sahibi olduğu için Altay’dan başlayalım. İzmir ekibi bu maça tam kadro çıkıyor. Sakat ve cezalı oyuncusu bulunmayan Siyah-Beyazlılar’da hafta içi hastalanan Ufuk’un da maç saatine kadar iyileşeceğini öğrendik. Türkiye Kupası maçı için geçtiğimiz günlerde İstanbul’a gelen Altay, evine 2-0’lık galibiyetle döndü. Ligin ikinci yarısında oynadığı 3 maçtan bir beraberlik iki galibiyet çıkaran Altay, bu maçını da evinde oynayacak. Karagümrük ile yaptıkları kupa maçına teknik direktör İsmail Kartal, Mehmet Deliorman, Fatih, Ufuk, Metin, kaleci Cenk ve Yasin Sülün’ü getirmedi. Açıkcası silahlarını ne olur ne olmaz deyip Antalyaspor karşılaşmasına sakladı.Antalya’nın zaafları varAntalyaspor cephesinde ise bu hafta da iki cezalı oyuncu görünüyor. Sağ kanatta Levent ve ofans gücü yüksek Burak, son oynadıkları İstanbulspor maçında kırmızı kart gördü. Ancak önceki haftanın cezalıları Suat Usta ve Ercan Ünal göreve hazır. Ligin ikinci yarısında Kocaeli ve Uşakspor ile deplasmanda oynayan Kırmızı-Beyazlılar, evinde sadece İstanbulspor’u ağırladı. Yani bu demektirki Antalyaspor ikinci yarıda oynayacağı 4. maçında 3. deplasmanına çıkacak. İki deplasmanına bakarsak birinde Kocaeli’nde 1-1 berabere kaldı, Uşak’ta ise 3-2 kazandı. Ancak bu iki deplasmanda da sıkıntılıydı. İzmit İsmet Paşa Stadı’nda kendisine oranla daha güçsüz olan rakibi karşısında beraberlik iyi sonuç dedirtecek bir futbol sergiledi. 10 kişi kalan Uşak önünde 2-0 yenik duruma düşmesi Antalya adına düşündürücüydü. Olumlu yanı ise bu skorun altından kalkıp kazanmasıydı.Son İstanbulspor maçı ise bir anlamda kabustu ama yine kazanan taraf Antalyaspor oldu.Madalyonun bir başka yüzü, bu karşılaşmanın İzmir Atatürk Stadı’nda oynanacak olması. 25 bin bileti belediye ve şahıs kanalıyla satan Altay, 40 ile 50 bin arası bir taraftar desteği bekliyor. İddialı bir beklenti ama gerçekleşirse Altay 12. adamını çok iyi kullanmış olur.Deneyimliler ağır basacakMaça gelirsek... İki takımında kaleleri tecrübeli eldivenlere emanet. Altay’da Cenk, Antalya’da Şenol, güven veren isimler. Savunma hattında tecrübe ve kalite açısından ev sahibi daha ağır basıyor. Özellikle Metin’in üstün formu ortada. Ayrıca ara transferde Sivas’tan gelen Hakan bu ligin ağır toplarından. Kanatları Sancak ve Haydar ile güçlenen İzmir ekibinde orta alan oldukça iyi. Sanırım İsmail Kartal kafasındaki 11’i belirlemiştir ama bu bölgede zorlanacaktır. Bence Emirhan, Mehmet Deliorman ve Fatih üçlüsünden asla vazgeçmemeli. Forvette gördüğüm kadarıyla iki Dardanelli ile çıkacak. Mehmet Şen yükselen formuyla formayı kapabilir. İlerleyen dakikalarda sıkışırsa kilidi açacak isim olarak tecrübeli Fazlı’yı kullanabilir. Antalyaspor’da savunma hattı bu maçın kaderinde önemli rol oynayacak. Hakan Çimen ve cezası biten Suat Usta’ya çok iş düşecek. Ancak genç Onur’un da bu mevkide iyi iş yaptığını sanırım Yılmaz Vural göz önünde tutacaktır. Sağ kanatta Levent’in yokluğu bence önemli. Ancak sol kanatta Volkan üstün fizik gücünü hücuma da yansıtırsa Altay için sıkıntı yaratabilir. Orta alanda Mustafa Gürsel ve Ümit gibi ustalar karşılarında yine kendileri gibi deneyimli oyuncular bulacak. Hücum hattında Coşkun ve Hakan Keleş boş bırakmaya gelmez. Antalyaspor da aynı Altay gibi ilerleyen dakikalarda hava toplarındaki hakimiyetiyle Hasan Özer faktörünü devreye sokabilir.Hocaların kritik sınavıKulübelere baktığımızda ise Altay’da Sivasspor’u Süper Lige taşımış çok hırslı ve inatçı bir isim İsmail Kartal, diğer tarafta ise bu tür maçları sayısız kez oynamış, çok tecrübeli Yılmaz Vural oturacak. Bu iki teknik adamın maç içinde oyuna müdahaleleri çok önemli olacak. Benim sonuca dönük kişisel tahminim ibrenin biraz daha evsahibinden yana olduğu. Ama beraberliğin de sürpriz olmayacağını belirteyim. Antalyaspor galip gelemez mi derseniz; gelir tabiki. Ancak bulunduğu ikincilik koltuğunu terketmemek için konuk ekip öncelikle yenilmemeyi isteyecektir. Haydi hayırlısı bakalım. Son sözü futbolcular söylecek....
‘’Efe mutlu döndü‘’
Çünkü İzmir’in Siyah-Beyazlı ekibi önündeki iki zorlu maçı düşünerek alternatif bir 11 ile sahada yer aldı. Haklı olarak önceliğini Süper Lig’e çıkmaya veren Altay, bu hafta evinde oynayacağı Antalyaspor ve sonra da deplasmanda karşılacağı Sakaryaspor maçlarını göz önüne alarak aslarını İzmir’de bırakmıştı. Hoş, aslarını bırakmıştı diyoruz ama sahaya baktığımızda hiç de yabana atılır bir takım yoktu. Bu da Altay’ın oldukça zengin bir kadroya sahip olduğunun göstergesiydi. Rakip Karagümrük ise B Kategorisi klasman gurubunda mücadele eden bir ekip. Ama Kırmızı-Siyahlılar’ın oyuncu kalitesi bulundukları kategoriye göre hiç fena değil. İşte dünkü maç öncesi tablo buydu. İlk yarıda maça hızlı başlayan Karagümrük, rakip kalede etkili oldu. Ancak yorulan orta alan oyundan düşünce Altay maça ağırlığını koydu. Fazla hücum yapmasa da topu kendinde tutmak isteyen konuk ekip, önce rakibin hızını kesti. İlk 45 dakikada Mehmet Şen’in iki asisti iki gol getirdi. İlkinde Sertan düzgün bir vuruşla takımnı öne geçirdi. İkincisinde ise tecrübeli Fazlı usta bir vuruşla maçın skorunu belirledi. İkinci yarıda galibiyeti garantiye alan Altay, kendini fazla sıkmadı. İlerleyen dakikalarda Altay Teknik Direktörü İsmail Kartal, olası kart ve sakatlıklara karşı oyuncu değişişikleri yaptı. Soğuk havada ve kötü bir zeminde futbolcular iyi niyetliydi ve iyi mücadele ettiler. Dünkü maçta Karagümrük’ün Altay kadar kazanma şansı vardı. Ama final vuruşlarında Altay başarılıyken, ev sahibi ekip biraz hovarda davrandı. Özellikle ikinci yarının başında bir erken golle rakibi panikletip en azından beraberlik hesaplıyorlardı ama olmadı. Sonuçta centilmence geçen 90 dakikada gülen konuk ekip Altay oldu.