MENÜ

Bravo tatangalar!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bugün saha içiyle değil, bir tribün güzelliğiyle yazıma başlamak istiyorum. Görevim gereği bazen Süper Lig bazen de alt kategorilerin maçlarını izliyorum. Hava şartlarındaki olağanüstülük bir Süper Lig maçına gitmemi engelledi. Ben de boş duracak değilim, “ver elini Sakarya” dedim. Hani herşeyde bir “hayır” vardır derler ya, iyi ki de gitmişim. Pazar günü Sakarya’da iki centilmen takımın sportmence mücadalesini izledik. Ama bu mücadeleden daha güzel bir olay tribünlerde oldu. Hava karlı ve soğuk mu soğuk. Bir avuç taraftar Uşak’tan kalkıp gelmiş, açık tribünde takımlarını destekliyor. Birden Sakaryaspor’un meşhur Tatangaları’nın olduğu kapalı tribünden bir tezahürat, “Yönetim uyuma, Uşak’ı kapalıya al”. Gerçekten yıllardır duymadığım ve de ilkinde şaşkınlıktan anlayamadığım bir tezahürat... Şaşkınlığımın sebebi; böyle bir hareketi Sakaryaspor taraftarının yapması değil. Gerçek sebebi hep alışmışız vurdulu - kırdılı sloganlara, o nedenle böyle bir olumlu tezahürata kulaklarımız bile hazır değilmiş, onu anladım. Ve ardından yönetim bu güzelliğe aynı güzellikte karşılık verdi. Güvenlik güçleri Uşakspor taraftarını maç oynanırken sahanın içinden geçirerek kapalı tribüne yerleştirdi. İnanın o kadar mutlu oldum ki, bilemezsiniz. Bize bu güzelliği yaşatan ve gösteren Sakaryaspor taraftarını kutluyorum. Ve maç sonrası iki takım taraftarı yiyip - içip, dostça vedalaştı. Belki bazıları diyebilir, “nasıl olsa galip gelecekleri bir maçtı” diye. Bence burada insanlık yatıyor. Gerçekten de biliyorum ki, sonuç ne olursa olsun, Sakaryaspor taraftarı bu jesti yapardı. Peki bu hareketi başka takım taraftarları yapmaz mı? Bence bundan sonra yapacaktır. Çünkü Türk insanın içinde iyilik ve merhamet duygusu her zaman galip gelir. Yeter ki doğru yönlendirilsin. Sakarya seyircisi belki de bir ilki gerçekleştirdi ve bütün Türkiye’ye önemli bir fair play mesajı verdi, darısı diğer tribünlerin başına diyelim. Keşke bu iki takım da Süper Lig’de olsaydı, niye biliyor musunuz? Eğer ki, bu olay bir Süper Lig maçında yaşansaydı, pazar akşamı ve takiben o hafta bütün kanallar bangır bangır yayın yapardı. Ne yazık ki, 2. liglerimize verilen önem(!) yüzünden, böyle fair playlik bir olay, bizlerin satırları arasında, “baki kalan gök kubbede hoş bir seda” misali, kaybolup gidecek. Ama her iki takım taraftarı unutmasın ki, bulunduğum her platformda bu güzelliği elimden geldiğince yaşatmaya ve duyurmaya devam edeceğim. Ah! Haluk Ulusoy veya danışmanları zahmet edip de şu satırları bir okusa, sanırım “geç kalmış naklen yayın işini bir an evvel çözer” diye umut ediyorum. Şu maçı bir kanal yayınlamış olsa, düşünün futbol kamuoyundan gelecek olumlu tepkileri. Hani biz yine o depremdeki unutulmaz bağırışı yineleyip “ Şışt! orada kimse var mı?” diye federasyona seslenmeye devam edeceğiz. Gelelim haftanın maçlarına: Üst tarafta fazla bir değişiklik yok. Bu hafta fazla bir sürprize tanık olmadık. Ancak alt sıralardan kurtulma savaşı ayrı bir renk katacak gibi. Bursaspor-Kocaelispor Bir maç eksiğiyle liderlik koltuğunda oturan Bursaspor, ezeli rakibi Kocaelispor’u tek golle de olsa geçmeyi başardı. Yeni transfer Burak, yeni takımına ligin ikinci yarısındaki ilk galibiyeti tattıran isimdi. Ev sahibi ekibin cezası nedeniyle seyircisiz oynanan 90 dakika, belki de Kocaelispor için bir avantaj olabilirdi. Ancak Muhammed’in kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kalan konuk ekip, Bursaspor gibi güçlü bir takım karşısında kaderine boyun eğdi. Süper Lig yolunda alınan her puan veya puanların çok önemi var. Bursasporlu futbolcular da bunun bilincinde, işi erken bitirmek amacında. Bu şartlanmışlık, belki futbol olarak doyurucu olmasa da, sonuç olarak istikrarlı bir grafik getirebiliyor. Kocaelispor ise; ilk 6 hedefini tutturmak için iddialı başladığı ligin ikinci yarısında, ilk 3 maçta aldığı sonuçlarla biraz burukluk yarattı. Antalya-İstanbulspor Akdeniz güneşi biraz kıştan etkilenmiş gibi. Ofans gücü yüksek kadrosuyla kazanmasını bilen Antalyaspor’da, kırmızı kartlar sorun olmaya başladı. Belki şimdilik idare edebilirler ama ileriki haftalarda bunun acısını çekebilirler. Düşünün ki, bu hafta İzmir’de takipçin Altay ile final niteliğinde bir 90 dakika oynayacaksın. Levent ve Burak gibi iki önemli oyuncun; cezalı. İstanbulspor karşısında alınan 3 puan çok önemliydi. Ama 9 kişi kalan Antalyaspor’un bu durumda ölüp ölüp dirildiğini de unutmamak lazım. Karşıyaka-Altay Yıllardır süren şanssızlığını yine yenemedi Karşıyaka ve Altay’a boyun eğdi. Oysa iki takımda bu maç öncesi moralliydi. İki takım bir hafta önce sahadan 3 punla ayrılmıştı. Ne var ki, hedefleri farklıydı. Karşıyaka’da hedef kümede kalmakta, Altay’ın gözü Süper Lig’deydi. Tecrübe ağır bastı ve Ufuk, lazım olan golü Karşıyaka ağlarına yollarken, Altay da “yola devam” dedi. Sakaryaspor-Uşakspor Sezonun belki de en erken golü oldu Sakarya’da. Başlama vuruşuyla atağa geçen Sakaryaspor, daha 30. saniyede Uşakspor filelerini havalandırdı. Sakarya deplasmanına cezaları nedeniyle 4 as oyuncusundan mahrum gelen Aşigolar, erken gelen golle şok oldu. En azından bir puan hayali birden çöktü. Golden sonra sayısız fırsatlar yakalayan Sakaryaspor, farka ikinci yarıda koştu. Teknik direktör Metin Yıldız, takımın başında ilk kez 3 puan alırken şablonunun da oturmaya başladığını gördük. İstanbul Belediye-Orduspor İstanbul’da bu kategorinin iki güçlü ekibi karşı karşıya geldi. Hoş, Orduspor için bu karşılaşmanın deplasmanda olduğunu söylemek pek doğru olmaz. Gerçekten takımlarını hasretle bekleyen Ordulular, tribünleri doldurunca konuk ekip coştukca coştu. Ancak hücum üstünlüğünü elinde tutmakla galip gelinmiyor. 90 dakikadan golsüz bir beraberlik çıktı ve iki takım hesaplarını gelecek haftaki maçlara çevirdi. Elazığ-Mardin Gakgoşlar cezaları nedeniyle Adana 5 Ocak Stadı’nda oynadıkları Mardin maçını kaybetmediler ama kazanamadılar da... Bir beraberlik takımı olma yolunda ilerleyen Elazığspor, puan cetvelindeki kötü durumuna rağmen iyi bir kadroya sahip Mardin karşısında yenik duruma düştü. Ama genç Erman, takımına bir puan getiren golü atarak, Elazığspor’u yenilgiden kurtaran isim oldu. A.Sebat-Mersin İdmanyurdu Biri genç diğeri tecrübeli iki takımın mücadelesinde gülen konuk ekipti. Çok koşan ve yetenekli oyunculara sahip Sebatspor, küme düşme hattından hızla uzaklaşmak isteyen Mersin’i, evine puansız göndermek amacındaydı. Ancak ligin ikinci yarısına iyi bir başlangıç yapan Güney ekibi, istikrarını kuzeyde de sürdürdü ve altın değerinde 3 puanla Mersin’e dönmeyi başardı. Yozgatspor-Dardanelspor Alt sıraları çok yakından ilgilendiren karşılaşmayı ev sahibi Yozgatspor kazandı ve derin bir nefes aldı. Genç ve yetenekli rakibi karşısında tecrübesini konuşturan Yozgatspor, önceki hafta Ordu’da aldığı bir puandan sonra evinde de kazanarak, çıkışını sürdürdü. Yükselme’de öne çıkanlar A Kategorisi’ne çıkma yarışına sahne olan Yükselme Grubu’nda oynanan 3 haftalık periyotta bazı takımlar biraz daha ön plana çıktı. Özellikle Eskişehirspor ve ASAŞ, rakiplerine göre biraz daha önde gözüküyor. Ancak bu köprünün altından daha çok su akacak gibi. İlk iki haftanın başarılı ekiplerinden Siirtspor, İstanbul’da Kartal’a boyun eğdi. İlk haftanın flaş ekibi Kahramanmaraş, evinde Eskişehir’i “tam da devirdi” diyorduk ama uzatma dakikalarındaki golle sahadan beraberlikle ayrıldı. Görünen o ki, bu grupta ilk yarıyı beklemekte fayda var. Ancak Alanyaspor’un bir türlü toparlanamaması gerçekten şaşırtıcı, Akdeniz ekibi önemli transferlere rağmen puanla tanışamadı.

YORUM YAZ