‘’Hangi Fair-Play‘’
Maç öncesi görüntülere baktığımda iki takım kaptanı ellrinde kağıtlar bir bildiri okuyor. Neymiş Fair-Play adına... Gerçekten trajikomik bir durum. Okuyanın da okutanın da bu konuda samimi olduğuna inanmıyorum. Bu benim görüşüm ve yargım tabiki.
Türkiye’de olup bitenlere baktığınız zaman bunun neresi inandırıcı olabilir. Kulüp başkanından tutun tüm birimlerin birbirini yediği Türk futbolunda Fair-Play andı okunuyor ve güzel mesajlar verilmeye çalışılıyor.
Bunların hepsininin göstermelik olduğunu benim gibi herkes biliyor. Ama insanların gözünün içine baka baka bir komedi oynanıyor. Bir tarafta Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy’u devirmeye çalışan cephe. Diğer tarafta Ulusoy’un bacakları arasında dolaşan bir sürü çıyan topluluğu. Bazı isimleri tenzih ederim ama tablo bu.
18 takımlı Süper Lig’de son olarak Nuri Albayrak da isyan bayrağını açtı. Hani şu Başbakan’a rağmen Ulusoy’un yanında olan Albayrak... Geriye kim kaldı, Ali İpek ve Cemal Aydın. Bakalım Fair-Play yılında bu ikili Ulusoy’u koltuğunda tutabilecek mi!
Aslında sorun Ulusoy’un gitmesi ve kalması değil. Sorun insanların etik değerler konusunda ortak paydada buluşup buluşamamaları. Bugün Ulusoy’a tepki gösteren birçok yöneticinin, birçok teknik direktörün zamanında çıkarları nedeniyle nasıl da yaltaklandığını hepimiz biliyoruz. Ancak aynı insanlar, şimdi tutmuş, ‘bu adam şunu kayırıyor, benim işimi önlüyor’ diye dert yanıyor. GÜNAYDIN...
Gelelim Ulusoy’a; o bunları hakediyor mu! Kesinlikle hak ediyor. Yanında bir sürü menfaat şebekeleri barındırarak bindiği dalı kesiyor. Belki onun yanındakiler şimdi çıkarları gereği susuyor ve aleyhinde bildiklerini, ne medyada ne de başka bir yerde paylaşmıyor olabilir. Fakat Ulusoy’a sadece şunun hatırlatılmasını isterim. Levent Bıçakcı döneminde kendisi Çamyuva’da otururken bu adamlar kimin yanında, kimin başkan olması için mücadele ediyordu. Bence kendi düşen ağlamaz daha fazla söze gerek yok.. Fair-Play içinde iyi haftalar, sözde değil özde ama...
‘’Resital!‘’
Birinci Lig’de bu hafta tam 39 gol atıldı. 7-5’lik Samsun-Orduspor maçı nefesleri kesti. Tek kötü nokta; Fair Play Haftası’nda çıkan 9 kırmızı karttı.
Sadece iki maç ve tam 19 gol... Tek kelimeyle; muhteşem... Birinci Lig’de oldukça ilginç bir haftayı geride bıraktık. Pazar günü Kayseri’den gelen 6-1’lik Erciyes galibiyetiyle irkilmiştik. Ancak pazartesi günü Samsun’da tam bir gol yağmuru vardı. Samsunspor’un, Orduspor’u 7-5 yendiği tarihi karşılaşmada tribündekiler ve televizyon başındakiler tam tamına 12 gol izledi. Ligde bazı takımlar hâlâ galibiyet hasretlerini dindiremedi. Diyarbakır, İstanbul, Elazığspor ve Mardinspor henüz 3 puanı bir arada göremedi.
Kartal’ın zirve keyfi
Şöyle bir haftanın maçlarına göz atarsak, zirvede Birinci Lig’in yeni ekibi Kartalspor’u görüyoruz... İstanbul ekibi, Malatyaspor karşısında gerçekten iyi mücadele etti. Futbol kalitesi çok yüksek olmasa da kazanma azmi ve hırsı, Bordo-Beyazlılar’a 3 puanı getirdi. Sahasında kolay lokma olmayacağını gösteren Kartal, güçlü rakibi Malatya’yı tek golle geçip, liderliğe yükseldi.
Eskişehir’in anıları...
Antalyaspor ise yine son dakikalarda attığı iki golle güldü. Burada bir şey hatırlatmak istiyorum. Eskişehirspor geçtiğimiz yıl da ilk 3 maçı kazandıktan sonra inişe geçmişti. “Tarih tekerrür mü ediyor?” diye düşünenler olabilir. Ama ben aynı fikirde değilim. Üst üste iki zorlu deplasmana çıktılar ve bu iki maçtan en azından iki beraberlik çıkarabilirlerdi. 5 maçlık Eskişehir’i böyle yorumlamak daha doğru olur.
Körfez’de sıkıntı var
UEFA yorgunu Erciyes, İspanya’daki 4-0’lık yenilginin acısını Kocaelispor’dan çıkardı. Kayseri ekibi, orta karar bir durumda olan rakibi karşısında üst üste attığı gollerle farka gitti. Kocaelispor için bu yenilgi kötü oldu. Sakarya ve Kayseri’den toplam 10 gol yenmesi, takımın savunma anlayışının iyice gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Elazığ bitme noktasında
Sakaryaspor sahaya zor çıkan Elazığspor karşısında korkulu rüya görmeden rahat bir galibiyet aldı. Erman Ergin ve Graf’ın ikişer golüyle evine puansız dönen Elazığ’ın durumu gerçekten çok kötü. Gakgoşlar; ilgisizlik, parasızlık ve terk edilmişlikten sonra, sonu belli olmayan bir uçuruma doğru hızla gidiyor. Teknik direktör Erol Tok, Elazığ’ı çok iyi tanımasına rağmen, buraya kadar dayanabildi. Artık, Elazığ için deniz bitti. Kentin bu gidişe ‘dur’ demesi lazım.
Goller yağmur gibi
Samsun’da ‘gol düellosu’ ifadesini bile hafif bırakacak bir skor çıktı 90 dakikadan. Serkan Aykut’un yıldızlaştığı ve tam 4 gol attığı maçta 7-5’lik skor tarihe geçti. İki hoca için, hücum adına iyi, savunma adına kötü bir maçtı. Samsunspor 2-0 öndeyken, Ordu’dan Uğur Erdoğan’ın atılmasının önemi, maç sonunda daha iyi anlaşılmıştır diye düşünüyorum. 10 kişiyle oyunu 6-5’e kadar getiren Ordu’yu kutlamak gerek. Ama ne olursa olsun, Şenol gibi tecrübeli bir ismin 7 gol yemesi de kabul edilebilir birşey değil. Samsunspor’un tecrübeli savunmasına da yenilen 5 gol yakışmadı.
Yine de, her zaman söylediğim gibi elinizde Caner, Celil ve Serkan Aykut gibi 3 önemli gol silahı varsa, sorun yok. Yücel İldiz, bu üçlüyle eski takımını mağlup etmeyi bildi.
Giresun 9 kişiyle...
Karadeniz’deki başka bir ilginç 90 dakika Giresun’daydı. Ev sahibi ekip, Mardinspor önünde 9 kişi kalmasına rağmen 2-1 kazandı. Mardinspor’un sıkıntılarla boğuştuğunu biliyoruz. Ama böyle avantajlı bir durumdayken, bu kadronun sahadan en azından 1 puanla ayrılması gerekirdi. O nedenle Giresunspor’u yüksek mücadele azminden ve kazanma hırsından dolayı kutluyorum.
Yarenler sahaya indi!Boluspor, lige ağırlığını koydu. Kırmızı-Beyazlılar, zorlu Diyarbakır deplasmanından da 1 puan çıkarmayı başardı. Maç içinde 2-1 öne geçen Boluspor, oyunun sonlarında kendi kalesine attığı golle sahadan 2-2’lik beraberlikle ayrıldı.
İzmir’in keyfi kaçık
İlk 5 haftada İzmir’in yüzü yine gülmedi... İki yıldır Altay’ın finallerde elenmesiyle Süper Lig’in kapısından dönen İzmir’in TFF 1.Lig’deki iki ekibi Karşıyaka ve Altay, bu haftayı galibiyetle tamamlayamadı. Karşıyaka, İstanbulspor karşısında 1 puanı zor kurtardı. Altay ise şaşırtmaya devam ediyor. Gaziantep Belediye’nin uzun süre önde götürdüğü maçta konuk takım, 3 puana çok yaklaştı, ama alamadı. Altay rakibinin 9 kişi kalmasını da fırsat bilerek, son saniyelerde Murat Bölükbaş ile 1 puana ulaştı.
‘’Liderler de kaybeder!‘’
1.Lig’de kayıpsız takım kalmadı... Haftaya lider giren Eskişehir, Malatya’ya yenilip, tahtı rakibine bıraktı. Kartal ise, sonuncu Mardin’le berabere kaldı.
Birinci Lig’de 4. hafta da bol gollü geçerken bazı ekiplerin kendine geldiğini gördük. İlk 3 haftayı kayıpsız geçen iki takım; Eskişehirspor ve Kartalspor, bu hafta deplasmanda fire verdi. Malatyaspor’a 2-1 yenilen Eskişehirspor’da orta hakem Kuddüsi Müftüoğlu’na büyük tepki var. Aslında maçlara geçmeden önce bu konuya değinmek istiyorum. İlk önce şunun altını çizelim; burada Malatyaspor’un asla galibiyetini gölgelemek amacında değilim. Çünkü Müftüoğlu bu maçta Malatyaspor aleyhine de önemli hatalar yaptı.
MHK dikkat etmeli
Bir kere MHK’nın, önümüzdeki hafta Antalyaspor ile deplasmanda oynayacak Eskişehirspor’un, Malatyaspor ile olan maçına Antalya bölgesinden hakem göndermesi, abesle iştigal. Böyle konularda Türkiye gibi bir ülkede çok hassas olunmalı. Hadi bunda bir art niyet aramayalım. Ama Kuddusi Müftüoğlu öyle kararlar verdi ve vermedi ki, izleyenleri çıldırttı. Bir kere iki pozisyonu gündeme getirsem, yeterli herhalde.
Müftüoğlu kötüydü
Birincisi Malatyaspor 2-0 öndeyken Eskişehirsporlu Serdar’a ceza alanı içinde ev sahibi ekibin kalecisinin yaptığı bariz faul hem penaltı, hem kırmızı karttı. Öte yandan ikinci yarıda ev sahibi takımdan Mahmut Acar’a gösterilen kırmızı kart ise, tam bir faciaydı. Aslında bunları üzülerek yazıyorum ve hakemi linç etmek niyetinde değilim. Ama bu kadar tecrübeli bir hakemin bir sezonda bile yapmayacağı hataları, bir maç içinde yapmasından endişe duydum. Benim tüm samimiyetimle kişisel ricam, “Müftüoğlu hakemliğini” kendi kendine bir sorgulasın ve “Tamam mı? Devam mı?” desin.
90 dakikaya gelince; 3 nefis gol izledik. Malatyaspor yönetimindeki belirsizliğe rağmen, teknik direktör Metin Yıldız ve futbolcuları, çok önemli bir rakibi puansız yollayıp, liderliğe çıktılar.
Mardin’den siftah
Mardin’de ise Kartalspor karşısında zorlu bir ev sahibi buldu. Bu maça kadar puanla tanışmayan Mardinspor, öne geçtiği karşılaşmada bir ölü toptan beraberlik golünü yedi. Mardin taraftarının, büyük bir özveriyle oyanayan futbolcularına yaptığı çirkin tezahürat, hiç yakışmadı.
Antalya’ya altın puan
Kayseri’de her sonuca açık bir karşılaşma vardı. İlk yarı rakibinin 10 kişi kalmasıyla rahatlayan Erciyesspor, şansını kullanamadı. Antalyaspor, rakibinin de 10 kişi kalmasını, iki golle değerlendirdi ve evine 3 altın puanla döndü.
Bolu yeni açıldıLigin yenisi Boluspor ısınmaya başladı. Kırmızı-Beyazlılar üst üste aldıkları iki yenilgiden sonra seriye bağladı. Samsunspor’u kupa maçında eledikten sonra, önce Altay’ı dış sahada yendiler ve bu hafta da Sakaryaspor’u 2-1’le geçtiler. Tamamen yeni bir teknik kadro ve yepyeni bir takımla mücadele eden Boluspor, ligde önemli işler yapacak gibi.
Caner ve Celil faktörü
Kocaeli’de ise Samsunspor’un 3-2’lik galibiyeti vardı. Yeşil-Siyahlılar iki hafta üst üste kazanmanın moraliyle evinde sahaya rahat çıkmıştı. Ama karşılarında beklemedikleri kadar formda bir Caner ve Celil buldular.
Ordu ağır adımlarla
Orduspor, ligin en sağlamcı takımı görünümünde... Mor-Beyazlılar istikrarlı gidişini bu hafta da sürdürdü. Az gol yiyen oyun anlayışını tek golle de olsa süsleyip, İstanbuspor’u puansız yolladı. Son dakika transferi Ümit Tütüncü’nün gol yolarındaki becerisi, sanırım Orduspor’u özlediği yerlere taşıyacak.
İzmir’de heyecan var
İzmir’de Karşıyaka herkesi şaşırtmaya devam ediyor. Kırmızı-Yeşilliler renkdaşı Diyarbakırspor önünde 2-0 yenik duruma düştükten sonra, ayağa kakıp 2-2’yi yakaladı ve bir puanı kurtardı.
İzmir’de bir başka gol düellosunda, son gülen ev sahibi oldu. Kalecisi Süleyman’ın büyük hataları sonucu Elazığspor önünde 2-0 yenik duruma düşen Altay, ilk devreyi de 3-1 geride kapattı. İkinci yarı kaleci değişikliğine giden Altay, özellikle Mehmet Şen’in üstün performansıyla önce beraberliği yakaladı. Ardından da son sözü Merter söyledi... Altay, böylece ilk puanını aldı. Elazığspor adına gerçekten trajik bir yenilgiydi. Gakgoşlar 3-3’ken bile Ahmet’le çok önemli bir pozisyondan yararlanamadı...
‘’2008 için umutluyuz‘’
Dün gece İnönü’de herkes maça fırtına gibi başlayan bir Milli Takım bekliyordu. Ancak, Malta maçı sonrası gelen ağır eleştirilerden olsa gerek Fatih Terim, çıkardığı değişik 11’i temkinli ve sabırlı oynatmayı yeğlemişti. Ancak bu taktik anlayış olsa olsa bir deplasman maçında geçerli olurdu. Nitekim, ilk yarıda rakip Türkiye’yi ezbere yutmuş bir şekilde 45. dakikadaki Tuncay’ın pozisyonu hariç nefes bile aldırmadı bize. Hatta bu yeni kurulmuş ekip, az ama öz gol pozisyonları da buldu.
İç sahada gereken oyuncuların kulübede oturduğunu gördük. Gökdeniz ve Nihat, uzun Macar savunmasının içine girip kayboldu. Markaj altındaki Gökhan Ünal, istediği topları alamayınca, kısır bir ilk yarı izledik. Ama bu bölümde Malta şokunu atlatmış gibi gözüken bir Milli Takım vardı sahada. Mutlak kazanma baskısının, oyuncularımızı gerdiği belliydi. Tribünlerin coşkusu da olmasa, kendimizi deplasmanda zannedecektik.
İkinci 45 dakikada hepimiz Terim’den bir hamle bekliyorduk. İlk hamlesi Emre’ydi, Terim’in... Emre, bu kez hocasını yanıltmadı ve takımı ateşleyen isim oldu. Onunla birlikte Tuncay da sol kanatta etkili olunca, forvetlerimiz ardı ardına gollük pozisyonlar yakaladı.
Tabii ki, maçın kırılma noktası rakibin 10 kişi kaldığı andı. “Acaba penaltı mı verdi?” dediğimiz bir anda çıkan kırmızı kart, Ay Yıldızlılar’a hücum gücü olarak geri döndü. Halil ve Serdar Özkan’ın da sahaya girmesiyle, bir kişi eksik oynayan rakibimiz karşısında özlediğimiz baskıyı kurduk.
Dün gece güzel olan skordu... Bu oyun bizleri aldatmamalı ve gereken radikal kararlar bir an önce alınmalı. 3-0’lık skor nedeniyle mutlu, 2008 için umutluyuz...
‘’Süper ikili‘’
TFF 1. Lig’de 3 hafta geride kaldı. Zirveye baktığımızda, iki takım kayıpsız yollarına devam ediyor. “Ligin 3. haftasında kimler şaşırttı?” derseniz, pek yok gibi... Altay-Boluspor maçından çıkan sonuç, bazıları için garipsenebilir ama Altay’ın lige girişine baktığınızda, pek de sürpriz gözükmüyor. Aslında söze liderden başlamak lazım ama bugünlük müsaade edin, puan cetvelinin sonundan başlayalım.
Altay’ın durumu vahim
Gerçekten İzmir’deki karşılaşma, baştan sona ev sahibi adına endişe verici geçti. İki forvet yani iki golcüden biri penaltı yapıyor, biri de kendi kalesine gol atıyor. Televizyondaki programda da bahsettim, gerçekten Altay savunmasında İbrahim’in olmayışı, başlı başına bir sorun. Sanırım bu bölge İbrahim’in girmesiyle düzelecek ve Altay’ın kendine gelmesini sağlayacaktır. Boluspor’a gelince; hafta içi Türkiye Kupası’nda Samsunspor’u yenip moral bulmuşlardı. Burada Başkan Necip Çarıkcı’yı da takdir etmek gerek. Çarıkcı, iki yenilgi sonrası verdiği demeçte; takıma ve teknik kadroya güvendiğini ve asla paniğe kapılmadıklarını belirtti. Bence zamanlama olarak çok yerinde bir demeç ve takımı pozitif etkilediği kesin...
Geçen yıl da aynıydı
Zirveye baktımızda ise; Eskişehirspor aynı geçen sezonki gibi, ilk 3 haftayı 9 puanla geçti. İster “Fikstür avantajı” deyin, ister “Kolay rakipler” deyin ama şu bir gerçek ki, Eskişehirspor işini sıkı tutuyor ve asla gevşemiyor. Teknik direktör Metin Diyadin, Oftaş modelini 90 dakikaya yaymaya çalışıyor, ama şimdilik oyunun belli bölümlerinde bunu uyguluyor. Mardinspor ise centilmence elinden geleni yapıyor ve toparlanmaya çalışıyor. Ama hala beklenen desteğin gelmemesi, düşündürücü.
Kartal yüksek uçuyor
Kartalspor, yeni çıktığı TFF 1. Lig’de İstanbul’u başarıyla temsil ediyor. ilk 3 maçını içeride oynayan Bordo-Beyazlılar, gerçekten lige çok iyi bir giriş yaptı ve 9 puan topladı. Kartalspor’un kolay goller yemesini, bir zaafiyet olarak görüyorum. Konuk takım ise, iyi futbol oynayıp, bunu skora yansıtamayan bir ekip görünümünde...
Erciyes bomba gibi
Erciyesspor fırtınası sürüyor. Avrupa Kupaları’nda yaptıkları süksenin tesadüf olmadığını gösterircesine mücadele eden Kayseri ekibi, zorlu Samsun deplasmanından 3 puanı 3 golle aldı. Ancak Erciyesspor adına tek endişem erken form tutmaları... Burada iş teknik direktör Mehmet Bulut’a düşüyor. Samsunspor’da gidiş ise; sonuçlar kötü de olsa, sergilenen futbol iyiye doğru... Ama biraz daha zamana ihtiyacları var gibi.
Tatanga’yı Ferdi coşturdu
Sakarya’da ilginç bir 90 dakika izleyemedi futbolseverler. Çünkü ev sahibinin cezası nedeniyle karşılaşma seyircisizdi. Sakaryaspor, cezasının bittiği bu son maçta, Karşıyaka önünde ilk yarı kabus gördü. İzmir ekibi müthiş pozisyonlar bulurken, kalesinde devleşen Bora’yı geçemediler. İkinci yarı kendine gelen Sakaryaspor, özellikle Ferdi’nin etkili oyunuyla 3-0’ı yakaladı.
Malatya avantaj yakaladı
Sıkıntılı günler geçiren Malatyaspor ise çok zor geçeceğini tahmin ettiğimiz Antalya deplasmanında, iyi futbolunun karşılığını bir puanla taçlandırdı. Ali Zitouni’nin erken gelen golü, Antalyaspor’u rahatlattı. Golün şokundan kurtulan Malatyaspor, önce oyunda dengeyi kurdu, ardından beraberlik golünü buldu. İkinci yarı öne geçen konuk ekibe cevap; Serdar Sinik’ten geldi. Aslında şampiyonluğa oynayan takımlar için bu maçların sonucu çok çok önemli. Çünkü ligin sonunda ikili averajların da devreye girme ihtimali yüksek. Bu nedenle sonucu Malatyaspor açısından avantajlı görüyorum.
Kocaeli gaza bastı
Körfez’de işler rayına girdi. İki haftadır üst üste kazanmak, Kocaelispor’un moralini yükseltti. Yeşil-Siyahlılar, zorlu geçmesi beklenen İstanbulspor maçını, gol geç gelse de, aslında hakederek kazandılar. Konuk ekipte sıkıntı, maç öncesi ve sonrası olaylardı.
Ordu fırsat tepti
Orduspor ise istikrarlı gidişini sürdürüyor. Karadeniz ekibi görüldüğü kadarıyla zor yenilen bir takım olacak. Diyarbakır deplasmanında öne geçtiler ancak rakip 10 kişi kaldıktan sonra, garip bir şekilde geri çekildiler. Orduspor, çok rahat 3 puanla dönebilirdi Diyarbakır’dan... Ev sahibi ekibin, Serkan Kılıç’ın atılmasından sonraki oyunu pozitifti ve de golü de buldular. Ama Diyarbakır tribünlerinin kendine çeki düzen vermesi ve bu takımı eskisi gibi desteklemesi lazım.
Çotanak lige ısınıyor
Giresunspor içeride iki maç oynadı ve ikisinden de beraberlikle ayrıldı. Bence lige ısınmaya çalışan bir takım ve bu sonuçları normal görüyorum. Elazığspor ise ilk puanını almayı başardı. İlerleyen haftalarda bazı oyuncuların devreye girmesiyle (Mehmet Al, Korhan gibi) daha etkili bir Elazığspor geliyor bana göre...
‘’Nefes Nefese...‘’
Eskişehir ve Malatya zaten favoriydi. Ama Kartalspor lige öyle bir girdi ki... Acaba İstanbul ekibi; Oftaş ve Kasımpaşa gibi sürpriz yapabilecek mi?
Ilk üç sıraya baktığımızda, “Eskişehirspor ve Malatyaspor tamam da, nereden çıktı bu Kartal!” der gibi bir haliniz var. istanbul temsilcisi hoş iki maçını içeride oynadı ama yine de kayıpsız gidiyor. Acaba geçen yıl Oftaş’ın, Kasımpaşa’nın yaptığını mı yapmayı kafasına koydu, ligin yenisi... Vallahi şu bir gerçek ki, bu ligde her an herşey olabilir. Baksanıza sezon hazırlık kampında yere göğe sığdıramadığımız Altay, yerlerde sürünüyor. Sanki o rakiplerini ezen ve müthiş bir koordinasyon içinde oynayan Altay gitmiş, bir acemiler mangası sahaya çıkmış... Hani tek tek futbolcuları bilmesem, ben bu işten hiç anlamıyormuşum diyeceğim. Ama bu kadro futbol dışı nedenlerle bu halde olsa gerek, başka izahı yok bana göre.
Es Es gümbür gümbür
Eskişehirspor ve Malatyaspor aynı puan aynı averajla ligin zirvesine oturdu. iki takımın da eksikleri yok mu, var tabii ki. Ama kadrosunda büyük bir revizyona giden ve hemen hemen tamamını yenileyen Eskişehirspor, içeride-dışarıda oyun disiplininden kopmadan, rakiplerini küçümsemeden oynuyor ve kazanıyor. Aynı işi Malatyaspor da yaptı ve kazandı. Sarı-Kırmızılı ekipte Taner, daha 2. haftada gol sayısını 4’e çıkartarak, “Bu sezon da krallıkta rakipsizim” mesajını verdi.
İzmir’de Karşıyaka güldü
Altay’dan bahsettik de, bir başka izmirli Karşıyaka’yı es mi geçeceğiz... Kaf Kaf geçmiş yıllara göre daha farklı bir tablo çiziyor. Tabii ki, bu tablo pozitif anlamda düşünülmeli. Gerçekten kadro yapısına baktığımızda, “iyi bir 11 çıkar” dediğimiz Karşıyaka, bizi yanıltmadı ve ezeli rakibi Altay’ı ezdi geçti. ilk haftanın lideri Antalyaspor ise deplasmanda oldukça dirençli bir Samsunspor buldu karşısında. Ev sahibi ekip ilk yarıda öne geçtikten sonra skoru korumaya dönük bir futbol ortaya koydu. Bunu 89. dakikaya kadar başaran Samsunspor, o dakikada Ali Zitouni’nin golüne mani olamadı. Aslında oldukça tecrübeli Samsunspor kadronunun bu maçı böyle bitirmesi gerekirdi. Taktik anlamda kısa paslarla rakibi oyundan soğutmaya çalıştılar ama bir anlık savunma zaafı, pahalıya mal oldu. Ancak Antalyaspor’un ikinci yarıdaki baskılı futbolu ile bir puanı fazlasıyla hakettiğini de belirtmeliyim.
Kayseri Erciyes lige döndü
TFF. 1. Lig’de kapalı kutu olan bir ekip de Erciyesspor’du. Kayseri ekibi Avrupa kupalarındaki başarısından sonra ligde de fırtına gibi esiyor. istanbuspor önünde 4-1’lik bir galibiyet alan Erciyesspor, 90 dakikanın tek hakimiydi. istanbuspor adına bu maçta konuşulacak tek konu, Baliç’in en az 50 metreden attığı unutulmayacak goldü.
Ordu’da sadece gol yoktu
Ordu’da ise herşey vardı, sadece gol yoktu. Kazanmak için tüm hücum gücünü ortaya koyan Orduspor, gol yollarında beceriksizdi. Aslında Orduspor yeni bir takım oluştururken, golcü almayı unuttu. Eldeki elemanlara baktığınızda, hepsi iyi birer forvet ama elde bir şadi bir Özgür Karakaya bir Serkan Turhan yok. Sakaryaspor’a gelince; kritik bir deplasmanda, mahkum oynadı gibi gözükse de, etkili ataklar yaptılar, ama golü bulamadılar ve istedikleri bir puanı alıp, evlerine döndüler.
Yenilerin kralı Giresun!
Ligin iki yenisi kozlarını Bolu’da paylaştı. Tek tek iyi oyunculara sahip Boluspor, bir türlü istediği futolu sahaya yansıtamıyor. Giresunspor ise haddini bilerek oynadı ama futbolu çirkinleştirmedi. Karadeniz ekibi Emrah Kaya’nın şık golüyle ilk 3 puanını deplasmanada almayı başardı.
Körfez hayata döndü
ilk haftada Sakaryaspor’a dış sahada 4-1 yenilen Kocaelispor, Diyarbakırspor önünde yara sardı. iki tecrübeli isim Haydar ve Serdar Topraktepe’nin golleriyle Diyarbakırspor’u 2-0’la geçen Körfez ekibi, aradığı morali de buldu. Diyarbakırspor’u, kaybettiği Muhammed ve Burhan gibi yıldızları arar bir havada gördüm.
Ligin dibine inenler...
Bu hafta da diplerde dolaşanlar Bolu ve Altay’dan başka, Gaziantep Belediye, Elazı¤spor ve Mardinspor’du. Daha puanla tanışamayan bu takımların ortak yazgısı; ‘henüz takım olamaları’ gibi geldi bana... Hoş Kartalspor önünde dirençli bir Elazı¤ vardı sahada, taki Bahtiyar oyundan atılıncaya kadar. Gaziantep Belediyespor’un hem morale hem de bir golcüye acil ihti
Bu hafta da diplerde dolaşanlar Bolu ve Altay’dan başka, Gaziantep Belediye, Elazığspor ve Mardinspor’du. Daha puanla tanışamayan bu takımların ortak yazgısı; ‘henüz takım olamaları’ gibi geldi bana... Hoş Kartalspor önünde dirençli bir Elazığ vardı sahada, taki Bahtiyar oyundan atılıncaya kadar. Gaziantep Belediyespor’un hem morale hem de bir golcüye acil ihtiyacı olduğu kesin. Mardinspor ise Malatyaspor önünde Fırat’ın nefis golüyle öne geçti ama rakibin vurucu silahlarını durduramadı ve de kaybetti.
‘’Süper olacak!‘’
Yeni ismiyle TFF Birinci Lig başladı. Hem de ne başlama!.. ilk haftada atılan 26 gol gelecek için beni fazlasıyla umutlandırdı. Açıkçası bu, maç başına ortalama 3 gol demek. Bu hafta tribünlerinden gol sesi çıkmayan tek maç Giresun’daydı. Ama Antalyalılar, Giresunspor’un aksine, gole doydular. Asılda 9 maça baktığımızda; Altay hariç, “favoriler kazandı” diyebiliriz.
İki hakem olayı!
Lige hakem muhabbetiyle başlamak istemezdim ama; Ziya Çetin ve Koray Gencerler’e değinmeden geçemeyeceğim. Diyarbakırspor-Erciyesspor karşılaşmasında, ev sahibi ekibin attığı sayılmayan 2. golde, hakemin tutumu tartışma konusu... Çünkü Ercan’ın kafa ile Erciyesspor adına attığı golde yardımcı bayrağı kaldırmıştı. Ama orta hakem Ziya Çetin, hiç ona bakmadan önce golü veriyor ve bunun üzerine yardımcısı da haklı olarak orta çizgiye koşuyor. Ancak konuk takımın itirazları üzerine yardımcısıyla konuşan Ziya Çetin, golü iptal ediyor ve kıyamet kopuyor. Daha ligin ilk maçı ve bir hakemin böyle bir hata yapma lüksü olmamalı. Oysa “ofsayt var veya yok” yardımcısına uysa, gol anında iptal edilir ve bu konu kapanırdı.
Bir hatalı hakem davranışını da Kartalspor-Boluspor maçında izledim. 90 dakika içinde Kartalspor kaptanı Ufuk’u direkt kırmızı ve çift sarıdan oyundan ihraç etmesi gereken Koray Gencerler, gidip Kartalspor teknik direktörü Mehmet Altıparmak’ı tribüne yolluyor. Herkes işini doğru yapmalı. Kulağıma gelenler; hiç de hoş olmayan bir üslup kullanan hakem dörtlüsü, sakın “Burası nasıl olsa Süper Lig değil, kimse bizi görmez” demesin. Eğer bu anlayış içinde maça çıkıyorlarsa, sanırım üsluplarını daha da bozarak bir alt kategoride tercihlerini kullanabilirler. Kısaca bu onların bileceği iş...
Antalya’da sıcak ve gol yağmuru
Akdeniz’de hava sıcak ama Antalya Atatürk Stadı daha da sıcaktı, futbol adına... Bir penaltı atışıyla Mardinspor karşısında öne geçen Antalyaspor, rakibin üzerine gol oldu, yağdı. Rakibin erken demorilize olmasını iyi değerlendiren Antalyaspor, attığı kadarda kaçırdı, diyebiliriz. Mardin’de sezon öncesi krizi, ilk lig maçında alınan hezimetle doruğa çıktı. Ev sahibini ekibin cezası nedeniyle seyircisiz oynanan maçta Sakaryaspor, Kocaelispor’u umduğundan kolay geçti. iki komşu kentin ezeli rekabeti, maç öncesi çetin bir maç olacağı izlenimi veriyordu. Ancak Kocaelispor’un hatalarla dolu ve vasatın altındaki futbolu, Sakaryaspor’un işini kolaylaştırdı ve rahat alınan bir 3 puanla lige başladılar.
1. ligin iki yeni takımı; Kartlaspor ve Boluspor, istanbul’da kozlarını paylaştı. Kartalspor oyunun disiplininden taviz vermeden başladığı ve sonuna kadar götürdüğü 90 dakikadan, mutlu ayrılan taraftı. Boluspor’un kimliğini ortaya koyamayan savunma anlayışı, yenilgide önemli etkendi, diyebiliriz.
Eskişehirspor ise krizlerle hazırlandığı lige, iyi bir giriş yaptı. Belki Elazığspor önünde çok tatmin edici bir futbol oynamasada Es-Es, ilk yarıda attığı iki golle, 3 puanın sahibi oldu. Zamana ve sabıra ihtiyacı olan Eskişehirspor için alınan galibiyet, gerçekten önemliydi. Elazığspor ise geç gelen transferlerle, yenilen bir takım olarak, elinden geleni yaptı ama şimdilik bu kadar.
Malatya’nın kozu Taner
Taner’in varsa, derdin yok. Gerçekten Malatyaspor geçen yıldan gelen cezası nedeniyle ilk maçında evinde taraftarıyla buluşamadı. Ama Serdar Samatyalı ve Taner Demirbaş gibi iki önemli silah, Gaziantep Belediyespor’u geçmeye yetti. Oysa rakip takımın da önemli fırsatlar yakaladığı 90 dakikada, konuk ekip golcüsü olmayışının bedelini ödedi.
Haftanın tek deplasman galibiyeti İzmir’den geldi. 1. Lig’in zirve için en büyük 2 adayının maçında Altay, Orduspor karşısında tel tel döküldü. Hazırlık maçlarının fırtına ekibi Ege temsilcisi, sanki afyon yutmuş gibiydi. Özellikle orta alanda Orduspor’un yaptığı etkili pres, Altay’ı bitirdi diyebiliriz. Serbest atıştan atılan iki golle evine 3 puanla dönen Orduspor, hak ettiği bir maçı kazandı.
İstanbulspor ise lige sorunlu hazırlanan ve son dakikada işleri düzelten Samsunspor karşısında genç Savaş’ın şık golüyle öne geçti ama skoru koruyamadı. Serkan Aykut, Celil ve Caner gibi yıldızlarını sonradan oyuna süren teknik direktör Yücel ildiz, istediği bir puanı, penaltı atışı ile de olsa, almasını bildi.
Diyarbakırspor ise deplasmanda Avrupa Kupası’nda Maccabi ile 1-1 berabere kalıp, sükse yapan Erciyesspor önünde önce mağlup duruma düştü. Genç Alaattin’in golüyle umutlanan Erciyesspor, Bülent Bal’ın kafa şutuna engel olamayınca, 90 dakikadan iki takım da birer puan çıkardı.
Giresunspor ise evinde ilk maçından coşkulu seyircisiyle, mutlak 3 puan bekliyordu. Ama tam aksine Şehmus’la bir penaltı vuruşundan yararlanamayan Karşıyaka, aslında 3 puanı kaçıran taraf oldu. Ama her iki takımı buruk da olsa sevindiren; ilk maçlarındaki 90 dakikadan elleri boş ayrılmamaları ve lige puanla başlamaları idi.
Haftanın Karması
Ünal Odabaş (Giresun)
İnanç Gültekin (Karşıyaka)
Bülent Bal (Diyarbakır)
Hüseyin Yoğurtçu (K.Erciyes)
Uğur Akdemir (Orduspor)
M.Akif Tatlı (Eskişehir)
Aydın Tuna (Orduspor)
İskender Alın (Kartal)
Erman Ergin (Sakarya)
Taner Demirbaş (Malatya)
Cenk işler (Antalya)
Haftanın takımı
Orduspor
Haftanın teknik direktörü
Suat Kaya (Orduspor)
Haftanın futbolcusu
Taner Demirbaş (Malatyaspor)
Haftanın hakemi
Murat Akman (Giresun-Karşıyaka)
Gol krallığı
2 GOL: Cenk (Antalya), Taner Demirbaş (Malatya),
Erman (Sakarya)
1 GOL: Cafercan, Aydın (Ordu), Mehmet şen (Altay),
Savaş (İstanbul), Caner (Samsun), İskender, Uğur, Yaser (Kartal), Erol (Bolu), Serkan, Ömer (Eskişehir), Vahap, Ali Zitouni, Ufuk (Antalya), Vahit, Mehmet (Sakarya), Fatih (Kocaeli), Alaattin (Erciyes), Bülent (Diyarbakır)
ALTIN ELDiVEN
FUTBOLCU TAKIM MAÇ YEDiği GOL
Ünal Odabaş Giresun 1 -
Recep O.Kıvrak Karşıyaka 1 -
S.Cenk Tekelioğlu Eskişehir 1 -
Fevzi Elmas Antalya 1 -
Emrah Tuncel Malatya 1 -
Haftanın portresi
Taner Demirbaş
Kral, kaldığı yerden ‘devam’ dedi. Geçen sezon 27 gol atarak Birinci Lig’de (Lig A) gol kralı olan Taner Demirbaş, bu sezona da fırtına gibi girdi. İnönü Stadı’nın boş tribünleri önünde oynanan Gaziantep Büyükşehir Belediye maçında takımının iki golüne imzasını koyan başarılı futbolcu, galibiyetin baş mimarı oldu. Daha önceki senelerde de Adana Demirspor, Erciyesspor gibi takımlarda krallıklar ve şampiyonluklar yaşayan Taner Demirbaş, anlaşılan bu yıl da Sarı-Kırmızılı takımın en büyük kozu olacak. Ancak henüz sezonun başındayız. Umarız Taner bu performansını tüm maçlara yayar ve başarılı bir sezon daha geçirir.
BU HAFTA
Maç: 9
Galibiyet: 6
Beraberlik: 3
Gol:.. 26
Gol Ort.: 2.88
BU SEZON
Maç: 9
Galibiyet: 6
Beraberlik: 3
Gol:.. 26
Gol Ort.: 2.88
Kart cezalıları
Sarı: Yok
Kırmızı: Fuat Çam (Kartalspor), Serkan Dökme (Malatyaspor)
‘’İzleyiciyi de düşünelim...‘’
Kayseri’deyim, saatler 23.00’ü gösteriyor. Ev sahibi ekip, Vestel Manisaspor ile oynamış ve kazanmanın mutluluğuyla sahadan, soyunma odalarına doğru gidiyor. Taraftar da mutlu, ligin ilk maçında takımı kazandığı için. Ancak yüzlere bakıyorum, biraz burukluk, biraz endişe ve sıkıntı hakim. “Ne oldu sevinmediniz mi! Hem de transferde en çok adı geçen iki isim hem iyi oynadılar, hem de gollerde imzaları var”... “Yok be abi yarın pazartesi. Gecenin bir saatinden sonra gidip spor programlarını nasıl seyredeceğiz. Yatsak, aklımız kalacak, yatmazsak uykusuz kalacağız!”...Gerçekten bu diyalog güncel bir sorunu anlatmak için fazlasıyla yeterli herhalde.Burada iş yine Futbol Federasyonu’na düşüyor. Futbolumuzu yönetenlerin amacı futbolu sevdirmek ve izlettirmek değil mi!Burada ne yayıncı kuruluşu eleştiriyoruz ne de maç yayınlarını. Ancak Federasyon’un, bazı Avrupa liglerinde olduğu gibi maçları cuma ve cumartesiye yaymasıyla, sorunun çözülebileceğini sanıyorum. En azından sıcaklar geçene kadar bu uygulama devreye sokulabilir. Çünkü maçların geç yayınlanması, programların da geç saate sarkması, pazar gecelerini işkence haline getirmekte... İlk haftada yaşadığımız bu zorluğun, cuma ve cumartesi günlerine ikişer maç yayını konularak aşılabileceğini düşünüyorum. Dolayısıyla cuma ve cumartesi geceleri yayına konulacak spor programları, pazar da tatil olduğu için izleyicileri rahatlatacaktır. Madem ki, geçtiğimiz pazar günü iki maç aynı gün bir saat arayla yayınlandı, bundan sonra da aynı uygulama cuma ve cumartesi günlerine kaydırılabilir. Başta da söylediğim gibi en azından sıcak havalar geçene ve normal yayın saatine dönülene kadar...