‘’Süper Lig'e son adım...‘’
Süper Lig’e çıkacak takımın belirlenmesine belki 90, belki de 120 dakika kaldı. Belki de gülen takımı penaltı atışları belirleyecek. Bugün 19 Mayıs Stadı’nda, Süper Lig vizesi almak için mücadele edecek olan Altay da, Kasımpaşa da uzun ince bir yoldan geldiler. Artık bu saatten sonra “O takımın bu zaafı var, bu takımın şu özellikleri ön plana çıkıyor” demenin pek bir önemi yok. Sanırım bugün en kolay iş teknik direktörlerin olacak. Niye derseniz, böyle bir maça futbolcular doğal olarak konsantre olacaklardır. Ancak şu bir gerçek ki, Play-Off’taki ilk maçlarından daha kolay bir karşılaşmaya çıkıyor iki ekip de... Çünkü o maçlara çıkarken, kaybetseler finalist olamayacaklardı. Oysa şimdi kazandılar ve finaldeler... Bundan sonra da başka maç oynamayacaklar. Kazanan Süper Lig’e çıkacak, kaybeden de seneye sil baştan yapacak. Ama bu bir oyun, futbolun kuralı da bu. Taraftar da, yöneticiler de, futbolcular da bu bilinçle stada gelmeli. Ankara 19 Mayıs Stadı’nda finale gelene kadar gerçekten güzel görüntülere tanık olduk. Yenilenler, yenilgiyi hazmettiler, kazananlar ise sevinçlerini abartmadılar. Hakemler de maçların skoruna gölge düşürmediler.Bugün oynanacak final maçı öncesinde iki takımın teknik direktörü ve başkanlarıyla birlikte olduk. Birbirlerine iltifat etmediler, ama o kadar güzel duygularla başarılar dilediler ki, saygı duymamak elde değil. O nedenle ben bu akşam her iki kazananın mutlu olacağı, kaybedenin de aslında kaybetmeyeceği bir final bekliyorum. Tribündeki taraftarlar tabii ki, takımını gönülden destekleyecek. Tek temennim, taraftarların küfür etmeden, rakibe fazla sataşmadan kendi takımlarını desteklemeleri. Şimdiden Süper Lig’e çıkacak takıma başarılar dilerken, kaybedenin de bunu olungunlukla karşılayıp, finale renk katmanın mutluluğunu yaşayacağını düşünüyorum.
‘’Golcülerin günü‘’
Play-Off’un ikinci maçında Diyarbakırspor ve Kasımpaşa ilk yarıda iki gol buldu, ancak futbol olarak durgun bir ilk yarı izledik. Diyarbakır, Mohamed Ali’nin frikik golüyle maça 1-0 galip başladı diyebiliriz. 4. dakikada gelen gol aslında Güneydoğu ekibini rahatlatması gerekirdi. Ancak, savunmanın önündeki iki ön libero Yunus ve İbrahim Yavuz’la Kasımpaşa’nın hücumlarını durdurmayı düşünen Kırmızı-Yeşilliler, uzunca bir süre başarılı oldular. Ama bir anlık hataları 26. dakikada beraberlik golünü yemelerine sebep oldu. Serdar, temiz bir vuruşla Kasımpaşa’nın beraberlik golünü attı.Teknik olarak ilk yarının analizini yaparsak, Diyarbakırspor’da sol kanatta Ersin’le Erkan’ın yer değiştirmesi gerekirdi. Çünkü daha ofansif karakterli Ersin’in savunmada oynayıp, tutuk olan Erkan’ın hiçbir şey yapamaması o bölgeyi biraz verimsiz hale getirmişti. Ayrıca, sağ kanatta da Burhan gibi önemli bir yeteneği hemen hemen sahada göremedik. Kasımpaşa, yediği şok golle ilk 10 dakikada bir şaşkınlık yaşadı. Daha sonra orta alandaki üstünlüğünü, tam olmasa da hücum bölgesine taşıyarak ilk 45 dakikada soyunma odasına beraberlikle gitmesini bildi.İkinci yarıda herkes “Artık maç uzatmaya gider, belki de penaltıya gider” düşüncesindeydi. Hakikaten teknik direktörler de oyuncu değişikliklerini hemen hemen sona bıraktılar. Futbol böyle bir oyun. Hakemin bitiş düdüğü çalmadan, maç bitmiyor. Sahada bugün çok şey beklenen, ama fazla ortada gözükmeyen Erhan Küçük öyle bir dakikada sahneye çıktı ki, Kasımpaşa’yı finale taşıdı. Genç oyuncu, 90+3’te attığı muhteşem frikik golüyle Diyarbakırspor’un hayallerini yakarken, belki de takımına Süper Lig kapısını araladı.
‘’İlk gülen Altay‘’
Yarı finalin ilk maçında gerçekten iki takımın da kazanma arzusu görülmeye değerdi. şunu iyi biliyorduk ki, Altay da Malatyaspor da erken bir golle öne geçip, maçı uzatmaya bırakmaya niyetli değildi. Aslında ilk 45 dakikaya baktığımızda bu düşünceyi Altay gerçekleştirdi. Siyah-Beyazlı ekip, Malatyaspor savunmasının arkasına atılan toplarla golü aradı. Hakan Turan ve Mehmet Şen ile önce gole çok yaklaştılar. Ardından da Mehmet şen’in, Alper ve Ulaç’ın ortaklaşa hatasını affetmedi ve muhteşem bir gol attı. Malatyaspor, aslında oyuna kötü başlamadı. Serdar Samatyalı ile sol kanattan etkili ataklar yaptılar. Ancak, yan ortalarda hava hakimiyetini kullanamadılar. Bunda Altay savunmasındaki Hakan Turan ve İbrahim’in de iyi futbolu etkili oldu. Altay’da Sancak’ın lig içindeki ofansif düşüncesini bu maçta terk etmiş olduğunu gördük. Bunu Ekrem Al’ın bir taktik kurgusu olarak yorumluyorum. O kanadı boşaltmayarak, Malatya’nın hücumlarını en azından bu bölgeden etkisiz hale getirdiler. Orta alanda Malatyaspor, Hakan Söyler, Hakan Bayraktar ve Ramazan ile etkili olmaya çalışırken, Altay, Merter, Kenan, Yakup ve yanlarına da Yasin’i çekerek bir orta blok oluşturdular. Böylece ilk yarı İzmir takımının istediği gibi bitti.İkinci yarıda tek kale oynayan Malatyaspor, gerçekten şanssızdı. Ofansif anlamda Sarı-Kırmızılılar, elinden gelen her şeyi yaptılar. Bir tek gol atamadılar. Hani futbolda bir şey vardır: Olmayınca olmuyor... Dün şans faktörü Malatyaspor’un yanında değildi. şu bir gerçek ki, Altay’ın da golün üzerine yatan oyun anlayışı, önemli bir etkendi. Ama sonuçta, 90 dakika sonunda sahadan mutlu ayrılan Altay, Süper Lig’in kapısını araladı ve finale geldi. Malatyaspor da iyi futbolundan ötürü tebrik ediyorum. Çok talihsiz bir sezon yaşadılar.
‘’Rize horon tepti!‘’
Çaykur Rizespor için bu sezon gerçekten çok ilginç geçti... Karadeniz ekibi, iç saha performanslara bakıldığında, üç büyük takımın hemen ardında yer alıyordu. Ancak deplasmanda ise bunun tam tersi bir tablo vardı. Mavi-Yeşilliler, bu yıl dış sahada yalnızca Trabzonspor’u yenmiş, Erciyes, Sakarya ve Antalya’dan da 1’er puanla dönmüştü. Rize’nin deplasmanlarda berabere kaldığı takımlar, aslında her şeyi anlatıyor; Rize’nin 1 puan aldığı ekipler, Süper Lig’e veda etti...Maç öncesinde herkes Çaykur Rizespor’un, küme düşmüş Sakarya karşısında rahat kazanacağını düşünüyordu. Ama herkesin bilmediği, Sakarya ve teknik direktör Şaban Yıldırım’ın tavrıydı. Şunun altını özellikle çizmek istiyorum, Yıldırım’ın olduğu yerde hile-hurda olmaz. Gerçekten de takımını sahaya çıkarttı ve sportmence aslanlar gibi mücadele ettiler. Küme düşmüş olmalarına rağmen Yeşil-Siyahlı futbolcular, duygularıyla savaştılar ve onurlarıyla Süper Lig’e veda ettiler.Konuk takım, maça çok hızlı başladı. Sanki kendi sahasında oynuyormuş gibiydiler. Aslında bu deplasmanlarda görmeye alışık olmadığımız bir Rizespor’du. Aslında artık bıçağın kemiğe dayandığını farkındaydılar ve kazandıkları takdirde ligde kalmayı garantileyeceklerdi. Bunun bilinciyle çok aktif bir şekilde başladılar karşılaşmaya. Özellikle Cem Baki ve Emrah ile iyi bindirmeler yaptılar. Zafer Biryol’la gelen erken golle, sanırım Rizespor maçın bittiğini zannetti. Halbuki öne geçen takım, skoru koruyarak en azından devreyi bitirmeliydi. Buna rağmen, aynı tempoda hücumlar deneyince, rakipten de önemli ataklar yediler. İşte bunlardan birinde Cangele, Bashir’in hatalı savunmasından yararlanıp, topu Ergin’e bıraktı. Ergin de eşitliği sağladı.Karadeniz temsilcisi, ikinci yarıya tabii ki kazanma duygusuyla çıktı. Ancak Antalya’dan gelen skor onları rahatlattı ve Yeşil-Mavililer, ligde kalmanın coşkusunu Sakarya’da yaşadı.
‘’Erken final‘’
Bursa Atatürk Stadı’nda dün sanki erken bir final yaşadık... Marmaris Belediyespor, Ekstra Play-Off’taki ikinci 120 dakikasında Giresunspor’a penaltılarla elendi. Gerçekten de finale çok yaklaşan Marmaris Belediyespor, 90+4. dakikada yediği golle adeta kaderini ters çevirdi. Ancak, Giresunspor’u da kutlamak gerek. Olağanüstü bir mücadele sergilediler. Taraftarının da desteğiyle maçı bırakmadılar ve penaltılarla da olsa finalde Adana Demir’in rakibi olmaya başardılar.Açıkçası ilk yarıda iki takım da birbirinden çekinerek oynadı. Az pozisyon ürettiler, alan daralttılar, oynamaktan çok oynatmamayı tercih ettiler. İkinci 45 dakikada ise adeta kılıçlar çekildi. Bu bölümde özellikle Giresunspor daha atak bir görüntü çizdi. Marmaris Belediye, fizik kondisyonu iyi olan bir takım. Şekerspor gibi yıldızlar topluluğu bir takımı da oyun disiplini ve bu güçle elemişlerdi. Aynı taktiği Giresun karşısında da uyguladılar. Çok da kritik bir dakikada öne geçtiler ve 1-0 öndeyken, Zafer ve Erkan’la iki de net pozisyondan yararlanamadı Güney temsilcisi... Sahanın yıldızı Giresunsporlu Cem Karahan, 90+4. dakikada sahneye çıktı ve attığı kafa golüyle Çotanaklar’a hayat verdi. Uzatma dakikalarında gerçekten hepimiz nefesleri tuttuk. Biraz da yorgunluk nedeniyle, iki takım da oyun disiplininden kopunca önemli pozisyonlar yakalandı, ama son vuruşlarda iki ekip de beceriksizdi.‘Marmaris Belediye, Şekerspor maçında olduğu gibi yeni penaltılarla güler mi?’ diye merak ederken, gülen taraf Giresunspor oldu. Aslında iki takımı da kutlamak lazım. Centilmence ve olağanüstü bir şekilde mücadele ettiler.Cumartesi günü Adana Demirspor-Giresunspor finali sanırım Bursa’ya büyük renk katacak. İki takımın da taraftarları Bursa Atatürk Stadı’nı dolduracak ve büyük bir ihtimalle izleyenler unutulmayacak bir final yaşayacak.
‘’Çotanak günü!‘’
Türk Telekom Lig A’ya çıkma mücadelesinde dün Bursa Atatürk Stadı’nda Kuzey-Güney savaşı vardı. Bir tarafta Karadeniz ekibi Giresunspor, diğer tarafta dondurmasıyla meşhur Güney temsilcisi Kahramanmaraşspor...İlk yarı oldukça sıkıcıydı. Maç öncesi tahminlerde aslında Giresunspor ağır basıyordu. Ancak karşılaşma başladığında gergin ve tutuk bir Karadeniz ekibi vardı sahada. Ta ki, golü kalelerinde görene kadar... Kahramanmaraş karşılaşmaya kontrollü başladı. Rakibini durdurduktan sonra tecrübeli Ender ile öne geçti. Ancak Kırmızı-Beyazlı takım, bu golle maçın bittiğini sandı. 44. dakikada Emre Karaman’ın kafa golü Giresunspor’a hayat verdi. Aslında Karadeniz ekibi için beraberlik sayısı, kritik bir dakikada geldi. Bu golün etkisini üzerinden atamayan Kahramanmaraşspor, ikinci yarıya biraz da moralsiz çıktı. Giresunspor, rakibinin bu halinden iyi yararlandı ve henüz ikinci devrenin başlarında üst üste attığı iki golle maçı kopardı.Şöyle iki takımın kadrosuna baktığımızda Süper Lig ve Lig A’da oynamış tecrübeli isimler göze çarpıyordu. Giresunspor’da Mehmet Zengin, Ümit Teke, Ziya, Levent; Kahramanmaraş’ta ise kaleci Orhan, Ender, Paşa ve Ferit tanıdık simalardı.Dünkü 90 dakikayı özetlersek, öne çıkan isim Giresunspor’un sağ kanadında görev yapan Zafer Demiray’dı. Genç oyuncu gol asistlerinde yaptığı ortalar ve hücumda sağladığı katkıyla takımının galibiyetinde önemli bir rol oynadı. Giresun’da Fırat ve Emre de görevini iyi yapanlar arasındaydı. Kahramanmaş’a ise savunmada Veli, orta alanda Ozan ve Hakan’ın çabaları yetmedi ve ilk turda Ekstra Play-Off’a veda ettiler.Sanırım Giresunspor, yarı finalde ilk maçtaki gerginliğinden kurtularak daha iyi oynayacaktır. Üstelik, Karadeniz ekibinin tribünlerdeki üstünlüğü ikinci maçta daha da katlanır diye düşünüyorum.İkinci maçta da gülen penaltılarla Marmaris Belediyespor oldu. 120 dakika sonunda iki takım da gol atamadı. Ancak futbol olarak da kısır bir maçtı. Ancak Marmarisspor Şekerspor’a karşı daha iyi mücadele etti. Herkesin favorisi Başkent ekibi idi ama sahada turu atlayan Marmaris oldu. Bence de hak eden kazandı.
‘’Sıradaki gelsin‘’
Lig A’da bir takımı daha Süper Lig’e yolcu ettik. Oftaş’tan sonra İstanbul Büyükşehir Belediyespor da artık Süper Lig’in yeni takımları arasına girdi. Oftaş değil ama İstanbul Büyükşehir favorimizdi. Başkent ekibi, zaman içinde hak ettiği övgüyü bizlerden aldı ve bileğinin hakkıyla da şampiyon oldu. Peki “Favori olan istanbul Belediyespor, niye işi son haftaya bıraktı?” diye kafanızdan geçebilir. Bence favori olmak bazen zordur. Lig içinde her maçınız final niteliğinde oynanır. Rakipleriniz sizin maçınıza daha motive çıkar. Üstelik yaptığınız transferlerle iyi bir kadro kurmuşsanız ve maddi imkanlarınız açısından bir sorununuz yoksa, sadece kamuoyunun değil, medyanın da baskısı altında olursunuz. Bu baskı zaman zaman futbolcular, hatta kulüp üzerinde bir gerginlik yaratır.İşini iyi yapanlar, kazandıAslında İstanbul Büyükşehir, sezona iyi başladı ancak devreyi kötü bitirdi. Devre arasında toparlanan İstanbul ekibi, ikinci yarıya da yine iyi bir başlangıç yaptı. Ama son maçlarda ilk yarının kopyası sonuçlar aldı. İşte bu düşüş, bir anlamda ilk iki şansını bir an olsun tehlikeye soktu. Oysa Abdullah Avcı’nın öğrencileri, kadro kalitesi olarak gerçekten tüm rakiplerinden iyiydi. Ama futbolda iyi olmak, size üstünlük sağlamıyor. Hem kaliteli olacaksınız hem de başarılı. Sonuçta lige baktığınızda, işini düzgün yapan iki takım mutlu sona ulaştı.Vecibeleri yerine getirdilerGerçekten işin içinde olmayan insanlar sadece tribün bazında olaya bakıp, seyircisi olmayan bu iki takımın; neden Süper Lig’de olduğunu soruyorlar. Ardından da, “Diyarbakırspor, Malatyaspor, Elazığspor veya bir başka şehir takımı çıksa, daha iyi olmaz mıydı?” diyorlar. Aslında düşünüldüğünde, pek de yanlış bir fikir gibi gelmiyor. Ama bunu böyle düşündüğümüzde, birilerine yani işini doğru yapanlara haksızlık yaptığımızı anlıyoruz. Evet, şu anda ilk ikiyi paylaşıp, Süper Lig’e çıkan iki takım da, başkanından en son birimine kadar, tüm vecibelerini yerine getiren takımlar... Dolayısıyla başarı da karşılık olarak geldi. Sen oyuncunun 25 maç başı parasını verme... Yenilginin sebebini ya maçın hakeminde ya da teknik direktöründe ara... Ama kendi üzerine düşen yöneticilik görevini yerine getirme... Ondan sonra da “Niye bu takımlar çıktı, biz çıkamıyoruz?” diye veryansın et...Kısaca hak yerini bulduBir kere eğri oturup doğru konuşmak zorundayız. Eğer bu futbol sahada 11’e 11 oynanıyorsa, diğer şartlar beni ilgilendirmez. Benim için önemli olan, bir kulübün kulüp gibi idare edilip, edilmediğidir. Bugün adam gibi idare edilen iki kulüp, ligi zirvede bitirdi ve hak yerini buldu. Bundan sonra Süper Lig’de de aynı mantıkla çalışırlarsa, belleri bükülmez. Ve “Geldikleri gibi giderler” diyenleri de bir kere daha yanıltırlar. Buradan tekrar tekrar başta Başkan Göksel Gümüşdağ olmak üzere tüm istanbul Büyükşehir camiasını kutluyor ve Süper Lig’de başarılar diliyorum...Play-Off’ta kozlar paylaşılacakGelelim Play Off’a; 4 takım belli oldu. Malatyaspor-Altay ve Diyarbakır-Kasımpaşa ilk maçlarında kozlarını paylaşacak. Elazığspor ve Orduspor umutlarını son haftaya taşıdı ama kozlar rakipte olunca, Play-Off dışı kaldılar. Aslında Elazığspor, lig içinde bir deplasman takımı hüviyetindeydi. Ancak Gakgoş, son iki deplasmanda öyle bir vurgun yedi ki, Play Off’tan oldu. Eskişehir ve Karşıyaka deplasmanlarında yedikleri son dakika golleri, Elazığspor’un kaderini belirledi. Orduspor ise son anda depara kalktı ama Başkent’teki Türk Telekom yenilgisinde kaybettikleri 3 puanı çok aradılar.3. takım hangi ilden olur?Şimdi “Play-Off’tan çıkacak 3. takım kim olacak?” sorusunun cevabını arıyor herkes. Gerçekten her takımın eşit şansa sahip olduğunu düşünüyorum. 4 takım içinde iki Doğu, bir İzmir, bir de istanbul ekibi mücadele edecek.Lige veda eden 3 takımdan sonra, önümüzdeki sezon Lig A’da mücadele edecek iki takım: Boluspor ve Kartalspor oldu. 3. takımın belirleneceği Ekstra Play-Off maçları Bursa’da başladı. Bu kentimizdeki maçlar sonunda 3. takım 26 Mayıs günü oynanacak final maçından sonra belli olacak.Artık bir sezonu tamamladık ve önümüzde sadece Süper Lig’e yükselecek son takımın belirleneceği Play-Off maçları kaldı. Yaklaşık bir hafta sonra Play-Off’u da tamamlamış olacağız...
‘’Trajik gece‘’
Kayseri Atatürk Stadı’nda dolu tribünler önünde tarihi bir gece yaşadık. Tribündeki seyircinin gözü sahadaydı ama kulaklar 3 ayrı kentteydi. Çünkü ev sahibinin alacağı 3 puanın yanı sıra rakiplerinin de ne yapacağı önemliydi.Maç öncesi başlayan şiddetli rüzgârın futbolu olumsuz etkileyeceği belliydi. Nitekim ilk 45 dakikada futbol adına bir şey izlemedik dersek yalan olmaz. Erciyesspor, rüzgârı arkasına almasına rağmen, bırakın pozisyon bulmayı, rakip kaleye şut bile atladı. Burada Antalyaspor’un da hakkını yemeyelim. Yılmaz Vural’ın ekibi, orta alanda rakibini etkisiz kıldı, hatta zaman zaman çok net olmasa da pozisyonlar dahi buldu.Kısaca ilk yarıda daha iyi oynayan, ne yaptığını bilen Antalyaspor’du.Ama 0-0’lık ilk yarı skoru iki takımı da tatmin etmiyordu. Özellikle de Erciyesspor’u...İkinci 45 dakika beklenildiği gibi başladı, iki takım da tüm kozlarını sahaya sürdü.Erciyes, Timuçin ve Cenk’i oyuna alarak ofansif gücünü daha da artırdı. O ilk yarıda eleştirdiğimiz Erciyesspor, pozitif görüntüsüne dönmeyi başardı. Antalyaspor karşısındaki çekimserliğini üzerinden atan Erciyes, şut attı, kanatları kullandı, önemli pozisyonlar yakaladı. Lazarov ve Mustafa Sarp ile gole de çok yaklaşmalarına rağmen son vuruşlardaki eksiklikleri skor dengesini değiştirmedi.Antalyaspor ise Kayseri’ye öncelikle üç puan için gelmişti ama yenilmemek de önemliydi.Kayseri’den çıkan beraberlik bence iki ekip için de sıkıntılı bir sonuç. Çünkü diğer maçlardan gelen sonuçlara ve ikili averaj hesaplarına bakılırsa; kupa finalisti olup UEFA’ya gitme hakkı kazanan Erciyesspor, iç saha avantajını kullanamadı, Antalyaspor da kaderini kendi belirleme fırsatını kaçırdı.Gece oldukça trajik bir şekilde noktalanırken, hesaplar iyice karmaşık bir hal aldı.