‘’Bursa artık cevabı veriyor‘’
Bu maçın Bursaspor adına kolay geçmeyeceği belliydi. Çünkü Manisaspor’un puan durumundaki yeri ortadaydı. Yeşil-Beyazlılar şampiyonluk yolunda artık final maçlarına çıkıyor. Bunun getirdiği bir stres söz konusu doğal olarak. Dün de tehlikeli bölgenin en iyi takımlarınan biri olan Manisa’ya karşı oldukça zorlandı Timsah... Konuk ekip, Bursa’nın erken gol atma baskısı altında olduğunu bilerek, rakibin ofansif gücünü en üst düzeyde önlemeyi hesaplıyordu. Reha Kapsal ve öğrencileri bu anlayışı orta alanda başarıyla uyguladı. İlk yarıda herşey Manisaspor’un istediği gibi gitti. Bursa’yı ceza alanı içine az soktular, uzaktan şutlara zorladılar. Ta ki, 45. dakikaya kadar... İşte bu dakikada Ferhat’ın hatalı taç atışını iyi değerlendiren ev sahibi, Ali Tandoğan ile penaltı kazandı. Hakem İlker Meral, Burak’ın bu oyuncuya müdahalesini çok iyi görüp, değerlendirdi. İvankov ile öne geçen Yeşil-Beyazlılar, bu maç için işini kolaylaştırmış da oldu.
İkinci yarı da beklendiği gibi oldu. Ama Bursaspor temkinli ve disiplinli oyunundan taviz vermeden mücadele etti. Manisa ise ofansif oyuncu değişiklikleriyle beraberlik hamleleri yaptı ama yetersiz kaldı. Tabi ki, risk alan rakibi önünde Bursa da etkili ayaklarıyla gol pozisyonları bulmakta zorluk çekmedi. Herkes maçın tek golle biteceğini düşünürken, eski bir Beşiktaşlı Ali Tandoğan ortaladı ve eski bir Galatasaraylı Ömer kafayı vurdu. Yeşil-Beyazlılar tıpkı ligin ilk yarısında olduğu gibi sahadan 2-0’lık galibiyetle ayrıldı ve zor bir engeli geçmenin mutluluğunu yaşadı. Manisa’nın iyi futboldan sonuç alamamasının en büyük nedeni golcüsünün olmaması. Son sözüm ise tribünlere... Bursa Atatürk Stadı dün gerçekten görülmeye değerdi. Ambiansıyla, coşkusuyla, takıma desteğiyle tribünler süperdi. Bursaspor, “Anadolu’dan şampiyon gelir mi?” şeklindeki sorunun cevabını artık fazlasıyla vermeye başladı.
‘’Olcan farkı‘’
Geçen hafta Gençlerbirliği karşısında biraz da oynamadan kazanan Trabzonspor, dün gece Kamil Ocak’ta maça iyi başladı. Şenol Güneş’in tek yabancısı Song ile sahaya sürdüğü 11, tamamen rotasyon görüntülüydü. Orta alanda iki takımın teknik kapasiteli oyuncuları, güçleri birbirlerine yettiğince mücadele etti. Ancak bu mücadele, 3. bölgede yani final vuruşlarında pek yeterli olmadı. Özellikle Burak ile yakalayıp atamadıkları 2 pozisyon, Bordo-Mavililer’in kaderini çizdi. Gaziantepspor tarafından baktığımızda; Olcan ile başlayan olgun ataklar ilk yarının sonlarına doğru gol beklentisini yükseltti. Beto-Jorginho gibi iki hareketli forvetle gol arayan Gaziantep, Trabzonspor savunmasının hazırlıksız yakalanmasını bekledi. Nitekim orta alanda Sezer’in kaptırdığı bir topta bu ikili organize bir paslaşma sonucunda Beto’nun golüyle öne geçti.
İkinci yarıda Şenol Güneş, ilk 45 dakikada aksayan sol kanattaki sıkıntıyı gidermek için Ferhat’ı oyundan alıp, orta alandan Serkan’ı oraya çekti ve Alanzinho’yu oyuna alıp ofansif bir hamle yaptı. Mağlup durumdaki bir takımın yapması gereken hamleydi bu. Nitekim Şenol Güneş de yaptığı bu hamlenin yararını son dakikalarda Alanzinho’nun attığı golle gördü. Couceiro ise Beto-Jorginho ikilisini çıkarıp orta alanı güçlendirdi, ancak skoru korumak için bu yetmedi. Aslında dün geceki karşılaşmada maçı belirleyen ana faktör; iki takımın sol kanatlarındaki etkinliği ve etkisizliğiydi. Gaziantep Olcan ve İvan ile sol kanadını çok iyi kullandı. Ancak arkadaşları onlara pek de ayak uyduramadı. Olcan yine de dün gece farkı yaratan isimdi.
Trabzonspor için çok fazla birşey diyemiyoruz. Gençlerbirliği maçına oranla daha iyi oynadılar. Ama 1 puanı son dakika golüyle kurtardılar. İlerleyen haftalar için taraftara umut verdiklerini söyleyemeyiz. Belliki bu takımın gelecek sezon için köklü bir değişikliğe ihtiyacı var.
‘’Bursa'da artık sesler yükseldi!‘’
Bursaspor, İstanbul’da işi erken bitirdi. Gerçekten de güçlü rakiplere karşı iyi oynayan Kasımpaşa önünde sonuca umduğundan çok kolay ulaştı, Ertuğrul Sağlam’ın öğrencileri. Aslında dün ilk yarıda Bursaspor’un fazla bir şey yapmasına gerek kalmadı. Çünkü Kasımpaşa savunması öyle bariz hatalar yaptı ki, Batalla ve Sercan’a sadece gol atmak kaldı.
Belki saha zeminindeki aşırı bozukluk, futbolu çirkinleştiren başlıca faktördü. Ama zemini daha iyi bilen ev sahibi için bir avantajdı bu faktör. Ancak ne yaptığını bilen ve sakin oynayan Bursaspor ayağına gelen gizli liderlik şansını tepmedi.
Bursaspor “ayağa iyi oynayan” Kasımpaşa önünde, savunma güvenliğini elden bırakmadı. İki kanadın savunmacısı riske girmedi. Orta alanda Hüseyin, tam bir sigorta gibi görevini yapınca, Kasımpaşa istediği boş alanları bulmakta zorlandı. İlk yarı gerçekten futbol adına beklentimizin altında geçti, soğuk havada adeta uyuduk. Ama sahada uyanık duran iki adam Batalla ve Sercan, Bursaspor’a hayat veren isimlerdi.
İkinci yarıda skoru koruma ve skoru bozmaya oynayan iki takım izledik. Bursaspor haklı olarak iki farkın avantajıyla maceraya girmeden risk almadan oynadı. İster istemez biraz savunma ağırlıklı oynamaları Kasımpaşa’yı hücumsal anlamda etkili gösterdi. Ancak ileride basan ve orta alanda etkili alan baskısı karşısında Kasımpaşa, 3. bölgede az pozisyon buldu, onları da değerlendiremedi. Bursaspor zirve yarışında İstanbul’dan da 3 puanla dönüp, şampiyonluk şarkılarını daha gür sesle söylemeye başladı.
‘’İzmir geliyor İzmir!‘’
Bank Asya’nın 25. haftasına İzmir ekipleri damgasını vurdu. 2-0 geriden gelip Ordu’yu yenen Bucaspor çıkışını sürdürürken, rakiplerini deviren Karşıyaka ile Altay da, Süper Lig için sonuna kadar savaşacaklarını gösterdi.
Bank Asya 1.Lig’de Kardemir Karabükspor Süper Lig’e koşar adımlarla geliyor. Bu kadar başarılı takımın hakkını vermekte zorlanıyoruz. Çünkü sezon başından beri o kadar istikrarlı gittiler ki, bir anlamda bu kadar sorunsuz bir takımı biraz gözardı edip, inişli çıkışlı grafik çizen ekipleri gündeme alıyoruz. 25. haftanın son maçı biraz tatsız oldu. Konyaspor’un kendi sahasında Karşıyaka’ya 1-0 mağlup olduğu mücadelenin sonlarındaki tribün olayları hiç de hoş değildi. Bitime 9 maç kala yine uyarmakta fayda var, federasyonun, emniyetin ve hakemlerimizin derslerini iyi çalışmaları gerek. Bir taraftan da çuvaldızı kendimize batırıp hem yerel bazda, hem de ulusal bazda sorumlu habercilik yapmamız gerekir. Gereksiz yere ortamı germenin kimseye faydası olmaz. İşte size son örnek Diyarbakırspor-Bursaspor maçı... Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Tekrar futbola dönersek; 25. hafta İzmir ekiplerinin haftasıydı. İzmir’in 3 takımı da iki haftadır üst üste kazanarak 2. sıra ve Play-Off için ambargo koydular. Ama bu takımları zorlayacak ve belki de geçecek bir takım Güney’den geliyor. Adanaspor’u da bu yarışta gözardı eden büyük bir yanılgıya düşer. İlk 6 içindeki en talihsiz görünümdeki takım ise ikinci yarıdaki müthiş düşüşüyle Konyaspor...
Kartal-K.Karabükspor
Lider, İstanbul’dan da 3 puanla döndü. İç sahada sezonun en başarılı ekiplerinden Kartal karşısında aradığı golü oyunun sonlarında bulan Kardemir Karabükspor haftayı firesiz kapatmanın mutluluğunu yaşadı. Bank Asya 1.Lig’de son 9 haftaya girerken alınan bu deplasman galibiyeti konuk ekibin lige nasıl disiplinli baktığının da bir göstergesi. 2. sıradaki Bucaspor ile 10, 3. sıradaki Altay ile 14 puan fark yapan Karabük, artık Süper Lig hazırlıklarına başladı diyebiliriz. Kartal için söylenecek fazla bir şey yok. Kadir Özcan ve öğrencileri bu imkanlarla bu kadar olur mesajını veriyor.
Bucaspor-Orduspor
İzmir’de ev sahibi öldü öldü dirildi. Bucasspor, Orduspor önünde 2-0 yenik duruma düşmesine rağmen maçın sonunda sahadan 3-2’lik bir zaferle ayrılıp bu yarışı kolay kolay bırakmaya niyeti olmadığını gösterdi. Orduspor açısından trajik bir maçtı. Karadeniz ekibi maç içinde çok önemli bir avantaj kazanmasına rağmen beraberliğe üzüleceği bir 90 dakikada kaybetmenin üzüntüsünü yaşadı.
Altay-Hacettepe
İzmir’de gülen taraf Altay oldu. Zafer Bilgetay’la birlikte büyük bir çıkış yakalayan Siyah-Beyazlılar son 4 maçta aldıkları 10 puanla tekrar ilk iki adayı olmayı başardılar. Tecrübeli Şehmus attığı 2 golle galibiyetin mimarı olurken, takım olarak da galibiyeti hakeden bir Altay vardı sahada. Hacettepe ise puan cetvelinde alt sıralardan bir türlü kurtulamıyor. Başkent ekibi ligin ikinci yarısına iyi bir başlangıç yapmıştı, ama son haftalarda düşüşe geçmeleri düşündürücü.
Samsunspor-Adanaspor
5 maçlık 3 puan serini devam ettirmek isteyen Samsunspor evinde Adanaspor’a vuruldu. Önceki hafta evinde Bucaspor’a mağlup olan Güney ekibi, Karadeniz’e bu yenilgiyi telafi için gitmişti. Ve konuk ekip Samsun’da zorda olsa 3 puanı alıp tekrar ilk iki şansını sürdürdü.
Konyaspor-Karşıyaka
İlk yarıda elde ettiği önemli puanları miras yedi gibi yiyor Konyaspor. Bu haftada güçlü rakibi Karşıyaka’ya evinde mağlup olan Konya, ilk iki hedefine de önemli bir darbe vurdu. Karşıyaka ise aldığı bu deplasman galibiyetiyle hem Play-Off, hem de ilk iki için rakiplerine gözdağı verdi.
Giresunspor-Boluspor
İki takım içinde Play-Off mücadelesi yönünden önemli bir maçtı. İkisine de yaramayan sonuç beraberlikti. 90 dakikanın bitiminde 1-1’lik skor vardı tabelada. Oysa Giresunspor oyuna hızlı başlamış ve aradığı golü de bulmuştu. Ancak ikinci yarıda direnen Boluspor beraberlik golünü atınca, Giresun’da ne şiş yandı ne de kebap. Kısaca iki takım da haftayı buruk kapattı.
Gaziantep B.B.-Kocaelispor
Ev sahibi rahat çıkmıştı sahaya. Kocaelispor ise son bir ümit diye bakıyordu bu karşılaşmaya. Körfez ekibi için galibiyet çok önemliydi. Kazanırsa en azından kalan maçlara daha umutlu çıkmayı düşlüyordu. Ancak Kocaeli ligin ikinci yarısındaki ilk puanını aldı, ama aradığı bu değildi.
K.Erciyesspor-Ç.Rizespor
Kayseri’de sürpriz çıkmadı ve ev sahibi Erciyesspor, kötü bir sezon geçiren, bir türlü ayağa kalkamayan rakibi Rizespor’u 3-1’le geçti. Ev sahibi ekip ligin ikinci yarısında haftalardır aldığı iyi sonuçlara rağmen bir türlü son 3 sıradan kurtulamıyordu. Rize galibiyeti bir anlamda bu bölgeden kurtulmanın başlangıcı oldu.
Ç.Dardanel-Mersin İ.Y.
İkinci yarının iki başarısız takımı kozlarını Çanakkale’de paylaştı. Dardanelspor evinde kaybetti. Bence Dardanel ilk sezonunda Bank Asya 1.Lig’de ateşle oynuyor. Mersin İdmanyurdu ise deyim yerindeyse 6 puanlık bir maçı kazanıp nihayet rahat nefes aldı.
‘’Onur'lu gece‘’
Trabzonspor evinde yine zorlandı. Genelde iç saha maçlarında rakibi açamayan Bordo-Mavililer, dün de Gençlerbirliği karşısında istediği futbolu ortaya koyamadı. Başkent ekibi, taktik olarak çok pas yapıp Trabzonspor’un hızını kesmeyi planlamıştı. Bu plana göre bir 11 sahaya süren Thomas Doll ilk yarıda istediğini aldı. Organize bir golle öne geçen konuk ekip, Kahe ile ikinci golü de bulabilrdi. Trabzonsopor ne yaptı derseniz! 4-1-3-2 düzeni iyi işlemiyor. Selçuk kalitesindeki bir oyuncu ise daha çok inisiyatif almalı, daha çok oyuna katkı yapmalı. Sadece rakibin hatalarına bel bağlayan bir hücum anlayışı, ilk yarıda bir gol getirdi ev sahibine. Oysa evinde daha organize ataklar geliştiren, bol şut atan ve agresif bir Trabzonspor bekliyordum. Tribündeki taraftarın beklentisi de buydu. Ama orta alanın rakip karşısındaki etkisizliği ve çabuk top kullanamaması, Trabzonspor’un en büyük sıkıntısıydı.
İkinci 45 dakikada Trabzonspor’dan beklediğimiz hücum hamleleri Thomas Doll’dan geldi. Oysa evinde daha çok üç puan düşünmesi gereken Bordo-Mavililer olmalıydı. Hurşud ve Burhan’ı oyuna sokarak üç puan arayan Başkent ekibi karşısında Şenol Güneş, Burak’ı çıkartıp Ceyhun’u oyuna sokarak herkesi şaşırttı. Zaten Colman-Gabriç değişikliğini de biraz garipsemiştik. Anlaşılan takım performansıyla hocanın performansı olumsuz yönde örtüştü dün gece.
Futbol böyle bir oyun. İyi oynarsın kazanamazsın, bazen de dün geceki gibi iyi oynamadan kazanırsın. Trabzonspor dün gece iyi oynamadan kazanmasını bildi. Ev sahibinde gecenin yıldızı kaleci Onur’du. Sahanın en çalışkan oyuncularından Serkan da Gabriç’e attırdığı galibiyet golüyle Trabzonspor’un yüzünü güldürdü.
‘’Play-off ateşi‘’
Bank Asya 1. Lig’de Kardemir Karabükspor fırtınası sürüyor. Ama Karadeniz’de bir başka fırtına daha var; o da Samsunspor... Hüseyin Kalpar’ın öğrencileri 5’te 5 yaparak ligin ikinci yarısında müthiş bir performans sergiledi. Puan cetveline baktığımzda, manzara açık seçik belli olmaya başladı. Matematiksel olarak garantilemese de, artık Karabük için “Süper Lig’e hoşgeldin” diyebiliriz. Ama şu bir gerçek ki, çıkacak ikinci takım da bu ilk 6 sıradaki ekipler içinden olacak. Play-Off’tan çıkacak 3. takım için bu gruba şimdilik bir sürpriz ekip girebilir, biraz temkinli konuşmakta fayda var. Ancak 40 puanlı 6. sıradaki Karşıyaka ile en yakın rakibi arasındaki 5 puan farkın oluşması, çok kolay kapanır bir fark olmadığını da söylemeliyiz diyelim ve burada bir nokta koyup maçlarımıza geçelim...
K.Karabükspor-Konyaspor
Lider, şampiyonluk yolunda önemli bir engeli daha aştı. Konyaspor karşısında aslında zorlanmadı değil, Karabükspor. Çünkü Konyaspor için bir anlamda alacağı puan veya puanlar, belirleyici olacaktı gelecek haftalar için. Konuk ekip, çok çok iyi bir 60 dakika oynadı ve bu süre içinde aradığı golü de buldu. Ancak Karabükspor’un başarıya götüren faktör, yani gol yollarındaki çeşitliliği bu kez Konyaspor’u da teslim aldı. Düşünsenize 1-0’lık yenilgiden 90 dakika sonunda 4-1’lik bir zafer çıkıyor. Ve bu 4 golün ikisinde iki bekin imzası var. Konyaspor buna ne yapsın...
Adanaspor-Bucaspor
Haftanın son maçı zirveyi oldukça yakından ilgilendiriyordu. İkinci yarıda istediği performansı ortaya koyamayan Bucaspor ile son haftalarda aldığı sonuçlarla çıkışa geçen Adanaspor, 5 Ocak Stadı’nda karşılaştı. 2 haftadır kazanamayan Buca, deplasmanda coştu. 3-0 gibi net bir skorla zafere uzanan Sarı-Lacivertliler, Süper Lig’i ne kadar istediğini de herkese gösterdi.
Kocaelispor-Altay
Körfez’de “bu maçın beraberliği olmaz” demiştik maç öncesi. Gerçekten de iki takım 3 puan için sahaya çıktı. Üstelik Kocaelispor’un artık ligde kalma umudunu devam ettirebilmek için kazanma zorunluluğu vardı. Ve bu risk bir anlamda Altay gibi önemli deplasman silahlarına sahip bir takım için avantajdı. Nitekim ev sahibi ekip sahasında 2 gol atmasına rağmen 3 golü kalesinde görünce, kaybetti. Dahası iki de önemli oyuncusunu kırmızı kartla kaybetti ve ligde kalma umutlarını iyice söndürdü bu sonuçla Kocaelispor.
Karşıyaka-Dardanelspor
İzmir’de kazanan, ev sahibi oldu. Hafta içi teknik direktör bilmecesiyle uğraşan ve bir türlü krizi çözemeyen Karşıyaka, favori olduğu maçtan 3 puanla ayrılıp, haftayı hasarsız atlattı. Dardanelspor ligin ikinci yarısındaki 2-1’lik yenilgi ile mağlubiyet serisini devam ettirdi. Çanakkale ekibi, yakaladığı avantajı bir türlü koruyamıyor. Ancak ligin yavaş yavaş sonlarına doğru gidiyoruz ve ciddi bir tehlike içinde, bundan sonra dikkatli olmak zorundalar.
Boluspor-Samsunspor
Boluspor gerçekten kötü bir dönem yaşıyor. Yarenler sezon başı yanlış yapılanmanın bedelini ödüyor bence. Aslında ligin ikinci yarısına hiç de kötü başlamadılar. Ancak istikrarsızlık Boluspor’un en büyük derdi. Tam “işler yolunda” derken, birden alınan kötü sonuçlar, umutları söndürdü. Bu hafta da öyle oldu ve bu maç öncesi üst üste 4 karşılaşmayı da kazanan Samsunspor’a teslim oldular.
Hacettepe-Giresunspor
Giresunspor için zorlu bir deplasmandı. Çünkü rakibi tehlikeli bölgede ve can derdindeydi. Çotanaklar, aslında büyük bir fırsat kaçırdı. Böyle zorlu bir maçta, oyunun başında öne geçmek bir avantajdır. Ama böyle maçlarda önemli bir nokta da skoru kopartmak için, 2. golü de bulacaksın, yiyebileceğin bir kaza golüne karşı. Nitekim öyle de oldu, oyunun sonlarında yedikleri gol Play-Off hesaplarına bir darbeydi Giresunspor’un.
Çaykur Rizespor-Gaziantep B.B.
Aslında konuk ekip için sürpriz bir sonuç değil. Çünkü Gaziantep Belediyespor bu tür maçları iyi oynuyor. Ama sürpriz olan Rizespor’un böyle tehlike sınırındayken içeirde kaybetmesi... Puan cetveline baktığmızda, artık Rizespor, alt sıralardan kurtulma mücadelesi verecek ligin geri kalan bölümünde. Belediye ise beraberliği sevmiyor. İkinci yarıda oynadığı 7 maçta 5 kez kazandı, 2 kez kaybetti.
Orduspor-Kartalspor
Ordu’dan gol sesi çıkmadı. Son haftaların moralli ve formda ekibi Orduspor favori olarak çıktığı karşılamada, aradığı 3 puanı bulamadı. Üstelik Kartal’ın önemli savunma oyuncularının, cezası nedeniyle yer almadığı karşılaşmada rakibin bu zaafını değerlendiremdi ev sahibi ekip ve haftayı buruk kapattı.
Mersin İ.Y.-K.Erciyesspor
Mersin’de ne şiş yandı ne de kebap... Aslında bu sonuç ev sahibi için iyi bir sonuç değil. Çünkü ligde kalmak istiyorsan, 6 puanlık maçları kazanacaksın. Ancak mücedele golsüz tamamlandı. Erciyes açısından baktığımızda ise böyle zorlu bir deplasmandan alınan bir puanın çok önemli olduğunu söyleyebiliriz...
‘’Yeni bir dönem...‘’
Ali Sami Yen’de dün aslında futbol adına birşey yoktu. Hazırlık maçı olmasına rağmen kısır bir mücadele izledik. Zaten maçın sonunda da tek gol vardı. Raşit Çetiner, 5 yıl aradan sonra tekrar Ümit Milli Takım’ın başında sahaya çıkarken, yeni bir döneme de başlangıç yapıyordu. Tecrübeli hoca, her zamanki gibi deneyimsiz yıldızları A Milli Takım’a kazandırmak için yola çıkmıştı.
Daha önceki döneminde Tuncay Şanlı, Hamit Altıntop gibi yerli ve gurbetçi birçok önemli yeteneği Ümit Milli Takım’da parlatıp, Ay-Yıldızlı ekibe kazandırmıştı. Bunu şimdi de yapmaması için bir neden yok. Ancak ne o zamanki federasyon, ne de teknik kadro var. Belki de o dönemden geri dönen tek isim Raşit Çetiner... Şimdi tabiki işi kolay değil. Yepyeni bir kadroyla önemli işlere imza atmak isteyecek. Dün elime gelen 34 kişilik kadroya baktığımda ümitlendim ve kendi kendime “İşte geleceğin A Milli Takımı’nı oluşturacak oyuncular” dedim. Yeni yeni bir araya gelen bu gençlerden hemen başarı beklemek haksızlık olur. Çünkü önemli bir uyum sorunu yaşayacaklardır ve adaptasyon süreci sözkonusu...
Mililer’in dün Slovakya karşısında futbol adına özellikle ofansif anlamda bir üretkenlik sergilediklerini söyleyemeyiz. Özellikle ıslak zemin ve bol pas hatası sonucu sıkışan bir oyun vardı. Benim 90 dakika sonunda aldığım izlenim elde iyi bir malzeme olduğu yönünde. Ancak bol bol maç yapılarak, bunların iyi işlenmesi gerekiyor. Açıkçası bu yeni oluşumun biraz zamana ihtiyacı var, bu kredinin onlara tanınması lazım.
‘’Vassell'siz olmaz!‘’
Başkent derbisinde beraberlik takımı Ankaragücü nihayet kazandı. Devre arası transferinde gelen yabancılarının hepsini oynatan Lemerre, 6. yabancı olarak da Vassell’e şans vermişti! Gerçekten hafta içi İngiliz için antrenmana iki kez noter getiren Başkent ekibinin, Gençler maçında aynı oyuncuya şans vermesi tuhaftı...
O kadar yabancı içinde oynaması gereken isim kesinlikle Vassell... Geldiğinden beri ‘gitti-gidecek’ dedikodularından dolayı bu oyuncudan bir türlü verim alınmadı. Vassell oyunda kaldığı süre içinde takımını sırtlayan isimdi.
Gençlerbirliği’nde iki önemli isim Burhan ve Cem Can maça yedek başladı. Takım olma yolundaki Gençlerbirliği ilk 45 dakikada sadece Sandro ile rakip kalede etkili oldu. İkinci yarı Gençler’in baskısı altında geçti. Thomas Doll, Tozo ile Serkan Çalık’ı oyuna olup, ofansif gücünü artırdı. Bu dakikalarda ise yorgunluğu nedeniyle Ankaragücü’nde Vassell oyundan alındı. Ancak tribünlerin Vassell’e olan sevgisi anlamlıydı. Yedek kulübesinden çağrılıp alkışlanan Vassell, bir anlamda taraftarın sevgilisi olduğunu kanıtladı. Yönetim de bu mesajı almadı.
Gençbirliği Süper Lig’i erken bitiren takımlar arasında. Ne düşerim, ne çıkarım havasındalar... Ankaragücü ise aldığı 3 puanla en azından beraberlik stresinden sıyrıldı. Belki de puan cetvelindeki yerleri onların futbolunu olumsuz etkiliyor.
Son sözüm Başkent’e; koskoca Ankara’nın doğru düzgün futbol oynanacak bir zemine sahip statı olmaması ayıp...