Arama

Popüler aramalar

‘’Her maç zor‘’

Bursa’da maç izlemek bir başka oluyor. Taraftarın müthiş tezahüratı dün gece Mehter Takımı’nın gösterisi ile başladı ve maç sonuna kadar da aynı tempoda sürdü. Ancak karşılaşmaya Bursaspor iyi başlamadı. Antalyaspor öyle bir gol attı ki; şapka çıkartılır. Tita, Bursa savunmasının hücumdan geç dönüşünün cezasını Necati’ye verdiği nefis pasla kesti. Tecrübeli golcü de klasına yakışır bir kafa vuruşu yaptı. Aslında Bursa için Antalyaspor’un oyun anlayışı bir avantajdı.

Mehmet Özdilek elindeki kadro yapısının elverişli olması nedeniyle 4-2-4’ü sahada rahatlıkla uyguladı. İşte böyle hücum yapan takım karşısında bol pozisyon bulmalıydı Timsahlar. Ancak ligin boyu kısaldıkça takımdaki şampiyonluk stresi ve baskısı da artıyor. İlk yarıda bunu ev sahibi takımda fazlasıyla gördük. Yeşil-Beyazlılar genelde kanatları çok iyi kullanan bir ekip olarak dikkat çekiyordu, ama son maçlarda rakipler onların bu silahlarını etkisiz hale getirmeyi başardı.

Tabii ki bu oyun sisteminde Bursaspor, Turgay’ın eksikliğini de fazlasıyla hissetti. Çok hızlı başlayan ve ilk 15 dakikaya iki gol sığan maçta risk alan iki takım da ikinci yarıda skoru bozmak için müthiş bir efor sarfetti. Bursa’nın dün gece zorlanmasının en büyük nedeni ise orta alanda isteneni yapamamasıydı. Antalyaspor’da Jedinak ile Ertuğrul ikilisi, Bursalı oyunculara hem hücumda hem de savunmada üstünlük sağladı. Ertuğrul Sağlam maçın stresinden olsa gerek kulübesine başvurmakta gecikti diyordum ki, Ergiç’i alıp yerine Bekir Ozan’ı soktu. Timsahlar böylece dengeyi sağladı. Artık oyunun son 20 dakikasında hücumdan çok savunmayı ve skoru korumayı hesaplayan Antalyaspor karşısında tüm hücum silahlarını kullanan Bursaspor Ömer Erdoğan ile zafer golüne ulaşıp, bu zor geceyi mutlu kapattı. Gecenin kazananı ve kazandıranı taraftardı. İşte 12. adam olmak böyle bir şey.

04 Nisan 2010, Pazar 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yanıyor!‘’

Bank Asya’nın lideri Karabükspor Süper Lig için gün saymaya başladı, ancak hem ikinci bilet, hem de Play-Off için yarış kızıştı. Alt sıralar ise tam bir arapsaçı...

Kardemir Karabükspor İzmir seferinde istediğini alarak döndü. İki hafta üst üste İzmir’de oynayan lider önce Bucaspor’u devirdi, ardından da Karşıyaka’ya kaybetmeyerek prestijli ve avantajlı bir şekilde evine gitti. Yücel İldiz’in öğrencileri 64 puana ulaşırken, lig üçüncüsü ile 14 puanlık fark yaptı. Bitime 6 maç kala tura çok yaklaşan Karabükspor için Mersin karşısında alacakları 3 puan belki de şampiyonluğun ilanı olacak. Tabii ki bunu yapabilmeleri için 3. sıradaki Adanaspor’un puan kaybı yaşaması lazım. Her ne olursa olsun artık bizlerin gözünde Süper Lig’de olan Karabük, işin keyfini sürme dönemine girdi.

Buca avantaj yakaladı
Bank Asya’da ikincilik koltuğunu kimseye bırakmaya niyetli olmayan Bucaspor turnayı yine gözünden vurdu. Son haftaların formda ekibi Play-Off adayı Giresunspor karşısında, deplasmanlardaki başarısını tekrarlayan İzmir ekibi net bir skorla yoluna devam etti. Bir önceki maçta evinde lider Karabük’e 2-1’lik skorla yenilen Bucaspor, çabuk toparlandı ve Karadeniz’den zaferle dönmeyi başardı.

6 maç kala en yakına rakibine 5 puan fark atan Sarı-Lacivertliler, bir yenilgi ve bir beraberlik kredisiyle önemli avantaj yakaladı. Artık ipler Süper Lig’e çıkma konusunda kendi ellerinde...

Adana kazandı ama...
Adana’da ise ev sahibi 3 puanı tek golle aldı ve ikincilik yarışını bırakmayacağının mesajını verdi. Hoş, Giresun deplasmanından gelen haber onları pek sevindirmedi, ama yine de haftayı kayıpsız geçirmek Adanaspor’a buruk bir mutluluk yaşattı. Turuncu-Beyazlılar’ın hesabı Buca’nın Giresun’da kaybetmesi ve puan farkının ikiye inmesiydi. Ancak evdeki hesap çarşıya uymuyor.

Seyircisiz oynanan karşılaşmada Altay, Karadeniz’den altın değerinde 3 puan aldı. Samsunspor 5 maç üst üte kazandıktan sonra 4 maç üst üste yenilerek herkesi şaşırttı. Altay bu galibiyetle Play-Off şansını giderek artırırken, ilk iki yarışından da kopmayacağını gösterdi.

Samsun şaşırtmaya devam ediyor
Oysa bu kadro ligin ikinci yarısına çok başarılı bir giriş yapmıştı ve neredeyse Play-Off hayalleri vardı. Altay ise hafta içi yaşanan tatsızlıklara rağmen tecrübeli golcüsü Şehmus’un golüyle evine mutlu dönen taraftı. Ziya Doğan iyi bir giriş yaptı. Oldukça sıkıntılı günler geçiren Konyaspor, kümede kalması mucizelere bağlı olan Kocaelispor maçından kazasız dönmenin mutluluğunu yaşadı. Aslında çok kritik bir dönemde kazandı Konya. Eğer puan kaybı yaşasaydı Play-Off şansı da oldukça düşebilirdi. Hem futbolcuların özgüveni açısından, hem de Ziya Doğan gibi takımı ateşleyen bir hoca için önemli bir başlangıç. Kocaelispor için ise söyleyecek pek fazla bir şey yok. Körfez temsilcisinin umutları iyice tükendi, çünkü Yeşil-Siyahlılar’ın Bank Asya’da kalması için 6 haftada 18 puan toplaması, Mersin İdmanyurdu’nun da kalan 6 maçta puan dahi almaması gerekiyor.

Erciyes doludizgin
Bolu’da yine hüsran... Yarenler tam işler düzeldi derken yine patladı! Ligde kalmak için son haftalarda müthiş bir performans gösteren ve ikinci yarının Karabük’den sonra en başarılı ekibi olan Erciyesspor, zorlu deplasmanda 3 puana uzandı. Levent Devrim’in öğrencileri önce durdurdu, sonra vurdu. Yarenler ise tam güven tazelemişken taraftarına yine hayal kırıklığı yaşattı. Rize’de ev sahibi adına hayati bir maçtı. Yeşil-Mavililer kazanmasa işler iyice sarpa sarabilirdi. Bir hafta önce Konya deplasmanında alınan beraberlik moraldi, ama devamının da gelmesi gerekliydi. Ancak Kartal da dişli bir rakipti.

Nitekim maç da beklenildiği gibi geçti. İlk dakikalarda önce geçen Rize, ikinci yarının başında yediği golle yıkıldı. Artık maç böyle bitecek derken sahneye son haftaların formda ismi Kenan çıktı ve genç yıldız şık bir golle takımına 3 puan kazandırdı.

Ligin dibi karıştı
Mersin’de ise gülen Güney’li değil Kuzey’li oldu. Son 4 maçta aldığı puanlarla havaya giren ve rahat bir nefes alan Mersin İdmanyurdu evinde beklemediği bir yenilgiyle şok oldu. Orduspor ise son haftalardaki çıkışını sürdürüp önemli bir deplasman galibiyetine imza attı. Başkent’te son sıraları çok yakından ilgilendiren bir karşılaşma vardı.

Hacettepe mutlaka kazanmak zorundaydı, çünkü dibe demir atmak üzereydi. Dardanel ise kaybetmeyip aradaki puan farkını korumak amacındaydı. Çanakkale ekibi bu sezon çoğu maçta yaşadığını tekrarladı. Her zamanki gibi öne geçen, ama avantajını koruyamayan Dardanel resmen kendini ateşe attı. Hacettepe ise bu galibiyetle ligde kalma umutlarını gelecek haftalara taşıdı.

31 Mart 2010, Çarşamba 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Futbolun adaleti!‘’

Yağmur vardı, kar vardı ama Kayseri Kadir Has Stadı’nda ilk yarıda ne futbol ne de gol vardı. İlkbaharın geldiği şu günlerde kış şartlarında oynandı karşılaşma. 2010 yılının yenilmez armadası Trabzonspor’da teknik direktör Şenol Güneş savunmada Song’un yerine son haftalarda yer vermediği Egemen’i oynattı. Giray ve Egemen ikilisiyle Süper Lig’in gol kralı Makukula’yı etkisiz hale getirmeyi amaçlamıştı Güneş. Maça da baktığımız zaman bu anlayış tuttu ve Makukula hakikaten sahada fazla bir şey yapamadı. Tecrübeli hoca orta alanı çabuk ve teknik oyunculardan oluşturmuştu. Kayserispor’un genç ve hızlı oyunculardan kurulu olduğunu bildiği için bir anlamda orta sahadaki üstünlüğü ele geçirip maçı kazanmak amacındaydı. İlk yarıda Egemen’in kafası ve Gabriç’in biraz gecikerek kaçırdığı pozisyon haricinde fazla bir üretkenliği yoktu Karadeniz ekibinin. Kayserispor’da ise uzun süredir oynamayan Toledo’yu gördük.

Saidou’nun cezalı olması nedeniyle bir anlamda Tolunay Kafkas sahaya sürebileceği elindeki en ideal 11’i sürdü. İkinci yarıda yağmur şiddetini iyice artırdı. Bu dakikadan sonra fizik güce dayalı bir futbol izledik. Furkan’ı oyuna alan Kafkas orta alanda dengeyi sağladı. İlk yarıya oranla daha mücadeleci bir Kayserispor izledik. Ama genel anlamda iki takımın anlayışı da kaybetmemek üzerine olunca umduğumuzdan daha az pozisyon gördük. Uzaktan şutlarda da kaleciler görevlerini başarıyla yaptı.

Ama işte futbol böyle bir oyun. 90 dakika başarıyla marke edersin, bir pozisyon kaçırırsınız, golcüler de böyledir affetmez. Makukula takımına belki de gol pozisyonu olmadan maçı kazandıran adamdı.

30 Mart 2010, Salı 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Gecenin galibi taraftarlar‘’

Bursaspor için zor bir karşılaşma olacağı konusunda herkes hem fikirdi. Çünkü rakip rahat konumda ve zor maçları iyi oynayan bir ekipti. Ayrıca hafta içi Belediyesporlu futbolcu ve teknik kadronun şike olayıyla ilgili gözaltıları da takımı rencide etmişti. Bu nedenle de bir onur mücadelesine çıkacakları belliydi, İstanbul temsilcisinin.

Özellikle takım olarak böyle bir havaya alışık olmayan Bursaspor’un oyun düzeni ilk yarıda işlemedi. Oysa bu statta yıllardır oynayan Belediyespor’da açıkçası bir rüzgar kültürü oluşmuştu. İlk yarıda savunma hatalarıyla ikram edilen iki gol, Bursaspor’u çökertti. Anlaşılan Bursaspor böyle bir skora hiç hazır değildi.

Geriye düştükten sonra hırçınlaşan ve her harekette hakeme bakan bir Bursaspor izledik. Oysa Bursa’dan gelen 25 bine yakın taraftar, müthiş bir destek verdi takımına, mağlup durumdayken dahi.

İkinci yarı aklımıza İstanbul’daki Beşiktaş ve Fenerbahçe maçları geldi. Timsahlar 2 büyüğe yaptığını yani geriden gelip maçı kazanmayı Belediyespor’a karşı gerçekleştirir mi diye düşündük...

Ancak ikinci yarıda baskı yapan ama tempo yapamayan bir Bursaspor izledik. Ertuğrul Sağlam tüm kozlarını kullandı, ancak sahadaki asları gününde değildi. Son haftaların formda ismi Ozan, Marcin Kus’un karşısında silik kaldı. Volkan’ın golü biraz takımı ateşledi ama Belediye dirençli ve güçlu yapısıyla ikinci gole izin vermedi. Abdullah Avcı’yı kutluyorum, orta alandaki etkili alan savunması ve kısa paslarla hücuma çıktılar ancak final paslarında başarılı olamadılar. Bir anlamda hafta içinin moral bozukluğunu bu galibiyetle bir nebze olsun sildi. Takımı değil ama taraftarı dün geceye damgasını vurdu Bursaspor’un. Tamamı Bursa’dan gelen 25 bin seyirci maç sonrası takımı tribünlere çağırarak alkışladı ve gecenin bir başka galibi oldu...

27 Mart 2010, Cumartesi 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Küçük dev adam‘’

Ziraat Türkiye Kupası’nda yarı finalin ilk ayağında Avni Aker’de Trabzonspor’un işinin bir önceki gün oynayan Fenerbahçe’ninki kadar kolay olmayacağını tahmin ediyorduk. Ligde Galatasaray’ı yenen Bordo-Mavili ekibin rakibi Antalyaspor da yarı finale Galatasaray’ı eleyerek gelmişti. Açıkçası rakip o günkü Cim-Bom’dan daha dirençli ve istekliydi. 4-5-1 düzeninde oynayan Güney ekibi Trabzonspor’un 4-2-2-2 şeklindeki oyun düzenini bozacak kalitedeydi. Bordo-Mavililer orta alanda baskı yapıp hataya zorladığı anlarda uzun topları tercih eden Antalyaspor Necati ve Djeheoua ile rakip kaleye çalıştı. Ancak ilk yarıda çok başarılı olmadıklarını söyleyebiliriz. Aslında dün gece iki takımın bücürleri top ayaklarına geldiğinde heyecanlandı. Avantajlı bir skor peşinde olan Trabzonspor Alanzinho ile gol aradı. Antalyaspor ise Tita ve Ertuğrul ile hücumu beslemeye çalıştı.

İkinci yarıda Ceyhun çıktı Teofilo girdi. Bu değişikliğin dengeleri nasıl değiştireceğini ben de merak ettim. Ancak şu bir gerçek ki Şenol Güneş haklı olarak kupa maçı oynuyordu ve gol lazımdı. O gol de gecenin en istekli adamı ve son haftaların kurtarıcısı Alanzinho ile geldi. Daha sonra Engin’i de oyuna alıp takımın boyunu iyice kısaltan Güneş havadan hakim rakibi karşısında yerden oynayarak skoru perçinlemeyi planladı. Bu plan öne geçmenin verdiği rahatlıkla da iyi uygulandı. Hücumu yaparken de moralli Trabzonspor rakibe baskıdan taviz vermedi. Ve son sözü Umut söyledi. Final için Trabzonspor umutlu bir skorla soyunma odasına gitti.

26 Mart 2010, Cuma 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yolun sonu göründü‘’

Bank Asya 1.Lig’de Karabük fırtınası bu hafta da dinmedi. Bucaspor’u deplasmanda deviren Yücel İldiz’in öğrencileri, üçüncü sıradaki Adanaspor’a 16 puan fark attı, Süper Lig için hazırlıklara başladı.

Bank Asya 1. Lig’de zirve artık tek kaldı. Lider Kardemir Karabükspor kaybetse puan farkı 5’e inecek ve biraz zirveyi heyecanlandırcaktı. Ancak konuk ekip neredeyse maça 1-0 yenik başlamasına rağmen pes etmedi ve 2 şık golle kazanan taraf oldu Bucaspor deplasmanında. Zaten bu sezonki başarıda Karabük’ün farkı burada, asla yenilgiyi kabul etmiyorlar. Erken gollerle öne geçtikleri maçlar da var. Ama sadece bu avantajla başarılı olmadılar. Bakın son maçlarına Karabükspor’un; Konyaspor önünde ikinci yarıda yenik duruma düşmesine rağmen 4-1 kazandılar. Orduspor karşısında 1-0 geriye düştü son dakikada beraberliği yakaladı. Bucaspor karşısında ise Yunus’un golü erken bir sayıydı. Ancak disiplinden taviz vermeden sabırla gol aradılar. Sonuçta bitime 7 maç kala çok çok önemli bir engeli kayıpsız geçtiler. Bucaspor açısından ise buruk bir gündü. Yine de kaybetmelerine rağmen ikinci sıradaki yerlerini korudular, çünkü iyi bir krediye sahipti İzmir ekibi.

Adana’nın iştahı kabardı
İzmir’de bu hafta bir başka zorlu maç daha vardı. İki takım da kazanmak istiyordu, ama gülen konuk ekip oldu. Adanaspor son haftalarda içerde kaybeden, dışarda kazanan bir takım oldu. Turuncu-Beyazlılar İzmir’de Altay karşısında erken golle öne geçip skoru korumasını bildi. Bu galibiyetle Adanaspor’un tekrar ikincilik iştahı kabardı. Adanaspor bu 3 puandan sonra içerde kaybettiği iki maça yanıyor. Altay ise tam işler düzeldi derken üst üste aldığı 2 yenilgi ile büyük bir şans kaybetti.

Kaf Kaf toparlanmak zorunda
İzmir’de bu hafta kaybeden bir başka takım Karşıyaka oldu. Önceki hafta evinde Kartal’a yenilen Kaf Kaf bu defa zorlanacağı bir deplasmana gitmişti. Tehlikeli bölgedeki Orduspor’u Karşıyaka’nın durumu hiç ilgilendirmiyordu. Ve Karadeniz ekibi attığı tek golle Karşıyaka’yı evine puansız yolladı. Tabii ki iki maçtır kaybeden Karşıyaka’nın ilk iki şansı oldukça zayıfladı. Ama bu yenilgiler bir anlamda Play-Off şansını da tehlikeli bir hale getirdi diyebiliriz. Geçen sezon Süper Lig’in kapısından Play-Off finalinde dönen Karşıyaka, bu defa tecrübeli kadrosuyla şansını zorlamak amacında. Kısaca Kaf Kaf bir an evvel toparlanmak zorunda.

Konyaspor eriyor...

Konya’da işler iyice karıştı. Aynı Karşıyaka gibi ilk yarının başarılı ekibi ikinci yarıda adeta çöktü. Yavaş yavaş eriyen Konya, bu hafta sahasında sezonun en başarısız ekiplerinden biri olan Çaykur Rizespor’u da geçemedi. Uzatmalarda öne geçmesine rağmen yine uzatmalarda berabelik golünü kalesinde gördü ve gece kabus oldu. Konyaspor’un ‘Play-Off’a kalır mı?’ noktasına gelmesi gerçekten düşündürücü. Tehlikeli bölgeye kadar gelen Rize ise Konya deplasmanında aldığı bir puanla biraz olsun nefes aldı.

Bolu havaya girdi
Bolu Beyi ise dolu dizgin. Yarenler güçlü ve formda Gaziantep Belediyespor’u dış sahada 4 golle geçip yine Play-Off için havaya girdi. Önemli bir 3 puan, ama istikrar şart bence. Ev sahibi ekip ise bir hafta önce Başkent’te Hacettepe’ye 5 attı, ama içerde aldığı farklı yenilgiyle kafalarda soru işareti bıraktı. Dikkat ederseniz Gaziantep Belediye kazanmaya çıktığı iç saha maçlarında bu tür bozgunlar yaşıyor, aynı Kardemir Karabükspor karşısında aldıkları 4-0’lık yenilgi gibi...

Giresunspor dolu dizgin
Karadeniz’deki gol düellosunu ev sahibi kazandı. Giresunspor’un Play-Off yarışında 3 puan alması gereken bir maçtı ve aldılar. Samsunspor ise üst üste 5 maç kazandıktan sonra son haftalarda art arda aldığı yenilgilerle bir anlamda yıkıldı. Kırmızı-Beyazlı takımda yaşanan bu ani düşüşü kimse beklemiyordu.

Ligin dibi yanıyor
İç sahada başarılı maçlar çıkaran Kartalspor evinde yine kaybetmedi ve bir puan bir puandır dedi. Son haftaların çıkışa geçen takımı Mersin İdmanyurdu da İstanbul’dan eli boş dönmedi. Kısaca iki takım da sahadan mutlu ayrıldı diyebiliriz. Ligin ikinci yarısında yaptığı çıkışla dikkat çeken ve ortaya koyduğu futbol ile bulunduğu yeri haketmediğini gösteren Kayseri Erciyesspor, 17. sıradaki rakibi Hacettepe’ye taraftarı önünde şans tanımadı ve çıkışını devam ettirdi. Çanakkale’de ise artık lige veda maçları oynayan Kocaelispor, son umutlarını da tüketti. Kritik maçtan puansız ayrılan Körfez temisilcisi, bir üstünde Hacettepe’nin tam 10 puan gerisine düştü. İç saha avantajını oldukça iyi değerlendiren Çanakkale Dardanelspor ise mutlak 3 puan parolasıyla çıktığı karşılaşmayı kazandı. Kırmızı-Beyazlılar ligde kalma yolunda çok önemli bir galibiyet kazandı.

24 Mart 2010, Çarşamba 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’Her şeye değer‘’

Bursaspor, taraftarlarıyla bir bütün olmuş. Dün gece maçı mı izleyelim, tribünleri mi karar veremedik. Bir futbolcu var ki, ona şapka çıkarmak lazım. Sezon başından bu yana yükselen formuyla parmak ısırtan Ozan İpek...

Şu bir gerçek; Ertuğrul Sağlam sevgi yoğunluğunun doruğa çıktığı bir ortamda görevini inanılmaz soğuk kanlı yapabiliyor. Aslında başarıda futbolcuları isimlendirmek istemiyorum. Çünkü ortada bir takım başarısı var ve herkes taşın altına eline sokunca karşılarında kimse duramıyor. Geçen sezondan gelen başarılı çıkışları, bu sezon şampiyonlukla taçlanacak gibi. Niye ‘gibi’ diyorum derseniz, futbol acımasız bir oyundur ve dün yoktur, bugün vardır. Örnek mi; Sivasspor... Geçen sezon bu vakitler aynı Bursa’nın konumundaydılar ama başaramadılar. Fakat Bursaspor bu konuda daha güçlü daha deneyimli ve dersini daha iyi çalışarak sahaya çıkıyor.

Maç öncesi esame listesini elime aldığımda sahaya çıkan 11’in yanına yine Bursaspor’un kadrosunda oynamayanlardan bir 11 yaptım ve başarının sırrını çözdüm. Bir takımda forma rekabeti oldumu ve forma rotasyonu adaletli ve bu kadar başarılı yapılırsa; giren çıkanı aratmıyorsa iş bitmiştir.
Ertuğrul Sağlam bunu başarmış, geriye bir şampiyonluk kaldı.

Artık bırakın komplo teorilerini, bu takım sahada oynadığı oyunun karşılığını alıp bir tarih yazsın. Türk Futbolu 3 takımın tekelinden kurtulursa o zaman bir yerlere geleceğimizi farkedelim. Bu farkı koyan Bursaspor’u kalan 7 maçında cebinde Avrupa biletiyle nereye gideceğini keyifle izlemek bizim de hakkmız olsa gerek...

23 Mart 2010, Salı 03:30
YAZININ DEVAMI

‘’'Buca'navar!‘’

Bank Asya 1. Lig’de neler oluyor... Bucaspor fırtınası olağanüstü bir şekilde sürmekte... İzmir’in bu şirin ilçesi destansı bir başarı göstererek emin adımlarla Süper Lig’e koşuyor... İlk 6’da ise bu hafta 4 takım kaybediyor, lider evinde son dakika golüyle Orduspor karşısında beraberliği kurtarıyor. Çaykur Rizespor evinde 3-1 yenik duruma düştüğü maçta Dardanelspor ile 3-3 berabere kalıyor... Daha bitmedi, Adana 5 Ocak’ta ev sahibi adeta şoka uğruyor ve Kemal Kılıç’ın talebeleri, Levent Eriş’in öğrencilerine 1-0 yeniliyor... Ligin dibi ise tam bir gayya kuyusu. Kocaelispor evinde Erciyesspor ile berabere kalırken, ligin ikinci yarısında ikinci puanını alıyor.

Körfez’de Başkan Muammer Çelik geçen hafta açlık grevine başlamıştı. Belki de Türk futbol tarihinde bir ilk bir başkanın kulübünün içinde bulunduğu durumu gözler önüne sermek ve gereken çevrelerden gereken duyarlılığı sağlamak adına, gururu bir tarafa bırakıp kendini feda etmesi. Öte yandan oldukça zorlu dönemler yaşadıktan sonra son 3 haftada aldığı 7 puanla yüzü gülen Mersin İdmanyurdu...

Bu kadarını kimse beklemiyordu
Ama öncelikle Bucaspor’un başarısını tekrar gündeme taşımak istiyorum. İsterseniz kısaca bir sezon öncesine dönüp bir hatırlatma yapalım. Bank Asya 1.Lig’e çıkmadan önce Kemal Kılıç’ı teknik direktörlüğe getiren Bucaspor bir alt ligde şampiyon oldu. Bu şampiyonluğu yaşarken herkes bu takımın Bank Asya 1.Lig’de rahatlıkla mücadele edecek güçte olduğu konusunda hemfikirdi. Ama kimse bu kadar başarılı olacağını tahmin edemezdi. Benim de sezon başındaki fikrim; Buca’nın orta sıraları zorlayacağı ama düşme korkusu yaşamayacağı yönündeydi. Lig başladı, bu tecrübeli abilerin ve genç yeteneklerin oluşturduğu kadro iyi işler yapmaya başladı. Ama bu başarılı sonuçların içinde devamlı parasal sıkıntı ve sorunlar gündemdeydi. Devre arasını iyi bir yerde bitirmelerine rağmen bazı futbolcular kulüpten gitmek istedi alacakları nedeniyle. Yönetim bu konuda bazı oyunculara tavizkar, bazılarına ise sert davrandı. Açıkçası gözden çıkardıklarının gitmesine müsaade ettiler, ama bazı oyuncuların kulüpte kalması için fedarkarlık yapıldı,(Yunus gibi), kimileri de kadro dışı bırakıldı (Veli gibi). Sonuçta devre arasında başkan değişti, ama takım revizyonu iyi işledi. Tabii ki bu arada önemli bir ayrıntıyı da unutmayalım. Kemal Kılıç’ın görevden ayrılmasından sonra, göreve getirilecek kişi önemliydi. Yönetim bu konuda da doğru bir tavır sergiledi. Daha önce bu takımı çalıştırmış Özcan Kızıltan isminin doğru bir tercih olduğunu gösterdi.

Genç ve tecrübelilerin birleşimi
İşte ikinci yarıya bu duygularla başlayan Bucaspor ilerleyen haftalarda kadro zafiyetini de hesaba katarak kadro dışı bıraktıkları Veli’yi de affedip güçlerine güç kattılar. Bugün kadroya baktığınızda kalede 36 yaşında Cenk gibi önemli bir tecrübe var. Savunma hattında Erman Güraçar, önünde kaptan Yılmaz Özlem, uçta Mehmet Batdal-Yunus ikilisiyle Süper Lig yürüyüşünü sürdürüyorlar. Sadece bu tecrübeliler mi bu takımı götüren, tabi ki hayır! Bir Erkan, bir Bekir, bir Zafer, oyuna sonradan girip büyük katkı yapan Sercan ve diğer gençler. Gerçekten her şeyin para olmadığının en büyük göstergesi Buca’nın başarısı.

Bektur’u unutmamak gerekir
Ama bütün bu başarı öyküsünde güven çok önemli. İşte bu güven duygusunu da sağlayan biri var: Mehmet Bektur. Başkan tam bir güvence Bucaspor’da. Futbolcu onun ağzından bir söz çıkmışsa senettir diyor ve işine bakıyor. Ligin 26. haftası bitti ve önlerinde 8 maç var. 3. sıradaki Altay ile 7 puan fark yaptılar ve ipler ellerinde. Bucaspor’un en azından 2 maçlık yenilgi kredisi var. Üstelik takipçilerinin aşırı ikramkar tutumlarını da göz önüne alırsak, çok güçlü bir olasılık Süper Lig’e gitmeleri.

Taraftar da artık inansın
Ancak bir sözüm de taraftara; tribünlere bakıyorum 12. adam görevini çok iyi yapıyor. Ama sadece maçtan maça değil, artık ilçenin de bayraklarla süslenip ‘biz inandık siz de inanın’ demenin zamanıdır. 26. hafta maçlarına baktığımızda ise Giresunspor ve Boluspor’un aldıkları 3’er puanla tekrar Play-Off umutları depreşti. Mersin İdmanyurdu son 3 haftada aldığı 7 puanla sezon başından beri olan endişelerimizi biraz giderdi diyebiliriz. Ama Konyaspor, Altay ,Karşıyaka ve Adanaspor için kötü bir haftaydı. Yüzleri gülenler arasında tabi ki İstanbul temsilcisi Kartalspor vardı. Karşıyaka karşısında alınan deplasman galibiyeti oldukça rahat bir nefes aldırdı Kadir Özcan’ın öğrencilerine. Ne diyelim bu haftalık bu kadar.

Son sözüm: Bank Asya’yı izlemeye devam edin, çünkü izlenmeye değer bir heyecan var ortada...

17 Mart 2010, Çarşamba 03:30
YAZININ DEVAMI