Arama

Popüler aramalar

‘’Hepimiz Bursalıyız!‘’

Allah razı olsun şu Bursaspor’dan. Bir anda spor basınına hareket getirdi. Baksanıza tüm sezon boyu bırakın yazı yazmayı maçını bile izlemeye tenezzül etmeyen ve ‘nasıl olsa bir yerde takılır’, ‘şampiyon yapmazlar’ diyenler şimdi bu başarının sahibi olmuş sayfa sayfa tefrika yazıyorlar. Köşelerde herkes ayrı telden çalıyor. Birisi övüyor, birisi abartıldı diyor ama hiç kimse zahmet edip bu başarının nasıl geldiğini araştırmıyor. Çünkü araştırma-izleme, zorlu ve zahmetli bir iştir. Oysa şimdi moda Bursaspor deyip attır bir yazı devri! Kısacası benim de adım geçsin anlayışıdır şu anda olan. Kardeşim, hiç kimse yazmasın demiyorum; tabii ki Bursaspor kimsenin tekelinde değil ama yazı yazmak için yazılmasın, içi dolu olsun sütunların! Niye bu kadar abartılı kutlama olmuş diyenler de var, bu şampiyonluğu Fenerbahçe’nin beceriksizliğine bağlayanlar da...

Aslında Türk futbol tarihinde bir ilki başarmış olmanın ve 4 büyüklerden sonra Anadolu’dan çıkan ilk şampiyon olmanın nedeniyle 40 gün 40 gece kutlanması gerekir. Sorarım size koskoca Trabzonspor ilk defa mı kazandı kupa şampiyonluğunu! Ama deliler gibi kutladılar analarının ak sütü gibi hakettikleri bu başarıyı.

Keza Bursaspor’un şampiyon olduğu gece tribündeydim. Aslında ilk defa yaşanan bu başarıya göre ufacık bir insani kaza veya ölümün olmaması çok çok önemli! İnsanlar olağanüstü coşkularına rağmen hiç bir zaman kendini kaybedip şiddet içeren bir harekette bulunmadılar. Bence saygı duyulucak bir sevinç gösterisi yaptılar ve yapmaya da devam etmeliler. Bundan sonra da Bursaspor bu şampiyonluğu artık Türkiye sathında güzel organizyonlarla paylaşmalıdır.

Şampiyonluğu Fenerbahçe beraberliğine bağlayanlara da bir sözüm olacak; evet Fenerbahçe son maçta Trabzonspor ile berabere kalmasa, Bursaspor kazanmasına rağmen şampiyon olamayacaktı. Ama ligin ilk maçı ile son maçı farklı mıdır? Eğer fikstür olarak 34 maç üzerinden oynanıyorsa ligimiz bu maçın sonucu da tabii ki şampiyonluğu etkileyecektir. O zaman gerilere gidelim; Bursaspor, Belediyespor’a yenilmese, Başkent’te Gençler’le berabere kalmasa işi son maça kalmazdı. Böyle ipe sapa gelmez taraftar duygusuyla yazılmış görüşlerin hiç bir itibarının olmadığını en iyi bilenlerdenim. Anadolu’yu şöyle bir dolaşın ve insanların neler düşündüklerini, hangi takıma tarşı nasıl baktıklarını anladıktan sonra yazmak daha gerçekci olur. Eğer üşeniyorsanız yazmak zorunda değilsiniz! Çünkü bu takımların kentlerindeki insanların duygularını çok yakından bildiğim için bu yazıları okuduktan sonra gözlerinde daha da küçülüyoruz ulusal basın olarak...

27 Mayıs 2010, Perşembe 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Ziya Doğan'ın istediği oldu‘’

Konyaspor bir yıl aradan sonra tekrar Süper Lig’e döndü. Bu sezon Yeşil-Beyazlılar’ın sezonu. Gerçekten Bursaspor’dan sonra bir başka Yeşil-Beyazlı ekip Konyaspor bu kez Bank Asya’da gülen taraf oldu.

İlginç bir karşılaşmaydı. Hakikaten final heyecanı yaşadık fazlasıyla. Ama futbolda skoru korumaya dayalı oyun anlayışı kaybediyor. Maçın başında Konyaspor’a beraberlik yetiyordu. İlk 17 dakika Konyaspor’un sahasında oynandı karşılaşma ve ardından Molina’nın golü geldi. Bu dakikadan sonra tarafların çabası sonucu değiştirmeyince ilk yarının sonunda soyunma odasına yüzü gülerek giden İzmir ekibiydi. İkinci yarıda aynı oyun anlayışını Altay benimsedi ve Ziya Doğan 4-2-4’e dönerken Altay 1-0’a yatmayı tercih etti. Oyuna sonradan giren Ramazan ki, Altay’ın eski oyuncusudur belki de İzmir ekibinin kaderini çizdi. Attığı iki golle önce takımını öne geçiren Ramazan Kahya bir anlamda Konyaspor’a Süper Lig selamını verdi. Altay’ın Yiğitcan’la gelen golü İzmir ekibine yetmedi. İki takım da kaybetmedi ama dün gece kazanan Konyaspor’du.

Tribünlere baktığımızda gerçekten Konya’da görmediğimiz bir Konyaspor seyircisi vardı. Müthiş ateşli ve dinamiktiler. İzmir’den gelen Altay taraftarı da takımını ateşlemek için tüm gücüyle tezahürat yaptı. 12. adam görevini yaparken son sözü sahada futbolcular söylüyor ve sonuç olarak Altay play-offlarda hep kaybeden takım oldu. Altay’ın Süper Lig’e çıkma hedefi bundan sonra ilk ikiden olmalı. Bu kadar travmadan sonra artık bunu kaldıracak güçte değiller. Konyaspor ise bir yıl aradan sonra döndüğü Süper Lig’de aynı hatalara düşmeden iyi bir yapılanma ile kalıcı bir kadro kurmalı. Ziya Doğan ve ekibini tebrik ediyor, Süper Lig’e hoşgeldin diyorum.

24 Mayıs 2010, Pazartesi 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kırılma anları!‘’

Şampiyonluğun hikayesi bol bol yazılacak ve konuşulacak. Türk Futbol tarihinde bir ilk başaran ekibin tabiki serüveninin dolu dolu anlatılması lazım. Ben de şampiyona başka bir pencereden bakmak istedim. Biraz da yayıncı kuruluş Lig TV’den esinlendim. Maç sonlarında yaptıları 90 dakikanın kırılma noktaları görüntülerine, Bursaspor’un tüm sezonuna yaydım. Ve 34 haftalık maratonun kırılma noktalarını paylaşmak istedim.

Şampiyonluğa giden yolda 34 maçın 30’unu canlı izleyen bir spor yazarı olarak bu haftaları tek tek ayıklarken duygulandım. Çünkü insan hafızası çabuk unutuyor ve sanki kolay bir işmiş gibi geliyor bazı başarılar. Ancak bu başırı gerçekten sıra dışı ve tarihi... Ben de tarihe tanıklık etmenin ve yazarken de bu keyfi yaşamış olmanın mutluluğu içindeydim. İşte Burssapor’un kırılma anları!

1. hafta: Bursaspor-Kasımpaşa
Ev sahibi, rakibi önünde yenik duruma düşüyor ve sonrasında beraberliği yakalıyor. ‘Artık maç böyle biter’ derken Beşiktaş’tan kiralanan Zapotocny son dakikada takımını kurtarıyor. 2-1

6. hafta: Sivasspor-Bursaspor
Şampiyonluk yolunda ilk ciddi adımların atıldığı karşılaşma. Son iki sezonda müthiş bir başarı yakalamış Sivasspor’u Volkan Şen’in yıldızlaştığı bir 90 dakika sonunda deplasmanda devirdi. 1-3

9. hafta: Denizlispor-Bursaspor
Denizli deplasmanında da yine bir son dakika golüyle kazandı. 2-2 giden maçı yine son saniyelerde Zapotocny’nin golüyle 3 puanla kapattı.

13. hafta: Gaziantepspor-Bursaspor
Sonlara kadar golsüz giden maçta Ertuğrul Sağlam, Krita’yı oyuna soktu. Rumen, oyuna girer girmez ayağına gelen topta ağları havalandırdı. 0-1

17. hafta: Beşiktaş-Bursaspor
Bu galibiyet çok değerliydi. Müthiş bir yağmur ve ağır zeminde Ozan İpek ile Ergiç zaferde önemli rol oynadı. Ertuğrum Sağlam, Sercan’ı oyundan alıp Ömer Erdoğan’ı hücuma sürecek kadar kararlı ve cesur davrandı. Sonuçta İstanbul’dan zaferle döndü. 2-3

18. hafta: Kasımpaşa-Bursaspor
Bu maçın önemi ertelenmesiydi. Kar yağışı nedeniyle ileri bir tarihte oynanan maç Burasspor için avantaj oldu. Daha rahat konumdaki bir Kasımpaşa ile oynadı. Çok da kolay kazandı. 0-2

22. hafta:Fenerbahçe-Bursaspor
2-0 yenik duruma düştükten sonra Fenerbahçe karşısında belki de fark yiyebileceği pozisyonlar verdiler. Ancak Batalla’nın sahne almaya başladığı serinin başlangıcıydı bu karşılaşma. Öyle bir ikinci yarı oynadılarki izleyenler parmak ısırttılar ve İstanbul’dan bir zaferle daha ayrıldılar. 2-3

24. hafta: Diyarbakırspor-Bursaspor
Hükmen kazandıkları bu karşılamada gelen 3 puan çok kritikti. Çünkü maç öncesi oluşan gergin ortamdan dolayı karşılaşma oynansaydı belki de puan kaybetme ihtimali olabilirdi. Ama ev sahibi takımının taraftarlarının karşılaşmanın başında çıkardığı olaylar müsabakanın tatil edilmesine sebep oldu. Federasyonun kararıyla takılabilecekleri bir 90 dakikadan 3 puanı ceplerine koydular. 0-3 (hükmen)

Sonrası malumunuz Türk futbol tarihine altın harflerle geçen şampiyonluk. ‘İşte Teslim Ol İstanbul’ sloganının hayata geçişi ve İstanbul’un teslim oluşudur bu tablo.

19 Mayıs 2010, Çarşamba 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yaparlar be kardeşim!‘’

Herkes, “Anadolu’dan bir şampiyon çıkacak mı ?” diye soruyordu. İşte bu sorunun cevabı 16 Mayıs akşamı Bursa Atatürk Stadı’nda cevabını buldu.

Timsahlar, “Anadolu’dan şampiyon çıkar” dedi. 34 hafta boyunca mükemmel bir performans ortaya koyan Bursaspor tarih yazdı. Tabii ki tarihe tanıklık etmek de mükemmel. Biz de bir gazeteci olarak böyle bir günde, bu olaya tanıklık etmenin gururunu yaşıyoruz.

Yıllardır Anadolu takımlarını takip ediyorum. Sivasspor 2 kez mutlu sona çok yaklaştı, ama yapamamıştı. Bursaspor da son haftaya Fenerbahçe’nin 1 puan gerisinde girdi, umutlar kırılmıştı. Ama futbolun ne kadar ilginç bir oyun olduğunu dün gece herkes bir daha gördü. Türk Futbolu için Bursaspor’un şampiyonluğun çok çok önemli, ancak ondan daha önemli bir şey yaşandı. “Anadolu takımını şampiyon yapmazlar” diyen kesim kaybetti. Demek ki Anadolu’dan şampiyon çıkıyormuş. Türk Futbolu adına beyaz bir sayfa açıldı. Artık bundan sonra, değişik senaryolar üretmeye gerek yok, kimse bir yerde bir şey aramasın. Trabzonspor, Türkiye Kupası’nı aldıktan sonra herkes Fenerbahçe’nin son maçta Bordo-Mavililer’i rahat rahat yeneceğini düşünüyordu. Karadeniz ekibi adına yakışanı yaptı. Gerçekten ne kadar büyük bir takım olduklarını gösterdi Trabzonspor. Böyle bir günde duygular öne geçiyor. Fazla söze gerek yok. Başta Ertuğrul Sağlam ve öğrencileri olmak üzere tüm Bursa camiasını gönülden kutluyorum.

17 Mayıs 2010, Pazartesi 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Buyrun yeni lige‘’

Bank Asya’da sezon bitti, 34 haftalık periyot nefes kesti. Şimdi gözler Süper Lig’e çıkacak 3. takıma çevrildi. Lig statüsüyle oynanacak Play-Off müsabakaları için geriye sayıma geçildi.

Bank Asya 1. Lig’de 34 hafta bitti, ama heyecan bitmedi. Kardemir Karabükspor’dan sonra Süper Lig’e çıkan ikinci takım Bucaspor oldu. “3. takım kim olacak” sorusunun cevabı da İstanbul’da oynanacak Play-Off maçlarından sonra verilecek. 2 sezon önce İstanbul’da unutulmaz bir Play-Off heyecanı yaşamıştık ve finalde Boluspor’a karşı kazanan Eskişehirspor, Süper Lig’e çıkmıştı. Bakalım, bu Play-Off’ta gülen kim olacak, 23 Mayıs’ta göreceğiz...

İnönü ve Sami Yen mükemmeldi
Öncelikle Play-off’un yapıldığı kentten ziyade, oynandığı stadyumlarla ilgili, kişisel eleştirimi ilk başta yapmak istiyorum. Bundan önce İstanbul’da düzenlenen Play-Off’ta seçilen iki stadyum da idealdi. İnönü ve Ali Sami Yen seçimi, mükemmeldi. Maçlara yetişme ve izleme açısından hiç bir sorun olmadı. Ama şimdi Ali Sami Yen ve Kasımpaşa statları açıklandı, ardından Kasımpaşa Stadı değiştirildi, yerine Atatürk Olimpiyat stadı kondu.

Olimpiyat Stadı çile olur
Tamam, Ali Sami Yen için söylecek bir sözümüz yok. Şimdi düşünün, İstanbul gibi nüfusuyla, trafiğiyle karmakarışık bir kentte, takımlarını desteklemeye gelen taraftarların, Olimpiyat Stadı’na gidiş ve gelişte çekeceği çileyi. Oysa İnönü ve Ali Sami Yen’de ya da Kasımpaşa Stadı’nda asla böyle bir şey söz konusu değil. Üstelik iki yıl önce oynandı ve hiç bir sorun yaşanmadı. Hadi Beşiktaş İnönü Stadı’nın, 19 Mayıs törenlerinde kullanılması, mazeret olabilir, hiç olmazsa Kasımpaşa tercihi değiştirilmeseydi...

Çok hızlı düştüler
Neyse gelelim tekrar futbola; Bank Asya 1. Lig’e çıkan iki takım belli oldu, ama kimler lige veda etti? Geçen sezon Süper Lig’de mücadele eden ve düşen iki takım Kocaelispor ve Hacettepe, bu sezon da Bank Asya 1. Lig’e veda etti. Mersin İdmanyurdu’na karşı 1-0 öne geçen Başkent ekibi, skor üstünlüğünü koruyamadı. 90 dakikanın sonunda çıkan 1-1’lik beraberlik, Mor-Beyazlılar’ı bir alt lige yolladı. Küme düşmesi kesinleşmiş Kocaelispor önünde, İzmit’te aldığı galibiyet de Çaykur Rizespor’un ligde kalmasını sağladı.

Rize ders çıkarmalı
Dardanelspor için söylecek fazla söz yok. Geçen sezon Bank Asya 1. Lig’e yükselen iki takım arasında Bucaspor, Süper Lig’e çıkarken, Dardanelspor tekrar 2. Lig’e düştü. Tabi ki, düşen takımlar için üzücü ama daha da üzücü olan, iki kent takımı Çaykur Rizespor ve Mersin İdmanyurdu’nun son maçta ligde kalmaları. Bu iki takımın da bu sezondan çıkaracağı önemli sonuçlar olmalı bence...

Artık gözler Play-Off’ta
Hep düşenleri, çıkanları söyledim ama önümüzdeki sezon Bank Asya 1. Lig’in yeni takımları kimler oldu, bir de ona bakalım. Süper Lig’den düşen 3 takım belli oldu. Zaten Ankaraspor ihraç edildiği için bankoydu. Diğer iki takım da Denizlispor ve Diyarbakırspor...

Alttan ise bir sezon aradan sonra Güngören Belediyespor tekrar Bank Asya 1. Lig’e geldi. Diğer takım ise Ege’den bir ilçe takımı; Akhisar Belediylespor oldu. İki takımı da kutluyorum. 2. Lig’den gelecek 3. takım, Antalya’da oynanacak olan ekstra Play-Off maçlarında belli olacak.

Sözün özü 34 hafta bitti ve gözler 17-23 mayıs’ta İstanbul’da oynanacak Play-Off maçlarına çevrildi. Adanaspor, Karşıyaka, Altay ve Konyaspor’un tek devreli lig usulüyle mücadele edeceği maçlarda şimdiden 4 takıma da başarılar diliyorum...

12 Mayıs 2010, Çarşamba 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Nefes nefese!‘’

Bank Asya’da son düzlüğe girildi, ligin zirvesi de dibi de fena gerildi. Puan puana gelen Bucaspor ile Adanaspor’un Süper Lig mücadelesi iyice kızıştı, düşme hattı ise tam bir arapsaçı...

Bank Asya 1. Lig’de şampiyon kupasını da aldı ve sahasında yenilmeden sezonun son haftasına girdi. Kardemir Karabükspor 11 yıl aradan sonra tekrar Süper Lig’e çıkarken önemli rekorlara da imza attı. Bank Asya’da şimdiye kadar ki en yüksek puanı (77) toplayan Kardemir Karabükspor bitime bir maç kala şampiyonluk kupasını Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener’in elinden aldı. Boluspor önünde 33. haftada Süper Lig’e çıkmış bir takım olmasına rağmen saygı duyulacak bir mücadele gösteren ‘Mavi Ateşler’ rakibinin tehlikeli ataklarını savuşturduktan sonra golcüleriyle sahne alıp rakiplerini 2-1’le geçtiler...

Buca büyük strese girdi
Bank Asya 1.Lig’de asıl mücadele, ikinci bilet için. Bucaspor gerçekten övgüye layık bir çıkıştan sonra, son 3 haftada adeta Süper Lig’e çıkmamak için direniyor! İzmir ekibi son 3 maçta 7 puan kayıp yaşadı ve Adanaspor’a yakalandı. Oysa Mersin İdmanyurdu karşısında alacakları bir beraberlik bile onları son maça kalmadan Süper Lig’e taşırdı. Her şeye rağmen top yine kendilerinde ve bu hafta evlerinde Erciyesspor’u yenerlerse Süper Lig’e çıkacaklar. Eğer bu başarı gerçekleşirse Bucaspor açısından farklı da bir önemi var. Bu fark da; Buca Bank Asya’ya çıktığı ilk sezonda Süper Lig’e gitmeyi başaran bir takım olacak. Ancak Rizespor deplasmanında, küme düşme korkusu yaşayan bir ekip önünde alınan bir puanın da iyi olduğunu söyleyebilirim. Çünkü rakip de ligde kalmak için mutlaka puan alma stresiyle sahaya çıkmıştı. Açıkçası bu maçta iki takımında önceliği kaybetmemek ve son maçlarını kazanıp muradlarına ermekti. Bunun birinci aşaması hesapladıkları gibi oldu.

Her şey olabilir
Adanaspor’a gelince... Güney ekibi bu sezon herhalde en çok evinde yenildiği Bucaspor maçına yanıyordur. Şu anda puan cetveline baktıklarında bu maçı berabere bile bitirmiş olsa yeterliydi. İşte bu karışık duygular içinde çıktılar Orduspor karşısına. Orduspor için prestij karşılaşmasıydı, ama Adana için ölüm kalım maçıydı. 90 dakika öyle de oldu. Önce Orduspor öne geçti ve bu arada kulaklar Rize’deydi. Ordan gelen golsüz beraberlik belki de umutları bitiriyordu. Ancak önce 1-1 ve son dakikada atılan ikinci golle Ordu’dan zaferle döndü Adanaspor.

Adana’da parola belli
Şimdi evinde şampiyon Karabükspor ile oynayacaklar, hedefleri önce kazanmak, daha sonra da Buca’nın kaybetmesini beklemek. Ancak gerçekçi bir değerlendirme yaparsak iki takımın da maçı kolay değil. Herkes kendi penceresinden bakıp, duygusal bir önyargı içine girmesin. Kimse Karabükspor’a ve Erciyesspor’a ‘Niye yenildin ?’ ya da ‘Niye bu kadar maça asılıyorsun ?’ gibi bir soru sormasın. Herkes saygı duyup, sonuca katlansın. Çünkü her şeye rağmen Süper Lig şansı bitmiyor ve önlerinde Play-Off da olacak.

Aşağıda ilginç iddialar
Düşme hattına baktığımızda ise Dardanel, Kocaelispor’dan sonra düşen ikinci takım oldu. Devre arası naçizane uyarılarımız oldu bu sütunlardan Dardanelspor’a. İlk yarıda toplanan 23 puan aldatmasın, ama maalesef biz haklı çıktık ve futbolumuzun bu güzel kulübü Bank Asya 1.Lig’e veda etti. Pekii 3. takım kim olacak. Kağıt üzerinde ağırlık iki ekip üzerinde toplanıyor. ‘Nasıl olsa Rizespor son maçını küme düşmesi kesinleşmiş Kocaelispor karşısında kazanır’ diyenler yanılabilir. Bu maç sanıldığı kadar kolay geçmeyebilir. Kocaeli evinde taraftarı önünde Bank Asya 1.Lig’deki son maçına çıkıyor ve tam kadrolar. O nedenle asla bu maçı çantada keklik görmesin Rize. Bunu neden söylediğimi biraz anlatayım. Bu karşılaşmada birazda siyasi hesaplaşma kokusu var. Aldığım duyumlara göre, bu sezon takıma hiç destek vermeyen Kocaeli Belediye Başkanı’na karşı bir tepki olabilir. İsterseniz biraz daha açayım. ‘Belediye iktidar partisinden olmasın’ diye, Başbakan’ın takımını yenip, küme düşürüp bir anlamda intikam almak isteniyor şeklinde bir gelişme olduğunu biliyorum. Ayrıca, ‘Kocaelispor niye Rizespor’u yendi ?’ gibi bir şeyi kimse diyemez. Ancak açıkladığım gelişmeyi de sakın yabana atmayın.

Ligin dibi alev alev
Başkent’te ise Mersin İdmanyurdu ile Hacettepe kozlarını paylaşacak. Bu iki takım da Çaykur Rizespor’un Kocaeli’nde kazandığını varsayıp oynayacaklar. Hacettepe yenerse iş üçlü averaja kalıyor ve Mersin İdmanyurdu küme düşüyor. Mersin’e ise ligde kalması için 1 puan dahi yetiyor. Rize ile Hacettepe’nın puan puana gelmesi halinde Karadeniz ekibi ligde veda edecek. İşte 33. haftanın ardından oluşan tablo bu. Altay, Karşıyaka ve Konya Play-Off’a gitmeyi garantiledi. Düşecek 3. takım ve Süper Lig’e ilk ikiden çıkacak ikinci takım ise son hafta belli olacak...

05 Mayıs 2010, Çarşamba 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Geri sayım sürüyor‘’

32. haftanın kazasız geçeceği belliydi. Gerçekten de zirvedeki takımlar için ‘İçeride kazanır’ diyenler haklı çıktı dün gece. Atatürk Stadı’nda şampiyonluk inanıdını sürdüren Bursaspor ilk yarıda 3-0 mağlup olduğu Kayserispor’u iki golle devirdi. Ertuğrul Sağlam, eski takımının öğrencileriyle vurdu, dersek yalan olmaz. Önce Turgay Bahadır, sonra da penaltıdan attığı golle İvankov Bursaspor’u rahatlatan isimlerdi. Galatasaray maçından farklı olarak, ilk yarıda Bursaspor’da Sercan ve Bekir Ozan yoktu ama gecenin en önemli isimlerinden Batalla vardı. Arjantinli en kritik pozisyonlarda, tereyağından kıl çeker gibi attığı ara paslar ve sakinliğiyle takımını rahatlatan en önemli isimlerin başındaydı. Tabii dün gecenin kahramanlarından bir tanesi de bir penaltı atıp kritik kurtarışlar yapan İvankov’du.

Yeşil-Beyazlılar oyuna iyi başlamadılar. Orta alandaki pas hatalarının fazlalığı Bursaspor’un pek alışık olmadığımız yönüydü. Ancak 21. dakikada Turgay Bahadır’la gelen golle rahatlayıp normal oyunlarına döndüler. İkinci yarıda ise gerçekten hem skoru koruma duygusu hem de taraftarın büyük coşkusuyla sahadan üç puanla ayrılıp son maçlarını beklemeye başladılar. Bu bir geri sayım harekatıydı. Çünkü 32 hafta sonunda önlerinde sadece 1 maç kalmıştı. Fenerbahçe, Ankaragücü ile oynarken, onlar hükmen galibiyetle liderliği yakalayabilirler.

Ancak şu bir gerçek ki, Bursaspor Süper Lig biletini cebine koymuş olmanın huzuruyla daha şimdiden taraftarını mest etti. Ama bu tarihi başarıya da bu kadar yaklaşmışken, elde etmenin sabırsızlığı içerisindeler. Onun için bütün şehir sadece şampiyonlukla yatıp şampiyonlukla kalkıyor.

02 Mayıs 2010, Pazar 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Heyecan fırtınası‘’

Bank Asya 1.Lig’in en kritik haftalarından birine daha birkaç karşılaşma hariç kısır sonuçlar damgasını vurdu. Bunda en büyük etken, takımların yenilmeme üzerine kurdukları oyun düzenleri oldu. Üst sıralar açısından haftanın en kârlı takımı Adanaspor olurken, sadece aldıkları 3 puan değil, takip ettiği Bucaspor’un da puan kaybetmesi Turuncu-Beyazlılar’ın sevincini katladı. Son iki haftaya girilirken alt sıralarda da işler hayli karıştı, çok sayıda takım tehlike çemberinin rahatsızlığını hissediyor...

Hacettepe-K.Karabük
Kardemir Karabükspor bu sezon birçok açıdan dersler veriyor. İşte son bir profesyonellik örneği daha... Süper Lig’i bitime haftalar kala garantileyip, taraflı-tarafsız herkesin ayakta alkışladığı Karabükspor, kendi adına hiçbir şaibeye, dedikoduya izin vermeyeceğini gösterdi. Kümede kalma savaşı veren Hacettepe önünde aldıkları galibiyet, bu açıdan en az sezon başındaki zaferler kadar değerliydi, kendilerini bir kez daha kutlamak gerekir.

Buca-G.Antep B.B.
Kardemir Karabükspor’un ardından iç sahanın en başarılı takımı Bucaspor, sert kayaya çarptı. İkinci bilete en yakın ekip konumundaki Sarı-Lacivertliler, hem rakibin kalitesi biraz da galibiyete odaklanma stresiyle evindeki üçüncü beraberliğini aldı. Bir başka dikkat çeken nokta da Bucaspor’un ilk kez kendi sahasında gol atma başarısı gösterememesiydi.

Adanaspor-Kartal
En az Bucaspor kadar stresli ve en az onlar kadar kazanmaya mecbur bir takımdı Adanaspor... Buca’dan gelecek habere odaklanmalarına rağmen kendi işlerini de iyi yapmak zorundaydılar. Bu nedenle gol çok gecikti ama oyun disiplininden kopmamaları ve ısrarları 84. dakikada Etame ile sonuç getirdi. Adana’nın bu galibiyeti Buca’yı daha fazla strese sürükler.

Kocaeli-Karşıyaka
Kocaeli’nin daha önceki performanslarına bakınca Karşıyaka’nın çok güle-oynaya kazanacağı bir maçla karşı karşıya olmadığı öngörüsünü yapabiliyorduk. Öyle de oldu. Körfez ekibi, o klasik direnişini Karşıyaka’ya da gösterdi. Ancak Play-Off’a giderken belli bir istikrar yakalamak zorunda olan Ege ekibi geriye düştüğü maçı ikinci yarıda lehine çevirmeyi başardı, bu da önemli bir artı.

Altay-K.Erciyesspor
Onların da aklı Play-Off’a takılı. Ama iç sahada zaman zaman çok üzdükleri taraftarlarının gönlünü almak zorundalar. Bu yolda da en büyük kozu golcüleri Şehmus... Son haftalarda öyle kritik gollere imza attı ki, Altay’ı taşıdı adeta. Erciyes ise kazansa ya da en azından 1 puan alsa nefes alacaktı ama onlar da heyecan aradı.

Samsun-Konyaspor
İlk 6’ya, yani Play-Off’a kurulan Konyaspor’un sadece bu seriyi düşündüğünün bir kanıtı daha Samsun’da ortaya çıktı. Kazananın moral bulacağı anlamını taşıyan 90 dakika, haftanın kısır geçmesine kesin gözüyle bakılan maçlar arasına katıldı.

Boluspor-Orduspor
İki takımın da iddiası yoktu ve rahattı. Onların bu rahatlığı da skor tabelasını zenginleştirdi. Üst üste 2 sezon Play-Off oynadıktan sonra bu kez beklentilerin çok uzağında kalan Boluspor, ev sahibi olma ve taraftarıyla barışma şansını kaçırdı. Son haftaların en formda takımlarından olan Orduspor ise gelecek sezon çok daha iddialı bir ekip olacağının sinyallerini vermeyi sürdürdü. Karadeniz ekibi bu performansını ilk yarıda göstermiş olsa, şu an Süper Lig hayalleri kuruyor olurdu.

Giresun-Ç.Dardanel
İlk 6 şansı mucizelere bağlı olsa bile Giresunspor, Karadeniz inadını sürdürüyor. Bu inadın son kurbanı Çanakkale Dardanelspor oldu. Bu maç aslında Giresunspor için önemli olduğu kadar Dardanel için de büyük önem taşıyordu. Hatta düşme hattından kurtulmak adına Çanakkale ekibi hayati bir 90 dakikaya çıkmıştı. Çünkü ne iç-dış saha ne de rakip ayrımı yapacak durumları yoktu. Bu yenilgi onları ateşin tam ortasına attı. Artık onların kümede kalma şansı neredeyse Giresun’un Play-Off ihtimali kadar yüksek.

Mersin İ.Y.-Ç.Rize
Alt sıraları direkt etkileyecek karşılaşmalardan biriydi. Sezon başı hedefiyle bulunduğu nokta arasında dağlar olan iki ekip en azından son sınavlarına stressiz girmek için sahaya çıktı, ikisi de başaramadı. Mersin, ev sahibi avantajını kullanamazken, Rize de bulunduğu yer açısından 1 puanı sevinç değil hüzünle karşıladı. Bunda Rize’nin fikstürünün Mersin’e oranla çok daha kötü olması da önemli rol oynuyor. Zira Rize gelecek hafta Buca’yı, Mersin ise Kocaeli’ni ağırlayacak.

28 Nisan 2010, Çarşamba 04:30
YAZININ DEVAMI