Arama

Popüler aramalar

‘’Kalp dayanmaz‘’

Bank Asya 1. Lig’de sanki bir at yarışının son düzlüğünü seyreder gibiyiz. Gerçekten inanılmaz sonuçlar, inanılmaz ataklar var son haftalarda... Takımları birer at ve teknik direktörleri de jokeyleri gibi düşünürsek, bakalım ipi kim göğüsleyecek... Tabi ki bu yarışta atların kalitesi ve gücü kadar, jokeylerin de mahareti önemli. Hani bir söz vardır, ‘At sahibine göre kişner’ diye. Son ataklarda bana göre teknik direktörlerin performansı belirleyici olacaktır.

Genel olarak lige baktığımızda; Samsunspor’un çok büyük avantaj yakaladığı ve Süper Lig’e çok çok yaklaştığı bir gerçek. Geçtiğimiz haftanın en kazançlı ekipleri; lider Samsunspor, Mersin İdman Yurdu, Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ve Çaykur Rizespor oldu. Ancak Samsunspor ve Mersin İdman Yurdu’nun dış sahada kazanması, önemli bir artıydı.

Bolu çok şey kaybetti

Haftanın kaybedenlerinin başında ise ayağına gelen fırsatı tepen ‘Boluspor’ geliyor. İsterseniz liderden önce Boluspor’un Gaziantep’te kaybettiği maçı masaya yatıralım. Karşılaşma öncesi Boluspor teknik direktörü Levent Eriş, “Bu maç bizim şampiyonluk maçımız. Kazanmaya gidiyoruz ve kazanırsak, Süper Lig’e çok yaklaşmış olacağız” demişti. Gerçekten de karşılaşmaya baktığımızda, Boluspor’un kazanması için maç içinde her ortam oluştu. Önce rakip kendi kalesine bir gol attı, bu da Boluspor’u öne geçirdi. Ardından bir kırmızı kartla Gaziantep Belediyespor sahada 10 kişi kaldı. Düşünün ki, deplasmanda 1-0 öndesiniz, üstelik rakibiniz 10 kişi kalmış ve siz o maçı kaybediyorsunuz. Belki de bu mağlubiyetle Boluspor, tüm bir sezonu kaybetti. Galip gelseydi, fikstür avantajını da yanyana koyarsanız, çok şey kazanacaktı... Ama diğer kazanan takım Gaziantep Belediyespor, bu galibiyetle Süper Lig için büyük bir avantaj yakaladı, geriye kalan maçlarına baktığımızda... Eğer seriyi sürdürürlerse, yılın sürprizine imza atabilirler.

En büyük alkış Ahmet’e

Lider Samsunspor, tabi ki alkışa değer bir 3 puan aldı ama en büyük alkış, kalecisi Ahmet Şahin’e gitti. Tecrübeli file bekçisi, inanılmaz bir sezon yaşıyor ve takımına da yaşatıyor. Kalesini gole kapatan Ahmet, bu hafta Denizli’de de başroldeydi. Maç sonrası kazanan takımın teknik direktörü Hüseyin Kalpar, büyük bir olgunlukla, “Bu maçı kalecimiz sayesinde kazandık” diyorsa, fazla söze gerek yok. Denizlispor’da ise kötü gidiş sürüyor. Horozlar, gerçekten iyi oynadılar ama olmadı mı olmuyor...

Bu hafta belki maç öncesi favoriydi ama çok da zorlu bir karşılaşmaydı Akhisar maçı, Mersin İdmanyurdu için. Çünkü Akhisar Belediyespor küme düşme hattındaydı ve sahasında kaybetmeyi aklından geçirmiyordu. Ancak Nurullah Sağlam’ın öğrencileri bir deplasman zaferine daha imza attılar ve emin adımlarla Süper Lig’e doğru yürüyorlar. Bu bir kulüp başarısı değil, bence gerçek bir teknik adam başarısı...

Sağlam tarih yazıyor

Yönetim başından beri elinden geleni yapıyordu, şimdiye kadar da bu çabayı sürdürdüler, ancak bir türlü beklenen gerçekleşmedi. Ne zamanki Nurullah Sağlam ipleri eline aldı, takımı bir CEO gibi yönetmeye başladı. İşte o zaman başarı da beraberinde geldi. Müthiş bir arkadaşlık ortamlı oluşturan (Ben bunun başarıda en büyük etken olduğuna inananlardanım) Nurullah Sağlam, tecrübesi ve zekasını birleştirerek, Mersin’de adeta tarih yazıyor.

Rize’de ise gülen ev sahibiydi. Kümede kalma mücadelesi yapan Kartalspor karşısında zorlanan Rizespor, penaltı golüyle galip gelip en azından haftayı umut ve moralle kapattı...

Bu ligde sessiz sedasız yarışı kovalayan bir başka takım da Erciyesspor. Ergün Penbe ile adeta yeniden doğan Mavi-Siyahlılar, bu hafta da zorlu rakibi Tavşanlı Linyitspor’u evinde devirmeyi başardı. Kayseri ekibi bundan sonra kazanıp, rakiplerinin takılmasını bekleyecek. İlk iki değil ama Play-Off için kuvvetli bir aday konumuna geldiler.

Ordu’da umutlar azalıyor

Ordu’nun dereleri yukarı mı akıyor, bilemiyorum. Ancak işlerin hiç de iyi gitmediği bir gerçek. İlk iki iddiasından uzaklaşan Mor-Beyazlılar, böyle giderse Play-Off’u da tehlikeye atacaklar. Gerçekten çok ciddi ilk iki şansı olan bu takım, bir anda aldığı başarısız sonuçlarla tepe taklak oldu. Adanaspor karşısında favori çıktıkları maçta, alınan 2-2’lik beraberlik, kentin de havasını kaçırdı. Adanaspor bu sezonu kayıp yaşadığı için alınan bu puan, önemli artıları oldu.

Giresunspor ise evindeki 3 puan serisini bu hafta da sürdürdü. Altay’ı 1-0’la geçen Çotanaklar, iyice rahatladı. Bu yenilgi sonrası Altay’da Coşkun Demirbakan gitti, Mehmet Altıparmak geldi. Diğer bir İzmir takımı Karşıyaka ise lige veda eden Diyarbakırspor önünde bir kazaya uğramadan, sahadan 2-0’lık bir galibiyetle ayrıldı.

13 Nisan 2011, Çarşamba 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Bursa'ya yakışmadı‘’

Bursaspor’un iç sahadaki sıkıntısı dün gece de sürdü. Gerçekten maçın 90 dakikasına baktığımızda, Yeşil-Beyazlılar, Antalyaspor karşısında öndeyken de iyi değildi. Timsah’ta inanılmaz bir orta alan sıkıntısı var. Bunu tribünden ilk 30 dakikalık bölümde rahatça gördük. Özellikle tecrübeli ve kaliteli dediğimiz Ergiç, inanılmaz güçsüzdü. Ancak Ertuğrul Sağlam ısrarla onu oyunda tuttu.

Bu tür karşılaşmalarda 1-0 tehlikeli bir skordur. Antalyaspor gibi moralli gelmiş ve orta alanı fazlasıyla güçlü bir rakip karşısında farkı yükseltmeniz gerekir. Dün gece Bursaspor bunu yapamadı. İki kere öne geçtiği maçta çok basit ve kalitesine yakışmayan goller yedi. Böyle goller yediğiniz zaman tabii ki kazanamazsınız.
Aslında Bursaspor’un geçmişinde de böyle maçlar çok oldu. Ancak mutlaka skoru değiştirecek, takımı ateşleyecek oyuncu sahneye çıkardı. Ama dün öyle bir isim göremedik. Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe önünde defansif oynayan takım öyle kalmış, Antalyaspor’u da kolay rakip olarak görmüşlerdi. Fakat Mehmet Özdilek’in öğrencileri hiçbir zaman oyun disiplininden uzaklaşmadı ve rakibinin kademe anlayışını bozarak az ama öz pozisyonları değerlendirip, haklı bir galibiyet aldı.

Karşılaşmayı özetlersek; Bursaspor şampiyonluktan uzaklaştıktan sonra üçüncülüğü yeterli gören bir anlayışla lige şimdiden havlu atmış bir gece yaşattı taraftarına.

09 Nisan 2011, Cumartesi 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Samsun finişi gördü‘’

Büyük bir camia bütünlüğü yaşayan Samsunspor, sahada da fark attı,zirvede yalnız kaldı. Tavşanlı’nın Denizli galibiyeti de sürpriz değildi, ama Bank Asya’nın yeni takımı adına Süper Lig için en büyük adımdı.

Bank Asya 1.Lig’de hızla sona doğru gidilirken, Samsunspor’un finişi gördüğünü söylemek mümkün. Gerçekten de hem istikrarlı sonuçları, standardı hep tutturdukları pozitif futbolları, yıldızlarının performansı, şehrin bütünleşmesi derken, Kırmızı-Beyazlılar hak ettiği noktaya ulaştı. Onların bu yapılanmasından, yönetimin Hüseyin Kalpar gibi bir deneyimli hocanın arkasında durup onun isteklerine kayıtsız-şartsız destek vermesinden birçok kulüp dersler çıkarmalıdır. Tavşanlı da haftanın en önemli sonucuna imza attı. Mustafa Akçay’ın ortaya çıkardığı sıra dışı bir öykü dahi olabilecek Tavşanlı Linyitspor, Denizli’yi yenerek belki de bu yoldaki en önemli 3 puanlarından birini kazandı.

Samsunspor-Karşıyaka

Karşıyaka kendini biraz daha sağlama aldığı için Samsun’da rahat olacakları ve bunun paralelinde de sürpriz bir sonuç alabilecekleri ihtimali gündemdeydi. İlk 45 dakikada da işler bu şekilde gelişti. Ancak Samsunspor gibi bir deplasmanda 10 kişi kalmanın dezavantajı kendini çabuk belli etti. Taraftarının büyük desteği, yıldızlarının ve deneyimli oyuncularının inisiyatif alması, kentin takıma sahip çıkışı gibi noktalar farkı hem sahada hem de puan cetvelinde kendini belli etti. Samsunspor büyük bir sürpriz olmazsa artık Süper Lig’e en yakın takımdır ve en erken de onlar garantileyecektir.

T.Linyitspor-Denizlispor
Artık Tavşanlı Linyitspor için bu tip sonuçlar sürpriz sınıfına girmiyor, ama bu yaptıkları işi takdir etmemize engel değil. Mustafa Akçay’ın öğrencileri, Süper Lig yolunda en az diğer rakipleri kadar şansları olduğunu ve mutlu sonu da hak ettiklerini gösterdiler. Denizlispor sınavı kırılma anlarından biriydi ama takımın en büyük şifre çözücüsü Mehmet Akyüz, tıpkı geçen sene Karabük’teki Emenike ve Yasin Avcı örneğinde olduğu gibi, Tavşanlı’ya altın değerinde bir galibiyet kazandırdı. Bir başka ilginç nokta da ligin ilk yarısında oynanan Denizli-Tavşanlı maçını Denizli kazanmış, ancak o maçtan sonra krizli günler başlamıştı. Horozlar bu kez kaybetti ama sonuç değişmedi, zirve yolunda beklentilerin çok uzağındalar.

Mersin İ.Y.-Ç.Rizespor
Son dönemlerin en formda ekibi Mersin ile istikrarsızlıkların takımı haline gelen Çaykur Rizespor’un sonucu zirveyi yakından ilgilendirecek kapışmasında ev sahibi net bir galibiyet aldı. Bu 3 puan Mersin adına ne kadar değerliyse, Rize için de o derece ağır yara manasında. Çünkü artık telafisi olmayan anlar yaşıyoruz. Bir de zirvedeki iki takımın mücadelesinden söz ediyorsak durum biraz daha net anlaşılır.

Boluspor-Güngören Bld.
Erciyes ve Ordu karşılaşmalarından sadece 1 puan çıkarabilen Boluspor için Güngören Belediye maçı hiç şüphe yok ki beklediğinden kolay geçti. Çünkü İstanbul ekibi can havliyle mücadele ediyor ve zaman zaman sürpriz sonuçlarla da adından söz ettirebiliyor. Maçın ilk yarısı da bu şekilde geçti. Fakat Yarenler ikinci yarının başından itibaren kurduğu baskının karşılığını aldı, işi şansa ve son anlara bırakmadan kazandı.

Kartal-Gaziantep B.B.
Büyük ihtimalle Gaziantep Belediyesporlular kafalarını duvara vuruyordur, kısa bir süre önce üst üste kaybettikleri 3 maç için... Çünkü o üst sıraların karıştığı dönemde en azından 3 maçtan 2’sini kazansalar her şey başka olacaktı. Ama zararın neresinden dönülürse kardır felsefesi hakim görünüyor. Yine de uyarmakta fayda var, gol yollarındaki etkinlikleri alkışa değer ama savunma zaaflarına bir çözüm bulmaları şart. Kazanırken bile bu kadar hata yapmaları ilerde başlarına iş açabilir.

Adanaspor-Erciyesspor
Adanaspor’u Mbilla’nın hırsı ve attığı 2 gol de kurtaramadı demek yanlış olmaz. Kurtaramadı dememin sebebi de artık Adanalılar’ın özellikle de iç sahada alınacak beraberliğe sevinme gibi bir tavırlarının olmadığını bilmemdir. Bu sonuç Turuncu-Beyazlılar’ı da alt sıraların stresine soktu. Her ne kadar gol ve puan son dakikada geldiyse de 2-2’lik netice Kayseri temsilcisine de yaramadı. Büyük olasılıkla bundan sonraki hedefleri ilk 6 olacaktır.

Diyarbakır-Giresunspor
Diyarbakırspor direnmeye çalışıyor ama olmuyor. Giresunspor da Diyarbakır önünde fazla zorlanmadı. İlk ve ikinci yarıdaki birer golle 3 puanı garanti altına aldıktan sonra maçı hep kontrol altında tuttular. Giresun’un Akhisar’dan sonra da Diyarbakır’ı mağlup etmesi Karadeniz ekibine nefes aldırdı. Ancak bunu yeterli görmek gelecek haftaları riske sokar.

Altay-Akhisar Bld.
Çok ilginç bir maç ve sonuç... Olaya Altay tarafından bakıp yılların takımının bu durumlara nasıl düştüğünden mi bahsetsek, yoksa ligin yeni ekibinin hayata dönüşünden mi! Deplasmanda bu sezon sadece yarışa veda turlarında olan Diyarbakır’ı yenen Akhisar’ın ikinci dış saha zaferini Altay önünde alması ve ilk yarıdaki maçı da kazanmış olması da karşılaşmanın bir başka ilginç detayıydı. Altay’ın ise ligde kalma mücadelesine düşmesi ise camianın son dönemde hiç alışık olmadığı bir durum.

06 Nisan 2011, Çarşamba 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Timsah gibi‘’

Tabi ki Sağlam bu futbolu uzun zamandır uygulamaya çalıştı ancak sahaya bir türlü dengeli 11 sürememişti. Fenerbahçe karşısında geçen sezon şampiyon olan Bursaspor’u izledik. 10’da 10 yapan ve seriyi daha da yükseltmeye çalışan Fenerbahçe, Kadiköy’de ilk kornerini 51. dakikada atıyorsa Bursaspor’un bu maçı nasıl oynadığının en büyük göstergesidir. Aslında Bursaspor çok iyi oynadı da Fenebahçe kötü müydü? Hayır... Golsüz bir maçta ancak futbola bu kadar doyulur. Bursaspor eğer kaybetseydi, yazık olurdu. Bence bu gerçek aynen Fenerbahçe için de geçerlidir. Kadıköy’de ilk 30 dakikada rakiplerini bunaltan Fenerbahçe dün bunu yapamadığı için kazanamadı. Bir de kalede İvankov ve savunmanın göbeğinde İbrahim-Serdar ikilisi sıfır hata ile oynayınca Fenerbahçe aradığı 3 puanı bulamadı ve liderlikten oldu.

Bursa için gelecek sezona dönük bir mesajdı oynanan futbol. Ertuğrul Sağlam oyun disiplinini üst düzeye çıkararak artık takımının büyüklerle büyük gibi oynayabileceğini gösterdi. Kanatların iyi çalışması ve orta sahanın başarılı alan savunması Fenerbahçe’ye geçit vermedi. Miller biraz çalışkanlığına etkinliğini de ekleyebilseydi belki de gol bile bulabilirdi.

Ertuğrul Sağlam’ı bu sezon zaman zaman eleştirdik. Ancak dün geceki maç taktiği muhteşemdi. Özellikle Alex’i ilk yarıda etkisiz hale getirdi. İkinci yarıda taraftarın etkisiyle Fenerbahçe baskın gözükse de hava toplarındaki başarı ve İvankov’un tecrübesi ortaya çıkınca Timsah her ne kadar şampiyonluğa ortak olmasa da lige güzel bir dönüş yaptı. Her iki takımı da teşekkürler... Bizlere çektikleri futbol ziyafeti için...

04 Nisan 2011, Pazartesi 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Samsun bayram yeri‘’

Bu hafta herkes Samsunspor’a çalıştı. Favori Karadeniz ekibi, ilk yarısı golsüz biten karşılaşmada ikinci yarıda coştu ve 5-0’lık bir skorla evine döndü. Tabi ki, evine dönerken mutluydu ama, rakiplerinin aldığı sonuçlardan sonra daha da mutlu oldu. Açıkçası bu hafta 3 puan değil, belki de 13 puan aldı Samsunspor ve zirvedeki yerini sağlamlaştırdı. Aslında maçlardan bahsedecektik, ancak Çaykur Rizespor-Altay maçı sonrası iki teknik direktörün verdiği sert, sert olduğu kadar da camiaları ve futbolumuzu zedeleyici demeçlere dikkat çekmek istiyorum. Bilerek veya bilmeyerek, maksatlı veya maksatsız olsun, herkes söylediği sözlere dikkat etmeli. Çünkü bu sözlerle taraftar gerginleşiyor, futbol ortamı gerginleşiyor. İki tecrübeli teknik adamın ilk maçtan kalan bir sorunu, bu maçın sonrasına taşımaları, son zamanların moda deyimiyle “hiç şık” olmadı.

İki teknik adama da yakışmadı
Belki son dakikada gelen gol, belki de saha içinde bilmediğimiz nedenlerle de olsa, bu kadar ağır ve yakışıksız ifadeler kullanılması, güzel bir şey değil. İki teknik direktörü de yıllarıdır çok yakından tanıyoruz, hiç böyle tavırlarına tanık olmamıştık. Diğer yandan Gaziantep Büyükşehir Belediyespor-Mersin İdmanyurdu maçında yaşananlar da, ligin sonu gelirken, bir uyarı niteliğindeydi. Taraftarın stada alınmaması, bilet fiyatları ve Erol Azgın’ın maç bitimindeki sevinci, biraz düşündürücüydü...
Bütün bunları yarışın çok kızıştığı ve ligin önümüzdeki haftalardan itibaren patlamaya hazır bir bomba olma yolunda olduğu için uyarı olarak yazıyorum. Çünkü ilk 2 ve Play-Off için çok sayıda takımın şansının olması, gerilimi ister istemez artırdı. Burada bizlere, yöneticilere ve futbolculara çok iş düşüyor.
Kesinlikle itidali elden bırakmadan, futbolun 3 sonuçlu bir oyun olduğunu kabullenmemiz gerekli. Hakemlerimizin de, dersini iyi çalışması lazım. Çünkü bazı hakemlerimiz Süper Lig maçına başka, Bank Asya 1. Lig karşılaşmasına başka bakıyor. İster kabul etsinler, ister etmesinler, yönetme şekilleri ve vücut dillerinden bunu rahatlıkla görebilirsiniz. Bizden söylemesi...

Ordu Ferhat’ı geçemedi
İlk 2 savaşında Ordu’da müthiş bir maç vardı. Metin Diyadin, Orduspor’un başında ilk maçına çıktı. Ancak Diyadin’in karşısında eski öğrencisi Ferhat vardı. Boluspor’un kalesinde devleşen ve hatasız oynayan Ferhat, rakip forvetlere gol izni vermedi. Her iki takım için de kritik bir karşılaşmaydı. Biraz kan kaybettiler ama ev sahibi sahadan buruk ayrılan taraftı. Boluspor için önemli bir dış saha karşılaşmasından alınan bir 1 puan önemliydi...
Çaykur Rizespor ise ayağına gelen 3 puan fırsatını, son dakikada yediği golle tepti. Aslında sezona baktığınızda, Çaykur Rizespor’un evinde başarılı, Altay’ın ise dış sahada iyi sonuçlar alan bir takım olduğunu biliyorduk. İşte bu tablo, son dakikada da olsa ortaya 2-2’lik bir beraberlik çıkardı.

Denizli artık uzaklarda
Bank Asya 1. Lig’in flaş ekibi Tavşanlı Linyitspor, Reha Kapsal ile ayağa kalkmaya çalışan Karşıyaka’dan da puan almayı başarıp, iddiasını sürdürdü. Karşıyaka ise son bölümlere kadar önde götürdüğü maç sonunda aldığı 1 puana üzülen taraftı.
Gaziantep’te ise ilginç bir karşılaşma izledik. Konuk ekibin başında da, yine bir Gaziantepli teknik adam; Nurullah Sağlam vardı. Tecrübeli teknik patron 3 puan için geldiği memleketinden, eli boş döndü. Eski bir Mersin İdmanyurdu oyuncusu olan Abdullah Halman, attığı golle konuk ekibi evine puansız yolladı, aynı zamanda Mavi-Beyazlılar’ın ilk iki umutlarını da yeniden alevlendirmiş oldu.
Denizlispor’daki kan kaybı bu hafta da sürdü. Belki teknik direktör Serhat Güller ile ilk puanını kazanmış olsalar da, Horozlar’ın evinde aldığı 1-1’lik sonuç, taraftarı mutlu etmedi. Üstelik iyi bir sezon geçirmeyen Adanaspor’a karşı, rakip 10 kişi kalmasına rağmen evinde kazanamamak hoş değildi. Denizlispor artık ilk 2 yarışında, oldukça uzaklarda kaldı diyebiliriz. Adanaspor’a gelince... Turuncu-Beyazlılar kritik deplasmanda oldukça önemli bir puan kazandılar.

Giresun ve Güngören altın buldu
Sadece üst sıralar değil, ligin dibinde de inanılmaz bir mücadele vardı geçtiğimiz haftada. İstanbul ekiplerinin mücadelesinde gülen; Güngören Belediyespor’du... Kartalspor’u 2-1’le geçen Güngören, ligde kalma yolunda çok çok önemli bir galibiyet aldı bana göre...
Giresun’da ise alt sıraları çok yakından ilgilendiren bir karşılaşma oynandı. Bundan önce Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ve Güngören Belediyspor’u deviren Giresunspor, yine bir Belediye takımı olan Akhisar Belediyespor’u da tek golle geçip, rahat bir nefes aldı...

30 Mart 2011, Çarşamba 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Toz Penbe Erciyes!‘’

Bilen, bilmeyen herkes konuşuyor. “Bu lig araştırma konusu, iyice incelenmeli” diye bir sürü laf salatası duymaya başladık sezonun sonuna gelirken. Yıllardır bu ligi takip etmemiş bir sürü ‘lafazan’ çıktı ortaya şu sıralar. Çünkü yıllardır şifreli kanalda yayın yaptığı için, ligden oldukça uzak kalanlar, şimdi yayın TRT’ye, açık kanala geçince, burada bir ligin olduğunun farkına vardılar.

Her mikrofon uzatıldığında konuşmak zorunda değiliz, bir konu hakkında fazla bilgi sahibi değilsek. Aslında Bank Asya 1.Lig’de değişen bir şey yok. Bu lig yıllardır sürprizi seven ve her sezon sonunda Süper Lig’e sürpriz bir takım veren bir kategori. Yaşanan sezonda da bu değişmeyecek gibi. Bunun sebebi de bu kategoride 4 büyükler yok, burada hakemler olağanüstü konuşulmuyor, burada akıl ötesi paralar ödenmiyor. Burada 11’e 11 mücadele var ve gününde olan kazanıyor...

Buca’ya, Sebat’a bakın...

“Tavşanlı Linyitspor nereden çıktı?” diyorlar. Geriye dönüp de bir bakın; Sebatspor... En son Bucaspor Süper Lig’e çıkmadı mı! Sebatspor’un başında o zaman Sadi Tekelioğlu vardı. Bugün Sivasspor’da oynayan Sedat, Abdurrahman,Bucaspor’da oynayan Ragıp gibi isimler, o zaman Sebatspor’u Süper Lig’e taşıyan isimlerdi. Ama o başarı tesadüf gelmedi. Şimdi rahmetli olan sevgili başkan Selami Yardım, çocuğu gibi sevdiği kulübünden maddi manevi desteğini esirgemedi ve Sebatspor mucizesini gerçekleştirdi. Bunları niye yazdım? Geriye dönük ufak bir hatırlatma olsun diye. Neyse hafif dokunmatik bir girişten sonra gelelim ligimize;

Bank Asya 1.Lig bu hafta da bir istifayı getirdi. Sezonun bana göre en başarılıteknik adamlarından biri olan Uğur Tütüneker de görevinden ayrıldı. Orduspor’daki performansını herkes kendine göre değerlendirebilir, ama adamlığını kimse değerlendiremez. İçi dışı tertemiz bir adamdır, Uğur Tütüneker... Şu istifası bile, bunun en güzel göstergesidir. Orduspor hâlâ yarışta en ciddi adaylar arasındayken görevi bırakması, onun hiçbir zaman küçük hesapların adamı olmadığını gösterir. Başkan Nedim Türkmen, Orduspor’da bu kritik değişimde başarılı bir operasyon yaptı ve Tütüneker’in karakterinde, adam gibi adam bir ismi, Metin Diyadin’i göreve getirdi.

Ordulular’ın içi rahat olsun

Diyadin başarısızlıkta aynı Uğur Tütüneker gibi koltuğa yapışmaz ve ayrılır. Ancak Diyadin’in inatçı yapısını ve başarısızlığa tahammülü olmadığını da hatırlatalım. Daha önce Oftaş ve Eskişehirspor’un Süper Lig’e çıkan kadrolarını kuran ve sezon sonunda olmasa da, bu takımların şampiyonluğunda önemli pay sahibi olan bir isim var şu anda Orduspor’un başında... Tek farkı Eskişehirspor ve Oftaş’ı bu haftalarda bırakmıştı presiplerine uymayan davranışlardan dolayı, şimdi ise bıraktığı haftalarda Orduspor’u aldı.

Zirvede Gaziantep rüzgarı

Bank Asya 1.Lig’in zirvesine yeniden baktığımızda, teknik kadro olarak bir Antep rüzgarı esiyor. Samsunspor’un başında Hüseyin Kalpar ve Mersin İdmanyurdu’nun başında ise Nurullah Sağlam... İki Gaziantepli teknik adam, takımlarını Süper Lig’e taşımak için müthiş bir performans sergiliyor. Samsunspor ve Mersin İdmanyurdu, içeride tek gollü galibiyetlerle haftayı mutlu kapattı. Ama bu haftanın flaş sonucu Bolu’dan geldi. Ergün Penbe ile büyük bir çıkış yakalayan Erciyesspor, Boluspor’u evinde vurmayı başardı. Pembe ile ikisi dışarıda 3 maç oynayan Kayseri ekibi, zorlu maçlardan yani ‘6 puanlık’ dediğimiz karşılaşmalardan zaferle ayrılıp başkan Ziya Eren’in yüzünü güldürdü. Bank Asya 1. Lig’i penbeleştiren Ergün Penbe, eğer başarılı olursa, gerçekten teknik adamlık kariyerinde önemli bir eşik atlaması da yapmış olacak. Boluspor’a gelince: Hani bir laf vardır “Denizi geçip, çayda boğulmak” Boluspor da inanılmaz engelleri aşıyor, ama içeride aldığı kötü sonuçlarla taraftarını kahrediyor. Samsunspor ve Erciyesspor’a karşı içeride kaybettikleri maçlar bu görüşüm için yeterlidir sanırım.

Tavşanlı’nın inadı inat

Haftanın diğer maçlarında Çaykur Rizespor ofansif anlamda önemli eksikleri olmalarına rağmen, nihayet deplasmanda kazandı ve Akhisar Belediyespor’u yendi. Tabi ki, Rizespor için iyi bir galibiyet ama ev sahibi için, tehlike çanları çalmaya başladı.

İzmir’de sessizlik vardı ve Altay ile Gaziantep Büyükşehir Belediyespor maçından 0-0’lık bir sonuç çıktı. Bir başka İzmir takımı Karşıyaka ise Tiago’nun iki golüyle Adana’da altın buldu.

Tavşanlı Linyitspor ise 3-0’lık Samsun yenilgisinin ardından evinde Diyarbakırspor’u farklı yenip, “yarışa devam” dedi... Önümüzdeki hafta milli maç var ve Süper Lig dinleniyor. Ama Bank Asya 1.Lig’de durmak yok ve sporseverlerin bütün gözleri bu kategoride olacak.

23 Mart 2011, Çarşamba 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Bank Asya'da zirvenin rengi Kırmızı-Beyaz‘’

1.Lig’de 25. hafta nefesleri kesti, ancak zorlu 90 dakikalar sonunda zirvenin rengi Kırmızı-Beyaz olarak belirlendi. Oldukça kritik galibiyetler alan renkdaşlar Boluspor ve Samsunspor, ilk iki sıraya yerleşti.

Zirve Kırmızı-Beyaz... Boluspor ve Samsunspor Bank Asya 1.Lig’in ilk iki sırasını paylaşan renkdaşlar. Geçen hafta ‘şapkadan tavşan çıkar mı?’ dedik Tavşanlı Linyitspor için. Samsun’da oynanan karşılaşma öncesi de şöyle bir yorumda bulunmuştuk: Bir tarafta tecrübeli bir kulüp ve takım, diğer tarafta bu ligin yenisi, disipliniyle öne çıkan yeni bir kulüp. 19 Mayıs Stadı’nda gülen ev sahibi oldu. Hüseyin Kalpar’ın öğrencileri 3 puanı 3 golle alıp net bir skora imza attılar. Aslında bu sonuç Tavşanlı Linyitspor açısından bir yıkım değil, sadece bir üzüntü yaratır. 12 haftadır kaybetmeyen bir takım elbet kaybedecekti ve bunun içeride olacağına, dışarıda olması daha mantıklı. Ama Samsunspor berabere bile kalsaydı, hasar daha çok olurdu. O nedenle Samsun için Süper Lig yolunda çok önemli bir galibiyet diyebiliriz.

Adem ‘Büyük’ oynuyor

Karadeniz’de bu hafta 3 sonuç da vardı. Giresun’da beraberlik, Ordu’da ise mağlubiyet çıktı ev sahibi adına. Bence haftanın maçı Denizli’deydi, fakat ona geçmeden Karadeniz’i önce bitirelim. Orduspor’un iç sahada bana göre kredisi kalmamıştı ve mutlaka kazanmalıydı Mersin İdmanyurdu karşısında. Çünkü alınan yenilgi, hem bir darbe hem de bu yarışta kendine bir rakip daha yaratmak demekti. Uğur Tütüneker’in öğrencileri son iki haftada kazandıktan sonra evinde Mersin karşısında aldıkları 1-0’lık yenilgiyle haftayı ağır yaralı kapattı. Mersin İdmanyurdu’na gelince; Nurullah Sağlam’n ekibi bir önceki hafta içerideki Erciyes yenilgisini telafi etmek için sahaya çıkmıştı. Devre arasında iyi işler yapan Nurullah Sağlam, transferde turnayı gözünden vurmuştu ama kimse farkında değildi. Manisaspor’dan sessiz sedasız alınan Adem Büyük, büyük işler yapmaya devam ediyor. 1987 doğumlu, Beşiktaş altyapısında yetişen genç yıldız istikrarlı performansını sürdürdü ve Orduspor’a attığı golle Mersin’e hayat verdi.

Bolu ağırlığını koyuyor

Giresun’da ise golsüzlük vardı 90 dakikanın sonunda. Rize, dış saha karnesi iyi olan bir takım değil. Giresunspor ise alt sıralardan kurtulmak için kazanmak istiyordu, ama kaybetmeyi de göze alamazdı. İşte iki takımda da hakim olan ruh buydu. Ve bu ruh sahadan normal olarak beraberlik çıkardı.
Daha önce de dediğim gibi haftanın maçı Denizli’deydi. İki takımın da puan cetvelindeki durumu her şeyi anlatıyordu. Denizlispor ile 3. maçına çıkan Serhat Güller daha puanla tanışmamış ve üzerinde büyük bir kazanma baskısı vardı. Boluspor ise ofansif gücü ve rahatlığıyla daha farklı bir şekilde bu karşılaşmaya çıkmıştı. Ev sahibindeki ciddi eksikler de Boluspor için avantajdı. Ceyhun, Emin, Adem Sarı ve Youla gibi önemli isimlerden yoksun olan Denizlispor için riskli bir 90 dakikaydı.

Kayseri’de ilginç maç

Nitekim konuk ekip 2-0 öne geçerek maçta büyük avantaj yakaladı. Denizlispor 2-0’dan maçı 2-2’ye getirdi, ama sonunu getiremedi. Son sözü Boluspor’un, ligin ikinci yarıdaki yıldızı Ferhat söyledi ve uzatmada attığı golle Yaren’i zafere taşıdı. Bu maçın skoru sezon sonunda daha değerli olacaktır her iki takım içinde. Ancak şu bir gerçek ki, Boluspor her geçen hafta lige ağırlığını koyuyor ve son 3 sezondur yapamadığını bu sezon yapacak gibi gözüküyor.

Kayseri’de Kadir Has Stadı bakımda olunca dış sahada (!) oynamak zorunda olan Erciyes, kritik bir karşılaşmadan 3 puanla ayrıldı. İki takımda da önemli eksikler vardı. İlginç bir karşılaşmaydı aslında. Maçın orta hakemi Hakan Özkan sakatlandı ve yerini 4. hakeme bıraktı. Diğer bir olay Kartalspor kalecisi Kaya, takımı 3. oyuncu değişikliğini yaptığı sırada kırmızı kart gördü ve kaleye savunma oyuncusu Hamza geçti. Ve Hamza rakibin kazandığı penaltıda ilk vuruşu kurtardı, devamında ise gole engel olamadı. Bu galibiyet Erciyes için anlamlıydı. Çünkü yeni teknik direktör Ergün Penbe ile iki maçtan 6 puanla çıkılmış ve yarıştan kopulmamıştı.

Ligin dibi de yanıyor

İstanbul’da ise beklenen oldu ve 2-2’lik bir beraberlik çıktı 90 dakikadan. Puan cetvelinde kendisine orta sıralarda yer bulmak için savaşan iki takımın maçında Güngören Belediyespor öne geçmesine rağmen Altay pes etmedi ve taraflar birer puanla yetindi. Diyarbakır’da favori kazandı. Adanaspor, Diyarbakırspor’u 4 golle geçip rahat bir nefes aldı. Haftanın son maçında ise Gaziantep Büyükşehir Belediyespor, Akhisar’ı konuk etti. Kaybetmesi halinde zirvede büyük yara alacak olan Güneydoğu ekibi, Abdullah’ın golleriyle kazandı, şampiyonluk yarışında ne kadar inatçı olduğunu bir kez daha kanıtladı. Akhisar’a gelince; Ege ekibi, Güngören galibiyetinin ardından Gaziantep ekibi önünde puan alsaydı, düşme potasından kurtulmak adına önemli bir iş başaracaktı, ancak olmadı.

17 Mart 2011, Perşembe 11:00
YAZININ DEVAMI

‘’Şapkadan Tavşan çıkar mı?‘’

Bank Asya 1. Lig’de Tavşanlı Linyitspor rüzgarı dinmiyor. Aksine, Kütahya’nın Bank Asya 1. Lig’deki temsilcisinin şiddeti giderek artmaya başladı. Aslında herkesin şaşkınlıkla izlediği bu kulübün başarısı, derinlemesine incelendiğinde, ortada şaşılacak bir şey yok. Ben de sizler gibi ligin başında biraz şaşırmış ve “bir yerde takılırlar” demiştim. Ancak devre arası Antalya kampında başkan Hüsnü Ordu ve yöneticilerle yaptığım sohbette gerçekleri öğrenince, Tavşanlı Linyitspor’un başarısının normal olduğunu gördüm. Açıkcası hiçbir başarı tesadüf olamaz. “Tesadüf” bir maç ya da bir kaç maç olur, sonra köksüz çiçek gibi bir rüzgarda savrulur gidersiniz.

4 yıllık planın eseri

Bu öykü 4 sezondur süregelen bir inanmışlığın, bir planın, bir programın eseri... Ve kimse kusura bakmasın, “Sezon sonunda nerede olurlar” tabi ki, bilemeyiz ama bu saatten sonra hiç kimse kusura bakmasın, bu takım ilk 2 veya ilk 6 içinde olursa, sürpriz sayılmamalı. Çünkü bir takım şimdiye kadar sahasında hiç kaybetmemişse ve bu unvana sahip tek takımsa, attığı 21 gole karşı 40 puan toplamışsa ve bu kategoride Samsunspor’dan sonra en az gol yiyen ikinci takımsa, Tavşanlı Linyitspor kocaman bir alkışı ve büyük bir övgüyü hak ediyor. Bizlerde basın olarak; ister tiraj ister reyting kaygısıyla bu başarıya hakettiği övgüyü yapamamışsak ya da yapamıyorsak, o da bizim ayıbımızdır. Gelelim diğer takımlarımıza ve ligimizin haline... Sporseverlerden sorular alıyoruz: “Bu sezon nasıl Bir Bank Asya 1. Lig yaşıyoruz?” diye... Bence çok güzel ve unutulmaz bir sezon yaşıyoruz. Belki de bir daha böyle yarış uzun yıllar göremeyeceğiz. Ve sezonun son maçında hala, “Hangi takım birinci olacak” diye merakla bekleyeceğiz.

Ergün Penbe zaferle başladı

Baksanıza, kim biraz havalansa, hemen havası alınıyor. Ligin ikinci yarısının en başarılı ekiplerinden Mersin İdmanyurdu, gelin gibi süslenmiş Tevfik Sırrı Gür Stadı’nda şok yaşadı. Nurullah Sağlam’ın öğrencileri, bir puana bile üzülecekleri karşılaşmadan, yenilgiyle ayrılıp taraftarını üzdü. Erciyesspor yeni teknik direktörü Ergün Pembe ile çıktığı ilk maçtan, altın değerinde 3 puanla evine dönerken, “Yarışta sakın bizi yok saymayın” mesajını verdi. Geçen sezon Mersin İdman Yurdu’nu çalıştıran, rakip tribünleri ve kulübü çok tanıyan Ergün Pembe’nin, oldukça gergin olan futbolcularını, rahat tavrıyla maça iyi hazırladığını gördük. Son dakikada da olsa rakibin kendi kalesine attığı golle galip gelen Erciyesspor, üst üste ikinci deplasmanını kazandı. Artık Kayseri ekibi, bundan sonra iç sahada da başarılı olup, zirveye oynamalı.

Ordu kazandı ama...

Zirveyi haftanın son maçında kazanıp tekrar ele geçiren Orduspor’da yüzler gülüyor. Mor-Beyazlılar iç saha ‘özürlü’ Altay’ı affetmedi ve oyunun sonlarında attığı 2 golle galip gelmeyi bildi. Averajla tekrar liderliği ayakalayan Orduspor, dış saha başarısını içeriye yansıtmalı bence. Altay’a gelince, İzmir’in Siyah-Beyazlı temsilcisi içerde kaybetmeye alışkın bir takım oldu ve acilen bu özelliğini terse çevirmek zoruda... Aksi halde sezon sonunda kabus görebilirler bizden söylemesi.

Rize ile Bolu bırakmıyor

Rizespor içeride kazanmaya devam ediyor. Bank Asya 1.Lig’de iç sahada en çok puan toplayan takım olan Çaykur Rize, bu hafta deplasman sürprizlerini seven Gaziantep Belediyespor’u da, yeni transferi Adu’nun şık golüyle geçip, Süper Lig inadını sürdürdü.
Zirvenin bir başka adayı Boluspor, Bolu’ya 1 puan için gelmiş Karşıyaka’yı evine puansız yolladı. Katı bir savunma anlayışıyla sahaya çıkan Karşıyaka, anlaşılan rakibin ofansif gücünden oldukça çekinmişti. Ama şu bir gerçek ki, böyle deplasmanlarda bu anlayışla 90 dakikayı bitirmek zor olur.

Tatsız tuzsuz geçen Adana’daki 90 dakikada goller son 10 dakikaya sığdı. Samsunspor 85’te öne geçmesine rağmen avantajını koruyamadı ve Adanaspor evinde son dakika golüyle beraberliğe sevinmek zorunda kaldı.

Kartal ve Akhisar altın buldu

Deplasmanların en başarılı ekibi Denizlispor ise evinde zor kazanan Kartalspor’a, öne geçtiği maçta kaybetti. Sezona iyi başlamasına rağmen, Horozlar’da 23 maç sonra bu noktaya gelineceğini kimse tahmin edemezdi. Aslında çok vahim bir tablo yok, hala şanslılar. Ancak son iki hafta alınan iki yenilgi, tatlarını kaçırmış gibi. Kartalspor’u ve Engin Korukır’ı kutluyorum. Devre arasındaki hamlenin karşılığını almaya başladılar ve artık iç sahada da kazanan bir Kartalspor var ortada.

Akhisar ise yeni hocası Hamza Hamzaoğlu ile çıktığı karşılaşmadan, tek gollü bir galibiyetle ayrılmayı başardı. Güngören Belediyespor gibi dış sahada disiplinli oynayan bir takım karşısında alınan 3 puanın, ligde kalma mücadelesi yapan Akhisar için çok çok önemli olduğunu düşünüyorum.

09 Mart 2011, Çarşamba 11:00
YAZININ DEVAMI