Arama

Popüler aramalar

‘’PTT 1. Lig'e hoca dayanmıyor‘’

7 haftada 5 takım teknik direktör değişikliğine gitti. PTT 1. Lig’de istikrar kalmadı. Ancak görünen köy kılavuz istemez. Direkt Süper Lig biletini alacak 2 takım şu an ilk 4’ün içinde. Play-Off yarışı ise çok çetin geçecek.

PTT 1. Lig’de manzara yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Aslında puan cetveline baştan değil de alttan baktığınızda vahim bir tablo görüyorsunuz. Alttaki 4 takımdan Giresunspor’u ve Manisaspor’u hariç tutarsak diğer 2 takım tam bir hayal kırıklığı. Zaten daha ligin başlarında sayılırız ama bu 4 ekipte de teknik kadrolarla yollar ayrılmış durumda.

Antep hüsran dolu

Gaziantep Belediyespor’un yaşadığı travma ve beklentiyi karşılayamaması tam bir analiz konusu. Çünkü kurulan ekibe, oyuncu grubuna bakıldığında takımın geldiği noktanın normal karşılanmaması gayet doğal.

Kayseri dirildi

Orduspor iyi bir kadro ama kulüpsel sıkıntıların sahaya yansıdığı ortada. Erkan hocadan görevi devralan Sebahattin Akbayrak’ın işinin kolay olacağını söylemek pek mümkün görünmüyor.
Tabii ki teknik direktör kıyımını ilk yaşayan takım Kayserispor oldu. Yol yakınken, ‘Birbirimizi daha fazla yıpratmayalım’ deyip, Mutlu Topçu’yla yollar ayrılmıştı. Bu ayrılış sonrası seri galibiyetlerle zirveye ortak olmayı başardı Kayserispor. Bugün puan cetveline baktığımızda lig şimdiden ikiye ayrılmış gibi gözüküyor. Olağanüstü bir çıkış olmazsa ilk 9 sıradaki takımın içinden Süper Lige çıkacak 3 takım gelir gibi duruyor açıkçası. İlk iki için kuvvetli adaylar ise şu anda ilk 4’te bulunan takımlar içinden çıkacak. Play-off için de kıyasıya mücadele izleyeceğiz ligin ikinci yarısında.

Gözler Alanya’da

Haftanın maçlarına baktığımızda ise gözler Alanya’da olacak. Alanyaspor hem kendisi için hem de kentin bir başka takımı Antalyaspor için mücadele edecek. Osmanlıspor bu deplasmandan 3 puanla dönerse bir anlamda bir rakibini yarışta az da olsa dışlamış olur. Aslında geçen sezonu bir aklımızdan geçirdiğimizde; o zaman ki adıyla Ankaraspor hepimizin bankosuydu ama ligin ikinci yarısında hayal kırıklığı yaşadılar ve Play Off’ta kaybettiler. Başkent ekibinin şimdi adı değişti ve Osmanlıspor oldu. Umarım bu değişim kafaca olmuştur ve güçlü kadrosuyla aynı hataya düşmez Osman Özköylü’nün takımı.

30 Ekim 2014, Perşembe 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Çek bir derby!‘’

Kadıköy’de iyi bir ilk yarı izledik. Hollanda’yı yenen Çek Cumhuriyeti karşısında oyuna daha iyi başladık. Maç öncesindeki Gökhan Töre polemiklerine, Fatih Terim genç oyuncuyu ilk 11’de oynatarak cevap verdi. Bu tür maçlarda erken goller çok önemlidir. Ancak Türk futbolunun en büyük zaafı olan yan ve duran toplar yine başımızın derdiydi. Üstelik tanıdık bir isim Sivok, rahat bir konumda topu filelerimize yolladı. Sanırım bu tarz pozisyonları Fatih Terim hafta içi taktik çalışmalarda defalarca anlatmıştır. Biraz dengemiz bozulsa da toparlandık. Umut’un golünün ardından tekrar atarız denemeleri sonuçsuz kaldı. Orta alanda Ozan Tufan, stopere çekilen Mehmet Topal abisini aratmadı dersek yalan olmaz. Açıkçası ilk 45 dakika sonuç olarak istediğimiz gibi değil ama futbol olarak yeterliydik. Ayrıca İsveçli hakem Arda’nın düşürülmesinde kesin penaltıyı görmezden geldi ve belki de ilk yarı adına soyunma odasına önde girmemizi engelledi.

İkinci yarıya şokla başladık. Aslında ilk yarı biterken yakaladığımız tempolu oyunu devam ettirmeliydik. Ama durgun oyun ve ve sol kanatta Caner’le başlayan hatalar zinciri kalemizde 2. golü görmemize sebep oldu.

Aslında dün gece gruptan gelen sonuçlar canımızı sıkan cinstendi. Tamam 12 tane oyuncu sakat olabilir ama kaybetmek hem de evinde kabul edilebilir bir şey değil. İlk iki iddiası ile başlayan serüven daha ikinci maçta patlamış gözüküyor. Çekler’i yenemiyorsan, yenilmeyeceksin.

Uzun lafın kısası... Ligimizde bu paralar bu futbolculara verildiği sürece bizim bir yerlere gelmemiz çok zor. Avrupa’da bu rakamlara oynayan futbolculardan bir milli takım yapın, Çekler nasıl yenilir görürsünüz.

11 Ekim 2014, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Bu ligde favori yok!‘’

PTT 1. Lig’in bu sezon çok çetin geçeceği belli oldu. Kimse kendini peşin favori sayamaz. Her sezon olduğu gibi güçlü takımlara karşı sürpriz ekipler bu yarışta sahne alacak. Büyük yatırımlar yapılırken yabancı kontenjanını iyi kullananan takımlar fark yaratabilir.

Ziyafet oldu eziyet!

Yerli oyuncu kadrosu ortalamanın üstüne çıkamadığına göre fark, kullanılan yabancı hakkından geçiyor. Bu hafta atılan gollere bakarsanız bu farkı rahatlıkla görmek mümkün. Adana’da nefesler kesildi. Adana Demirspor yaptığı çıkışla dikkati çeken bir takımdı. Kayserispor için ise erken olacak ama ‘tamam mı devam mı?’ karşılaşmasıydı. Konuk ekip öyle bir galibiyet aldı ki hem lige ‘merhaba’ dedi hem de 7 beraberliğin olduğu bir haftada 17 puan topladı. Deplasmana Cüneyt Dumlupınar’la giden Kayserispor, Nobre ve Bobo’nun iki golüyle Adana’dan zaferle dönen taraftı. Ah bir de TRT bu maçı WEB tv yerine normal bir kanaldan verseydi, tadına doyulmazdı. Hiç olmazsa futboldan kaçmaya başlayan taraftarı futbola döndürme açısından iyi bir hizmet olurdu.

Antep şimdilik hüsran

PTT 1 Lig’de şu ana kadar en büyük hayal kırıklığı Gaziantep Belediyespor. Nurullah Sağlam’ın yönetiminde kurulan güçlü kadro bir türlü istenileni veremedi. Sezon başı sorsanız, ‘en büyük ilk iki adayı’ derdim rahatlıkla. Tabii ki lig uzun bir maraton ancak önemli bir kan kaybı yaşadılar. Aslında en büyük güvencem Sağlam’dı Gaziantep Belediye hakkında. Çünkü daha önce bu ligde bir Mersin tecrübesi yaşamış ve başarıya ulaşmıştı. O nedenle bu ligi iyi bilen ve iyi futbol oynatan bir teknik adamın üstelik memleketinde maddi anlamda sorunsuz kulübüyle daha iyi bir lig başlangıcı yapmasını bekliyorduk. Ama olmadı şu ana kadar...

Yazımı bitirirken Manisa’daki gol ziyafetine değinmeden geçemeyeceğim. Manisa öne geçti, ardından Antalyaspor 3-1’i yakaladı ve ‘maç bitti’ zannetti. Ancak Manisaspor başta da söylediğim gibi yabancı isimlerin farkıyla sahasında Antalyaspor’a boyun eğmedi.

Antalya hafife almamalı

Bu maçta dikkatimi çeken şey, Manisaspor’un her hafta üstüne koyan bir takım olmaya başlaması. Antalyaspor ise kalitesini sahaya yansıtıyor, ancak ligi hafife almaması lazım. Geçmiş kurban bayramınızı kutlayarak noktayı koyalım...

08 Ekim 2014, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Bir başka Antep‘’

Bazen sezona çok iddalı hazırlanırsınız ama başlangıçlar beklentinin altında olur ve beklemediğniz sonuç zihninizde soru işaretleri yaratır. Acaba dersiniz; bu iş olmayacak mı?

..Ve daha gerilere gidip çok güçlü transferler yapıp da başarılı olamayan takımlar aklınıza gelir... Aslında bunların düşünülmesi çok doğaldır. Gaziantep Belediyespor çok idddialı bir takım olarak daha ilk maçında evinde takılması moralleri bozmuş olabilir. Ancak lig 34 haftalık bir maraton ve bu köprünün altından daha çok su geçecek. Üstelik puan kaybettiği takım belki de şimdiye kadar şansının en çok tuttuğu takım Boluspor. Ama futbol böyle bir oyun ve hiç beklemediğiniz kayıplara her zaman hazır olacaksınız.

Sağlam işini bilir

Hiç unutmam Nurullah Sağlam'a, Mersin İdman Yurdu, o zamanki adıyla Bank Asya 1. Lig'de teklif yaptığında hepimiz şaşırmıştık. Hatta ben içimden, 'Hoca, Süper Lig hocası, herhalde kabul etmez' demiştim. Mersin İdman Yurdu 2 yıl içinde hocadan Süper Lig bekliyordu ve Sağlam ilk yılında Mersin'e bunu hediye etti. Manisa'dan Adem Büyük'ü alırken tereddütleri vardı, çünkü çok iyi tanımıyordu. Ama o Adem Büyük belki de hocanın hayatının kararıydı ve Mersin İdman Yurdu'nun lige çıkmasında büyük katkısı oldu.

Yönetimi saha içine girmesin

Bugüne dönersek; artık Nurullah Sağlam bu ligi iyi bilen, tanıyan bir teknik adam. Ve arkasında maddi anlamda büyük destek var. Zaten şu anda kurulan kadro herşeyi anlatıyor. Sezon öncesi Sivas'taki turnuvada gövde gösterisi yaptılar. Sivaslılar hâlâ konuşuyor. O nedenle paniğe gerek yok. Direksiyonda tecrübeli bir kaptan var ve bu takımı hedefe taşıyabilecek kalibrede. Gaziantep Belediyespor Yönetimi'nin içi rahat olsun ve işlerine baksınlar, üzerlerine düşeni yapsınlar. Saha içini bu teknik kadro ve futbolcular halleder...

Tarih yazdılar

Aynı kentin Süper Lig'deki temsilcisi Gaziantepspor ise sezona önemli 3 puanla başladı. Gerçekten Okan Buruk'un öğrencileri şimdiye kadar Sivas'ta hiç yenemedikleri rakibini devirmeyi başardı. Üstelik yepyeni bir kado ile sahaya çıkan Gaziantepspor ilk yarıda tam bir savunma futbolu oynadı ve beraberliği hedefledi. Ne zamanki ikinci yarının başında golü yedi. Okan Buruk hemen kulübedeki silahlarını devreye soktu. Zaten bunlardan sadece bir tanesi 3 puan için yetti.

İbrahim Akın döndü!

Yılların tecrübesi İbrahim Akın, sahanın bir başka yıldızı Muhammet'i iki kere topla buluşturması yetti. Genç Muhammet attğı iki golle takımına 3 puanı kazandırırken sezona da müthiş bir giriş yapmış oldu. Gaziantepspor'u gördüğüm kadarıyla sezon ilerledikçe tanıyacağız. Çünkü sahaya çıkan 11'e baktığınızda Süper Lig'de ilk defa forma giyen 5-6 futbolcu gördük. Tabii ki abartılmasın bu 3 puan ama süper Lig'in ilk maçında hem de dış sahada alınması büyük bir artı yeni br kadro için.

Aşı tutsun yeter

Şu anda çok transfer yapmış Gaziantepspor ama bana göre en büyük transferi teknik direktör Okan Buruk. Genç hoca mütevazi tavrı ve gizli otoritesiyle Gaziantepsporlu futbolcuların çok saygı duyduğu bir isim. Bu saygı ve sevgi sahaya pozitif yansıyor. Yeni sezonda eğer aşı tutarsa Gaziantepspor futbolcu satışından kasasını bayağı doldurur gibi...

04 Eylül 2014, Perşembe 20:00
YAZININ DEVAMI

‘’Futbolu öldürüyorlar!‘’

Hoşgeldin PTT 1. Lig... Yeni sezon öncesi tüm takımlarımıza başarılar diliyorum. Hayırlı olsun hepimize. Hayırlı olsun, olmasına da tribünleri görünce pek hayra alamet değil durum. Tamam biz de yöneticilerin ‘tribün asalakları’na bedavadan bilet vermesine karşıyız. Çünkü bu sistem bir rant kapısı olmuştu, o bir gerçek. Yöneticiler, başkanlar, kulüp yetkilileri, biletleri vermediği zaman tribünleri yönetim aleyhine provake eden bir güruh oluşuyordu. Başkan ve yönetim de doğal olarak koltuğunu korumak için bir anlamda bu şantaja boyun eğiyordu. Şimdiye kadar anlattıklarım madalyonun bir yüzü.

Taraftar stadın etrafında


Gelelim şimdiki duruma... Peki statların içinden çok dışarıda kalabalıkların oluşmasını nasıl önleyeceğiz! Bence bu acilen yanıt bulunması gereken bir soru. Çünkü futbol seyircisi mâlum nedenlerden dolayı futboldan soğumuş ve kaçmaya başlarken son vurulan Passolig darbesi tribünleri hepten boşalttı. Passolig’i devreye sokan akıl hocaları, konuyla ilgili konuşurken ağızlarından bal damlıyor. Ama uygulamada yaşanan aksaklıkları sorduğunuz zaman, ‘kem küm’ cevaplarla işi geçiştirmeye çalışıyorlar.

Cevapsız sorular

‘Şu şirket kollanmış, bu şirkete menfaat sağlanmış’ şeklindeki bir takım söylemlere ben itibar etmiyorum. Benim derdim ortadaki sorunun çözülmesi ve zaten az gelen taraftarı tribüne daha çok nasıl sokarız meselesi. Bir televizyon kanalında, ‘Fenerbahçe niye katılmıyor?’ diye sorulan bir soruya Passolig yetkilisi sağlıklı ve net bir cevap veremedi. ‘Bazı şeyleri konuşamam’ dedi.

Neyi gizliyorsunuz!

O zaman burada gizlenen ve açıklanmasında sakıncalı bir durum olan bir şeyler söz konusu. İnsanın kafası karışıyor. Sözün özü şimdi siyaseti, rantı, çıkarı bir kenara koyup futbolun menfaatini düşünüp bu işi en kolay, en pratik nasıl çözeriz ona kafa yormalıyız. Görünen o ki Passolig şu anki haliyle tutmadı ve ortada bir dayatma var. Bu iş dayatmayla olmaz, kimseyi zorla maça getiremezsiniz. Herkes ekran başına koşar ve büyük bir darbe almış olan futbolumuz, ikinci bir darbeyi kaldırmaz, yerlere serilir bizden söylemesi...

04 Eylül 2014, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Bursa'ya transfer lazım‘’

Bursaspor evinde tribün cezası nedeniyle taraftarın tam desteğiyle oynayamadı. Son maçlarda içerde Galatasaray’a karşı kaybetmeyen ve bunların çoğunu kazanan Bursaspor, aslında sahaya çıkarken psikolojik bir üstünlüğe sahipti bu faktörlerden dolayı. Şenol Güneş sadece iki yabancı ile sahaya sürdü 11’ini. Fernandao ve Bakaya vardı Galatasaray’a karşı mücadele eden Bursaspor’da. Sonrasında sakatlan Ferhat’ın yerine Belluschi girdi. Oyuna baskı altında başlasa da daha sonra dengeyi kurdu ev sahibi. Ancak iki takımın da aşırı kontrollü hatta ofansif anlamdaki korkak futbolu kısır bir ilk yarı izletti bize. Sadece Volkan Şen vardı Galatasaray’ı zorlayan ama tek başına bir yere kadar dedirtti. Şenol Güneş’in zamana ve takviyeye ihtiyacı var iyi bir Bursaspor için. Tabii ki hedefiniz ve çıtayı nereye koyduğunuza bağlı. Eğer hedef Avrupa kupalarıysa bu kadronun çok yeterli olduğunu söylemek iyimserlik olur. Çünkü futbolda sadece koşmak ve mücadele etmek yetmiyor, daha yaratıcı olacaksınız ki sizden iyi rakiplere karşı üstünlük kurabilesiniz. Yakalanan önemli pozisyonlarda ise karşılarında Muslera’yı buldu Yeşil-Beyazlılar.

Galatasaray’a yenilmek dünyanın sonu değil. Önemli olan skordan daha çok sahadaki üretkenliğiniz. Bursaspor’da dün gördüğüm en büyük eksik oyunun iki tarafını da yeteri kadar oynamamaları. Galatasaray’a gelince; kondisyon ve dayanıklılık açısından iyiydiler. Ama günün kahramanı yine Muslera’nın olması düşündürücü...

31 Ağustos 2014, Pazar 02:25
YAZININ DEVAMI

‘’Dersine iyi çalışmış‘’

Rotterdam’da müthiş bir ilk yarı oynadık. Kontrollü futbol ve erken goller sayesinde Feyenoord adeta dağıldı. Kampın yıldızı Mustafa Pektemek, klasına yakışır bir golle takımını öne geçirdi. Slaven Bilic, rakibi iyi analiz etmiş. Hollanda temsilcisi, birinci ve ikinci bölgede yan topta zorlandı. Kanatlarda da rakibe hava toplarında başarılı bir savunma yapıldı. Beşiktaş, bildiğimiz ruhunu sahaya yansıtıp, önemli bir avantaj ele geçirdi. Özellikle ilk 45 dakikada Serdar Kurtuluş’un olduğu sağ kanattan hücum denemeleri yapıldı ama Ersan ve Pedro Franco kimseye geçit vermedi. Orta alanda Atiba, ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu oyunun her iki yönünde de gösterdi. Eğer Oğuzhan biraz kımıldasa, Beşiktaş adına işler daha da güzel olurdu. Çünkü böyle maçlarda öne geçtiğinizde, önde topu tutup, tempoyu ayarlayacak oyuncuların sahne alması lazım.

Elbette ikinci yarının daha zor geçeceğini biliyorduk. Çünkü rakip bir beraberlik golüyle üstünlüğü eline alabilirdi. Önemli olan 45 ile 60 arasındaki bu baskıyı kırmaktı. Çünkü bunu başardığımız takdirde rakibin direnci kırılacaktı. 59’da Bilic, doğru bir hamle yaptı ve Oğuzhan’ı alıp Demba Ba’yı sahaya sürdü. Böylece rakibe bir mesaj verdi ve ikinci bir forvetle Feyenoord defansını tedirgin etti. Genç Kerim ise kaptığı topu 70 metre sürdü ve Şampiyonlar Ligi’nin kapısını aralayan golü attı. Özetle dün gece sezona iyi hazırlanmış bir Beşiktaş, rakibi iyi analiz etmiş ve dersine çalışmış bir Bilic vardı. Umarız bize ikinci bayramı yaşatan temsilcimiz, İstanbul’da bir üst tura çıkmayı başarır.

31 Temmuz 2014, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yatırım değil, ilk 11 oynar!‘’

Oyunu dikine oynayan, topla Robben stili gidebilen bir oyuncu Sinan Gümüş. Galatasaray'ın şu anki kadrosunda tarz olarak karşılığı olan futbolcu yok. İlk 11'de banko görürsek sürpriz olmaz

Bunca hengamenin içinde Galatasaray sesiz sedasız çok önemli bir transfere imza attı. Habere bakıldığında haklı olarak Semih'in sözleşmesinin uzatılması öne çıkmıştı. Ama ardından borsaya açıklanan Sinan Gümüş transferinin sezon içinde anlayacağız ne kadar önemli olduğunu. Galatasaray'ın şu anki kadrosunda tarz olarak karşılığı olan futbolcu yok. Oyunu dikine oynayan, topla Robben stili gidebilen bir oyuncu Sinan Gümüş.
Sttugart B takımından alınan genç isim Almanya U-20 milli takımının önemli bir ismi. Yeni sezonda Galatasaray'ın ilk 11'inde banko görürsek asla sürpriz olmaz. Genelde orta alanın sol kanadında oynayan ama gerektiğinde sağ kanatta da yer alabilen bir futbolcu. Güçlü fiziği ve top sürerken kontrolü ve rakibi rahatlıkla geçebilen stiliyle gerçekten yerinde bir transfer.

Yepyeni bir yıldız geliyor

Abartıp abartmadığımızı zaman gösterecek. Ama şimdiye kadarki tecrübelerime göre, yeni sezonda Türk futbolu ve Galatasaray yeni bir yıldız kazanacaktır. Eksikleri yok mu, var tabii ki. Bir kere çok genç ve ilk defa üst düzey bir takıma geldi bunun sıkıntısını yaşayabilir. Ayrıca son vuruşlarda daha iyi olması lazım. Bu da giderilebilecek bir eksik bence. Prandelli sanırım böyle bir yetenekle çok yakından ilgilenecektir. Çünkü Sinan Gümüş ilgilenmeye değer bir altın bence.

10 Temmuz 2014, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI