Bursa’da öyle bir ilk yarı izledik ki, devre bittiğinde skora baktığınızda şaşmamak elde değil. Galatasaray, hiçbir şey oynamadan 2-1’lik yenilgiyle soyunma odasına gitmesi bir futbol mucizesi gibiydi. Belki gol dakikaları bize İstanbul’daki ilk maçı hatırlatmış olabilir. Ancak futbol anlamında Bursaspor gerçekten ilk yarıda oynadığı futbol ile girdiği gol pozisyonlarıyla turu koparabilirdi. Galatasaray’ın ne oynadığını biri bize anlatsa. Gerçekten Sarı-Kırmızılılar rakip hücumlarda çaresiz kaldı ve şansının yardımıyla sadece 2 gol gördü kalesinde. Sneider’in attığı gol ise rakibin asistiyle oldu ve 2. yarı için umuttu.

İkinci yarıya Galatasaray hızlı başladı. İlker Meral’in tartışılır penaltı kararı ile beraberliği yakalaması Bursaspor’u demoralize etti. Ve Bursaspor’un bu durgunluğundan 3. golü bulmayı başaran Galatasaray aynı zamanda oyunun uzama ihtimalini de ortadan kaldırdı. Devre arası anlaşılan Mancini, futbolcularına gereken talimatı iyi vermiş olacak ki, ilk yarının tam tersi bir takım izledik. Bursaspor’u adeta darmadağın ettiler. Sahanın yıldızı, attığı ilk golle Galatasaray’ı hayata bağlayan Sneijder’di. Hollandalı ikinci yarıda resital yaptı ve bütün gollerin başlangıcında vardı. Tabii ki dün geceye damgasını vuranlar arasında kaptan
Sabri ve Melo’yu da ayrı bir yere koymak lazım.

Ligde değil ama kupada dış sahada alınan bu farklı galibiyet ve finale çıkmak Galatasaray’ın şu sıralar arayıpta bulamadığı bir moral oldu. Bursaspor’a gelince; ilk yarıda işi bitirebilecek şansı yakaladılar ama
değerlendiremediler. Açıkçası ayaklarına gelen final şansını, ikinci yarıda Galatasaray’ın etkili futboluna teslim olup kaybettiler...

Yolun sonu görünüyor... İstanbul Büyükşehir olağanüstü bir aksilik olmazsa Süper Lig’e geldi gibi. Peki ikinci ve 3. takımlar kim olcak? İşte bu sorunun cevabı hem zor hem de kolay. Biraz açalım. Görünen tabloya baktığımızda ilk 6 içinde 3 takımın Süper Lig’e gelmesi kesin. Ancak ilk ikiden çıkacak 2. takım için gerçekten çok zor bir 4 hafta var önümüzde. Sezonun ilk yarısı bittiğinde bana sorsanız İstanbul
Belediye’den önce Ankaraspor’u söylerdim Süper Lig için. Ancak Başkent ekibi özellikle içeride öyle sürpriz yenilgiler aldı ki, hepimizi şaşırttı.

Ankara savunmayı unuttu

Ankaraspor’un görünen en büyük sıkıntısı savumadaki fahiş hatalar. Bazı takımlar vardır takım savunmasında sıkıntılıdır. Ankaraspor’un böyle bir duruşu yok, ancak iyi oynarken yediği bir hücumda beklenmeyecek bireysel hatalarla golü kalesinde görüyor. Üstelik çok kaliteli ve zengin savunmanın da bir türlü istenilen verimlilikte olmaması hesapları alt üst etti. O nedenle ciddi ilk iki adayı olarak son haftalara giriyorlar ama karşılarında da çok ciddi ve şimdilik daha şanslı iki takım var. Balıkesirspor ve Orduspor’un yakaladıkları bu fırsatı kolay kolay bırakmak istemeyecekleri kesin.

Balkes ve Ordu bir adım önde

O nedenle ikisinin de takılmasını beklemek zorunda kalacak Ankaraspor, hedefine ulaşabilmek için. Play-Off ayrı bir mücadele. Çünkü puan usulu değil, ikili maçlar şeklinde geçecek ve sıralamada 3. veya 6. olmak çok şeyi değiştirmiyor. Önemli olan bu gerilim içindeki ikili maçları kaldırabilmek. Samsunspor ve Mersin İdmanyurdu iki Play- Off adayı kozlarını Samsun’da paylaşırken biraz analiz yaptım. Çünkü, Samsunspor kazansaydı bu hafta Ordu deplasmanına ilk iki iddiasıyla giderdi ama bunu başaramadılar. Bundan sonra Play-Off’tan Süper Lig’e çıkmak isteyen hocalar takımlarını her zamankinden daha fazla motive edebilmeli. Çünkü kendilerini, bekleyen bu birbirinden zorlu maçlara çok daha güçlü girmeliler. Hep söylediğimiz gibi bu sezon yarış bir başka. Küme düşme hattına gelince; orada işler hâlâ karışık. Bu bölgedeki takımların birbirleriyle yapacakları deyim yerindeyse 6 puanlık hayati önem taşıyan maçlar var. Bir anlamda kendi kaderlerini kendileri belirleyecek. Bekleyip göreceğiz yarışın sonunda kimlerin güleceğini...

Ankaraspor ilk yarıya göre daha kötü gitse de en güçlü aday. Belediye hakında da aynı şeyleri söylemek mümkün. Ordu ve Balıkesir gibi şehir takımları için olmazsa olmaz şey ruh... Makas daraldı, heyecan tavan yaptı. İşte haftanın öne çıkanları

Süper Lig yarışında makas daha da daraldı. Ancak hedefine ulaşacak 3 takımdan birine halâ garanti diyemiyoruz. Baksanıza sezon başının favorilerinden Ankaraspor’a. Başkent ekibi ligin ikinci yarısına iyi başlamadı ve kazansa da göz doldurmayan bir takım oldu. Oysa ligin ilk yarısında direkt kaleye giden ve tutulması zor bir takımdı. Ama ligin ikinci yarısında özellikle bariz savunma hatalarıyla dolu ve hırçın bir Ankaraspor izliyoruz. Tüm bu olumsuzlukları saymama rağmen Süper Lig’in en büyük adaylarından Leoparlar. Çünkü kadro olarak çok farklılar ve yetenekliler. Osman Özköylü’nün elinde önemli enstrümanlar var ve bunları kritik maçlarda iyi kullanırsalar ipi göğüslerler. Buna benzer görüşleri İstanbul Büyükşehir için de söyleyebilirim.

Yarış kızıştı

Öte yandan bir de bu iki takıma göre tam tersi görünümde; kadroları dar olmasına rağmen yarışı sürdüren ekipler var. Orduspor ve Balıkesirspor buna en iyi örnekler. Ama bu iki şehir takımının da en büyük kozları kuşkusuz ki iyi bir 12. adama sahip olmaları ve ruhları. Puan cetveline baktığımızda artık net olarak gördüğümüz resim; Süper Lig’e çıkacak 3 takımın şu anki ilk 6’dan olacağı yönünde. Manisaspor’un evinde Denizlispor’a yenilmesiyle tekrar kabaran Play-Off umudunun söndüğünü düşünüyorum. Peki ilk iki için Samsunspor ve Mersin İdman Yurdu’un bir şansı var mı? Bana göre var ama ipler rakiplerinin elinde. Kendi ellerinde değil. Yani bu iki takım maçlarını kazanacak ve rakiplerinin alacağı sonuçları bekleyecekler. Başka çareleri görünmüyor. Düşme hattında ise çok gergin haftalar bizi bekliyor.

Yolcular belli oluyor

4 takımın PTT 1. Lig’e veda edeceği bu sezonda alt sıralardarki takımların ligin bu periyodunda istedikleri futbolu sahaya yansıtmaları oldukça zor. Belki de onların kaderini ligin orta sıralarındaki rahat takımlar; Manisaspor, Bucaspor, Şanlıurfa, Adana Demirspor belli edecek. Hatta alt sıralardaki takımlar bir taraftan ligde kalma savaşı verirken bir taraftanda üst sıralardaki rakipqlere oynayacakları maçlarda alacakları
sonuçlarla süper lig yarışınıda belirleyicisi olacaklar diyebilirim.

‘Bu sezon yarış bir başka olacak’ demiştik sezon başında. Ve son haftalar yaklaştıkça artan heyecanla birlikte her anlamda bambaşka bir lig yaşadığımızı söylemek mümkün. Ligin altı da üstü de birbirine girdi. Kümede kalma savaşı iyice kızıştı, Süper Lig yolu da karıştı. Puan tablosunda ilk 6’daki takımların hepsi bitime 8 hafta kala direkt dev arenaya yükselebilme şansına sahip. Bu tür atmosferlerde oynanan maçlarda da artık futbol kalitesinden çok sonuç odaklı oyun anlayışları ön plana çıkıyor. Haftanın ilk mücadelesinden başlayalım değerlendirmemize. Şampiyonluğun iki güçlü adayı Balıkesir’le Ankara’nın kıran kırana randevusunda gülen çıkmadı. 16 yıl sonra geldiği PTT 1. Lig’de doğru yapılanması, kadro-teknik heyet istikrarı ve tabii ki muhteşem taraftarıyla saygı kazanan Balkesler, Osman Özköylü yönetiminde pozitif futbol anlayışını sahaya en iyi yansıtan Leoparlar karşısında üstün oynadı. Arzuluydular, ama 1-1’den sonra kilidi açamadılar. Reis ve Aykut’un yokluğunda Muğdat ve sağ bek Uğur etkiliydi. Ankara’da, sakatlıktan kurtulan Göksu’nun hazır olmaması, Kral Gökhan’ın erken çıkışı 1 puanı değerli hale getirdi.

Samsun’a ‘dur’ diyen yok

Samsunspor, yenilmezlik serisine Buca’yı da ekledi. İlk 2’ye de, ‘Yarışta biz de varız’ mesajı gönderdi. Şanlıurfa, deplasmanda 1461 Trabzon’a büyük bir darbe vurdu. Bu sezon biraz üvey evlat muamelesi gören Yavru Fırtına Ekrem Al’la tutunma savaşı verecek. İşleri kolay değil. Urfa’nın ise artık takımı bu ligi iyi bilen bir hocaya emanet edip gelecek sezonun planlamasını yapması gerek. Maça gelince 7 gol, 2 penaltı, kusursuz bir hakem yönetimi ve birbirinden güzel goller izledik.

Mersin koptu geliyor

Yılmaz Vural dümene geçti, Mersin rotayı ilk 2’ye çevirdi. Futbolculara vaadedilen primlere bakılırsa hedefe ulaşması sürpriz olmaz diyebiliriz böylesine tecrübeli bir kadronun. Ancak hocanın da sürekli dediği gibi beraberlik bile hedeften saptırır. Bolu’daki zafer haftanın en kıymetli 3 puanıydı kuşkusuz. Manisa, Fethiye’de 3 puanı söktü aldı. Kaf Kaf, Ege derbisinde, bu kadroyu tutup gelecek sezonun şampiyon takımını kurması gerektiğini, elde ettiği son dakika galibiyetiyle gösterdi. Linyit, Maraş, Antep ve Adana ateş hattında aldıkları birer puanla mutlu olmadı. Ercan Albay’ın Adana Demir’i, liderlik için kapıya dayanan Ordu’yu 3-2’yle şok etti. Erkan hocanın takımı ilk kez öne geçtiği bir maçtan mağlup ayrıldı. Zirve şansını kaçırdı.

PTT 1. Lig’e Yılmaz Vural’ı da getirdik. Aslında pek de bildiği bir lig değil ama sevecen tavrıyla bu eksiğini kapatır Yılmaz hoca. Bir de gittiği takımın geçen sezon Süper Lig’den düşmüş olması ve şu anda yer alan birçok oyuncunun da tanıdık isimler olması Yılmaz Vural’ın işini kolaylaştırıcak faktörler. Tabii ki hedefi Play-Off’a ve oradan da Süper Lig’e çıkmak. Televizyon bağlantımızda söylediği söz gerçekçiydi. ‘Ne kadar süreliğine anlaştınız’ şeklinde sorduğumuz soruya verdiği cevap şuydu: “5 yıllık olsa ne olur. Önemli olan başarı. Ben bu saatten sonra kendimi kurtaracak bir anlaşma peşinde olmam. Önümüzde 9 maç var hepsini kazanalım, sonrasında uzun vadeli projeleri gündeme sokarız.”

Gerçekleri bilen adam
Türkiye gerçeğini iyi bilen bir teknik adam olarak saptamasına aynen katılıyorum. Başarı varsa devam edersin. Başarısızıkta sen istemesende tutmazlar. Tabii ki zor bir kulübe gittiğini biliyoruz. Oldukça çalkantılıydı Mersin İdman Yurdu. Özellikle futbolcu ödemeleri konusunda sicili kötüydü. Vural, gelir gelmez aralık ayına kadar alacakları sildirdiğini söyledi ve gelecek için de bir yapılandırma yaptığınıı belirtti. Ayrıca beraberliğe sezon sonuna kadar prim yok ama galibiyete Süper Lig düzeyinde prim verileceğini anlattı. Şu andailk maçını Adana Demirspor’a karşı oynadı ve kazandı, iyi bir başlangıçtı. Bakalım devamı gelecek mi!

Zirvede işler karışık
Puan cetveline baktığımızda ise tablo netleşmeşe başladı. İlk 6, Play-Off potasınıve ilk ikiyi işaret ediyor. Kısacası önümüzdeki sezon Süper Lig’de oynayacak 3 takım puan cetvelindeki ilk 6 takım arasından çıkar gibi gözüküyor. Bu takımların oynacakları maçlarına baktığımızda ilk 4 takımın da artıları ve eksileri var. Orduspor ve Balıkesirspor bir maç eksiğiyle gizli liderler ve bu avantajları bir anlamda lider Ankaraspor ve Belediye için bir tehdit.

Ateş hattı yanıyor
Ancak düşme hattı üst taraftan daha karışık. Sezon sonu şu tablo belki de hiç beklemediğmiz bir veya iki takımın lige veda edebileceğini gösteriyor. Bucaspor’un altındaki tüm takımlar az veya çok düşme tehditi içindeler. Üstelik son haftalarda Kahramanmaraşspor’u bir kenara koyarsak tüm takımların kazanmaları dengeleri oldukça bozdu. Sezona Süper Lig sevdasıyla başlayan önemli ekiplerin her an başları ağrıyabilir. Dikkat diyorum...

PTT 1. Lig’de haftanın kazananı İstanbul Büyükşehir oldu. İstanbul ekibi rakiplerinin kazanamadığı bir haftada Manisaspor karşısında aldıkları 3 puan lig yarışı için çok önemliydi. Dışarıda daha iyi oynayan ama içeride zorlanan İstanbul Büyükşehir, Manisaspor karşısında da ‘zorlanmadı’ dersek yalan olur. Cihat Arslan özellikle içeride daha defansif düşünüyor ve sağlama yatmaya çalışıyor. Ofansif zenginliğini genelde sıkışınca kullanıyor. Bence ligin boyu kısalıyor ve şu anda maç fazlasıyla ilk ikinin içindeler ve bu fark yeterli olmayabilir.

Lider düşüşte

Bir başka belediye kökenli takım Ankaraspor ise oldukça düşündürücü sonuçlar alıyor. Özellikle savumasında ciddi sorunlar yaşıyorlar. Gaziantep Belediyespor karşısında 3-1 öne geçen Ankaraspor’un 3-3 berabere kalması Süper Lig iddiasında bir takım için iyi bir sonuç değil. Osman Özköylü gibi başarılı bir teknik adamın bu sorunu çözeceğini tahmin ediyorum.

Siyaset bulaşmasın

Haftanın maçı Balıkesir’deydi. Balıkesirspor, belki sahasında berabere kaldı ama yine de tebriği hak etti. ‘Niye?’ derseniz uzun bir süre 10 kişi oynadılar ve 1-0 yenikken öne geçtiler. Son dakika golü bir anlamda Adilovic kalitesiydi ve yapacak da bir şey yoktu. Samsunspor ise fırsatı değerlendiremedi. Ancak 12 haftadır da kaybetmeyen bir takım var ortada. Bu da bir gerçek. Tribündeki olaylara gelince; gerçekten buram buram siyaset kokuyordu. Bence bürokratların bu toplara girmemesi lazım. Çünkü bugün oradasın, yarın başka yerde, maçını seyret ama müdahil olma... Bence bu tür olaylardan en büyük zararı Süper Lig’e çıkmak için yarışan Balıkesirspor görür...

Korner olay oldu

Fethiye’de ise ilginç bir karşılaşma izledik. Alt sıralardan kurtulma savaşı veren Fethiyespor 3 puan için büyük çaba harcadı ama Anıl Taşdemir müsade etmedi. Orduspor’un orta alandaki yıldızı gerçekten iki usta işi golle zorlu deplasmandan takımının bir puanla evine dönmesini sağladı. Orduspor’un kornerden attığı ikinci golde topun doğru yere konmadığı için Fethiyespor’un itirazı var. Maçın tekrarını istediklerini öğrendik. Bu konuda talimatlar ve maçın hakeminin ne diyeceği önemli. Bu tür pozisyonlar sadece ülkemizde olur. Bu top gol olmasa kimse bu konudan bahsetmezdi. Şimdilik üst bölgeyi konuştuk, haftaya da biraz da alt sıralardan bahsedeceğiz.

Fizik gücü iyi, disiplinli İsveç karşısında erken gol morali ve performansı yükseltti. Fatih Terim aslında 2016 kadrosunu aşağı yukarı belirlemiş. Bu 11’e birkaç oyuncu girer çıkar ama genel olarak bizi Paris’e taşıyacak kadro bu olur. Kim mi girer? Ömer Toprak gelir savunmaya, hücum hattına da Cenk Tosun. Dün gece özellikle sol kanadı çok iyi çalışan ve top rakipteyken rakibi izlemeyen pres yapan bir milli takım izledik. Sol kanatta Caner gerçekten müthiş oynuyor ve oynatıyor. Arda ile birlikte o bölgede cok etkili oldular. Sağ kanatta ise Gökhan Gönül’ün de aynı etkiyi göstermesi için önünde tamamlayıcı bir isim olmalı. Oyuna sonradan giren isimler Olcan ve Murat Duruer etkili oldular ve katkıları istenen seviyedeydi. Terim takımı her zamanki gibi iyi motive etmiş ve oyuncularda artık büyük organizasyonları televizyondan izlemek istemediklerini gösterdiler. Kazanmak güzel ancak kazanırken de eksiklerimizi görmeliyiz. Orta alanda Selçuk, Galatasaray’daki gibi düşük performansı milli takımda da devam ettiriyor. Tecrübeli oyuncu da bir var, topu ayagından geç çıkartıyor pas hatası yapıyor. Oysa Selçuk ortalaması geçmiş yıllara bakarsak her zaman bunun üzerindedir. Semih önemli bir hata yaptı ve pahalıya patladı hatası. Neyse ki bir özel macta yaptı ve gereken dersi çıkartmıştır. Başkent’te geceye damgasını vuranlar, Caner, Arda, Onur ve Mevlut diyebilirim. Sanırım Amerika turnesinde daha da kaynaşırlar ve Eylül ayında güzel bir başlangıç yaparız.

Sözün özü; şimdiye kadar futbolcularımız her milli macta gösterdikleri performans bana kulüp takım maçlarını düşünerek oynuyor hissini veriyordu. Dün geceki mücadele de böyle bir duygu aklımın ucunden bile geçmedi olması gereken de budur...

Herkesin gözünün içine baka baka bir durumu şeklen çarpıtmak, Türk futboluna ve bizlere saygısızlık. Takımları maç sonlarında, gerçek hocaların yorumlaması gerek. Federasyon bu duruma el atmalı...

PTT1. Lig’de heyecan bugün oynanacak maçlarla devam edecek ancak bir gerçek varki atlanmaması gerekli... Bilindiği üzere hem üst sıralar hem de düşme potasındaki ekipler için çok kritik bir dönemdeyiz. Budönemin sağlıklı geçilmesi için en büyük yük hakemlerimizde. Fakat yapılan hatalar dikkat çekici boyutta. MHK’nın canla başla mücadelelerini sürdüren bu takımlarının haklarını göz ardı etmemesi gerekiyor. Özellikle bazı hakemlerimiz Süper Lig’den PTT1.Lig’e atanınca dışlanmışlık psikolojisine giriyor ve tabiri caizse önemsemeden ‘adam sende yönetimler’ sergiliyorlar. Burada bir yığın emek var, alın teri var, hırs var... Sezon sonunda sırf bu yüzden Süper Lig şansını kaybeden ve ya 2. Lig’e düşen bir takımın uğrayacağı maddi manevi hasarı tamir etmek mümkün değil. Olağanüstü bir durum yok ama ben şimdiden uyarıyorum aman dikka t‘HAKYENMESİN’!

Kıyım sürüyor

25’nci haftayı geride bıraktığımız PTT 1.Lig’de 2 teknik adamda görevinden ayrıldı. Bolu’daki kötü gidişin faturası Besim Durmuş’a kesildi. Öte yandan Adanademirspor’u ayağa kaldırmak için Play-Off hedefiyle gelen Mustafa Uğur’da Bucaspor yenilgisinden sonra istifasını verdi. Bana göre Adanademirspor gelecek sezon planlarına başlasın ve ligde de gidebileceği yere kadar devametsin.

İşler karıştı

Bana göre haftanın maçı İzmir’de oynandı. Ege derbisinde Karşıyaka yenik duruma düşmesine rağmen güçlü rakibi Manisaspor’u 3-2 mağlup ederek taraftarına 3puanı hediye etti. Lider Ankaraspor kendi sahasında zorlansa da Denizlispor’u 2-1’le geçmeyi başardı. Ancak Lacivert-Beyazlıekipte sorunlar da baş göstermeye başladı. Özellikle savunma hattında yapılan hatalar ve yenilen goller kafalarda soru işaretlerine yol açıyor... Dikkat çekici mücadelelerden biri de Mersin’deydi. İlk 2 hesabı yapan Mersin ve İstanbul Belediye yenişemeyerek 1’er puana razı oldu. Rakipleriyle puanlarını eşitleme şansı yakalayan Ordu’ysa fırsat tepti. Karadeniz ekibi evinde lig sonuncusu Kahramanmaraş’la 0-0 berabere kaldı. Samsun’da işler yolunda gidiyor. Dışarda kaybetmeyip içerde kazanmaya devam eden Hüseyin Kalpar’ın öğrencileri Bolu engelini aşarak ilk 6 içindeki yerini sağlamlaştırdı. Alt sıralar için büyük önem taşıyan maçta Adanaspor, Tavşanlı Linyit’i 3-0 mağlup ederek nefes aldı. Yükselen performansını sürdüren Fethiyespor ise zorlu Şanlıurfa deplasmanından 3 puanı kaparak sonunda ateş hattından uzaklaştı.