Arama

Popüler aramalar

‘’Hak eden kazansın‘’

PTT 1. Lig'de son bilet bugün belli olacak. Hatay mı, Alanya mı? Bu sorunun cevabı Olimpiyat Stadı’ndaki finalde karşılığını bulacak. Finaller zordur. Çünkü biri kaybederek mutlaka ve bütün sezonun emeği bir anda bitmiş olacak. Ancak statü bu, bunu bilerek yola çıkıyorsunuz. O nedenle gerçeği bilen iki takım sahada kıyasıya bir mücadeleye girecek. Alanyaspor grubunda zorlu rakiplerle mücadele etti ama Altınordu mutlu sona ulaştı. Hatayspor ise ligde ayağına gelen büyük bir fırsatı tepen takım olarak dikkat çekti. Büyük puan farkını kullanmayıp birinciliği Giresunspor'a kaptırdılar. İşte bu kaçan fırsatı telafi için bir şans daha yakaladı Bordo-Beyazlılar... Kadro olarak iyi bir takım ve bunu da Play-Off'ta finale gelerek gösterdiler.

Alanyaspor ise Mehmet Altıparmak ile önemli bir süre başarılı gittikten sonra ligin sonunu getiremedi. Alanyaspor’dan da aynı Hatayspor gibi lig içinde iyi bir takım olarak bahsedildi. Ancak kader bu iki takımı finalde karşı karşıya getirdi... Maç ne olur derseniz Alanyaspor biraz daha tecrübe kokuyor. Ama final tecrübesi açısından Hatayspor daha avantajlı gibi. Geçen sezon finalde Fethiyespor'a kaybeden Hatayspor'un bu defa daha dikkatli olacağı kesin. Aslında bu maçta taktik-teknik her şey önemli ama en önemlisi finalin gerginliğini kaldırabilmek. Her iki takıma da başarı dileklerimizle noktayı koyalım...

31 Mayıs 2014, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Demirören kafası bu!‘’

Türkiye'de futbolu kim idare ediyor belli değil. 'Yeter Yıldırım Demirören' tezahüratı belki gereksiz gelebilir ama, tribünler haksız değil bunca kargaşadan sonra bu duruma. Göreve geldiği günden beri yaptığı bir sürü saçmalığı ve plansızlığı bir tarafa bırakalım, son dönemdeki kararları bile onu eleştirmek için yeterli. Liglerin başlama tarihi 29 Ağustos, yani eylül ayında başlıyor futbol heyecanımız. Hemen bir hafta sonra Euro 2016 elemeleri programında milli maçlarımız var ve ara verilecek. Diyebilirler ki, 'Cumhurbaşkanlğı seçimleri var böyle düşündük.' Ne alakası var cuma, cumartesi oynatırsın pazar günü de seçim olur, geçer gider. Bu konuda peki geçmiş yıllarda, 'Bu sıcakta top oynatırlır mı?' diye sitem ediyordunuz. Buna da, 'Biz de havaları düşünerek böyle bir karar aldık' cevabı gelebilir. Ona da kabul ama, en azından Ağustos 15 olmasa bile 22'sinde başlayabilirdi. Çünkü 18 Mayıs'ta lig bitmiş ve tam 100 gün ara çok çok fazla. Bu dinlenmeden öte bana göre. Üstelik sezon 31 Mayıs'a kadar sürecek. Gerçekten plansız programsız, fazla irdelenmeden masa başnda alınmış bir karar gibi geldi bana.

Gelelim bir başka konuya; Soma için milli maç kararı verildi. Nerede Manisa'da,

Niye? Acılarımızın olduğu yer ve maddi katkısı olsun diye.

Oysa 70 bin kişilik Olimpiyat Stadı'nda yap, hem duygusal bir maç hem de gerekli kaynak sağlansın ve o insanlara bir katkı olsun. Ama aynı kafanın bir başka kararı, Alanya-Hatay 2. lig finali Olimpiyat'ta. Niye belli değil, hangi kafa karar vermiş, ne düşünmüş belli değil. Ben düşündüm, bir türlü işin içinden çıkamadım. Oysa bu iki takım finale kaldığında ilk aklıma gelen kentler olarak Mersin, Kayseri ve hatta Ankara bile düşünülebilirdi. Hadi İstanbul'da yaptın bari git, Kasımpaşa Stadı'nı ver hiç olmazsa, şehrin göbeğinde gitmesi gelmesi kolay. Ama kimsenin umurunda mı! Baksana A Milli Takım turnede, kamuoyunun ne ilgisi var, ne de alakası. Hadi Kosova'yı anladık da, Amerikalar'da İrlandalar'da ne işimiz var. Millet Dünya Kupası modundayken Honduras ile Türkiye saatiyle gecenin 3'ünde maç yapsak ne olur. Gerçekten Fatih Terim gibi karizmatik ve tecrübeli bir teknik adamın böyle bir planlamayı nasıl yaptığını da merak ettim doğrusu...

29 Mayıs 2014, Perşembe 15:25
YAZININ DEVAMI

‘’Hoşgeldin Mersin‘’

Play-Off finali olaylı başladı... Futbol federasyonunun Samsunspor hakkında verdiği ceza nedeniyle kadın ve çocuk taraftar desteğiyle oynamak zorunda olan Karadeniz ekibi öfkeliydi. Demirören federasyonu, 98. maddeye istinaden verdiği kararı 3 büyükler olunca kaldırıveriyor. Kimse, “Bu madde 2 yıl önce kondu, Play-Off için geçerli” demesin. Maddeye baktık Play-Off finali tarafsız sahada. Hiçbir şey anlamak mümkün değil. “Nasıl olsa bir Anadolu takımı, sesi fazla çıkmaz” deyip yapıştırayım gitsin cezayı. Gerçekten ülkemizin şu acılı günlerinde böyle bir karar almak neyin nesi çözemiyor insan. Hadi aldın diyelim. Fenerbahçe- Galatasaray Süper Kupa maçı için nasıl geçerli değil diyorsun. Bu maç için de söyleyebilirdin. Hâl böyle olunca bu yasağı delmek için Mersin tribünlerine sızan çok sayıda Samsunspor taraftarı vardı. Maç öncesi işin içinden çıkılmaz bir hale geldi stat. Sonuçta 17.30’da başlayacak maç Samsunlu erkek seyircilerin dışarıya çıkartılması operasyonu nedeniyle geç başlamak zorunda kaldı. Bir Play-Off finalini bile yüzüne gözüne bulaştıran federasyon ile Türk futbolu nereye gider varın siz düşünün.

Maça gelince; iki takım da temkinli başladı. Ancak taraftar avantajı Mersin İdmanyurdu’nu daha rakip kaleye itti diyebiliriz. İlk 20 dakika Berkan, Ben Yahia ve Ali Tandoğan ile gole yaklaşan bir Mersin İdmanyurdu izledik. Samsunspor ise ilk 45’te Umar ile bir kere rakip kalede tehlikeli olabildi. Mersin Güven’le öyle bir pozisyon kaçırdı ki, ‘İçimizden çok arar bu fırsatı’ dedirtti. Ancak aynı Güven 42’de ceza alanında yakaladığı fırsatı bu defa affetmedi ve Mersin İdmanyurdu’nu öne geçirdi. İlk yarıdaki etkisiz futbol Hüseyin Kalpar’ı değişiklik yapmaya zorunlu bıraktı. Gerçekten kötü bir gününde olan Musa Sinan’ın yerine sahada Ekigho’yu gördük. Zaten böyle bir finalde kazanmak için ofansif bir hamle gerekiyordu. Nitekim Ekigho oyunu Samsunspor lehine çevirdi. Mersin İdmanyurdu skoru koruma duygusuyla savunma ağırlıklı bir futbol sergiledi. Tabii ki bu anlayışın çok uzun sürmesi mümkün değildir genelde. Mersin İdmanyurdu’nun daha fazla hücumu düşünmesi gerekirdi. Ali Tandoğan’ın sakatlanıp çıkması Güney ekibi için şanssızlıktı. Hüseyin Kalpar’ın ikinci oyuncu hamlesi orta alana Arif Şahin oldu. Samsunspor baskısı önemli tehlikeler yaratsa da Mersin İdmanyurdu kalecisi Ahmet Şahin’i geçmekte zorlandılar. Cem Sultan’ın golü gelince Play-Off şampiyonu belli oldu. Hoşgeldin Mersin İdmanyurdu...

19 Mayıs 2014, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Atan kazanacaktı...‘’

Gerçekten sahaya çıkan 11’lere baktığımızda gariplik Galatasaray’dı. Mancini yine şapkadan tavşan çıkarmış ve Semih’i sağ beke çekmişti. Semih’in önünde de Sabri koymuş ve Eskişehirspor’un Erkan ve Tarık Çamdal’dan oluşan sol kanadını etkisiz hale getirmeyi planlamıştı. Ancak ilk 45 dakikada bütün Eskişehirspor atakları hemen bu kanattan geldi. Yani Semih, Mancini’ye “Beni burada oynatırsan benden bu kadar” der gibiydi. Her ne kadar Mancini hücumdayken 3’lü savunmadayken 4’lü bir anlayış içinde olsada uygulamada böyle olmadığını gördük.

Aslında iki takımında şimdiye kadar ki sezonluk performanslarına baktığımızda kolay bir maç olmayacağını gösteriyordu. Bir kere Süper Lig’in en az gol yiyen iki takımı, çok pas yapan iki takımı ve rakibe cepheden en az pozisyon veren iki takımı sahada mücadele edince gol de zor olur. Nitekim ilk yarıda Galatasaray adına iki Eskişehirspor adına da tek bir pozisyon vardı notlarımızda ve iki kaleci gole izin vermedi başarılı kurtarışlarla.

İkinci yarıya Ertuğrul Sağlam tecrübeli bir silahı oyuna aldı. Özgür çıktı, Necati hücumcu olarak gol yollarında izledik. Orta alanda kıyasıya bir mücadele yaptı iki takım. Ancak pres olarak alan savunması olarak Eskişehirspor ne yaptığını bilen taraftı. Özellikle rakip hücuma kalkarken Eskişehirspor orta alanı taktik faullerle tehlikeli atakları başlangıçta durdurdu. Özellikle iki takımın en başarılı yaptıkları iş savunmanın önündeki oyuncularının görevlerini iyi yapmalarıydı. Zaten bu bölgedeki aksama bir anlamda skor anlamında değişikliği getirebilirdi.

Nitekim 65. dakikadan sonra Galatasaray’ın orta alanıda çözülmeler başladı ve Eskişehirspor’un tehlikeler yarattığını gördük. Ancak 70. dakikada Galatasaray atağında Sneijder klasına yakaşır bir gole imza atarak takımını öne geçirdi.

Mancini ilk değişikliği 83’te yaptı ve günün başarılı ismi Yekta’nın yerine Hamit’i soktu. Oyunun geri kalan bölümünde Galatasary tecrübesiyle skoru korudu ve 52. Ziraat Türkiye Kupası’nı kazanan taraf oldu. Eskişehirspor niye kaybetti derseniz sezon başından beri yaşadığı hastalığı gol yollarındaki etkisizliği kaderlerini belirledi.

08 Mayıs 2014, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Sezona bedel‘’

Bu hafta dananın kuyruğu bakalım Balıkesir de mi Şanlıurfa’da mı kopacak! Süper Lig’e ikinci bileti kimin alacağı belli olacak. Geçtiğimiz hafta çok şey konuşuldu, ama Kahramanmaraş’ta son sözü oyuna sonradan giren Burak Çalık söyledi. Tecrübeli oyuncu öyle bir gol attı ki herhalde Balıkesirspor’a gönül verenler yıllarca unutamayacaktır. Golün hem dakikası hem de değeri paha biçilmeyecek nitelikteydi.

Spekülasyonlara cevap!


Maç öncesi spekülasyonlar vardı. ‘Niçin Kahramanmaraş bu maça tam kadro çıkıyor küme düşmüş bir ekip olarak?’ şeklinde... Aynı Kahramanmaraş’ın, Ordu’da aldığı beraberliği unutmamak gerek. Balıkesirspor’a bu haftaki son maçında alacağı bir beraberlik yetiyorsa bu sonucun değeri daha iyi anlaşılıyor. Ancak şu bir gerçek ki; sezon başından bu yana izlediğim Balıkesirspor’un ilk bakışta PTT 1. Lig’e yeni çıkmış bir takım olarak Play-Off’a kalması bile başarıydı. Buna yeterli diyebilirdik.

Herkesten çok istediler


Ancak ilk yarıdaki performansı öylesine güzeldi ki, ‘Sürekliliği olacak mı?’ diye düşünmeden edemedik. Hedefe ulaşmaya çok yakınlar ve önlerinde evlerinde oynayacakları sadece son bir maç kaldı. Başarıda birçok faktör var. Ama bana göre İsmail Ertekin ve yardımcısı Deniz Kolgu’nun müthiş bir performans mühendisliği gösterdikleri bir gerçek. Bu ikili o kadar şeffaf hareket ettiler ki, kötü zamanı kabullendiler, iyi dönemlerde ise asla rehavete kapılmadılar. Yönetim ise üzerine düşeni yaptı, her zaman sözünde durdu. İşte üst taraf böyle olunca sahadakilerin işi sadece mücadele ve kazanmaya kaldı. Balıkesirsporlu futbolcular da belki de birçok takımdan daha alt
kalibredeydiler ama herkesten çok istediler ve bugüne geldiler.

Mücadele etsinler yeter


Balıkesir’in Belediye maçındaki avantajı bana göre mücadele gücü. Kaybetmek akıllarının ucundan geçmiyor ve sadece bir puan yetiyor Kırmızı-Beyazlılar’a. Tabii ki, son maçlardaki trajik sonuçları düşünüp, itidalli olmak lazım.

Ordu bekleyecek


‘Orduspor’un şansı ne?’ derseniz; kısaca kazanıp rakibin kaybetmesini bekleyecekler.Yani ipler kendi elinde değil. Ne yazık ki sezonun büyük bir bölümünde ipler hep Orduspor’un elindeydi ama İzmir’de Bucaspor’a kaybettikleri
maçla bu şanslarını oldukça zora soktular

01 Mayıs 2014, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Avantaj Balkes'te‘’

PTT 1. Lig’de, Süper Lig’e ilk çıkan takım belli oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyespor, bir yıl aradan sonra geri dönerken kadro kalitesinin meyvesini aldı. Cihat Arslan’ın teknik direktörlüğünde inişler-çıkışlar yaşasa da ligin sonunda istikarlı bir performans çizdi. Belediyesporlu futbolcular kendilerine yakışanı yaptı, kimse tahminlerinde yanılmadı. Hoş geldin Büyükşehir Belediyespor, İstanbul’un Süper Lig’deki
5. temsilcisi olarak. Önümüzdeki sezon yeni stadlarında oynayacaklar. Ancak bu isimle mi yoksa başka bir ad altında mı bekleyip göreceğiz!

Zirveye İzmir ayarı

Balıkesirspor ikincilik için büyük bir avantaj yakaladı. Süper Lig’in yolu İzmir’den geçiyor. Önce Karşıyaka 10 kişiyle Balkes’i devirdi. 6 haftadır kazanamayan Buca da Orduspor’a patladı. İkincilik savaşı her türlü sonuçta önümüzdeki haftaya kalacak, belki de son maça sarkacak. Ancak fikstüre bakarsak Orduspor’da gözüken avantaj bu haftaki sonuçlardan sonra Balıkesirspor’a geçti. İki maçı kazanmaları halinde Süper Lig’e ikinci defa ‘merhaba’ diyecekler. Kırmızı-Beyazlılar’ın rakipleri küme düşen Kahramanmaraş ve Süper Lig’e çıkan Belediye. Hedefe yakın görmek mümkün.

Ne yaptın Ordu!

Orduspor bu hafta İzmir’de öyle bir darbe yedi ki anlaşılır gibi değil. İlk yarı iyi futbolla öne geçen Mor-Beyazlılar, karşılaşmanın ikinci yarısında Bucaspor’un üstün oyunu karşısında dağıldı ve iki dakikada yediği iki golle teslim oldu. Oysa Orduspor bugünlere dış saha başarılarıyla gelmişti. En olmayacak dönemde çok önemli bir yenilgi aldı Erkan Sözeri’nin öğrencileri. Dün de flaş bir kararla yollar ayrıldı tecrübeli hocayla. Son düzlükte yapılan bu operasyon umarız ki ters tepmez. Çünkü ipler rakipte.

Ateş hattı şekilleniyor

Ankaraspor ise Başkent’te ilginç bir 3 puan yazdırdı hanesine. Mersin İdman Yurdu karşısında 10 kişi kalan Mavi-Beyazlılar, 3-1’lik bir galibiyet alarak, ‘yarışa devam’ dedi. Küme düşme hattında ise Kahramanmaraş’tan sonra düşecek 3 takım şekillenmeye başladı. 1461 Trabzon ve Fethiye’nin işi oldukça zor. Tavşanlı ise kalan iki maçını kazanırsa kalıp kalmayacağı belli olacak. Bakalım son 180 dakika bize neler gösterecek...

22 Nisan 2014, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Geceye damgasını vuran isim Yusuf‘’

Kayseri’de ev sahibi ilk 45 dakikada şok bir skorla soyunma odasına gitti. Genelde dış sahada bu sezon başarısız bir grafik çizen Trabzonspor oyuna çok şık bir golle başladı diyebiliriz. İlk yarının yıldızı
Yusuf’un nefis ortasına aynı güzellikte kafayla değerlendiren Enrique, Trabzonspor’u öne geçiren isimdi.

Erken gol Erciyesspor’un maça kafaca hazır olmadığını gösterdi. Öyle ki ne bir pas ne doğru dürüst bir akın yapamayan ve rakibin presi karşısında çaresiz kalan bir ev sahibi vardı sahada. Trabzonspor rakibin bu dağınıklığından iyi yararlandı ve Yusuf’un iki golüyle skoru 3-0’a taşıdı. Bu arada Erciyesspor tek pozisyonu İbriciç ile yakaladı ama Bosnalı oyuncu altı pas içinde topa dokunamadı. Erciyesspor özellikle orta alanda rakip hücumlarda ne top kapabildi ne de alan savunmasını yerine getirdi. Öyle ki Erciyesspor adına ilk yarının bitiş düdüğü bir kurtarcıydı.

İkinci yarıda Hikmet Karaman iki oyuncu değişikliği yapsa da oyun olarak değişen bir şey yoktu. Belki de Karaman’ın en kötü Erciyesspor’uydu. Trabzonspor karşısında mücadele eden takım. Bir Yasin Öztekin’in eksikliği bu kadar hissedilmemeliydi. Çünkü bu yarışta bir takım olarak tutundu lige Erciyesspor. Ancak dün gece oyun Trabzonspor’un üzerindeydi. Özellikle genç Yusuf hem hücumda hem de
savunmada mükemmel bir futbol oynadı ve geceye damgasını vurdu.

Erciyesspor ligin çok kritik döneminde ağır bir yenilgi aldı. Ligde kalma mücadelesinde bu maçı çabuk unutmalılar. Sanırım Karaman önümüzdeki maçlara mental yönden hazırlayıp ligde kalma mücadelesini
sürdüreceklerdir. Trabzonspor, Sivasspor karşısında aldığı 4-0’lık dış saha galibiyetinden sonra Kayseri’de 5-0’la 3 puana ulaşırken belki de sezonun en rahat 3 puanına imza attı.

19 Nisan 2014, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Son düzlük‘’

İstanbul Belediye, artık Süper Lig’de... Kalan fikstürüne bakarsak eğer bir mucize olmazsa bir yıl aradan sonra yeniden Süper Lig’e ‘Merhaba’ dedi Turuncu-Lacivertliler. Zaten beklenmedik bir şekilde veda etmeyi kendine yedirememişlerdi. O nedenle PTT 1. Lig’e göre bütçeyi yüksek tutup, pahalı bir kadroyla lige başladılar. Zaman zaman takım olarak düşüş yaşadılar, ancak kadro kalitesi o anlarda devreye girdi ve bugünlere geldiler. Bu kadro yapılırken bir anlamda Süper Lig de düşünülmüş. Sonuç olarak yeni sezonda yeni bir arayış içinde olmadan gerekli takviyelerle yollarına koyulurlar. Yönetim olarak Cihat Arslan’la devam ederler mi bilemiyorum. Hocanın anlaşması 1+1 yıllık. Hocaya göstermelik bir teklif yapıp, gönlünü mü almaya çalışacaklar, yoksa gerçekten samimi olup yola devam edecekler mi bekleyip göreceğiz!

İpler Ordu’nun elinde

Gelelim, ‘İkinci takım kim olacak?’ sorusunun cevabına... Şu anda ipler Orduspor’un elinde. Ancak bu düğümü galiba bir sonraki hafta oynanacak Orduspor-Ankaraspor maçı çözecek. Bu maç sadece iki takımı değil, Balıkesirspor’un da sonucunu merakla beklediği bir karşılaşma olabilir. Belki de beraberlik iki takıma da yaramayacak, aradan Balıkesirspor sıyrılacak. Şu anda şanslı gözüken Orduspor. Ama fikstür olarak da ibre Balıkesirspor’u gösteriyor. 4. sıradaki Ankaraspor ise rakiplerinin takılması ve Ordu’da alacağı bir galibiyetle mutlu sona ulaşabilir. Özetle heyecan dolu, gerilim dolu bir 3 hafta bizleri bekliyor.

MHK dikkat!

Düşme hattına gelince... Resmen düşen Kahramanmaraşspor’dan başka kesinleşmiş bir takım yok. Ancak 1461 Trabzon en zayıf halka olarak duruyor. Özellikle Trabzonspor Yönetimi’nin takıma bakış açısı ve ilgisizliği bir anlamda 1461 Trabzon’un şansını iyice zayıflattı. Öte yandan Fethiyespor öyle kritik iç saha mağlubiyetleri aldı ki, yaptıkları iyi işleri alt üst ettiler. Son Denizlispor yenilgisi kabul edilebilir bir mağlubiyet değil, işlerinin çok zor olduğunu söyleyebilirim. Tavşanlı Linyitspor belki de Boluspor’la deplasmanda bu hafta kader maçına çıkacak. Çünkü Boluspor’un da durumu iç açıcı değil. O nedenle düşme hattındaki belki de ikinci takımın bu hafta belli olma ihtimali yüksek diyebilirim. Bir sözüm de MHK’ya... Süper Lig düzeyinde hakemler vermeye devam etsinler. Çünkü gerilim çok yükseldi.

17 Nisan 2014, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI