Jesus, derbilerde rakip forvet ve 8 numaraların kalitelerini gözünde fazla büyüttüğünden iç koridorları (half space) kapatmak için 3 stoper kullanıp bekleri de geri yaslayarak kendince bir savunma önlemi alıyordu. Jesus, bu kez dörtlü bir savunma hattıyla başlayıp Serdar Dursun ile Valencia’nın arkasında Emre Mor, Zajc ve Rossi’yi kenardan değil iç koridorlardan Kayserispor ceza sahasına gönderdi. Nitekim Emre Mor gibi çizgiden içeri kat ederek, 8 numaraya evrilen ve iç koridoru kullanan forvetler, Çağdaş Atan planının panzehiridir. Stoper Arif’i sola koyup topla çıkarken 4’lü duran, top rakibe geçtiğinde Cardoso ile Gökhan’ı kenarlara getirerek kalabalık bir hat oluşturan Çağdaş hoca, dün en iyi çalıştığı yerden goller yedi. İlk golde cepheden gelen yüksek topu savunamadılar ve Emre Mor, Valencia’nın indirdiği topu gol yaptı. İkinci golde iç koridora devrilerek Serdar Dursun’un pivotluğundan beslenen Emre, stoperlerle bekin arasından geçip imza gollerinden birini attı.

Dikkat çekiciydi

Bu sezon Fenerbahçe-Kayseri maçları taktiksel açıdan zengin, yüksek tempoda oynanan maçlar olarak kayıtlara geçmişti.Ne var ki dün gece yüksek tempoda bir maç izlemedik doğrusu. Fenerbahçe’de SerdarDursun ile Emre Mor’un performansları çok dikkat çekiciydi. Serdar gibi futbolcuyla her hoca çalışmak ister. Aylardır forma giymiyor olsa da fırsat geldiğinde banko 11 oyuncusu gibi motive oluyor. Dün geceye 1 gol iki asistle damgasını vurdu.

Galatasaray’ın şampiyonluk yarışındaki en büyük rakibi maç takviminin seyrekliği olsa gerek. Okan Buruk’un hafta sonu Adana Demirspor karşısında maçı son dakikalarda çözüp Başakşehir karşısına Victor Nelsson’lu en ideal kadrosuyla başlaması beklenirdi. Üstelik Konya maçında Nelsson cezasında Kaan Ayhan’ın sağ stoperliğinden yana başı ağrımış ve maçı kaybetmişken.

Başakşehir Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, sezonun ilk yarısında kaybettiği 7-0’lık maçın ardından, ‘Gelirim, Ali Sami Yen’de de topa sahip olurum, bildiğimi oynarım.’ demeyerek Okan Buruk’u başka bir plana itti. Midtsjo, Kerem ve Zaniolo’nun kaybettiği topları Biglia’nın zekası ve Serdar Gürler’in atletizmiyle hızlı geçiş hücumlarına dönüştüren Başakşehir kaleye rahat gitti. Hep bir kaçan ve kovalayan durumu vardı. Galatasaray topa sahip olmasına rağmen geriden takip etmek zorunda kaldı. Üstelik Emre Belözoğlu erkenden atılmış olmasına rağmen.

Yunus ile Rashica’ya teslim etti

Galatasaray, Başakşehir karşısından sağ kanadından yana büyük sorun yaşadı. Zaniolo, Boey’in önünde ofansif aksiyonların içinde ne kadar etkin rol oynadıysa geri koşularda o kadar kötüydü ve yükü Boey’in sırtına yükledi. Nelsson’un yerine Kaan Ayhan’ın sağ stoperliği de takımının ilk golünü atmış olmasına rağmen çok sorgulanır türdendi. Kaan ile Boey’in arasından gelen Serdar Gürler sıklıkla çizgiye indi, asist yaptı, ceza sahasına girdi, bol bol tehlike yarattı, Galatasaray savunması sağ koridorundaki bu aksaklığa çözüm üretmekte çok zorlandı. O yüzden Okan Buruk 66’da 3. golün yedikten sonra Kerem ile Zaniolo’yu kenara alıp Yunus ile Rashica’ya teslim etti kenarları.

Jesus’un antrenörlük kariyerinde tam14 kupa var. Dünya Kupası’na kadar olan sürede yaptığı antrenörlük gösterisi göz kamaştırıcıysa bugün geldiği nokta hayret uyandırıcı doğrusu. Bu kadar büyük bir kariyere sahip, bu tecrübede bir antrenörün yaptığı plan, formasyon ve oyuncu tercihi hatalarıyla 4 ayda sıfırı tüketmesi inanılır gibi değil. Jesus, Türkiye kariyerinde henüz tek bir büyük maç kazanamadı, iki Rennes maçında 2-0 ve 3-0 geri düşüp maçı berabere getirmesi dışında Sevilla’ya karşı ikinci maçta anlamsız bir galibiyeti var, o kadar.

Portekizli hoca, “Delilik aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir” sözünü doğrulamak için çırpınıyor adeta. Bugüne kadar tüm derbilere üçlü savunma ile çıkan, oyuna hamlelerde hep geciken veya yanlış tercihler yapan Jesus artık yolun sonuna gelmiş görünüyor. Hataları ve inatlarıyla kendini bitirdiği yetmezmiş gibi yönetimi de ateşe attı.

Beşiktaş, Valencia’nın penaltı golüyle geri düştü. Wellinton’un atılmasıyla hem 10 kişi kaldı hem de Fenerbahçe’yi ikinci kez penaltı noktasına getirdi. Ne var ki, Valencia atışı kaçırınca, Güneş, Gedson-Necip değişimiyle savunmayı topladı. Sonra da sahneye Redmond çıktı. Wellinton’un oyuna girmesi ne kadar kötü etkilediyse Beşiktaş’ı, Redmond’un girişi o kadar coşturdu. Beşiktaş bile isteye üç stoperle oynayan Fenerbahçe savunmasına karşı cepheden yüksek top atarak dönenleri toplamayı denedi, büyük oranda da başarılı oldu. Zira Samet, Serdar Aziz ve Szalai topu yanlış yere indirerek Beşiktaş’ın atak sürekliliğine yardımcı oldular. Hatta Mert Günok’un uzun pasları bile pozisyon hazırladı Beşiktaş’a. Nitekim Cenk Tosun’un attığı kafa golünün hazırlanışı Şenol Güneş’in birincil planının ürünüydü.

3 stoperle yine kaybetti

Mert’ten gelen uzun topu Szalai karşılayamadı, Redmond karşısına aldığı Samet’i yanından vurup geçince ortaya nefis bir Cenk Tosun golü çıktı. Redmond ilk asistinin ardından Cenk Tosun’a öylesine klas bir asist daha yaptı ki akıllara zarardı. 10 kişi kalmış takımını Cenk le birlikte 5 dakikada 2-1 üstünlüğe taşımak onu tatmin etmemiş olsa gerek üstüne jeneriklik de bir gol atarak geceye damgasını vurdu. Güneş hamleleriyle maçı elinde tutarken cezalı olan Jesus yine 3 stoperle başladığı bir derbiyi daha kaybetti.

Maçın ilk 20 dakikasında Icardi, Mertens, Rashica, Torreira ve Kerem’in saldırgan ön alan baskısı arı saldırısı gibiydi. Kazandıkları toplarla rakip sahadaki akın süresini uzatmayı hedeflediler. Ne var ki, bu çok düzensiz bir baskıydı ve Adana Demirspor kalecisinden başlayarak pasla topu merkezdeki Ndiaye’ye rahat rahat taşıdı. Bu oyunun Galatasaray’ın faul hanesine olumsuz yansıdığını söylemek gerek. İcardi, Galatasaray’da 3 maçtır kötü oynuyor, bir türlü oyuna giremiyor. Sistemli bir şekilde formu aşağı yönlü gidiyor. Sahaya çıkan tüm futbolcular arasında topla en az buluşan Galatasaraylı futbolcuydu. Mertens’in yokluğundan çok etkinlendiğini düşünmüştük ama sanırım sorun arkasında kimin oynadığı değil. Okan Buruk’un, sezonun kalan bölümünde Zaniolo ile ilgili düşüncelerini tamamen değiştirdiğini şimdiden söyleyebilirim.

Tahtaya ilk o yazılacak

İtalyan süperstar geldiğinden beri maç eksiği gerekçesiyle hep yedek kaldı. Sonradan girdiği 3 maçın ikisini kurtardı. Adana Demirspor’a karşı Mertens’in yerine oyuna girdi, bu kez kanada değil forvet arkasına geçti. İkinci santrfor koşularıyla rakibin dengesini bozdu, Galatasaray’ı galibiyete taşıdı. Bundan sonra Okan Buruk, tahtaya ilk Zaniolo’yu yazıp etrafına takım kuracaktır.

Beşiktaş'ın muhtemel 11'ini de göz önüne alarak Fenerbahçe'nin bu maça hangi takım ve formatla çıkmasını uygun bulursunuz?

'Jesus yine 3'lü çıkar'

"Jesus bu sezon tüm kritik maçlara ve elbette derbilere 3 stoperle çıktı. Beşiktaş’a karşı da kafasında böyle bir taktik plan geliştirme ihtimali yüksek. Beşiktaş’a sağdan oyun kurucu olarak katılan Ghezzal’ı Ferdi ile karşılayıp Onur’un gelişlerini sol forveti Rossi ile engellemek Jesus’u tatmin etmeyebilir. O yüzden 3 stoperli düzende Szalai’yi sol bek kademesine çıkarıp Ferdi ve Rossi’ye destek vermeyi planlama ihtimali yüksek. Nitekim bu sezon oynadığı tüm büyük maçların oyun mantığını bunun üzerine kurmuş bir teknik adamdan bahsediyoruz. Fenerbahçe, pas örgüsüyle rakip kaleye gitmekten ziyade sıkıştığında uzun atıp baskıyla orada kalan, rakibin çıkışlarını forvet presleriyle pozisyona çeviren ama Valencia bitiremediğinde krize girebilen bir takım."

'Aboubakar'a alan bırakılmaz'

"Fenerbahçe son Sevilla maçlarının ilk yarılarını hem 3 stoperle hem de yüksek tempoyla oynamasına rağmen Valencia bitiremediği için ikinci yarılar bocaladı. Fenerbahçe öne doğru yüklenirken oyunun boyunu doğal olarak stoperleri çıkarak kısaltıyor. 3 ağır stoperle bunu yaptığı için savunma arkasında geniş alanlar bırakıyor. Sanırım ligde bu alanları en bırakmak istemeyeceğiniz forvetlerden biri Aboubakar olsa gerek. Beşiktaş’a karşı 4’lü oynayıp rakibi doğru kanat eşleşmeleriyle durdurmak Jesus’a daha doğru bir savunma mantığı kurdurabilir."

Teknik direktör Jorge Jesus'un bu maçı kazanmak için yapması gereken en önemli hamleler ne olmalı?

'Sonucu plan belirleyecek'

"Jesus büyük ihtimalle Valencia’nın yanında Pedro’yu kullanacak, Serdar Dursun’u hamle olarak kenarda tutacak. Beraberlik iki takımı da yarışta olumsuz etkileyeceğinden son 20 dakikada skor berabere ya da negatif olursa Serdar’ı yüksek top oyunu için kullanmak isteyebilir. Ama Fenerbahçe’ye maçı kazandıracak hamle bu olmaz. İkisi de yan rol oyuncuları. Jesus’a derbiyi kazandıracak ya da kaybettirecek olan ana plan seçimi. Jesus, Türkiye kariyerinde daha önceden defalarca deneyip kaybettiğine mi yönelecek yoksa bir kez olsun derbi planını değiştirecek mi? Sanırım oyuncu tercihlerinden ziyade sonucu belirleyecek olan da bu."

Fenerbahçe'nin bu maçı kazanması ya da kaybetmesi halinde şampiyonluk yarışındaki konumu ne olur?

'Kaybederse Jesus'un koltuğu sallanır'

"Mağlubiyet halinde sadece şampiyonluk yarışındaki konumu değil, Jesus’un da koltuğu sallanır. Bugüne kadar Jesus tek bir derbi kazanamadı. Üstelik takımı derbilerde gol dahi atamadı. Beşiktaş’a karşı bu negatif detayları da yenmek isteyecektir. Yenemezse Jesus’un Fenerbahçe taraftarı nezdinde değeri iyice düşecek. Ayrıca Fenerbahçe şampiyonluk şansını azaltacak, Beşiktaş’a yakalanacak. Kazanması halinde ise Fenerbahçe önümüzdeki hafta Karagümrük deplasmanını oynayıp, BAY geçen Galatasaray’a 3 puan daha yaklaşma fırsatını kollayacak. Elbette bu dediklerimiz Hatay ve Gaziantep FK’nın bu sezonki maçlarıyla ilgili kararın değişmesiyle tamamen başka bir yöne kayabilir. Bu durumda Beşiktaş’ı da şampiyonluk denkleminin içinde güçlü bir yarışmacı olarak değerlendirmek gerekir."

Fenerbahçe adına bu maçın kilit isimleri kimler olur?

'Sağ bekte Samuel'

"Fenerbahçe’nin hali hazırda tarif edilebilir bir oyunu ve uçan iki tane ismi var. Ferdi ile Valencia çok formdalar. Samuel’in Alanya performansı çok beğenildi. İki sol beki sakatken, Jesus’un Ferdi’yi sola çekip Samuel’i sağ bekte kullanması beklenir. Fenerbahçe adına derbinin kilit iki tane ismi olur birincisi sol bekte Ghezzal’a karşı pozisyon alacak ve takımı soldan atağa çıkaracak Ferdi, ikincisi ön alandaki bitiriciliğine güvenilen Valencia. Ferdi sağda ya da solda oynadığında birbirine yakın performanslar veriyor. Ne var ki, güçlü bir sağ ayağı var ve solda oynadığında içeri katederek topu sağ ayağına düşürdüğünde şut tehdidi olabiliyor. Bir nevi Fenerbahçe’nin sol bekteki Ghezzal’ına dönüşebiliyor. Sol arkada fazladan bir oyun kurucu kullanmak Jesus’un öne giderken işlerini kolaylaştırıyor."

Ervian’da Ermenistan’a karşı kötü başladık, Ozan Kabak’ın kendi kalemize attığı golle erken geri düştük. Orkun Kökçü’nün nefis golüyle skor eşitlense de ilk yarıda berbat bir futbol oynadık. Kuntz tercihleriyle güven vermediği gibi stoperlerimizin hataları akıl alır gibi değildi. Salı günü son Dünya üçüncüsü Hırvatistan’la oynayacağımız maç için endişeleneceğimiz çok konu olduğunu anladık. Ermenistan’ın sahasında oynadığı maçların ikinci yarılarında çok fazla gol yemesi üzerinde durulması gereken bir istatistikti.

Maça ulusal marşların okunduğu andan itibaren yüksek bir enerjiyle başlamış ve ilk yarı fizikleriyle bizim çocuklara top yaptırmamış olsalar da Ermenistanlı futbolcuları oyundan düşürmenin en kestirme yolu; üçlüden vazgeçip rakip savunmanın arasına ve arkasına atılacak toplardı. Kuntz’un devrenin bitimiyle sarı kartlı Merih’i kenara alıp üçlüden vazgeçmesi, Kerem Aktürkoğlu ile Salih Özcan’ı alması ikinci yarı ibreyi lehimize çeviren ilk kıvılcımdı.

Maçın adamı Mert

Temponun en düşük seviyeye indiği bir anda Enes Ünal kendine yapılan faulü zekice hızlı kullanıp Kerem’i savunma arkasına indirerek maçı çözen adam oldu. Büyük bir zeka gösterisinin Kerem’in hızı ve bitiriciliğiyle buluşması enfesti doğrusu. 2-1’i yakaladıktan sonra Mert Günok kritik kurtarışlar yaparak maçın oyuncusu oldu, geceyi kurtaranların başındaydı.

Beşiktaş derbisi öncesi Zenit ile oynanan yardım maçı Fenerbahçe için derinlemesine bir analiz imkanı vermemekle birlikte Jesus’un bazı tercihleri dikkat çekiciydi. Sevilla maçlarında 3’lü savunma oynayıp elendikten sonra Alanyaspor karşısına Szalai cezalı olduğu için Samet ve Henrique ile 4’lü çıkan Jesus, Zenit önünde genç Yiğit Efe’yi kullanarak yine 3’lüyü tercih etti.

Derbi klasiğine dönecek

Jesus’un Türkiye serüveninde tüm derbilere 3’lü savunma ile çıktığı düşünüldüğünde Zenit karşısındaki tercihleri Beşiktaş maçıyla ilgili fikir verebilir. Görünen o ki, Portekizli hoca Alanya maçının ikinci yarısındaki oyun ve oyuncu tercihlerinin üzerine gitmek yerine yine derbi klasiğine dönecek.

Serdar Dursun hazır

Alanya maçında King ve Valencia’yı sakat veren Fenerbahçe için Serdar Dursun santrforda güvenli bir seçenek gibi görünüyor. Zenit maçında 90 dakika sahada kalan Serdar, ligde en son 22 Ağustos 2022’deki Adana Demirspor maçına 11’de başlamış, peşinden de Austria Wien maçının başlangıç kadrosunda kendisine yer bulmuştu. Jesus’un gelişiyle hamle oyunculuğu rolüne ikna olan Serdar Dursun, Zenit maçında Mert Hakan’a klas bir asist yaparken, pivot santrfor özelliklerinin çoğunu takımı için kullandı. Beşiktaş derbisinde bu kadar sakatı, eksiği varken Jesus’a ‘Bana güvenebilirsin’ mesajı verdi. Halihazırda Fenerbahçe’nin kadrosunda yer alan 5 santrfordan pivot özellikleri en gelişmiş olanı SerdarDursun. Üstelik aylardır forma giymemesine rağmen küsmek bir yana, daha da motive şekilde kendini hazır tutabiliyor oluşu büyük bir başarı.

Jin Ho, Ferdi’yi andırıyor

Zenit maçı Fenerbahçe Akademisi’nin de görücüye çıktığı bir sınavdı. Jesus, Zenit’e karşı stoperde Yiğit Efe, sol kanatta Ahmet Necat, orta sahada Jin Ho’yu 11 başlattı. Ensar Brahiç, Bora Aydınlık, Muhammet İmre ve Yusuf Kocatürk’ü de ikinci yarıda oyuna aldı. Jin Ho, merkez orta sahanın sağ kulvarına açılarak oynadı. Oyun tarzı biraz Ferdi Kadıoğlu’nu andırıyor olsa da gidecek çok yolu var.

Bora’dan nefis gol

Jin Ho’nun yerine ikinci yarıda Bora girdi ve Crespo’nun desteğiyle nefis bir gol attı. Kabul etmek gerekir ki, akademideki her çocuk bir Arda Güler değil. O apayrı bir yetenek setiyle dünyaya gelmiş. Ama Bora’nın özgüveni, şut kalitesi; Jin Ho’nun pozisyon sezgisi, olgun davranışları dikkat çekiciydi.