Arama

Popüler aramalar

‘’Giresun kaçtı, Adana yakaladı‘’

Süper Lig’den düşen takımlar için 1. Lig’deki ilk sezonları buhranlı geçer. Geçen sezon Brezilya 2. Lig takımı görüntüsüyle küme düşen Adanaspor için depresif durum devam ediyor. Adanaspor, Giresun karşısında 1-0 geri düşmesine rağmen ikinci yarıda oyunun kontrolünü eline aldı. Maçın kader adamı şüphesiz Roni’ydi. 56’da penaltıyı auta attı, iki dakika sonra net şutu direkte patladı. Bu pozisyon etkinliği 46. dakikadan itibaren vardı. Oysa ilk yarı biterken Adana için hayli sancılı bir senaryo vizyondaydı. Osman Özköylü 42’de Bekir Yılmaz’ı oyundan aldı, tribünlerin önüne attı. Onlar da affetmedi gelişine vurdu, ‘Bekir dışarı’ tezahüratları ile sadece 2 puanı değil önemli bir oyuncularını da kaybetmiş oldular. Bir kulübün taraftarı neden takımına bu kadar kızgın olur anlamak mümkün değil.

Baskı arttı ama

Ev sahibi ekip Uche de girdikten sonra baskısını iyice artırdı. Kaptan Onur’un duran toptan gelen kafa golü beraberliği getirse de 3 puanı almak için fazlası gerekti. Adanaspor santrforu Bahattin’den hiç katkı göremedi. Giresun ikinci yarıda iyi direnerek 1 puanı aldı ama Adanaspor 2 puan kaybetti.

29 Ocak 2018, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Ne Kayseri ne Göztepe‘’

Göztepe de Kayseri de bu sezon lige renk katan takımlar. Seyir zevki düşük, futbol kalitesi vasatın altındaydı. Göztepe tribünleri 90 dakikanın tek rengiydi. Kayseri’nin ön alan baskısı maçın başında Göztepe’nin oyun kurmasını engelledi. Baskıya karşı Kosanoviç’in uzun toplarıyla çıkmak zorunda kalan ev sahibi için Poko’nun yaptığı bir uzaklaştırma hatası Badji’nin golüyle sonuçlanınca topun oyunda kalma süresi hızla düşmeye başladı. Zira Kayserispor maçlarında topun en az oyunda kaldığı 4 takımdan biri. Diğer 3 takım G.Birliği, Trabzon ve Karabük aynı zamanda en çok faul yapan takımlar.

Faul stratejisi

Kayseri ise düne kadar en az faul yapan 4. takım. Sumudica’nın öğrencileri o kadar çok faul yapıp kolay faul istediler ki, tempo hep istedikleri seviyede kaldı. Attıkları şut sayısı 5 (1 isabet) iken, yaptıkları faulün 24 olması stratejinin bir parçasıydı. Göztepe golü yedikten sonra oyunun hakimi oldu. 60’taki Sabri ve Tayfur hamleleri karşılık buldu. Sabri asist yaptı, Tayfur golü attı.

Gecenin sorusu

Kayserispor gibi ilk 5’i hedefleyen bir takım attığı şuttan tam 5 kat fazla faulü neden yapar? Ve elbette Sumudica neden Galatasaray maçının ikinci yarısındaki oyunu geliştirmeye odaklanmaz anlamak mümkün değil!

Maçın starı

Badji sahanın en sert oyuncusuydu. Orta sahada Kayseri’yi dirençli tuttu. Göztepe topa sahip ve rahatlıkla çıkabilecekken Poko uzaklaştırmayı tercih edince Badji inanılmaz bir şutla golünü de attı.

Maçın olayı

Fırat Aydınus’un saha kenarı oyunuyla nam salmış Sumudica’yı maçın başında uyarması yükselme potansiyeli olan gerilimi aynı seviyede tuttu. Sumudica itirazlarında temkinliydi.

Kısa mesaj: Jahoviç gol krallığı yarışında kalmasını penaltılarla borçlu olduğunu bir kez daha hatırlattı. Demba Ba'nın transferini kendi performansıyla çağırdı.

28 Ocak 2018, Pazar 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Aslan rahat kazanır‘’

Fatih Terim’in bir önceki hafta iki gol atmış moralli santrforunu kesmesini beklemek gerçekçi olmaz. Eren’in Kayseri performansını ödüllendirmek için çok uygun bir rakibe karşı oynuyorlar. Osmanlı şu ana kadar ligin deplasmanlarda en çok gol yiyen 2. takımı (22) ve buna ilaveten dışarıda sadece 1 puan alabildi. Savunma dirençleri son derece zayıftı, güçledirmek için Yalçın Ayhan ve Ceyhun’u aldılar. Hava trafiğine yatırım yapan Osmanlı’ya karşı Fatih Terim’in çift santrfor tercih etmesi kuvvetle muhtemel.

Gomis-Eren tercihi sadece yüksek top hakimiyeti anlamına gelmiyor, hoca Kayseri’de kestiği Belhanda’yı kenarda bekletmek için iyi bir gerekçeye sahip olduğunun farkında. Belhanda skora yönelmediği sürece Fatih Hoca’nın kafasındaki plana dahil olması kolay değil.

Galatasaray’ın iç saha coşkusu herkesin malumu. Ortaları Mariano ve Latovlevici yaptığı sürece Osmanlı’ya karşı ceza sahasında minimum 4 forvetle olmak Galatasaray’a rahat bir galibiyet getirebilir.

Ön plana kim çıkar?

Gomis, Fatih Terim’in istediği tarzda bir santrfor. Yırtıcı, bitirici ve mücadeleden sakınmıyor. Direnci düşük Osmanlı’ya karşı Eren-Gomis forvet hattı, içeride coşkulu oynayan Galatasaray için önemli bir baskı kaynağı olacak...

Kısa mesaj: Galatasaray şampiyonluk yarışındaki rakiplerine oranla önümüzdeki 7 haftada görece kolay bir fikstüre sahip. Fenerbahçe derbisine lider çıkmayı başarabilirse sonrasında zor fikstürün yaratacağı türbülansı hafifletebilir.

27 Ocak 2018, Cumartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Talisca'nın iştahı‘’

Beşiktaş’ın Quaresma üzerinden oynadığı ezberlenmiş sağ kanat oyunu rakiplerin çözdüğü ve son dönemde riske etmekten çekinmediği bir hal almıştı. Gönül’ün yerine oynayan Adriano’nun vasatlığı yüzünden Şenol Güneş, hücumu Babel ve Caner ile soldan organize edince Antalya’nın savunma balansı bir türlü yerine oturmadı. Nasri, Eto’o, Maicon gibi yıldızları oynamamasına rağmen ilk golü Q7’nin kaptırdığı basit bir topla bulan Antalya’ya karşı Talisca’nın iştahı maçı çeviren en önemli faktördü. Düne kadar lig performansı eleştirilen Brezilyalı Negredo’nun döküldüğü bir geceyi tek başına kurtardı.

Gecenin sorusu

​VAR, Talisca’nın attığı ama Babel’in faulü gerekçesiyle sayılmayan gole çözüm öneriyor. Peki Medel’in eline çarpan top nasıl çözülecek? IFAB’ın 8 kez yama yaptığı VAR için Almanya, Hollanda
çalkalanıyorsa Türkiye yıkılır!

Maçın starı

Talisca, Antalya’da sahaya çıkan diğer 21 futbolcudan farklı bir iştaha sahipti. Belli ki devre arasında futbolu özlemiş. Bir attı sayılmadı, iki tane daha attı maçı çevirdi.

Maçın Olayı

Hakem özkahya ve yardımcıları için iki kritik hata vardı. Babel’in Sangare’nin üzerinden indirdiği hava topunda faul yoktu, Talisca’nın golü temizdi. Medel
ceza sahasında topu eliyle kesti, penaltı verilmeliydi.

22 Ocak 2018, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Yeni transferler iş yapar!‘’

Galatasaray devre arasında transfer yapamasa da Buca maçında eski oyuncuların yeni performansları şaşırtıcıydı. Tudor döneminin küskünleri Selçuk, Latovlevici, Koray, Donk ve Yasin’in İzmir’de yeni transfer gibi oynamaları gecenin ana fikriydi. Latovlevici Karabük günlerindeki kadar rahat bir maç çıkardı. Yana yana sol bek arayan Terim’in yüreğine su serpecek kadar iyi oynadı. Fatih hoca, oyunda ikinci Necati Ateş’i arıyor, Gomis’in yanına sürprizi bol bir forvet eklemenin peşinde. Feghouli buna en büyük aday ama Yasin’deki değişim de göz kamaştırıcı. Kısa süredeki bu gelişimde kulübenin rolü büyük. Terim; milli takımda yapmadığını Galatasaray’da yaptı, Hasan Şaş’tan Davala’ya Florya’da otoriteyi sağlamlaştıracak bir kadro kurdu.

Devrim Belhanda’yla olur

Belhanda’nın hayatı kurulum ve servis üzerine. Kendini öyle kodlamış, 5 metreden önüne top düştüğünde bile atamıyor, öyle bir ezberi yok. Galatasaray’ın ilk golünde Yasin’e geçirdiği ön asist harikulade. 10 dakika önce kaçırdığı golü affettirecek kadar hem de. Belhanda kariyerinde sadece Montpeiller’deki son 2 sezonunda 10 gol barajını aşmış ve imkansızı başarıp takımını şampiyon yapmıştı. Terim şayet Belhanda’yı skora yönlendirmeyi başarırsa kafasındaki oyun devrimini gerçekleştirmiş olur.

19 Ocak 2018, Cuma 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Transfer yoksa roller değişir‘’

Fenerbahçe’nin tarihine bakıldığında transfer şampiyonluklarının sayısı, lig şampiyonluklarının üzerinde çıkabilir. Son transfer şampiyonluğunu 2015 yazında kazanmasına rağmen o kadronun kayda değer bir başarısının olduğunu söylemek imkansız. Ara transfer döneminde sadece Fenerbahçe değil birçok kulübün mali açıdan eli kolu bağlı olduğu için hamle yapmak zorlaşıyor. Aykut Kocaman’ın işe sol bek transferiyle başlayacağını biliyorduk ama durum değişebilir. Son 6 haftanın devamında ideal oyuna ulaşmanın yolu 4-2-3-1’in mükemmelleştirilmesi. Ama transfer yapılmaması durumunda Aykut hoca için sisteme dokunmak önemli bir çıkış kapısı olabilir.

Çözüm oyuncusu Isla

Aykut Kocaman için Fenerbahçe’yi ideal oyuna yaklaştıracak yegane unsur hücumu sağdan olduğu kadar soldan genişletebilmek. Fakat görünen o ki sol bek transferi yapmak o kadar da kolay değil. Zira Trabzonspor da Mas’ı gönderdikten sonra içeride aynı pozisyon için yarıştığı kulüp sayısı 3’e yükseldi. Ligimizde Aziz Behiç dışında büyük takımı domine edecek sol bek yok. Bursaspor da haziranda Avustralya Milli Takımı ile Dünya Kupası vitrinine çıkacak oyuncusunu ocakta 3-4’e satmaya yanaşmaz. Fenerbahçe’nin çözümü içeride üretme ihtimali yüksek. Bunun için iki alternatif var. İlki İsmail’i rehabilite etmek. -ki 2015/16 sezonu performansı şampiyonlukta Beşiktaş’ın yüzünü güldürmüştü-. İkincisi ise Isla anahtarı! Dirar veya Şener sağlıklı olduğunda Isla’yı sol bek olarak kullanmak.

Kadro dar fikstür zor

Fenerbahçe ilk 6 haftada Trabzon, Başakşehir ve Beşiktaş ile deplasmanda oynayacak. Kocaman’ın elinde Ozan’ın da dışarıda kalmasıyla iyice daralan bir kadro var. Aykut hoca için çok denemediği şablonu bir anda uygulama kararı almak kolay değil. Ama transfer yapılmazsa Kocaman sisteme dokunmak zorunda kalabilir. Arkada 3’lüye dönüp Dirar ve Isla’dan iki orta saha kenarı yaratmak Fenerbahçe için önemli bir karar olabilir. Böylelikle Valbuena’yı bir iç orta sahaya çevirmek ve Giuliano ile santrforu daha etkili hale getirmek mümkün. Bunun için de iki alternatif var. Topal’ı stopere çekip Souza’yı ön liberoya oturtmak. Ya da Topal’ı önde tutup Souza’yı pasör oynatmak. Burada farkı yaratacak oyuncu Souza. Ne kadar pasörlük yapabilirse Fenerbahçe o kadar yükselir. Ekici’nin durumu malum, o yüzden her şey Souza’nın formuna endeksli.

18 Ocak 2018, Perşembe 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Kocaman dönüşüm‘’

Fenerbahçe’nin ve doğal olarak Aykut Kocaman’ın ilk yarı performansını olumlu ya da olumsuz görmek için büyük fotoğrafa bakmak gerek. Aykut Kocaman için ligin ilk yarısını ‘Advocaat Fenerbahçesi’ni’ dönüştürme çabası olarak nitelemek sanırım en doğrusu. Topun karşısında durup bireysel çabalarla sonuç alan ve Kadıköy’de 21 puan yitiren Fenerbahçe’den Süper Lig’de rakip yarı sahada pas yüzdesi en yüksek (%78) takıma evrilişin hikayesini es geçmemek lazım.

İstifadan devrime
Fenerbahçe sahada büyük bir dönüşüm yaşıyor, bu da doğal olarak beraberinde bazı sancıları getirdi. Aykut Kocaman’ı Osmanlı beraberliğinden sonra istifaya sürükleyecek kadar güçlü bir sancıydı bu. Fenerbahçe’nin sezonun ilk yarısında bireysel hatalardan tam 6 gol yiyerek bu alanın lideri olması şaşılacak bir durum elbette. Advocaat’ın bireysel hücum takımı, bireysel hata takımına dönüşmek üzereyken tekerin altına takoz kondu. Fenerbahçe adına sezonun kırılma noktası; Kocaman’ın istifa sinyali verip ‘erişimsizlik’ moduna geçtiği milli takım arası oldu. Dönüşte Valbuena ve Ozan’ın dışarıda kaldığı, Giuliano’nun sağ kanattan 10 numaraya geçtiği, Topal ile Souza’nın dahil olduğu bir oyun izlemeye başladık.

Giuliano senaryoyu değiştirdi
Fenerbahçe için sezonu tam ortadan kıran ve kötü gidişi durduran birinci adam Giuliano’dur. İlk 11 hafta sahanın sadece sağ tarafına mahkum oluşu Dirar dışında kimsenin işine yaramamıştır. Giuliano, Lucescu ile Zenit’te harika bir ‘10 numara’ performansına imza attıktan sonra Brezilya Milli Takımı’na yeniden seçilmeyi başardı. Fenerbahçe de 7 milyon Euro bonservisi ‘10 numara’ Giuliano’ya verdi. Zira sağ kanattaki Giuliano’nun o kadar etmeyeceği kesindi. Sivas maçıyla forvet arkasına geçen Giuliano, Rus Ligi’nde 28 haftada attığı gol sayısına henüz 15. hafta sonunda ulaşabildi. Böyle devam ederse kariyerin altın sezonunu Fenerbahçe’de yaşayacak.

Topal ve Souza artık faydalı virüs
Fenerbahçe’ye çift ön libero virüsünü bulaştıran ve dominant oyundaki deformasyonu başlatan Vitor Pereira’ydı. Son iki sezonda Topal ile Souza’nın yan yana oynadığı maçlar sıklıkla bir ızdıraba dönüşebiliyordu. 11. haftadan sonra Aykut Kocaman’ın Ozan’ı kesip Topal’ı oyuna sürmesi benzer endişeleri harlasa da aynı oyunculara yazılan farklı rol filmi değiştirdi. ‘Topal ile Souza yan yana oynadıklarında üretim durur’ önermesinin gerçekliği tecrübeyle sabitken Kocaman, aynı ikiliyi arkalı önlü oynatarak takımdaki bir çok çatlağı tamir etti. Yeni rolüyle Josef ligin en fazla top kapan ismi olurken (26), Topal son üç haftada 2 gol 1 asistle kurtarıcı rolüne büründü. İlginçtir bu ikili Fenerbahçe’yi hasta eden bir virüsken artık takımın bağışıklık sistemini güçlendiren faydalı bir virüse dönüştüler.

Fenerbahçe'den gol kralı çıkmaz
OPTA verilerine göre Fenerbahçe bu sezon Süper Lig’de rakip ceza sahasında topla buluşma sayısında 4. sırada (350). Galatasaray’dan sonra ligin en çok gol atanı (34). Muhtemelen sezon sonunda da en çok gol atan 3 takımdan biri olabilir. Ama Fenerbahçe’den bir gol kralının çıkması çok zor. Çünkü Fenerbahçe santrfor odaklı bir takım değil, ligde en fazla farklı oyuncusu gol atan takım. Skor yükünü tam 12 farklı oyuncu paylaşmış. Janssen güçlü, stoperi sırtına alan ve alan açan ama çerçeveye vuramayan bir santrfor. Soldado ise arkaya sarkan, hızlı ve daha bitirici bir forvet ama onun da dayanıklılık ve devamlılık sorunu malum. Atılan 34 golün tamamı ceza sahası içinden olmasına rağmen santrforların rolü az. Sezon sonunda muhtemelen Giuliano’nun gol sayısı 15’i geçer ama şampiyonluk için Janssen ve Soldado’nun yüke ortak olması şart.

Valbuena'nın yeni rolü
Valbuena 9 puan geri düşen takımın başrol oyuncusuyken farkı 3’e indiren yeni oyun modelinin hamle oyuncusuna dönüştü, daha doğrusu dönüştürüldü. Bu Valbuena’yı mutlu etmese de Fenerbahçe’de önemli bir sorunu giderdi. Fransız oyuncu geçen sezon Lyon’da da benzer akıbetle karşılaşmıştı. Bruno Genesio, Depay’ın da katılımıyla Valbuena’yı 30 maçın 15’inde ilk 11 oynattı ve ondan harika bir hamle oyuncusu yarattı. Fenerbahçe ilk 11 haftada golü attıktan sonra istemsiz bir şekilde geri yaslandığı için önde top tutmak en büyük sorundu. Valbuena hoşnut olmasa da, Antalya, Bursa ve Kasımpaşa maçlarını tutan bir hamle oyuncusuna dönüştü. Bu rol ne kadar sürdürülebilir ona Kocaman ve Valbuena karar verecek. Lakin bu durumun sulh içinde devamı Fenerbahçe’nin yararına olacak.

Dirar fazla düz
Sağ kanatta Lens’in birebir oyununa alışmış bir takım için elbette Dirar fazla düz bir oyuncu. Nitekim Monaco’daki son sezonu Bernardo Silva’nın arkasında neredeyse oynamadan geçirmiş daha az yetenekli bir sağ kanat. İlk 11 haftalık süreçte önünde Giuliano arkasında Isla ile sağ iç kulvarda fena performanslara çıkmadı. Fakat Oyun 4-2-3-1 evrildikten sonra sağ kenardaki rolü daha belirgin olmalıydı. Sağ forvet olarak oynadığı süreçte 1 gol (Sivas’a) 2 asistlik (K.Paşa) performansıyla değil, Antalya, Bursa, Karabük ve Konya maçlarındaki etkinlik sorunuyla anılması gayet normal. Zira OPTA verilerine göre bu sezon Fenerbahçe’nin en fazla isabetsiz pas atan (135) ve top kaybı yapan (269) ismi Nabil Dirar.

İyi bir sol bek şart
Fenerbahçe sezonun akışında sahadaki birçok defosunu giderse de hala en zayıf karnı sol beki. Bu işin şakası yok. 12. haftadan itibaren ‘doğru oyun’u arayan Aykut Kocaman için hücumda sadece sağ bekle genişlemek önemli bir sorun. Sadece doğru değil ‘güçlü oyun’ için iyi bir sol beke ihtiyaç var. Kim alınır onu bilemem ama orta kalitesi vasatın hayli üstünde bir sol bekle oyunun rengi değişir. Hasan Ali Kaldırım’ın 22 orta girişiminden sadece 3’ünün isabetli olduğu bir oyunla şampiyonluk kolay değil.

Van Persie'den fenalık geldi
Ligin en kariyerli oyuncusunun düştüğü durum içler acısı gerçekten. Arsenal ve United’ta gol krallığı yaşamış, her daim iş ahlakıyla anılmış Van Persie’nin Fenerbahçe performansı! tam bir hayal kırıklığı. Pereira’yla anlaşamadı, yönetim arkasında durdu. Vatandaşı Advocaat hayata döndüremedi, Aykut Kocaman döneminde idmanda bile yok. Ligin en çok kazanan oyuncusunun sözleşmesi 2018 haziranında bitiyor. Kafasında futbol olmadığı davranışlarından çok belli. En azından sosyal medya paylaşımlarından öyle anlaşılıyor. Van Persie ile hemen vedalaşmak en doğrusu, zira kaldıkça herkesin moralini bozuyor.

Ozan Tufan'a ne oldu?
Ozan Tufan, çok değil 2 yıl önce tüm büyüklerin uğruna savaştığı bir oyuncuydu. Çok genç yaşta ‘yıldız’ damgasını yediğinden beri ilerleyemiyor. Ozan futbolu Bursa’daki kadar hayatının merkezine koyduğu gün sanırım durduğu yerden gelişimine devam edecek. 18 yaşından itibaren A Milli Takım’da banko oynayan Ozan, ‘Bana fırsat verilmiyor ki’ deme hakkına sahip değil. İstediği her şey verildi; bol sıfırlı bir kontrat, ilgi, şöhret, Milli forma ve istediği dakikalar... Bundan sonrası Ozan’a bağlı. Ya erken yaşta sönen yıldız olmayı seçecek ya da pes etmeyip futbolu hayatının merkezine alacak. Tercih onun...

01 Ocak 2018, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Kadıköy oyunu Konya'da işe yaramaz‘’

Dünyanın en lezzetli yemekleri kıtlık zamanlarında ortaya çıkmıştır. Mecburiyet insanı her daim yeniliklere iter. Fenerbahçe’nin iki hafta önce Kasımpaşa maçındaki santrforsuz oyunu böyle bir mecburiyetin sonucuydu. Ama Konyaspor’a karşı iki santrfor kadrodayken 4-6-0’ı oynamak kötü bir tercih. Koca bir ilk yarıyı çöpe atmak zorunda kaldı Aykut Kocaman.

Santrforsuz oynamak risktir

Kasımpaşa maçında bir mecburiyetle başlayıp harika bir baskı oyununa dönüşen santrforsuz model, her rakip ve sahada karşılık bulmaz maalesef. Bence bu tam bir iç saha oyunu. 4-6-0’da Alper ile Valbuena farkı maçın başında hissedildi. Valbuena’nın yapmadığı baskı Guiliano’ya gereksiz efor yükledi. Ama daha önemlisi Konya stoperi Ali Turan sezonun en rahat maçını oynadı. Kimseyi sokmadı ceza sahasının içine. Zaten girmek isteyen de yoktu. Santrforsuz oyunun temeli 3. bölgedeki pas yoğunluğuna ve baskıya dayanır. Kaybettiğin top için geri kazanım fırsatları sunar, ceza sahasına fazla oyuncu sokabilirsin. Ama ilk yarı bunların hiç biri yaşanmadı, iki takım adına da... Fenerbahçe’nin topu çizgiyi indirip tek Fenerbahçe’liye yaptıkları ortalar ise duvara yapılan şuttan farksızdı.

Stoperlerin en rahat maçı

Konyaspor Deni Miloseviç ve Ömer Ali’yle Fenerbahçe’ye benzer santrforsuz bir oyunla başlayınca, Josef ve Neto baskı yemeden kaleci Volkan’dan top aldı. Josef ve Neto yere düşmeden ilk yarıyı bitirdiler. Bu durum elbette iki takım stoperleri için de geçerli. Fakat sorun sonrasında baş gösterdi. Orta sahada Ali Çamdalı’dan başlayarak oyunu daraltan ve pas açısı bırakmayan Konyaspor’a karşı bir türlü istenen düzene geçilemedi.

2. yarıda yapılan Oğuz Kaan-Soldado değişimi sahadaki 4 oyuncunun yerini haliyle de oyunun karakterini değiştirdi. Isla’nın hatasıyla yenen gole rağmen Aykut hocanın ikinci yarıda ortaya konan oyunun üzerine gitmesi gerek.

24 Aralık 2017, Pazar 06:00
YAZININ DEVAMI