Dakika 58, Galatasaray kalesinin içerisinde tam çizgi üzerinde Yekta, top kaleye girmek üzereyken eliyle net bir şekilde topla oynuyor. 2 metre önünde, ilave yardımcı hakem duruyor. Pozisyonun penaltı bariz gol şansını engellediğinden kırmızı kart olması gerektiğini sorumluluk alarak hakeme söylemiyor. Ya da söyleyemiyor. O zaman bu hakemleri ne diye görevlendiriyorsunuz? Peki hakem bu pozisyonda ne yapıyor? Önü açık aynen ilave yardımcı hakem gibi pozisyonu kabak gibi cepheden açık görüyor. O da topu diğer hakeme atarak sorumluluktan kaçıyor. İşte bu esnada Medjani'nin golü bu dakikadan sonra belki de Trabzonlu oyuncularla hakem arasında geçecek bir oyunun önüne geçiyor. İlker Coşkun, yönettiği böylesine önemli bir maç sonrasında Trabzon'un skor üstünlüğünü yakalayıp maçı kazanmasına mutlu olmalı. Eğer federasyonun hakemlerin tartışıldığı bu dönemde bu penaltı pozisyonundaki hatayı hiç kimse anlatamazdı. Bunların dışında, iki pozisyonda da sporcu sağlığını tehlikeye sokan sert hareketlerde yaptığı yorumlarda da önemli hatalar yaptı. İlk yarı Salih'in Emre'nin bileğine bastığı pozisyon ve ikinci yarı Olcan'ın Constant'a yaptığı yaralayıcı hareketlerde UEFA'nın kesinlikle taviz göstermeden kırmızı kart gösterilmesi gerektiğini sanırım unutmuş olmalıydı.

Cüneyt Çakır, Beşiktaş başkanının açıklamalarından etkilenmiş olmalı ki, özellikle ikinci yarıdaki bütün tercihlerinde konuk ekip lehine kararlar verdi. Franco’nun ve İsmail’in kırmızı kartlarında problem yok. Ancak 41’de Serdar’ın Semih’i kucaklamasını kimse masum göremez.

Demba Ba, Beşiktaş’a gelmiş yabancı transferler içerisinde en karakterli oyuncuların başında geliyor. Sahada elinden geleni yapmaya çalışıyor. Buna becerisini de kattığında, atmış olduğu müthiş goldeki gibi farklılığını ortaya koyuyor. Beşiktaş’ın kanayan yarası sağ kanadı. Ancak Bilic’in İsmail tercihi, Beşiktaş’ın iki kanadını da kırdı. Oyuncu derinliği çok zayıf. Bunu sadece Başakşehir maçı için düşünmemek gerek. Özellikle Beşiktaş’ın son 3 maçını tam olarak tamamlayamamasının en büyük nedenlerinden biri de Bilic’in formsuzluğu oldu. 2-1 skor üstünlüğünü yakaladıktan sonra sarı kartı bulunan Franco’yu Ersan’la değiştirmeliydi. Ancak gerek takım tercihi, gerekse de oyuna müdahaleleri ile Bilic’in de kırmızı kartlarda olduğu gibi kendini sorgulaması gerekiyor. ‘Bu galibiyet çok önemli belirtmek gerekiyor ki Beşiktaş çok önemli bir galibiyete imza attı. Bu yarışın içerisinde önemli bir viraj olarak değerlendilebilir. Kaybetselerdi ligde ciddi yara alacaklardı. Maçın hakemi Cüneyt Çakır, geçen hafta oynanan derbi maçında anlaşılan o ki Bülent Yıldırım’ın yönetiminden rahatsızlık duymuş. Maç sonrası Beşiktaş başkanının açıklamalarından da etkilenmiş olmalı ki, özellikle ikinci yarıda bütün tercihlerinde Beşiktaş’ın lehine kararlar verdi. Franco’nun ve İsmail Köybaşı’nın görmüş olduğu kırmızı kartlarda problem yok. Ancak maçın 41. dakikasında Beşiktaş ceza alanında Serdar Kurtuluş’un Semih’i kucaklamasına kimse masum göremez.

‘Bayern-Roma maçında ne karar verirdi?’

Kaldı ki 74. dakikada Uğur-İsmail Köybaşı mücadelesinde Uğur’un, elle oynama gerekçesiyle Beşiktaş lehine serbest vuruş kararı verdi. Çok önemli maçlar yöneten Cüneyt Çakır’a şunu sormak lazım. Geçen hafta içinde yönettiğin Bayern Münih-Roma maçında da böylesi pozisyona ne karar verirdin?

90 dakika içerisinde Fenerbahçeli futbolcuların beklediği 4 penaltı pozisyonu vardı. İlk olarak Eren’in röveşata yapmak isterken Mehmet Topal’a yaptığı sert temas sonrası verilen penaltı kararı doğru. Ardından hem 3. dakikada hem de 12. dakikada ceza alanı içerisinde Rizeli oyuncular elleriyle topa müdahale ettiler. İlker Meral her 2 pozisyona da penaltı kararı verseydi, mantık kuralları dışına çakmış olmazdı. Bir şekilde İlker Meral’in bu iki pozisyonu görüş alanı içerisinde olmadığı için değerlendiremediğini düşünelim. Ancak Koray’ın 58. dakikada kontrolsüz ve dikkatsiz şekilde Emenike’ye ceza alanı içerisinde kayarak yaptığı müdahaleye penaltı çalmayan İlker Meral’e, ben doğrusu yorum yapamıyorum. Bu konuda hem MHK başkanı hem de hakem atama kurumunun, büyük bir ivedilikle açıklama yapması gerektiğini düşünüyorum.

48. dakikada Olcay Şahan’ın şutunda Partizan kaptanı Stankovic, vücudunu toptan koruma amaçlı yana doğru kaçırıyor. Gelen top ise vücuduna yapışık olan koluna çarpıyor. Bu pozisyonda Rumen hakem Dan Tudor’un devam kararı vermesi kesinlikle doğru. Ancak aynı Stankovic, maçın 55. dakikasında bu kez Gökhan Töre’yi yakın mesafeden kontrolsüz biçimde düşürüyor. Rumen hakem, bu pozisyonda penaltı kararı vererek doğru bir tercih yaptı. Bu arada Tudor genç bir hakem ve başarılı maçlar yöneterek UEFA Hakem Kurulu’nun takip ettiği birisi. Özellikle de saha içerisindeki otoritesi ve hakimiyeti ilerleyen dönemlerde onun adına önemli avantaj oluşturacaktır. Zannediyorum ki; daha büyük maçlarda da görebileceğimiz birisi. Beşiktaş-Partizan maçını da zaten çok iyi yönetti.

Aslan’ın gardını düşüren ilk gol tartışmasız ofsayt... Çek hakem Pavel Kralovec, bu hatasının dışında iyi maç yönetti. UEFA'nın kesin talimatları doğrultusunda hareket etti.

Top, en son oynandığı sırada golü atan futbolcu Reus, Semih ve Chedjou'nun önünde bulunuyor. Yardımcı hakem görmedi ancak pozisyon net bir şekilde ofsayt. Çek hakem Pavel Kralovec, Galatasaray'ın ofsayt kokan yediği golü dışında iyi maç yönetti. Hem oyun kontrolü hem de oyuncular ile olan iletişimi ve otoritesi; gerçekçi ve samimiydi. Kralovec, Galatasaray taraftarının patlayıcı maddeleri saha içerisine atmasına UEFA'nın kesin talimatları doğrultusunda anında önleyici harekette bulundu. Şunun altını çizmek lazım; özellikle bu tip maçlarda Türk taraftarların takımlarına destek yerine yapmış oldukları bu davranışlarla köstek oluyorlar. Taraftarların bu tavırları Galatasaray'ın Arena'da oynayacağı Arsenal maçını tehlikeye atıyor. UEFA'nın Sarı-Kırmızılılar'a seyircisiz oynama cezası vermesi dahi artık gündemde.

Bu hakemin normal şartlarda 8.2 alması mümkün değil. Gözlemcinin verdiği bu notun amacı, Merkez Hakem Kurulu ve federasyonu kurtarma operasyonudur. Gözlemcinin, UEFA kriterlerine göre, kırması gereken belli notlar vardır. Varsayalım ki Olcay'ın ikinci sarı kart görmesini Bülent Yıldırım gibi ‘doğru’ olarak yorumlayan İlham Kaplan'a sormak lazım, Demba Ba'nın yüzde 100 penaltı olan pozisyonunda kırılması gereken not nerede? Sadece o pozisyonda hakemin notu 7.9'dan başlamalı. Kaldı ki saha içindeki otorite eksikliği ve Emre Belözoğlu'nun yedek kulübesine yaptığı sinkaflı küfürleri de sayarsak çok kötü bir maç yöneten Yıldırım'ın 7.5'ten yukarı puan alamaması gerekiyor.

Bülent Yıldırım'a geçer not: 8.2

Beşiktaş’ın Fenerbahçe'yi Olimpiyat Stadı'nda ağırladığı derbiyi yöneten ve tartışmalı kararlarıyla tepki çeken Bülent Yıldırım'ın, gözlemci notu belli oldu. Konuk ekibin 2-0'lık galibiyetle ayrıldığı maçın ardından gözlemci İlhami Kaplan'ın, Yıldırım'a 'iyi performans' anlamına gelen 8.2 puan vermesi, büyük tartışma yarattı.

Gökhan Töre'nin, Kayseri Erciyes yedek kulübesi başta olmak üzere Bülent Korkmaz'la olağan dışı bir diyaloğa girdiği çok açık. Töre'nin, taç atışı yapıldığı sıralarda 4. hakemle arasında olan münakaşanın devamında küfür ettiğini net şekilde anlayabiliyoruz. Yalnız, Gökhan Töre'ye kırmızı kart gösteren İlker Meral, 72. dakikada Franco'nun rakibine ceza alanı içerisinde Jacques Zoua'nın formasından tutup çekmesinin karşılığını da Kayseri Erciyes lehine penaltı vererek göstermeliydi. Fakat şunu unutmayalım ki, Erciyes'in skor üstünlüğünü yakalaması, maçın genelini çok iyi yönetmeyen İlker Meral için de şans oldu. Bu arada İbricic'in sarı kart gördüğü pozisyonda kural hatası yok. Sadece Bosnalı oyuncu, hakeme sırtı dönük olduğu için ilk gösterilen kartı görmedi.

Çok uzun zamandır, büyük takım maçlarına çıkmayan Özgür Yankaya’nın geçen hafta tartışmalı derbi oynamış Fenerbahçe’nin karşılaşmasına atanması büyük bir riskti. Genelleme yaptığımızda maçın birçok evresinde gerek otoriteyi sağlama, gerek doğru yorum yapabilme adına son derece eksik ve kötü yönetim sergileyen bir hakem profili izledik. Yankaya, 14. dakikada özellikle UEFA’nın hakemlere üzerinde durarak söylediği ‘en başta oyuncuların sağlığını koruyun’ talimatına uymayan bir karar verdi. Kadlec’in dizine basan Mervan’a sadece uyarı yapmakla yetindi. Maçın en kritik dakikalarından birinde Hakan Aslantaş’ın Alper ile girmiş olduğu bir ikili mücadele var. Alper, sprinter özelliğini kullanarak Hakan’dan kurtulup, öne geçtiği anda rakibinin müdahalesiyle karşılaşıyor. Bu pozisyonda Hakan Aslantaş sol ayak tabanıyla Alper’in sağ ayağına basıyor. Bu hareket net bir şekilde penaltı. 85. dakikada Ahmet Çalık’ın Emenike’ye ceza alanı içerisinde topu kurtardıktan sonra kontrolsüz yapmış olduğu müdahale de tartışmasız penaltı. Yine Sow’un kaleci Dahlin’in üzerinden Gençlerbirliği kalesinin üzerine aşırttığı topta Tosic mükemmel bir zamanlamayla topun tamamının çizgiyi geçmesine engel olarak, oyunun devam etmesini sağladı. Sonuç olarak Özgür Yankaya’nın umut vaat eden iyi hakem olacak beklentisi içinde olanlar 90 dakikaya bakıldığında penaltı kararları dışında büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.