‘’Rize'nin uyanışı‘’
1. dakikadan 45’e kadar sezonun belki de en iyi futbolunu oynayan bir Rizespor takımı sahadaydı. Bunda Kweuke’nin 11’de olması kadar, onun tam anlamıyla geri dönüşünün takım üzerinde yarattığı pozitif etkinin de payı vardı hiç kuşkusuz ki. Ataklara daha özgüvenli bir şekilde çıkan Yeşil-Mavililer, üst üste yaptığı baskınların sonucunu 12. dakikada elde etti. Kweuke’nin yarattığ pozisyonda onun ortasında Ahmet Oğuz’un hatasını iyi değerlendiren Jantscher topu filelere gönderdi: 1-0.
Bu golle birlikte coşkusu artan Yeşil-Mavililer, sonrasında Jantscher, Ahmet İlhan ve Oğulcan ile defalarca kez hızlı hücum denemesi yaptı. Ancak sonuç çıkmadı ve ilk yarı tek golle noktalandı.
Şapkadan penaltı
Uyuyan Gençlerbirliği’ni uyandırmak için İbrahim Üzülmez ikinci devrede bir takım hamleler yapmak zorundaydı, yaptı da. Muriqi ve Aydın Karabulut’un oyuna girmesiyle daha derli toplu bir görüntü çizen Başkent ekibi buna rağmen bir türlü istediği baskıyı kuramadı. Rizespor ise skor avantajını kullanıp, kontrataklarla ikiyi aradı. 49’da Ahmet İlhan kaleyi yokladı. 60’da Vedat Muriqi ile Gençlerbirliği golü kaçırdı. 64. dakikada Kweuke ile Rize net fırsatı harcadı.
Son 20 dakikalık bölümde ‘eyvah maç gidiyor’ havasına giren Gençlerbirliği, geliştirdiği organize atakta Uğur Çiftçi’nin pasında Vedat Muriqi ile eşitliği yakaladı: 1-1. Maç hem skor hem de oyun anlamında dengelenmişti ki, 82’de şapkadan penaltı çıktı! Olmayacak bir pozisyonda Khalili etrafı bomboşken topu elle önüne aldı. Bu acemice hareket sonrası hakem beyaz noktayı gösterdi. Topun başına geçen Kweuke de Rize’yi yeniden öne geçirdi: 2-1.
Lastik patladı!
Sonuç olarak 2 haftadır kötü sinyaller veren Gençlerbirliği, Rize’de lastik patlattı! Ev sahibi ise kırılma maçını kazandı. Karadeniz ekibi bu karşılaşmada da 3 puana uzanamasa, galibiyet hasreti 5 maça çıkacak ve ligin henüz başı olmasına rağmen takımın morali dip yapacaktı. Çaykur Rizespor dün elde ettiği 3 puanla, derin bir nefes aldı.
‘’Kayseri'nin dönüşü Rize'nin çöküşü‘’
Kayserispor için kazanamadığı ilk 4 maçın elbet bir takım gerekçeleri olabilirdi, ancak bu karşılaşmada yaşanacak puan kaybının bahanesi yoktu. Skor açısından istediklerini alamasa da, sezona oyun anlamında kötü başlamayan Hakan Kutlu’nun ekibinin patlama yapması bekleniyordu, öyle de oldu.Kadro kalitesi olarak ligin belki de en yetersiz takımı Çaykur Rize karşısında henüz 9. dakikada duran topla ev sahibi öne geçti. Traore’nin ortasında ön direkte Sow kafayı vurdu, top ağlarla buluştu: 0-1. 34’te fark ikiye çıktı. Hızlı gelişen Kayseri atağında Deniz Türüç önce rakibinden sıyrıldı sonra topu müthiş taşıdı, pasında Welliton’a sadece dokunmak kaldı: 0-2. Pozisyonları ders verir gibi anlatmayı seven Hikmet hoca, yediği bu kontratak golünden gereken dersleri çıkarmış olacak ki, hemen 3 oyuncusunu yanına çağırıp, uyardı! İlk yarının sonlarına doğru, skora isyan eden tek Rizeli oyuncu konumundaki Emrah Başsan üst üste pozisyonlar yakaladı ama atamadı.
Kurtarıcılar buysa...
İkinci devrede Hikmet Karaman önce Mehmet Akyüz sonra Recep Niyaz’ı ‘kurtarıcı’ olarak oyuna aldı. Kweuke ise tam 252 gün sonra sahaya ayak bastı. 72. dakikada onun oyuna girmesiyle, Rize’nin gerçek kurtarıcısı olduğu da tekrar kanıtladı. Takıma hareket getiren Kweuke 86’da penaltıyı yaptırdı, 87’de Jantscher topu ağlara yolladı: 2-1.
Sonuç olarak daha iyi oynayan, kadrosu daha iyi olan ve daha çok isteyen Kayserispor ilk 3 puanını aldı. Rize ise 90 dakikalık görüntüsüyle yine hayal kırıklığı yarattı. Mutlaka ki bu kötü futbolun cevabı Hikmet hocada saklı!
‘’Aslan'ı salladı! Rize'ye patladı‘’
Hangi maçı izlesek tribünler boş, taraftarlar yok. Sanki lig yeni başlamamış. İnsan düşünmeden edemiyor, “Bu kadar takım, ne ara aldı cezayı?” diye. Durum böyle olunca halı saha maçı tadında bir mücadele daha oynandı Karabük’te. Futbolcular ellerinden geleni yaptı, fakat oyunun baş aktörü taraftarlar olmayınca, maçın tadı en başından kaçmıştı. Ne diyelim iyi ki varsın Passolig!
11’e 1 korner kullandılar
Maça gelince... İlk haftada Galatasaray karşısında iyi sinyaller veren Karabükspor, karşılaşmaya iyi başladı. Rizespor ise kadro kalitesine eşdeğer şekilde etkisiz ve ‘ben neredeyim’ havasındaydı. Rize’nin orta alandan çıkaramadığı her topta akıllara ‘Flamini’ geldi ancak sahadaki isim Saadane’ydi! Hücumdaki beceri eksikliği de, “Hayaller Adebayor, gerçekler Tuszynszki” dedirtti! Karabük, 8 ve 10. dakikalarda ilk tehlikelerini yarattı. 19’da golü attı. Poko’nun ortasında Yatabare güzel vurdu, top ağlarla buluştu: 1-0. 38’de Yatabare ikiyi kaçırdı.
90’da kapanışı yaptı
İlk yarı sonunda Karabük 11 korner atarken, Rize’nin 1’de kalması, oyunda kimin üstün taraf olduğunu gösteriyordu. İkinci yarıda Rize biraz kıpırdandı. 61’de Recep Niyaz kaleyi yokladı, 64’te Tuszynski’nin vuruşu direkten geri geldi. Ancak bu rüzgar fazla sürmedi. Son yarım saatte Karabük yine etkiliydi. 68’de Yatabare net fırsatı değerlendiremedi. 79’da Traore’nin röveşatası dışarı gitti. O Traore 82. dakikada Tanase’nin pasında topu filelere gönderdi: 2-0. 90’da Latovlevici’nin şutunda kaleciden dönen topu Skulason bitirdi: 3-0. Sonuç olarak Karabük, sonuna kadar hak ettiği maçta net bir skorla 3 puanı almasını bildi.
‘’Ersun Yanal farkı‘’
Yeni transferlerden sadece 3’ü ilk 11’de sahaya çıktı Trabzonspor’da... Ancak buna rağmen bambaşka bir takım, bambaşka bir anlayış ve geçen sezona göre her yönüyle çok daha hırslı bir ekip vardı. Ersun Yanal farkı bariz şekilde hissedilirken, iyi bir kamp geçirdiği her halinden belli olan Bordo- Mavililer, rakibini fizik gücüyle adeta ezdi. Orta alanı ilk dakikadan ele geçiren Fırtına, 11’de Mehmet Ekici ile ilk tehlikesini yarattı. 13’te Adem Büyük şansını denedi. 21’de Trabzonspor’un en önemli transferlerinden biri Onazi kendini gösterdi. Kasımpaşa savunmasının hatasını affetmeyen genç yıldız, topu ağlara gönderdi: 1-0.
Günün şanssızı Yusuf
25. dakikadan itibaren kanatları çok iyi kullanan Bordo-Mavililer sürekli tehlikeler yarattı, ancak Muhammet ve Yusuf bunları golle sonuçlandıramadı. İkinci yarının henüz başında Castro ile mutlak golü kaçıran Kasımpaşa, toparlanma fırsatını kaçırırken sonrasında yine Trabzonspor oyunu lehine çevirdi. 54’te Yusuf, 73’te Suk’la gole yaklaşan ev sahibinde, günün şanssız ismi Yusuf 77’de mutlak pozisyonu harcadı. Fırtına üst üste geliştirdiği ataklarla sinyali verirken 90+1’de yine Onazi sahneye çıktı. Bu kez ceza sahası dışından direk dibine şutunu çıkartan Onazi maça noktayı koydu: 2-0.
Pes etmek yok
Oynanan futbol müthiş miydi, değildi. Ancak Trabzonspor her anlamda gelecek adına umut verdi. En azından Ersun Yanal ve öğrencileri bu sezon mücadele etmeden pes etmeyeceklerini gösterdi. Yeni kurulan bu takım, maç oynayarak adaptasyon sürecini atlattıkça elbette daha iyi olacaktır. Zaten önemli olanda oyuncuların birbirlerini antrenmanda değil, sahada tanımalarıdır. Onlar birbirlerini tanıdıkça, Trabzonsporlular da bu futbolcu grubunun yapmak istediklerini çok iyi anlayacaktır.
‘’Beklenen son!‘’
En ideal kadrosuyla da çıksa veya yıldızları kadro dışı bırakıp gençlerle de mücadele etse Trabzonspor’da pek bir şey değişmiyor... Lige havlu attıktan sonra ‘arma için oyna’ sözünün altını hiç dolduramayan Bordo-Mavili futbolcular, aslında dün maçın başında “Biz bu sezonu bitirdik!” mesajı verdi.
Sahaya karakter koymak bir yana, isimlerinin hakkını bile veremeyen Trabzonsporlu oyuncular kümede kalma mücadelesi içindeki Eskişehir’e tam anlamıyla teslim oldu. İstatistikler de zaten bunu gösteriyordu. Ev sahibi ekip, Trabzon’un tam iki katı şut attı ve pas yaptı. Topla oynama yüzdesinde de 61’e 39’luk üstünlük yakaladı.
Skora bakınca belki hakem Halis Özkahya’nın haksız çaldığı bir penaltı golüyle Eskişehir kazandı zannedilebilir ancak Es-Es dün farkı kaçırdı.
Hatalı penaltı...
4. dakikada Mehmet Ekici’nin uzaktan kaleye gönderdiği füzeyle Trabzonspor ilk yarıdaki tek tahlikesini yarattı, top az farkla dışarı çıktı. 10’da Engin Bekdemir’in vuruşunda Onur gole izin vermedi. 25’te Okriashvili ceza sahasına müthiş girdi ancak karşı karşıya durumda kötü vurdu. 32’de Causic 30 metreden kaleyi yokladı. 45+1’de Causic’in şutunda ceza sahasında top Aykut’un eline çarptı. Hakem Halis Özkahya ilginç bir şekilde penaltı noktasını gösterdi. Pozisyonda sarı kart gören Aykut devamında yine futbolcu olduğunu unuttu ve olayın başkahramanı oldu! Kıvanç’a tokat atınca ikinci sarıdan aldığı kırmızıyla atıldı. Penaltıyı ise Engin Bekdemir golle sonuçlandırdı: 1-0.
Gol kaçırma rekoru
İkinci yarıda Eskişehir tempo artırdı, müthiş taraftarının verdiği destekle pozisyonlar yakaladı. Trabzon ise rakip savunmanın yaptığı hatalarda tehlike yarattı ancak bunları atamadı. 63’te Okriashvili’nin şutunda Onur son anda topu kornere çeldi. 67’de Trabzonlu Yusuf’un şutunda top yan direğe çarpıp dışarı çıktı. 70’te Engin Bekdemir net durumda fırsatı harcadı. 71’de Bokila ile Eskişehirspor ikiyi atamadı. 79’da Figueras’ın köşeye giden vuruşunda stattaki herkes gol diye ayağa kalktı, top direğe çarptı. 90’da günün etkili ama şanssız ismi Engin Bekdemir yine Onur’u geçemezken, 90+4’te Hadzic, Eskişehir adına golü kaçıran son isimdi.
Kısacası Kırmızı-Siyahlılar bu kadar net fırsatı bulup değerlendiremediği maçta fazlasıyla 3 puanı hak etti. Trabzonsporlular ise kazanmayı zaten hiç istemedi!
‘’Rize kurtardı, Mersin yıkıldı‘’
Küme düşme hattına şekil verecek olan maçta iki takımın da 1 puana bile tahammülü yoktu. Hem Rize hem de Mersin fazlasıyla istekliydi; ancak ev sahibi, kaliteli oyuncularının fazla olduğunu ilk dakikadan itibaren rakibine hissettirdi. Rizespor 7. dakikada Ahmet İlhan’la gole çok yaklaştı. O Ahmet 22’de ağları havalandırdı:1-0.
26’da Orhan ceza sahasında düşürüldü. Kazanılan penaltıyı Sylvestre kaçırdı. 57’de Deniz Kadah ile 2. golü kaçıran Rize, 74’te fişi çekti. Mehmet Akyüz, Murat’ın güzel pasında birinci kalite bir gole imza attı: 2-0. Bu golle birlikte aslında maç bitti! 90 dakika sonunda da Mersin lige veda etti.
Kalması mucize olurdu
Ümit Özat göreve geldikten sonra Mersin toparlansa da, oyuncu kalitesi ligde kalmaya yetmedi. Transfer yapamayan, oyuncularına para ödeyemediği için hemen her hafta idman boykotu yaşayan, kısacası krizlerin gölgesinde mücadele veren Kırmızı-Lacivertli takımın kümede kalması zaten mucize olurdu.
‘’Tatsız siftah‘’
Türkiye Kupası’nda sadece gruptan çıkmayı değil, liderliği dahi garantileyen Trabzonspor’un konsantrasyon anlamında sorun yaşaması beklenen bir durumdu. Ancak devam eden transfer dönemi göz önünde bulundurulduğunda yedeklerin, yeni hocaları Hami Mandıralı’ya kendilerini ispatlamak isteyecekleri de ayrı bir gerçekti. Daha ilk dakikadan sahadaki isimlerden pek azının işin ciddiyetinin farkında olduğu ortaya çıktı!
Hakan Çinemre attı
Birbirinden kopuk oynayan, bitse de gitsek havasında olan Bordo-Mavililer sadece Deniz Yılmaz ve Marko Marin ile cılız iki tehlike yarattı. 42. dakikada genç ağırlıklı kadrosuyla sahada olan Gaziantepspor golü attı. 19 yaşındaki Orkan’ın kornerinde 21 yaşındaki Hakan Çinemre ceza sahasında bomboş durumda topu ağlara yolladı: 1-0.
Savunma paramparça
İkinci yarıya ev sahibi temkinli başladı, Trabzonspor ise yine kayıptı. İlk yarıdaki golü ofsayt gerekçesiyle iptal edilen Deniz Yılmaz, 57’de de topu filelere gönderdi. Hakem bu kez golün öncesinde Deniz’in faul yaptığını belirtip, vermedi. 69’da Gaziantepspor ikinci golü buldu. Pozisyonda Trabzon savunması bir kez daha uyudu, arkaya sarkan 18 yaşındaki Muhammet Uyanık affetmedi. Musa Nizam faul bekleyip kendini yere bırakırken, Muhammet farkı ikiye çıkartan isimdi: 2-0. Hami hoca ikinci yarıda gençleri sahaya sürmesine rağmen sonuç değişmedi. Bordo-Mavililer, yeni hocasıyla çıktığı ilk karşılaşmada yenildi. Gaziantepspor ise gelecek vaat eden isimleriyle umut verdi.
‘’Mekan oynatıyor‘’
Kağıt üzerinde güzel geçmesi beklenen maç, beklenen de müthiş başladı. Passolig çıktıktan sonra kaybolan tribün ruhu dün geri döndü. Timsah Arena’daki bu müthiş atmosfer sahaya etki ederken, her iki takım oldukça atak bir şekilde karşılaşmaya giriş yaptı...
Henüz 2. dakikada Musa Nizam, yeni stadın açılışına yakışır bir gol attı. Bordo-Mavili forması bu sezon ilk kez giyen 25 yaşındaki sol bek, kendisinin de pek inanamadığı aşırtma vuruşla topu ağlara yolladı: 0-1. 5 dakika sonra Bursaspor adına ikinci şok yaşandı. Erkan Zengin orta sahada kaptığı topu rakip ceza sahasına taşıdı, Aytaç’a bıraktı. Onun şutunda kaleciden dönen topu Cardozo filelerle buluşturdu: 0-2.
Sercan ‘koridor’ yaptı
Üst üste yenilen 2 golün ardından 15 dakika toparlanamayan Timsah, kulübeden Hamza Hamzaoğlu’nun tribünden ise taraftarının verdiği moralle kendine geldi. 23’te Sercan Yıldırım, geri dönüşün fitilini ateşledi. Belki de son yıllardaki en iyi futbolunu oynayan Sercan, Serdar Aziz’in indirdiği topu sert bir şutla ağlara gönderdi: 1-2. 34’te aynı Sercan önce Cavanda ardından Mbia’yı çaresiz bıraktı. Güzel pasında Stoch Onur’a takıldı. 38’de Sercan tekrar sol kanadı ‘koridor’ yaptı, Mbia’nın temasıyla yerde kalan genç futbolcu penaltıyı çaldırdı. 39’da Necid beyaz noktadan topu ağlara yollayıp, hem skoru eşitledi hem de Timsah Arena’daki müthiş Bursaspor taraftarını ateşledi: 2-2. 43’te Dzsudzsak ile öne geçme fırsatını kaçıran Yeşil-Beyazlılar, ikinci yarıda gaz kesmedi, kaldığı yerden devam etti. 51. dakikada Serdar’ın sert ortasında Sivok ofsayt durumundayken golü attı, yardımcılar verince ortalık karıştı. Trabzonsporlular’ın yoğun itirazı sonrası hakem Serkan Çınar yanlışından dönüp golü iptal etti. Ancak ilk anda sevinen Bursalı oyuncular ile taraftarların havası hiç değişmedi.
Bu da mı gol değil!
Her haliyle galibiyet sinyali veren Timsah, 71’de ‘bu da mı gol değil?” dedi! İptal edilen golde olduğu gibi asisti yine Serdar yaptı, yine Sivok ağları havalandırdı: 2-3. Bu dakikadan sonra Bursaspor’u durdurmak neredeyse imkansızdı. Aylar sonra ilk kez taraftarınının gücünü bu denli arkasında hisseden Yeşil-Beyazlılar, 82’de kapanışı yaptı. 2 asiste imza atan günün kahramanı Serdar Aziz, Stoch’un ortasında bomboş durumda kafayı çaktı: 2-4.
2-0’ı bulduktan sonra skora yatan, 2-2’nin ardından ‘beraberlik yeter’ düşüncesine kapılan Sadi Tekelioğlu’nun Trabzonspor’u göz göre göre kaybetti. Bursaspor ise tek kelimeyle müthiş bir zafer kazandı. Maç Atatürk Stadı’nda oynansa, tribünler boş olsa büyük ihtimalle böylesine bir geri dönüş olmayacaktı. Dün hiç şüphesiz ki mekan oynattı!