‘’Buraya kadar‘’
Avrupa’dan moralli dönen Kartal, evinde yılın son maçını kaybetti. Rıza hocanın takımı, futbol adına ortaya iyi görüntü koyamadı. Bu olumsuzluk skora da yansıdı. Zirvenin uzağında kalan Beşiktaş, hiç hesapta olmayan bu kayıp ile lige havlu atmış oldu. Kümede kalma mücadelesi veren Alanyaspor gücü ölçüsünde en iyisini yaptı. Bunun karşılığını da hak ederek alıp, rahat nefes aldı.
İki ilginç gol
Beşiktaş prestij için çıktığı maça iyi başladı. Erken gol için atak denemelerinde bulundu. Nitekim, 9’da öne geçti. Hakem Ümit Öztürk, sahalarımızda pek uygulanmayan kuralı devreye soktu. Oyun akışı içinde Efecan’ın şiddetli itirazını serbest vuruşa çevirdi. Cenk’in kullandığı atışta Colley’in golü yan hakem uyarısı ile iptal edilse de, VAR daveti ile hayat buldu: 1-0. Fark beklentileri tam aksine döndü. Maç orta alana sıkışıp kaldı. Karşılıklı kontra denemeleri yapıldı. Hepsi bu. Ardından Alanyaspor’un beraberlik sayısı geldi. Amartey’in hatasında araya giren Yusuf, Mert’in bacakları arasından topu ağlara bıraktı: 1-1. Maçta; 38’de gelen gol devrenin skoru oldu.
Böyle goller yenmez
Kartal ikinci yarı, maç bitsin gidelim havası içinde oynadı. Chamberlain’in sakatlanıp çıkması orta alandaki dinamizmi bitirdi. Merkezde iyi organize olamayan Çalımbay’ın ekibi her geçen dakika oyundan düştü. Kenar hamleleri sahaya yansımadı. Bir puana fazlası ile razı olan Akdeniz ekibi, son bölümde yapılan değişiklikler ile pozisyonlar buldu. Bu da, Beşiktaş kalesinde üç dakika içinde 2 gol gelmesine neden oldu. Önce 87’de, Amartey, Demir Ege anlaşmazlığından gelişen atakta Janvier golünü attı. Sadece üç dakika sonra, Mert’in geç gelen hamlesinde Eduardo topu boş kaleye gönderip skoru belirledi: 1-3
‘’Veda 3 puanla olsun!‘’
Konu çok açık; Rıza hoca ile yeni yılda yol ayrımı kaçınılmaz görülüyor. Kartal’da hoca arayışları yerli yabancı medyaya yansımış durumda. Aslında bunun işareti kadro dışı bırakılan 5 futbolcuda çıkmıştı ortaya. Bu ilkel yöntem uygulamaya konulacaksa, teknik direktörden rapor alınır. O doğrultuda hareket edilirdi. Bu kez tam tersi oldu. Çalımbay, haberi olmadığını belirtip, “Samet abi ve Feyyaz kardeşim böyle uygun görmüşler” dedi. Bunun anlamı, apaçık ortada. Rıza hoca da bunun farkında. Böyle atmosfer öncesi Avrupa’da alınan sonuç moralleri düzeltti. Yılın iç sahadaki son maçı. Asıl önemlisi Çalımbay’a veda niteliği taşıması. Alanya önünde, sahadaki oyuncular tribünlere ayak uydursun yeter. Hoca, evinde üç puan ile veda edip gider!
Eksik çok sıkıntı yok
Bu maç özelinde; ne kadro dışıların, ne de sakatların ve sakatlıktan yeni çıkanların sıkıntı olacağını beklemiyorum. Ayrıca Fatih Tekke’nin yaptığı yersiz ve gereksiz açıklama Kartal’ı motive etti iyice. Tekke’nin, “Beşiktaş’ın içinde bulunduğu durumundan faydalanmak istiyoruz..” şeklindeki sözleri Ömer Erdoğan’ı hatırlattı. Erdoğan, Hatayspor’u çalıştırdığı dönemde, benzer açıklama yapmış ancak. İstanbul’dan tarihi farklı yenilgi alarak evine dönmüştü.
Futbol sürprize açık ama..
Ligde prestij maçları oynayan Kartal’ın öncelikli hedefi kupa. Alanyaspor ise lige tutunmaya çalışıyor. Yüksek tansiyon içinde olan iki takımın mücadelesine nereden baksak Beşiktaş önde duruyor. Futbol bu her türlü sürprize de açık. Yine de bu gece öyle durum yaşanacağına hiç ihtimal vermiyorum.
‘’Cezayı Beşiktaş’a kestiler!‘’
Efsane kadroda yer alan Feyyaz Uçar’ı yönetime aldı. Futbolun başına Samet Aybaba’yı getirdi. Daha önce görev verilen Rıza Çalımbay ile devam etti. Buraya kadar her şey on numara... Arat’ın bu hamlesi ilk krizde ne yaptı. Kendi dönemlerinden kalma kadro dışı uygulaması. İlk adres Aybaba. Sayın hocam, sizi sorunları çözmek için getirdiler. Kadro dışı bırakmak basit. Bunun için size gerek yoktu. Beş futbolcunun yıllık maliyeti 12 milyon Euro. Resmen şunu demiş oldunuz: On dönüm bostan, yan gel yat Osman.
Başkanı yanılttınız!
Takım içinde gruplaşma var. Sıkıntılar mevcut. Yerli yabancı ayrımı hakim. Afrika kökenliler baskın. Takım fizik olarak yetersiz. İyi çalışmıyor. Sistemsizlik, sistem olmuş. Liste uzun. Siz bunları çözme yerine kolayı seçtiniz. Sonuç... Koca hiç. Şimdi herkese şu mesajı vermiş oldunuz. Bu oyuncular; yetersiz, disiplinsiz, formsuz... Beş para etmezler manasına geliyor. Almak isteyen kulüp olursa, bedava ister. Bu hali ile tek kuruş ödemek istemezler. Hatta kulüp üstüne para verip gönderebilir. Örnek çok. Ljajiç, Lens.. Yattılar paraları takır takır aldılar. Başka yere gitmeyip zarara uğrattılar. Sizin bu yersiz uygulamanız onlarınkinden daha beter. Kararları; taraftar baskısı ve sosyal medya etkisi ile aldınız. Başkanı da yanılttınız. Camiayı da. Cezayı futbolculara değil, Beşiktaş’a kestiniz. Bravo!..
Efsane üçlü, tersten başladı!
Futbolcuya dayalı düzen zirve yaptı. Önce Rıza Çalımbay açıkladı. ‘Futbolcular milli arada Antalya kampını istemediği için iptal ettim’ Önceki gün de kulüp bildiri geçti: Aybaba kampı uygun bulmadı.. Ancak eksik veri. Doğrusu yine futbolcuların talebi üzerine iptal edildiği idi. Efsane üçlü tersten başladı. Bu pek hayra alamet değil.
‘’Çalımbay ikramı‘’
Beşiktaş’ın hocası Rıza Çalımbay, bir derbi maçın rakibe nasıl verileceğini gösterdi! Herhangi birine derbide 11 yapmasını söyle, ilk Aboubakar’ı yazar, sonra gerisini tamamlar. Rıza hoca ikinci yarı takımı geri düşene kadar bekledi. Hatta hamle oyuncusu olarak Tayfur’u sahaya sürdü. Böyle olunca Fenerbahçe savunmasını önde kurup, sürekli baskı yaptı. Attığından fazlasını kaçırdı. Takıma büyük destek veren taraftara yazık oldu. Bu yenilgi ile Kartal, zirve takibinde geri düştü. Üç puanı alan Fenerbahçe, zirvede kalmayı bildi.
Üç pastan gol yedi
Beşiktaş maça tutuk başladı. Fenerbahçe ise daha diri ve istekli. Bu da erken gol getirdi. 10’da Ferdi, Tadic’i gördü. Onun pasında Dzeko boş kaleye yuvarladı: 0-1. Öne geçen konuk ekip, farkı artırma adına yüklendi. İrfan Can üst direğe takıldı. Pozisyon bulmakta güçlük çeken Kartal, rakip kaleye şut atmakta zorlandı. Cenk’in takibi Djiku’yu hataya zorladı. Samet’in yıldız oyuncuyu indirmesi net penaltıydı. Chamberlain, 24’te atışı kullanıp, skora denge getirdi: 1-1. Bu andan itibaren oyuna da denge geldi. Karşılıklı ataklar vardı. Uzatmada İrfan Can’ın net pozisyonunda, Mert iyi yer tutup gole engel oldu. İlk yarıda; Chamberlain, Cenk ve sakatlanıp çıkana kadar Gedson etkili oldular. Fenerbahçe’de ise Dzeko, Tadic ve Ferdi öne çıkmayı bildiler. Kaleci Mert; 3 gol yemesine rağmen, yaptığı kurtarışlar ile takımının en iyisi oldu.
VAR da olmasa
İkinci yarı, ilk devrenin kopyası gibi başladı. Konuk ekip ilk dakikadan itibaren gol denemelerinde bulundu. Etkili ataklar yaptı. Kartal, anlaşılmaz şekilde oyunu sete çevirip, kontratağa geçiş yaptı. Bu hatalı sistem, savunma arkasına atılan toplarda sıkıntı yarattı. Bailly’nin gereksiz yere Szymanski’yi indirmesi ‘VAR’ uyarısı ile penaltıya dönüştü. Tadic, 63’te ters köşeye gönderip, takımını yeniden öne geçirdi: 1-2. Derbi hakemi Atilla Karaoğlan, kötü maç yönetti. ‘VAR’ devreye girmese, maçın önüne geçecek hatalar yaptı. Dev maçı Karaoğlan değil, ‘VAR’ yönetti resmen. 90+2’de Bailly’nin eline çarpan tartışmalı ‘VAR’ penaltısında Tadic bu kez Mert’i geçemedi. Maçta son sözü 90+6’da İsmail’in pasında Szymanski söyledi: 1-3.
‘’Beşiktaş’tan aldı Fenerbahçe’ye verdi‘’
Arat’ın 2. Başkan olarak yönetime aldığı Hüseyin Yücel konusu gündemi meşgul etti. Fikret Orman yönetimlerinde yer alan Yücel, yeni vaadler ortaya koydu. Arat’ın açıklamaları bu yönde. Camia tepki verdi. ‘Önce Çilekli Tesisleri’ndeki okulun kirasını ödesin’ diye. Bunu yazınca Arat, TRT ekranlarında bunun yalan olduğunu ileri sürüp, tarafıma suçlamalarda bulundu. “Madem yalan, ödediği kira dekontlarını ortaya koysun gazeteciliği bırakıyorum. Aksi halde adaylıktan çekilsin” dedim. Sus, pus. Ne cevap var. Ne ilgili makbuzlar vb. Arat, 20 yıldır kulübe uzak. Bilmiyor diyelim! Öğrenmesi zor mu? Asla! Konuyu eşeledim. Bakın neler çıktı altından...
Bunlar da mı asılsız...
Yücel’in sahibi olduğu Bahçeşehir Koleji maçlarını Akatlar’da oynuyordu. Kulübe cüzi bir ödeme yaparak... Yücel’in bu kulübü, Beşiktaş ile transfer yarışına girdi. Oyuncularını almak için gizli saklı hamleler yaptı. Kartal rest çekti. Yücel, Fenerbahçe kulübü ile anlaşıp maçlarını Ülker Spor Salonu’na taşıdı. Bunun için Fenerbahçe tarafına yıllık 250 bin Euro ödeniyor. Nerede ise Beşiktaş’a verdiğinin 4-5 katı yani. Bitmedi. Geçtiğimiz sezon Beşiktaş ligde kalma savaşı içinde. Ligin sonlarına doğru rakip Bahçeşehir Koleji. Yücel, 2 biner Euro prim vadediyor takımına. Sn. Arat futbola yabancısınız. Basketbol uzmanlık alanınız. Bakın bakalım bunlarda mı asılsız!
Böylesini görmedim...
Bir noktayı aktarmadan geçmek etik olmaz. Yer Beşiktaş Conrad Oteli. Beşikkaş’ı takip eden tüm yazılı ve görsel medya mensupları masada. Mevcut yönetimden Umut Şenol ile birlikte ayrılan Asbaşkan Serhan Çetinsaya ile sohbetteler. Ben son bölümüne dahil oldum. Çetinsaya, Yücel’in ödemediği kiraları açıklamış. Şenol da, Yücel’in Çilekli Tesisleri’ni kendi vakfına devir için yapılan girişimlerden bahsetmiş. Normalde anında televizyonlarda, ertesi gün gazetelerde yer alması gerekir. Hem de manşetlerde. Yok. Sadece TV100 ve bendeniz yazıyorum. Ne böyle bir seçim gördüm, ne de böyle gazetecilik anlayışı!
Hak eden kazansın
Bir ayı geçti. Her gün kongre kulisleri ile seçimin nabzını tutmaya çalıştım. Bu süreç içinde ne Arat ve ekibinin iddia ettiği gibi ne Yıldırım Demirören ne de farklı bir kişi, mecra ve benzeri şekilde talep, yönlendirme ile karşılaşmadım. Arat ile iki kez telefonda tartışma değil ama serzenişe yakın konuşmam oldu. 2 kez de Adalı ile meslektaşlar ile birlikte yüz yüze kısa konuşma yapabildim. Ancak her iki adayın yönetim listelerinde yer alan ya da yandaşları ile yüzlerce konuşma, görüşme yaptım. 7/24 seçim ile yatıp kalktım desem yeridir. Mutlaka, eksik veya yanlış bilgiye dayalı hatamız olmuştur. Affola! Beşiktaş Camiası çok değerli. Sandık başına gidecek olan kararsızlar sonucu belirleyecek. Tahminim katılımın 11 binin üstüne olacağı. Adaylar, yöneticiler, projeler, vaatler hepsi ortada. Bunların ışığında hak eden kazanacaktır. Kaybeden adayın, bundan böyle kulüp başkanlığı için yeniden aday olması son bulacak. Kazanan başkan, kaybeden normal üye statünde kalıp misyonunu tamamlayacak. Kazanan Beşiktaş olsun.
‘’Adayların seçim karnesi‘’
Beşiktaş’ta bugün mali, yarın seçim kongresi var. Mali ve idari kongre daha çok mevcut yönetimin icraatları ile alakalı. Yine bazı çevrelerce ibra konusu gündemde. Buna rağmen asıl konu seçim. Hasan Arat ve Serdal Adalı hareketli kampanya yürüttüler. Bu akşam Adalı, Lütfi Kırdar’da üyelere geniş katılımlı buluşma sağlayacak. Şimdi her iki adayın son durumuna bakalım.
Arat neden kazanır:
1. Bağımsız hareket ettiği görüntüsü veriyor.
2. Süleyman Seba ekolünün devamı olduğu iddiasında.
3. Eski futbolculara listesinde yer ve görev vermesi
4. İletişim olanaklarını her fırsatta değerlendirdi.
5. Eski Divan Kurulu başkanları Yalçın Karadeniz, Şeref Nasır ve eski Başkan Fikret Orman’ın desteğini aldı.
Arat neden kaybeder:
1. Yönetim listesine güçlü isim dahil edemedi. Orman döneminin iki faal ismi Hüseyin Yücel ve Mete Vardar ekibinde.
2. Yönetiminde kadın üye olmaması, birçok kadın üyeyi küstürmüş durumda.
3. Ortaya koyduğu projelerin inandırıcılığının olmaması.
4. Futbol takımı, transfer ve tesisleşme alanında net vaatlerde bulunmaması.
5. Ekonomik gücü olmaması yüzünden kulübün sıkıntılı olan mali tablosuna katma değer veremeyeceği.
Adalı neden kazanır:
1. Geçmişin devamı algısını yıkması. Orman ve Çebi’ye karşı aday olması. Ve bunlardan yönetici almaması.
2. Yöneticiliği döneminde, ‘Transfer sihirbazı’ olarak ün yapması.
3. Önceliğin futbol takımını ayağa kaldırmak olduğunu vurgulaması.
4. Gayrimenkul yatırım ortaklığı başta olmak üzere, akademi, Fulya ve diğer projelerinin onay görmesi.
5. Hiçbir dernek, grup ve kişiler ile yönetici pazarlığı yapmaması. Ekonomik gücünü daha önce olduğu gibi kulübe tahsis etmesi.
Adalı neden kaybeder:
1. Ekibinde sürekli aynı yüzlere yer vermesi.
2. Futbol dışındaki şubelere ilgili yönetiminde üye olmaması.
3. Yakın çevresinde kendisini yanıltıcı bilgiler veren kişilere göz yumması.
4. Kongre günü salon giriş ve içinde yeterince ilgi ve alaka gösterisinden uzak kalması.
5. İstanbul dışından gelen üyelere gerekli ilgi ve alakanın gösterilme konusu.
‘’Adalı içten vuruldu‘’
Yaklaşık on gün önceydi. Eski yöneticilerden ve Adalı’nın sağ kolu diye bilinen Doğan Küçükemre telefonda. Kendisi ile çok uzun yıllara dayalı dostluğumuz var. Bir şey sormadan söze girdi: “Orhan mutlaka sana da gelmiştir. Camia artık yeni yüzler istiyor. Ben erken davranıp yöneticilik konusunda affımı istedim. Herkesin bunu yapması gerekir. Yoksa zarar veririz” dedi. Bahsettiği konu şu, Adalı; Doğan Küçükemre, Melih Aydoğdu ve Uğur Fora’yı yönetime almasın. Adalı’yı es geçelim. Kendisine en büyük vurgun içerden yapıldı. Fora ve Aydoğdu yani. Adalı’ya yakınsınız diye, her seçimde yönetim listesinde yer almak zorunda mısınız? Ayrıca ne oyunuz var, ne gücünüz. Gelen tepkilere göre ne de başka bir şeyiniz. Adalı yakasından düşmediniz. Bir tek gerçek dostu varmış Küçükemre. Hakan Sak’ı da unutmamak gerek.
İşte Orman’ın liste gücü
Arat yola çıktığı günden beri, Adalı’nın eski yönetimlerin devamı olduğu algısını ortaya koydu. Başarılı da oldu. Fakat yönetim listesini açıklayınca, durum tam terse döndü. Eski başkan Fikret Orman’ın yönetimlerinde demir baş haline gelen Hüseyin Yücel ile futbol şubesi görevinde bulunun Mete Vardar ilk sıradalar. Aynı şekilde Orman’ın kontenjanından Onur Göçmez de listede. Bandırmaspor Başkanı Göçmez, Çebi ile transfer yüzünden sert tartışmaya girip büyük tepki çekmişti. Orman’ın ayrıca Ali Gültiken ve Metin Tekin’in de isimlerini verdiği fakat bu ikilinin görev almayı kabul etmedikleri öğrenildi. Camiada çok sevilen Feyyaz Uçar ile yüksek oy getirisi olan Kadir Kılıç’ın ekipte yer alması ise dikkat çekici. Liste dışı kalan Abdullah Aydın ise kayıp hanesinde.
Çilekli direkten dönmüş
Arat’ın, 2. Başkan olarak lanse ettiği eski yönetici ve asbaşkan Hüseyin Yücel’in Çilekli Tesisleri’nde işlettiği okul için kulübe kira ödemediğini dün yazmıştım. Olay bu kez farklı boyutlara taşındı. Yücel’in sahibi olduğu eğitim kurumları bir vakıf bünyesinde toplanmış. İşte bu vakıf, İBB’den yaklaşık 50 dönümlük Beşiktaş Çilekli Tesisleri’nin bu vakfa tahsisi için girişimde bulunuyor.
İmamoğlu çözdü
Durumdan haberdar olan yönetici ve aynı zamanda İBB meclis üyesi Umut Şenol, Ekrem İmamoğlu’na ve Ahmet Nur Çebi’ye bilgi veriyor. Bunun üzerine harekete geçilip Meclis kararı ile alan 29 yıllığına yeniden Beşiktaş’a kiralandı.
‘’Beşiktaş’a borç taktı, Arat 2. Başkan yaptı‘’
Hiç böyle bir yarış görmedim. Adayların bu kadar tutarsız, bu kadar havada asılı kalan projelerine rastlamadım. Ancak Hasan Arat’ın, 2. Başkan olarak Hüseyin Yücel’i açıklaması pes dedirtti. Mali kongrelerden kalma bilgimiz vardı. Kulüpten sorup, soruşturdum. İşte sonuç: Bu tam bir skandal! Arat ve ekibi, rakipleri Serdal Adalı için ‘Matruşka’ benzetmesi yaptılar. Yani eski yönetimlerin devamı algısı. İşte her fırsatta bu argümanı kullanan Arat, Fikret Orman yönetimlerinin demir baş ismi olan Yücel’i, İkinci adam olarak ekibine aldı. Böylece Arat, listesini Orman ile birlikte oluşturuyor söylemleri iyice boşa çıkmış oldu. Yetmedi, Yücel’in; her yıl 2 milyon Euro akademi için ödeyeceğini, Akatlar Spor Salonu’nun yapımını üstleneceği açıklandı.
Şaka gibi!
‘Yücel önce kulübe olan borcunu ödesin’ diyor üyeler. Biraz açayım. Beşiktaş Çilekli Tesisleri var. Burası Beşiktaş Belediyesi tarafından kulübe tahsis edilmiş durumda. Aylık 500 bin liraya yakın, kira ödeniyordu. Fikret Orman yönetimindeki Yücel, buradaki okulu kiralıyor. Aylık kira bedeli 1.5 milyon lira civarı. İlk iki sene gecikmeli de olsa kirasını ödüyor. Sonra bıçak gibi kesiyor. Mazeret olarak da buranın İBB’ye geçmesini gösteriyor. 6 yıldır tek kuruş kira ödemeden, okullarından milyarlar kazanıyor. Kulübün sırtından yani! İBB Meclisi, yeri Beşiktaş’a tahsis ediyor. Spor ve turizm alanı olarak yapılan imar değişikliği sonrası Beşiktaş; 12.5 milyon lira biriken kirayı bu kez İBB’ye yatırıyor. Yücel tüm ihtarlara rağmen ödeme yapmıyor. Hukuk bölümü icra takibi başlatıyor. İşte asıl tuhaf olan burası. Takip mevcut yönetim tarafından durduruluyor. Enteresan! İşte Orman döneminde asbaşkan ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yapan Yücel, onca kira borcuna rağmen Arat’ın ekibinde; 2. Başkan olarak ödüllendiriliyor. Bir anlamda gölge başkan oluyor. Başkan vekili... ,
Önce Adalı’ya geldi
Yücel, yönetiminde yer almak için önce Adalı’nın kapısını çaldı. Adalı, “Size dönüş yaptıracağım” diyerek uğurladı. Dönüş olmadı! Kendisine, kulüp ile yapılan anlaşma ve kira borcunu içeren evrak gönderilip, bu duruma istinaden birlikte çalışmanın mümkün olmadığı iletilip teşekkür edildi. Not: (İlgili tüm sözleşme ve resmi evraklar tarafımda mevcuttur.)
Matruşka kim?
Fikret Orman ekibinden önemli görevler almış Mete Vardar ve Hüseyin Yücel, Orman’ın talebi sonrası Arat yönetimindeler. Vardar, futbol şube sorumlusu, Yücel Asbaşkan ve basketbol şube sorumlusu olarak Orman’ın en yakın çalışma arkadaşları olarak öne çıkmışlardı. Listeler böyle şekillenirken, Adalı’ya sosyal medya üstünden yapılan matruşka benzetmesi şaşkınlık yaratıyor.









































