Siyah-Beyazlı eski yönetim kurulunun İkinci Başkanı Engin Baltacı ile eski yöneticiler Ali Bayrak, Murat Kılıç ve Barış Dillioğlu... Düzenledikleri iftar yemeğinde basın mensupları ile buluştu. Eski yöneticiler, kendi dönemlerinde yaptıkları çalışmaları anlatırken mevcut yönetim hakkında da sert açıklamalarda bulundu. Düzenlenen yemeğin ana konusu Ahmet Nur Çebi döneminde yapılan üyelikler oldu. Hasan Arat ve kurmaylarının eski yönetim hakkında, ‘usulsüz evraklarla üyelik yapıldı’ iddiasına cevap verdi. Ali Bayrak, “1998-2000 döneminde yapılan üyeliklere bakın. Kulübün üyelik sayısı o dönem yüzde 40 artırıldı ve bu üyeliklere imzaları atan da Hasan Arat. Bu dönem 3500 üyelik yapılmış yaklaşık 2100 iptal” diye konuştu.

‘Oğlum, Arat’a oy vermiş’

Murat Kılıç, “Başkansan vaad ettiğin konuları yapacaksın ya da o göreve gelmeyeceksin. Üyelikler için bizi eleştiriyorlar ama şu anda aynı sistemi uyguluyorlar. Herkese üye olma çağrısı yapılıyor, askıda referans sistemi uygulanıyor. Bizim üyeliklerin hepsi önce sicil daha sonra hukuk servislerinden geçerek yapıldı. Ben, yapılan üyelerin hiçbirini tanımam, benim oğlum bile Hasan Arat’a oy vermiş. Biz görev yaptığımız dönemde gayrimenkullerde kira bedellerini yüzde 40 artırdık. Çilekli Tesisleri’ni çok yoğun uğraşlar sonrasında kulübe tekrar kazandırdık. O dönem, Bahçeşehir Okulları ile kira yenilenmesi yapılaması için görüştük. Fakat bize arazinin belediyenin olduğu cevabı verildi. Kulüp ile belediye arasındaki sorun, iki kurumun sorunu, buna kiracı karışamaz. 2 ay kiranızı ödemezseniz tahliye edilirsiniz. Biz o dönem Çilekli Tesisleri’ni Kabataş Vakfı’na çok yüksek bir bedelle kiraya verecektik ama yönetimden ayrıldık” dedi. Barış Dillioğlu, “Bugün bize ihtiyaç duyarlarsa elimizden geleni yaparız. Küme düşme potasında olan basketbol erkek ve kadın takımını alıp üst seviyelere getirdim ama bize istifa diye bağırıldı. Hâlâ oyuncular ve ekiple görüşüyorum” dedi.

Baltacı: Kulübün zararı var

Engin Baltacı, “Yapılan üyeliklerde yapılan toplu ödemelerden ziyade iddia edilen usülsüzlükler hakkında konuşmak lazım. Genel kuruldan geçmesine rağmen üyelik ücretleri şu anda 20 binden olması gerekirken üyelik 5 bin TL’den üyelik yapılıyor. Kulübün bundan çok büyük zararı var. Sicil kuruluna giriyorsunuz, evraklara el konuluyor, noter çağırılıp tutanak tutuluyor ama bu işlemleri yapan yönetim kurulu üyesi yedek üye. El konulan evraklarda noterin tuttuğu tutanağın içeriğine bakmak lazım. Bizim dönemimizde yapılan üyeler, bizlere mesaj atıyor. Hepsinin üyelikleri alınan yönetim kurulu kararı tarihinden sonra geçerlidir. Şu anda kartını bekleyen 7 bin üye var. Bir tanesi mahkemeye verse kazanacağı da belli. 17 bin TL en dip avukatlık ücretini 7 bin kişi ile çarparsanız kulübün uğrayacağı zarar ortada. Başkan bizi eleştiriyor ama Çilekli konusu ne zaman sorulsa konusunu açmıyor, es geçiyor konuşmak istemiyor. Çünkü Bahçeşehir okullarının sahibinin oğlu İkinci Başkanı” ifadelerini kullandı.

Santos ile her geçen maç geri giden Kartal, uzatmada yediği gol ile iki puan daha bıraktı. Yanlış transferler, kötü futbol ve yetersiz teknik ekip ile sıkıntılar çeken Kara Kartal, taraftarını hayal kırıklığına uğrattı. Başakşehir, net pozisyonu uzatmada bulup, sürpriz beraberlik almayı bildi.

Pozisyon yok gol var

İki takım için de ilk yarı futbol adına boş geçti. Öyle ki, koca devrede, karşılıklı gol pozisyonları yaşanmadı. 16’da Semih’in kafa ile arkaya aşırdığı topu Colley boş kaleye bıraktı o kadar. Gol sonrası da değişen bir şey olmadı. Beşiktaş’ın orta alanı durarak oynadı. Gedson, Rashica, Muçi’den oluşan merkez orta saha, pas hatası yaptı. Kanatlar da ayak uydurdu. 17 maç aradan sonra ilk 11’e dönen Aboubakar, istediği topları alamayıp silik kaldı. Başakşehir’de Piatek’in yan direkten dönen topu hariç tehlike yaratamadı. Hızlı atağa çıkmakta sıkıntı çekti. Tatsız, tuzsuz futbol taraftarın canını sıktı.

Sistem kuramadı

Santos, kötü oyunu 70’e kadar izledi. Hamle yapmakta geç kaldı. Portekizli hoca hala sistem kuramadı. Kartal’ın oyunu skora rağmen tatmin etmedi. Frikikten Ghezzal’ın şutu üst direkte patladı. Genç Semih sıkı markajda kaldı. Rashica; sağ kanada geçince daha etkili oynadı. Colley dışında geriden ataklara yeterli destek çıkmadı. Çağdaş Atan’ın ekibi ağır çekim gibi oynadı. Lige verilen ara sonrası oynanmış maç havası yoktu. Daha çok anlamsız yorgunluk ve durgunluk hakimdi. Semih’in son bölümde direğe takılan şutu, talihsizlikti. Maç bitti derken, Beşiktaş alt yapısından yetişen Emirhan kafa ile skoru belirledi: 1-1.

Beşiktaş, üst üste yaşadığı puan kayıplarına son vermek için Başakşehir deplasmanına çıkıyor. Lige verilen arayı iyi değerlendiren Santos’un ekibinde tek hedef üç puan. Önemli eksiğin bulunmadığı kadroda teknik ekip 11 için tatlı sıkıntı yaşıyor. Skora yaptığı katkı ile dikkat çeken genç golcü Semih Kılıçsoy, bu akşamki maçta da forvette görev alacak. Milli takımda yaşadığı sıkıntıya rağmen süreci iyi atlatan Semih, Kartal’ın en çok gol beklentisi olan ismi.

Aboubakar ikilemi...

Kamerunlu yıldız, idmanlarda çok iyi çalışıp 11 için hazır olduğunu gösterdi. Cenk’in yanı sıra yönetimin ısrarla süre almasını istediği Mustafa Hekimoğlu da var. Portekizli hocanın ilk tercihinin Aboubakar olması beklentisi yüksek. Sakatlıklardan yana sorun yaşanan her iki kanat ilk kez tam kapasitede. Ghezzal, Rashica, Muleka, Cenk ve Rebic kendine yer açmak için müthiş rekabet içindeler. Merkez orta sahada da durum farklı değil. Gedson, Muci, Demir Ege formdalar. Her açıdan olumlu duran tablo aynı şekilde sahaya yansır ise Beşiktaş istediğini rahat alır. Bunu şu ana kadar gösteremeyen Santos, değişim yapamaz ise yine hayal kırıklığı yaşatır.

Beşiktaş’ın Antalyaspor karşılaşması öncesinde yönetici Feyyaz Uçar, Başkan Hasan Arat’la bir görüşme gerçekleştirdi. Uçar, “Ligde zirveye uzaktayız. Böyle bir durum avantaja dönüşebilir. Alttan gelen gençlere şans verelim. Semih Kılıçsoy örneği ortada. Bir iki isim daha ekleyebiliriz. Mehmet Ekşi ve Serdar Topraktepe ile de konuştum. 16 yaşındaki santrfor Mustafa Erhan Hekimoğlu için banko oynar dediler. Santos’a iletelim deneyim şans verelim. Cenk’in yerine 11’de oynatıp bakıp görelim” dedi.

Yeni halka eklendi!

Başkan Hasan Arat da bu düşünceye olumlu yanıt verdi. Bu gelişme sonrasında Feyyaz Uçar ve Samet Aybaba, teknik direktör Fernando Santos’la konuşup Portekizli hocadan olumlu yanıt aldı. Antalyaspor karşılaşması öncesinde herkes Mustafa’yı ilk 11’de beklerken teknik direktör Fernando Santos, genç oyuncuyu değil ilk 11’e, maç kadrosuna bile almadı. Hem de bu konuda kimseye bir bilgi vermedi. Bu hareket; Uçar, Aybaba ve Başkan’ı çileden çıkarıyor. Kartal’da hoca ile takım ve yönetim arasında iplerin kopmasına yeni bir halka daha eklendi.

“Milli Eğitim Bakanlığı’nı kapatırsak hiç bir okul sorunu kalmaz” diye bir söz vardır. İroni de olsa, hayatımızın bir çok yerinde kullanırız. Hasan Arat Başkanlığında oluşan yönetim misali... Biraz geriye gidelim. Seçim öncesine. Arat telefon açıp, “Ben bir yola çıktım. Birbirimize karşı dürüst, şeffaf olalım” dedi. “Hayırdır, aksi yönde endişeniz mi var” karşılığını verdim. Yaşanan süreç içinde söyledikleri ile yaptıklarının örtüşmediğini gördüm. Buna karşın medyada bir tek olumsuz haber yapılmadı. Eski yöneticilerden Serhan Çetinsaya ve Umut Şenol, Conrad Otel’in kafesinde, “Hüseyin Yücel, senelerdir Çilekli’nin kirasını ödemiyor. Arat’ın İkinci Başkanı” diyerek belgeye dayalı açıklama yaptılar. İstisnasız tüm medya mensupları aynı masa etrafında idi. Sonuç; akşam TV100 ve ertesi gün FANATİK’te haber oldu. Böyle bir skandal bile sümenaltı edildi.

Fark 32 olmazdı...

Arat, üstüne gideceğine, TRT ekranında canlı yayında sözde yalanladı. Yalancının mumu işte, yatsıya kadar yanıyor! “Yalan ise mesleği bırakıyorum. Doğru ise adaylıktan çekilmeye var mısınız” dedik. Çıt yok. Kongre sonrası tesislere giriş yasağı koydurdu Arat. Aslında Hasan Arat değil de, Kenan Evren’in askeri cuntası gibi Hasan Evren(!) demek daha doğru olabilir. Müthiş icraat yapmış. Çok eskilerde kalmış. Hâlâ kulüpte, idman sahasında tam gün mesai yaptığımızı sanıyor. Normal, 20 senedir kulübün dışında. Haber almak için tesislere gitmemize gerek yok, gittiğim de yok pek! Öyle bir bildiri yayınlatmış ki, ‘astığı astık kestiği kestik’ misali. Bu kadar enerjiyi futbol takımına verebilse, seçim kararı alındığı gün 9 olan puan farkı 32’ye çıkmazdı. Evet; A’dan Z’ye doğru... Gedson, Al Musrati’nin kendisinden iki kat fazla ücret almasına bozuk. Bunu kendilerine iletmiş. Beşiktaş Camiası’nın bunu bilmeye hakkı var. Sadece onu değil, şunları da bilmeye hakkı var mesela.

* O yazıyı kaleme alan Okay Karacan’ın, Fetöcü Hakan Şükür ile yakınlığı yüzünden TRT’den ayrıldığını. Sonrasında cemaatin yayın organı Zaman gazetesinde yüksek maaşla yazılar yazdığını. Bunu Beşiktaş’ta işe başladığı için siteye konulan haberde CV’sine koymadığını.

* Tüm geçmiş transferleri bedelsiz olan Al Musrati’nin, 14.5 milyon Euro gibi tarihin en pahalı transferi için Braga’ya hiç para verilmediğini. Verildi ise halka açık olan şirketin belgesinin ortaya konması gerektiğini. Aksi takdirde o paraların nerelere gittiğini...

* PFDK’dan ceza alan Feyyaz Uçar (200 bin) ve Başkan’ın (400 bin) bu cezalarının kulübün kasasından ödendiğini... (Önceki dönemlerde şahsi cezaları şahıslar ödüyordu.)

* Santos’a 1.5 yıl için tam 6,7 milyon Euro ödendiğini... 9 yardımcısı için de 3 milyon Euro toplam ödeme yapıldığını. Portekizli hocanın ülkesinde az vergi ödemesi adına ücretin saklı ve düşük tutulduğunu... Santos’un vergi konusunda daha önce de ceza aldığını...

* Ara dönemde yapılan transferlerin toplam 52 milyon Euro’nun üstünde kulübe yük bindirdiğini ama karşılığı olmadığını camianın bilmeye hakkı var...

Nereye kadar...

Sadece genelleme... Bunları ve bunlar gibi yaşanan bir çok entrikaları camianın bilmeye hakkı var. Hem de fazlası ile. Eğer Arat, gerçekleri yazan medya organı ve ekibine yasak koyarak başarılı olurum mantığı içinde ise, buyursun olsun. İçi boş vaatler ile başkanlık koltuğuna oturmak önemli değil. Önemli olan taraftarı mutlu edecek sportif başarılara imza atmaktır. Şahsen bu konuda umutsuzluk içindeyiz. İnşallah yanılırım. İlkel sözde yasaklar ile koca Beşiktaş’ı yönetmeye kalkanlar, geldikleri gibi giderler. Hem de ağır enkaz bırakarak. Beşiktaş ve Beşiktaşlılar kandırıldı. Ama nereye kadar!..

Ligde kötü sezon geçiren Beşiktaş kazanmayı unuttu. Devreyi iki farklı geride kapatan Kartal, ikinci yarı formanın ağırlığını hatırladı. Büyük baskı kurdu. Tarihi farklık skoru kaçırdı. Son dakika içinde ise Rashica penaltıda zeminin bozukluğu yüzünden, puan getirecek vuruşu yapamadı. Santos, Sergen hocaya karşı kaybedip, camianın tepkisini aldı.

Baskın yedi

Kartal maça yenik başladı! Baskı kurup, gol kovalayan Siyah-Beyazlılar; 5’te topu kendi ağlarında gördü. Safuri’nin pasında ileri çıkan Bünyamin, uzak köşeye bıraktı: 0-1. Beşiktaş’ın anında karşılık vermesi beklentileri gerçekleşmedi. Santos’un takımı üstündeki tutukluğu atamadı. Orta alanda Gedson ve Muçi, ileride ise Semih ile Cenk birbirinden kopuk oynadı. Arkadan destek alamayan Rashica da etkisiz kaldı. Sergen Yalçın, bu durumu iyi değerlendirdi. Savunmayı öne çıkarıp kontratak yaptırdı. Gedson’un Bahadır’ı çekmesi ‘VAR’ penaltısına dönüştü. Buksa devrenin skorunu belirledi: 0-2.

Kaçan kaçana

46’da Rashica’nın pasında Muçi ağları havalandırdı: 1-2. İkinci yarının ilk dakikası içinde gelen gol heyecan yarattı. Muleka ve Aboubakar hamleleri hücuma zenginlik kattı. Cenk, Semih, Muleka ve Muçi ile kaçan net goller vardı. Artan baskı Güney ekibini bunalttı. Ancak bir türlü çıkmayan skor, stres yarattı. Tempo hiç düşmedi. Kartal bastırdı, konuk Antalya direndi. Son bölümde konuk ekip, uzun paslarda topu kalesinden uzak tutma mücadelesi verdi. Skoru koruma dışında varlık göstermeyen Sergen hocanın öğrencileri, baskıyı bir türlü kıramadı. Uzatmada ileri çıkan kaleci Mert’in kafasında Naldo topu elle kesti. ‘VAR’ incelemesi ile kazanılan penaltıda, Rashica’nın ayağı kayınca; top ile iki kez oynadığı için golü geçerli sayılmadı.

Ligde üst üste gelen yenilgiler... Takıma ara dönemde katılan sıradan transferler... Yönetimin icraata dökülmeyen vaadleri... Divan toplantısında ortaya atılan iddialar... Beşiktaş, futbol dışında ne varsa o gündem ile boğuşuyor. Üvey evlat olarak görünen amatör şubelerin başarıları ile moral buluyor. Hâl böyle olunca da taraftar tepki gösteriyor. Antalyaspor maçına ilgi az. Üçüncülük şansı devam etse de umutlanan yok. Evinde yalnız ve hedefsiz kalan Kartal’ın başında hoca yok gibi! Portekizli, Serdar Topraktepe’nin önüne geçemedi. Hatta çok gerisinde kaldı. Gol yemeyelim de ne olura olsun düşüncesi içinde oldu. Hâlâ iskelet kadro ve sistem kuramadı. Hâl böyle olunca da bizler bile maç anonsu yerine sıkıntıları yazıya dökmek durumunda kaldık. Parlamayan yıldızlar. Tarihin en pahalı verimsiz transferleri. Yetersiz taktik. Yanlış kadro ve hamle tercihleri... Ne kadar arasak, artılar bir türlü eksilerin önüne geçemiyor.

Sergen Yalçın faktörü

Bu aslında gizli düello. Sergen Yalçın camianın istemesine rağmen son anda tercih edilmemişti. Yerine alınan Santos ile ilginç maça çıkıyor. Beşiktaş’ın evinde yalnızları oynamasına rağmen avantajı var. Sergen hocanın da eski takımını tanıması. Taktiksel zeka ve oynattığı futbol ortada. Bu sıradan gibi duran maça ayrı özellikle katıyor. Beşiktaş boş geçen iki haftanın ardından mutlak kazanmak düşüncesinde. Konuk Antalya ise sürpriz peşinde.

Musrati şans...

Al Musrati, derbide golü kendi kalesine attı. Antep deplasmanında rakibe asist yaptı. Sakatlandı. Forma giymemesi takımı adına şans! Cenk ve Aboubakar formsuz. Rashica ve Muci skor üretmekten geriler. Muleka ve Rebiç sezon bitse de gitsek havasındalar. Gedson’a bir şey oldu. Portekizli; Al Musrati ve Muci’nin takıma katılması ile geri gitti. Tuhaf.

Beşiktaş Başkanı Hasan Arat, anlaşılmaz şekilde medyaya karşı savaş açtı. Bizleri hedef noktası yaptı. Elbette herkesin hatası, yanlışı vardır. Olabilir insanız. Ancak doğruları yazmak suç gösterilip, ilkel yasaklar ile aşılmaz. Anlaşılmaz bir kin ve öç alma iç güdüsü ile bir yere varılmaz. Hepsine gülüp geçtik. Zamana bıraktık. Ancak Divan Kurulu toplantısında, arka fona yazdığım haberinin küpürünü koyup, laf etmek de, Beşiktaş Başkanı’na hiç yakışmaz! Hem bak, yazının başlığı gibi oldu. ‘Kartal böyle uçamaz’ diye özetlemişim. Maalesef uçamadı. Nedenleri yazının içinde ayrıntıları ile var. Erken uyarıyı dikkate alıp önlem alacağına, kulübün senatosu sayılan toplantıda hedef tahtası yapmak neyin nesidir.

Yanlışları mı örtseydim...

Peki Sayın Başkan’a sormam gerek. Ne yapsaydım? İkinci Başkanınız Hüseyin Yücel’in, Çilekli Tesisleri’nde işlettiği okulun kirasını ödemediğini mi yazmasaydım. Santos’un tıpkı Del Bosque gibi kan uyuşmazlığı yaşadığını mı görmeseydim. Adana Demirspor’da kadroya giremeyen Svensson’un, İngiltere’de yüzüne bakılmayan Worrall’ın transfer yanlışını mı örtseydim. Kulüp tarihinin en pahalı iki oyuncunun, ‘skandal’ derecedeki transfer yanlışlığını mı haber yapmasaydım. Al Musrati futbol yaşantısı içinde bütün transferleri bedelsiz yapıp, sizin 14.5 milyon Euro gibi rakamı sokağa attığınızı mı belirtmeseydim.

Fark, 32 olmazdı!

Yıllardır acil ihtiyaç olan ‘10’ numara için Muçi’nin yetersiz olduğunu da mı es geçseydim. Kadro dışıların oyuncuya değil, kulübe zarar verdiğini mi öne çıkarmasaydım. Seçim öncesi, “Bir yılı aşkındır çalışıyorum. Hocam da transferler de hazır. İlk gün göreceksiniz” şeklindeki sözlerinizi mi unutsaydım. Böyle yapmadım. Herkesin doğru haber ve yorum alma hakkı var. Doğru olanı yaptım. Siz yanlışı seçtiniz. Zira eğer eleştirilerime biraz kulak assaydınız, 11 puan farkı ile oturduğunuz koltukta, şu an bu rakam 32’ye çıkmış olmazdı. Kervan da böyle yürümez! Kartal da böyle uçmaz.

Aybaba, Santos'u istemedi

Böyle örtbas etmeyeceğimiz konu çok. En önemlisi şu. Samet Aybaba... Eski takım arkadaşları ile paylaştı. İlk ağızdan duydum. Aybaba; Santos, Al Musrati ile Worrall’ı istemiyor. Size rapor ediyor. Santos; heyecanını kaybetmiş. Bizim yapımız ile uyuşmaz. Musrati; mevkisi için yaz dönemi uygun maliyet ile üst kaliteli isim buluruz. Muçi; ya tutarsa tipinde oyuncu. Bahsedilen maliyetin 4’te birine olursa alalım diye... Aybaba’nın tespitleri doğru. Ancak aynı Aybaba’nın Svensson gibi sıradan oyuncu alınması talebi de tuhaf! Gerçek dost gerçeği söyler. Gerçekler acıtır bazen. Siz, dost ve düşmanı ayırt etmeden başarılı olamazsınız!

Kervan da böyle yürümez

Diyorsunuz ya hep, ‘Sakın ola şöyle, böyle yapmayın” diye. Aynı yöntem ile bitirelim. Sayın Başkan; sakın ola bizden el pençe durmamızı, dalkavukluk yapmamızı beklemeyin. Öyle bir kısım medya ve troll ordunuz gibi değiliz. Her aldığınız oyuncuya Ronaldo, hocaya Mourinho benzetmesi yapmayız. Eğer bizlere kulak verip eleştirilere olumlu bakarsanız, kayıp sezonun ardından yeni sayfa açılabilir. Aksi takdirde, ligde iki büyük yaratma projesine en büyük desteği siz vermiş olursunuz. Zaten iyice açılan makas, kapanmaz hale gelir.

Beşiktaş, küçülerek büyümez

Lütfen kritik yol ayrımında, şahsi egolarınız ve duygusallık ile hareket etmeyin. Öncekileri suçlamaktan öte verdiğiniz sözleri tutma yolunda icraatlara başlayın. Divan’da olduğu gibi sağa sola saldırmayın. Aklın mantığın yolu tek: Beşiktaş küçülerek büyümez. Formasını koysa, üçüncü olduğu ligde, sportif başarı gelmez ise taraftar sizi asla istemez. Girdiğiniz yol çıkmaz. Doğru yolda, başarılı olmanız dileği ile...