Ligde üst üste gelen yenilgiler... Takıma ara dönemde katılan sıradan transferler... Yönetimin icraata dökülmeyen vaadleri... Divan toplantısında ortaya atılan iddialar... Beşiktaş, futbol dışında ne varsa o gündem ile boğuşuyor. Üvey evlat olarak görünen amatör şubelerin başarıları ile moral buluyor. Hâl böyle olunca da taraftar tepki gösteriyor. Antalyaspor maçına ilgi az. Üçüncülük şansı devam etse de umutlanan yok. Evinde yalnız ve hedefsiz kalan Kartal’ın başında hoca yok gibi! Portekizli, Serdar Topraktepe’nin önüne geçemedi. Hatta çok gerisinde kaldı. Gol yemeyelim de ne olura olsun düşüncesi içinde oldu. Hâlâ iskelet kadro ve sistem kuramadı. Hâl böyle olunca da bizler bile maç anonsu yerine sıkıntıları yazıya dökmek durumunda kaldık. Parlamayan yıldızlar. Tarihin en pahalı verimsiz transferleri. Yetersiz taktik. Yanlış kadro ve hamle tercihleri... Ne kadar arasak, artılar bir türlü eksilerin önüne geçemiyor.

Sergen Yalçın faktörü

Bu aslında gizli düello. Sergen Yalçın camianın istemesine rağmen son anda tercih edilmemişti. Yerine alınan Santos ile ilginç maça çıkıyor. Beşiktaş’ın evinde yalnızları oynamasına rağmen avantajı var. Sergen hocanın da eski takımını tanıması. Taktiksel zeka ve oynattığı futbol ortada. Bu sıradan gibi duran maça ayrı özellikle katıyor. Beşiktaş boş geçen iki haftanın ardından mutlak kazanmak düşüncesinde. Konuk Antalya ise sürpriz peşinde.

Musrati şans...

Al Musrati, derbide golü kendi kalesine attı. Antep deplasmanında rakibe asist yaptı. Sakatlandı. Forma giymemesi takımı adına şans! Cenk ve Aboubakar formsuz. Rashica ve Muci skor üretmekten geriler. Muleka ve Rebiç sezon bitse de gitsek havasındalar. Gedson’a bir şey oldu. Portekizli; Al Musrati ve Muci’nin takıma katılması ile geri gitti. Tuhaf.

Beşiktaş Başkanı Hasan Arat, anlaşılmaz şekilde medyaya karşı savaş açtı. Bizleri hedef noktası yaptı. Elbette herkesin hatası, yanlışı vardır. Olabilir insanız. Ancak doğruları yazmak suç gösterilip, ilkel yasaklar ile aşılmaz. Anlaşılmaz bir kin ve öç alma iç güdüsü ile bir yere varılmaz. Hepsine gülüp geçtik. Zamana bıraktık. Ancak Divan Kurulu toplantısında, arka fona yazdığım haberinin küpürünü koyup, laf etmek de, Beşiktaş Başkanı’na hiç yakışmaz! Hem bak, yazının başlığı gibi oldu. ‘Kartal böyle uçamaz’ diye özetlemişim. Maalesef uçamadı. Nedenleri yazının içinde ayrıntıları ile var. Erken uyarıyı dikkate alıp önlem alacağına, kulübün senatosu sayılan toplantıda hedef tahtası yapmak neyin nesidir.

Yanlışları mı örtseydim...

Peki Sayın Başkan’a sormam gerek. Ne yapsaydım? İkinci Başkanınız Hüseyin Yücel’in, Çilekli Tesisleri’nde işlettiği okulun kirasını ödemediğini mi yazmasaydım. Santos’un tıpkı Del Bosque gibi kan uyuşmazlığı yaşadığını mı görmeseydim. Adana Demirspor’da kadroya giremeyen Svensson’un, İngiltere’de yüzüne bakılmayan Worrall’ın transfer yanlışını mı örtseydim. Kulüp tarihinin en pahalı iki oyuncunun, ‘skandal’ derecedeki transfer yanlışlığını mı haber yapmasaydım. Al Musrati futbol yaşantısı içinde bütün transferleri bedelsiz yapıp, sizin 14.5 milyon Euro gibi rakamı sokağa attığınızı mı belirtmeseydim.

Fark, 32 olmazdı!

Yıllardır acil ihtiyaç olan ‘10’ numara için Muçi’nin yetersiz olduğunu da mı es geçseydim. Kadro dışıların oyuncuya değil, kulübe zarar verdiğini mi öne çıkarmasaydım. Seçim öncesi, “Bir yılı aşkındır çalışıyorum. Hocam da transferler de hazır. İlk gün göreceksiniz” şeklindeki sözlerinizi mi unutsaydım. Böyle yapmadım. Herkesin doğru haber ve yorum alma hakkı var. Doğru olanı yaptım. Siz yanlışı seçtiniz. Zira eğer eleştirilerime biraz kulak assaydınız, 11 puan farkı ile oturduğunuz koltukta, şu an bu rakam 32’ye çıkmış olmazdı. Kervan da böyle yürümez! Kartal da böyle uçmaz.

Aybaba, Santos'u istemedi

Böyle örtbas etmeyeceğimiz konu çok. En önemlisi şu. Samet Aybaba... Eski takım arkadaşları ile paylaştı. İlk ağızdan duydum. Aybaba; Santos, Al Musrati ile Worrall’ı istemiyor. Size rapor ediyor. Santos; heyecanını kaybetmiş. Bizim yapımız ile uyuşmaz. Musrati; mevkisi için yaz dönemi uygun maliyet ile üst kaliteli isim buluruz. Muçi; ya tutarsa tipinde oyuncu. Bahsedilen maliyetin 4’te birine olursa alalım diye... Aybaba’nın tespitleri doğru. Ancak aynı Aybaba’nın Svensson gibi sıradan oyuncu alınması talebi de tuhaf! Gerçek dost gerçeği söyler. Gerçekler acıtır bazen. Siz, dost ve düşmanı ayırt etmeden başarılı olamazsınız!

Kervan da böyle yürümez

Diyorsunuz ya hep, ‘Sakın ola şöyle, böyle yapmayın” diye. Aynı yöntem ile bitirelim. Sayın Başkan; sakın ola bizden el pençe durmamızı, dalkavukluk yapmamızı beklemeyin. Öyle bir kısım medya ve troll ordunuz gibi değiliz. Her aldığınız oyuncuya Ronaldo, hocaya Mourinho benzetmesi yapmayız. Eğer bizlere kulak verip eleştirilere olumlu bakarsanız, kayıp sezonun ardından yeni sayfa açılabilir. Aksi takdirde, ligde iki büyük yaratma projesine en büyük desteği siz vermiş olursunuz. Zaten iyice açılan makas, kapanmaz hale gelir.

Beşiktaş, küçülerek büyümez

Lütfen kritik yol ayrımında, şahsi egolarınız ve duygusallık ile hareket etmeyin. Öncekileri suçlamaktan öte verdiğiniz sözleri tutma yolunda icraatlara başlayın. Divan’da olduğu gibi sağa sola saldırmayın. Aklın mantığın yolu tek: Beşiktaş küçülerek büyümez. Formasını koysa, üçüncü olduğu ligde, sportif başarı gelmez ise taraftar sizi asla istemez. Girdiğiniz yol çıkmaz. Doğru yolda, başarılı olmanız dileği ile...

Tarihinin en kötü sezonlarından birini geçiren Beşiktaş, Antep deplasmanından da puansız döndü. Ne Santos, ne de ara dönemde takıma katılan yüksek maliyetli transferler varlık gösteremedi. Küme düşme potası içinde bulunan Antep, Beşiktaş’ın bu durumundan faydalanıp, üç puanı iki golle aldı. Hayal kırıklığı yaratan Kartal, taraftarını yine üzüp, zirvenin 32 puan gerisinde kaldı.

Al Musrati tutulmuyor

Beşiktaş’ın Libyalı oyuncusu derbiden sonra Antep maçında da skora katkı verdi! Al Musrati, 9’da topu rakibe verip, hiç yoktan pozisyon yarattı. Antep bu ikramı geri çevirmedi. Monteiro’nun pasında Sorescu golü attı: 1-0. Öne geçen ev sahibi temkinli oynadı. Kartal da ayak uydurdu. Santos’un ekibi biraz oyuna hareketlilik getirse, skor üretecek. Ancak Portekizli hocanın hala bir sistemi yok. Savunma ağırlıklı oyunu bu yarıda da öne çıktı. Rashica, Gedson ve Semih maça stresli başladı. Büyük umutlarla alınan Muçi ise hiç bir varlık gösteremedi. Antep; kısıtlı kadrosu ile skoru tutma adına iyi mücadale ve direnç gösterdi.

Santos çare olamadı

İkinci yarı Cenk hamlesi geldi. Pozisyonlar gelmedi. Santos, Ghezzal ve Aboubakar’ı da sahaya sürüp, hücuma zenginlik kattı. Bir türlü gelmeyen gol sıkıntı yarattı. Artan baskı ev sahibi ekibi bunalttı. Selçuk İnan, kontratağa dayalı sisteme geçti. Her iki kalede son bölümde tehlikeler yaşandı. Beşiktaş’ın motivasyonu hiç yok. Öyle ki, sakatlıktan duran oyundan, gol yedi. 85’te Dragus, tüm savunmayı tek başına geçip uzak köşeye bıraktı: 2-0. Golden hemen sonra kazanılan penaltıda Cenk, topu geri pas gibi kaleciye teslim etti.

Şampiyonluk şansını matematiksel olarak kaybeden Beşiktaş, lig üçüncülüğü için zorlu deplasmanda. Teknik ekip değişimine giden Antep, ligde kalma adına mücadele ortaya koyacak. Evinde derbiyi kaybedip morali bozulan Kartal, bu kritik maçı alarak kendine gelmek istiyor. Trabzonspor ile amansız yarışa giren Siyah-Beyazlı ekibin puan kaybına hiç tahammülü yok.

SANTOS İSTESİN YETER

Portekizli hoca hala takıma sistem oturtamadı. Bireysel yeteneklerin öne çıktığı pozisyonlar dışında, organizasyon bozukluğu var. Bu akşam cezalı Colley’in yokluğu aranacak gibi duruyor. Avrupa hedefi ve prestij için büyük önem taşıyan gecede, Santos’un kadro tercihi ve hamleleri skoru belirleyecek. Korkak ve ürkek futbolu yine tercih ederse, eli boş döner. Hücum ağırlıklı kazanmaya dayalı futbol ise galibiyeti rahat getirir.

SEMİH YALNIZ KALIYOR

Genç oyuncunun ortaya koyduğu performans rakipleri harekete geçirdi. Sıkı markaj altında kalıyor. Böylece katkı azalıyor. Yakınına kimse sokulmadığı için skor üretemiyor. Milli takıma ‘gizli’ davet alan Semih’e, merkez orta saha ve kanatlardan daha fazla yardım gitmeli. Yakınında biri olursa, skora katkısı o kadar artar. Rasihca, Cenk, Aboubakar, Gedson, Ghezzal ve Muci’nin hücuma vereceği destek puan için en önemli kriter.

Son yıllarda dillendirilen bir konu var: Ligde iki büyük yaratma.... Bunun için Fenerbahçe ve Galatasaray seçilmiş. Beşiktaş ile Trabzonspor meze olacak diye... Bunu her ne kadar ‘deli saçması’ olarak görsek de gelinen noktada endişelerimiz yok değil. Nasıl olmasın ki... Başkan Hasan Arat seçim öncesi bir sürü vaatler koydu ortaya. Futbol için, “Bir seneyi aşkındır çalışıyorum. Hocamız da, transferlerimiz de hazır” demişti. Transferlerde menajerlerin esiri olmayacaklarını da özellikle belirtmiş, Feyyaz Uçar ile Samet Aybaba’yı açıklamıştı. Üç ay geçti. Söylemler ile icraatler ne kadar örtüştü ona bakalım.

Santos, Del Bosque gibi!

Portekizli hoca ile Beşiktaş’ın kan uyuşmazlığı var. Tıpkı daha önce Del Bosque’de olduğu gibi. İspanyol hoca, hâlâ rekorları elinde tutuyor. Aynı sezonda Real Madrid’de tüm kupaları alan tek hoca. Beşiktaş’ta çok sevildi. O giderken oyuncular, kapıda sıraya girip ağıtlar yaktı. Ama tutmadı, olmadı. Hatta kendisine, ‘Yeniköy Kasabı’ bile denildi, Ülkesine dönüp milli takımını şampiyon yaptı. Santos ile arasında büyük benzerlik var. Portekizli hoca, ülkesi ve Yunanistan’da başarılı oldu. Polonya’da ise dibe vurdu. Beşiktaş köprüden önceki son çıkış gibi.

Hocanın bir artısı yok!

Santos’un takıma kattığı hiç bir artı yok. Eksiği çok. Şenol Güneş ile başlayan sezonda; Burak Yılmaz, Rıza Çalımbay ve Serdar Topraktepe görev yaptı. Sadece artısı olan Topraktape. Kimsenin cesaret edemediği Semih’i oynattı. Hocanın bir de maliyeti var. Yıllık tam 4.5 milyon Euro. 9 kişilik ekibi buna dahil değil. Beşiktaş yol yakın iken genç, heyecanlı, başarıya aç, taraftara umut olacak birini bulmalı. Santos ile geçirilen her maç kayıp demek. Del Bosque, bunu gördü kendisi bırakıp gitti. Ancak Santos’un tavrı tam tersi gibi duruyor.

Yeniler vasatın altında

Arat’ı fena halde şaşırttılar. Futbolu emanet ettiği, Feyyaz Uçar, Samet Aybaba ve Santos onaylı transferler skandal derecesinde soru işaretleri oluşturdu bile. Başkan futbola uzak. Bu yüzden profesyonel ellere teslim etti işi. Kartal Yiğit’e, “Öyle 4-5 tane sıradan transfer yerine, 2-3 üst düzey isim alma yolunu seçtik” demiş. Mantık olarak harika. Ya uygulama. Tam tersi. Önce Rosier gibi üst düzey sağ bek gönderildi. Neymiş, haşarı imiş. Fransızlar, havada kaptılar. Yerine Adana Demirspor’da dahi takıma giremeyen Svensson alındı. O da, bir var, bir yok. Orjini sağ bek olmayan Onur oynatılıyor. Sonuç ortada.

Beşiktaş’ın 10’u değil!

Stoper sıkıntısı vardı. İngiltere’de yüzüne bakılmayan Worrall alındı. Aynı şekilde stoper olmayan Necip’in yedeği oldu. Şimdi gelelim üst düzey diye alınanlara. Beşiktaş’ın yıllardır eksikliği 10 numara. Şifo Mehmet, Sergen, Sosa ve Talisca örnekleri gibi. Liderlik yapacak. Takımı oynatacak. Büyük maçlarda ortala çıkacak. Sıkışan maçları çevirecek... Böyle oyuncuya 10 değil yirmi ver. Muci alındı. Arnavut oyuncu 500 bin Euro’ya gittiği Polonya’dan, 10 milyona alındı. Genç, teknik. Hızlı. Topla gidip kaleye şut atma özelliği var. Ama asla Beşiktaş’ın 10 numarası değil. Zira bu futbolcu numarasız. Tıpkı Ljajiç gibi. Ne 10, ne, 8, ne 7.. Ara numara!

Musrati’nin tekniği...

Kulüp tarihinin en pahalı ismi. Al Musrati. Yıllık 2.7 milyon Euro garanti ücret. Kiralama, bonus ve satınalma toplam maliyeti ise 14.5 milyon Euro. Libyalı ön libero; 27 yaşında. Satış ve kiralama ile bir çok transfer yapmış. Bunların hepsi bedelsiz gerçekleşmiş. Sahadaki rolüne bakalım. Çevre kontrolü yok. Top çalma, rakibi bozma yetersiz. Topu olumlu kullanıp atak başlatma vasat. Teknik alt düzeyde. Oyunu iki yönde oynama özelliği sıradan. Fizik gücünü iyi kullanmaktan öte bir görüntü veremedi. Kısaca Atiba ile mukayese bile olmayacak düzeyde.

Haftanın maçında kazanan Galatasaray oldu. Beşiktaş, kendi kalesine attığı golü çıkaramadı. Santos’un ekibi özellikle ikinci yarıda etkili oynadı. Maçı alabilecek pozisyonlar bulsa da puan almasına yetecek skor üretemedi. Colley’in atılması ikinci darbe oldu! Okan Buruk’un ekibi temkinli oynayıp, zor da olsa ‘ikram’ gol ile kazanmasını bildi.

Ne yaptın Musrati

Beşiktaş derbiye yenik başladı! Maçın başında korner atışından gelene topu; Al Musrati kafa ile kendi kalesine gönderdi: 0-1. Kartal’ın en pahalı ismi, bu moral bozukluğu ile motivasyon kaybetti. Sürekli tecrübesi ile örtüşmeyen hatalar yaptı. Genç Semih sıkı markajda kaldı. Muçi’nin bireysel çıkışları yetersiz kaldı. Rashica’nın bindirmeleri skora yansımadan bitti. Bu futbolcunun köşe atışından gönderdiği top üst direkte patladı! Cenk, uygun pozisyonda geç hamle yaptı. Konuk Galatasaray, daha kontrollü oynadı. İkram golle öne geçmenin avantajını iyi kullandı. Barış ve Kerem Aktürkoğlu kanatlarda vasatı aşamadı. Icardi, istediği topları alamadı. Torreira’nın orta alandaki etkinliği yine öne çıktı.

Santos gemileri yaktı

Savunma ağırlıklı oyunu ile eleştirilen Portekizli hoca, ikinci yarı hücum oynattı. Önce Masuaku, ardından da Ghezzal’ın vuruşlarında Muslera geçit vermedi. Santos aynı anda Aboubakar ve Muleka hamlesi yaptı. En azından bir puan için yüklenen Kartal, baskı kurdu. Okan Buruk, maça müdahale yapmadı. Aynı kadro ile skoru ve oyunu tutma yolunu tercih etti. Ekibinin yorulup oyundan düşmesine rağmen, ilk hamlesini son bölümde yapmayı tercih etti. Colley’in gereksiz yere gördüğü kırmızı kart dengeleri bozdu. Kartal, tam gol attı atacak derken, bir eksik kalınca oyundan düştü.

Yeni hoca ve yönetimi. Ara dönem transferleri. Çalkantılı maç sonuçları. Kupada yarı final... Beşiktaş için ilk gerçek sınav bugünkü derbi. Ligin en tepesinde bulunan Galatasaray’ın, 26 puan gibi tarihi fark ile zirve takibini sürdürmek sıkıntı. Kartal bir anlamda şampiyonluğu belirleyen takım da olabilir. Zira zirveyi paylaşan iki rakip ile de maçı var. Rakibin kadrosu kalite olarak daha üst seviyede. Bunun tek başına maç kazanmaya yetmediği; lig, Avrupa ve kupada alınan sonuçlar ile bir kez daha ortaya kondu. Siyah-Beyazlı ekip, Gedson’dan yoksun kadrosu ile sahada olacak. Salih o açığı kapatır. Dev maçta önemli olan, takım olarak ortaya konulacak performans. Muci, Semih, Cenk, Aboubakar, Rashica gibi isimlerin katkısı. Elbette savunma hattı. Necip, Colley ikilisinin etkinliği. Svensson ve Masuaku’nun oyunu iki yönde oynama kapasitesi de belirleyici olacak. Bir de takımın en yüksek maliyetli ön liberosu Al Musrati’nin derbi karnesi önemli.

Santos korkmasın yeter!

Portekizli hoca takımı savunma ağırlıklı oynatıyor. Bu rakibin işine gelir. Orta alan etkinliği ile maç kazanan konuk ekip karşısında hücum ağırlıklı oyun skor üretir. Santos, yine korkak, ürkek ve önce gol yememe üstüne kurulu sistemi derbide değişmez ise hayal kırıklığı yaşanır.

Ligde zirvenin uzağında kalan Kartal, kupada yarı finalist oldu. Evinde Konyaspor’u ağırlayan Santos’un ekibi turu rahat geçti. Ligde kalma mücadelesi veren zayıf rakibi önünde zorlanmayan Siyah-Beyazlılar; hafta sonundaki derbi öncesi moral buldu. Sözleşme yenileme görüşmeleri yeniden başlayan Salih ve Cenk’in turu getiren isimlerin olması da, geceye ayrı not olarak düştü. Konyaspor, kupa dışı kalmaktan kurtulamadı.

Fazla sıkmadı

Beşiktaş ilk dakikadan itibaren kontrolü hiç elden bırakmadı. Oyunu istediği gibi yönlendirdi. Her geçen dakika baskısını artırdı. Santos; Cenk ve Aboubakar’ı kulübede başlattı. Bu da forvet hattında Semih’in yalnız kalmasına sebep oldu. Genç oyuncu sıkı markajdan kurtulamadı. Tribünlerin de, desteği ile artan abluka; 32’de skora yansıdı. Muçi’nin kaleciden dönen topunu Salih boş kaleye bıraktı. Öne geçen Kartal, iyice rahatlayıp devreyi önde kapamasını bildi. Bu yarıda rakip Konyaspor, etkisiz kaldı.

Cenk devreye girdi

İkinci yarı konuk ekibin kontra denemeleri vardı. Cenk, Gedson’un ortasında attığı kafa golü ile turu garantiye almış oldu. Portekizli hoca, derbi maçı düşünüp hamleler yaptı. Farkın artması ile havlu atan Konyaspor, maç bitse de, gitsek havasına kapıldı. Son bölümde skoru tutan Kartal, ligden sonra kupada da, rakibini devirmesini bildi. Futbol fazla tatminler olmasa da, sonuç taraftarları mutlu etti. Beşiktaş, yarı finaldeki rakibi Ankaragücü’nü beklemeye geçti.