‘’Alkışlarla...‘’
Mustafa Reşit Akçay, Olympiakos’u analiz ettikten sonra, “Oyun stilleri aynı bizim gibi” demişti. Haklıydı. Evinde bir gol atmak için çok baskılı oynayan Yunan ekibi, dün konuğumuz olduğunda ise beklemeyi seçmiş. Hızlı hücum işinde ihtisas yapan Akçay hocanın en sevmediği oyun tipi bu. Yine de taraftar desteğini arkamıza alıp önde basmaya, kilidi açmaya çalıştık. 18’de ve 39’da Webo ile yakaladığımız pozisyonlar gol olsa belki bugün çok büyük bir destanı konuşuyor olacaktık. Ancak planı işleyen kulübe, Paulo Bento’nunki oldu. İlk yarıyı atlatan Yunan devi, ikinci 45’in düdüğü çaldığı andan itibaren istekliydi.
Devre başındaki gol çökertti
Bento, her kornerde çift adamımızı ceza alanından eksiltmesi ve ilk maçtan bu yana bunun inatla üzerinde durmasının ödülünü 46’daki korner golüyle aldı. Alanı savunurken adamı unuttuk. Botia indirdi, Ansarifard bitirdi. 70’te Elyounoussi farkı 2’ye çıkarırken 62’de Ndiaye ve 84’te Webo’yla kaçırdığımız pozisyonlar yine de ayağa kaldırabilirdi bizi ama 85’te Ansarifard Avrupa rüyamıza son verdi.
Emeğinize sağlık
32 yıldır bu mesleğe hayatını adayan Mustafa Akçay’ın kısa sürede inşa ettiği bu takım, tarihinde ilk kez katıldığı Avrupa Ligi’nde, grubundan lider çıktı. 43 kez Yunanistan Şampiyonu olmuş Olympiakos’a yenilerek elendi. Rakibin bu sezon sattığı oyunculardan kasasına koyduğu para 50 milyon Euro. Kabul edelim ki onların koştuğu yerde emekliyoruz biz ülkece. Ama önce kendisini, sonra oyuncularını ve kulübünü geliştiren, dün bu sezonki 42. resmi maçına çıkarak 20 bin Başkentli’ye tur heyecanı yaşatan Mustafa hocaya sonsuz teşekkürler. Sizin gibiler en büyük umudumuz hocam
‘’Malatya'dan dev adım‘’
Yeni Malatya, rakiplerinin takıldığı haftada eline geçen fırsatı değerlendirmek için sahadaydı. Maliyetle orantılandığında aslında Malatya’nın yerinde olması gereken sezonun hayal kırıklığı Gaziantep Belediye adına kırılma maçlarından biriydi. 3 puan iki takım için de bu kadar değerli olunca ortaya temposu yüksek bir maç çıktı. Ev sahibinin baskılı başladığı karşılaşmada Wadji, Malatya savunmasına zor anlar yaşatırken İrfan Buz’un takımı, 42. dakikada gole yaklaştı. Pereira’nın kafa vuruşu kalecide kaldı. 49’da ise Antep’te Wadji’nin kafası üst ağlarda kaldı. 57’de Özgür ceza alanı dışından adeta füze yolladı, Ertaç müthiş bir refleksle kurtardı.
Buz’dan kritik dokunuş
İkinci yarıda erken hamle İrfan Buz’dan geldi. Başarılı hoca, Murat Yıldırım’ı sahaya sürdü. Hücumda daha etkin görünen Malatya’nın golü bulması da uzun sürmedi. 65. dakikada Pereira, Caner’in, yerden ortasına klas bir dokunuşla takımını öne geçirdi: 0-1. 75’te Özgür’ün ortasına Gökhan Alsan kafayı vurdu, top az farkla dışarı çıktı. 89’da
Ramazan eşitliği sağladı. 90’da ise Eren son sözü söyledi.
Metin Diyadin bıraktı
Maçın ardından teknik direktör Metin Diyadin, Büyükşehir Gaziantepspor’un daha kısmetli teknik adama ve futbol şansı olan bir teknik adama ihtiyacı olduğunu söyleyerek görevinden ayrıldığını açıkladı.
‘’Muhteşem Osmanlı‘’
Avrupa’da gururumuz olan Osmanlıspor’da, Süper Lig’de de hayata döndü, hem de 5-1’lik tarihi bir sonuçla... İlk kez UEFA’da oynayan bir takımın lige dönüşleri normalden çok daha zor olur. Başkent ekibinin 4 maçtır kazanamıyor olması da bunun ispatı zaten.
Ancak Mustafa Akçay’ın perşembe günü oynanacak Olympiakos maçı kadar ligi de önemsediğinin göstergesi sadece 3 rotasyon oyuncusu kullanmasıydı. Adanaspor’un kazanmak zorunda olduğu bir maça çıkması da oyunun tamamen Osmanlı’nın istediği şekilde akmasını sağladı. Pas yaparak çıkmaya çalışan Toros Kaplanı’nın kaptırdığı her top neredeyse gol oldu. 35 yaşındaki Webo’nun resital yaptığı enfes bir şov izledik Adana 5 Ocak Stadı’nda. Ev sahibi için ‘kırılma’ sayılabilecek bir maçta yaşanan bu yıkımı toparlamak kolay olmayacak kuşkusuz. Ancak bu maçı izleyen Paulo Bento’nun elenme korkusunu artık iliklerine kadar hissettiğini söyleyebiliriz. Önemli anlara gelince...
Webo’yu tutamadılar
19. dakikada Ndiaye, şık bir vuruşla ceza alanı önünden golü buldu. 42’de fark ikiye çıktı. Mehmet Güven’in ortasında iyi yükselen Webo, topa kafayı vurdu, filelerle buluştu: 0-2. 50’de Webo’nun asisti, Maher’in golü tabelayı 3-0 yaptı. Roni 51’de takımını umutlandıran golü atsa da 68’de Webo bu kez Bifouma’ya klas bir gol hediye etti. 82’de ise Musa son sözü söyledi.
‘’Pire'de salladık, Ankara'da yıkarız!‘’
Olympiakos, ligdeki en yakın rakibine 13 puan farkla zirvede. Yani futbolcuların hafta sonu kaygısı yok. Şampiyonluğu neredeyse garantiyken Avrupa Ligi’ne odaklanmaları temsilcimize göre daha kolay elbette. Yunan ekibinin ilk 30 dakikadaki önde baskısı bu özgüven ve taraftar desteğinin getirisi.
Bento işi çözmüş!
Kaliteli ayaklarla bu 30’luk periyotta 2’si tehlikeli 4 şutbulmaları sürpriz değil. Osmanlı’nın istediği de bu, rakibin üzerine gelmesi. Ancakson 4 maçının 3’ünü kazanamayan Başkent ekibini, Süper Lig’deki rakipleri gibi Paulo Bento da çözmüş. İlk 20 dakikada gördükleri iki kritik sarı kart ve sert oyun hızlıataklarımızı durdurmaya yönelik. Üstelik önde kurdukları tandem, sadece 45 dakikada 6 kez ofsayta düşürdü Mor-Sarılılar’ı. Yine de 22’de Delarge’ınBifouma’ya indirdiği top ve 43’te Ndiaye’nin yakaladığı kaleiçindeki aksiyon, golün çok da imkansız olmadığının göstergesi. 41’de Botia ve Cardozo’nun net şutları ise Karce farkını bir kez daha ortaya çıkardı.
Plana sadakat
Stoperlerin oyun kurmasına müsade ettikçe daha fazla geldi Olympiakos. Ceza alanına giremeseler de 54’te Seba, 56’da Martins’in şutlarında en büyük şansımız Karce’nin formu. 74’te Vianna’nın atılması beraberliğe razıyken ‘kazanabiliriz’ dedirtti. Ancak Akçay hoca 80’e kadar hamle için bekledi. Geç gelen Rusescu ve Maher hamleleri sonuç vermedi. 0-0 iyi sonuç ama avantaj sayılmaz. Kabul etmek gerekir ki Ankara’da da işimiz kolay değil, kazanmak zorundayız. Fakat her şeye rağmen Osmanlıspor, taktiğe sadakatı ve mücadelesiyle buraya kadar gelişinin anasının ak sütü kadar helal olduğunu gösterdi.
‘’Malatya zirvede‘’
Evindeki en kritik maçlarda ‘zemin’e puan kaptıran Yeni Malatya, Vodafone Arena’da ağırladığı Denizli’yi 3-1’le yıktı. Puanını 37 yapan Sarı-Kırmızılılar zirveyi kaptı.
İrfan Buz; futbol izletmeye çalışan bir hoca. Nitekim uzun süre zirvede yer aldıkları sezonun ilk yarısında en büyük rakipleri tarladan beter zeminleriydi. “Rakip de aynı sahada oynamıyor mu?” demeyin sakın.
Ev sahibi baskı kurmak, 2. ve 3 bölgede kalmak zorunda. Bunu ayağa oynamadan yapamazsın. Ancak Malatya’da ayağa atılan top, omuza gidiyor. Yönetim transferde büyük iş yaptı, fakat şampiyonluk adımı iç sahayı İstanbul’a taşımak.
Maça net yansıdı bu. İlk yarı Denizli, pek izin vermese de Dialiba’nın net vuruşuyla öne geçti Malatya. 62’de ilk golün asistini yapan Pereira, 2’yi attı. Horozlar, Kappel ve Moritz’in kötü formuna rağmen maça asıldı, 67’de Alperen’le farkı 1’e de indirdi ama Ayite’si olan kazandı.
Alanya’yı Süper Lig’e ikili; Caner’den asist Togolu’dan gol... Ferhat kızardı 90+3’te kaleye giren topu Ferhat elle kesti, ilk maçında iyi oynamasına rağmen kızardı. Penaltı Horozlar’a bir umut verdi.
Anıl Taşdemir’in penaltısında Ertaç devleşince Malatya 37 puanla zirveye yükseldi. Ufak bir hatırlatma: Bu ligde son 12 sezonda 40 puana ulaşan ilk takım Süper Lig’e yükseldi. Yani haftaya Antep’i yenerseler ilk şampiyon belli oluyor.
‘’Diriliş Samsun!‘’
Adana deplasmanında son dakika golüyle yenilmesine rağmen Samsunspor, sezonun ikinci yarısına damga vuracağını göstermişti yeni transferleriyle... Osman Özköylü her ne kadar Sivas ve Adana Demir maceralarında sıkıntı yaşasa da hâlâ bu ligin en iyi ‘takım toplama ustası’... Abdülkerim, Kenan, Göksu, Ahmet Burak gibi ligi iyi bilen yerlilerle Brands ve Kone gibi takıma seviye atlatacak yabancılardan inanılmaz arzulu bir takım çıkarmış ortaya. Taraftar da özlenen günlerdeki gibi doldurunca tribünleri, diriliş meşalesi 3-0’lık resitalle yandı. Bu maçı kadro kalitesinin itici gücüyle kazandılar, bir de Osman Özköylü’nün vazgeçmediği yüksek yüzdeli pas oyununa da alıştıklarında bu şekilde çok maç kazanırlar. Malatya zirvedeki takımlar arasında transferi en kötü geçiren takım. İrfan hocanın forvet talebinin gecikmesi dünkü mağlubiyetin en net nedeni.
Forvetsiz olmaz
Hücumda Dialiba, savunmada Sadık’ın yokluğunu da çok aradılar. Sanırım Malatya yönetiminin yaptığı en doğru hamle iç saha maçlarını İstanbul’a alması oldu. Ancak yine de transferin bitimine 48 saat kala forvet işini bitirmezseler teknik heyetin yoktan var ettiği bu başarı hüsrana dönebilir. Maçın kırılma anlarına gelince... 36’da kazanılan penaltıyı Brands, gol yaptı. Aynı oyuncu, 54’te klas bir gole daha imzasını attı: 2-0. 83’te ise günün yıldızlarından Kone kaleciyi de çalımladı, işi bitirdi: 3-0.
‘’Samsun'a son dakika şoku‘’
Adana Demirspor özellikle Sercan Kaya merkezini hızlı kullanarak rakip kaleye çabuk gitmeyi öğrenmiş bir takım. Kısa paslarla hızlı hücuma çıkabiliyorlar. Ancak Osman Özköylü’nün yenilenen takımın çabuk ezberlettiği pres anlayışı Demirspor’un yavaşlamasında en büyük etken. Koca ilk yarıda Pote’nin tek kafası dışında bir varlık gösterememeleri de Samsun’un iştahlı baskısından. Buna karşılık Gürbüzerol, Brands ve Göksu’yla kaçan pozisyonlar ise talihsizlik, daha açık sözlü olursak beceriksizlik.
Samsun’un yaptığı transferlerin hemen hemen hepsinin maç eksiği var. İlk yarıda iyi bastılar ama gol gelmedikçe yavaşladılar ve 1 puana razı moda büründüler. 78’de rakibin gördüğü kırmızı bile ateşleyemedi Kırmızı-Beyazlılar’ı. Adana Demirspor ise oyunda hiç kopmadı. Engin İpekoğlu’nun planına sadık kaldılar, her ne kadar bu plan maç içinde tutmasa da disiplini korudular.
Asist Oğuzhan’dan
Samsunspor ilk 45’teki performansıyla aslında en azından 1 puanı hak etmişti. Ancak Kral Pote, “Maç 90 dakika” dedi, Oğuzhan asistini son saniyelerde unutulmaz bir golle süsledi. Kazanmak önemliydi iki takım için de. Gülen Adana Demirspor oldu. Samsunspor zaten bu kadrosu ve hocasıyla telafi eder dünü. Adana Demir ise Play-Off için seri galibiyetler kazanmak zorunda.
‘’Eskişehir zirvede‘’
Eskişehir zirveyi sevdi. Balıkesir’i 3-0 öne geçtiği maçta 3-2’yle deviren Es Es, puanını 34 yaptı, averajla zirvedeki yerini korumayı başardı.
Beşiktaş için Vodafone Arena neyse Eskişehir için de yeni stat tam da öyle. Kırmızı- Siyahlılar’ı bu statta devirmek şampiyon olmak gibi. 3-0’lık Denizli kazasından gereken dersleri çıkaran Es Es, evinde üst üste oynayacağı iki maçtan zaferle ayrılmak zorundaydı zirveye yerleşmek için. Rakip ligin bana göre en doğru kurulan kadrosu Balıkesir olsa da Alpay Özalan’ın takımı yine farkını yarattı. Bireysel beceri bu ligde en değerli şey. 15. dakikada Ofoedu getirip köşeye bırakırken, 59’da Erkan resital sunarak Bruno’ya attırırken hep kalite ön planda. 61’de Kaan’ın ortasıyla Bruno fişi çekince zaten ‘maç bitti’ dedi herkes. Ama, ‘son düdük çalmadan futbolda hiçbir şey bitmez’ sözünü bir kez daha gösterdi
Balkes. Buna Alpay Özalan’ın orta sahanın dinamosu Hasan Hüseyin’i 69’da yanına alıp Semih’i sahaya sürerek geniş alanı rakibe bırakmasının neden olduğunu da parantez içinde belirtmek gerek. Nitekim, 80’da Abdülkadir farkı 2’ye indirdi.
Kâbus gibi 9 dakika!
85’te ise Burak Çalık attığı golle son 5 dakikayı Es Es için kâbusa çevirdi. Ki aynı Burak son hamlelerini biraz daha doğru kullansa tarihi bir geri dönüş bile izleyebilirdik. Sonuç olarak Eskişehir bu kadrosuyla hak ettiği yerde zirvede.