‘’Pote attı, Es Es baktı‘’
Mustafa Denizli’nin takımı, geçen haftaki Bandırma maçında da çok net fırsatlar vermişti rakibine. Ancak 1-0 biten maç defoları gizlemişti. Bandırma’nın golcüsü yoktu ama rakip Adana Demir olunca savunmanın hataları bu kez pahalıya mâl oldu. Kırmızı-Siyahlılar’ın başlarken önde baskı taktiği; bekleyerek oynayan, Pote’yle nefes alan Adana Demir’in işine yaradı. Öyle de oldu. 26’da Pote, Aykut’u etkisiz hale getirip golünü attı. Devreye kadar da tabela değişmedi. Semih ve Kaan’la ofansif hamleler yapan Mustafa Denizli taraftarın beklediği riski aldı. 46’da Erkan’ın direkten çıkan kafası tam bir kırılma anı. Çünkü 52’de yine Pote’yle fark 2’ye çıktı.
Sıkıntı orta sahada
Stadı dolduran taraftarın isyanına bir dakika sonra Kaan, 67’de Semih cevap verip skoru eşitlese de Pote şov bitmedi. Şimşekler, 74’te Alican’la yeniden öne geçerken 89’da Pote 3. golünü atıp farkı da yeniden 2 yaptı. Toplamda 20. golüne ulaşan Benin’li forvet lige damga vurmaya devam etti. Es Es’in gözü Sivas’ta olacak, rakibinin de takılması için. Dorukhan, Hasan ve Hürriyet’li orta saha ile olmuyor. Rakipler yürüyerek 3. bölgeye geçiyor. Kamil Ahmet, Hakan, Aykut ve dün cezalı olsa da Tarık’lı geri dörtlünün bu kadar gol yemesi hep orta alandan. Demir puanını 34 yaparak Play-Off hayallerini tazeledi, Es Es ise Malatya’nın 8 puan gerisinde kalarak liderlik şansını mucizelere bıraktı.
‘’Malatya fırtınası‘’
Zirve yarışındaki takımlar arasında en çok eksikle mücadele etmek zorunda kalan takım kuşkusuz Yeni Malatya’dır. Her hafta farklı mevkilerde en az 2-3 oyuncusundan yoksun çıkıyorlar. Ancak İrfan Buz oynattığı her ‘alternatif’ten fazlasıyla verim almayı başarıyor. 3. sıradaki rakibine 10 puan fark atması da temelde bu yüzden. Ayite’nin yerine oynayan Eren, Ferhat’ın yokluğunda sol beke devşirilen genç Rahman ve cezalı Sedat’ı ikame eden Murat Yıldırım... Hepsi kusursuz.
Azubuike’ye dikkat!
10 numara pozisyonundaki İrfan da sezonun en iyi maçını oynayınca Doğu derbisi Malatya’nın oldu. 5’te Eren, 34’te Azubuike’yle gole yaklaşırken rakiplerine hiç fırsat vermediler koca ilk yarı. Azubuike’ye dikkat! 1997 doğumlu oyuncu bir elmas gibi parıldıyor. Süper Lig’de zaten izleriz ama iddia ediyorum; Avrupa bile hayal değil bu meziyetlerdeki bir önlibero için.
Ayite yoksa Eren var!
Takımın en golcüsü Dialiba 50’de direğe takılınca 59’da bu kez attırmayı seçti, son haftaların formda ismi Eren sert şutla affetmedi: 1-0. Gol sayısını 9’a çıkarırken son 4 maçta 5. kez ağları sarstı. Golün hazırlayıcısı İrfan’ın çabasına da şapka çıkarmak gerek. Sarı-Kırmızılılar, sezon başından bu yana düzgün zeminde oynasa şimdiye kadar çıkmıştı demek! 19’e 4 şutla derbi kazanmak şampiyonluğun habercisi. 72’de Youssef’in kaçırdığı pozisyon Elazığ’ın umutlarını tüketirken 28 puanda kalarak rahatlama şansını da kaçırmış oldu Gakgoşlar.
‘’Değerini bilelim‘’
Bayrampaşa’dan Barcelona’ya uzanan hayatını, “Kün fe yekün” kelamıyla açıkladı Arda Turan. Yüzde 99 emeği Aslıhan Çil’e ait bu röportajın. O, 14 yıldır FANATİK Gazetesi’nin mutfağında edindiği birikimlerle; ben ise kısacık kariyerimin en büyük işi için çıktım yola. Tam da Arda’nın var olduğu yerden, Bayrampaşa’dan Barcelona’ya... Barcelona’da yardımcısı Yiğit karşıladı bizi, güleryüzü ve esprileriyle stresimizi hafifletti eve gidene kadar. Arabada, ‘Messi nasıl adam’ sorusuna, “Biz alıştık artık, o kadar samimi bir insan ki bazen o bize selam veriyor, almadığımız oluyor” diyerek de kırdı geçirdi bizi.
Hemen kuaförünü çağırmış
Garajdan girdik eve. Çocukluğumdan beri araba meraklısı biri olarak orada yatan canavarı ve içerideki benzin pompasını görünce bizim Arda’ya değil de Dünya tarihinin en önemli yıldızlarının oynadığı takımdan bir futbolcuyla röportaj yapmaya geldiğimizi anladım. Röportaj için kuaförünü çağırmış, traş olup yanımıza inmesi bize gösterdiği saygıyı, “Merhaba ben Arda” diyerek içeri girmesi ise samimiyetiydi.
Sohbete kalite kattı
Odanın içi onun gelmesiyle doldu birden. Dayısından, danışmanı Okan Can Yantır’dan, asistanı Gürkan abiden Ümit’e hepsi o kadar şenşakrak insanlar ki kendi evimizde hissettik kısacık sürede. Cevap vermediği birkaç soru oldu sadece. Takım arkadaşlarını anlatırken, “Leo, Ney, Luis” kısaltmaları da sohbete kalite kattı hep! Hatta o kadar çok soru sorduk ki yorgunluğuna rağmen, “Sorun, sorun” diyerek cevapladı. Çıkıp Barcelona’yı gezmeye başladığımızda; dünyanın en çok turist alan şehrinde, 3 dükkanda bir Barça ürünlerinin satıldığı bir yerde bizden birinin resimlerini görmenin yaşattığı gurur onun saygıyı ne kadar hak ettiğinin göstergesi.
Eminim ki onu da üzdü
Bu adam futbolu bıraktıktan sonra, “Ben dünyanın en büyük takımında, Messi ile oynadım” diyecek. Ötesi yok. Röportajın yayınlanan ilk gününde söylediği ve bizim de özenle harfiyen yazdığımız, “Yüzyılda kaç tane Arda var” cümlesine takılanlar için söylüyorum. Hayatında hiçbir şey başarmadan, çalışmayı sallamaktan ibaret görenler bilsin ki alkışlamayanlar alkışlanmazlar. O yorumlar eminim ki Arda’yı da üzdü. Biz onun bize yaşattığı gururun değerini bilelim, Arda da bahsettiğim eleştiriyi yapanları, tırnaklarıyla kazıyarak çıktığı zirvede duymaması gerektiğini bilsin yeter!
‘’İşte özlenen Es-Es‘’
Tribünler deyim yerindeyse ağzına kadar dolu Ekişehir’de. Bu sahadaki 3-1’lik Denizli ve 5 gollü Manisa yenilgileri belli ki Es Esli futbolcuların akıllarında. Arzuları anlatıyordu bunu. Söylem ve eyleme bakar bu işi takip edenler. Mustafa Denizli, üst üste 4 beraberliğin ardından, “Bu takım iyi de oynayacak, Süper Lig’e de çıkacak” dedi. Nitekim gösterilen sabrın karşılığı, tablo ne kadar kötü olursa olsun dün alındı. Bunda Erkan ve Tarık’ın tekrar kazanılması da önemli etken, kenetlenmek de...
Sıra Göz Göz’de
Şimdi aynı sabrı Göztepe’nin göstermesi gerek. Evet Okan Buruk’la yaşanan kayıplar beklenmedik. Ancak yerine kim gelirse gelsin; bu takımı kuran, buraya kadar getiren ve tüm frekanslarını bilen adamdan farklı ne yapabilir! Sadece 3 puan uzaktayken hedefe. Zaten dürüst bir değerlendirme yaparsak bu sezon İrfan Buz’un gerisinde kalan herkes başarısız. Yarıştaki imkanlar bunu gösteriyor.
Hasan Hüseyin şov
Maça gelince... 6’da Erkan sert vurdu top kalecinin yanından ağlarla buluştu: 1-0. 35’te Erkan Zengin’in kullandığı serbest atıştan gelen topu Dorukhan ağlara gönderdi: 2-0. 52’de Ofoedu kaleciyi de geçerek topu boş kaleye bıraktı: 3-0. 76’da Bilal Aziz’in kullandığı köşe atışında savunmadan dönen topu Hasan Hüseyin ağlara gönderdi: 4-0.
‘’Sivas modaya uydu‘’
Giresun’la Eskişehir berabere kalmış, Göztepe evinde yenilmiş, lider Malatya fırsatı değerlendirmiş ve farkı 7 yapmış. Böyle bir haftanın kapanışı Sivas’a kaldı. Yani Yiğidolar, Süper Lig yolunda büyük avantaj yakalama şansına sahipti. Ancak rakip Play-Off’un güçlü adaylarından Balıkesir’di. Bana göre; ‘en doğru kurulan kadroya’ sahip olan Balkes her takıma sıkıntı çıkarabilir. Taraftarından beklediği desteği göremeyen, yeni stadının zemini de iyice bozulan Yiğidolar da en zorlu maçlarından birini oynadı. 45. dakikada ceza alanına yapılan ortada Süleyman Abay enteresan bir penaltı çaldı. Topun başına geçen Gekas, kaçırdı ama döneni tamamladı ve takımını öne geçirdi. Böyle tehlikeli rakiplere karşı farkı 2’ye çıkarmazsan iş açarsın başına. Bunu bilen Sivas devreden dönüşte de hızlı ve baskın, bir o kadar da şanssızdı.
Kredi kaybı!
49’da Burhan’ın golü ‘el’ gerekçesiyle sayılmadı. 53’te genç bir futbolcunun ömrü boyunca unutamayacağı bir ana tanık olduk. Gekas getirdi, boş kaleye Emre Kılınç’a verdi ama top üstten auta gitti. Baskıyı kıran Balkes, 80’de Bekamenga’nın enfes kafasıyla skoru eşitledi. Hatta 81’de Burak’la öne bile geçebilirdi. Maç 1-1 bitti. Sivas için Göztepe’nin yenildiği haftada bir puan da kötü değil ama kazansa çok ciddi bir krediyi cebine koyabilirdi.
‘’Fark 7 puana çıktı, Malatya geliyor‘’
İç saha performansı her şeyden değerli bu ligde. Mustafa Denizli'nin sözüdür, 'Evde 3, dışarıda 1 alırsın, 2 puan ortalamayla şampiyonm olursun'... Her ne kadar bunu şu anda Eskişehir'de tutturamasa da haklı. Malatya'nın bugün zirvede olmasında sezon başı evindeki 5 maçlık serinin payı büyük. Ne zaman ki zeminleri bozuldu takım sendelemeye başladı. Yani Sarı-Kırmızılı yönetimin; Ayite, Ferhat, Murat gibi önemli takviyeler yapsa da en önemli transferi, stadı İstanbul'a taşımak oldu. İrfan Buz tüm tepkilere rağmen yönetimi bu konuda ikna etti ve sonuç ortada. Denizli, Altınordu ve son olarak Urfa gibi ciddi rakipleri ağırladıkları İstanbul'da aldıkları 9 puanla 3. sıradaki Göztepe'ye 7 puan fark attılar. İrfan hoca gibi oynamayı düşünen bir hocan varsa zeminin halı gibi olacak, kafan da rahat. Malatya'daki dostlar da alınmasın. Dün gece Başakşehir de dahil İstanbul'daki 3 maçta da İnönü Stadı'na göre daha çok taraftar vardı.
Eksiklere rağmen
Bu destek oyuncuların formuna da yansıdı. Tarışmalı bir penaltıyla Eren'in 11'deki vuruşuyla öne geçen Malatya, 55'te Ayite ile farkı 2'ye çıkardı. Ogün Temizkanoğlu ile ilk maçına çıkan Urfa ise bu golden sonra dirildi. Batuhan 64'te oyuna girer girmez takımını umutlandıran golü attı. Son dakikalar nefes keserken Osman ve Artun atıldı, iki takım da 10'ar kişi kaldı. Hatırlatma; Malatya iki haftadır Pereira, Ferhat ve Murat'tan yoksun sahaya çıkıyor.
Maçın adamı: Kaleci Ertaç, kritik kurtarışlarıyla Urfalı hücumculara geçit vermedi, galibiyette çok büyük pay sahibiydi.
‘’Konya'ya nefes Adana'ya keder!‘’
Adanaspor, Konyaspor’a 1-0 mağlup oldu. Maç, 85’inci dakikada olaylar çıktığı için 15 dakika durdu. 120 dakikada tamamlanabildi. 4 maçtır kazanamayan ve yönetimle Aykut Kocaman arasındaki gerilim nedeniyle sancılı bir süreç geçiren Yeşil-Beyazlılar’a bu kritik maçta zaferi Jonsson’un golü getirdi. Bu sezon 15. maçına çıkan başarılı oyuncu ligdeki ilk isabetli şutunda golü buldu. Zor dönemde alınan bu 3 puan Kocaman ve öğrencilerine nefes oldu. Adana için birkaç şey söylemek gerek. Başkan Bayram Akgül düşme pahasına da olsa takımın ekonomisine zarar verecek hamlelerden uzak. Yıldız getiren başkanlara hayran olanlara Ordu ve Erciyes örneklerini vermek gerek yakın tarihten. Haftalardır süren protesto bu kez şiddete dönüştü. Sahaya giren taraftar ve atılan yüzlerce yabancı maddeyle takıma destek olunmaz. Takımın skoru lehine çevirecek vakti varken üstelik.
Şahin için tehlike çanları
Nitekim maç 29. dakikadaki golle sona erdi. Levent Şahin için Adanaspor tercihi büyük riskti. İyi de başladı, ancak alınan sonuçlar imza attığı dönemdeki önyargılı eleştirileri haklı çıkarıyor.
‘’Malatya'nın affı yok‘’
Burayı, ‘futbol oynamak isteyen’ ve ‘Sadece 3 puanı düşünen’ hocaların ligi olarak tanımlayabiliriz. Ama bu tanımı yaparken de oynamak isteyenlerin azınlıkta, hatta bir elin parmağını geçemeyecek sayıda olduğunu belirtmekte fayda var. İlk tanıma tamamen uyan iki hocanın maçıydı Vodafone Arena’daki. Düzgün zemin de İrfan Buz ve Hüseyin Eroğlu’nun bu niyetlerine olanak tanıyınca ortaya enfes bir maç çıktı.
Ev sahibi konumundaki Malatya; Ferhat ve Caner gibi iki ofansif beki çok iyi kullanarak başladı. Ancak kaleye paralel giden ortalar sonuç vermedi. Altınordu 15 dakikalık baskıyı kırdıktan sonra daha organize çıkmaya başladığında ilk net pozisyonuna da 28’de Okan’la girdi. 3. dakika Murat’la yakaladığı fırsatı değerlendiremeyen Sarı-Kırmızılılar ise 60’ta günün formda ismi Dialiba ile öne geçti. Fiziksel düşüşle rakibe daha fazla alan veren İrfan Buz’un takımı buna rağmen bire birlerde hatasız bir savunma yaptı.
Hak ettikleri yerde
Dikine oynayan, kısa pasları iyi yapan, sahanın her yerini kullanan Altınordu’nun 2 maçlık galibiyet serisinin ardından aslında böyle güzel bir zeminde daha üretken olmasını beklerdik. Ancak Malatya’nın tecrübesi ağır bastı, uzatmada İrfan Başaran skoru tayin etti. Malatya takımı kırılma haftalarında hak ettikleri yerde olduklarını gösterdi bir kez daha.