Arama

Popüler aramalar

‘’Baskı gelirse sonuç gelir‘’

Trabzonspor camiası kötü bir sezon başlangıcı sonrası düştükleri umutsuzluk girdabından hızlıca çıkmış gözüküyor. Hava son derece pozitif. Tribünler dolacak. Destek ise büyük olacak. Beklenti çok büyük. Her şeyin adeta yeniden başlayacağı böylesi bir akşamda; bir bakıma sezon açılış maçı olacak Beşiktaş maçı. Sonuç elbette önemli olacak. Ancak oynanacak oyuna dair umutlar bile sonuçtan bağımsız değerlendirilecek. Oyun ezberi tamamen değişebilecek mi takımın bu gözlemlenecek. Geri pas, yan pas kavramlarına; öne doğru dikine paslar ne kadar eklenecek merak konusu. Kontrol pas iyi ama öne oyunda eksikler var demişti Şenol Güneş. İzleri sürülecek oyuna dair değişimin. Öyle bir maç olacak ki; hem sezon açılış maçı, hem de sezonun ilk hazırlık maçı olacak hoca açısından bakıldığında. Özellikle oyuncu tercihleri, maçtan yaklaşık bir saat öncesinde dikkatlerimizi “pür” seviyesine çekecek. Şenol Güneş’in, herkesin beğendiği, hasretini çektiği geçmişe dair pozitif oyun planları bu ilk maçta ne kadar sahaya yansıyacak soru işareti elbette. Anında, aşırı bir düzelme beklentisi doğru olmaz. Ancak Eren Elmalı sendromu (milli takım performansı) tüm takıma sirayet ederse oyuncular bazında prangaların çıkarılmış olması konuşulabilir maç sonunda.

Sağlam geçişler olacak

Trabzonspor’da teknik adam değişikliği kara bulutların da dağılmasına sebep olmuş durumda. Tribün birlikteliği, ev sahibine büyük katkı verir. Beşiktaş ise iyi başladığı sezonda istikrarlı devam edebilme adına böylesi önemli bir sınavı geçmek niyetinde. Moralleri, Trabzonspor gibi sonradan değil en baştan beri iyi. Ancak Abdullah Avcı ile öngörülebilir ve analizi daha kolay yapılabilir bir Trabzonspor olmayacak karşılarında. Kontrollü oyunları, sağlam geçişleri olacak Beşiktaş’ın. Şenol Güneş’in gerek oyunculuğunda ve gerekse teknik adamlığındaki o özellikle Trabzon’daki maçlara özgü ilk 20 dakika baskılı başlangıç genetiği devreye sokulursa Trabzonspor istediği sonucu alır. İki takım da bizi hiç yanıltmadı. Güzel bir maç daha bizi bekliyor.

15 Eylül 2024, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Radikal işler şart‘’

Abdullah Avcı formatının dışına çıkılması zaten beklenmiyordu. İki günde tempo, iki günde hız sınırı elbette aşılamazdı. Bir takım alışkanlıklar elbette bir süreç dahilinde değişecek şeyler. İhsan hocanın kısıtlının da kısıtlısı zaman diliminde üretebileceği çok şey yoktu. Beklenti düşüktü. Küçük dokunuşlar, kendine özgülükler harici büyük bir oyun beklentisi zaten oluşmamıştı. Özellikle ilk yarı itibarıyla onun açısından durum tamamen ‘emaneti sağ salim teslim edeyim’ şeklinde izah edilebilirdi. Tam da yerli yerine oturdu derken; Barisic-Orsiç düzeneği bozulduğunda eğer ki bir sakatlık riski yoksa teknik adamların dünyası çok farklı diye düşündüm! Peki ama neden orayı bozdunuz hocam? Savic’in sakatlığı ile gelişen beklenmedik durum bir ezberin daha değişemez olduğunu gösterdi Trabzonspor’da. Mendy stopere yerleştirilince, tam da Abdullah Avcı’nın eleştiri aldığı oyuna dönüldü mecburiyetle...

Başka yolu yok

Burada da bir kaç soru gelmedi değil akıllara. Genç stoper Ali Şahin oynasa, kaybedilse dahi, çok mu sorun olurdu? Uzun zamandır Draguş’a mevkii bulmakta zorlanan Trabzonspor, Visca’nın yokluğunda o yeri yine bulamamış gibi gözüktü. Son dönem Visca performansı da düşünüldüğünde yeni gelecek teknik adama ilham olabilir mi bu tercih, onu da bilemedim. Trabzonspor, Abdullah Avcı sonrası gelecek teknik adamıyla küçük değil büyük dokunuşlar yapmak zorunda. Sert, radikal işler şart. Bu takıma bu saatten sonra fiziksel yükleme yapmak ne kadar mantıklı ve mümkün bilmiyorum ama yapılacak şey belli. Bir oyun aklı yüklemek bu takıma. Eski alışkanlıkları unutturmak. Başka da yolu yok gibi!

02 Eylül 2024, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Reaksiyon gösterme maçı‘’

UEFA’da kuralar çekilirken ayrı bir moral bozukluğu yaşandı Trabzonspor’da. Trabzonspor bu kulvarlardan tek tek elenirken, maddi manevi ağır bir tahribatın da içine girmiş oldu. Abdullah Avcı ile yollar ayrıldı. Onun kadrosu olarak anılacak yapılanma, gelecek yeni teknik adamın büyük imtihanı olacak. Bugün ligin en flaş başlangıç takımlarından olan Eyüpspor önünde de işler kolay olmayacak. Kriz anlarında İhsan Derelioğlu’nun görev almışlığı çok. Bu anlamda deneyimli bir teknik adamla sahada olacak Trabzonspor. Eyüpspor, Arda Turan’la birlikte istikrarını sürdürmek, yukarılarda konumlanmaya devam etmek isteyecektir. Abdullah Avcı’nın gidişine oyuncuların reaksiyonu sonucu belirleyecektir. İhsan hocanın tercihleri de elbette. Bu kritik eşikte sağ bek tercihi ve ön tarafta santrafor tercihi ve 10 numara rolü radikal değişimlerin işareti olabilir.

Heyecan için önemli

Geçici teknik adamlık zor iştir. Taşlarla çok oynanmaz ama dokunuşlar elbette beklenir. Trabzonspor artık hedef revize edip, yeni sayfa açtığını ilan etmek zorundadır. Rakipleri Avrupa’da tonlarca maç yapacaklar. Bu takvimin yıpratıcılığı, Trabzonspor’un iç kulvarda önünü açabilir. Dün yok. Bugün var. Revize edilmiş hedef, yeni sözler, yeni eylemler heyecanı düşmüş camia için çok önemli. Eyüpspor maçı kaybedilmiş, tüketilmiş şeylerin unutulup yeni başlangıçların konuşulacağı maç olur.

01 Eylül 2024, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Sonuç yine sıfır...‘’

Trabzonspor’da bazı şeyler daha sezon başlamadan öyle hızlı bir şekilde tüketildi ki, tek maç üzerinden değerlendirme yapmak da hayli güçleşti. Ne desek boş şu gün. Başlı başına bir süreç aslında Avrupa mecrası. UEFA Avrupa ligi gibi bir mecrada olabilmek bile mümkünken, Konferans Ligi için bu kadar efor sarf etmek bile eleştiri konusu aslında. Kadro maliyetleri (Kime göre neye göre) büyük olunca, hele de rakiplerden büyük olunca, beklenti de ona göre artmış oldu. Bu tip maçların hikayesine geçen yıldan başlamak bile mümkünken, biz maça yine kendi içinde değerlendirmelerle başlayarak devam edelim. Kimse üzülmesin, kimse kırılmasın, kimse tavır almasın, taraftarlar üzülmüş ne gam! İlk maçın umut veren dakikalarının bir benzeri yaşanır diye düşünüyorduk açıkçası. Hoca da öyle düşünmüş olacak ki kadroda değişiklik yapmadı. Kazanan kadro muamelesi gördü ilk maçın kadrosu. Doğru uygulama gibi gözükse de; pratikte karşılık bulmadı bu tercih. Saha seyirci avantajıyla bütünleşmedi. Gol beklentisi düşük, rakip ceza sahası içinde yine yoklar oynandı. Mendy ilk maç iyiyse, rakibin onu hedef alması hesap edilemedi.

Herkes kırılsa ne fayda!

Trabzonspor kalesinde golü gördü, reaksiyon dahi veremedi. Oyunda gelişim, anlar, geçişler, inişler, çıkışlar... Sonuç kocaman bir sıfır oldu yine. İkinci yarı değişiklikler ve tepki golü getirirken normal ve uzatma dakikalarında galibiyet golü gelmedi. Dediğim gibi kredi tükenince işleri terse çevirmek zordur. Abdullah Avcı için de zor dakikalar oldu. Tüm hamlelerini yaptı ve iş penaltılara kaldı. Trabzonspor kaybetti. Avrupa’da olmak gerekiyordu. Bu taraftara Avrupa maçları işletmeniz gerekiyordu. Rakipleri Avrupa maçları oynarken Trabzonsporlular evlerinde rakiplerinin maçlarını izleyecek şimdi. Perşembelerin gelişidir bu. Birkaç yazı öncesi gibi. Tekrar tekrar yazdığım yazılar gibi. Olmuyor hocam. Yine olmuyor. Hadi herkes birbirine küssün, kırılsın şimdi. Ne fayda!

30 Ağustos 2024, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Hasret kalınan hücum planı‘’

Eldeki oyuncularla da doğru oyun üretilebiliyormuş. Transferler, departmanlarınca yapılırken, oyunun üretici departmanları doğru oyunu üretmekten, piyasaya sunmaktan asla vazgeçmeyeceklerdi. Çatışmayı da çıkaran, hoca-taraftarmedya gerilimini artıran şey tam da bu olmuştu Trabzonspor’da. Taraftarlara eldekilerle güzel oyun, savaçşı oyun, mücadeleci oyun üretmek için kabul edilebilir mazeret değildi eksik transferler... Sorunu, rakip ceza sahasına giremeden, pozitif oyun üretemeden, rakip kaleye şut atıp, kaçıramayacak haldeyken golcü ve 10 numara istemek güven duygusunu zedeliyordu. Dün oyunun güzelleşme emareleri gösterdiği, hızın 0.50 seviyesinden 1.00 seviyelerine yükselişi; eminim izleyen herkesi memnun etmiştir.

Turu geçer...

Abdullah Avcı şunu dedirtmemeliydi bence: “Haftalardır taraftarların adeta isyana varan tepkilerinin Enis’i, Mendy’yi ve Orsiç’i bu dizilişte karşımıza çıkardı.” Güzel bir ilk yarı, hasret kalınan hücum zenginliği, pozisyonlar, kaçan goller, Lawrence’in kurtarışları... Dün gece sahada uzunca süredir özlenen organize bir iyilik söz konusuydu özetle. Trabzonspor bu turu Trabzon’da geçer, gruplara kalır bundan sonra. Evet, şimdi eksikleri konuşmak için ortam daha uygun hocam!

 

23 Ağustos 2024, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’İsviçre'de Fırtına zamanı‘’

Trabzonspor kötü gidişata son vermek istiyor. Abdullah Avcı yönetiminde arayışlarına devam eden Trabzonspor için St. Gallen maçları önemli fırsatların da kapısını aralayabilir. Güzel bir oyun ve alınacak iyi bir sonuç sezona dair umutsuzlukları umuda çevirebilir. Düşen güven duygusu yeniden yükselişe geçebilir. Tersi durum işleri hayli karmaşık hale getirebilir. Bugünü bile aratabilir. Trabzonspor’un son haliyle St. Gallen’in son form durumu düşünüldüğünde maçın zor geçeceğini öngörmek zor değil. Trabzonspor’da yapılan transferlerin uyumu henüz gerçekleşmiş değil. Takım olma becerisi sağlanamadı. İyi bir golcü, iyi bir orkestra şefi henüz kadroya dahil edilmedi. Tam da bu noktada Abdullah Avcı’ya yapılan haklı eleştiriler tekrar hatırlanmalı. Nedir bunlar? Orta alanda, savunma ve hücumda bir onbiri idealleştiremediği gibi geri ve yana oyunda bile taraftarı ikna edecek tempoyu yakalayamamasına çözüm bulamadı. Takım geri oyunda bile yavaş, yana paslarda bile temposuz!

Hocaya sahip çıkma günü

Oyuna ve haliyle hocaya tepki artıyor. Tam da bu noktada hocanın oyun modellerini gözden geçireceği; Trabzon’un doğasına uygun agresif, hücumcu reflekslerin önünü açması bekleniyor. Her şeyin kötü gittiği anlar vardır. Bir maç gelir çok şey terse dönebilir. Rapid Wien maçında oyuncuların reaksiyon vermesini beklemiştim. Hoca mevcut psikolojiyi yönetemiyor olabilir. üretemiyor olabilir. Peki kaptan Uğurcan ve arkadaşları. Ya da sadece arkadaşları. Bir Uğurcan Çakır performansı da mı gösteremiyorsunuz her şeye rağmen? Gün sizin. Hocanıza önce siz sahip çıkın. Tam da bugün!

22 Ağustos 2024, Perşembe 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Perşembelerin gelişi...‘’

Birbirinin benzeri yazılar yazdıran bir Trabzonspor izliyoruz. Özellikle tercih ettiğiniz oyuncuların özellikleri, oyun karakterinizin ne olacağına dair ipuçları da verir maç evvelinde. Trabzonspor, Rapid Wien karşısında Ozan-Okay-Lundstram üçlüsüyle orta sahasını şekillendirince oyuna dair beklentiler “yine aynısı olacak” dedirtmişti. Koca bir ilk yarı yine heba edilirken gol beklentisi 0.01 düzeyinde kaldı. Orta sahası ağır, benzer özelliklerde oyuncularla kurulunca hücum bağlantıları da adeta Allah’a kaldı. Abdullah Avcı gergin, çözüm üretmekte zorlanıyor, denemeleri hiçbir şeye çare olmamaya devam ediyor. Trabzonspor çok benzer maçlar oyunuyor, kendini tekrar ediyor, hücum isteyen taraftar aradığını bir türlü bulamıyor. Hoca açık açık destek istiyor. Ancak kendi oyunu onu desteklemiyor. Uğurcan Çakır’ın tek kişilik resitalleriyle geçen resmi maçlar; oyuna ve oyun anlayışına dair de çok şey anlatmaya devam ediyor...

Hasret kalmış...

Trabzonspor geriye oynayarak, geriye doğru ivmelenmeye devam ediyor. Birbiriyle kopuk bek ve kanatlar, birbiriyle uyumsuz orta saha oyuncuları, özetle sanki birlikte hiç idman yapmamış kocaman bir oyuncu grubu izliyoruz… Herkes bekliyor adeta, duruyor resmen… Ve bunun tam karşısında; mükemmel futbol oynayan, futbol dersi veren, tamamen tersi özellikte bir Rapid Wien takımı izledik yine. Futbol bu kadar zor bir oyun mudur bilemiyorum… Ancak uzun zamandır Trabzonspor taraftarı gol pozisyonu, pozisyon zenginliğine hasret kalmış durumda. Takım hem geri oynuyor, hem de gerisin geri gidiyor. Olmuyor hocam. Yine olmuyor…

16 Ağustos 2024, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Sezonluk denemelere devam‘’

Anlaşılan o ki; Abdullah Avcı’nın sezonluk denemelerini bir süre daha izlemeye devam edeceğiz. Her maç ‘olmuyor’ hali devam ediyor. Bir türlü düzelmiyor. Şampiyon teknik adam eleştiri aldığı yerden ısrarla, aynen devam ederek kulübü yönetenleri de zor duruma düşürüyor. İlk 11’i tartışmalıyken, özellikle oyuna müdahaleleri hep bir arayış içinde olduğunu gösteriyor. Bu takımın hazır olmadığını düşünürken her maç daha da hazır olamaması izaha muhtaç bir konu artık. Trabzonspor çok iyi isimleri kadrosuna kattı. Bu iyi isimlerin ‘takım’ olabilmesi için elbette zaman gerekiyor ancak küçücük de olsa takım olma emareleri göstermemesi normal mi? Taraftarlar endişeli. İzleyenler uzatmalara kadar ya da geriye düşülene kadar agresif, tepki koyan, savaşan bir takım izleyemiyor. İlk yarılar zaten yok hükmünde. O ilk bölümleri uzun zamandır saymıyorum bile...

Gidişat iyi değil

Abdullah Avcı eylül ayını işaret etti maç başında ama puan kayıpları, Avrupa’da da yaşanacak kayıplar umutsuz başlayan taraftarların sonuçlara ve sebeplere isyanını artırabilir. Sivasspor daha net pozisyonlar buldu. Uğurcan Çakır taraftarlarına ‘iyi ki o var’ dedirtti yine. Bu normal mi? Kazanırsın kaybedersin ama oyunu anlamak size de gitgide zor gelmiyor mu? Bir Onuachu, bir oyuna orkestra şefi bu oyuncuları oynatır, hızlandırabilir bence... Umut işte. Belki bu bir puan sezon sonu anlamlı olacak bu bilinmez ama bugün, sezon açılışında bu oyun ve bu beraberlik son derece anlamsız, manasızdır... Çözüm üretilemiyor. Gidişat iyi değil. Benden söylemesi.

12 Ağustos 2024, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI