‘’Hızlanırsa kazanır‘’
Karşılaşmayı daha da zorlaştıran ana konulardan biri Trabzonspor’un kazanamama sendromu. Bu durum büyük camialar için kabul edilebilirlikten uzak. Kazanıyor olmak kazanmaya devam etmeyi, kayıplar yaşamak da kaybetmeye devamı getirebiliyor. Santraforların gol atamama krizlerine benzetebiliriz bu durumu. Trabzonspor evinde Konyaspor önünde bu kilidi kırmayı, bu açmazdan çıkmayı yeniden test edecek. Bunu denerken de hoca değişiminin ufak ufak ama her maç artan etkilerinin hissediliyor olması gerekiyor. Şenol Güneş’in hafta içinde yaptığı basın toplantısında yine bir çok konuda bir çok manşetler ortaya çıktı. Hocanın deneyimlerini aktarması keyif verici bizler açısından. Lakin onun da sinirlerini bozan şey; mevcutta elinde bulunan ve değişime karşı anormal direnç gösteren oyuncu gurubunun olması. Trabzonspor’u kendi haline bıraksan bile bu sonuçları almaması gerekiyor mesajı dikkat çeken sözlerinden sadece birisiydi.
Lider kim olacak?
Gerek fiziksel gerekse mental antrenmanların, sakatlık ve cezalı durumlardan dönen oyuncularla birlikte Konyaspor önünde etkisini göstereceğini ve ilk galibiyetin geleceğini düşünüyorum. Konyaspor mütevazı kadrosuyla bir disiplin takımı. Maç istatistiklerinde büyük ya da küçük maç fark etmeksizin standart değerleri dikkat çekici. Oyunları var ve ödün vermiyorlar. Takım savunmaları ve hızlı geçişleri en büyük kozları. Trabzonspor aşamadığı hız sınırını pas oyununda aşarsa istediği galibiyeti alır ve Banza’nın gollerini izleyebiliriz. Bir de hocanın liderlik yapmasını beklediği oyunculardan bakalım kimin adı ön plana çıkar. Onu da maç yazımda değerlendiririz.
‘’Arayışlar, beklentiler, umutsuzluklar‘’
Kadrolar açıklandığında birçok Trabzonspor taraftarı “eyvah” demiş olmalı. Mendy stoper oynadığında nelerin olabileceğine dair herkesin kafasında beliren o olumsuz düşünceler maç başladıktan sonra ete kemiğe bürünmüş oldu. Şenol Güneş, Okay-Ozan-Cham üçlüsüne orta sahayı teslim ederek; “Mendy’yi aratmazlar” diye düşünmüş olacak ki bu kurguya güvendi ama ilk yarıda çok çok verimsiz bir oyun ortaya çıktı. Şenol Güneş’in de Saviç yokken tek çözümünün bu olması uzun vadede sıkıntı olur. Mendy pozisyonunda oynayan Ozan’ın düşük performanslı oyunu olmasa Mendy tercihi bu kadar sorgulanmaz diye düşünülebilir ama hoca denemelere devam edecek gibi duruyor. İkinci yarıda değişikliklerle az da olsa kıpırdayan Trabzonspor’un bu kez de nizami golü, VAR davetiyle iptal edildi. Hakemin pozisyona hakim olduğu bir alanda net kanıtsız olmasına rağmen böyle bir davetin yapılması geceye de damga vurmuş oldu.
Çok kötü..!
İlk dakikadan itibaren zaten çok kötü bir hakem yönetimi vardı. VAR’la birleşince ekip halinde daha da pekişmiş oldular. Kötü giden bir büyük takımın kötü gidişatının değişmesi için gerekli galibiyet şansı da böylece elinden alınmış oldu. Şenol Güneş’in bir hazırlık maçı daha böylece tamamlanmış oldu. Arayışlar, beklentiler, umutsuzluklar bir sonraki maça taşınmış oldu...
‘’Geri dönüş fırsatı‘’
Şenol Güneş’in bu gelişindeki farklılıklar dikkat çekici. İmza gününden itibaren mesajlar inceliklerle dolu. Hocanın maç sonu açıklamaları da bu yönüyle iyi okunmalı. Uzak Doğu’dan dönüşü de böyleydi hocanın. Yakın Batı dönüşü de böyle olacak gibi. Hoca bu gelişiyle gerek Trabzonspor’a gerekse Türk futboluna çok şeyler katacak. Kayserispor maçı sonrası da eleştirmenlere çok şey bırakmayacak öz eleştirileri, yorumları kendisi yapmıştı takımı için. Küçük değil büyük detaylar vermişti. Eski oyunun izlerinin bariz silinmesi elbette mümkün değil ama oyuncuların eski usülden bir an evvel sıyrılmaları ve yeni oyuna hızlıca reaksiyon vermesi gerekiyor.
Her maç bir hazırlık
Hatırlatmak gerekirse; “Oyun yavaş, hücuma çıktığımız zaman hücum varyasyonları ve organizasyonları zayıftı, basit toplar kaybettik. Verdiğimiz pozisyonlarda da hiçbir karşılama olmadan düşündüğümüz oyunun tam tersini oynadık. Rakip de bunu kullandı, her takım zaten bu durumu değerlendirir.” demişti. Hoca bu yavaşlığa tepkili. Aslında camianın geneli de bu duruma tepki gösterdiği için hoca değişikliği kaçınılmaz olmuştu. Şimdi her maçı bir sonraki maçının hazırlığı gibi oyunlar oynamak zorunda Trabzonspor. Zamanı ekonomik kullanmak şart. Beşiktaş maçı Kayseri, Kayseri maçı da Gaziantep maçının hazırlık maçı oldu.
Beklenti çok net...
Şimdi Gaziantep önünde beklenti de hocanın sözlerindeki gibi. “Rakibiniz kim olursa olsun, ona üstünlük sağlamalısınız. Gerçek şu ki, Trabzonspor oyun oynayarak maç kazanacak. Hücum edecek, rakibi çıkarmayacak” Banza dönüyor. Cham ve Serdar da öyle. Piyano çalan bir golcünüz var ve kenarda nöbette olacak hırsıyla. Kazanma ve kırılma için, gelişimin izlerini sürmek için bizler adına yine güzel bir fırsat maçı olacak. Trabzonspor’un kuruluş felsefesine uygun, genetiğine yatkın, modern futbolun ruhuna yaraşır, aklı ve bilimi ön plana çıkarmış dönüşüne tanıklık edebiliriz bu akşam.
‘’Elindeki malzeme izin vermiyor‘’
Trabzonspor tribünlerinin efsane başkanına mükemmel vedasıyla başladı karşılaşma. Şenol Güneş’le bu ikinci maçında rakip Kayserispor’un gücü ve planları geçiş oyunu üzerine olacaktı. İlk yarıda tahmin edildiği üzere doğru kapanan, etkili çıkan ve bolca gol pozisyonu yakalayan Kayserispor izledik. Uğurcan Çakır, mükemmel sezon başlangıcına bu kez Kayserispor önünde mükemmel bir penaltı kurtarışıyla devam ederken ona eşlik edemeyen arkadaşlarının seri hataları sonucunda kalesinde golü görmüş oldu. Saviç’in sakatlığı tüm planların maç içerisinde yeniden revize edilmesine sebep oldu. Mendy’yi savunmaya çekerek geçmiş dönemin eleştiri alan tercihi ile bir kez daha yüzleşilmiş oldu. Orta saha yol geçen hanı, özellikle Eren Elmalı tarafı neredeyse tüm atakların merkezi oldu Kayserispor adına.
Her maç hazırlık
Kayserispor, takım olma becerisini transfer yasağıyla yakalamış bir takım. Trabzonspor öyle değil. Mühendisliği kötü yapılmış bir kadro planlaması içinde radikal işler yapacak, alışkanlıkları farklı olan oyunculara, önde oynamayı anlatmak zaman alacak Şenol Güneş açısından. Hocanın işi zor. Dünkü Trabzonspor halı sahada eski meziyetlerini sergilemeye çalışan ama bedeni buna izin vermeyen oyuncu arkadaşları hatırlattı. Hoca istiyor ama elindeki malzeme buna izin vermiyor. Devre arasına kadar her maç hazırlık maçı olacak bir sonrakine. Öyle gözüküyor.
‘’Kazanmak şart‘’
Visca oyundan atılana kadarki kısa bölümde Trabzonspor, Trabzonsporlular’a özledikleri oyuna dair güzel umutlar verdi. Sonrasında ise ligin en popüler oyunlarını oynayan, oyunu en çok övgü alan takımına karşı direnme, savunma futboluna geçti. Visca’lı bölüm istenen, arzu edilen, hoca değişikliğinin neden zaruri olduğunu gösteren bölümdü. 10 kişi kalınan bölüm ise bir önceki dönem 11 kişiyle oynanan bölümdü adeta. Hatta Şenol Güneş’in de açıklamaları içerisinde; 10 kişi de kalınsa bu savunma oyununun oynanmayacağını hissettiren sözler vardı. İstenmeyen, artık en sevdikleri oyundan insanları uzaklaştıran o birinci bölge, bilemedin birbuçukuncu bölge oyunlarından adım adım uzaklaşılacağının sinyallerini almak önemliydi.
Forvetler için fırsat
Şimdi umutsuz başlayan sezona umutla devam edebilmek için ilk galibiyetin gelmesi gerekiyor. Eyüpspor maçında 2-0 dan iyi bir geri dönüş yapan Burak Yılmaz’ın ekibi Trabzon’dan puanla dönmenin hesaplarını yapmıştır. Oyunculuğunda da teknik adamlık hikayesinde de onun için en önemli isme, eski hocasına karşı anlamlı bir mücadele verecek. Banza ve Cham statü gereği, Visca ise kart nedeniyle olmayacaklar. Ancak Trabzonspor’dan saha ve seyircisi önünde bol pozisyonlu bir maç bekliyorum. Dragus, Umut Bozok ve Efe Poyraz için fırsat maçı haliyle. Şenol Güneş’in geçmiş santraforlarına iyi bakarsalar ne demek istediğimi anlarlar. Uzağa da bakmasınlar. Zira, kafalarını çevirdiklerinde bir tanesini Kayserispor’un kenar yönetiminde görecekler zaten...
‘’Değişimin ayak izleri ‘’
Trabzonspor adına her şeyin güzel başladığı bir karşılaşmada Visca gibi deneyimli bir oyuncunun gördüğü kırmızı kart tüm planları alt üst etti. Bir profesyonel oyuncunun daha maçın başı sayılabilecek dakikalarda bu acemiliği göstermesinin şoku yaşanırken, Trabzonspor Okay’ın kafa golüyle adeta cezayla birlikte ödülü de gördü. O dakikalardan itibaren tamamen Beşiktaş’ın gol arayışlarıyla geçen dakikalarda kurduğu baskı karşılığını Gedson golüyle bulmuş oldu. Kendi yarı alanına çekilen, mecburen ve tamamen savunmayı düşünen Trabzonspor, geçişler haricinde gol bulma konusunda seçeneksiz de kalmış oldu.
İnanılmaz kurtarışlar
Trabzonspor penceresinden bakıldığında böylesi özel bir gecede yaklaşık 90 dakika eksik oynayan taraf olarak kaybetmemeyi, direnerek, savaşarak, doğru değişikliklerle de oyunu tutmaya çalışarak kaybetmemek tek önemli şeydi, bu da başarılmış oldu. Sezonun mükemmel başlayanı kaptan Uğurcan Çakır, adeta gemisini limana emniyetle yaklaştıran isim oldu; inanılmaz kurtarışlarla geceye damga vuran isim oldu.
Bu sezonun umudu
Şenol Güneş’in gelişiyle birlikte değişimin ayak izlerini sürecektik bu karşılaşmada. Çok izler gördük değişime dair! Visca atılana kadar coşkulu, önde baskılı, öne doğru oynayan, golü arayan, o özlenen, o teknik adam değişikliğine sebep olan olumsuzlukların izini sileceğinin işaretlerini verdi Trabzonspor. Sanırım böyle bir akşam için, böyle bir değişiklik için bu kısım Trabzonsporlular için kafi... Umutsuz başlanan sezonun umudu Şenol Güneş, farkı gecenin özeti oldu..
‘’Baskı gelirse sonuç gelir‘’
Trabzonspor camiası kötü bir sezon başlangıcı sonrası düştükleri umutsuzluk girdabından hızlıca çıkmış gözüküyor. Hava son derece pozitif. Tribünler dolacak. Destek ise büyük olacak. Beklenti çok büyük. Her şeyin adeta yeniden başlayacağı böylesi bir akşamda; bir bakıma sezon açılış maçı olacak Beşiktaş maçı. Sonuç elbette önemli olacak. Ancak oynanacak oyuna dair umutlar bile sonuçtan bağımsız değerlendirilecek. Oyun ezberi tamamen değişebilecek mi takımın bu gözlemlenecek. Geri pas, yan pas kavramlarına; öne doğru dikine paslar ne kadar eklenecek merak konusu. Kontrol pas iyi ama öne oyunda eksikler var demişti Şenol Güneş. İzleri sürülecek oyuna dair değişimin. Öyle bir maç olacak ki; hem sezon açılış maçı, hem de sezonun ilk hazırlık maçı olacak hoca açısından bakıldığında. Özellikle oyuncu tercihleri, maçtan yaklaşık bir saat öncesinde dikkatlerimizi “pür” seviyesine çekecek. Şenol Güneş’in, herkesin beğendiği, hasretini çektiği geçmişe dair pozitif oyun planları bu ilk maçta ne kadar sahaya yansıyacak soru işareti elbette. Anında, aşırı bir düzelme beklentisi doğru olmaz. Ancak Eren Elmalı sendromu (milli takım performansı) tüm takıma sirayet ederse oyuncular bazında prangaların çıkarılmış olması konuşulabilir maç sonunda.
Sağlam geçişler olacak
Trabzonspor’da teknik adam değişikliği kara bulutların da dağılmasına sebep olmuş durumda. Tribün birlikteliği, ev sahibine büyük katkı verir. Beşiktaş ise iyi başladığı sezonda istikrarlı devam edebilme adına böylesi önemli bir sınavı geçmek niyetinde. Moralleri, Trabzonspor gibi sonradan değil en baştan beri iyi. Ancak Abdullah Avcı ile öngörülebilir ve analizi daha kolay yapılabilir bir Trabzonspor olmayacak karşılarında. Kontrollü oyunları, sağlam geçişleri olacak Beşiktaş’ın. Şenol Güneş’in gerek oyunculuğunda ve gerekse teknik adamlığındaki o özellikle Trabzon’daki maçlara özgü ilk 20 dakika baskılı başlangıç genetiği devreye sokulursa Trabzonspor istediği sonucu alır. İki takım da bizi hiç yanıltmadı. Güzel bir maç daha bizi bekliyor.
‘’Radikal işler şart‘’
Abdullah Avcı formatının dışına çıkılması zaten beklenmiyordu. İki günde tempo, iki günde hız sınırı elbette aşılamazdı. Bir takım alışkanlıklar elbette bir süreç dahilinde değişecek şeyler. İhsan hocanın kısıtlının da kısıtlısı zaman diliminde üretebileceği çok şey yoktu. Beklenti düşüktü. Küçük dokunuşlar, kendine özgülükler harici büyük bir oyun beklentisi zaten oluşmamıştı. Özellikle ilk yarı itibarıyla onun açısından durum tamamen ‘emaneti sağ salim teslim edeyim’ şeklinde izah edilebilirdi. Tam da yerli yerine oturdu derken; Barisic-Orsiç düzeneği bozulduğunda eğer ki bir sakatlık riski yoksa teknik adamların dünyası çok farklı diye düşündüm! Peki ama neden orayı bozdunuz hocam? Savic’in sakatlığı ile gelişen beklenmedik durum bir ezberin daha değişemez olduğunu gösterdi Trabzonspor’da. Mendy stopere yerleştirilince, tam da Abdullah Avcı’nın eleştiri aldığı oyuna dönüldü mecburiyetle...
Başka yolu yok
Burada da bir kaç soru gelmedi değil akıllara. Genç stoper Ali Şahin oynasa, kaybedilse dahi, çok mu sorun olurdu? Uzun zamandır Draguş’a mevkii bulmakta zorlanan Trabzonspor, Visca’nın yokluğunda o yeri yine bulamamış gibi gözüktü. Son dönem Visca performansı da düşünüldüğünde yeni gelecek teknik adama ilham olabilir mi bu tercih, onu da bilemedim. Trabzonspor, Abdullah Avcı sonrası gelecek teknik adamıyla küçük değil büyük dokunuşlar yapmak zorunda. Sert, radikal işler şart. Bu takıma bu saatten sonra fiziksel yükleme yapmak ne kadar mantıklı ve mümkün bilmiyorum ama yapılacak şey belli. Bir oyun aklı yüklemek bu takıma. Eski alışkanlıkları unutturmak. Başka da yolu yok gibi!









































