Arama

Popüler aramalar

‘’Mücadele olmazsa olmaz...‘’

Sakarya BB’nin skorer basketbolcusu Calvin Harris “mücadele edip kazanmayı umut ediyoruz” dedi, Muratbey Uşakspor deplasmanıyla ilgili. Tofaş karşısında ev sahibi Sakaryalı’ları izleyen taraftarlardan bazıları ekicimizin kaderin zulmüne, kimileri de Bursa temsilcisinin gücüne de kurban gittiği tezini öne sürüyor. Bence ikisi de !
Bu kez rakip Muratbey Uşakspor ve yine çetin ve sert geçeceği kesin, bir pota mücadelesi. Sakaryalılar disiplin ve azimle çalışıyor. Yeşil Siyahlı’ların kadro kalitesi ve coach Ernak yönetimiyle güven verdiği de, muhakkak. Bandırma’da büyük işler yapıp, başarılara imzasını atmış doğru ve özgün yapıdan da, başarı dışında farklı beklentiler içinde olmak mümkün olmaz, olmamalı zaten.
Fakat şehirde kıpırdaması gereken birilerinin olduğunu da, işaret etmezsem olmaz! Bütün hamuleyi birkaç yönetici, Selçuk Ernak ve sporcuları ve taraftar üzerine yüklemek kurallara aykırı olur. Herkes üzerine düşen görevi zamanında yapacak ki, gemi rotasında yol alacak. Sakarya taraftar yapısı basketbol doğrularına paralel bir yapı örneklerken, aynı performansı bürokrasi ve siyasi erkten bekleme hakkımız da baki olmalı!
Gelelim sadede ! Basketbol ekimiz mayısta lige çıktı. Şu an kasım ve salon gereği gibi hazır değil. Aslında bu salon basketbol salonu da, değil. Bir devşirme yapı ve garabetin buram buram koktuğu farklı amaçlar için oluşturulmuş toplantı alanı.
Tofaş için hazırlanan basketbolcularımızı izlerken, sporcular ve inşaat için uğraşan ustaların emeklerine hayran oldum ama salonun haline de harbiden kahroldum. Faul çalışması için su gibi terli çocuklarımızın sıraya girmesi ve buz kesip beklemesi aklın alacağı iş mi? Çalışma alanında en az 6 hatta daha fazla pota olması gerekmez mi ? Skorbord tavanda sezon öncesinden beri asılı da, çalışması için fişini takmayı kim akıl edecek acaba ?
Bir basketbol şehri olma şansı ayaklarına kadar gelmiş Sakaryamız ve şehir erkinin bu muazzam fırsatı doğru değerlendirmesi şart... Aksi halde Head coach Ernak, sporcuları, cefakar taraftar ve elini cebinden çıkarmayan bir kısım fedakar basketbol gönüllümüz emeklerine yazık olacak... Şimdiden uyarıyorum!

03 Kasım 2017, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fark var!‘’

Her 26 Ekim’de Trabzon’un fethini kutlayan camia, 57 sene sonra doğrusunun 15 Ağustos olduğunu öğrenmiş ya! 29 Ekim’de de Cumhuriyet’le birlikte, Trabzon futbolunun kurtuluş bayramını da, kutlamak ve doğru tespitlere kavuşmak istemiş olabilirler mi acaba? Rıza Çalımbay da, futbolcularına ‘siz meltem değil, ‘Karadeniz fırtınası’ olduğunuzu hatırlayın yeter!’ dedi ki, çok farklı bir başlangıç yaptı geceye ev sahibi. Yaşamı boyunca istikrar ve doğru duruş gustosu olmuş, alamet-i farikası ‘Made in güven TM’ Atom Karınca, o örnek duruşunu ve ruhunu yansıtmış sporcularına. Sadece sevimli human Olcay’ın erken andropoz işaretleri için, acil tetkik gerekli! Galatasaray’a gelince, bir tuhaflık var ama nedir? En iyisi matematik uzmanı, teşhisini ve ne diyeceğini bekleyelim!

Lüzumsuz gerginlik

Eskiden muhabirler içeriden cımbızla haber çeker ve bilgilendirirdiler ama artık sufle üstadı olmayı yeğlediler. Sol tarafta Linnes nano cool olup, hemen hemen hiç gözükmezken Feghouli ne etti çözemedim. Bırak adam ne halt ederse etsin, hakeme bıraksana kardeşim. Olcay ile beraber gittiler sonra... İlk 45 dakika 3’te Durica ve 24’te Okay, 28’de Mustafa, 35 Onazi tehlikeleriyle atlatan Galatasaray şu kötü mesajı gönüldaşlarına verdi maalesef ‘kapı çalana açılır!’ Asabiyetin, lüzumsuz gerginliğin Muslera’dan Gomis’e tüm ekibe sirayeti nedeni acaba neydi? Selçuk’la ilgili fikir beyan etmiyor, takdiri yandaşlarına bırakıyorum!

Bayram mutluluğu!

Kapı çalana açıldı sonunda! Türkiye’ye sanki Galatasaray’a gol atma sorumlusu olarak gelmiş N’Doye 49’da 1-0 yaptı. 69’da Yusuf Yazıcı vuruşu, Denayer şanssızlığı ve 2-0 Trabzonspor önde. 87’de Rodrigues şık vuruşuyla 2-1’e taşıdı ama günün sonu Ndiaye’nin ihracıyla Trabzonspor’un zaferi ve ev sahibi adına bayram mutluluğunda taçlandı...

30 Ekim 2017, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Göztepe'ye Paşa darbesi!‘’

Tepebaşı’ndan Kasımpaşa Stadı’na inerken düşünüyorum. Ertuğrul Özkök haksızlık etti biz spor basını emekçilerine diye. Faubourg cıvarında, Saint Denis tarafında sanki ÖDTÜ veya Boğaziçi vardı da, biz gitmedik! Çoğumuzun Haute …cole Comerce’ye gitme sebebi, Paris’te sözünü ettiği mektepleri bulamamış olmamızdır! Türkiye’nin iki seçkin teknik direktörü tedrisatındaki Kasımpaşa ve Göztepe dersine güzel çalışmış. Tempolu şık ve gollü 90 dakika futbolu seveni, sevindirdi. 90 dakika Kasımpaşa’nın daha baskın gözükmesinin nedeni, tempo ve diri orta alan becerileri oldu. Castro’nun trafiğini bloke ettiler. Bu arada Kasımpaşa adına, DMMA ders kriterlerinde Trezeguet & Eduok projesi, Mensah imalatı şahane bir gol ve 11’de 1-0. 41’de yine Eduok, Özdeş planlaması serbest vuruşta, herkesi pişti etti ama gol gelmedi.

Trezeguet fark yarattı

Göztepe’nin pek alan bulamadığı ilk yarı sonrası, Castro tüm tedbirleri aştı ve 1-1’i sağladı 47’de. Nasıl sağladı? Kasımpaşa defansının dikiz aynasına bakmamasından yararlandı! Trezeguet 48 ve 89’da Beto’dan, 52 ve 75’te direkten döndü ama 53’te Murillo’ya ‘tık’ diye attırdı ve günün ‘goldman’i sertifikasını da haketti: 2-1. Deplasman fatihi Göztepe’ye, bunca sıkıntı yaşatmak öyle böyle bişi değil.

Popov’un harika füzesi

Hele hele Popov’un 79’daki nefis vuruşuyla gelen gol ve 3-1 ‘Kebangsaan- Malaysia’ güzel sanatlar akademisi mezunu arkadaşımız Süleyman Kara, Kasımpaşa senfoni orkestrasından Vivaldi’nin ‘Four seasons’unu rica etti, fakat şef, ‘4 olmadan icra edersek, sanat ruhuna aykırı olur’ dedi. Müsabaka 3-1 bitince, klasik zevkimizden mahrum kaldık yani! Ama ‘Yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşayla da’ çok çok mutlu olduk.

28 Ekim 2017, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kayseri zirveye Konya dibe‘’

Sezonun flaş takımı Kayseri, Konya’ya da şans tanımadı. Deniz’in penaltısıyla öne geçen Sarı-Kırmızılılar, Mendez’le zafere uzandı, puanını 17’ye çıkardı. 7 puanla ateş hattında kalan Mustafa Akçay için ise istifa sesleri vardı Orta Anadolu şirin kentlerimiz; 38 Kayseri ve 42 Konya sadece plaka değil, kilometre olarak da birbirine yakın, topu topu 303 kilometre, Konya’dan çıktın dümdüz asfalttan bozkıra baka baka, Aksaray’a doğru sallandın ve kuzeye devam edip ‘şıp’ diye Kayseri’ye vardın. Konyaspor’un tempo ve güçten uzak manzarası faili, yol yorgunluğu olmamalı yani. Hücum niyetinden ve etkili alanlardan uzakta kalmanın nedeni de, sadece Fofana değildi ki. İlk 45 sonunda bilmem neye gitti? Konyaspor’u böylesi sarıp sarmalayan etkisizliğin nedeni ya bulunmalı ya da bulunmalı! İlk yarı tüm gücüyle mücadele eden, direnen Ali Turan 49’da topu kepçelemek zorunda kaldıysa, olayın müsebbibi önü ve civarındaki organlardır kuşkusuz. Daha ilk dakikadan itibaren Türüç’e serbest dolaşım hakkı tanıyan ortalıktaki zaptiyelere ‘ne işe yararsınız arkadaş?’ diye mutlaka sorulmalı!

Serkan ne yapsın!

Henüz 3’te yaşadığı ilginç hatası dışında, Serkan 50 ve 64’te yediği gollere ne yapabilirdi ki? Dakika 9-20-30-35-37-38-41-45’te Umut, Türüç, Mendez’le üst üste yaşanan tehlikeler, vakit geçtikçe Konyaspor kalesinde teslim bayrağının çekileceğinin işareti değil miydi? 50’de Deniz kazandırdığı penaltıyı, gole tahvil etti 1-0. 62’de Serkan yüzde 100’ü önledi ama Mendez 64’te, 2-0 la galiba komşu rekabeti, hatta ezeli kıskançlığının kazananını belirledi. 90+1’de Ömer Ali’nin attığı gol Kayserispor başarı ve devamlılığını gölgelemez, Konyaspor’da sırıtan sıkıntıları da asla örtbas etmez: 2-1.

23 Ekim 2017, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Osmanlı uçuşa geçti‘’

İrfan Buz’u takımın başına gelmesiyle Paşa’yı 3-0’la yıkan Osmanlı, Bursa yenilgisini de yine evinde telafi etti. Başkent ekibi, Karabük’ü Serdar Gürler (2) ve Pinto’nun golleriyle devirdi, puanını 7’ye yükseltti.

Osmanlıspor mental erimesi kaynaklı iç kanamayı, ‘buz’ tedavisiyle atlattı. Kasımpaşa ardından Karabük’le ya∫anan 3 gollü üç puan sevinci, Buz yöntemiyle, daha da sağlıklı günleri izletecek sanki! Oysa ilk 45 dakikada Torres ve Tanese ‘trend topic’ tt olma adayıydılar gibi. Fakat günün sonunda ‘hashtag’ olmayı Pinto, Serdar, Karce ve Özer başardı. Asist değerinde Tanase paslarını, Seleznov 8 ve 10’da harcadı, 39’da Torje kaptığı topta inanılmazı atamadı! Geçtiğimiz sezonun başarılı Ukraynalı’sı bu sene demotive. Çelik emeğinden, kalaylı sac, yani teneke performansı çıkmamalı. Dany ve Gaman çok çabaladı.

Soruyorlar “nedir bu kaman?”, cevaplıyor muhatap olan “O mu, Kahramanmaraşlı küçük Abdurrahman!.” 45’te yine Gaman topa küçük Abdurrahman gibi uzadı fakat Özkahya da, ilk devreyi bitiren düdüğü çaldı.

Serdar ‘Gürledi’

62’de Pinto, başlattığı operasyonu bitirdi: 1-0. Rybka’nın ilk pozisyonda gerekeni yaptığını söylemezsem olmaz. 74’te Özer klasını konuşturup, terse attı ve Bosnalı asistine Serdar gürledi: 2-0. Özer’in ince işçiliğini izledim sonra. Topu adeta Trabzon bileziği gibi i∫ledi ve Serdar’ı 3’e gönderdi. 90+3’te Karabük’e amorti tesellisi gibi bir penaltı vardı ama Torje vurdu, Karce kaptı... Tony Popovic Ankara’da, buz kesti kısacası... Osmanlıspor’a ilaç olan Buz, Karabükspor’ yaramadı: 3-0.

Maçın adamı Serdar Gürler

Saha içinde basmadık yer bırakmayan Serdar Gürler, attığı 2 golle takımını sırtlayan isim oldu.

Kırılma anı 74. dakika

74’te Serdar’ın farkı 2’ye çıkarmasıyla Karabükspor’un puan ümitleri tamamen tükendi.

22 Ekim 2017, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Ara bitti Göztepe şov sürüyor‘’

Antalya sıcak ortamında; hafif promilli “dream on the beach” kokteyl, etkisindeydi sanki ilk 45’te iki tarafta. Rakibe moral veren, yenilen golle ödenen defoları, başka türlü izah edemem. “Meme kanserinden korkma” pankartına, “ama kendi hatalarından kork!” diye ekleselerdi keşke! Hatalar silsilesi 9’da Menez’le başladı. Antalyalı’nın asist gibi geri pasını Jahovic dikkat ve becerisiyle gole taşıdı: 0-1. Bu kez 19’da Jahovic serbest vuruşta Diego’yu garnitür olarak kullandı ve Boffin mandepsiye bastı: 2-0. Organlara hunharca kıyıldığı, bir dönem de yaşandı ilk 45 dakikada. Peybernes’in bıngıldağı, Jahovic’in kaşı, gözü, Musa ve Castro’nun prostat hattı ağır hasar gördü! 27’de Rotman bir akşamdan kalma iş daha becerdi, Eto’o kaptı ve Maicon asisti gole çevirdi: 1-2. 41’de Musa’nın vuruşu olmadı ve devre 3 gol ve 28’de Sandro’nun ihracıyla bitti.

Antalya çok mücadele etti

İkinci 45’te toksinlerin atıldığı, tüm sportif değerlerin devreye girdiği şahane bir oyun ve şahane bir Beto vardı. Deniz ve Emre, Antalya hücumlarına renk kattı. Göztepe’ye önce Halil sonra Ömer katıldı. 10 kişilik Antalya çok mücadele etti, El Kabir de girdi. Leonardo Araujo, ‘ya sabır’ çekip her türlü riske girdi ama olmadı. Ahhh Sabri 90’da az daha atacaktı hemen ardından Ömer 3. golü attı. Üst üste 3’ncü deplasman galibiyetini 3’lüklerle kazanan Göztepe 16 puana ulaştı: 1-3. Bravo Tamer Tuna, kutluyorum.

15 Ekim 2017, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Sen buysan eğer! O kimdi peki?‘’

Galatasaray’ın henüz yaşadığımız sezon saha başarıları, elbette transfer doğruları ve Tudor’un ‘bu gördüğünüz daha yüzde 60’ deyişi, aklıma getirdi... “Sen buysan eğer ! O kimdi peki ? ”Aslında Tudor camiada henüz tazeydi ama Dursun&Cenk beyler öyle değil ki!

Ergün L’quipe’e verdiği ropörtajda, Fransa’da önemli çalışmalar yaptıklarını müsyö ve matmazeller ülkesinin alt yapı tesisatı ve sisteminin harika olduğunu söylemiş. Hatta 2 gözlemciyi alt yapı takibi için görevlendirdiklerini de eklemiş.

Şimdi mi uyandın?

Bir dönemin Kamera reklam TFF A milli takım özel maç organizasyonları görevlisi, Trabzonspor AŞ sportif üst baş donanım sorumlusu beyefendiye soralım hele! Bayım 2006’da göreve başladığın Galatasaray Kulübünde, hem de bir mektepli etiketiyle donanımlı olduğun halde, Fransa realitesine şimdi mi uyandın? Maalesef 11 sene sürdü trans halinde uyurgezer hal ve gidiş! Grosskreutz bombası, Sigthorrson balonu, Cavanda mayını, Donk zonklaması, Carole estetiği ve daha niceleri kimlerin marifetiydi? Eğer sen buysan, bu kabahatleri üretenler kimlerdi peki, irdelemesek olmaz dimi?

Ne oldu o otel işi!

Tunç Kayacı’ya “finans bu sorunun neresinde?” Diye soruyla karşılık veren Özbek’e de, finansla ilgili ilk aklıma gelenleri soralım bakalım! Yasaman vardı ya hani! Acaba ne oldu da Missing man oldu? Proje üzerinden hikaye ettiğin milyonlarca dolar gelir geldi mi? Yoksa Cansun’un Uzakdoğudan yola çıkmış olan ASY stadı projesi gibi, dibe mi gitti? “Otel 2016 Eylül, bilemedin Ekim’de açılır” diyen, ben miydim başkan? Mustafa Denizli’ye 1 buçuk milyon Euro tokalayan, yirmi beş para etmez transfere 31 milyon Euro saçan acaba hangi aslan? Sonra duman olan 9-10-11 milyon liralık Dumankaya reklam! Otel projesinden beklenen 150 milyon dolarlık kemiksiz rakam, hiç biri ortada yok... Zaten artık Riva ve Florya da yok!

Artık deniz bitti

Kulağınızın üzerine ha bire yatmaktan da, iyi giden birkaç müsabakanın arkasına saklanıp şişinmekten de vaz geçin. Galatasaray camiasına doğru bilgi vermekten de, asla çark etmeyin! Artık deniz bitti, buzada (!) gibi dağılmış hurda vapurla ve yapay gazla karada gidilemez çünkü! Siz buysanız eğer, bunca defoyu üreten kimdi pek? Ali Sami Yen mi!

10 Ekim 2017, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Futbol bienali...‘’

Bilirsiniz mutlaka. Bienal 2 yılda bir düzenlenen, çağdaşlığa elbette sanata kapısı sonsuza dek açık bir yapı. Anlatman gerekenden fazlasını anlatma, göstermen gerekenden fazlasını ustaca gösterme hali de denilebilir yani. Dün gecenin bilinenlerden tek farkı 2 yılda bir değil de, arada bir tekrarlanması sanki! Draga İgor Galatasaray’ı; sade ama basit olmayan, yalın ama asla yavan gözükmeyen bir şıklığı sahnelediği gibi... Belhanda, Feghouli, Gomis ve Maicon gibi ustalarla, futbol sanatı değerlerine de, lezzet çeşnisi katıyor. 9’ncu dakikada kullanılan GS korneri; akıl ve sanat şık konsept gösterisi değil miydi?

Samba zerafeti!

Orta alanda yaptığı baskıyla, her an Sarı-Kırmızılı ekibi hataya sürükleyen bir duruş ve tadına doyulmaz heyecan. İlk köşe vuruşunu kullanan, 3’te ilk gol tehlikesi oluşturan taraf Karabükspor oldu ve böylesi dinamizme, iş ciddiyetine saygı duyulmalı. 17’de Linnes’in harcını attığı pozisyonda, Feghouli 1- 0’ı sağladı. 19’da Torje vurdu ama Muslera klastı. 20’de Maicon gol vuruşuna, adeta Samba zerafeti kattı: 2-0. İşte bu skora karşın yiğitçe dimdik direnç örnekledi, Mavi Ateş’in yılmaz emekçileri. Yatabara 27’de hataya zorlama ve azmin zaferi damgalı bir gol attı. Futbol Bienaline renk kattı: 2-1 84’te Serozov penaltıdan 2-2’yi sağladı.

Analarının ak sütü...

Penaltıya neden olan Maicon 90+’da Galatasaray’ı 3-2’ye taşıdı ve Futbol Bienali sonlandı... Müthiş bir futbol sanatından esintiler bırakıp, tadı sanırım herkesin damaklarında kaldı... Bu mükemmelliğin iki teknik adamı İgor Tudor ve Levent Açıkgöz’ü kutlamak futbol etiği adına farzdır, haklarıdır... Analarının ak sütü gibi...

01 Ekim 2017, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI