Ersun Yanal ve Rıza Çalımbay, resmen futbol fırtınası estirdiler. İlk dakikadan itibaren golse gol. Tempoysa tempo. Hünerse hüner. Oyun disiplini, müthiş mücadele ve iki tarafında meslek ciddiyetine, imrenilesi saygı örneklediği şahane Akdeniz gecesi. Şükran duygularımız sonsuzdur, böylesi meslek erdemi hamilerine.

Henüz ilk dakika Boyd’la başladı gece ve 90’da Erdoğan’la da bitti: 4-2. Şifa dilekleri Başkan Mecnun Otyakmaz için. E tabii biz Fanatik ailesinden de, şifa diliyoruz kardeşimize. Gecenin iki golcüsü var Boyd ve Fredy Böylesi hız ve iletişim devrinde 22 ile 27 arası da VAR’ca ancak verilebilen bir penaltı var 27 Fredy 1-1 Boyd öylesi azimli ve iştahlıydı ki 36’da ikiledi! 45+'da 3'ü kaçırdı. İkinci yarı 46’da Faysal asistinde Yattabare 3-1’i yakaladı. Podolski kafası, Ali Şaşal kurtarışı ve zerre ara vermeyen müthiş heyecan var şahane 90 dakikada. 67’de Fredy’nin kâbusu hortladı Antalya 2-3 Sivas ve geceyi Aşık Veysel’in şehri adına 90’da müthiş solak Erdoğan tamamladı: Sivas 4-2 Antalya

Rıza Çalımbay uzun ince bir yolda, bildim bileli gidiyor hep istikrarla...

Bravo Hatay, Galatasaray şampiyonluk umuduna da; vay ki, vay! Fiorentina konusunda büyük alim, akut danışman kaynaklı; güzel & aydın teklif gündeme ittirildi. Terim bu işe sessiz kaldı. Hem de son derece kritik deplasman öncesi. ‘ Eyvah ‘ dedim ve bekleyelim hele diye düşündüm. Önemli olan sonuç ya! Ve dün gece Hatay’da ; zero motivasyon değerlerinde Galatasaray kadrosu ve sözde Aslan’lar futbol oynadı. Risultante importante, yiyebildiğin kadar ye ! Çünkü aklın fikrin başka hesaplar peşinde! Olmadı yani 3-0 Olabilecekleri dikkate alma yetisi dumura uğramış, farklı hırs ve beklentiler ruhu sarmışsa sıkıntı büyüktür. İnsanların kendini tanıma, çevresini ve olup biteni kavrayıp algılama, fark etme yeteneği biter, bünyeyi güvensizlik sarar. Güvensizliği yenebilmenin yolu ise her olasılığa karşı hazır olmaktan geçer. Şikayet üretip, sadece şahsını kollamaktan değil di mi?

Galatasaray’ın dün gece Hatayspor karşısındaki kadrosunu; ancak ben oluşturabilirdim ama Antakya’da değildim!

Gecenin sorusu;

Eeeey TFF size sapasağlam emanet edilen futbolcularla ilgili zerre sorumluluğunuz yok mu ?

Maçın starı:

Diouf 2 attı, az şanslı olsa daha da atardı. Ömer Erdoğan’da esas stardı.

Maçın olayı:

Sağ kenarı gazoz, sol kenarı maden suyu tadındaki Galatasaray savunmasının, ikinci yarı jelatin kıvamındaki takviyesi! Bravo yani.

Kısa mesaj ; Bay Terim ; ‘güzel & aydın danışman alimlerin, bilumum gazlı füze tecrübelerine ‘kulak asma’ derim.

Hunlar, Göktürkler, Uygurlar, Gazneli, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet tarihimiz, Türk tezyinat sanatları örnekleriyle dolu. Seçkin örneklerimizi sıva, taş, mermer, ahşap, deri, bez üzerinde miras bıraktık. Sanat ürünlerimize, çim üzerinde futbol tezyinat süslemelerimizi de, katabileceğimizi gözlemledim dün gece. İyisiyle, kötüsüyle !

Litvanya 2004’te canımızı yakmıştı. Konukta o anının moral değerleri, bizde de, elim acının tedirginliği olacaktı ve fena hatırladık! Koparamadığımız 90 dakikaya şahane başlamış, golü erken bulup KK 1-0 yapmıştık. Biraz duralamış olsak da, Çalhanoğlu asistle başladığı geceyi, 34’de golüyle süsledi 2-0 Bir dakika sonra Saval 2-1’e taşıdı misafiri. İkinci yarı Müldür çalımları ve sağ gösterip soldan gitti yerde! Penaltı Burak 3-1 yaptı. 58’de iki oda bir salon ebadındaki Uldrıkıs 3-2’yi sağladı. Letonya enteresan ekip. Hani fıkra anlatırsın, karşındaki 5 dakika sonra güler ya! Bunlara da ‘fake’ sanatlarından örnekler sunuyorsun ; idrak edemeyip çalım yemiyorlar! 79’da ‘fake’ nasıl atılır, bize yutturdular 3-3 bitti sonra...

Alpay söyler ya ‘Eylül’de gel’ diye; biz de Eylül’de yine sürdüreceğiz evvel Allah 3 puanlık yepyeni mutlulukları.. Yaşanan süreç mükemmeldi, daha da mükemmeli olacak, Ay Yıldızlı yiğitlerimize güveniniz yeter.

Gecenin sorusu:

Beraberliği ummuyorduk elbette. Peki böylesi bir süreçte yaşanan 90 dakikalık etapları, acaba kaç puanla tamamlamayı tahmin ediyorduk?

Maçın starı:

Kenan Karaman 23’te savunmamızda örneklediği savunma hamlesiyle, bir gol yememizi hatta belki de yenilgi ihtimalimizi önledi.

Maçın olayı:

Caner’in direkten dönen topu, beraberliğe giden şanssızlık oldu. Dans etmeyi bilenle mükemmel dans eden, bilmeyenle ayağa basıp pot kıran defomuz da, onarılmalı tabii!

Kısa mesaj:

Hiç kimse öküz altında buzağı arama ucuzluğuna girişmesin. Böylesi tempo, güç ve beceri isteyen bir futbol serüveninde; yorgunluğa karşın mükemmel performans örnekledi sporcularımız.

Türk milli takımımız gençleri, öylesi mükemmellikler sahneledi ki! Norveç’i halı sahaya çıkmış, müstafi arzuhalciler topluluğuna çevirdikçe; söylemiyim mi? Olmaz ‘olmaz’ deme! Eğer gerekli eğitimi almış, her açıdan maddi manevi güçlü tabii yeterince donanımlıysan, olmaz olmaz nokta.

Düğünü iz bıraktı

Yıllardır gözlerim önünden, mutluluklarla bezeli anılarım ve ruhumdan asla gitmeyen onlarca sportif başarı ve sevinç var. Bir de unutulamaz düğün töreni var! Hakan Çalhanoğlu’nun eşsiz Türk adetleriyle bezeli nikah seremonisinde, gelin hanımla birlikte sahnelediği, görkemli zeybek sunumu, kimin ruhunda iz bırakmaz ki? Gelenek ve göreneklerine bağlı, yiğit Ay-Yıldızlı gençlerimizin tamamını çok seviyor, dualarımı esirgemiyorum.

Hakan da dedirtmez mi?

Gönül penceresi Galatasaray’a bakan evlatlarımızı, daha dikkatli ve her yönleriyle takip ettiğimi de, açıkça söylemeliyim tabii. Hakan Çalhanoğlu, Kenan Karaman, Kaan Ayhan radarımdaki öncelikli yıldızlarımız. Çalhanoğlu tutarlı tavrı ve her Galatasaraylı’yı mutlu eden umut dolu söylemleriyle, olmaz ‘olmaz’ dedirtmez mi? Kişiliğini, değerlerini, renklerini aslanlar gibi muhafaza etmiş starımız o. Belli.

Aslanlar'ı bünyeye kazandırma zamanı

Fatih Terim, Galatasaray’da Aslan ruhu hamili aslanlarla unutulamaz başarıları yakaladı. Sonra Milan’da; bile bile penaltıyı dışarı atan Inzaghi ile, kırılmayı yaşadı. Geçtiğimiz sezon sırtından vuran yabancılarıyla da, ağdalandı! Sarı-Kırmızılı armada için şimdi gerçek Aslanlar'ı bünyeye kazandırma zamanı. Değil mi Terim? Olmaz ‘olmaz’ deme derim.

Ziraat Türkiye Kupası’ndan elenerek morali bozulan Alanya, Konya deplasmanında da duvara tosladı. İlhan Palut’un takımı, Cikalleshi’nin 13’te attığı kafa golüyle kazandı, 36 puana ulaşıp rahatladı. Akdeniz ekibi ise kovaladığı Trabzon’un 6 puan gerisinde kaldı.Denk kuvvetlerin mücadelesi ritminde geçen oyunun en kritik anları; 80 ve 88’inci dakikalarda Kravets’in örneklediği ‘düşünen adam’ heykeli modelidir! Eğer Alanyaspor dakika 80 sonrası ve +90’da yakaladığı fırsatlarda 1 gol kazansa ne olurdu? 1904’te biten heykelin 1880’de hazırlanmış ‘Cehennem’in kapıları’ eseri kompozisyonun, Konya versiyonu olurdu! Konyaspor’un kafa golleri sonucu kazandığı 13’üncü gol Bytyqi asistinde Cikalleshi nefis vuruşuyla geldi. Bir tarafta kafa golü sanatları üstadı Konya kartalları, diğer yanda da, kafadan yana pek tavizi olmayan Alanya kurtları. Ama Diomande 29’da boynunu az bükse 2 olacaktı, olmadı.

Salih’ten muhteşem frikik

Dün sahaya baktığımda; Alanyaspor’un daha iyi yönetildiği kanaatine vardım, idari anlamda tabii. Böylesi denk iki güçten biri 49 puan toplamış, diğeri 33’te kalmışsa, teknik yetkililerden önce idari sorumlulara bakmak gerek! 70 ila 90+ arası müthiş pozisyonlar ve fırsatlarla bezeli anlara şahit oldum. 71’de Salih vurdu, direkte patladı. Aynı dakikada Konya hücumu patladı. 72’de Jesse inanılmazı mı kaçırdı, Maradona mı kurtardı? 73 Pektemek pas, Bareiro aut. Sonra Rodin’in düşünen adamı devreye girdi ama karşı ataklarda Alanya gol atmayı beceremedi! İyi ki beceremedi, aksi halde kartalların 3 puan sevincini, kurtlar mateme çevirirdi 1-0 bitti.

Denk kuvvetlerin mücadelesi ritminde geçen oyunun en kritik anları; 80 ve 88’inci dakikalarda Kravets’in örneklediği ‘düşünen adam’ heykeli modelidir ! Eğer Alanyaspor dakika 80 sonrası ve +90’da yakaladığı fırsatlarda 1 gol kazansa ne olurdu? 1904’te biten heykelin 1880’de hazırlanmış ‘Cehennem’in kapıları’ eseri kompozisyonun, Konya versiyonu olurdu!

Konyaspor’un kafa golleri sonucu kazandığı 13’üncü gol Bytyqi asistinde Chikaleshi nefis vuruşuyla geldi. Bir tarafta kafa golü sanatları üstadı Konya kartalları, diğer yanda da, kafadan yana pek tavizi olmayan Alanya kurtları. Ama Diamonde 29’da boynunu az bükse 2 olacaktı, olmadı.

Dün sahaya baktığımda; Alanyaspor’un daha iyi yönetildiği kanaatine vardım, idari anlamda tabii. Böylesi denk iki güçten biri 49 puan toplamış, diğeri 33’te kalmışsa, teknik yetkililerden önce idari sorumlulara bakmak gerek!

70 ila 90+ arası müthiş pozisyonlar ve fırsatlarla bezeli anlara şahit oldum. 71’de Salih vurdu direkte patladı. Aynı dakikada Konya hücumu patladı. 72’de Jesse inanılmazı mı kaçırdı, Maradona mı kurtardı? 73 Pektemek pas Barello aut. Sonra Rodin’in düşünen adamı devreye girdi ama karşı ataklarda Alanya gol atmayı beceremedi! İyi ki beceremedi, aksi halde kartalların 3 puan sevincini, kurtlar mateme çevirirdi 1-0 bitti.

Galatasaray bir kısım futbolcularında akut narkolepsi problemi olduğundan haftalardır söz ediyorum. Her 90 dakikada yaşanan uyku apnesi problemi; Aslan ’severleri canından bezdirdi! Modafinil denilen müstahzarat uyku düzenini sağladığı gibi, zeka gelişimini de arttırıyor. Daha dikkatli olunmasını sağladığı gibi nörotransmiterleri de arttırıyor. Tıp alimlerinin sadece insanlık değil, futbol kalitesi adına da bir muhteşem katkısı daha. Ama Galatasaray bu şifayı dikkate almadıysa ben ne diyim! Daha başka ne yapılabilir, ne bilim ?

Luyindama ve Marcao'dan topa karşı ‘E 414’ evsafı yani Gum Arabik (Arap zamkı) gibi yapışıp hakim olmalarını bekleyemeyiz ama bu denli savruk ve aymazlık içinde olmalarını da arzu etmeyiz. Bülent Uygun ile mükemmel ivme yakalayan Rizespor, yedikçe attı. Attıkça da yedi! Yedi de mücadeleyi ve kazanma azmini asla bırakmadı. Galatasaray'ın da gayretine söz edemem ama narkolepsi nöbetleri çaresizliğine ve eğer doping listesi hariciyse Modafinil devası ihmaline de, artık ne söylemeliyim bilmem? Kendi uyuyan ağlamaz! Uyandığında ağlar nokta.

Gecenin sorusu

Homojen bir dağılım sağlayıp, her açıdan hazırlıklı bir takımı sahaya çıkarmak çok mu zor?

Maçın starı

Bülent Uygun... Böylesi çenesuyu çorba bir yapıyı, kısa zamanda bu hale getirmek gerçek bir starlık örneği olmalı. Mourinho'nun bile düzeltemeyeceği iddia edilen bir takımı hem de!

Maçın olayı

Galatasaray’ın iki stoperinin adeta birbirine nazire yapıp gol yenilmesine zemin hazırlaması... E tabii Boldrin'i de kahraman statüsüne taşıması.

Kısa mesaj

Geçmiş olsun mu? Yoksa Aslan’ın entübe vaziyetten, çıkacak umudu var mı!

Galatasaraylı futbolcuların zaman zaman örneklediği uyku apnesi nöbetlerine! Yani (gözleri sözde açık) uyumalarına; iyi ki Kayserispor futbolcuları uyanamadılar. Aksi halde inanın, iki-üç gol hamili olurdular! Bu şansı kullanamadılar. Hele hele Luyindama, Muslera olmasa ; Oscar adayı drama cast starı. Bir de başpehlivanın ‘Nureyev’ figürüne özenip, baleye heves etmesi modunda, bir zarif operasyon yaptı. Durduk yerde ayak bileğini kıracak, sakatlık nedenini hiçbir ortepedist asla bulamayacaktı! Galatasaray iyi futbol oynamıyor. Açıkçası herkesin mutlu olduğu mahalde, ne diye futbol standardı arzu edilen seviyede örneklenmiyor? E Kayserispor’u evinde yendi ! Zaten normali bu galibiyet değil mi ? Anormal olan Ankaragücü ve Sivasspor sükut-u hayalleriydi.

Falcao soldan gelen Saracchi asistine bir tokat attı, top harikulade yere gitti. 1-0 Onyekuru çıktı sahneye ikinci devre. Önce direkten dönen Falcao vuruşunu takip 2-0 Ardından Feghouli nefis asist üretti ve Onyekuru ikiledi 3-0 Goller ve galibiyet çok güzel ama futbol değerleri tartısı, pek tat vermedi açıkçası...

Gecenin sorusu

Halis Özkahya’nın gözlerinde yakını görememe sorunu mu var ? Burnunun dibinde Emre Kılınç ve Marcao’ya yapılan eylemlere nasıl ‘devam’ der ?

Maçın Starı

Muslera kurtardığı, Falcao attığıyla Aslan’ı çırpınmaktan kurtardı !

Maçın olayı

Henriqe eğer Luyindama ‘nın asist değerindeki pasına zamanında uyansa ve Muslera’dan çekinip çapraza kaçmasa, gecenin senaryosu çok farklı yazılırdı.

Kısa mesaj

Galatasaray kaliteli kadrosunun sahneye koyması gereken, oyun düzey ve standartlarını mutlaka yakalamalı.