‘’Uygun Market‘’
Günümüz futbolunda sadece kesmek! Yetmez ki... Kestiğini de, doğru yere atacaksın. Aksi halde... Traş statüsüne girer! Cilde yarar da, futbola yaramaz. Galatasaray yaramayanı uyguladı... Her dönen top, Sivaslılar’da kaldı. Uygun uzun oynatmayı beceriyor... Skibbe’de Uygun’a, uyunca olmuyor. Galatasaray adına tabi!
Kamanan, Yıldız, Musa Aydın, her fırsatı atabilse, Aykut kurtarmasa... Al sana facia! Dağaşan’ın düzde şaşması, Arda’nın ısrarı olmasa... Cim Bom yok... Gol de yok. Arda kaptı-kaçtı-attı; 0-1.
Adama sormuşlar ‘nedir bu kaman?’ ‘O mu?’ demiş adam ‘KahramanmaraşlıAbdurrahman’... ‘KahramanYannıckEtienneStanislasKamanan’, adına müsemma bir de gol attı, çooook uzaktan! 1-1. Sivasspor futbol doğruları uyguluyor...Galatasaray çatırdıyor... Neden? Kenarlar çıtır! Orta alan devre dışı... Sivas oraları teskereye göndermiş! Gören, çözen, arızayı gideren yok...
Soğuktan diş takırdaması... Aykut, Meira, Güven, Topal, Aşık’ın savunma Arda’nın hücum çabası, Nonda ve Karan’ın kaçırdıkları da cabası... İyi niyetle koşan Galatasaraylılara ve kaytaranlara(!) yazık olan, bir 90 dakika.
Sonra uzatma, yine alışılmış Sivas etkinlikleri ve Yıldız’dan son dakikada ‘muck-muck’! Alfabenin ilk harfini de katmasa, sorun yok. Olay yeri incelemede, polis Bünyamin Gezer olunca da, kaçabilmek yok! Yakalandı ve kırmızı... Oyun süresince zaten sallanan Yıldız, o an yıldızları da saydı!
Oyuna Sivas’ın renk ve tempo kattığı, aslında da hakettiği mücadele, penaltılara vardı. Petkoviç büyürken, atanların ufalması ve Aykut’un tek kurtarışta kalması, turu daha iyi olana taşıdı...Bravo Sivas...
‘Futbol kalpazanlığı, Uygun Market’te geçmez’ demiştim. Di mi?
‘’Yine mi Uygun?‘’
Hiçbir şeyden çekmedi... Nasırından çektiği kadar... Fahriye teyze... Ya senin çektiğin ne? Skibbe.
Aslında ‘abla’dır da!
Kafiye uydurduk ya! Uygun mu?
Yine mi Uygun?
Uygun her pozisyona bir libero...
Mutlaka uyduruyor.
Aynı kafiyeyi de... Okutturuyor!
Okuduğunu anlamayan? Sırıtıyor.
Denizli’de de sırıtan, defolar...
Sivas’ta nasır acısı, olabilir mi?
Balili, Yıldız sivri topuk gibi...
Acı veren bölgenin, tam üstünde.
İki arka bek, engel değil elek...
Sancılı bölge, nasır sanki!
Savunma dertleri çözülemiyor...
Bekler... Orda burda, bekliyor!
Ters kademe mi?
Düz kademede dahi, yoklar ki...
Bakın Galatasaray’ın yediklerine?
Hep aynı tarife...
Kaptan enflasyonu mensubu biri...
Sarı, kırmızı ve hooop gitti!
Üstelik, futbolu da dümenimsi...
Bu halde bile, yere göğe konmuyor...
Demek ki... Bir de aslı gibi olsa.
Dikilecek heykeli... Dikilsin tabi...
Ama savunma işlerinde... Dikilmesin!
Kalp hücum, kalp savunmayı kim ister?
Böylesi, mahalle bakkalında...
Belki geçer...
Uluslararası olmaya niyetli...
‘Uygun’ markette geçmez!
Hele hele uluslararası alışverişte...
Hiç geçmez.
Yakalanmadan uyarmak, gerekliydi sanki!
‘’Kuşkusuz.. Kuşkulu!‘’
Denizlispor futbolcularının...Galatasaray’ı tanıdıkları? Kuşkusuz.
Birbirlerini tanıdıkları? Kuşkulu!
Kayıhan rakibi bolca anlatmıştır da!
Ya kendilerini? Yoktu ki vakit...
Oyun içinde acaba kim, nereye gider?
Kim kimin kademesine girer? Bihaber.
İşte böyle bir Denizlispor ve...
Şöyle böyle Galatasaray...
Bu haldeki rakibe bile pozisyon veren.
Bangoura bağıra bağıra, giderken bakan.
Maviş etkinliklerinden, moraran...
Roberts hareketlendikçe...
Yaradana sığınan... Galatasaray...
Hadi onlar yeni toplandı...
Siz ne zaman dağıldınız?
Galatasaray olanakları...
Ali İpek’te olsa! Ne yapardı?
Yoktan yonga değil...
Ege’den de, bir şampiyon çıkarırdı.
Ayhan şu huzura bile dayanamadı...
Kendini attırdı.
İki yürüyen, Baros ve Nonda attı da....
Galatasaray kazandı!
Üç puanı sayarım...
Böyle galibiyeti saymam
‘’Vaziyet vahim!‘’
Galatasaray’a bakınca! Teşhis şu... ‘Vaziyet vahim!’ Sportif değer, değil konu.
Kazanır, kaybedersin... Yarış bu.
Ama ya bir kısım tribünler?
‘Galatasarayı Efendileri’ mirasına...
İhanetten farksız bir vaziyet.
Bu camia eğitimi, bilimi, nezaketi...
İlke edinmiş.
Sporda da aynı kültürü...
Anayasası yapmış... Örneklemiş.
Din, dil, ırk ayrımına taviz vermemiş.
Cumhuriyetimize gönül açan...
Herkesi kucaklamış...
Çağdaş Türkiye’nin çağdaş örneği...
‘Terbiye’ söz konusuysa... Gerisi...’
‘Teferruattır’ diyecek kadar ilkeli...
Tavizden kaçmış...
Peki; sen kimsin de...
‘Irkçılık’ gibi algılanacak...
Bırak Türkiye’yi... Dünyaya bile...
Mahçup edecek çirkinliğe...
İmza atıyor;
Galatasaray’ı karalıyorsun?
Yüreğinde camia ilkeleri yoksa eğer...
Galatasaraylı’nın yüreği titrer...
Ülkemde yaşanan kültür erozyonuna...
‘Dur!’ demeye yeminlileri...
Bir bilet hamili mahkum edemez...
Hele hele ‘mabet’ bilinen ASY’de...
Evlerinde, evimizi aratmayan dost...
Sivaslılar’dan ‘özür’ beyan ediyorum...
O duyduğunuz, ‘olmayasıca’ sesler...
Galatasaraylılar’ın değildi...
İddia ediyorum...
Çünkü gerçek Galatasaray’ı...
Biliyorum.
‘’Temel ilkeler‘’
Uygun futbolun, temel ilkelerini... Belletmiş. Belletmekle kalmamış, uygulamayı da...
Öğretmiş...
Yetenekleri belli ekibi, yıldızları...
Yıldırıyor.
Görülmesi gerekli, bir teknik adam...
Hüneri...
Galatasaray amansız baskı kurdu...
Zannettik değil mi?
Evet... Pozisyonu var mı peki? Yok...
Baskı? Var. Var da... Ha bu baskı...
Ha kalp para baskısı.
Geçerliliği yok.
Mükemmel paylaşım ve savunma anlayışı.
Ters kademe dersi... Uygun’dan.
Herkese bir libero atamış sanki.
Sivas ne yapıp ediyor...
Mutlaka boş birini, devreye sokuyor.
Savunma da öyle...
Hücumda da böyle...
‘Ya herro ya merro...’
Skibbe de işler terso!
Uygun’dan ‘hücuma nasıl çıkılır?’
Dersi var şimdi.
Sivas havada, karada, buzda, asfaltta...
Hep aynı...
Uyanmak lazımmış, uyanamamıştım!
Balili uyandırdı! 0-1.
Ayhan mı? Eziyeti uzattı 1-1.
Çimende olmayan, buzda nasıl olacak?
Sanki Sivas’taki gibi olacak!
‘’Yargısız infaz...‘’
Ergenekon’dan... Futbola... Yargısız infaz ülkesi olduk.
Sindirebilene! Mübarek olsun...
Sindiremem ben.
Suçlu cezasını çeksin... Çeksin de...
Bi-günahlar da infaz edilmesin...
Altay’lı yazmış... Md. Karaalioğlu...
‘Hapise girmekten korktu’ demiş.
Kimin için? Kahraman Gazi Albay...
‘Abdülkerim Kırca’ için... Yuh yani...
Hain kurşunundan, ölmekten korkmayan...
Ömrünü dağlarda geçiren kahraman...
Hapisten korkacak! Yuh ki... Ne yuh!
Hukuk ‘guguk’ olabilir... Düzeltilir.
Ama vicdanlar ‘guguk’ olduğunda...
Bak Türkiye’min haline!
Bilinmeli...
Neslimiz ‘gugukluklar’ yüzünden...
Mezarımıza ‘Fatiha’ okumayıp, tükürecek.
‘Askerime, günahsızıma, vatanseverime...’
‘Yapılan yargısız infaza göz yumdun’
‘Şu vaziyete çanak tuttun’ diyecek...
Eeeey muhterem savcı....
‘Kürdistan kurmaya az kaldı’ diyen...
Devletimin de, her nimetini yiyen haine...
Baskın ne zaman?
Şeffaflık, ‘vatansever içeri!’...
Demokrasi, ‘bölücüye ileri!’ demek mi?
Öyleyse... Olmaz olsun...
Ümit Karan ve dolayısıyla Galatasaray’a...
Erdinç Sezertam’ın yaptığı da...
Yargısız infazdır.
Şu infaz soruşturmasında devlet, millet...
Bu infaz oyununda...
TFF ve MHK, elbette futbol, yaralanıyor...
Deva bulmak şart.
‘’Sivas'ta hadise!‘’
Öyle bir zemin ki... Top bazen misket, bazen gülle. Düm tek tek... Sivaslı Hadise!
Bu saha şartlarında futbol mu?
O da Sivas’ta hadise...
Nefessiz izlenen bir 90 dakika.
Dikkatimiz savunmacılara...
Kaygan zemin ortamında..
‘Azizlik onlardan gelir’ derken.
Yandan geldi! Karan...
Kamyon gibi çamurluk takacak.
Hakeme çamur sıçratmayacaktın.
Carlos serinletmişti ama sen...
Üşüttün... Ütüsünü bozdun!
MHK ‘ütülenmeyin!’ demişti ya!
Titizlenmiş arkadaş...
Hiç kaymadı üstelik. İyi bağlamışlar!
Urganla mı zincirle mi? Her neyse?
Pahalı oyuncusun da... Ucuza gittin.
Galatasaray sağdan, iki kere gaz yaptı...
İki kere soldan kaçırdı!
Mide-bağırsak ilişkisi gibi.
Yukarısı üşütür, aşağısı salar ya!
Abdurrahman 1-0. Sezer 2-0.
İki ekip de topla...
Olabileceği kadar, iyi oynadı.
Hakem de maçın kaderiyle...
Oynayabileceği kadar oynadı.
Bence.
Yunus hocam sence?
‘’'Asr-ı Fener'‘’
Kutlamak gerek, Fenerbahçe camiasını... Mükemmel işler başarmaktalar.
Türkiye için çalışan, hangi kurum varsa...
Desteklemek vatandaşlık görevi olmalı.
Gönül desteğim... Fenerbahçe’nin kurumlaşması...
Elbette çağdaşlaşmasından yana...
Aziz Yıldırım ve yönetimi, başarılıdır.
Tesisleşmeden, kurumsal yönetime...
Ve sportif etkinliklere.
Sadece Fenerbahçe değil, Türkiye kazanıyor.
Bilinmeli takdir edilmeli.
Son 5 yılın 3 Süper Lig şampiyonluğu...
2 de ikincilik...
Basketboldaki gurur, atletizm, boks, kürek...
Yüzme, masa tenisi, yelken... Amatörler...
Baş tacı... Daha ne olsun? Senfoni olsun!
O da var...
Yetmiyor ve 22 ayar altın kaplama logolu...
‘Asr-ı Fener’ gündeme giriyor. Faruk Ilgaz...
Yine gönüllerde, hoş bir seda... Helal olsun valla.
Darısı Galatasaray’ın başına...
Fenerbahçe’nin Ali Şen, Vefa Küçük, Şevket Yılmaz...
1907 Derneği ve Aziz Yıldırım’la örneklediği...
Dayanışmayı, Galatasaray’da da görmek isterim.
Beşiktaş ve tüm diğer kulüplerimizde de elbette...
Trabzonspor da bu doğruyu başarma yolunda...
Tespit etmek... Doğru değerlendirmek lazım.
Bölücü zihniyet maliki değil...
Birleştirici olmak...
Türkiyeme hizmet edenlerin de...
Hakkını yememek lazım...
Görmek lazım... Görebilmek için de...
Sadece iki göz değil...
Gönül gözü de lazım!