Arama

Popüler aramalar

‘’Nasıl olacak?‘’

Aykut hoca eleştirilerden rahatsız... Kullandığı kelimeler ağır...

‘’Bildiğimden asla vazgeçmedim. Sonumu hazırlayacak da olsa bildiğimi yapacağım’’ diye tavrını ortaya koydu...

Şampiyon olacaklarını söylüyor...

İyi de nasıl olacak? Şimdi gelin Gençlerbirliği maçına bir göz atalım:

Önce şunu söyleyeyim bu galibiyet kimseyi yanıltmasın...

Rakip 10 kişi kalmış. Herkes artık peş peşe goller gelir diye beklerken Fener’de ‘’ürkeklik’’ zirvede...

Rakip 9 kişi kaldı gene değişen bir şey yok...

Devam ediyorum: Şahsen yabancı transferlerde hayal kırıklığı yaşıyorum...

Valbeanu’nun dışında Isla, Dirar, Giuliano, Soldado beni şaşırttı...

Ya Volkan’ın yedeği Kameni... O ayrı bir dert... Artık Mehmet Ekici’yi, Fernandao’yu beklemekten başka çare kalmadı...

Dönelim başa!

Arkadaş: Bir gidenlere bakın birde yerlerine gelenlere... Emre’yi gönderdiler. O günden bu yana Başakşehir’de harikalar yaratıyor...

36 yaşında milli takıma çağrıldı...

Elinizi vicdanınıza koyun...

Gökhan ve Caner’i bırakanlar onları Beşiktaş’ta izlerken biraz olsun pişmanlık yaşıyorlar mı?

Takımın bel kemiği Kjaer’i yollayanlara arka çıkanlar, Fener’e para kazandırdı diye övgüler düzenler var...

Bu nasıl mantık? İnşallah yerine gelen Luis Neto onu aratmaz... Geçen yıl davul zurna ile karşılanan Lens de Beşiktaş’a gitti...

Volkan Şen de ayrıldı... Göreceksiniz onları da arayacaklar... 2 yıldır Fenerbahçe’de oynayan Robin van Persie’nin sakatlığının Terraneo tarafından saklandığını bizzat başkan söyledi... Bu nasıl transfer politikasıdır...

Şu işe bak!

Hiç evelemeye gevelemeye gerek yok... Yenilginin nedenlerini Vardar’ın hocası bir çırpıda anlattı...

Ne dedi: ‘’Biz şansla değil strateji ile kazandık. Fener hep yatay oynuyor dikey oynamıyor. Isla ve İsmail çok ileri çıkıyordu. Savunma oyuncularının arkasına sarktık golleri attık. Topla oynamalarına izin verdik.’’

Kısacası adam 2 maçta teşhisi koydu... Reçeteyi de bıraktı... Bu yüzden hala nasıl yenildi... Ne yapması gerekirdi diye boş boş konuşmaların anlamı yok...

Bana en çok dokunan da adamın:

‘’Topla oynamalarına izin verdik’’ lafı oldu... Tabi anlaşıldıysa...

KARA BULUTLAR DOLAŞIYOR...

‘’Taraftarı yanımıza çekeceğiz’’ diyorlar... Fener’de en büyük tehlike ne biliyor musunuz? Seyircinin küsmesi... Sonunda bunu da gördük... Vardar maçı bitmeden bazı seyirciler tribünleri terkettiler... Oysa yıllardır Fenerbahçe seyircisiyle ilk sıradaydı... Şimdi Galatasaray ve Beşiktaş tribünleri ‘’full’’ çekiyor...Nedeni ortada.

31 Ağustos 2017, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’İstatistikleri bırak sonuca bak‘’

Kızmayın, darılmayın. Diyorlar ki; Fener daha çok gol pozisyonuna girmiş...

Topla daha çok oynamış... Trabzon, maçı soğutmak için işi ağırdan almış...

Hakem, zaman geçirilmesine göz yummuş... Bunların hepsi HİKAYE! Fener ne oynadı? Bana onu söyleyin Tribünler dolu...

İki yılın kırgınlığı bir galibiyetle sona erecek. Havaalanında törenlerle karşılanan Soldado ile Giuliano ne yapacaklar diye merakla bekleniyor. Ama ikisi de kulübede...

Hazır değillermiş. O zaman Aykut hocaya sormak lazım: Van Persie çok mu hazırdı da ilk 11’e aldın? Adam sahada dolaşıyor. Bazı otoriteler (!) “Pas almıyor” diyor. Ben de soruyorum: Pas aldığı zaman ne yaptı? Uzun lafın kısası... Aykut hoca, bu Van Persie sevdasından vazgeç.

O goller yenmez ama yuh da çekilmez

Volkan, Göztepe’den iki hatalı gol yedi. Kabul...

Vardar maçında Kameni’ye şans tanındı. O da yenilmeyecek gollerin esiri oldu. Kadere bak; Volkan, Trabzon maçında yine kalede idi...

Talihsizlik bir kere yakasına yapışmıştı. Burak ve Olcay’ın vuruşlarını önleyemedi... Kendi de kahroldu, seyirciler de...

Ama sonrasında her topu eline aldığında, tribünlerde bir grup “YUH” çekerek 15 yıl alkışladıkları kaptanlarını protesto ettiler... Biraz değil çok ayıp.

Vardar’ı yenmek şart

Fenerbahçe’nin ilk maçta 2-0 yenilmesini ben “İş kazası” olarak görüyorum... Aykut Kocaman, Trabzon maçında birçok kez gol pozisyonuna girdiklerini söylüyor. Gol olmadıktan sonra istersen 20 fırsat yakala, neye yarar. Biri ağır Vardar bozgunu... Diğer ikisi hafif...

Bu kazaların bir kez daha olmaması için Aykut hocanın elindeki tüm kozlarını kullanması şart. Aksi halde Vardar karşısında alınacak başarısız bir sonuç, Fener’i dönüşü çok zor bir yola sokar. Falcı değilim... Ama, Fener’in zor da olsa seyircinin de desteğiyle Vardar’ı eleyeceğine inanıyorum.

Aatif bile aranan adam oldu

Aatif bile derken sakın ola küçümsüyor anlamını çıkarmayın. “Satılıyor”, “Satılacak”, “Yok yok kiralanacak” diyorlardı... İnat etti enerjisi, hırsıyla kendini kabul ettirdi. Eğer bugüne dek hak etmeyenlere verilen şansın yarısı kendisine tanınsaydı, takımın değişmezi olurdu...

Her zaman hazır kıta. “Niye yedek bekliyorum” demiyor. “Haydi” dendiği anda verilen görevi özveri ile yapıyor... Genç Ozan’a örnek olsun diye bunu yazdım. O fazla kiloları at Ozan, senin yerin kulübe değil...

‘Tudor ile olmaz’ diyenlere...

“Bu takım Tudor’a emanet edilmez” diyenler frene bastılar. “Gitsin” diyenler, sus-pus... Bir iki cümle ile takdir etmelerini bekledim. “TIK” yok. Övgüler sadece futbolculara... Demek ki, en ufak hatasında veya bir yenilgide yaylım ateşi yine başlayacak.

Ne diyeyim... Allah, Hırvat hocanın yardımcısı olsun.

23 Ağustos 2017, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Biraz insaf‘’

Bakıyorum da... Bir hatalı gol yedi diye Göztepe beraberliğinin faturasını kaptan Volkan’a çıkaranlar var. Kimi yedeğe çekilmesinden yana.

Kimi “Poz verirken, fotoğraf çektirirken gol yedi” diyor. Kimi kalede nasıl durulması gerektiğini söylüyor. Kimi de Kameni’nin hemen kaleye geçmesini tavsiye ediyor. Biraz insaf beyler. Fenerbahçe, 14 yıl sonra Süper Lig’e çıkan Göztepe önünde galip gelecek ne yaptı?

Biri bana bunu söylesin. Lütfen eleştiri yaparken laf ebeliğinden vazgeçelim. Şunu hiç unutmayın: Volkan, Türkiye’de gelmiş geçmiş en iyi kalecilerden biridir. Hâlâ da öyledir.

Van Persie’yi tartışın

Evet, Fenerbahçe, Göztepe önünde iyi değildi. Şunu unutmayın... Giuliano, Soldado bu takıma girecek. Eleştirileri o zaman yapın. Ama durun bir dakika. Fener’de tartışılacak adam Volkan değil, Van Persie’dir. Bu Türkiye’de üçüncü yılı. Bugüne kadar Fener’de dişe dokunur ne yaptı? Biri lütfen söylesin.

Başkan Aziz Yıldırım’ın geçtiğimiz hafta Van Persie için yaptığı konuşmayı bir hatırlayın. Ne demişti: “Van Persie’nin transferinden pişman değiliz. İngiltere’de herkes Van Persie diye bağırıyordu. Kalitesi tartışılmaz ama sakatlığından dolayı oynayamadı. Sakatlığını eski sportif direktör Terraneo bizden saklamış”. Lütfen yorumu siz yapın.

Şaşırdım

Göksel Gümüşdağ “Ayrılacağım” dedi. Toplantıda yanında oturan Dursun Özbek itiraz etti: “Bırakmanız için izin vermiyoruz”. Sonra? Gümüşdağ istifa etti. Şaşırdım. Çünkü anında Dursun Özbek aday oldu. Kulüpler Birliği Başkanlığı koltuğuna oturdu. Galatasaray seyircisi artık ‘istifa’ diye bağırmasın. Özbek, koltuğun tatlı olduğunu gördü. Üstelik taraftarların istediği, arzuladığı transferlerin hepsini yaptı. Tebrikler başkan...

Çok merak ediyorum

Federasyon Arda'yı kadro dışı bırakmıştı. Arda da artık milli takımda oynamayacağını açıklamıştı. Lucescu kendisini ikna etmiş. İyi de yapmış. Ama merak ediyorum; Acaba Arda, Bilal Meşe’den özür dileyecek mi? Uçakta gider çektiklerine “Kusura bakmayın” diyecek mi? Yani bir barış ortamı sağlanacak mı? Yoksa, hiçbir şey olmamış gibi milli formayı giyip sahaya çıkacak mı? Sabırsızlıkla bekliyorum.

17 Ağustos 2017, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’İşte Fener'in yeni Alex'i‘’

-Futbol zekası...
-Frikik atışlarındaki ustalığı ve isabet oranı...
-Adrese teslim pasları...
-Golcülüğü...
-Ve de en önemlisi efendiliği...
Bana Alex’i hatırlatıyor.
‘KİM?’ diye soranlara cevabım:
Elbette Mehmet Ekici..

Bırakın artık caz yapmayı..

Tamam,
Başkan, “Ben olduğum sürece Aykut hoca bu kapıdan giremez” demişti.
Ne zaman?
3 yıl önce.
O tarihten bu yana köprülerin altından çok sular geçti...
Ama hâlâ, “O böyle demişti”, “Bu, şunları söylemişti” konuşmaları devam edince...
Aziz bey noktayı koydu:
“İnsanlar sevdiklerine kızabilir. Bazı şeyler söyleyebilir. Ben söyledim ama bizim Aykut hoca ile bazı paylaşımlarımız var. Ortak paydamız Fenerbahçe.”
Ben de defalarca yazdım.
Bırakın artık caz yapmayı.
Konu kapanmıştır.

Kaptandan tarihe geçecek sözler

Kaptan Volkan’ın, “Yedek kalmayı sorun etmem” demesi O’nun ne denli Fenerli olduğunun açık kanıtıdır.
“Kameni mi yedek kalacak, yoksa Volkan mı?” diye yorum yapanlara yollanmış bir mesajdır.
Bakınız, Türkiye’ye gelmiş geçmiş en iyi kalecilerden biri olan Muslera bile kaptan için neler dedi:
“Volkan Demirel, Türkiye’de idol isimlerden... Benim, çok saygı duyduğum biri.”
Bana göre de öyle.
Hedefi, İtalyanlar’ın efsanesi Dino Zoff gibi 40 yaşına kadar oynamak.
Takımda kendinden küçüklere kol-kanat germesi, ağabeylik yapması takdir edilecek bir olay. Ben, Volkan’ın futbolu bıraktıktan sonra da Aykut hoca ile birlikte çalışmasını en çok isteyenlerden biriyim.
Çünkü oyunculuğu kadar çalıştırıcılığında da başarılı olacağına inanıyorum.

İnanmadığım şeyler de var

Kimse darılmasın-gücenmesin.
Valbuena’nın, Dirar’ın, Mehmet Ekici’nin olduğu bir takımda; Van Persie’nin, Fernandao’nun başarılı olacağına inanmıyorum.
Bu benim görüşüm.
Çünkü;
İki yıldır, “Sakatlar”, “Salonda çalışıyorlar”, “Kondisyon eksiklikleri var” laflarından bıktım usandım.
Aykut Kocaman, “Oyuncu satmaya mecburuz” demiş.
3 yıldır şampiyonluk hasreti çeken Fener’in artık bir golcüye şiddetle ihtiyacı var. Emenike gibi, bu ikiliye de bir alıcı çıkarsa o zaman her şey rayına oturur.
Hadi bakalım eller cebe.

Tatile çıkıyorum..

Ligler başlayıncaya kadar tatile çıkıyorum.
Sizleri çok özleyeceğim.
Tekrar buluşmak dileği ile...

05 Temmuz 2017, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Kjaer'i bırakmayın‘’

Sırası değil ama konuşmazsam çatlarım. Haftalardır yazılanlara çizilenlere bakın. “O, bunu alacak”, “Bu gidecek”, “Yönetim bırakmayacak”...

“Yine mi Van Persie!” demeyin. Feyenoord istiyormuş. Hatta oğlunu şimdiden Feyenoord’un alt yapısına yazdırmış. Fenerbahçe Yönetimi açıklama yaptı: Böyle bir teklif yok. Feyenoord, bonservisi elinde olursa ‘gel’ der. Ama bizde olduğu gibi yaşları 33-34’lük eski şöhretlere milyon Euro’lar vermezler. Gelelim Ozan’a...

Benfica, Braga ve Sporting’in transfer listesindeymiş. İyi de Ozan yerinde... Onlar nerede? Yani gelen giden yok. Emenike geldi, Sow oynadı, Van der Wiel, Diego, Lens, Fernandao...

Kim nereye giderse gitsin. Yolu açık olsun. Ben olsam ne yapar eder Kjaer’in bu takımdan gitmesine izin vermem. Şunu hiç unutmayın: Heykeli dikilen Alex’in dışında hiçbir yabancı bugüne kadar Fener’de başarılı olamadı.

Bravo Aykut hoca

Eskiden yeni sezon başlarken, zayıf takımlarla hazırlık maçları yapılırdı. 3-5 gollü galibiyetlerden sonra da futbolcuları göklere çıkaran övgü dolu yazılar yazılırdı. Aykut hoca kolayı, değil zoru seçti. Hazırlık maçlarındaki rakiplere bakın: Sporting Lizbon, Marsilya, Atletico Bilbao ve de Monaco. Hepsi de zorlu ve de dişli takımlar.

Bu maçların sonuçlarına göre Fener’in gerçek gücü ortaya çıkacak. Aykut Kocaman’ın, “Futbolcular önce fedakarlık yapacak, acı çekecek ama sonra başarının ve Fenerbahçe formasını giymenin keyfini yaşayacak. Güzel günler bizi bekliyor” sözleri bir anlamda taraftarlara yeni, iddialı bir Fenerbahçe’nin geleceğini müjdeliyor.

Geçmiş olsun Bartu...

O, hakiki efsane. Hem basketbol ve hem de futbolda milli formayı giyen tek adam. Fenerbahçe’nin medar-ı iftiharı. Futbolda büyük yıldız oldu. Fiorentina, Lazio ve Venezia’da İtalyanlar’ı kendine hayran bıraktı. Bugün İtalya’da Floransa’ya, Roma’ya ve Venedik’e gidin, Türk olduğunuzu duyanlar hâlâ, “Sinyor Bartu ne yapıyor?” diye sorarlar. Bu da Çizme’de hala unutulmadığının göstergesidir. Orada oynadığı futbolla büyük iz bırakmıştır. Rahatsızlanmış, hastanede yatıyor. Geçmiş olsun. En kısa zamanda seni aramızda görmek istiyoruz.

Akçay’ın teşekkürü

Aykut Kocaman, Konyaspor’dan eski yuvası Fener’e dönünce yerine gelen Mustafa Reşit Akçay bakın neler demiş: “Aykut hoca çok kaliteli iş çıkarmış. Kendisine teşekkür etmeliyiz.”

Biz bugüne kadar göreve yeni başlayan hocaların, “Bu takım hiç çalışmamış” şeklindeki konuşmalarına alıştığımız için şaşırmadım dersem yalan olur. Akçay’a başarılar dilerim.

Ülkemiz vergi cenneti

Gazetede okudum. Ülkemizde futbolcular ellerini cebe atmıyorlarmış. Vermeleri gereken yüzde 15’lik vergiyi oynadıkları kulüpler ödüyormuş. En düşük vergi de yüzde 10 ile Bulgaristan’da uygulanıyormuş. Avrupa’daki vergilere bakın, küçük dilinizi yutarsınız. İspanya’da yüzde 52, Fransa’da yüzde 50, İtalya’da yüzde 48, Almanya’da yüzde 47.5. Ve İngiltere’de yüzde 45. Yabancı futbolcular Türkiye’yi niçin seviyor anladınız herhalde..

Üzülme Sabri...

Doğru-eğri, orasını bilemem. Bana göre Sabri’nin Galatasaray’dan ayrılması kendi açısından iyi oldu. Neden mi? Kalsa, O’nu defterden silen Tudor ya kulübede oturtacaktı ya da arada bir 18 kişilik kadroya alacaktı. Sabri kırılacaktı, üzülecekti. Göreceksiniz, Sabri transfer olduğu kulüpte ilk 11’in değişmezi olacak. Hatırlayın, O’na alternatif olsun diye kimler alındı. Ve ne oldu? Hepsi nal topladı. Sabri de aslanlar gibi oynadı. Galatasaray, O’nu ararsa hiç şaşırmam.

29 Haziran 2017, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fener'in en büyük transferi kim?‘’

İşte başlığın cevabı: Ne Valbuena, ne Dirar, ne de Ekici... Üstüne basa basa söylüyorum: Tek kelime ile Aykut Kocaman. Fener ligde 3 yıl üst üste nal toplayınca... “Gel” denildiğinde, “Yarım kalan işlerim vardı” diyerek kolları sıvadı ve iş başı yaptı. Şampiyonluk sözü veren başkan Aziz Yıldırım, O’nun istediği futbolcuları teker teker alıyor. Aykut hoca, Konyalılar’ın baş tacı idi. Ve Konya, O’nun hocalığında tarihinde ilk defa Türkiye Kupası sahibi oldu. Avrupa kupalarında boy gösterdi. Bilmeyenlere: Fener’deki karnesi de pek iyi... Bir Süper Lig şampiyonluğu. Ve de 29 yıl sonra gelen Türkiye Kupası. Bir değil hem de iki kere...

Göreceksiniz tribünler dolacak

İddia ediyorum; Aykut hoca, Fener’e sadece hareket değil bereket de getirecek. Yöneticilerle yıldızı bir türlü barışmayan ve ‘başarısızlıklar’ nedeni ile tribünleri boş bırakan taraftarlar göreceksiniz, tribünleri coşturacak. Fener’de barış rüzgarları esecek. Ve de Aykut hoca, Fenerbahçe’yi olması gereken yere yani zirveye taşıyacak. Ben buna bütün kalbimle inanıyorum. Siz hâlâ, “Hani bu kapıdan giremez denmişti” diye sağda solda çığırtkanlık yapanlara kulak asmayın.

Hep ‘teklif aldı’ deniyor ama...

Van Persie elbette büyük futbolcu. Ama iki sezonda Fener’de ne yaptı tartışılır. Yazılanlara bakarsak, en çok transfer teklifi alan Van Persie. Son olarak da Feyenoord istiyor deniyor. Ben olsam, gönderirim. Zararın neresinden dönerseniz kârdır... Az kalsın es geçiyordum. Hollanda Milli Takımı’nın başına geçen Advocaat, hazırlık maçında Lens ile Sneijder’i kadroya aldı, oynattı. Van Persie’nin adı bile geçmedi. Herhalde unuttu.

Kadere bak!

Tam 14 yıl Süper Lig hasreti çeken Göztepe sonunda hedefe ulaştı. Artık Göztepe, İzmir’in tek temsilcisi olarak Süper Lig’de boy gösterecek. Bu zaferin mimarı kim? Elbette Yılmaz Vural. Vural, şimdi nerede?.. Yöneticiler ile anlaşamadığı için ‘boşta’. Yılmaz, Köln’deki, Daum dahil dünyanın sayılı hocalarının yetiştiği antrenörlük kursunu başarı ile bitiren kariyeri, süper bir teknik direktör. Devam ediyorum: Yeni Malatyaspor’u Süper Lig’e hem de lider olarak uçuran İrfan Buz da artık takımının başında olmayacak. Diyeceğim şu: İki hoca da başarılı oldukları halde, sezon içinde çektikleri sıkıntı sonrası ‘oh’ diyecekleri sırada dışarıda kaldılar. Demek ki sadece başarılı olmak yetmiyor. Başka kriterler de aranıyor.

Espri mi bu?

Ahmet Nur Çebi’ye, “Burak Yılmaz, Beşiktaş’a gelecek mi?” diye soruluyor. Cevap: Burak Yılmaz kim? Ben tanımıyorum, bilmiyorum. Şaka mı? Değil. Espri mi? Hiç değil... İşin içinden çıkamadım. Adını siz koyun bari.

21 Haziran 2017, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Yazıklar olsun Arda Turan‘’

Bilal Meşe ile yıllarca Milliyet’te birlikte çalıştık. Şakacı, sakin, efendi ve iyi gazeteciliğinin yanı sıra dürüstlüğü ile de herkesin saygı duyduğu bir isimdi. Arda’nın milll takım uçağında bir haber nedeniyle O’na yaptığı ‘sinkaflı’ hakaretler... Ve arkasından yumruk atmaya kalkışması inanılacak gibi değil. Yıldız olmak kolaydır. Ama onun ağırlığını taşımak zordur. Uçakta Türkiye Futbol Direktörü var. Yardımcıları da orada ve Arda kimseyi takmadan ortalığı birbirine katıyor... Arda’ya nasıl bir yaptırım uygulanacağı merak ediliyordu. Milli takım kampından ayrıldı ve sonunda Ay-Yıldızlı formayı bırakmak zorunda kaldı.

Yıldırım, Koç’u neden dinlemedi

Mali kongrede Ali Koç, Aziz Yıldırım’ı baştan sona kadar dinledi. Zaman zaman da alkışladı. Ama Aziz bey konuşmasını bitirir bitirmez salonu terk etti. Oysa Ali Koç’un kürsüye çıkacağını herkes biliyordu. İki saat o salonda oturan, konuşan Yıldırım, hiç olmazsa yarım saat Koç’u dinleyebilirdi. Yapmadı... Ali Koç, “Mayıs 2018’de aday olacağım. Elimi taşın altına sokacağım” dedi. Ve o anda salondaki üyeler ayağa kalkarak kendisine büyük sevgi gösterisinde bulundu. Bu konuşma aslında Fenerbahçe’de çok şeylerin değişeceğinin bir işaretidir. Artık düğmeye basılmıştır ve geri dönüşü yoktur. “Koç’un işleri çok, gelemez” diye iki yıldır dedikodu üretenler ve başkanlığına karşı çıkanlar da artık susarlar sanırım. Fenerbahçe’de sadece Ali Koç değil, başta Sadettin Saran, Hakan Bilal Kutlualp, Abdullah Kiğılı, Necdet Ersoy, Hulusi Belgü, Hamdi Akın gibi ağır topların da konuşması şart... Sahi nerede onlar? Sizler de ellerinizi taşın altına sokun

Gidişi zaten yanlıştı

Aykut hocanın Fener’den gidişi YANLIŞTI. Dönüşü ise DOĞRU. Bu yüzden artık eski defterleri karıştırmayın. Kocaman’ı zor günler bekliyor. Ama, O’nun çok şeyleri değiştireceğine herkes inanıyor. Fener’in en büyük eksikliği, bana göre sahada liderlik vasfı taşıyan bir futbolcusu yok. Alex gibi, Emre gibi hatta Diego gibi... Yönetime kızan ve maçları boykot eden 12. adam, Aykut hocaya inanıyor. Aykut hocanın, “Fenerbahçe’de 3 Temmuz ile kesintiye uğrayan bir sürecimiz vardı. Bunu tamamlamak isterim” demesi, ne kadar iddialı olduğunun bir kanıtıdır. Yeter ki işine karışılmasın

Ben beğenmedim

Tamam... Bu bir hazırlık maçı. Ama kimse kusura bakmasın. Makedonya karşısındaki millier bana hiç tat vermediler. Bu sadece benim görüşüm değil. Maçı birlikte izlediklerim de aynı şeyleri söylediler. İnşallah yanılırım ve bu sütunlarda başlığımız haftaya ‘Kosova zaferi’ olur.

Göztepe kapıyı açtı

İki testiden biri kırıldı. Mustafa Denizli ve Yılmaz Vural’ın zirve savaşı penaltılar sonucu Göztepe’nin oldu. Göztepe 14 yıl sonra Süper Lig’de. Eskişehir ise olduğu yerde kaldı. Aslında hem Göztepe hem de Eskişehir, Süper Lig’de rahat rahat oynayacak kapasitede takımlardı. Yarışı kazanan Göztepe ezeli rakipleri Karşıyaka, Altınordu ve Altay’ın yolunu da açtı. İnancım şu: Göreceksiniz, yakında bu üç takım da Süper Lig’e çıkmak için varlarını yoklarını ortaya koyacaklardır. 3-4 yıl sonra Göztepe’nin dışında bu üç takımı da görürseniz hiç şaşırmayın. Çünkü Göztepe artık kapıyı açtı...

07 Haziran 2017, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Mazi kalbimde yaradır‘’

Senin teknik direktörün, “Bu takımla üçüncülük iyi” diyor. O da hâlâ belli değil. Sow, “Eski yıllarda buraya gelen takımlar bizden korkarlardı” diye konuşuyor. Salih, “Performansı bireyler değil takım olarak değerlendirmeliyiz” diye filozofvari laflar ediyor. Ve ne acıdır ki bir iki yıl önce seyirci rekorlarının kırıldığı Fenerbahçe- Trabzonspor maçına ancak 8800 biletli taraftar geliyor. Çok merak ettim: Acaba maç bedava dense tribünlerde kaç kişi olurdu? Onun da cevabını vereyim: Belki 10 veya 12 bin kişi. Neden? Fener seyircisi 3 yıldır başarıya aç, şampiyonluğa hasret. İyi futbolu özledi. Bol bol nutuk dinlemekten bıktı. Baksanıza, “Obradoviç, Obradoviç” diye ortalığı inletiyorlar. Hatta, “Hoca Aykut olsun, Obradoviç de sportif direktör. Ayrıca basketbolde patronluğu devam etsin” diyenlere bile rastladım.

Basketboldaki başarıyla futbolu karıştırmayın

Bazıları basketboldaki başarı ile futboldaki başarısızlığı kamufule etmeye kalkışıyor. Çünkü Fenerbahçe son 26 yılın en başarısız ekibi. Buna rağmen üçüncülük halinde Avrupa’da oynama şansı var. Eğer bu gerçekleşirse -ki ben inanıyorum- Fenerbahçe’de büyük bir temizlik hareketi başlamalıdır. Artık geçen yılki hatalar yapılmamalı. Gökhan Gönül ile Caner’in kaybının nelere mal olduğu unutulmamalı. Başta Van Persie ve Emenike’ye teşekkür edilmeli. Van der Wiel, Sow, Aatif, Stoch, Neustadter, İsmail ve Lens ile yollar ayrılmalıdır. “Niye Lens’i de aynı potaya koyuyorsun?” derseniz ben de size “Fener’de ne yaptı?” diye sorarım. Üstelik Sunderland’ın istediği para da 15 milyon Euro gibi uçuk bir rakam. Ayrıca büyük umutlarla alınan Ozan ile Salih’in de ciddi bir şekilde dikkatinin çekilmesinin şart olduğu görüşündeyim. Madem Aykut Kocaman futbolun patronu olacak. O halde yanında futboldan gelme, başta futbolcuların saygı duyacağı bir sportif direktör olması kaçınılmaz. Şunu unutmayın, artık futboldan sorumlu yönetici devri çoktan geçti. Bu işi profesyoneller yapıyor.

Sahi Valbuena gelecek mi?

Valbuena’nın bonservis bedeli yokmuş. Ancak Fransız yıldızın bir sezonluk maliyeti 3 milyon Euro’ya geliyormuş. Kimi diyor yaşı 30. Kimi 31, bilemedin 32! Aslında doğum tarihi 28 Eylül 1984. Yani 33 yaşında. Lyon Başkanı, Fener’in ödeyeceği rakamı düşünmediklerini söylüyor. Yani gitmesine sıcak bakıyor. Kim olursa olsun... Artık, futbol yaşamının sonlarına yaklaşmış olan şöhretlere bu para verilmez. İşte son örnek Van Persie. Merakım şu: Valbuena’yı Aykut hoca mı istedi? Yoksa yönetim mi?

Neler oluyor bizlere?

15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ne asılan Fenerbahçe bayrağı yakılmış. Fener basketbolde Avrupa şampiyonu olmuş. Beşiktaş da Süper Lig şampiyonu... İki bayrak yanyana dalgalansa kötü mü olur? O bayrağı yakanları kınıyorum. Birlik ve beraberliğe muhtaç olduğumuz şu günlerde yaptıklarına bakın. Utanın be utanın...

Sen niye ağlıyorsun Adnan hoca...

Bursaspor, Gençlerbirliği’ne yenilince Adnan hoca (Örnek) ağlayarak görevi bırakmış. Üzüldüm... Hocam sen neden ağlıyorsun? Bu Bursaspor şampiyon olduğu gün ‘beşinci büyük’ unvanını verdik. Demek ki o günden bu yana daha da büyümesi için bir tuğla bile konulmamış. Ve o muhteşem günlerden bu hale gelinmiş. Bu acıklı durumun sorumlusu sen değilsin. Tek kelime ile yazık diyorum, o kadar...

31 Mayıs 2017, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI