Son oynadığı maçta Fenerbahçe ile 0-0 berabere kalan Galatasaray, ligde kötü günler geçiren Trabzonspor’a konuk oldu. Kart cezalısı Belhanda dışında, eksik bir oyuncusu bulunmayan Sarı- Kırmızılılar’da, Tudor dörtlü savunmaya döndü. Hırvat hoca, defansta Denayer- Maicon ikilisine görev verirken, Linnes de bu maçla formasına tekrar kavuştu. Sakat ve cezalı oyuncuların fazlalığı nedeniyle kadro kurmakta zorlanan Rıza Çalımbay ise sahaya ofansif bir takımla çıktı.

Trabzonspor domine etti

Karşılaşmaya iyi başlayan taraf Trabzonspor oldu. Ev sahibi takım orta alanda uyguladığı presle rakibini bozmayı başardı. Onazi, Bero, N’Doye ve Yusuf ile etkili olan ev sahibi takım, ilk on dakikalık bölümde rakip kaleyi bir hayli zorladı. Galatasaray’da ise Feghouli ve Selçuk bir türlü oyuna giremeyince, top ileri taşınamadı. Yüksek tempolu geçen ilk yarıda Trabzonspor sahanın hakimiydi. Orta alanda hiçbir varlık gösteremeyen Galatasaray, rakip kalede tek etkili bir pozisyon bile bulamadı. 45’te ise Galatasaray’dan Feghouli, Trabzonspor’dan ise Olcay kırmızı kartla oyun dışında kaldı. İlk 45 dakikanın 0-0’lık beraberlikle tamamlanması Sarı-Kırmızılı takım için büyük şans oldu.

Tudor’dan izlemeye devam!

Fakat Tudor’un takımı ikinci yarıda o kadar şanslı değildi. 49. dakikada Yusuf’un kornerden ortasına Okay ceza sahasında kafayı vurdu, Muslera son anda topu çelse de, N’Doye önünde bulduğu topu ağlara gönderdi: 1-0. Bu gol de Denayer’in pozisyon hatasının büyük payının olduğunu söylemek gerekir. Takımının oyunundan memnun olmayan Tudor 54’te Selçuk-Rodrigues, Gomis- Eren değişikliğine gitti. Rakip kaleye bir kez bile şut atamamış Galatasaray’da Tudor’un çift forvete dönmek yerine, Tolga’yı sahada tutup, Gomis’i kenara alması öngörüsüzlükten başka bir şey değildi. Golden sonra rahatlayan Trabzonspor, oyunu tamamen rakip yarıda oynamaya başladı. 69’da Yusuf, ceza sahası dışından vurdu ve top bir kez daha ağlara gitti: 2-0. 86’da ise Rodrigues ceza sahası içerisinden sert vurdu ve skor 2-1’e geldi. Bu gol maçın da skoru oldu. Hatalı kadro seçimi ve yanlış oyuncu değişiklikleri ile Tudor maçın kaderini belirledi. 90 dakika boyunca mücadele eden, isteyen ve vazgeçemeyen Trabzonspor ise üç puanı sonuna kadar hak etti.

Ligin yenilgisiz lideri Galatasaray, sezona istediği gibi başlayamayan Fenerbahçe’yi konuk etti. Hafta boyunca denediği on birle sahaya çıkan Tudor, savunmada Maicon, Serdar ve Denayer’e forma şansı verdi.

Tempo var pozisyon yok

Mücadele son derce tempolu başlarken Galatasaray, taraftarının desteği ile hücumda etkili oldu. İlk 10 dakikalık bölümde Ndiaye ve Feghouli ile iyi çıkan Galatasaray oyunu rakip yarı alanda oynamaya başladı. Fenerbahçe ise orta alanı kalabalık tutarak Galatasaray’ın ileri çıkmasını engellemek istedi. 17. dakikada sakatlık nedeniyle Serdar çıkıp yerine Latovlevici girince Sarı-Kırmızılı takım dörtlü savunmaya döndü. 30’dan sonra Galatasaray’da Belhanda ve Feghouli oyundan düşünce ev sahibi takım ileri çıkmakta zorlandı. Bu bölümde Sarı- Lacivertliler orta alanda kalıp kontrataklarla pozisyon ardı. Gol pozisyonu olarak kısır geçen ilk kırk beş dakika 0-0’lık eşitlikle sonuçlandı.

Belhanda el freni oldu

İkinci yarıda Galatasaray daha fazla topla oynayan taraftı. Rakibine sol kanattan akın eden Sarı-Kırmızılı takımda Latovlevici her ne kadar yaptığı bindirmelerle etkili olsa da son topları iyi kullanamadı. 65’ten sonra Fenerbahçe kendi yarı alanında daha fazla geriye yaslanmaya başladı. Tudor’un takımı topu ayağında tutsa da Fenerbahçe ceza alanına giremedi. Takımının oyunundan memnun olmayan Aykut kocaman 71. dakikada Valbuena ve Jannssen’i kenara alırken oyuna Alper ve Soldado’yu soktu. 73’te Belhanda ceza sahasında yerde kaldığı pozisyonda Cüneyt Çakır, yıldız oyuncuyu kendisini aldatmaya yönelik hareketten dolayı ikinci sarı karttan, kırmızı kartla dışarı attı. Bu andan sonra ise Fenerbahçe ofansif olarak daha etkili oynamaya başladı. Soldado ve Giuliano ile pozisyon arayan Sarı-Larcivertliler rakip savunmayı zorlamaya başladı. Fakat bu baskı da golü getirmeyince iki takım sahadan 0-0’lık beraberlikle ayrıldı

Milli aranın ardından lige Konyaspor deplasmanı ile başlayan Galatasaray’da, Igor Tudor sahaya on bir yabancı ile çıktı. Hafta boyunca yapılan antrenmanlarda Serdar ve Denayer’ı sürekli değiştirerek deneyen Tudor, formayı Denayer’e verdi.

Orta alan ağır kaldı

Özellikle hücum esnasında üçlü savunma ile mücadele eden Galatasaray’da Latovlevici ve Mariona sürekli rakip yarı alandaydı. Sarı-Kırmızılılar her ne kadar oyunu Konyaspor’un yarı alanına yıksa da etkili atak geliştirmekte zorlandı. Orta alanın ağır davranması ve pas hataları takımın hızını kesti. Duruma ilk müdahalesini yapan Tudor 32. dakikada Rodrigues-Selçuk değişikliğine gitti. 34. dakikada Feghouli ceza sahası dışından çok klas vurdu, Serkan son anda kornere tokatladı. Konyaspor da skor değiştirmek adına istekli olmayınca ilk yarıya 0-0’lık beraberlikle gidildi.

Tempo arttı gol geldi

İkinci yarıda Galatasaray az da olsa daha hızlı oynamaya başladı. Rakibini savunmasını önde kurmasını fırsat bilen Sarı-Kırmızılı oyuncular, daha uzun toplarla oynadı. 54. dakikada Selçuk’la başlayan atağı Konyaspor savunması uzaklaştıramadı. Ceza sahası içerisinde topla buluşan Gomis çok sert vurdu ve takımını öne geçirdi: 0-1. Golden sonra Tudor’un takımı topu ayağında tutup rakibi üzerine çekti. Mustafa Reşit Akçay her ne kadar yaptığı değişikliklerle takımını hareketlendirmek istese de başarılı olduğu söylenemez.

Ekstra çabasıyla

77’de ise Gomis orta sahadan aldığı topla üç Konyasporlu oyuncuyu geçip ceza sahasını girdi. Yıldız oyuncu son vuruşu yapmak üzereyken rakibinin müdahalesi ile yerde kalınca hakem penaltı noktasını gösterdi. Topun başına geçen Gomis düzgün bir vuruşla farkı ikiye çıkarttı: 0-2. İkinci yarıda biraz daha tempolu oynayan ve daha az pas hatası yapan Galatasaray, Gomis’in ekstra çabası ile mücadeleden 2-0 galip gelmeyi başardı.

Dünya Kupası yolundaki en kritik maçta Milli Takımımız, İzlanda’yı ağırladı. Ofansif bir kadro ile sahaya çıkan Ay- Yıldızlılar maça tutuk başladı. Sanki ev sahibi biz değil, İzlanda gibiydi. Böylesine önemli bir finalde oyuncuların bu durgunluğunu, yaşanan yüksek strese yormak istiyoruz!

Ne taktik var ne ruh

Orta sahada Nuri, Emre, Arda ve Oğuzhan gibi yıldız isimleri sahaya süren Lucescu’nun planları tutumadı. Cenk Tosun’nun da son bölge yerine sağ kanatta olması başarılı oyuncunun sahada kaybolmasına neden oldu. Hemen hemen her pozisyonda yerde kalan ikili mücadelelerde rakibinden top alamayan Burak da ilk 45 dakika boyunca vasatın altındaydı. Savunmasını önde kuran ve orta alanını defansa yakın tutan İzlanda ise disiplinli bir oyun sergiledi. Millilerimize açık alan bırakmayan konuk takım, yüksek toplarla pozisyona aradı.

İlk yarıda bitti

31. dakikada ceza sahasında arka direkte topla buluşan Gudmundsson bekletmeden vurdu, takımını öne geçirdi. 0-1. İlk yarı boyunca her hangi bir taktik anlayışı benimseyemeyen Millilerimiz ikinci golü 38’de yedi. Savunmamızdan sıyrılan Bjarnasson düzgün bir vuruşla topu ağlarımıza gönderdi: 0-2. Bu gol aynı zamanda ilk 45 dakikanın da skoru oldu. Milli Takımımız ikinci yarıya Nuri-Ozan değişikliği ile başladı. Lucescu’nun bu değişiklikten ne beklediğini anlamaya çalışırken İzlanda üçüncü golü buldu. 49. dakikada kornerden savunmamız topu sektirdi ve Arnason rahatça dokunarak farkı üçe çıkarttı: 0-3.

Lucescu ne getirebilir?

Bir aydır bu maçla yatıp kalktığını söyleyen Lucescu’nun kadro tercihi ve değişiklikleri İzlanda’nın işini bir hayli kolaylaştırdı. Sahadaki kötü futbola isyan eden bir tek oyuncu da olmayınca İzlanda antrenmandaki kadar rahat oynadı. Göreve geldiği ilk günden beri hem tercihleri hem de açıklamaları ile hatalar yapan Lucescu’nun da bu takıma ileride de bir şey katamayacağı kesin. Oyuncularını taktiksel anlamda tek bir katkı yapamayan tecrübeli hocca, tüm enerjisini yabancı sınırlamasına harcamak yerine şu 4 maçlık periyoda konsantre olsaydı çok daha faydalı olurdu. Şimdi görünen o ki artık tepeden tırnağa değişim şart. Yeni isimler ve yeni bir futbol yönetimi ile başlangıç yapılması gerektiği apaçık ortada.

Bursaspor’u deplasmanda 2-1 mağlup ederek yenilmezlik serisini sürdüren Galatasaray, Kardemir Karabükspor’u konuk etti. Sakatlıktan dönen Linnes’e formayı veren Tudor, Tolga’nın yokluğunda Feghouli’ye ilk onbirde ∫ans tanıdı. belhanda etkisi Mücalenin ilk bölümünde iki takım da savruk bir görüntü sergilerken 10. dakikadan itibaren Galatasaray oyuna ağırlığını koydu. Belhanda ve Feghouli ile orta alanı domine eden Sarı- Kırmızılı takımda 16. dakikada Linnes sağdan ortaladı. Kaleciden topu Feghouli tamamladı ve top ağlara gitti. 1-0. Golden soran baskısını arttıran Galatasaray ikinci golü Maicon’un kafası ile buldu. Belhanda kornerden harika ortaladı, Maicon ceza sahası içerisinde kafayı vurdu ve fark ikiye çıktı: 2-0. İlk yarı boyunca atak geliştirmekte zorlanan Karabükspor’da ise 26. dakikada Belhanda’nın hatasını iyi değerlendiren Yatabare düzgün vurdu ve topu ağlara gönderdi. İlk kırk beş dakika boyunca Belhanda, Feghouli ve Mariano’nun etkili oyunu ile rakibi üzerinde baskı kuran Galatasaray soyunma odasına 2-1’lik üstünlükle gitti.

Cömertçe davrandı!

İkinci yarıda Karabükspor daha geniş alanda ve daha fazla risk alarak oynamaya başladı. Galatasaray ise her iki kanadı da etkili kullandı. İlk devrede sol tarafı fazla kullanmayan Sarı- Kırmızılılar bu yarıda Rodrigues’i daha fazla kullandı. Tudor’un takımı her ne kadar rakip yarı alanda etkili olsa da topu son noktaya bir türlü taşıyamadı. Özellikle Gomis’e gol attırıma yarışında olan oyuncular birçok pozisyonu sonuçsuz biraktı. 70’ten sonra konuk takım iyice kendi yarı alanına çekilirken Galatasaray ileri uçta son derece cömert davrandı. 81. dakikada ise Maicon’un ceza sahası içerisinde Yatabare’ye yaptığı müdahaleye hakem penaltı noktasını gösterdi.

Maicon...

Topun başına geçen Seleznov topu ağlara gönderdi ve maça denge geldi: 2- 2. 2-0 öne geçtiği maçta birçok pozisyonu cömertçe harcayan Galatasaray, rehavete kapılmanın sonucunu iki puan kaybederek ödemek üzereyken sahneye Maicon çıktı. Uzatma anlarında ceza sahası içerisindeki karambolde topu önünde bulan Maicon sert vurdu ve takımını bir kez öne geçirdi.

Galatasaray’a geldiği ilk günden bu yana takıma yaptırdığı ağır idmanlarla anılan Tudor, amacına ulaşmış durumda. Özellikle geçtiğimiz sezon birçok oyuncu yoğun tempo konusunda zorlanırken sakatlıklar da beraberinde gelmişti. Fakat bu sezon durum değişti. Takım tempoya alıştı ve ciddi bir sakatlık yaşanmadı.

Uzun yıllar ağır antrenman yapmayan oyuncular Tudor’la birlikte fizik kaliteyi üst seviyeye çıkarttı. Sağlık ekibinin de sıkı çalışması ile birlikte ciddi bir sakatlık yaşanmadı. Oyuncularının her zaman hazır olmasını isteyen Hırvat hocanın eleştirilen antrenman sistemi meyvelerini vermeye başladı. Bu ağır yüklemeler sezon sonunda takımın ayakta kalmasını sağlayarak başarıyı getirecektir.

Ligdeki ilk puan kaybını deplasmanda karşılaştığı Antalyaspor ile 1-1 beraber kalarak yaşayan Galatasaray, Kasımpaşa’yı konuk etti. Linnes’in sakatlığından dolayı kadroya Letovlevici’yi dahil eden Tudor, Feghouli’yi yine yedek soyundurdu.

Gomis yine devrede

Mücadeleye baskılı başlayan Sarı-Kırmızılılar, taraftarının da desteğiyle oyunu rakip yarı alana yığdı. Orta sahada top kapmakta zorlanmayan Galatasaray son paslarda fazlasıyla hata yaptı. Rodrigues, Tolga ve Belhanda hatalı pas tercihleri ile topun son bölgeye aktarılamamasına neden oldu. Kasımpaşa ise her geçen dakika biraz daha geriye yaslanırken konuk takım oyunu soğutma yoluna gitti. İlk 45 dakikanın son bölümünde iyice baskıyı arttıran Tudor’un takımında 44. dakikada Gomis attığı klas golle takımını öne geçirdi: 1-0. Kritik bir dakikada öne geçen Galatasaray soyunma odasına 1-0 önde gitmeyi başardı.

Golü hep istediler

İkinci yarı daha düşük tempoda başladı. Galatasaray hızını ilk bölümde düşürürken oyunu daha geniş alanda oynamaya başladı. Bu devrede kanataları daha fazla kullanan sarı-kırmızılı takım savunmasını da daha önde kurdu. Kasımpaşa ise risk almak zorunda kaldı. Konuk takım her ne kadar savunma güvenliğini bırakmasa da orta alanı boşalttı. Gomis ile ikinci gole yaklaşan Galatasaray 70. dakika oynanırken skoru değiştiremedi. 71’de Tolga-Feghouli değişikliğine giden Tudor, takımını biraz daha önde oynatmak istedi. İkinci golü 78’de Gomis’le bulan Galataray’da, Serdar kale ağzında kafayla indirdi, Gomis’e dokunmak kaldı. 2-0. Maç boyunca golü aramaktan vazgeçmeyen, takım halinde mücadele eden Galatasaray sahadan 2-0’lık galibiyetle ayrıldı. Geçtiğimiz karşılaşmalara oranla savunmada dahaz az hata yapan Aslan istediğini almayı başardı.

Milli aradan önceki üç maçını da kazanan Galatasaray, ligin iyi kadrolarından birine sahip olan Antalyaspor’a konuk oldu. Üç maçı kazanan takımda değişime gitmeyen Tudor, oyuncu tercihlerinde sürpriz yapmadı.

Gomis affetmedi

Oldukça nemli ve sıcak bir havada oynanan karşılaşmaya Galatasaray iyi başladı. Savunmasını ve orta alanını önde kuran Sarı- Kırmızılı takım, ilk bölümde sağ tarafı kullanmayı tercih. İlk 25 dakikalık bölümde rakibine baskı kuran Tudor’un takımı topa sahip olan taraf olsa da, ciddi bir gol girişiminde bulunamadı. 28. dakikada Antalyaspor’da Maicon ceza sahası içerisinde vurdu, Muslera son anda çıkarttı. Temposunu kaybeden Galatasaray beklenmedik bir anda golü buldu. 34’te Rodrigues ceza sahasına girdi. Sağdan topu içeri gönderen başarılı oyuncunun pasına, Gomis dokundu ve topu ağlara gönderdi: 0-1. Golden sonra iki takımın temposu iyice düştü ve soyunma odasına Galatasaray’ın 1-0’lık üstünlüğü ile gidildi.

Orta alan çalışmadı

İkinci yarı tempo daha da düştü. Galatasaray ileri top taşımakta zorlanırken, Antalyaspor organize olamadı. Bu durumda hem bunaltıcı havanın hem de kötü zeminin etkisi olduğunu söylemek gereki. Tudor ilk hamlesini 62. dakikada Ndiaye-Selçuk değişikliği ile yaparken, aynı dakikada Serdar sakatlanınca yerine Denayer girdi. 82. dakikada Eto’o sağ kanattan gelen ortaya kafayı vurdu ve skora denge getirdi: 1-1. Geçtiğimiz haftalardaki mücadelesinden ve azminden yoksun olan Galatasaray, yediği bu golle sahadan bir puanla ayrıldı. Maç boyunca bekleneni veremeyen Belhanda ve Tolga’nın orta alanın rakibe geçmesinde büyük rolü oynadığını söylemek gerekir.