Arama

Popüler aramalar

‘’Bu bütçeyle iyi kadro‘’

Galatasaray artık tek bir oyun planına bağlı kalmayabilir. İki yüksek potansiyelli, orta sahayla uyumlu olması beklenir santrforu var. Lemina, Seri, Nzonzi ve Donk’a son anda eklenen Taylan da sadece bir yedek oyuncu olarak değerlendirilmemeli. Avrupa’daki gidişata göre ligin yarısında 11’de olursa şaşırmam.

Tek eksik hızlı bir kanat

Hücum kanadındaki oyuncular yani Feghouli ve Babel’e Adem’i de ekleyebiliriz. Tabii sadece bu kadar değil. Emre Taşdemir ve Mariano, Terim’e 4-4-2 olanağı da veriyor. yani orta sahada 4 merkez oyuncuyla Andone / Babel ve Falcao’nun birlikte oyanayabileceği bir oyun da mümkün. Buradaki tek eksik Onyekuru, Rodrigues tarzı hızlı adam eksilten oyuncular.

8’li hücum gücü olabilir

Savunma kanatlarının 3-5-2 mantığıyla tüm kanalı kontrol edebilmesi durumunda bu oyunda kapalı savunmaları aşmak daha kolay olabilir. Bekler, 4 merkez orta saha ve çift santrforla geniş alana açılabilen 8’li bir hücum gücünden bahsediyorum. Özellikle geçiş oyununda ve 2. toplarda büyük avantaja sahip olunabilir. Tabii standart 4-2-3-1 ya da 4-3-2-1 ihtimalleri de iş yapar. Falcao’nun arkasında Babel / Adem / Andone / Feghouli / Belhanda’dan ikisiyle. Galatasaray bir anda, savunma dışında derin bir seçenek havuzuna sahip oldu. İyi bir yedek kalecisi de var. Hatta Okan’ın ayakları Muslera’dan iyi. yani geriye savunmanın form tutması kalıyor. Normal şartlarda orta saha gücü, stoperleri yükseltmeli. Ancak kanatların kendisini aşması lazım.

Terim sahayla ilgilenmeli

Özet olarak Galatasaray bu bütçeyle kurulabilecek en iyi kadrolardan birini kurdu. Bundan sonrası yönetimin ödemeleri zamanında yapıp oyuncuların kafasını rahat ettirmesi ve Terim’in formuna bakar. Terim sahayla ilgilenmeli. Spesifik konularda hak aramak tabii ki gerekli. Ancak sürekli komplo aramak kulübe zarardan başka bir sonuç yaratmıyor. Bahsettiği Galatasaray’ın yalnızlaşması bir gerçek. Ligdeki durumları 2010 öncesi Aziz yıldırım’lı Fenerbahçe’ye benziyor. Ve bunun sebeplerini sadece dışarıda aramamak lazım.

04 Eylül 2019, Çarşamba 06:02
YAZININ DEVAMI

‘’İki faktör ayakta tuttu‘’

Fenerbahçe’nin ilk 20 dakikadaki oyunu Trabzonspor orta sahasını hızlı paslaşmalar ve driplinglerle geçen, üreten bir oyundu. Yüksek enerjiyle hem topa sahip oldular hem de hızla rakip kaleye gittiler. Konuk ekip ev sahibinin 6’da biri pas yapabildi, neredeyse yarı sahaya geçemediler. Stoperler de dahil olmak üzere tam hücum oynadı Fenerbahçe. Çok hareketli ve marke edilmesi zor bir oyundu bu. Sonra bu yoğunluk 65’e kadar azalmaya başladı. Enerjinin düştüğü ve hareketsizliğe teslim olduğu sırada 2 temel faktör Trabzonspor’u ayakta tuttu. Uğurcan’ın kurtarışları ve vuruşlardaki beceriksizlikler... Ve Ünal Karaman’ın Fenerbahçe’nin geçiş oyunundaki sorunlara kayan saha içi ve kulübeden yaptığı değişiklikler. Perşembe yorgunluğu ve Abdülkadir’in yokluğu olmasa belki daha farklı olabilirdi.

Gecenin sorusu

Perşembe günkü korku filmine rağmen Trabzonspor maçın sonunda Fenerbahçe’den daha diri kalmadı mı sizce?

Maçın starı

Uğurcan, Trabzonspor’un direnç noktası oldu. Karşı karşıya kurtardıkları, kalecilik temel bilgisinin de ötesine geçen bir soğukkanlılık ve bazılarının onlarca yılda elde edemediği bir tecrübe gösterisiydi. Altay’ın da önemli kurtarışlarını unutmamak lazım. Ancak Uğurcan’ın yükselişi, son dönemlerde gördüğümüz en hızlı efsaneleşme örneği sanırım. Her türlü takdiri hak ediyor.

Maçın olayı

Fenerbahçe maçın sonunda galibiyet ararken Ersun Yanal geçen haftadan tutan değişikliklerin yanında bir de Mevlüt Erdinç’i oyuna aldı. Otomatik olarak formda dediğimiz Ersun Yanal’ın doğrusunu yaptığını söyleyebiliriz. Ancak sorun oradaki hareketsizlikten çok orta sahanın enerjisinin düşmesiydi. Bu düşüşte değişiklikleri burada yapmak belki de daha doğruydu.

Kısa mesaj

Nwakaeme sanırım hiç yorulmadı. Bir 90 dakika daha çıkarabilirdi...

02 Eylül 2019, Pazartesi 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Çok şeyi kurtaran adam: Adem‘’

Kayseri’nin kalabalık savunması tıpkı Konyaspor gibi Galatasaray için geçilmesi zor bir ekipti. Kayseri ayrıca Adebayor’u pivot olarak iyi kullanıyor, Mensah’la hızlı çıkıyor ve Henrique’yle tehdit oluşturuyordu. Galatasaray ise kadrosu kadar oynadı. Topu daha hızlı çevirmeyi bir haftada başaramayabilirsiniz ancak daha geniş alanda hücum etmek bu kadroyla zor olmasa gerek. Bunlar hiç yoktu. Karaman 2. yarıda topa sahip olmaya ve kalabalık şekilde ileri taşımaya karar verdi. Böyle olunca Babel’i santrfora taşıyan konuk ekip açık alanlar buldu. Kırmızı kartlar Adebayor’un yorulmasına rağmen sahada kalması ve Djedje’nin oyundan alınıp orta sahayı boşaltma hameleri geldi. Galatasaray tüm bu avantajlara rağmen yine oyununu geliştiremedi, çizgiye inemedi. 9 kişiye karşı (her ne kadar faul olduğunu düşünsem de) gol yedi. Anlayacağınız Adem çok şeyi kurtardı.

Gecenin sorusu

Galatasaray Maçın starı savunması hiç yoktan korkunç hatalar yapmaya devam ediyor. Bu bir kalite sorunu mu? Yoksa sadece performansla mı ilgili? Ben Fatih Terim’in tam olarak ipleri ele alamadığını düşünüyorum.

Maçın starı

Galatasaray’ın en zihni açık, en konsantrasyonu sağlam oyuncusu Babel’di. Oyundaki bütün sorunlar yokmuş gibi top ona her geldiğinde maksimumunu yaptı. Penaltıyı aldı. Golünü attı. Maçın yıldızı tartışmasız o. Tabii Adem’i de unutmamak lazım.

Maçın olayı

Kuşkusuz 4 kırmızı kart. Eğer ligin kart standardı buysa kırmızı kart olmayan maç olmaz. Sınırdaki her pozisyon kart olarak değerlendirildi. Eğer MHK bunu vaat ediyorsa 2 hafta sonunda fikir değişti demektir. Çünkü oynanan 18 maçta durum buydu.

Kısa mesaj

8 kişiye karşı galibiyet gelmeseydi kayıp 3 puanın ötesinde bir moral çöküntü olabilirdi. Adem, Galatasaray açısından büyük bir felaketi önledi. Önemi büyük.

31 Ağustos 2019, Cumartesi 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’İki yaralı dev!‘’

İsimleri korkunç olsa da form olarak PSG ve Real Madrid’in çok da iyi durumda olmadıklarını söylemek lazım. İki yaralı devin olduğu bir grup bu. Falcao’lu ideal Galatasaray 11’i bu grupta mücadele edebilir. Çok zor ama en zoru değil.

Galatasaray’ın o bahsedilen çok kolay gruplara kalması istatistiki açıdan imkansıza yakındı. Zira 4. torbada Alman, İtalyan ve Fransız takımları vardı. Dolayısıyla bu ülkelerden gelen diğer 8 kulüpten bir, iki hatta üçünün Galatasaray’ın grubuna gelmesi olasıydı. Yine aynı sebeple Zenit’e denk gelmek de çok kolay olmayacaktı. Kuraya bu açıdan bakmak doğru olur. Ve böyle bakıldığında isimleri korkunç olsa da form olarak PSG ve Real’in çok da iyi durumda olmadıklarını söylemek lazım.

Potansiyelinin altında

Paris Saint-Germain geçen yılki Manchester United bozgunundan sonra tam olarak kendisine gelemedi. Mbappe, Cavani ve Neymar’ın sakatlıkları da onları tarif ederken ağzınızdan çıkacak üç şeyi kullanamamak demek. En azından şu anda. Geçen seneki orta saha yumuşaklığını tamir ettiklerini söylemek de şu anda zor. Dolayısıyla kuvvetli kadro hem oyuncu hem oyun potansiyelinin yarısında değil.

Genetiğinde var

Real ise birkaç 10 yılda bir gelecek bir geçiş krizinde. Hazırlık dönemi performansları korkunçtu. Ligde de tarif edebileceğimiz bir oyunu henüz göremedik. Hazard belki de onu dünyada en iyi anlayacak hocayla çalışıyor. Ama ne oyun, ne de o hazır. Genç transferler Rodrygo, Jovic, Militao, ve Mendy’nin de zamana ihtiyacı var. Dolayısıyla son 20 yılda karşılaşabileceğiniz en uygun Real bu. Tabii ki genetik kodları gereği ne yaşarlarsa yaşasınlar onları finalde de görebiliriz.

Şehir ve stat zor

Club Brugge konusunda çok iddialı şeyler söyleyecek bilgim yok. Ancak stadın ve şehrin zor olduğunu bizzat yaşadığım için söyleyebilirim. 12- 25 milyon bandında 3 genç oyuncu sattılar. Kabaca 24 yaş ortalamalı sert bir ekiple karşı karşıyayız.

Falcao gerek

İki yaralı devin olduğu bir grup bu. Galatasaray’ın Falcao transferini sadece bu grup dahi mantıklı hale getiriyor. Kolombiyalı’nın transferi olursa, Galatasaray’ın ideal 11’i bu grupta mücadele edebilir. Ancak kadro derinliği maalesef yok gibi. Çok zor ama en zoru değil.

30 Ağustos 2019, Cuma 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Fatura ağır oldu‘’

Babel’in golü 60’da gelene kadar toplamda 2-3 dakika dışında maç hep Konyaspor sahasında oynandı. Yüzde 76 topla oynama, yüzde 89 pas başarısı. Konya ise yüzde 65’deydi. Galatasaray tam 31 orta yapmıştı. 16 şut çekmişti. Ama isabetli şut 4, demarke şut sıfırdı. Bundan Galatasaray adına çıkacak sonuç şu. Oyuncular deneyimli ve oyunu - Emre Mor dışında - çok iyi biliyorlar. Özel yetenekleri var. Ancak birbirlerini tanıma ve oyun otomatiği açısından henüz işin başındalar. Genelde ligin 2. maçında bir şampiyonun öndeki 6 oyuncusundan 4’ü yeni olmaz. Maçın başında Konya’nın üst üste kazandığı kornerler sonrasında Aslan 2 pozisyonun ardından 3. bölgeye yerleşmeyi bildi ve Konya için çıkış bırakmadı. Eksik kalan hücumu genişletememeleriydi. Bu sıkışık oyunda aranan oyuncu Belhanda’dır. Ve tabii iyi bir santrfor performansı. İkisi de yoktu. Kırmızı kart sonrası bu kadar yeni bir takımın eksik kalmasının sonuçları da ağır olabiliyor. Son saniye golü de bunun faturası oldu.

Gecenin sorusu

Bu zeminler neden her stadyumda kötü? Eğer bu iklimde olmuyorsa ne kadar karşı olsam da suni çime geçelim kurtulalım.

Maçın starı

Bir yıldız performansından bahsetmek gerçekten zor. Ancak diğer oyunculardan biraz daha farklı görünen Babel’di. Galatasaray oyunu 2. yarının başında genişletince istediği şansları buldu. Ve savunmadan sekerek girse de golün de kahramanı oldu.

Maçın olayı

Diagne’nin ıslıklanması. Çalışmadığını, işe yaramadığını söyleyemeyiz. Ancak gol atmayan santrfor her zaman eksik kalıyor. İki yarıda da 2 kez altı pas içinde tek vuruşluk şanslar buldu. Falcao baskısı fazla yük yapıyor gibi.

Kısa mesaj

Transfer sezonu lig başlamadan bitmeli. Bu kadar birbirini tanımayan oyuncuyla yüzde 20 hazır olmak bile mümkün değil.

26 Ağustos 2019, Pazartesi 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Maçı çözen değişiklikler‘’

Ersun Yanal forma giriyor. 2 haftadır yaptığı değişikliklerin skora etkisi bunun göstergesi. Ve istediği riskli ve zor oyuna oyuncuların, özellikle tecrübelilerin ikna olmuş görünmesi de... Dün top kaybı-geri koşuyorgunluk- top kaybı kısır döngüsü içine girmişken maçı çevirebilmek de tabii... Geçen yıl şampiyonluğu son haftalarda kaybeden Başakşehir oyun merkezindeki 3 oyuncusundan yoksun (Emre mecburen) sahada olunca Fenerbahçe’nin ilk yarıda oyuna hükmetmesi normaldi. Ozan ve Deniz sağda yeniydi (ve pek de Deniz’e göre bir oyun oynanmıyordu). Solda Rodrigues hem takımla hem de ofsayt kuralıyla yeni tanışmış gibiydi. Fenerbahçe rakip savunmayı genişletecek ters toplar ve hızlı top çevirme konusunda geçen haftanın gerisinde kaldı. Golden sonra oyunu Başakşehir aldı. Fenerbahçe merkezini hızlı ve kolay geçtiler. Hızlı hücum etmek istedikleri için çok top kaybettiler ve çok geri koştular. Ersun Yanal bunu çözemedi. Ama maçı çözecek değişiklikleri yaptı.

Gecenin sorusu

Vedat’ın Tolga’nın pasında attığı gol mükemmel bir tek vuruş. Geçen haftaki mükemmel bir kontrol/vuruş bileşik hareketinden sonra bunu da yapması paha biçilmez. Bakalım sırada ne var?

Maçın starı

Mossoro, Başakşehir’in tüm dezavantajlarını kapatan adamdı mükemmel oynadı... Visca maça damgasını vurabilirdi kanadını yine mükemmel kullandı. Crivelli ve Vedat harika goller attılar. Altay önemli pozisyonları engelledi. Emre de bildiğiniz gibi. Yıldız adayı çok.

Maçın olayı

Goller: Mert’in muazzam pasında Crivelli uçtu. Tabii Emre’yle sohbete dalan Jailson’un uyudu. Ancak çok iyi oynayan Altay’ın büyüyeceğine hamle yapması da Crivelli’nin işini kolaylaştırdı. Sonta Vedat’ın tek vuruşu ve tabii Ferdi Dirar ortaklığı. Olay goller vardı, golle büyümeliydi.

Kısa mesaj

Ferdi in Rodrigues out.

25 Ağustos 2019, Pazar 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Gelecek parlak‘’

Trabzonspor’un hücumdaki hareketli 4’lüsünün sahaya yayılışı ve pozisyon değişimleri baş döndürücü. Sörloth- Ekuban-Nwakaeme-Abdülkadir Ömür adam geçiyor, dripling, yapıyor, asla üst üste binmiyor ve mükemmele yakın yayılıyorlar. Paslaşmaları da sorunsuz. Ve işin ilginç tarafı daha fazlasını da yapabilirler. Bu ekibi Novak, Pereira Sosa ve A.Parmak da çok iyi destekliyor. Kontrada hızlı çıkışlarda kontrol edilmeleri zor çünkü 2’den fazla hızlı mesafe kat eden oyuncu var. Hanig birini kontrol edeceksiniz. Dün AEK karşısında yerleşik hücum oyununda harika top çevirdiler. Üstüne özellikle ilk yarıda kontraları çok etkiliydi. Kaçan penaltının yanı sıra müsait vuruşlarda kaçan 3 pozisyon var. Ve Ekuban da hat-trick yaptı. AEK savunmasını perişan ettiler. Eksik ise savunma yönünde yakın oynamadaydı. Alan adam geçişlerinde bir üste seviyeye çıkmak, takımın gücünü 10’a katlar. Gelecek parlak.

Gecenin sorusu

Abdülkadir Ömür, İspanya piyasasında ne kadar eder? Çok beğendiğim Yusuf’u geçecek gibi.

Maçın starı

Hat-trick yapan maçın yıldızıdır. Ekuban büyük bir güvenle ve uyumla olağanüstü bir santrfor performansı sergiledi. Gollerinin 2’sinin duran toptan oluşu da repertuvarının genişliğine işaret. Öte yandan hücum 4’lüsünün geri kalanlarının notu da ondan çok düşük değil. Haklarını vermeli.

Maçın olayı

Sosa’nın ustalığı bir yana, Abdülkadir Ömür dün sahadaki en yetenekli virtüöz benim diye bağıyordu. 3. golde attığı pasta olduğu, delici driplinglerinde, geçiş oyununa yaptığı katkıda... Yıldız futbolcu olmanın ötesine de geçebilir. Geçebilir değil, geçecek. En iyilerden biri olacak.

Kısa mesaj

Savunma oyuncularıyla ilgili bir sorun yok. Orta saha savunma uyumu biraz daha yükseldiğinde sorun çözülecek.

23 Ağustos 2019, Cuma 06:01
YAZININ DEVAMI

‘’Haydi Fırtına!‘’

Trabzonspor takım boyunu iyi ayarladığında AEK standardıyla başa çıkabilecek bir kadroya sahip. Özellikle orta sahada tempoyu artırma ve baskın akınlar yapma iştahı, zaman zaman kontrolsüzlüğe yol açtığında geri koşarken takım boyu uzuyor ve savunmada eksik yakalanıyor. Abdulkadir Parmak bu takımın en fark yaratan oyuncusu ancak sakin kalıp, çabuk karar verip uyguladığı zaman bunu gösterebiliyor.

Yıldıza dönüşebilir

Abdülkadir Ömür ve Sosa’yla kuracağı bağlantıyla ancak 3. bölgede zaman zaman doğaçlama oynamalı. Bunu yaptığında kendisi için her şeyin daha kolay olduğunu ve bir yıldıza dönüşebildiğini görecek. Savunma kanatları çok güvenilir. Stoperler oturuyor. Trabzonspor’un bu kadrosunun şu haliyle yapabilecekleri çok. Sadece geniş alanlarda yakalanmadan avantajlı skor almak mümkün.

Riskli ama ödülü büyük

Yusuf’un transferi sonrası Trabzonspor’un Obi Mikel’i hayata döndürmesi oradaki rekabeti ve kaliteyi artırır. Ünal Hoca onu futbola tam olarak döndürebilirse nasıl çok yönlü bir silaha sahip olacağını biliyor. Umarım bu göründüğünden daha kolay olur. Sturridge de çok heyecan verici bir isim. Sakatlık sorunları yaşamazsa ve yedek kalmayı dert etmezse ondan da alınabilecek çok şey var. Pozitif kişiliğini ve eforunu sergilerse Sörloth’u da yükseltir. Riskli ama ödülü büyük iki transfer.

22 Ağustos 2019, Perşembe 06:27
YAZININ DEVAMI