Arama

Popüler aramalar

‘’Bursaspor'un forveti kim?‘’

İlk yarı Bursaspor neredeyse tek kale oyandı. Özellikle Basser ve Belluschi ile solda Ferhat, Gençlerbirliği kalesine bindirme yaptılar. Gençlerbirliği açıkça maç mantığını daha ilk dakikalarda belli etti: 'Nasıl olsa Bursaspor üzerime gelecek, hızlı topla çıkarım, defansın arkasına topu atarım, bir gol atıp ondan sonra da oyunu tutarım!'

Aslında bu mantık tuttu gibi. Ancak kazandıkları penaltıyı Jimmy Durmaz atamayıca, ibre Bursaspor'a döndü. Yeşil-Beyazlı ekibin forveti kim? Biraz Pinto, birkaç maç denendi, şimdi sıra Sestak'ta. O da deneniyor. Hele Kazım, eyvah! İlk yarının ilk bölümünde bir şut çekti, kesin gol vuruşu bekledik ama top taca çıktı! Allah'tan Brezilyalı Fernandao alındı. Belki Fenerbahçeli Semih Şentürk, belki Gaziantepsporlu Turgut Doğan Şahin'den biri alınacak.Cristoph Daum bir türlü takımının forvetini bulamadı. Bu arayışlar içinde puan kayıpları da olacak. Ama forvet diye sahaya çıkan futbolcular forvet gibi oynamıyor. Mehmet Özdilek'le 3'te 3 yapan Gençlerbirliği tekrardan inişe geçti. 23 Ağustos tarihinden beri gol atamayan bir forvet olan Ermin Zec, onlar için de tam bir facia. Maçın ilk yarısında Bursaspor, daha ataktı, daha göze hoş gelen futbol oynadı ama ilk yarıda gol olmadı.

Devre arasında anlaşılan iki takımın futbolcuları da soyunma odasında fırça yemiş, belliydi. Gençlerbirliği ikinci yarıya daha hızlı başladı. Jimmy'nin üst üste yaptığı vücud calımları ve rakiplerini ekarte etmesi , stancu'nun maç içinde bir ara gözükmesi dikkat çekti. Ama başkent rüzgarı kısa sürdü. Bursaspor maçı dengeledikten sonra gol pozisyonuna daha çok girdi ama yazının başında da dediğim gibi golü atacak forveti yoktu. Taiwo'nun şutunu Petkoviç cizgiden çıkarınca taraftar daha da ümitlendi. Ancak Ferhat'ın soldan, Kazım'ın sağdan getirdiği toplar kaleye isabetli şuta dönüşemedi. Belluchi topu iki kez havaya dikti. Hele 80. dakikada Ferhat'ın getirdiği topa boş kale yerine zoru başarıp topu dışarı atan Sestak takımdaki tüm kredisini bitirdi. Gençlerbirliği maçın dengesini rakibine kaptırdıktan sonra sadece oyun yerine kalesini savundu. Kulusiç hatasız bir maç çıkardı. Daum, Beşiktaş ve Fenerbahçe'de olduğu zamanlarda kulübeden çıkar ateşli hareketleri görülürdü. Ama bu maçta kulübenin yan tarafına omuzunu dayayıp maçı seyretti. Sonuçta 1 puan da olsa Gençlerbirliği istediğini aldı. Bursaspor ise evinde hala 1 galibiyetle taraftarını üzmeye devam etti.

09 Aralık 2013, Pazartesi 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Cesaret!‘’

Daha maçın başında İsmail'in ortasında Karikari'nin golü bunun açık bir göstergesi oldu. Zeki'nin Karikari'yi düşürmesi ve kazanılan penaltıyı Muhammed'in farkı ikiye çıkarması Trabzonspor'un işini zora soktu. Olcan ve Adrian ile Balkes kalesini zorlamaya başlayan Trabzonspor maça bir anda dengeyi getirdi. Janko'nun kafa golü ile maç iyice renklendi. Ancak Hasan'ın attığı gol Trabzonspor'un işinin hiçte kolay olmayacağını belli etti. Kanatlardan Balkes akınları Trabzonspor'un gardını düşürdü. Fakat son dakikalarda Trabzonspor'un çabası gol getirmedi. İlk yarı 3-1 bitti.

İkinci yarının başında Mustafa Yumlu'nun sakatlanması Trabzonspor'un işini iyice zora soktu. Kendi liginde 8 gol 5 asisti bulunan Muhemmed'e ,Atakora ve Karikari'ye Trabzon kenar yönetiminin önlem alamamasını anlayamadım. Memleketine karşı takımını ileriye taşımak isteyen Olcan, Soner ve Henrique ile pozisyon üretmeye çalıştılar. Ancak özellikle Caner ile kanatlardan Trabzon defansının arkasına sarkan Balkes, korakor mücadeleye devam etti. Aslında 3-1 lik bir sonuç maç içinde tehlikelidir. Bir gol atarsın maç bir anda değişir, gol yiyen takım paniklerse maça beraberlik bile gelebilir. Ancak Trabzonspor komple atak yerine şişirme toplarla gol araması sonuca gidememesine neden oldu. Balıkesirspor ise zaman geçtikçe daha morallenmeye başladı. Kadro ne kadar değişik olsada 13 maçtır yurt dışında yenilmeyen ve ülkemizi başarı ile temsil eden Trabzonspor, Balıkesirspor'a yenilerek Türkiye Kupası'a veda etti. Balıkesirspor ise yazı başında dediğim gibi cesaretli oyunu ve etkili futbolcularıyla büyük bir takımı kupadan elemenin apoletini omuzuna taktı.

05 Aralık 2013, Perşembe 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Sivas'ta defans olmayınca!‘’

Galatasaray maçındaki sakatlıklar sonrası ciddi şekilde etkilenen Sivasspor, son dakika golüyle Fenerbahçe'ye mağlup olan ve moralmen yıkılan Antalya'yı ağırladı. İlk yarı taktik savaşı vardı. Özellikle maçın ilk bölümünde bir pozisyonda Musa Nizam'ın korner atışına Emre Güngör, düzgün bir vuruşla topu ağlara gönderdi. Ancak baktığımızda anlamsız bir şekilde yan hakem Cemal Gemici'nin bayrağıyla orta hakem Abdullah Yılmaz golü vermedi. Ofsayt diye düşündük ama verilen karar fauldü. Çünkü Emre, topa vurarken Utaka'ya faul yapmıştı. Arkasından Diarra'nın kale önünde topa düzgün vuramayışından dolayı kaçan golden sonra Sivasspor, taraftarının da desteğiyle özellikle soldan Antalya kalesine yüklendi. Sol taraftarn Aydın ve Djabbour kale önündeki Aatıf'a topu aktarmak istedilerse de Antalya'nın stoperi Emre, bu atakları tam üç kez kesti. Ardından Mehdi Taouil'ın bindirmeleriyse bir başka stoper Deniz'de noktalandı. Tabi Sivas, bu şekilde atak yaparken Antalya da boş durmadı. Özellikle Uğur İnceman'la başlayan ataklarda Sivas defansının arkasına sarkıttığı toplarla buluşan Tita ve Diarra, Sivas kalesini oldukça bunalttı. Ama Sivas'ın kalesinde Korcan vardı. İlk yarının üçüncü bölümünde Vederson'un 90 diye tabir edilen yere gönderdiği topa Korcan, öyle bir uzandı ki başarılı kalecinin adeta boyu uzadı. Taraflar, ilk yarıda geliştirdiği ataklardan gol çıkaramayınca devreye 0-0'lık eşitlikle gidildi.

Antalyasspor'un, Sivas ataklarından hemen sonra hızlı çıkması golleri getirdi. Özellikle Galatasaray maçındaki sakat ve cezalarından dolayı defansın üç as futbolcusu Da Costa, Ümit Kurt ve Cicinho'nun olmayışı Antalyaspor'un da gol isteği ve Aybaba'nın taktiksel zekası onlara net bir galibiyet getirdi. Inca'nın hızlı çıkarak Diarra'ya, Serkan'ın hızlı çıkarak Emrah'a, Diarra'nın da hızlı çıkarak Isaac'e attırdığı goller, Sivasspor'a hezimeti tattırdı. Aatıf'ın iki, Navratil'in bir şutunu Fornezzi çelince moralmen de çöken Sivasspor, Galatasaray maçındaki uçuşan kartlardan dolayı eksilmesinin bedelini Antalyaspor karşısında da ödedi. Antalya'ya gelince... Samet Aybaba, defansın eksikliğini iyi süzerek takımına öyle bir taktik uygulattı ki goller net aynı şablon üzerinden geldi.

Lig bitmiş değil. Sivasspor, bunu telafi eder ama Antalyaspor da bu galibiyetle, "Ben de iyi takımım", "Ben de dişli takımım", "Benim de akıllı bir teknik heyetim var" dedi adeta.

30 Kasım 2013, Cumartesi 01:00
YAZININ DEVAMI

‘’Müthiş maç‘’

İki takımın da orta alanları birbirini neredeyse adam adama kontrol etti ve özellikle Motta ve Ahmet Cebe bir süre birlikte oynadılar. Fernandes-Almeida pas bağlantılarını Merter araya girip kesse de Oğuzhan, arapasıyla Akhisar defansını bitirdiği bir pasla Olcay'a gol attırdı. Escude ve Ersan'ın defansta kortrolü kaybettiği bir anda, Güray'ın pasını Bruno şık bir vole ile ağlara göndererek maçı yeniden başlattı! Ersan'ın çelemediği topu Bruno çok iyi kontrol ederek attığı gol Beşiktaş'ı şoka soktu. Bilal ile fark açılırken Manisa'da gol yağmuru Oğuzhan ile devam etti. ilk devre tempolu, gollü bitti.

Beşiktaş ikinci devrenin başında Gökhan Töre'yi daha fazla ileriye çıkmaya başladı. Rakip ceza alanına çalımlarla birkaç pozisyonda karıştıran gurbetçi futbolcu, Fernandes ve Oğulcan'ı paslarla beslemeye başladı. Sonko ne kadar dikkatli olsada Almeida'ya engel olamadı. Portekizli durumu eşitledi. Güray takımı adına çok çalıştı, sık sık Escude ile karşı karşıya kaldı. Bilal'in istekli oluşu ve sert şutları Beşiktaş kalesini çok zorladı. Maçın son bölümünde Motta-Veli-Kerim ve Mustafa, Fernandes'in desteği ile Akhisar kalesini abluka altına aldı ama son vuruşlarda top tecrübeli kaleci Oğuz'da kaldı. Belkide son yılların en tempolu, gollü ve pozisyonlu maçı Manisa'da oynandı. Keşke ligdeki her maç böyle olsa da bizde sadece futbolun güzelliklerini konuşsak. Derbi maçların temposunu bile geçen maçın, gollü olması bir başka güzellikti. Bunda iki takımın da payı var. Düello berabere bitti..

27 Ekim 2013, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’3'te 3‘’

Akhisar ise son 3 maçta 7 puan toplamış ve oynadığı futboluyla dikkat çekmişti. Antalya forvetlerinin kontrolörü Çağdaş'tan topu kapan Uğur maçın ilk sonuçsuz şutunu çekti. Tita ve Wederson, Akhisar'ın kanat boşluklarını iyi süzerek 3 dakika içinde 2 kez şutlarıyla kaleci Oğuz'u yokladılar. Konuk ekip, kenarlarda üçgenler kurarak topu rakip alana geçirmeye çalıştılar, ancak Antalyalı Serkan-Musa ve Mehmet'in maç içinde aynı düşünmeleri iyi kademe tutmaları ve müdahalelari neticesinde başarılı olamadılar. Samet Aybaba'nın yıllar evvel Ankaraspor için Brezilya'ya gidip seçtiği, Türk futboluna kazandırdığı ve yine Antalya'da buluşturduğu Tita'nın kornerine Wederson düzgün vurarak golü attı, vuruş müthişti.Diarra Ahmet Cebe ve Niasse'nin ilk yarı sonlarına doğru kale önünde kaçırdığı goller, kenar yönetimlerine isyandan ceket çıkarttırdı. Ara sıra futbola benzer hareketler olsa da devre sonuna kadar şişirme futbol ve bir gol vardı ilk yarı..

İkinci yarı Akhisar Belediyespor daha organize başladı. Sertan ve Kenan'ın oyuna girmesi ve olumlu paslar, gol bölgesini hareketlendi. Musa Nizam ve Wederson'a bu hareketlenme sıkıntı yarattıysa da ataklardan gol çıkmadı. Diarra'yı düşürüp penaltı yaptıran kaleci Oğuz, Tita'nın kullandığı atışta gole izin vermedi. Sertan ve Güray'ın küçük verkaçlarla Antalya kalesi yakınlarına topu getirmeleri ikinci yarı yakaladıkları tempoyu destekler nitelikteydi. Ama Kenan'ın çektiği kötü ve isabetsiz şutlar takımının ikinci yarı hırsına yakışmadı. Diarra-Emrah Başsan ve Murat Duruer'in yarattığı karambollerle Antalyaspor'un farkı ikiye çıkarma çalışmaları, Oğuz'un akıllı müdahaleleri soğuk maça bir anda sıcaklık kattı. Niasse'nin kafa şutu Hakan'ın yatarak blokesi de güzel ama sonuçsuz gol girişimiydi. İkinci devre hareketli geçsede gol girişimleri sonuç vermedi. Antalyaspor arka arkaya 3. galibiyetini aldı, bu sezon deplasmanda gol bile atamayan Akhisar Belediyespor sezon başı temposunu arattı..

20 Ekim 2013, Pazar 21:50
YAZININ DEVAMI

‘’Bursa tamam, Karabük'ten seriye devam!!‘’

İlk periyotta Akbala - Civelli eşleşmesi göze çarptı. Belluschi ise rakip kale sahasına ara paslarıyla kaçırmaya çalıştığı Murat bağlantısını Ishak ile ev sahibi ekip engellemeye çalıştı. Ancak Belluschi'nin herkesin "gol olur" dediği Waterman ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda, topu aşırtarak auta göndermesi Bursaspor tarafını üzdü. Samba Sow'un iki sarıdan erken atılması, Basser'in sert şutundan sonra Waterman'dan dönen topu Murat'ın tamamlayıp golü atması, ev sahibi ekibe maç içinde arka arkaya darbeler oldu. 10 kişi kalan Karabükspor'da kenar yönetim Akpala yerine Yiğit'i oyuna alıp Lua Lua'yı ileride bıraktı ve Bursaspor'un orta alanda rahat top çevirmesine önlem aldı. İlhan Parlak ve Hakan Özmert ile Karabük, Bursa kalesini birkaç kez şutlarıyla yokladılar ama devreyi yenik kapattılar. İkinci yarı başlarken değişiklik yapmayan Daum'un 47. dakikada durup dururken Yasin'i oyundan alıp Musa'yı oyuna alması kendi kulübesini ve taraftarı tarafından tuhaf karşılandı. 10 kişi oynayan Karabük, İlhan Parlak ve Lua Lua ile arka arkaya Bursa kalesini yokladı ama kaleci Frei'yi geçemedi. İlerleyen dakikalarda iki takım da birbirlerinin ataklarını faullerle kesince maç, maç olmaktan çıktı.

Bursaspor deplasmanda aldığı bu galibiyetle son haftalarda aldığı olumsuz sonuç serisine son verirken ev sahibi Karabükspor sezonda ilkleri yaşayarak kendi evinde ilk kez gol yedi ve yenildi. Ama önemli olan olumsuz sonuç serisini devam ettirdi. Kafkas ve ekibinin işi zor gibi!!

04 Ekim 2013, Cuma 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Kayseri'de derbi yok, goller var!‘’

6. haftada Kayseri'deki derbi maçı bu izlenimlerle başladı. Anlaşılmaz bir sakatlık sendromuyla haftalardır 5-6 eksikle sahaya çıkan Kayserispor, son üç hafta aynı kadroyla maçlara başlayan ev sahibi ekibe oranla daha canlıydı. Mouche ve Biseswar, Erciyes defansını iki kanattan da zorladı. Ortada ise Cleyton ve Sefa maçın ilk çeyreğinde 3 kez Jorgaceviç'e takıldı. Erciyes ise orta alanı özellikle Azofeifa'nın Okay ve Ömer'in yaptığı hataları iyi değerlendirerek kaptığı topları İbricic ve Vleminckx'e aktararak, rakip kaleyi zaman zaman yokladı. Yasin'in özellikle sağdan bindirmeleri ve Traore'nin uzaktan şutları Kayserispor'a sıkıntılı anlar yaşattı. İlk yarı bittiğinde iki takım da birbirinin defansının kilidi açamadı ve üstünlük kuramadı.

İkinci yarıda birbirlerini yoklayan iki Kayseri ekibinde zaman zaman tempo yükselse de maç kalitesi derbi ayarına bir türlü gelemedi. Ancak Kayserispor'un Arjantinlisi Mouche sağ çaprazdan müthiş vurup golu atarak stadın maçın düşük temposundan dolayı gelen uykusunu bir anda açtı. Tempo kazanan maçta bu sefer şık gol Erciyes'ten geldi. Sinan Kaloğlu iyi yükselerek kendine yakışan şık bir kafa vuruşuyla durumu eşitledi. Sonuç olarak iki Kayseri takımı seyirci olmadan zaman zaman tempoyu yükselterek ancak derbi kalitesine getiremedikleri maçtan birer gol ve birer puanla ayrıldılar.

30 Eylül 2013, Pazartesi 22:30
YAZININ DEVAMI

‘’Sivas Da Costa!‘’

Maçın daha ilk dakikalarından itibaren özellikle Sivasspor'un daha arzulu ve istekli olduğu açıkca belli oldu. Burhan, Cicinho, Aydın ve bindirmeleriyle Da Costa.. Özellikle sağ kanattan maçın ilk çeyreğinde yapılan ataklar neticesinde zaten Cicinho'nun serbest vuruşuna Da Costa kafayla golü atarak bu atakların ilk meyvesini de verdi. Elazığspor, taraftarının desteğini alarak geliştirdiği Köksal, Serdar Gürler ve Serdar Özkan ile Sivas kalesine yaptığı bindirmeler 3 kez kaleci Korcan engeline takıldı. Sonrasında gelişen organize Sivas atağı bu sefer soldan oldu ve Ziya pasıyla Utaka'ya golü attırınca maç başındaki hırs meyvelerini vermeye başladı. Çağlar'ın frikiği Denizlispor'daki eski günlerini hatırlatsa da Sane ve Vitolo ile devre sonlarına doğru gelişen ataklar defansta Burhan - Da Costa kontrolünde cılızlaştırılınca ilk yarı Sivas'ın üstünlüğü ile bitti.

İkinci yarıda belkide bir futbol maçında olabilecek herşey oldu. Elazığspor potansiyelini ve istekli başlamasıyla bir anda maçın rüzgarını tersine çevirdi. Önce Görkem ile farkı bire indiren ev sahibi ekip penaltıden Sane'nin attığı golle bir anda skor eşitlenince maç yeniden başladı. Bir futbolcunun bir maçta yapabileceği herşeyi yapan Sivaslı Da Costa ilk yarıda golü attı. İkinci yarıda elle müdahale etti ve rakibine penaltı kazandırdı ve sonra faul sonrası kırmızıyı görerek atılınca maça damgasını vurup Elazığspor'u havaya soktu. Ama ta ki 75. dakikaya kadar. Atıf'ın attğı gol belkide maçın dönüm noktasıydı. Ardından Sane'nin atamadığı penaltı Elazığ'ın ikinci yarıdaki rüzgarını bitirdi. Kaptan Görkem'in yaptırdığı penaltıyı ise Atıf gole cevirerek maçı bitirdi. Maç bitimine doğru Çağlar'ın Djebbour'un sırtına attığı tekme kendisini oyundan attırdı, maçı da sonlandırdı.

29 Eylül 2013, Pazar 18:20
YAZININ DEVAMI