Ligde son 10haftadır 3 puana hasret kalan Kasımpaşa, Sivasspor maçını çıkış görerek sahaya çıktı. Ancak rakip gerçekten bu sene Carlos yönetiminde üst kısmı zorlayan ve Fas milli takımına seçilmesinden dolayı moralli müthiş oynayan Atıf'lı lig 4.sü Sivasspor'du. Özellikle maçın ilk bölümünde Castro ve Scarione ile ikiye birlerle Sivas kalesine yüklenen Kasımpaşa Arjantinli ile golü bulup 10 haftadır kazanamamanın iştahını açıkça belli etti. Sivas'ın sol tarafının işlemediğini gören Kasımpaşa özellikle Viudez ile o kanadı adeta kolidor yaptı. Scarione Sivasspor defansını affetmeyip Malki'ye ikinci golü attırınca oyun koptu. Babel'in penaltısı ile maç farklı bir boyut kazandı. Cicinho'nun şutu da direkte patlayınca ilk yarı farklı bitti.

Bu maç belkide Kasımpaşa'nın bir anlamda lige, zirveye yeniden dönüş maçı oldu. Karşısında çok kötü oynayan Sivasspor'a karşı Viudez'in ve Tunay'ın ikinci devre attığı gollerle fark açıldı. Belki bir takımın bir maçta bu kadar kötü oynama hakkı olabilir ama Sivasspor gibi zirveyi kovalayan bir takımın 66 dakika içinde 5 gol yemesi çok hoş olmasa gerek. Hele Carlos'un bu futbola ve skora rağmen eli cebinde kenarda beklemesi işin değişik bir boyutuydu. Hakan ile şeref sayısını bulan konuk ekipte Atıf "takım yok ama ben varım" dercesine bir golle maçtaki gol sayısını 7'ye çıkardı. Castro maçın bitimini ilan etti. 6-2..Sonuçta Kasımpaşa özellikle Castro, Scarione, Donk ve Viduez'in müthiş oyunuyla 10 hafta sonra haklı bir 3 puan aldı. Sivasspor'a gelince sahada hiç yoktu, bir ara kıpırdanma olduysa da 6-2'lik mağlubiyet alarak çok kötü bir hafta geçirdi..

Takımın başında sahaya çıkan Hami Mandıralı, Henrique yerine Emre'ye şans verirken sakatlığı geçen Colman'ı da takıma dahil etti. Akçay hocanın geçen hafta stoper oynattığı Zokora ise eski yeri olan ön liberodaydı. Karabükspor ise Kafkas'ın her zamanki orta alan dizilişi ve önde pres mantığı ile sahadaydı. Emre, itiş kakış bir pozisyonda golü atınca Bordo - Mavililerin morali de düzeldi. Aslında daha istekli maça başlayan Karabükspor yediği golden sonra orta alan hakimiyetini Adrian'ın da müthiş oyunuyla Trabzonspor'a kaptırdı. Golü atan Emre'den sonra neredeyse takımın yarısı gol girişiminde bulundu. İlhan, Eneramo ve Furkan özellikle Mustafa'nın kaçırdığı topları kaparak gol girişiminde bulundusalarda kalede soyadı gibi kıvrak olan Onur gole izin vermedi. Konuk ekip ilk yarıyı galip bitirdi.0-1

İlhan, Erkan, Erdem ve Samba Sow ile ikinci yarıya hızlı başlayan Karabükspor özellikle orta alanı bir anda ele geçirdi ve sonucunu Murat'ın kafa golüyle alarak eşitliği sağladı. Eneramo ile gelen galibiyet sayısı ev sahibini havaya soktu ama 6 maçtır deplasmanda galibiyete hasret kalan Trabzonspor'da ibre anında tersine döner gibiydi. Zokora-Janko değişikliği Özer ile Adrian'ın oyun içinde yer değiştirmesi, yediği golden sonra Hami hocanın manevrasıydı. Trabzonspor oyunu bazen kendi alanında kabul etsede Olcan, Bosingwa ve Colman'ın bireysel gayretleri Emre ile beraberlik sayısını buldu. Hakem Süleyman Abay'ın özellikle ikinci yarıda iki takım lehine de vermediği penaltı kararları tartışılır cinstendi. Yağmurlu havada adeta çatır çatır oynanan karşılaşma berabere bitince Avrupa hayali kuran Karabükspor aldığı bir puanla yetinirken Trabzonspor ise deplasmanda 3 puan hasreti 7 maça çıktı. 1-1

Yeşil - Beyazlılar özellikle iyi futboluyla dikkat çektikleri gibi ilk deplasman galibiyetini de almak için sahaya çıktılar. Son 7 haftada galibiyeti unutan ve 6 beraberlik alan Kasımpaşa bu istatistiğe dur demek için sahadaydı.

Maç öncesi iki takımın birlikte tribünleri selamlaması özlediğimiz görüntülerdi. Maçın başında Hasan Kabze'nin şık golü sahaya heyecan kattı. Özellikte Borek ve Gekas ile golden sonra Kasımpaşa'yı kendi alanına iyice hapseden konuk ekip, devamlı istekli futboluyla gol aradı. Ev sahibi ekibinin beraberlik çabaları maça bir anda çift taraflı tempo kazandırdı. Babel'in müthiş frikiği ve arkasından Yalçın'ın kafası direkleri titretti.

Takımını yediği golden sonra adeta en iyisi olan ve hızlı çıkışlarıyla Konya defansını zorlayan Adem Büyük oynadığı futbola layık golü atınca durum eşitlendi. 1-1. Devre bu sonuçla bitti ama iki takımında istekli ve birbirini yoklayan futbolu, kaleye şutları akılda kaldı..

İkinci yarı Tabare'nin iyice çizgiye yapışık oynatan Şota, takımının kanat ataklarıyla Konya'yı bunaltmayı kafaya koymuş gibiydi. Ancak Gürcü hoca o bölgede Hleb'i unuttu. Belaruslu akıl dolu hareketleri ve Gekas'a gol attırınca Konyaspor maçta bir kez daha öne geçti. Babel geçmişine inkar edercesine oynadığı kötü futbol ve maçtaki sinirli hareketleri takımını olumsuz yönde etkiledi. Adem ile ne kadar Konyaspor kalesi zorlandıysa da pozisyon üretmede yetersiz kalan Kasımpaşa, uzaktan şutlarda da başarılı olamadı, bu da Konyaspor'un ekmeğine yağ sürdü. Farkı attıran Yunanlı Gekas Samsunspor'da Mesut Bakkal ile kurduğu işbirliğini Konya'da da sürdürüp takımının bu sezon ilk kez aldığı deplasman galibiyetinin mimarı oldu. Fenerbahçe maçında yenilmesine rahmen oynadığı tempolu futbol ve geçen hafta Sivasspor'a farklı yenen Torku Konyaspor, Mesut Bakkal ve ekibiyle bu maçta da akıllı ve tempolu oynayarak sonuca gitmesini bildi.

Navratil-Abdurrahman-Eren ve Kadir ile sağlı sollu rakibine baskı kuran Sivasspor, maçın ilk bölümünde istekli ve gol arzulu olan taraftı. Bursaspor ise kotratakla Fernandao'yu topla buluşturarak Korcan'ı avlama niyetindeydi. Hatta korner atışında Brezilyalı kafayla topu direğe nişanladı. Mustafa İlker Coşkun'un bazı pozisyonlarda yaptığı faul kararı hataları oyunun gerilmesine neden oldu. Dengeyi kurmaya çalışan Bursaspor Renato ile soldan bazı pozisyonlarda yüklendiyse de rakip kalede Bursa forvetleri gole ulaşamadı. Oğuzhan öyle bir pozisyon kaçırdı ki zoru başarıp topu Korcan'a teslim etti. Aydın ise ilk yarı boyunca resmen "bal yapmayan arı" görüntüsündeydi. Yani topu rakip alana süpürdü, Bursa kalesine yakın bölgelerde kaptırıp başlattığı pozisyonu kendi bitirdi, hemde tam devrede 5 kez! Devre bu skorla bitti.

İkinci yarı başladığında Bursaspor istekliydi, özellikle Renato ile kanatları iyi kullanıp gol aradı. İstekli başlayan Bursaspor Sestak'ın muhteşem kafa vuruşuyla golü attı, ancak kanadını iyi kullanan Renato golde başroldeydi. Sivasspor Utaka-Hakan paslaşması ve rakip kaleye yıkılmalarla gol aradı ama isabetsiz şutların ardı arkası kesilmedi. Ancak Cihan uzaktan çok sert vuruşu ve eşitliği getirince -3'e düşen hava birden ısındı. Atak sırası golden sonra iki takıma da sıralı bir şekilde geçti ve daha akıllı oynayan Bursaspor oyunu soğutarak 2. golü buldu. Maçın başından bu yana takımını sırtlayan Renato yapacağını yaptı ve Ahmet Şahbaz bile temas etsede golü çıkaramadı. Daum hafta içinde çift kale maça almadığı ve dikkatleri üzerine çektiği Enes'i maç biterken oyuna alarak adeta diyet ödedi. Maç bu skorla bitince kupada A gurubunda Bursaspor liderliğe yükseldi.

İlk dakikalarda özellikle Kamara'nın sağ kanattan bindirmeleri Bursaspor'u zor durumda bıraktı. Bursa orta alanının Sestak ve Fernandao ikilisine yapmak istediği pas bağlantılarını Ertuğrul Sağlam Akaminko ile önlem almış olduğu açıkça belliydi.

Son lig ve kupa maçında Bursaspor'dan 7 gol yiyen Eskişehirspor cezalıların bitmesi ve sakatların iyileşmesi defans kurgusunu mantıklı hale getirmiş, belliydi. Ferhat'ın 16. dakikada adeta amatörce tekme atıp kırmızı görmesi ev sahibini daha da canlandırdı. 10 kişi kalan Daum hemen Sestak'ı sola çekerek Tarık'ın önünü kapatma manevrası yaptı. Aytaç'ın orta alanda devreye girmesi Kamara'yı ceza alanında daha rahat pozisyona girmesine neden oldu.

4. hakem ile Bursaspor idari menaceri Barış Güçlü'nün kenarda didişmesi bir anda maçın önüne geçse de Tarık, Erman ve Jorquera'nın şutları Frei'yi zorlamaya başladı. Eskişehir rakibini ilk yarının sonlarına doğru adeta kendi alanına hapsetti. Tek eksik gol'dü. Bu eksikliği de gideremediler, devre golsüz bitti.

İkinci yarıya daha istekli başlayan taraf yine ev sahibi ekipdi. Daha bir dakika olmadan Jorquera ve Erman'la iki kez Bursaspor kalesini zorladılar. Elbette bu pozisyonların oluşmasında Tarık'ın ve Özgür'ün payı da büyüktü. Necati ve Bienvenü'nün ortak gol çabalarına tek engel kaleci Frei'ydi.

Gol gelmeyince Sağlam hoca takım içi manevralara başladı. Tarık defansa Akaminko kanada çekildi. Bursasapor ise rakibinin ataklarını bekliyor, fırsat buldukça rakip defansın arkasına top sarkıtabilirse Fernandao'yu pozisyona sokmaya çalışıyordu.

Ligde harikalar yaratan Belluchi oynadı ama takımına hiç faydası yoktu. Ev sahibi takımın ataklarına karşı etten duvar olan Bursaspor defansında özellikle Civelli kalesini müthiş korudu. Ancak İbrahim Öztürk'ün omuzuyla kolu arasına çarpan topa hakem Serkan Çınar'ın penaltı kararı vermesi ve Jorquera'nın penaltıyı gole çevirmesi maçı kısaca özetledi. Grupta puanlar 7'ye 6 oldu. İş kızıştı..

Sergen Yalçınlı Antep ligdeki ilk yenilgisini geçen hafta Eskişehirspor'dan alınca maça daha kontrollü başladı. Stankevicius, Kemal özellikle Bursaspor'un Ferhat ve Kazım'ın ani çıkışlarını başarı ile önledi. Ancak ilk dakikalarda Bursasapor daha baskılıydı. Medunjanin ara paslarla Cenk'i Bursa defansının arkasına kaçırmak istese de genç golcü Boşnak arkadaşıyla bir süre koordinasyon eksiği yaşayınca 3 net pozisyonu harcadı. Oluşan bir pozisyonda Belluchi boş kalaya atamayınca Daum çıldırdı. Bu pozisyona Mustafa Durak takımı adına gol kaçırıp karşılık verdi! Sergen Yalçın'ın kenardan hakeme" her şeye çalıyo ya" demesi kulağımıza kadar geldi. Sestak'ın yakın mesafeden şutunu iyi bir refleks ile tokatlayan Karcemarkas defansını da o ana kadar iyi yönlendirdi. İlk yarı bu skorla bitti.

Devre arasına moralli girmek isteyen iki takım ikinci yarı da birbirlerini özellikle kanatlarda kontrol ederek başladı. Bursaspor Kazım'ın ağır kalmasıyla ikinci yarı başında bir golden oldu. Şamil'in kafayla indirdiği topta tecrübeli futbolcu sadece topa baktı. Bir pozisyonda kendini affettirmek istedi, ancak Litvanyalı Karcemarkas izin vermedi. Hakem Abdullah Yılmaz'a tepki büyümeye başladı. Cenk'e arkadan yapılan faul ve Serdar'ın topu elle kesme iddiaları Sergen Yalçın'ı da taraftarların da tepkisine neden oldu. Turgut ile Cenk ile tek toplarla Bursaspor defansını zorlamaya çalıştılar, bir pozisyonda takımını kaptan Serdar Aziz kurtardı. Kazım topu havaya dikmeye devam edince Daum maçın son bölümlerinde kulübede yerinde duramadı. Kecojeviç'in kale önünde topa vuramaması iki takım arasındaki gol kaçırma yarışını devam ettirdi. Sestak, Medunjanin ve Cenk'in kafa şutu direkten döndükten sonra artık iki takımda birer puana razı olarak maçın son dakikalarına girdi. Sezonun ilk yarısında sadece Fenerbahçe maçında harikalar yaratan Ferhat Kiraz kale önünde çalım yapmaya devam edip arkadaşına pas vermedi, kendi yaratacağı pozisyonu ve maçı da golsüz bitirdi.

Yeşil - Mavili ekip rakibin Scarione ve Yalçın'ın ani çıkışları ve buna ek olarak oluşturdukları gol pozisyonlarına ilk dakikalarda engel olamadı. İlk 7 dakikada 3 pozisyon yediler. Ali Adnan orta alanda Malki'yi iyi marke etse de ev sahibi ekipte Sylvestre'nin bazı pas hataları Adem Büyük'ün kanatlardan tasımasıyla kalesinde pozisyon yarattı. Koray ve Hurşut ile ikiye birlerle sağdan Kasımpaşa kalesini zorlayan Çaykur Rizespor Castro'yu bir türlü geçemedi. Ancak çizgi hakemi Volkan Alabaş'ın uyarısıyla Ali Adnan'ın Adem'i ceza alanında düşürmesine hakem İlker Meral "penaltı" dedi. Scarione topu havaya dikince Rizeliler rahat bir nefes aldı. Oboabona'nın Scarione ve Adem'in ilk yarının son bölümlerinde pas trafiğini kesmesi sonucu Paşa atakları başlamadan bitti. Kaleye yaklaşamayan Kasımpaşa, Adem ve Scarione'in kaleye uzak mesafeden şutlarını Serkan Kırıntılı rahat bloke etti. Çaykur Rizespor'da ise neredeyse bir maçın ilk yarısında en fazla ofsayta düşme rekoru kıran Sercan takımının ataklarını dikkatsizce harcadı. Çabalar sonuç vermeyince 48 dakika oynanan ilk yarı golsüz bitti.

İki takım da ikinci yarıya futbol oynamaktan ziyade birbirlerini kontrol etme mantığı ile sahaya çıktı. Orta alan ve kanatlarda birbirlerine adeta kilit vurdular. Ceza alanında Sercan'ı Adem arkadan itince hakem İlker Meral maçın 2. penaltısını verdi. Tevfik de Scarione gibi penaltıyı kaçırınca taraftarlar protestolara başladı. İki takım da teknik faullerle birbirini durdurarak defansta hazırlıksız yakalanmamaya gayret etti. Rize'de Koray, Kasımpaşa'da Adem ve Orhan faul yapma rollerini takımları adına üstlendiler! Çalımbay maç içinde önlü arkalı oynayan Tevfik ve Cernat'ın yerlerini sık sık değiştirsede Yalçın ve Orhan bu futbolculara kale önlerinde geçit vermedi. Gol bir türlü gelmeyince Çaykur Rizespor taraftarları, Metin Kalkavan, Rıza Çalımbay ve yönetim aleyhine tezahüratlara başladı. Dile kolay 10 haftadır galibiyet alamayan bir takım Çaykur Rizespor sahadaydı. Özellikle "Söylesene ne oldu bu takıma Rıza hoca" tezahüratları Karadeniz ekibinin çalkantılı bir döneme gireceğinin habercisiydi. Maç başladığı gibi bitti, Çaykur Rizespor ise 10 maçlık 3 puan hasretini 11'e çıkardı.

Konuk ekip ise geçen hafta aldığı deplasman galibiyeti ile kendini bir anda 6. sırada buldu. Prosinecki, Mouche'yi kadroya almayarak gecenin sürprizini yaptı. Dikkat çeken bir başka konu ise bu sezon belkide ilk defa bir maça bu kadar fazla taraftarın gelmesiydi. Sivas soğuk olur diye Sivasspor - Çaykur Rizespor maçı gündüz oynatılıyor da neden Kayseri'de oynanan ve maç zamanı -12 olan havada neden bu maç oynatıldı anlayamadım. Özellikle Eskişehirspor, Jorquera ve Kamara ile Kayseri defansını ilk dakikalarda bunalttı. Ev sahibi ekibin başarılı oyuncusu Biseswar, Sezgin ile sol kanatta sık sık karşı karşıya gelerek rakip kaleye yüklendi. Jaja - Biseswar verkaçları Es Es kalesine tehlike yaratsa da Akaminko ve Diego rakip ataklarını önlemede başarılıydı. Bobo'ya geçit vermeyen Boffin ise kritik kurtalışları dikkat çekti. Maç zaman geçtikçe tempo kazanmaya başladı. İki takımda orta alan ve kanatlarda birbirini sıkıştırmaya başlayınca seyri güzel bir hal aldı. Devre sonuna doğru Bienvenü'nün ortasına kale önünde Sereno topa vuramadı ama taraftarı da hareketlendirdi, maçın heyecanını da yükseltti. Hemen bu pozisyona Simiç kafayla karşılık verdi. İki takımda birbirini yokladılar ama birbirlerine üstünlük sağlayamadılar. Devre 0-0 bitti.

Hareketli bir ilk 45 dakikadan sonra ikinci yarıya Ertuğrul Sağlam, Kamara yerine Erkan'ı oyuna alarak maça başladı. Eskişehirspor'da Aytaç'ın ceza alanına getirdiği toplarla Diego ve Bienvenü girdiği pozisyonlardan yararlanamadı. Sefa zaman zaman Biseswar'ı soldan kaçırmak istese de, ne yaptığı ne istediği belli olan ve aynı anda aynı şeyi düşünen Eskişehir defansı bu atakları bertaraf etti. Baskıyı arttıran Es Es'de Bienvenü golü kaçırınca taraftarlar protestoya başladı. Sarı - Kırmızılılarda Jaja ve Biseswar ile arka arkaya Eskişehir kalesine yüklenmek sonuç getirmedi. Maçın temposunun dengelendiği anlarda iki takımda futbol yerine sadece gol düşünmeye başladı. Bienvenü'nün yerine oyuna alınan Necati ustalığını birkez daha konuşturup golü attı ama bu golde Şilili Jorquera'nın rolü çok büyüktü. Sefa ve Biseswar karşı karşıya kaldığı pozisyonlarda Necati'ye karşılık veremedi ve golü atamadılar. Maçın son bölümlerinde ev sahibi ekip tüm riskleri göze almaya başladı. Biseswar neredeyse bir maçta en fazla gol kaçırma rekoru kırdı. Ancak Sefa takımını kurtaran golü attı ve maçı adeta yeniden başlattı. Bobo'nun zoru başarıp 3 metreden topu dışarı atması Prosinecki'yi kulübede bitirdi. İki takımda bu soğuk havada kıran kırana bir maç çıkardılar, ama birer gol attılar, birbirlerine üstünlük kuramadılar.