‘’En büyük Fenerbahçe‘’
Fenerbahçe sezonun en büyük iki kupası; Euroleague ile Süper Ligi müzesine taşımayı başardı. Kanarya bu iki kupayı alana kadar da inanılması güç bir başarı grafiği çizdi. Normal sezonu (28-2) lider bitirdi, Play- Off’larda (9-0) hiç kaybetmedi, 2017’de ligde oynadığı tüm maçlarını kazadı, 30 maçlık yenilmezlik serisini de sürdürdü. Bununla da bitmedi... Fenerbahçe sezonu, Avrupa Ligi’nde 35 (23-12), Süper Lig’de 39 (37-2) ve Türkiye Kupası’nda 1 maç (1-1) olmak üzere sezonu 75 maçla kapattı. Bu 75 maçtan 15’ini kaybeden Sarı-Lacivertliler yüzde 82’lik galibiyet oranıyla müthiş bir ortalama yakaladı. Çifte kupaların ardındaki bu başarı tablosu ister istemez, haklı zaferleri de getirdi...
14 sayıdan geldiler
Final serisine gelecek olursak... Fenerbahçe ile Beşiktaş ilk kez bu seviyede karşı karşıya gelmişti. Coach Ufuk Sarıca’yla bambaşka bir havaya giren ve müthiş bir sezon yakalayan Siyah-Beyazlılar, güçlü rakibi karşısında, finaldeki 4 maçta da inanılmaz bir direnç gösterdi. Ancak kadro derinliği, tecrübe farkı ve basit hatalar belirleyici oldu. Akatlar’daki 4. maçta bitime 2 dakika kala, Beşiktaş 14 sayı farkı yakalamıştı (75-69) ancak yorgunluk ve üst üste yapılan hatalar silsilesi, uyumayan Fenerbahçe’nin 44 saniyede 10- 0’lık seri yakalamasını sağladı ve karşılaşma uzatmaya gitti: 84-84. Uzatmada da Obra ve askerleri işi uzatmadan, kupayı getiren galibiyeti aldı: 94-98.
‘’Fener yolu yarıladı‘’
Final serisinin ilk maçında Beşiktaş’a karşı ilk çeyrekte 10 sayı geriye düşen Fenerbahçe, ikinci karşılaşmaya daha iyi bir başlangıç yaptı. Sarı-Lacivertliler özellikle savunmada daha etkiliydi, 3. dakikada skoru 4-1 yaptı. Ancak Beşiktaş çabuk toparladı, rakibinin sert savunmasına karşın dış şutlarda isabet bulunca 7’de skoru dengeledi: 10-10. Bu bölümde 5’te 0 üçlükle oynayan Fenerbahçe hücumdan boş dönmeye başlayınca, Beşiktaş ilk çeyreği 19-17 üstü geçti. Skorun sürekli el değiştirdiği ve farkın hiç açılmadığı 2. çeyrekte de müthiş çekişmesi devam etti. Fenerbahçe bu bölümde Bogdanovic’ten büyük skor katkısı alırken Beşiktaş hücum ribauntlarını (5) sayıya çevirdi ve Strawberry-Thompson’ın isabetli dış şutlarıyla 19’da denge bozulmadı: 34-34. Kalan 1 dakikada ise, karşılıklı gelen sayılar sonunda ev sahibi devreyi 39-36 galip tamamladı.
Beşiktaş’ın çabası yetmedi
Fenerbahçe ikinci yarıya Dixon, Bogdanovic ve Vesely’nin sayılarıyla müthiş bir giriş yaptı, 27. dakikada skoru 49-38’e taşıdı. Ancak Beşiktaş pes etmedi ve nöbetçi şutör Erkan Veyseloğlu 2 dakika içinde attığı 7 sayıyla takımını oyunun içinde tuttu ve 3. çeyrek Kanarya’nın 58-49 lehine bitti. Siyah- Beyazlılarr üç çeyrek sonunda ribauntlarda rakibine üstünlük kursa da (22/30) yaptığı 6 top kaybı hanesine skor olarak yazılınca bu bölüme geride tamamladı. 4. çeyrekte Beşiktaş’ın tüm geri dönüş çabaları, Fenerbahçe’nin hücum gücü karşısında yetersiz kaldı. Sloukas, Bogdanovic, Dixon ve Kalinic’le adeta rakip potayı dış şut bombardımanına tutan Fenerbahçe, 37’de çift hanelere çıkardığı farkı (63-51) koruyarak zafere gitti: 83-74.Fbe
‘’İlk raunt Fenerbahçe'nin‘’
Süper Lig tarihinde finalde ilk kez kozlarını paylaşan Fenerbahçe-Beşiktaş Sompo Japan serisi müthiş bir çekişmeyle başladı. İki takım da adına yakışır bir oyun ortaya koydu. Euroleague şampiyonu Fenerbahçe’nin en büyük handikabı, rehavet olacaktı -ki ilk çeyrekte bunu hissettirdi- ancak çabuk toparlandı. Coach Ufuk Sarıca yönetimindeki Kara Kartal ise, bu sezonki başarılı performansının tesadüf olmadığını, güçlü rakibini bir hayli zorlayarak gösterdi. Nitekim, son dakikaya kadar mücadelenin düşmendiği serinin açılış maçını Fenerbahçe 75-69 kazanıp, 1-0 üstünlük sağladı.
Kalinic’in üçlüğü işi bitirdi
Maçın başında Beşiktaş etkili savunmayla, ritmini bulmakta zorlanan ve 5’te 0 üçlük atan Fenerbahçe karşısında farkı çift haneli sayılara çıkardı: 8-19. Ancak Vesely’nin smacı sonrası toparlanan ev sahibi 10-3’lük seriyle ilk çeyreği 18-22 geride kapattı. Pota altında Stimac’ı çok iyi kullanan Beşiktaş hiç oyundan kopmadı ancak yavaş yavaş kendini bulan Fenerbahçe Dixon’ın arda arda gelen üçlükleriyle eşitliği buldu (28-28) ve Vesely ile rüzgarını arkasına alarak devreyi 43-33 üstün kapattı. Üçüncü çeyrekte Fenerbahçe’ye potayı göstermeyen Beşiktaş, 29. dakikada maça beraberliği getirdi: 49-49. Fenerbahçe, final periyoduna 52-49 önde girdi. Son bölümde ise büyük çekişme yaşandı. Weems ile Sloukas’ın karşılıklı basketleri sonrası son 5 dakikaya Fenerbahçe’nin 63-61’lik üstünlüğüyle girildi. Kalinic ’ten gelen üçlük de maçın galibini belirledi: 6 7-63 yaptı. Bu dakikadan sonra hata yapmayan Fenerbahçe Dixon ve Udoh’un da katkısıyla Beşiktaş’ın geri dönmesine izin vermeyen Sarı- Lacivertliler zafere gitti.
‘’Avrupa'nın 1 numarası!‘’
Efsane coach Zeljko Obradovic'in Fenerbahçe'nin başına geçmesiyle başlayan Avrupa yolundaki şampiyonluk serüveni sonunda mutlu sonla bitti, tabii şimdilik... Obra ve Askerleri, 3. Final-Four'da Euroleague'nin en büyüğu olmayı başardı ve Türk basketboluna tarihi yaşattı. Sarı-Lacivertliler, önce Real Madrid'i safdışı bıraktı ardından da Olympiakos'u yine müthiş bir basketbolla (80-64) geçip, Avrupa'nın 1 numaralı kupasını ilk kez Türkiye'ye ve kulübün müzesine taşıdı.
Kalinic'ten 5 dakikada 9 sayı
Real Madrid maçında olduğu gibi, Fenerbahçe, Olympiakos'a karşı da Udoh'un asisti ve Vesely'nin smacıyla mücadele giriş yaptı. Obra'nın öğrencileri yine müthiş savunmasıyla Olympiakos'a üst üste top kayıpları yaptırdı ve hücumda da faturayı Dixon, Kalinic'in üçlükleriyle kesti: 13-6. Görev adamı Kalinic bu çeyrekte bir harikaydı. 5 dakika içinde atışlarda yüzde yüzle oynarken, 9 sayı ve 2 ribaunt üretti. Bir de Bogdanovic'in üçlükleriyle ilk çeyrek 26-18 lehimize bitti.
Bogdanovic'im bu kez eli titremedi
İkinci çeyreğe iyi başlayan Olympiakos Green, Waters ve Milutinov'la etkili oldu ve 14'te farkı 4'e indirdi: 29-25. Fenerbahçe bu bölümün ilk 4 dakikasında sadece Nunnally ve Datome'nin serbest atışlarıyla 3 sayı bulurken, Olympiakos 7 sayı attı. Ancak hücumda sıkıntı yaşayan takımını Bogdanovic kurtardı. 2016'daki CSKA Moskova finalinde gözlerimizin aradığı Bogdanovic aradan geçen süreçte yeteneğinin üstüne tecrübeyi de ekleyince, kritik anlarda hiç eli titremeden Olymipakos potasını bombardmana tuttu, isabetli dış şutlarıyla takımına sok üretti, rakibinin farkı kapatmasına engel oldu: 34-25. Ancak 3. faulü alması Fenerbahçe'yi sıkıntıya soksa da devreye giren Dixon'la Kanarya ikinci yarıyı da 39-34 üstün geçti.
Serbest atışlar kilit nokta
3.çeyrekte Mantzaris'in üçlükleriyle oyunun içinde kalan Olympiakos 23'te skoru 44-40'a getirdi. Bu bölümde büyük önem kazanan serbest atışlar, bu bölümün kilit noktasıydı... Fenerbahçe 21 sayının 8'ini serbest atıştan ve 9'unu da üçlükten buldu. 26.dakikadn sonra Sloukas'ın üçlüklerine Datome'nin de skorer oyunu eklenince Sarı-Lacivertliler farkı yeniden açtı: 60-46.
Udoh'tan üst üste bloklar
Bir de Udoh potasına duvar ördü. Önce Spanolis'i blokladı ancak Fenerbahçe bu hücumu değerlendiremedi ve Olympiakos tam Papanikolau'yla sayıya giderken Udoh bir kez daha potayı göstermedi ve maçtaki 5.bloğunu yaptı. Temsilcimiz son bölüme 60-48 üstün girdi. Olympiakos oyuncuları moralleri bozulsa da pes etmedi ve tüm imkanlarıyla saldırmaya devam etti ancak bu yeterli olmadı. Çünkü Obra ve askerleri şampiyonluğa artık çok yaklaşmıştı ve son 10 dakikada bunu kaybetmeye hiç niyetleri yoktu. Bu kez Datome atışlarıyla skora katkı yapmaya başladı. Olympiakos 1 attıkça, Fenerbahçe 3 attı ve ister istemez fark da arttı, 35'te skor 70-54'e geldi. Son noktayı da Bogdanovic'in üst üste gelen isabetli şutları oldu ve Fenerbahçe 80-64'le maçı kazanıp, kupayı havaya kaldırdı.
‘’Kazanmaya inanmış takımların finali‘’
Yüksek bütçeli ve birçok yıldızı kadrosunda barındıran kulüplerden çok, takım ruhu içine işlemiş, kazanmaya inanmış takımlar daha tehlikeli oluyor. Son yıllarda buna örnek gösterilecek ekiplerin başında da Olympiakos geliyor...
Hiç bir zaman kupa favorisi gösterilmediler, 2012’de Kirilenko’lu CSKA’yı yıktılar ardından 2013’te aynı başarıyı tekrarladılar. Ve bu sezona kadar da istikrarlı olarak hep zirveye oynadılar. Tabii ki Spanoulis’in performansı başarıda büyük etken ancak öncelik takım olmak ve takım halinde tecrübe kazanmaktan geçiyor.
Fenerbahçe de Obra önderliğinde bu basamakları tek tek çıktı ve bu sezon tam kıvamını buldu. Evet... İyi bir bütçesi var ancak birlik olmabilmek başka bir şey...
Onlar da bunu başardı. Real Madrid’e göre Fenerbahçe’nin Olympiakos karşısında bu nedenle işi biraz daha zor olacak. Çünkü karşımızda hiç oyundan kopmayan birbirinin eksiğini kapatan oyunculardan oluşan bir rakip var. Ancak taraftar avantajı, Obra faktörü ve şampiyonluğa inanmış bir Fenerbahçe, türk basketboluna tarih yazdırır.
‘’Son söz Olympiakos'un‘’
Avrupa Ligi’nin son şampiyonu CSKA Moskova, 2012’de yine İstanbul’daki Final-Four’da yıldızlar karmasıyla, hiç şans verilmeyen Olympiakos’a şampiyonluğu kaptırmıştı. Rus ekibi, yine aynı şehirde, aynı sürprizle karşılaşmamak için elinden geleni yaptı ancak olmadı. Yunan ekibi, CSKA Moskova’yı özellikle de son çeyrekte süper yıldızı Spanoulis’in skor yönünü ortaya çıkarmasıyla 82-78 yendi, 1 yıllık aranın ardından yeniden adını finale yazdırdı. Aslında normal sezonda oynanan iki maçta da CSKA Moskova rahat galibiyetler almıştı ancak ‘inanmış takım’ sıfatı Olympiakos’u finale çıkaran en büyük unsur oldu.
Üçlüklerle oyunda kaldılar
Sürpriz yaşamak istemeyen CSKA Moskova çok kontrollüydü, iyi savunma yaptı. Olympiakos ise pas trafiğiyle bu savunmayı yıkmaya çalıştı, hatta ribauntlarda bile rakibine üstünlük kurdu ancak skor yüzdesinde iyi bir isabet oranı yakalayamayınca ilk çeyrek 18-12 aleyhine bitti. CSKA, tempoyu istediği gibi yönetti, rakibinin geri dönüşlerine çok kontrollü bir şekilde cevap verdi. Olympiakos için hücumda işler istediği gibi gitmedi ancak kritik anlardaki üçlükler kurtarıcı oldu ve devreyi 7 sayı geride 40-33 kapattı. Üçüncü çeyrekte üçlükler Olympiakos’un oyunun içinde kalmasını sağlayan en büyük etkendi. İlk çeyreğin aksine atılan 11 üçlük, Olympiakos’un son bölüme umutlu girmesini sağladı: 60-64.
Spanoulis’in dönüşü ve final
Maçın son 10 dakikası ise, her yönüyle heyecan vericiydi. Sessiz ve derinden gelen Olympiakos’un gücüne bir de Spanoulis eklenince, final ‘geliyorum’ dedi. İlk 3 çeyrek sadece serbest atışlardan 4 sayı bulan süper yıldız, üst üst attığı ikilik ve 1 üçlükle 7 dakikaya 10 sayı sığdırdı ve Olympiakos’un bitime 1 dakika kala öne geçirdi: 73-74. CSKA Moskova, Spanoulis’in uyanışına adeta bakmakla yetindi... Teodosic üçlüğü skorun eşitlenmesini (76-76) sağlasa da Yunan ekibi artık havasını bulmuştu. Bitime 41 saniye kala, Green’in el üstünden attığı üçlükle Olympiakos yine 79-76 öne geçti. Bu maç aynı zamanda Teodosic mi, Spanolis mi sorusunun da cevabını verdi. Sırp oyun kurucu, yine baskıyı kaldıramadı, hem faul atışı kaçırdı hem de belki de en kötü ihtimalle uzatmaya götürecek üçlüğü kötü kullandı. CSKA Moskova’nın çırpınışları yeterli olmadı ve Olympiakos tarihinde 5. kez final biletini kaptı.
‘’Obradovic ve müthiş askerleri‘’
Fenerbahçe, 4 yıllık süreçte Avrupa Ligi’nde üst üste 3. Final- Four’unu yaşadı ve en önemlisi tarihinde ikinci kez finale kalma başarısını yakaladı. Fenerbahçe, 2015 Final-Fouru’nda fark yediği İspanyol devinden rövanşı, müthiş bir basketbol ortaya koyarak aldı: 84-75.
Fenerbahçe ezdi geçti
Sinan Erdem Spor Salonu’nun 4’te 3’ünü dolduran Fenerbahçe taraftarının da desteğini arkasında hisseden Obra ve askerleri daha maçın başında işi bitirdi. Sadece skor üretmedi, öyle klas sayılar attı ki, Real Madrid şaşkına döndü, oyuncular demorelize oldu. Vesely havayolları iş başındaydı, yine smaçlarıyla takımını uçurdu. Görev adamı Kalinic; top çaldı, asist yaptı üçlük attı ve ilk çeyrek 21-13 üstünlüğümüzle bitti. İkinci çeyrekte savunmada etkili olan Fenerbahçe hücumda sayı atamasa da sadece Llull’la potaya giden Real Madrid’e (14 dk: 26-13) potayı göstermedi. Ancak Fernandez’in Datome’yle gerginlik yaşaması sonrası, bizim açımızdan oyunun temposu düştü. 16.dakika üst üste yapılan iki top kaybı skoru 26-24’e getirdi. Bogdanovic’in üçlükleri ve Vesely’le Kanarya yeniden farkı buldu ve devre 44-34 lehimize bitti.
Gizli silah; Kalinic...
İkinci yarıda Kalinic yine takımına en katkı sağlayan isim oldu: 12 sayı attı, ribaunt aldı (6), asist yaptı (6) ve top çaldı (4), savunmadaki katkısı yine muhteşemdi... 3. çeyreğin sonlarında, Real, Carroll’la üst üste üçlükler bulunca, 28’de skor 56-48’e geldi.
Udoh devreye girince
Ancak Udoh’un oyuna dahil olmasıyla işin rengi değişti. İlk yarıyı 4 sayıyla bitiren Udoh 2 dakika içinde 8 sayı attı, asist yaptı, top çaldı. 4.çeyrekte Real Madrid Hunter, Taylor ve Thompkins’le skor üretince, 16 sayılık fark 8’e düştü: 68-60. Neyseki 4 dakikalık kabus çabuk bitti. Udoh yine devredeydi... 38. dakikadaki yaptığı smacla, ‘finaldeyiz’ mesajını verdi. Ve Fenerbahçe, Real Madrid zaferiyle, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda güzel bir hediye verdi.
‘’Şampiyon Yakın Doğu‘’
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın, Yakın Doğu Üniversitesi Başkanı Işık Eyigöngör’e attığı tokat kriziyle başlayan Bilyoner.com Kadınlar Ligi final serisinin sonuna gelindi. Şampiyonu belirleyecek seride, saha dışında yaşanan çirkin olaylar olmasa, her iki takımın da saha içinde ortaya koyduğu basketbol, finale yakışır derecedeydi. Serinin 5. maçı da diğer karşılaşmalarda olduğu gibi nefesleri kesti.
Hollingsworth’ün ikiliği...
Bitime 3 saniye kala Hollingsworth’ün ikiliği Yakın Doğu’yu 76-75 öne geçirdi. Ancak bitime 2 saniye kala, Fenerbahçe Parker’la faul çizgisine geldi. Maçta 18 sayı, 12 ribauntla double-double’lık bir performans ortaya koyan ABD’li her iki atışı da sayıya çeviremeyince, Yakın Doğu Üniversitesi şampiyonluğunu ilan etti. Coach Zafer Kalaycıoğlu önderliğindeki Bordo- Beyazlılar böylece, sezon başında hedef belirledikleri ‘3 kupa’ koleksiyonunu da tamamlamış oldu. Yakın Doğu Üniversitesi böylece, ilk sezonunda Türkiye Kupası, Avrupa Kupası ve lig şampiyonluğunu kazanmayı başaran kulüp olarak da tarihe geçti.