19 yaşındaki Kerem Özmen, büyüklerde ilk kez dünya arenasında boy gösterdi. Sırbistan'daki Dünya Erkekler Boks Şampiyonası'nda 3 sporcumuz çeyrek finale çıktı ancak sadece 1'i kürsü yolunda ilerledi... O da Kerem Özmen'di. Çeyrek finalde Hintli rakibini egale ederek son 4 sporcu arasına giren Milli sporcumuz kürsüyü garantileyerek 14 yıllık madalya özlemini bitirmişti. Ancak Milli sporcumuz 'yetmez' dedi ve yarı finalde de İskoç rakibini mağlup ederek 20 yıllık final hasretimizi dindirdi.

Dünya 2.'si olan 4. Türk

63.5 kg finalinde rakip; son olimpiyat ve dünya şampiyonu Kübalı Andy Cruz Gomez'di... Kerem Özmen, zorlu rakibi karşısında soğukkanlı duruşunu hiç bozmadı, en iyi yumruklarını salladı, gönlümüzde altın madalya vardı ama olmadı. Şampiyonluk gelmese de 19'luk Kerem Özmen elde ettiği gümüş madalyayla Dünya Erkek Boks Şampiyonası'nda bu dereceyi ulaşan 4. Türk boksör olarak tarihe geçti. Daha önce Akın Kuloğlu (75kg), Nurhan Süleymanoğlu (63.5kg) Agasi Ağagüloğlu (54kg) Dünya 2.'si olmuştu.

Viktoria Zeynep Güneş... 2014'te ülkesi Ukrayna'daki iç savaştan kaçarak ailesiyle birlikte Türkiye'ye yerleşen ve Ay-Yıldızlı forma adına yarışmaya başlayan ENKA'nın 23 yaşındaki Milli sporcusu, Türk Yüzme Tarihi'nde ilkleri yazmaya devam ediyor... 2015 Avrupa Kısa Kulvar Şampiyonası'ndaki çifte bronzla Türkiye'ye kadın yüzme tarihinde büyüklerdeki ilk madalyayı kazandıran Viktoria Zeynep Güneş'in ilkler serisi, başarının arasına uzun bir süre girse de 2021 Avrupa Kısa Kulvar Şampiyonası'nda devam etti.

2 salise farkla

şampiyonluk geldi Rusya'da düzenlenen şampiyonanın ilk gününde gündüz seansında 400m karışık elemelerini ilk sırada tamamlayan Zeynep Güneş madalyanın sinyalini vermişti. Aynı gün akşam seansında finalde yüzen milli sporcu tarihi zaferi getiren bir performans sergiledi. Elemelerde daha başarılı olan Macar yüzücü Zsuzsanna Jakabos'un kürsünün dışında kaldığı finalde Viktoria Zeynep Güneş 2 saliselik farkla tarihi altın madalyaya uzandı. Milli sporcu 4:30.45'lik derecesiyle Sırp rakibi Anja Crevar'ı (4:30.47) geride bırakarak Avrupa Şampiyonu oldu. Zeynep Güneş aynı zamanda kendisine ait olan Türkiye rekorunu da kırdı. Eski rekoru 4:32.64'tü.

2019 Dünya Şampiyonası'nda halkada elde ettiği tarihi şampiyonlukla Türk cimnastiğine yeni bir sayfa açtıran İbrahim Çolak yaşadığı ciddi sakatlıklara rağmen gösterdiği performansla madalyaya ulaşamasa da finallerde elde ettiği derecelerle yine gururlandırdı. Omuzundaki sakatlığı nükseden ve ertelemeye giden 2020 olimpiyatı öncesi ciddi bir ameliyat geçiren İbrahim Çolak elinden geleni yaparak çabuk toparlandı. Bu ameliyat sonrası 2020 Avrupa Şampiyonası'yla geri dönüş yapan ve altın madalya kazanan Milli sporcumuz ardından hedef belirlediği Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları ve 2021 Dünya Şampiyonası'nda boy gösterdi. Doktorların 'Omuzların çok yaşlı' dediği İbrahim Çolak iki büyük organizasyonda da ilk 8'e girerek final başarısı gösterdi. Altın madalya kazandığı Dünya Şampiyonası serisindeki puanlara ulaşsa da güçlü rakipleri arasında kürsüyü az farklarla kaçırdı.

Olimpiyattaki puanlar madalya getirirdi

Son şampiyon ve olimpiyat 5.'si olarak yine Japonya'nın ev sahipliği yaptığı 2021 Dünya Şampiyonası arenasına çıkan İbrahim Çolak elemelerde (14.766) rakipleriyle 3. sıraya paylaşarak finale yükseldi. Olimpiyatta kürsüye çıkan rakipleri yoktu. Bir tek, olimpiyatta final göremeyen ve Dünya Şampiyonası'nda da genel tasnifin altın madalyalısı Çinli Boheng Zhang'ın halka finalinden çekilmesiyle yedeklerden gelen İtalyan Marco Lodadio vardı. 26 yaşındaki sporcumuza final serisindeki 14.666'lık puan kürsü için yetmedi ve dünya 6.'lığını elde etti. Olimpiyat 5.'liği sonrası dünya 6.'sı olan İbrahim Çolak olimpiyat eleme (14.933) ve finalindeki (14.866) puanları görseydi kürsü kaçınılmaz olacaktı. Nitekim yedeklerden gelen İtalyan Lodadio bu şansı çok iyi değerlendirdi ve 14.866'yla gümüş madalya elde etti. Çinli Xingyu Lan’ın 15.2'ye ulaşarak altın madalya aldığı halka finalinin 3.'lük kürsüsünde ise 14.833 puan alan iki isim yer aldı; İtalyan Salvatore Maresca ve Rus Grigoriy Klimentev.

Japonya'da devam eden Dünya Artistik Cimnastik Şampiyonası'nda 3 final başarısı gösteren Türkiye adına Ahmet Önder ve Adem Asil dün genel tasnif finalinde kürsü için adeta kıyası mücadele verdi. Elemelerde ilk iki sırayı alan; Hashimoto Daiki (88.040) ile Zhang Boheng'un (87.897) performansı ve aldığı puanlar 'Zirvedekiler ve diğerleri' gibi bir tablo oluşturmuştu. Nitekim finalde de bu tablo değişmedi. Ancak 3.'lük kürsüsü için adeta 'kan gövdeyi götürdü' diyebiliriz...

Dünya 9.'luğundan 5.'liğe

2017'de dünyanın en iyi 10 ismi arasına girmeyi başaran ve 9.'luk elde eden Ahmet Önder bu kez 4 basamak yükselerek Dünya 5.'liğini elde etti. Bu derece aynı zamanda Türk cimnastiğinde genel tasnifte elde edilmiş en iyi derece olarak da tarihe geçmiş oldu. Adem Asil ise elemelerde 3. geldiği genel tasnif finalini dünya 11.'si olarak tamamladı.

Kulplu beygirde en iyi 5. derece

Bizim için final serisi güzel başlamıştı. Adem Asil yer aletinde her ne kadar 0.10'luk ceza puanı alsa da 14.4 puanla açılışı yaptı. Ahmet Önder belki de en zorlandığımız aletlerin başında gelen kulplu beygirde inanılmaz bir performansa imza attı. 13.8'lik puan alan Ahmet'in bu derecesi ayrıca 24 sporcu arasındaki en iyi 5. derece olarak da takdire şayandı. Ancak 3.'lüğün taliplisi çoktu, sürekli bu sıra el değiştirdi, Çinli Cong, Brezilyalı Souza, Ukraynalı Kovtun ve tabii ki Adem Asil ile Ahmet Önder de bu isimlerin içindeydi.

Yer aletindeki puan kurtarmadı

Ahmet Önder halka ve atlama masasında 13 puanlarda kalsa da Dünya 2.'liği kazandığı paralel aletteki 14.8'lik puanıyla madalya adaylığını sürdürdü. Barfikste de elemelerden daha iyi puan çıkartan Milli sporcumuz için yer aleti çok kritikti, 14.8 gibi bir puan gerekiyordu ancak olmadı... 14.1 puan çıkartan Ahmet Önder kürsüyü kaçırdı. Hatta son alette atak yapan ABD'li Moldauer'in kulplu beygirdeki 14.866 puanı bile yetmedi. Ukraynalı Kovtun Dünya 3.'lüğünü alan isim oldu.

Adem Asil'i paralel yaktı!

Adem Asil'in kırılma anı ise, paralel aletteki düşük puanı oldu. 4 alet (yer, kulplu beygir, halka, atlama masası) sonunda 4. sırada yer alan Adem Asil, paralelde 12.6 puan alınca maalesef madalya mücadelesinin dışında kaldı. Aslında elemelerde 14.366 puan alsa da Milli sporcumuz paralel alette aynı performansı sergileyemedi ve 9. sıralara kadar geriledi. Ve tüm serilerin sonunda, Dünya Şampiyonası'nı 11. sırada tamamladı. Hashimoto Daiki ile Zhang Boheng'un arasındaki zirve yarışının sonucunu son aletler belirledi. Son olimpiyat şampiyonuna barfikste 15.150 puan dünya şampiyonluğu için yetecekti ancak 15.133'te kalınca Boheng genel tasnifte dünya şampiyonu oldu.

Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları'nda Türk cimnastiği tarihi bir başarıya imza atmıştı. 5 sporcuyla katıldığı olimpiyatta 7 final yakalayan Türkiye ayrıca bunu ilk madalyayla da taçlandırmıştı. Bu başarının üzerinden 2 ay geçmedi ki, bu kez 50. Dünya Artistik Cimnastik Şampiyonası heyecanı yaşandı. Japonyo'da devam eden organizasyonda dün erkek alet elemeleri tamamlandı. Dünya şampiyonu İbrahim Çolak, Dünya 2.'si Ahmet Önder, Adem Asil, Mustafa Arca, Sercan Demir ve Kerem Şener'den oluşan Ay-Yıldızlı ekibimiz 6. grupta serisini sundu.

Finaller yarın ve cumartesi günü

Türkiye daha önce Dünya Şampiyonası arenasında en fazla 3 sporcuyla final şansı yakalamıştı ve Japonya'da da bu rakamı geçmeye çok yaklaştı ki, olmadı... Türkiye halkada İbrahim Çolak, genel tasnifte de Ahmet Önder ve Adem Asil'le 3 finalde kürsü şansı arayacak. 24 sporcu arasına giren Ahmet ve Adem'in genel tasnif finali yarın, İbrahim Çolak'ın halka finali ise cumartesi günü yapılacak.

Zirveye en yaklaşan Adem Asil oldu

Genel tasnifte Türk sporcular çıkmadan önce; Hashimoto Daiki (88.040) ile Zhang Boheng (87.897) ve diğerleri gibi bir tablo oluşmuştu. Ancak bu ikiliye en yaklaşan isim Adem Asil oldu. Milli sporcumuz topladığı 84.430 puanla 3. sıradan tabloya girdi ve seriler tamamlanana kadar da bu sırayı korudu. Ahmet Önder de barfikste beklenenden daha az puan almasına rağmen 82.632 puanla 8. sıradan finale kaldı.

0.30 puanlık kesinti bizi yaktı

Olimpiyatta atlama masasında adeta madalyayı mindere bırakan Adem Asil, Dünya Şampiyonası'nda da özellikle yine aynı aletle birlikte 2 finalden oldu. İddialı olduğu atlama masasında ilk atlayışında 14.966, 2. atlayışta 14.033 puan alan Adem Asil ortalama 14.499 puanla 5. sıradan tabloya giriş yaptı. Ancak 2. atlayıştaki 0.30'luk ceza puanı bizi yaktı!... Arkamızdan gelen Büyük Britanyalı Tulloch, İtalyan Grasso, Filipinli Yulo ve İsrailli Medvedev'in puanları Milli sporcumuzu 9.'luğa kadar itti ve yedek kalmasına neden oldu. Ceza puanı olmasa şu anda 6. sıradan bir finalimiz daha olacaktı.

Zorluk derecesi 6.2'den 6.5'e

Dünya şampiyonu unvanıyla İbrahim Çolak 6.2 zorluk dereceli serisinde 8.566 uygulamayla 14.766 puana ulaştı ve 3. sıradan kendine yer bularak finale adını yazdırdı. Adem Asil bu alette de 2. yedek olarak 10. sırada yer aldı. Paralelde ise final yakalayamadık. Dünya 2.'si Ahmet Önder 6.5 zorluk, 8.200 uygulama ve 14.700 puanla ilk 8 arasına giremedi. Ancak Milli sporcumuzun 2019'dan bu yana serisinin zorluk derecesini 6.2'den 6.5'e çıkartması umut vericiydi.

Tokyo 2020, 73 yıl sonra kırılan 13 madalya rekorundan daha fazlası... Okçuluk, cimnastik, karate olmak üzere 3'ü ilk, 6 farklı branşta kürsüye çıktığımız, toplamda 5 iken, sadece bu organizasyonda 2'si ilk, 5 kadın sporcumuzun madalya kazandığı bir olimpiyatı geride bıraktık. Alınan madalyalar, yaşanan ilkler, kırılan rekorlar bir tarafa, kürsüyü kıl payı kaçırdığımız ve final gördüğümüz branşlar da bir o kadar kıymetliydi... Modern pentatlonda İlke Özyüksel'in 5.'liği, cirit atmada Eda Tu ğsuz'un, atıcılıkta Ömer Akgün'ün ve okçulukta karışık takımın 4.'lüğü umut verdi.

Tokyo 2020'de her yönüyle yaşadığımız heyecan şimdiden 3 yıl sonraki Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nı sabırsızlıkla beklememize bir sebep sundu. Altın ya da toplam madalya sayısının yanında; finallerin, kürsünün ve derecelerin geldiği branşlar dikkat çekti. Tabii ki hayal kırıklığımız da oldu şanssız kuradan dolayı erken elendiğimiz müsabakalarımız da... Bir de kıl payı kaçan madalyalara üzüldük. Okçulukta Mete Gazoz'un tarihi altını ve sporun atası cimnastikte Ferhat Arıcan'la gelen bronz, Türk sporunun farklı branşlarda başarıya açılması için de kırılma noktası olabilir. Bir de programa yeni giren karate vardı. 7 sporcudan 4'ünün kürsüye çıkma başarısı önemli bir istatistikti.

Kadın sporculara ayrı bölüm!

Kadın sporculara özel bir bölüm açmak gerek. Güreşte ilk olimpiyat madalyamız Yasemin Adar'la gelirken, Buse(N)azlar'ın bokstaki çifte madalyası (1 altın, 1 gümüş) sadece o branşta değil olimpiyat tarihinde de önemli bir yere sahipti. Sürmeneli, Nurcan Taylan'dan (2004) sonra olimpiyat şampiyonu olan 2. kadın sporcumuz oldu. En önemlisi de bugüne kadar sadece olimpiyatta 5 kürsü görmüş kadın sporcumuz varken, Tokyo 2020'yle bu sayı 10'a çıktı.

Farklı branşlarda bu seviyeler...

Ve bir de çok kıymetli derecelerimiz, finallerimiz oldu. Modern pentatlonda İlke Özyüksel'in 5. olması inanılmazdı. Atıcılıkta Ömer Akgün'ün, okçuluk karışıkta; Mete ve Yasemin'in, ciritteki ilk olimpiyat finalinde Eda Tuğsuz'un 4.'lüğü, 3 adımda Necati Er, Ersu Şaşma ve yelkendeki ilk finaller umut vericiydi. Kritik nokta; Türkiye'nin ilk defa bu kadar farklı branşlarda bu seviyelere gelmesiydi. Güreşte finale çıkamadan, 3 bronzda kalmamız hayal kırıklığı oldu. Yüzmede henüz işin başında olduğumuzu ve halterde alt yapının hareketlendiğini gördük. Ancak her şey artık geride kaldı ve Tokyo 2020 ilerisi için bize önemli bir rota çizici oldu.

Türk Spor Tarihi'nde kadın boksunda 2000'lerin başında iyi bir çıkış yakalanmıştı. Dünya Şampiyonası seviyesinde birçok madalya alınmıştı: (Hülya Şahin, Nurcan Çarkçı, Selma Yağcı, Sümeyra Kaya, Derya Aktop, Yasemin Ustalar, Hasibe Koç). Özellikle 2008'de Gülsüm Tatar ve Şemsi Yaralı'yla gelen çifte dünya şampiyonluğu kadın boksunu gündeme getirmişti. Ancak olimpiyat programında kadın boksu yoktu. Sistemsel sıkıntılar sonrası da Londra 2012'ye gidemedik. Elif Güneri, Şennur Demir'lere tutunduk. Tam duraklama dönemindeydik ki, Buse(N)az'larımız çıka geldi. Tokyo 2020'ye giden ilk kadın boksörler olmakla kalmadı. Aynı zamanda tarih üstüne tarih yazdılar.

İki madalya ve saymakla bitmeyen ilkler

Dünkü final maçında önce 51 kiloda Buse Naz Çakıroğlu ringe çıktı, daha önce yendiği Bulgar rakibi Krasteva'ya yenilse de olimpiyat 2.'liğiyle bize dünyaları verdi. 1 saat sonra da 69 kilonun dünya şampiyonu Busenaz Sürmeneli sahnedeydi.. Çinli rakibi Hong Gu karşısında tutuk başladı, ilk raundu 4-1 kaybetti. Ancak 2. raundda her attığı yumrukla kendine geldi. 3 raundda rakibini şaşkına çeviren Busenaz Sürmeneli 3-0'lık zaferle artık bir olimpiyat şampiyonuydu.

Bu iki kıymetli madalyayla Buse(N)az'larımızın tarihi tablosu;

■ Olimpiyat tarihinde Nurcan Taylan'dan sonra kadınlardaki 2. altın madalyamız Sürmeneli’yle, 3. gümüş madalyamız ise Çakıroğlu'yla geldi.

■ Türk boksunda olimpiyattaki ilk altın madalya

■ Türk boksunda olimpiyatta kadınlarda ilk altın ve gümüş madalya

■ Türk boksunda olimpiyattaki ilk çifte final

■ Türk boksunda bir olimpiyatta elde edilmiş en iyi sonuç: 1 altın ve 1 gümüş

Tokyo 2020'de Türkiye'nin farklı branşlardaki başarısı devam ediyor. Okçuluk ve cimnastikte alınan madalyaların yanı sıra gelecek için umut veren dereceler de dikkat çekiyor. Bunlardan biri de modern pentatlonda İlke Özyüksel'den geldi. 24 yaşındaki sporcumuz, 2. kez yer aldığı olimpiyat kulvarında müthiş bir sıçrama yaptı. Eskrim, yüzme (200m Serbest), binicilik, laser-run (Koşu ve atıcılık) gibi disiplinleri içinde barındıran, olimpiyatın en elit aynı zamanda zorluk derecesi yüksek branşı olan modern pentatlonda İlke Özyüksel çok kıymetli bir derece elde etti. 2016 Rio'da 978 puanla 35 sporcu arasında 34. olmuştu. O günden bu yana tam 5 yıl geçti. Ve her disiplini ayrı çalışma gerektiren böylesine bir branşta İlke Özyüksel, sadece 18 puan farkla kürsüyü kaçırdı ve olimpiyat 5.'si oldu. Binicilikte 300 tam puandan sadece 7 ceza puanı aldı, laser-run zaten onun iddalı olduğu disiplindi. Bir tek eskrimde biraz daha yüksek puan alsa, belki de şu anda İlke boyununda madalyayla Türkiye'ye dönüyordu.

Tüm mücadelen için tebrikler

Bu branşın zorluğunu kendi hayat hikayesine de benzeten İlke Özyüksel hiç pes etmedi. Annesinin gözlerinin ışığı olan, babasını 2019'da kaybeden İlke Özyüksel, hayat hikayesinin içinde ayrıca sporculuk kariyerinde hep engellerle uğraştı. Antrenör bulamakta zorlandı. O yüzden Macaristan'a yollandı. Ancak orada da Macar sporculardan daha iyi olduğu görülünce, eğitimi kısıtlanmaya başlandı. Dahası da var; 2016'da onu kayıran federasyon başkanıyla da mücadele etti. Tüm mücadelen için tebrikler İlke...