Arama

Popüler aramalar

‘’Tarih baştan yazılıyor‘’

Belki sıradalanlaştı, belki 4 sene önce Tel Aviv’de Goudelock’un son saniyede attığı basket sonrası Obradoviç’in yaşadığı inanılmaz sevincin benzerini yaşamıyoruz şu günlerde.

Fenerbahçe Doğuş’un ait olduğu yerde, olması gereken yerde diye düşünüyoruz belki...

Keşke deyip...

Sonra 2010’da Bercy’de izlediğim Final-Four aklıma geliyor. Partizan, Maccabi ve Olympiakos taraftarlarının yaşadığı heyecanı, tribünlere kattıkları rengi düşünüyorum. ‘Keşke salonun bir tarafında da Türk taraftarlar olsa, parkenin üzerinde de bir Türk takımı kupayı kaldırsa’ diye iç geçiriyorum. Tabii ki bunlar ‘ütopya’ benim için... Sonra Barcelona’nın şampiyonluk sevincini yaşamasını izlerken duygulanıyorum...

Ertesi yıl Barcelona’da, Plaza Espana’dan Palau Saint Jordi’ye tırmanırken ‘bu eziyeti Panathinaikos’un şampiyonluğu için değil de bir Türk takımının şampiyonluğunu izlemek için çekseydim bari’ diyorum kendi kendime...

2012’de İstanbul’da Printezis’in son saniyede attığı basketle Olympiakos’un büyük favori CSKA Moskova’yı yenerek kazandığı destansı şampiyonluğu seyredip evime dönüyorum. O müthiş hikayeyi yazmaya çalışıyorum ama çok da keyif almıyorum... Başkalarının hikayesi sonuçta. Sonra işler tersine dönüyor...

Fenerbahçe kulübü Obradoviç’i takımın başına getirmeye karar veriyor. Ama Sırp coach yalnız kalıyor. Takım kurmak sadece onun işi değil. Gheradini gibi bir genel menacer olmayınca, ilk yılın acemiliği, Obradoviç kariyerinde ikinci kez Play-Off dışında kalıyor. Ama pes etmiyor.

Gheradini gelince

Gheradini de geldikten sonra o asıl işine dönüyor; yani tamamen coachluğa konsantre oluyor... Hikayenin gerisini biliyorsunuz. Önce Final-Four. Sonra final, ardından da Türk basketbol tarihi yeniden yazılıyor ve şampiyonluk geliyor. Ben de 4 yıldır imrenerek izlediğim maçları artık büyük keyif alarak yazıyorum. Artık biz de oralaydayız. İstikrarlı bir şekilde oradayız artık. Tesadüfi değil, emek harcayarak, çalışarak, sonuna kadar hak ederek elde edilen başarı bu...

Obra için de ilk olacak

Bu gururu bize yaşattığı için, Fenerbahçe Kulübü yönetimine, Ülker Grubu’na ve Doğuş Grubu’na teşekkür ediyorum...

Obradoviç’in kariyeri şampiyonluklarla dolu. Ama ilk kez üst üste 4. kez Final-Four’a kaldı. Daha önce aynı takımla hiç üst üste 2. kez şampiyon olamadı. Onun için de bir olacak bu sezon. Umarım evinde kupayı kaldırarak hem kendi tarihini baştan yazacak, hem de Fenerbahçe kendi tarihini...

29 Nisan 2018, Pazar 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe ait olduğu yerde‘’

Fenerbahçe Doğuş, tam bir Play-Off takımı. 3. maçta biraz konsantrasyon eksikliği, zafere biraz rötar yaptırmıştı ama dün Sarı-Lacivertliler, Baskonia’yı adeta eze eze yendi. Son derece kendinden emin, özgüvenli bir şekilde oynayan Fenerbahçe, psikolojik olarak da Baskonia’ya karşı çok üstündü.

Baskonia maça 14-8’le başlamasına rağmen hiç panik yapmadı Kanarya. Uzun serilerde ayakta kalabilmek için bütün oyuncuların katkı vermesi gerekiyor. Dün Vesely erken faul problemine girdi, Wanamaker ortalarda yoktu ama sezon boyunca skor anlamında fazla sorumluluk almayan isimler, Baskonia’yı çökertenler oldu. Guduriç bazıları çok zor üçlüklerden olmak üzere 22 sayı atarken, Melli de bu sorumluluğu fazlasıyla üstüne aldı. İtalyan forvet 21 sayı, 3 asist, 3 de ribauntla oynadı, bu yılki kariyer rekorunu kırdı.

Kaliniç tribünleri susturdu!

Keza Kaliniç. Panathinaikos serisinin kahramanı olan Sırp forvet, sakatlıklarla boğuştu ama ihtiyaç duyulan yerde ‘ben burdayım’ dedi. Oyunun sıkıştığı anlarda sırtı dönük oyunlarla, tam 13 sayı üretti, zaman zaman umutlanır gibi olan Buesa Arena tribünlerini susturmayı başardı. 25. dakikada fark 21’e çıktıktan sonra, 4 dakikada 13-0 seri yakalayan Baskonia skoru 62-69’a getirdi ama kenarda Obradoviç varsa, her sorunun da çaresi oluyor.

Martinez, Granger’la oyunu kaosa çevirmeyi planlarken, 1-3-1 alan savunmasına döndü. Obradoviç de Sloukas-Dixon ikilisi ile, bu savunmayı darmadağın etti. Bobby ve Kostas sürekli potaya gidip, savunmanın dengesini bozarken, boş üçlükler bulan Kanarya, kısa süreli şoktan çok çabuk sıyrıldı ve çok rahat bir şekilde galibiyete ulaştı. Fenerbahçe Doguş üst üste 4. kez Final- Four’da. Obradoviç ilk kez 4. kez Final-Four’da. Sıra şimdi üst üste ikinci şampiyonluğa geldi.

27 Nisan 2018, Cuma 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Nazar boncuğu‘’

Her şeyin bir ilki var derler. 11 maçlık seri bir Euroleague rekoruydu. Ama hiçbir seri sonsuza kadar sürmez. Nitekim Fenerbahçe Doğuş’un bu serisi dün Vitoria’da son buldu ama Final-Four umutları değil tabii ki... Dünkü maçla ilgili yaptığım gözlem, Baskonia’nın Fenerbahçe’den aşırı derecede korkması. Öyle böyle değil bu korku.

Sarı-Lacivertliler, kendi Play-Off tarihinin belki de en kötü savunmasını yaptı. Baskonia tam 14 üçlük buldu, 3-4 kere farkı çift hanelere çıkardı, normalde bu sahada bu tempoyu yakaladıklarında rakip kim olursa olsun ezip geçerlerdi, son ana kadar elleri ayakları terledi.

Ekmeğine yağ sürdü

Hele 4. periyodun başlangıcı vardı ki, inanılır gibi değildi. İki takım da 4 kısaya dönmüştü. Bu durum Baskonia’ya yaradı. Timma 3 dakikada 8 sayı atarken, seri 35. dakikada 15-0’a, fark da 16’ya çıkmıştı: 82-66. Fenerbahçe’nin attığı 1 basket sonrası, Baskonia’lı oyuncuların beti benzi attı. Hâlâ inanmıyorlardı maçı kazanacaklarına. Nitekim Sarı-Lacivertliler, hiç zorlanmadan farkı 6 sayıya kadar indirdi bir anda. Burada da sonucu Fenerbahçe belirledi bence. Hücumda yapılan basit top kayıpları, Baskonia’nın ekmeğine yağ sürdü. Maçın teması ‘benim evinde değil’di. ‘Not in my house’ yazan atkılar dağıttı Baskonia kulübü taraftarına. Yani ‘Final- Four’a kalırsınız ama benim evimde olmaz’ diyorlar.

İstanbul’a kalmaz

Dün Sarı-Lacivertliler, savunma konsantrasyonunu biraz yukarı çekebilse, işi yine erken bitirirdi ama zafer birazcık rötar yaptı. Baskonia hücumda bu kadar efektif oynarken bir o kadar da zor kazandı maçı. Fenerbahçe, yarın çok farklı bir şekilde sahada yer alacaktır. Hala serinin İstanbul’a kalmayacağını düşünüyorum.

25 Nisan 2018, Çarşamba 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Umur varsa Aslan da var‘’

Arka arkaya üç yenilgi alıp Play-Off potasının uzağında kalan Galatasaray Odeabank, derbide Beşiktaş Sompo Japan’ı devirdi, Sakarya’nın da mağlup olmasıyla az olan şansını son 4 haftaya taşıdı.

Hafta başlamadan, Galatasaray Odeabank ile Play-Off sınırında olan takımlar arasında 3 galibiyet fark vardı. Bitime de sadece 5 hafta kalmıştı. Cim Bom’un matematiksel olarak şansı vardı ama düşme potasında yer alan Giresun ve Uşak’ı bile yenemiyorlardı. Oktay Mahmudi göreve geldikten sonra bazı şeyleri değiştirmeye çalıştı ama takımın kimyası o kadar kötüydü ki, elden de çok şey gelmiyordu.

Hak eden kazandı

Nitekim, Beşiktaş derbisine öyle bir başladılar ki, takım sanki zirveye oynayan bir ekip görüntüsündeydi. Savunma stratejisi, hücumdaki verimlilik, pas trafiği, en önemlisi enerjisi çok yüksek bir ekip vardı sahada. Fark da bir anda 20 olmuştu. Ama Galatasaray böyle bir maçı bile kazanmayı beceremiyordu neredeyse. İkinci yarıda, özellikle hücumda yapılan tüm iyi işler unutuldu. Beşiktaş da bireysel çabalarla da olsa farkı eritmeyi başarmıştı. Ama sonunda, hak eden taraf kazandı. Hendrix gibi bir tecrübe, dünkü derbise fark yarattı. 22 sayı ve 11 ribaunt, en önemlisi kritik anlarda yaptığı büyük katkı, Galatasaray’ı son 4 hafta oyunun içinde tuttu.

Matematiksel şansı sürüyor

Haftaya Sakarya deplasmanı var. Cim Bom, 3 sayıyla kazanırsa galibiyet farkını 1’e indirecek, ikili averajı da eline geçirecek. Matematik olarak şans var belki ama, hem oynanan basketbol, hem de Banvit deplasmanı ile Anadolu Efes maçlarını gözönüne aldığımızda, Galatasaray’ın Play-Off ihtimali yüksek görünmüyor.

23 Nisan 2018, Pazartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Fener tarih yazıyor‘’

Fenerbahçe Doğuş, bir Final-Four’a da yüzde 90 yaklaştı. İstatistikler de bunu söylüyor zaten. 2-0’dan seri almak, hele ki Fenerbahçe’ye karşı kimsenin harcı değil.

Yıllardır Final-Four oynamayı özlemle bekliyor, bütün sezonu belki de boş umutlarla geçiriyorduk. Obradoviç ve Fenerbahçe, bu işi de sıradalanlaştırdı bizler için!

Şaka bir yana, üst üste 11 Play-Off maçı kazanıp, (büyük olasılıkla 12 olacak) adını Euroleague tarihine altın harflerle yazdırdı.

Fenerbahçe bu sezon Baskonia’yı 3 kez yenerken, 3 maç da benzer şekilde gelişmişti. Dün ise Baskonia zor üçlükleri sokunca, tahmin edilenden daha fazla süre oyunun içinde kaldı.

Wanamaker’dan kritik şutlar!

İlk üç maç yüzde 20’lerde üçlük atan Bask ekibi dün yüzde 40’ı buldu. Ama bu Fenerbahçe, pota altını çok fazla domine etti. Bütün Baskonia uzunları erkenden faul problemine girdi. 30’a 19’luk ribaunt üstünlüğü sağladı Kanarya.

Obradoviç, bütün bir sezon Wanamaker’ı itti durdu. Ona güvendi, ‘takımın lideri sen olacaksın’ dedi. Wanamaker da ısrarla, bu rolü kendine yakıştıramadı bir türlü. Ama Play-Off zamanı, Fenerbahçe için herşey çok güzel oluyor. Dün, ilk maçta olduğu gibi Baskonia’nın sıkıştırdığı anlarda Wanamaker normal sezonda sokamadığı o kritik şutları soktu.

Kaliniç, geçen yılki Play-Off’tan esintiler sundu. Dakika alan tüm oyuncular skora katkı verdi.

Şimdi seri Baskonia’ya taşınıyor. Obradoviç daha önce hiçbir takımı 4 kez üst üste Final-Four’a taşıyamamıştı. Onun için de bir ilk olacak. Tebrikler Fenerbahçe...

21 Nisan 2018, Cumartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Öğrenilmiş çaresizlik‘’

Play-Off’ta Fenerbahçe’ye karşı oynamak kimsenin istemediği bir şey olsa gerek. Şu ana kadar oynadığı 9 Play-Off maçını da kazanan Fenerbahçe, Baskonia karşısında seriyi 10 maça çıkardı, üst üste 4. kez Final-Four’a yolunda ilk adımı attı. Özellikle ilk yarı, Fenerbahçe’nin bir rakibinin daha ne kadar çaresiz kaldığını olduğunu gözlemledik. Gerek kenar yönetim, gerekse oyuncuların beden dili, ‘yapacak bir şey’ yok gibiydi. “Öğrenilmiş çaresizlik” halindeydiler resmen. Fenerbahçe tam 4 kez 24 saniye yaptırdı Baskonia’ya... Öyle bir savunma performansı sergilediler ki, karşılarında NBA takımı olsa, çözüm bulmakta çok zorlanırdı. Çok agresiftiler, birebirde geçilmediler, pas kanallarını kapattılar, kâbus gibi çöktüler Baskonia’nın üzerine. Takımın en çok top kullanan adamı Wanamaker, bu kez şutları yüksek yüzdeyle attı. Vesely, ‘turbo motor’ takmış gibiydi. Havalarda uçtu yine, pek yere inmedi. Hal böyle olunca, daha ilk yarıda fark 22 sayıya çıktı.

Gecenin sorusu

Bundan sonra ne olur? Fenerbahçe, 3 maçta da rakibini çok düşük yüzdede tuttu. Onlara ritm vermediler. Baskonia’nın seriyi değiştirebilmesi için, bildiği tüm şeyleri değiştirmesi gerekecek.

Maçın starı

İlk yarı 8, toplamda 11 asist yapan Kostas Sloukas, 10 da sayı atıp ‘double-double’ yaptı, geceye damgasını vurdu.

Maçın olayı

İkinci yarıda Fenerbahçe farkın getirdiği rahatlığa kapıldı, Baskonia çok ekstra şeyler yapmamasına rağmen oyuna ortak olur gibi oldu. Ama bunları yapması için bu takıma gelen Wanamaker, soğukkanlılıkla çok kritik iki üçlük atıp, İspanyollar’ın hevesini kırdı.

Kısa mesaj

Fenerbahçe, nasıl kazanacağını çok iyi biliyor. Bu yıl 3 maçta da Baskonia’yı üçlükte yüzde 30’un altında tuttu, ‘benim savunmamı kolay kolay geçemezsin’ dedi.

19 Nisan 2018, Perşembe 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Haydi Fener‘’

Fenerbahçe Doğuş, Play-Off’taki en kritik maçına çıkıyor. Baskonia, bugün hedef maç olarak görecek ve direnç göstermeye çalışacaktır. Ancak Kanarya, normal sezonda yaptığı gibi tempoyu belirler, aynı savunmayı tekrarlarsa kazanmaması için hiçbir neden yok.

Bir Play-Off dönemi daha geldi çattı. 30 maçlık normal sezon sonrası, dananın kuyruğu bugünlerde kopacak. Son üç yıldır rakiplerini 3’er 0’la geçip Final- Four’a kalan Fenerbahçe Doğuş, 4. kez aynı başarıyı tekrarlamak için Baskonia karşısına çıkıyor.

Bu serinin, geride kalan 3 eşleşmeden farkı, kamuoyunun Fenerbahçe Doğuş’u kesin favori göstermesi. İlk iki yıl son şampiyonlar Maccabi ve Real Madrid ile eşleşilmişti. Geçen yıl ise rakip Panathinaikos’tu ama saha avantajı onlardaydı. Atina’dan çıkmanın çok zor olacağı konuşuluyordu. Ama Obradovic ve ekibi üç rakibini de süpürdü.

En büyük sorun; Rahatlık!

Bu kez taraftarda, kamuoyunda eski heyecan yok gibi. Eşleşmede Fenerbahçe için en çok sorun çıkaracak konu bu olabilir; Rahatlık... Obradoviç buna izin vermemeye çalışacaktır ama tribün ve oyuncuların da en az Obra kadar motive olması gerekecek. Onun dışında, ibre Fenerbahçe’den yana. Sarı- Lacivertliler, bu yıl Baskonia’yı normal sezonda iki kez yenmişti. Tabii ki Play-Off havası farklı olur ama sonuçta birbirini tanıyan ve ne yaptıklarını bilen iki takım karşılaşacak. Baskonia’nın en büyük özelliği temposu ve hücum gücü. Ama Fenerbahçe, maç başına ortalama 83 sayı atan Baskonia’yı 69 ve 74 sayılarda tutmayı başarmıştı. En önemlisi yüzde 40 ile üçlük atan Baskonia, Fenerbahçe savunması karşısında yüzde 29 ve yüzde 23’te kalmıştı.

30 maçtan 23’ünü kazandı

Obradoviç, Play-Off’lara bir başka konsantre oluyor. Şu ana kadar 30 Play-Off maçının 23’ünü kazanmış efsane coach. Rakibe göre de farklılıklar yapabiliyor. Burada belirleyici olan tempo olacak. Sahada Fenerbahçe’nin istediği basketbol oynanacaktır. Seri kesinlikle kolay olmayacak. Ama Fenerbahçe Doğuş’un sezon boyunca gösterdiği performans ve Obradoviç faktörü ile 4. Final- Four’un geleceğine inanıyorum.

18 Nisan 2018, Çarşamba 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Peri masalı‘’

EuroCup’ta ülkemize şampiyonluk getiren Darüşşafaka, 56 yıl sonra ilk kupasını kazandı. Daçka’nın bu zaferi, biraz da peri masalını anımsatıyor. Şampiyonluğun gelmesinin arka planında, hem büyük emek hem de Blatt’ın takımda kalması yatıyor.

Yakın geçmişte, Final-Four’ları, finalleri izleyip kazananlara gıpta ile bakıyorduk. Artık biz kazanan taraftayız. Yabancı sınırı tartışması devam ediyor ama en azından işin bir tarafını hallettik. Kulüp takımlarımız bütün kupalarda final oynuyor, şampiyon oluyor. Milli Takım’ı da bu düzen içinde rayına sokmaktan başka çaremiz yok diyelim, Daçka’ya dönelim.

En son Türkiye Şampiyonluğu

Türk takımları bu kupada yer aldıkları son iki sezonda iki şampiyonluk kazandı. Darüşşafaka’nın zaferi biraz da peri masalını anımsatıyor. Türk basketbolunun en köklü kulübü Darüşşafaka. Ama en son kupasını tam 56 yıl önce kazanmış. 1962’deki Türkiye Şampiyonluğu sonrası ilk kez bir kupa kaldırdılar. Bu da Türkiye Ligi’nin ne kadar değerli bir lig olduğunu da ortaya koyuyor açıkçası. Bu kupada büyük emek var ama sezon başında David Blatt’in 2-3 Euroleague takımı ile anlaşmanın eşiğinden dönmesi de belki bu kaderin yazılmasının başlangıcı oldu.

Kupalarda şans yanındaydı

Şampiyonluk sonrası, ‘Çok şanslı biriyim’ diyen Blatt’in kazanılan kupalarda şans da yanındaydı aslında. 2007 Eurobasket finalini kazanırken, 25 saniye kala Pau Gasol topu kaptırıyor, 2 saniye kala Amerikalı Holden’ın basketiyle Rusya Avrupa Şampiyon oluyordu. 2014 Euroleague finalinde CSKA şampiyonluk kutlamalarına hazırlanıyordu. 13 saniye kala 4 sayı öndeydiler. Maccabi önce üçlük attı, ardından Krhypa topu kaybetti. Rice’ın turnikesi Maccabi’ye Euroleague şampiyonluğunu getirdi.

Adeta mucize yazıldı

Ve 2018... Yarı final ilk maçında Bayern Münih’e 23 sayı geriden gelip, Kidd’in son saniye üçlüğü ile haya döndüler. Finalin ilk maçında ise adeta mucize yazıldı. Son 11 saniyeye 3 sayı geride giren Daçka, Sant Ross’un kaptığı top sonrası Wilbekın’ın attığı üçlükle maçı uzatmaya götürüp kazanırken, şampiyonluğu da İstanbul’a getiriyordu. Bu aslında Blatt’in takımlarının karakteri. Denemekten vazgeçmiyorlar, pes etmiyorlar, geri adım atmıyorlar, sonunda da şans hak edenin yanında oluyor.

Darısı Fenerbahçe’ye

Son üç yıldır Türk takımları Avrupa’nın en büyük kupalarını topluyor. Galatasaray Odeabank, Fenerbahçe ve şimdi de Darüşşafaka. Sırada bir Euroleague şampiyonluğu daha var. En büyük dileğimiz Fenerbahçe Doğuş’un Belgrad’dan kupayla dönüp, bir kez daha tarihe geçmesi...

15 Nisan 2018, Pazar 06:00
YAZININ DEVAMI