Arama

Popüler aramalar

‘’Dixon bitti demeden bitmez‘’

Yine müthiş bir maç izledik Abdi İpekçi’de... Bu kez uzatmaya gitmedi ama son 18 saniyede inanılmaz işler oldu. İki 40 dakikada da tam bir takım kazandı diye düşünüyoruz, bir anda rüzgar terse dönüyor. Üstünlüğün bu kadar el değiştirdiği, iki takımın sürekli yakaladığı serilerle oyuna ağırlık koyduğu bir final izlememiştik.İlk maçta da yazmıştım. Kaybedene yazık olacaktı, bu kez Efes kaybetti.

İlk maçta ribauntlarda ezilen, iç-dış dengesini kuramayan Pınar Karşıyaka, bu kez yaptığı hataları tekrarlamadı. Pota altında bırakın dengeyi kurmayı, 44-37’le üstünlük sağladı. Dixon sahanın yıldızıydı ama forma giyen herkes skora katkıda bulundu. 50 iki sayılık, sadece 18 üç sayılık denediler. Çok daha doğru basketbol oynadılar. Kritik bir anda 11 sayı öne geçtiler ama bu kez inat eden taraf Anadolu Efes oldu.

12 asistle oynayan Heurtel’in organizasyonunda Perperoglou’nun üçlükleri, Krstiç ve Lasme’nin pota altı sayıları ile çok da iyi oynamadığı maçta geriden gelip kazanmaya çok yaklaştı Anadolu Efes.

Ama bu seride hiçbirşey öngörülmüyor. Pınar Karşıyaka, son 2 dakikada 5 serbest atışın 4’ünü kaçırdı. Bu yüzden maçı neredeyse kaybedeceklerdi. 18 saniye kala Heurtel, bir serbest atış daha soksa, fark 4’e çıkacak, maç da bitecekti belki. Ama Heurtel kaçırdı, Efes savunması faul yapacağı yerde, Dixon’ın üçlük atmasını seyretti. Efes savunmasının uyuduğu dakikalarda İvkoviç de uyudu, mola istemedi. Üçlüğü atan Dixon, gitti Heurtel’in topu çaldı, Palacios’un sayısı Karşıyaka’ya mucize bir zafer getirdi.

Yazın milli takımda da oynayacak olan Dixon, her geçen gün daha da büyük oynuyor...

Şimdi seri İzmir’e taşınıyor. Orada da harika maçlar bizi bekliyor... Maç bitimi özellikle Perperoglou’nun hakemleri itip-kakacak şekilde itirazı kendisine yakışmadı. Büyük olasılıkla takımını böylesine kritik bir finalde yalnız bırakacak. Bu tecrübedeki bir oyuncunun kontrolü kaybetmemesi gerekirdi.

12 Haziran 2015, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Ribaunt alan kazandı‘’

Bu yılın en iyi maçlarından biriydi belki de. İki takım da inanılmaz bir mücadele ortaya koydu, sonunda gülen Efes oldu. Kaybedene yazık olacaktı, Play-Off’ta iki uzatma kazanan Kaf-Kaf, bu kez uzatmada mağlup oldu.

Sonuca etki eden önemli faktör ribauntlar oldu. Fenerbahçe Ülker serisinde her iki pota altında da hakimiyet kuran Yeşil-Kırmızılılar, dün bu bölgeyi Efes’e teslim edince, yenilgi de geldi. Bu kadar yakın giden ve uzatmaya kalan maçta 17 hücum ribaundu alan Anadolu Efes, rakibinden daha kötü yüzdeyle hücum etmesine rağmen kazanan taraf oldu. Özellikle normal sürenin son 5 dakikasında attıkları tek basket, Krstiç’in hücum ribaunduyla gelen basket fauluydü. Aldıkları o hücum ribaundu Efes’i ayakta tuttu.

Sariç ve Krstiç toplam 10 hücum ribaundu alırken, Doğuş, Cedi ve Birkan 2’şerden 6 hücum ribaundu topladı.

Pınar Karşıyaka’nın kısaları, ortaya düşen toplara yeteri kadar konsantre olamadılar, uzunlarına hiç yardım edemediler.

Tüm bunlara rağmen Pınar Karşıyaka 13 sayıdan yakalanıp, son 5 dakika 9 farkla geri düşmesine rağmen hayata sıkı sıkı tutundu. Uzatmada da 6 sayı geri düştüler, son dakikada 7-0’lık seriyle öne bile geçtiler. Dixon hücuma giderken topu kaptırmasa, Fenerbahçe Ülker’e yaptıklarını tekrarlayacaklardı belki de.

Ufuk Sarıca’nın takımı ‘kene’ gibi. Yapıştı mı bırakmıyor. Bu kadar inatçı bir takım çok görülmedi son yıllarda.

İç-dış dengesini de kuramadılar. Ribauntlarda olduğu gibi hücum anlamında da çember altını neredeyse hiç kullanamadılar.

Anadolu Efes de o kadar kötü savunma yaparak başlamasına rağmen geri adım atmadı. Yağmur gibi gelen Karşıyaka üçlükleri, moral bozucu olabilirlerdi ama ayakta kalmayı başardılar. Kenardan gelen Heurtel, Krstiç, Cedi ve Birkan çok önemli katkılar verdi.

Özellikle Heurtel-Krstiç ikilisinin 43 sayılık performansı, gidişatı da değiştirdi. Doğuş’un, son bölümle Dixon’a yaptığı savunma, ribauntların tek hakimi olmaları, zora giren maçın kazananılmasında Efes’e yardımcı oldu.

10 Haziran 2015, Çarşamba 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Tebrikler Kaf Kaf tebrikler Sarıca‘’

Fenerbahçe Ülker gibi bir takımı, Eurolegue yarı finalistini bir kez yenmek çok abartılacak bir durum değil belki ama, bir hafta içinde üç kez yenip elemek, başarıdan da ötesi bence... Kararlı olmak, ayakta kalmak, geri adım atmamak, her maç hem iyi oynayıp, hem kendinden güçlü bir takımı zor durumda bırakmak, ayakta alkışlanması gereken bir şey... Ufuk Sarıca ile 3 yıl önce başlayan ‘peri masalı’ destansı bir hikayeye doğru gidiyor...

Türkiye Kupası Şampiyonluğu, Cumhurbaşkanlığı Kupası Şampiyonluğu, şimdi de Fenerbahçe Ülker gibi bir takımı 3-1’le eleyip 28 yıl aradan sonra lig şampiyonluğuna aday olmak...

Kaf Kaf kazandığı 3 maçta ta 15-18’li farklar yakaladı, ilk ikisinde rakibine yakalandı. Kolay kazanması gereken maçları yine direnç gösterip uzatmada alabildi.

Dün ise Fenerbahçe’nin geri dönüşüne izin vermedi Ufuk Sarıca ve ekibi.

Daha çok isteyen, daha çok motive olan, daha çok koşan, savunmada agresif olan, her topa elini sokan Pınar Karşıyaka’ydı.

Doğal olarak da kazandılar. Kendilerinden daha atlet ve fizikli rakiplerinden daha fazla ribaunt aldılar. Bu bile kazanmayı ne kadar arzuladıklarının göstergesiydi... Maçtan fazla bahsetmeye gerek yok. Karşıyaka sonuna kadar hak ettiği bir zafere imza attı.

Salonu, taraftarı, coachu, takımı ile Euroleague’i de fazlasıyla hak ediyorlar. Wild Card’ı almamaları için hiçbir neden yok. Pınar da bütçeyi biraz artırırsa, Karşıyaka, Euroleague’e de renk katar.

Dünkü yazımda da bahsetmiştim. Tarihi bir sezon yaşayan ve Final-Four’a kalan Fenerbahçe Ülker, Madrid’den Türkiye’ye dönememiş. Galatasaray serisinde de böyle bir şok yaşayacaklarının sinyallerini vermişlerdi. Dün bir tane bile iyi oynayan oyuncu yoktu. Oyunu bir an bile kontrol edemediler. Bu seriye mental olarak hiç hazırlanamadıkları görüldü.

07 Haziran 2015, Pazar 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Tamam mı? Devam mı?‘’

Euroleague’de Final-Four’a kalan Fenerbahçe Ülker, TBL’de elenme riski ile karşı karşıya. Pınar Karşıyaka’nın da 28 yıl sonra finalist olmasına ‘ramak’ kaldı. Geçen yıl da aynı eşleşme olmuş ve Sarı-Lacivertliler, 3-0 ile turu geçmişti. Ama şimdi karşılarında geçen yıla göre daha gelişen, yabancı sınırlamasının kalkması ile 2’şer 3’er oyuncu değiştirmek zorunda kalmayan bir Pınar Karşıyaka var. Kağıt üstünde favori Fenerbahçe gibi gözükse de Sarı-Lacivertliler, Final-Four sonrası düşüşe geçti. Oyuncuların bazılarında ‘hedefe’ ulaştık havası var ve lige konsantre olamıyorlar. Özellikle takımdan ayrılması beklenen Bjelica dibe vurdu. Onun yanı sıra Zisis ve Emir de formsuz. 5 numaralar Oğuz, Zoric ve Semih çok az süre alıyorlar. Pınar Karşıyaka kazandığı iki maçta 15 ve 18 sayılık farklara ulaştı. Tempoyu istedikleri gibi ayarlayıp, iç-dış dengesini kurduklarında çok tehlikeli bir takım oluyorlar. Saha ve seyirci avantajı da onlarda. Fenerbahçe’nin avantajı tecrübesi ve oyuncu kalitesi. Öyle ki çok kötü oynadıkları bir ve üçüncü maçlarda büyük farkları bir kaç dakikalık iyi oyunla kapayıp kazanma noktasına gelebildiler. İyi oynadıkları dakikaları artırırlarsa deplasmanda da olsalar galibiyete yakın olurlar. Pınar Karşıyaka da, Fenerbahçe’yi nasıl yenebileceğini gördü. Ama kolay kazanamayacaklarını biliyorlar. Onların da galip gelebilmeleri için istisnasız tüm oyunculardan verim almaları ve savunma konsantrasyonlarını 40 dakikaya yaymaları gerekiyor. Sonuçta kimin kazanacağını kestirmek güç ama yine müthiş bir maç bizi bekliyor.

06 Haziran 2015, Cumartesi 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Pınar Karşıyaka'dan final adımı‘’

Pınar Karşıyaka son 2.5 dakikaya 11 sayı önde girdiği maçta Fenerbahçe Ülker’e yakalandı, ama uzatmanın bitimine 4 saniye kala Gabriel’in basketi ile zafere uzanıp seride 2-1 öne geçti, finale sıkı sıkı tutundu.

Birinci maçın kopyası oynandı dün İzmir’de... Pınar Karşıyaka bütün maçı önce götürdü, Fenerbahçe Ülker 2.5 dakika kala 11 sayı gerideyken, 13-2’lik seriyle oyunu uzatmaya götürdü. Uzatmada da gülen taraf oldu, seride 2-1 öne geçip finale bir adım daha yaklaştı.

Obradovic’in hatası

Maçta birçok hikaye vardı, ama sonucu belirleyen son top olduğu için ondan başlayalım. Fenerbahçe Ülker 83-82 önde. Bitime 10 saniye var Pınar Karşıyaka pota altından top çıkarıyor. Vesely ve Bjelica 5’lediği için Sarı-Lacivertliler 4 kısa oynuyor. Zaten maç boyu ribaunt sıkıntısı çektiler. Obradovic o anda Oğuz’u kenara alıp Zisis’i sahaya sürdü, savunmadayken 5 kısaya döndü. İçimden, ‘Şut kaçarsa ribaundu kim alacak’ dedim.

Nitekim Pınar Karşıyaka atana kadar hücum etti. Fener kısaları, Karşıyaka uzunlarının altında zıplamaya çalışırken, en son Gabriel topu ‘tipledi’ ve zaferi İzmir ekibine getirdi... İkinci maçın aksine doğru basketbolu oynayan taraf Pınar Karşıyaka’ydı bu kez. Coach Ufuk Sarıca, önce hızlı hücum, ardından mümkün olduğu kadar içeriyi kullanmayı planladı.

Savunmada da içeri gömülüp, Fenerbahçe’nin dış şutlarını risme etti. Kaybettikleri ikinci maçta iç-dış dengesini yakalayamayan İzmir ekibi dün daha daha çok yakın mesafe atışı kullandı, Fenerbahçe ise 30 ikiliğe karşılık, 36 üçlük denedi. Farklı kazanırken yaptıkları doğru işlerin hiçbirini sahaya yansıtamadı Sarı- Lacivertliler.

Fark 15’e çıktı

Hal böyle olunca Pınar Karşıyaka, farkı birkaç kez 15’lere çıkardı, son 2.5 dakikaya da 74-63 önde girdi. Güle oynaya kazanacaklarını düşünürken, 4 kısa oynayan Fenerbahçe Kenan’ın gayretleri, Melih’in 3 üçlüğü ile 13-2’lik seri yakaladı, maçı uzatmaya götürdü: 76-76.

Kırmızı-Yeşilliler, bir kez daha maç sonunu çok kötü oynadı. En az 3 top kaybı yaptılar, rakip kısayken alan savunması yapmaları Fenerbahçe’nin ekmeğine yağ sürdü. Kendileri de kısalsa belki ‘hak ettikleri’ bu maçta kabus görmeyeceklerdi. Bütün takım iyi oynadı, kenardan gelen Cemal ve Barış da önemli katkılar yaptı.

16 hücum ribaundu almaları, tam 10 top çalmaları bu galibiyeti ne kadar çok istediklerinin de bir göstergesiydi. Fenerbahçe’de Euroleague’in MVP’si Bjelica, şimdiden NBA’e konsantre olmuş gibi. Maçı 0 sayı ve 5 faulle tamamladı. Fenerbahçe, çoğu oyuncudan hiç katkı alamadı. Son sadece maç sonunu iyi oynadılar ama yine geriden gelip maçı uzatmaya götürmenin avantajını kullanamadılar.

05 Haziran 2015, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’İlk finalist Efes‘’

Son yıllarda izlediğim en kısır maçlardan biriydi. Mücadele, heyecan, savaş vardı belki ama bol bol da karavana izledik Trabzon’daki yarı final serisinde. Trabzon Medical Park 2/20, Anadolu Efes ise 3/24 ile oynadı. Toplamda 39 üçlük kaçtı dünkü maçta, sadece 5 isabet oldu. Efes’in bitime 20 saniye kala Janning’le bulduğu ve skoru 57-52’ye getirdiği üçlük takımına finali de getirdi. Serbest atış ve üçlük kaçırmak ‘virüs’ gibi birşey. Biri kaçırdı mı, bütün takım etkileniyor. O virüs vücuda girince, çaresi de olmuyor. Dün de öyle oldu. İlk 3-5 üçlük kaçınca, diğerleri ‘inanarak’ atılmadı. Dolayısıyla da isabet bulunamadı.

Trabzon direndi ama yetmedi

İlk iki maçı farklı kaybeden Trabzon beklediğimden fazla direnç gösterdi dün. Müthiş savunma konsantrasyonu ile ilk periyodu 14-8, devreyi de 29-24 önde bitirdiler. 25. dakikada da skor 37-32 Bordo-Mavili ekibin lehineydi. Ne olduysa bu anda oldu. Trabzon atamayınca savunma motivasyonunu da kaybetti. Efes’te kimse potayı bulamıyordu ama Lasme, başka bir boyuttaydı dün. Takım sadece 59 sayı atabilirken o 24 sayı ve 12 ribauntla oynadı. 25 ve 30. dakikalar arası Efes hiç sayı yemedi, 14-0’lık seriyle son periyoda 46-37 önde girip, maçı da kopardı. Final bölümünde Trabzon Can ve Marshall’la direnmeye çalıştıysa da Efes, Janning’in nokta atışı ile adını finale yazdıran ilk takım oldu.

04 Haziran 2015, Perşembe 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Doğru basketbolu Fenerbahçe oynadı‘’

Pınar Karşıyaka’nın kazandığı ilk maça göre bambaşka bir oyun anlayışı ile sahadaydı Fenerbahçe Ülker. Obradovic, her topu pota altına indirmeyi planlarken, savunmada da Karşıyaka’yı dış şutlara yöneltti. Her pozisyonda adam değiştiren Sarı-Lacivertliler, kısaya-uzun kaldıkları pozisyonlarda da topun içeriye geçmesine izin vermedi. Fenerli kısalar, Karşıyakalı uzunların arkasında sağlam durunca, İzmir ekibi sadece üçlüklerle yaşamak durumunda kaldı.

Nitekim Karşıyaka ilk yarıda sadece 9 iki sayılık atış deneyebilirken, bunlardan sadece 2’sinde isabet bulabildi. Bir takımın devreyi sadece 2 adet 2 sayılık isabetli basketle bitirdiğini ben hiç hatırlamıyorum. 9 yakın mesafe atışına karşılık, tam 18 üçlük deneyen Karşıyaka, bir türlü hücum dengesini kuramadı. Buna karşılık Fenerbahçe Ülker, 24 iki sayılık ve sadece 3 adet üçlük denedi. Yani doğru basketbolu oynayan taraf Fenerbahçe’ydi.

Bunun karşılığını da fazlasıyla aldı Sarı-Lacivertliler. Oğuz 5 dakikada 9 sayı atarken, maçı 15 sayıyla tamamladı. Fenerbahçe’nin uzun rotasyonu 49 sayı attı, kısalara fazla iş bırakmadı. Karşıyaka ise sadece Dixon ve Strawberry ile ayakta kalmaya çalıştı. Diğer hiçbir oyuncudan verim alamadılar. Fenerbahçe gibi bir takıma karşı da sadece 2 oyuncuyla kafa tutmaları imkansızdı.

Galatasaray serisini ve ilk Karşıyaka maçını çok kötü oynayan Zisis, dün 4/4 iki sayı isabet oranı ile 12 sayı atıp, 5 de asist yapıp kendine geldi. Seri şimdi İzmir’e taşınıyor. Fenerbahçe’nin elinde birçok silah var. Biri olmazsa, diğeri devreye girebiliyor. Karşıyaka’nın ayakta kalması içinse takım olarak iyi oynamak durumundalar.

02 Haziran 2015, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’İpekçi'de senaryo aynı‘’

Play-Off ilk maçında Trabzon Medical Park’ı 56 sayıda tutup kazanan Anadolu Efes, rakibine yine 60 sayıyı göstermedi, salondan farklı galip ayrılıp seride 2-0 öne geçti.

İlk maçta ilk dakikadan itibaren hiçbir varlık gösteremeyen Trabzon Medical, dün Anadolu Efes’e ilk yarı kafa tuttu ama ikinci yarıda yaptığı top kayıpları nedeniyle oyundan düştü, yine 50’li sayılarda kaldı. Dar bir rotasyonla oynayan Bordo-Mavililer, ilk yarıda kenardan gelen oyuncularından aldığı katkıyla skor üstünlüğünü de eline aldı.

İlk maçta hiç verimli olmayan İvanov, Alper ve Nusret’in sayıları ile 16. dakikada 30-30’la beraberliği sağlayan Trabzon, 18’de de 35-31 öne geçti. Efes, Heurtel’le devreyi 37-36 önde bitirdikten sonra ikinci yarıda bambaşka bir karaktere büründü. Savunmayı ilk maçtaki gibi sertleştiren Lacivert-Beyazlılar karşısında Trabzon, adeta şoka girdi. İlk yarı sadece 2 top kaybı yapan Bordo-Mavililer, sadece 3. çeyrekte tam 7 kez top kaybetti. Top kaybettikçe de potalarında sayı gördüler, sayı gördükçe de oyundan düştüler.

İlk 15 sayısını hiç kaçırmadan atan Janning, ilk yarıda takımını oyunda tutarken, ikinci yarı Cedi, Krstiç ve Heurtel’le farka koştu. Bu devre rakibine sadece 23 sayı şansı tanıyan Efes, yine savunması ile sonuca gitti. İki takım arasındaki güç farkı gözle görülür seviyede. Bordo-Mavililer’in seriye tutunabilmesi için çok ekstra şeyler yapması gerekiyor. Efes’in kadrosu o kadar derin ki, dün Furkan ve Draper gibi oyuncular 12’ye bile giremedi. İvkoviç, rotasyonu da iyi kullanıyor, kazanırken takımın da çok yıpranmamasını sağlıyor.

01 Haziran 2015, Pazartesi 02:30
YAZININ DEVAMI