Arama

Popüler aramalar

‘’Derbinin tek hakimi‘’

Vesely’nin sakatlığı sonrası çıkılan ilk maçta Cedevita karşısında alınan 30 sayılık yenilginin ardından Fenerbahçe’nin dünkü derbide nasıl bir reaksiyon göstereceği merak konusuydu. Beklenildiği gibi çok agresif başladı Kanarya maça. Ama karşısında, Fenerbahçe’nin Cedevita karşısındaki durumu gibi bir rakip buldu. Nate Wolters’tan yoksun maça çıkan, yeni transferi Bobby Brown’u derbiye yetiştiremeyen Beşiktaş, yenilgiyi peşinen kabul etmiş bir havadaydı. Hâl böyle olunca bir ara 35 sayı farkla öne geçen Sarı-Lacivertliler, hayata dönmeyi başardı.

Bobby Dixon...

Bobby Dixon, dün çok özel bir performans sergiledi. Liglerimizde kolay rastlanmayan ‘tripledouble’ yapma başarısı gösteren (23 sayı, 12 ribaunt, 10 asist), Dixon bu rakamlara sadece 26 dakikada ulaştı. Sahanın en kısasıydı ama en çok ribaunt alan ismi oldu. Konsantre olunca, isteyince, o topu almanın uzunlara rağmen daha kolay olduğunu bir kez daha daha gösterdi Bobby.

Bazılarına kızmış

Obradovic, Bogdanovic’i hiç çıkarmadan 26, Bobby Dixon’u da 30 dakika oyunda tuttu. Belli ki Cedevita maçında görev verdiği bazı oyunculara kızmış. O kadar farka rağmen as oyuncularını çok fazla oyunda tuttu tecrübeli coach. Beşiktaş, bu yenilgi ile Play- Off’tan bir adım daha uzaklaştı. Zorlu bir fikstür de onları bekliyor. Bobby Brown değerli bir oyuncu. Ama tek başına ne kadar fark yaratır, orası soru işareti?

29 Mart 2016, Salı 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Cim Bom'dan dev adım‘’

Almanya’da alınan 10 sayılık yenilgi sonrası bizi umutlu kılan, Galatasaray Odeabank’ın sezon boyunca gösterdiği başarılı iç saha performansıydı. Evinde hiç yenilmeyen, çoğu maçı çift haneli farklarla kazanan Cim Bom, aynı tarifeyi Bayern Münih’e de uyguladı ve müthiş bir zafere imza attı.

89 sayı attığı maçı 10 farkla kaybeden Galatasaray, sadece 72 sayı atabildiği bir gecede 13 farkla kazanıp yarı finalin yolunu tuttu. Basketbolda kazanmak istiyorsan savunma yapacaksın. Daha doğrusu şampiyon olabilmek için. Ne kadar atarsan at, sonucu savunma performansı belirliyor. Dün de son 5 saniyede iki harika savunma yapan Cim Bom, Bayern gibi bir takımı eleyerek büyük bir iş başardı.

Tribünler tıklım tıklım ve coşkuluydu. Takım da maça aynı coşku ve agresiflikle başladı. Özellikle ikinci periyotta Göksenin’in yaptığı savunma ile fark 20’lere kadar çıktı. Herşey
harika gidiyordu. Ama ikinci yarıda, özellikle McCollum’un yanlış oyunu ve onda ısrar edilmesi ile tur tehlikeye girdi. Schilb de McCollum gibi defalarca hücumda yanlış tercihler yaptı. Ama Davis’in kritik anlarda gelen sayıları, savunmanın hücumun aksine 40 dakika aynı istikrarda yapılması Sarı-Kırmızılılar’ı tarihinde ilk defa yarı finale taşıdı.

Ergin Ataman, sezon başından bu yana şampiyonluk hedefinden bahsediyor. Galatasaray bu hedefe artık bir adım daha yaklaştı. O potansiyel de takımda var. Rakip büyük olasılıkla Gran Canaria olacak. İspanyol ekibi geçen sene final oynamıştı. Cim Bom’un işi kolay değil ama sezon başından bu yana çok kararlı bir takım izliyoruz. Umarız bu performansın devamı yarı finalde de gelir.

23 Mart 2016, Çarşamba 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Olacağı buydu!‘’

Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur derler ya, Fenerbahçe’de olası bir sakatlığın gerçekleşmesi pek de öngörülmeyen bir durum değildi. Final-Four hedefi ile yola çıkılan sezonda uzun rotasyonu zaten dar tutulmuştu.

Antiç’in sakatlığı, Ömer Faruk’un kulüple olan sorunları, Obradoviç’in elinde sadece Udoh ve Vesely’i bırakmıştı. Türkiye Ligi’nde kolay maç yok. Euroleague’de de Top 16 oynanıyor. Bu iki pivotun üstüne aylardır çok yük bindi. Önce Udoh sakat sakat oynadı, şimdi de en kritik zamanda Vesely minimum 6 hafta yok.

Bu demek oluyor ki, Final-Four öncesi Play-Off turunda Çek pivottan faydalanılamayacak. Antiç sakatlandıktan sonra pota altına bir takviye yapılsa, belki bu kötü durum yaşanmayacaktı. Nerde duracağını bilen, ucuz bir Amerikalı bile şu dönemde Udoh ve Vesely’yi fazlasıyla dinlendirebilirdi. Ama iş işten geçti artık. Bir umut belki çarpraz gruptan Laboral ya da Bamberg gelir, Play- Off dönemi çok fazla sıkıntı vermez.

22 Mart 2016, Salı 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Efes can havliyle‘’

Lacivert-Beyazlılar, Top 16’daki 13. hafta maçında Cedevita’yı son saniyelerde geçebildi, bitime 3 maç kala az olan umutlarını sürdürdü. Bir ara 10 sayı geri düşen Anadolu Efes’te Heurtel 19 sayı ve 8 asistle takımı sırtlayan isim oldu.

“Çıkmadık candan umut kesilmez” derler ya, Efes’inki de o misal. Dört gözle Panathinaikos’un bir maç kaybedip, son haftaya final havasında girilmesini bekliyoruz ama Anadolu Efes, Cedevita’yı bile zor yeniyor. Bu sezon zayıf rakibiyle 3 kez karşılaşıp ikisini kaybeden Lacivert-Beyazlılar, dün de son saniyeye kadar can çekişti ama sonunda kazanıp az olan umudunu sürdürdü: 80-76.

Maça felaket bir savunmayla başlayan Efes, hücum gücü sınırlı bir takım olan Cedevita’dan ilk çeyrekte tam 28 sayı yedi. 2. periyodun başında fark 10’a çıktı: 20-30. Sariç ve Heurtel’le seri yakalayan Efes skoru 34-34’e getirdi, devre de 34- 36 sona erdi. İkinci yarının başında da aynı senaryo yaşandı. Pullen’in üçlükleri ile Cedevita bir kez daha 10
sayılık farka ulaştı (36-46), Efes; Heurtel, Granger ve Sariç’le 14-2’lik seriyle yine geriden gelip öne geçti: 50-48. Ama maçı koparacak oyunu bir türlü ortaya koyamadı. Son dakikalarda Birkan’ın kritik üçlüğü, Cedi Osman’ın taktik faulleri atması ile kötü de oynasa kazanmayı bildi Lacivert-Beyazlılar.

Darüşşafaka’ya duacı

Top 16’nın bitmesine üç hafta var. Efes’in tur atlayabilmesi için Darüşşafaka’nın önümüzdeki hafta Panathinaikos’u yenmesi gerekiyor ki, Efes’in Malaga ve Fenerbahçe’yi yendiğini varsayarak son haftaya final havasında girilsin. Bu ihtimaller belki gerçekleşebilir ama Anadolu Efes’in her geçen gün geriye giden basketbolu, çok fazla umutlanmamıza engel oluyor.

19 Mart 2016, Cumartesi 01:45
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe kazanmayı biliyor‘’

Fenerbahçe’nin motive olabilmesi için kolay bir gece değildi. İlk iki, hatta liderlik büyük ölçüde garantilenmiş, rakibin iddiası yok, taraftarın aklı futbolda... Yine de böyler bir gecede 6 bin taraftarın salona gelmesi büyük bir şey.

Maçın büyük bölümü de rölantide geçti. Fenerbahçe, gerektiği kadar oynadı, dönem dönem atak yaptı, evinde üst üste 18. Euroleague zaferini elde etti. Kanarya’nın başının sıkıştığı anlarda sahne alanlar yine aynı isimlerdi. Keskin şutör Bogdanoviç, son periyotların adamı Datome ve istikrar abidesi Udoh, dün gecenin kahramanları oldu.
Bobby Dixon’da son haftalarda düşüş var. Kritik zamanlar geliyor, bir an önce kendini toparlaması gerekiyor. Sloukas hazır değil. Öyle ki Berk ve Hickman dahil elinde 4 oyun kurucu bulunan Obradoviç, belli bölümleri bu 4 ismi yanında tutarak oynadı.

Kaliniç’in yıllar sonra (!) üçlük isabet bulması, özgüven kazanması açısından önemliydi. Keza sakatlıktan sonra bir iyi bir kötü oynayan Hickman da dün fazlasıyla katkı yaptı.
Darüşşafaka, Top 16’da kaybettiği maçlarda bile direniyor, karakter koymaya çalışıyor. Dün iki takımın istatistikleri neredeyse birbirinin aynısıydı. Farkı ise serbest atışlar belirledi. Fenerbahçe çizgiden 14’te 12 atarken, yüzde 30 gibi berbat bir yüzdeyle 10 atışın sadece 3’ünde isabet bulan Darüşşafaka, bu beceriksizliğinin cezasını yenilgiyle ödedi.

18 Mart 2016, Cuma 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Aslan turu zora soktu‘’

Sertlik seviyesi yükseldikçe, Galatasaray’ın da kadro zaafiyeti sırıtmaya başlıyor. Dorsey’in ayrılmasının ardından takımda gerçek bir pivot olmaması, dünkü farklı yenilginin en önemli faktörüydü. Avrupa’da sıradan sayılabilecek iki pivot Bryant ve Thompson, Galatasaray pota altında istedikleri gibi at koşturdu. Tam 16 hücum ribaundu aldı Bayern Münih. Bunun yanı sıra kısa savunmasında da hiç başarılı olamadı Galatasaray. Alman ekibi, 16 üçlüğün 10 tanesinde isabet buldu. Zaten yenilen 99 sayının, sayı averajının önemli olduğu bir maçta izahı yok. Herşeye rağmen avantaj defalarca Sarı-Kırmızılar’ın ayağına kadar geldi.

Kötünün iyisi

Pota altını kullanamayan, tam 32 üçlük denemek zorunda kalan Cim Bom, Bayern’in 16 denemede bulduğu sayıya ulaşabildi. Bu bile yeterli olabiliyordu. Tam 3 defa fark çift haneli sayılara çıktı. Galatasaray, her seferinde Micov’la, Schilb’le, Lasme’yle, McCollum’la geri dönmeyi başardı. Ama öldürücü hamle 1.20 saniye kala geldi. Skor 93-89 Bayern lehineydi. 40 dakikaboyunca oyunu kontrol edemeyen, rakibin istediği basketbolun oynanmasına izin veren Cim Bom, biraz dikkatli olsa maçı 4-5 farkla bitirebilirdi. Ama Bayern, son dakikada 6-0’lık seriyle salondan 99- 89 galip ayrıldı. Bardağın dolu tarafından bakacak olursak, 99 sayının yendiği bir maçı sadece 10 farkla kaybetmek, şu ana kadar evinde AEK’yı 24, Zaragosa’yı 25, Z.Olaj’ı 28, Sassari’yi 19 sayıyla yenen Galatasaray’ı hâlâ umutlu kılıyor.

16 Mart 2016, Çarşamba 01:30
YAZININ DEVAMI

‘’Fener'den Final-Four adımı‘’

Fenerbahçe’nin belki de şu ana kadar oynadığı en zor maçtı Kuban deplasmanı. Grubun en az sayı yiyen, evinde sadece bir kez (o da formalite maçında) yenilen, son derece disiplinli, sistem takımı olan Kuban’ı Rusya’da yenmek, kolay bir iş değildi. Hele ki topallayarak oynayan Udoh, 1.5 ay sonra parkelere dönen Sloukas ve Antic’in yokluğuna rağmen.

Kuban evinde rakipleri 66 sayıda tutuyordu, Fenerbahçe onları 52 sayıda tuttu. Kazanmak için ne gerekiyorsa onu yapıyor Obradoviç’in takımı. Dün savunma yapmak gerekiyordu, savunmanın ‘kral’ını yaptılar. Kuban’ın hücumdaki birinci opsiyonu Delaney’e 15 şutun 12’sini kaçırttı Fener savunması. Diğerleri zaten ya duvara çarptı, ya da inanılmaz bir özveri ile oynayan Udoh’un bloklarına takıldı. Şunu belirtmeden geçmeyelim. Ne Amerikalılar gördük, parmağının ucu ‘uf’ olduğu için oynamayan.

Udoh gibi NBA kariyerli bir oyuncu, iki haftadır acı çekerek, topallayarak ter döküyor, formanın hakkını sonuna kadar veriyor. İşte bu karakter, Fenerbahçe takımının başarısındaki en önemli etken. Bu galibiyetle, matematiksel olarak çeyrek final garantilendi, bana göre liderlik de garanti. ArtıkKanarya, Play-Off’ta evinde ağırlayacağı rakibini beklemeye başladı bile...

10 Mart 2016, Perşembe 23:13
YAZININ DEVAMI

‘’Fener için karar maçı‘’

Euroleague’de bir kez daha Final-Four hedefi ile mücadele eden Fenerbahçe, Top 16’da şu ana kadar oynayacağı en zor maça çıkıyor belki de. Kuban her ne kadar sezon başında favori olarak gösterilmese de, coach Bartzokas birbirini tamamlayan oyunculardan harika bir takım ortaya çıkardı. Çok iyi savunma yapıyorlar, disiplinli oynuyorlar, herşeyi paylaşıyorlar. Fenerbahçe de harika bir sezon geçiriyor ama sert ve tecrübeli takımlarla çok fazla maç yapmadı. Bugünkü maç, hem liderlik açısından hem de Fenerbahçe’nin geleceği hakkında daha fazla fikir sahibi olunması açısından önemli. CSKA, Barça, Real, Olympiakos, Khimki gibi 5 Final-Four adayı takım öteki tarafta. Bunlara Laboral de dahil oldu. Kanarya, Play-Off’ta bu 6 takımdan biriyle eşleşecek. Ve işler Top 16’dan çok daha zor olacak. Bu nedenle, Fenerbahçe’nin eksiklerine rağmen Kuban deplasmanında nasıl bir reaksiyon göstereceğini merak ediyorum.

10 Mart 2016, Perşembe 01:30
YAZININ DEVAMI