‘’Alman sanayi‘’
Sarı-Kırmızılılar’ın kanatları katmerli. Nedeni bindirme seven iki bekin önündeki ters ayaklı kanat oyuncuları. Olcan içeri katettiğinde Tarık, Yasin katettiğinde de Telles bindiriyor. Aynı kanattan iki kişiyle atağa çıkıyorsun. Rakip bek düşünsün.
Bekler ileri çıktıklarında rakip kanatları da peşlerine takıyorlar. Bu kovalamacadan oluşan boşluklara Selçuk ve Sneijder gelip top alıyor, oyun kuruyorlar. Sneijder forvet arkası değil de orta sahanın solu gibi. Yeterince topla buluştuğundan şikayeti yok. Selçuk da aynı durumda. Yani top Galatasaray’da iken diziliş 4-3-3. Bu anlayış yeteri kadar gol pozisyonu üretiyor ama geri dönüşler gecikmemeli. Gecikince Semih ve Chedjou yalnız kaldı ve hata yaptılar. Necati bu hataları kullansa Welbeck’i hatırlayacaktık. Allahtan yurda dönmüşüz..
Burak, tansiyonuna baktır!
Burak bu aralar durup dururken düşüyor. Tansiyonuna baktırsa iyi olacak. Ayakta kaldığında golünü atıyor. Sana da bu yakışır aslanım. Hakemin düdüğüne ihtiyacın yok. Sen ihtiyacın olan her yeteneğe sahipsin.
Hamit oyuna girince Sneijder canlandı. Altıntop’un alman altyapısında edindiği kollektif anlayış arkadaşlarını rahatlatıyor. Pas alışverişinden kazanıp tempo yükseltmekte kullanıyorlar. Pozisyon üretimi artıyor. Bu Almanlar’ın futbolu bile sanayi.
Kolay bir galibiyet olmadı. Erciyesspor kısıtlı kadrosuyla iyi mücadele etti. Cenk hareketliliğiyle pozisyon üretmekte usta. Kontratağa çok iyi çıkıyorlar. Son vuruşları düzelttiler mi yol açık. Hocaları da Bülent Korkmaz. Korkup transfer diye tutturmaz.
‘’Kaçırma yarışı‘’
Olcay, kendi pasına yetişip pozisyona giriyorsun. Sağında solunda kimse yok. Olsa sobeleyeceksin. Plasen auta gidiyor. Sosa bol soslu gol pasını vermiş. Neredeyse arka direğe çarpacaksın. Ayağının burnuyla dürtüyorsun. Kalecinin kramponunu sıyıran top kornere gidiyor. Yazık değil mi? Pozisyonlar net. Netice brüt. Vergileri düşünce tabelada gol yok. Bul boş bir duvar, çiz kaleyi, vur topu. Vur gelişine vur gidişine ayağın alışsın. Hadi Olcay golcü değil, peki Demba Ba’nın kaçırdıklarına ne demeli.
Taktikte sorun yok
Gelişine vursan gol. İstop etmeye kalkınca gidişine vurmak zorunda kalıyorsun. Direkten aut veya kaleci kurtarıyor. Çünkü açıyı daralttın. Tekte vursan da biz de daralmasak. Klasın olmasa beklentimiz olmayacak. Gökhan, töreyi takmaz atar diyoruz. Yine aut. Akabinde Kane onsekizimize girmeden vuruyor gol. Ciğerimiz yanıyor.
Beşiktaş’ın teknik/taktik anlayışında sorun yok. Birkaç gereksiz uzun pas var. Sebebi de gol pasına nail olmak. Macera aramasak top bizde kalacak. Atiba’nın varlığı Kartal’ın defansif garantisi. Müdafaasını sahanın her yerinde yapması top kazanmamıza sebep oluyor. Duracağı yeri bilmesi de büyük avantaj. Sosa pas alıp vermede çok maharetli.
Hat-trick olmaz mıydı?
Veli çıkınca Atiba yalnız kaldı. Ama Bilic’in bu riski alması doğal. Beşiktaş’a gol lazım. Gökhan biraz katkı sağlasa bu risklere hiç gerek kalmayacaktı. Tottenham’da golü atan Kane dışında yazılacak çizilecek kimse yok.
90 dakika daha bitti. Kaçırdıklarımızın altıda birini attık. Maç berabere. Peki ya Olcay ya da Demba Ba’dan biri hat-trick yapsaydı. Yapamazlar mıydı?
‘’Ne çektin be...‘’
Galatasaray’ın defans dizilişini görünce anladık ki Melo yine üçlü çektirecek. Maçtan sonra olmasını dilerdik ama daha devre olmadan üçlüyü çektik. Allah çektirmesin diyeceğiz, lâkin hocamız Prandelli bu ızdırabı bize daha çoook çektirecek gibi. Sayın hocam illa defansını üçlü oynatacaksan yanında Hakan Balta oturuyor. Hakan sol stoperde diğer stoperlerinden daha iyi oynar. En azından oyun kuruluşunda soldan atağa çıkmakta zorlanmazsınız. Çünkü Hakan’ın sol ayağı değil soy adı ‘Balta’. Melo’nun yeri orası değil. Kafasıyla topu düzelten adam vakit kaybeder. Ama Welbeck kafasıyla kontrol ettiği topla Muslera’nın burnunun dibine giriyor, Melo hâlâ geride. Sanchez yanından yürüyerek geçiyor. Al Melo’yu mevkisine Galatasaray camiasını rahatlat hocam. Seçim yaklaşıyor, başkanlığa aday bile çıkmayacak.
Szczesny’nin atılışı arife, Sanchez’in oyundan alınışı da bayramımız olunca Burak’a tek iş kaldı. Kurbanı kesmek. Burak kramponları iyi bilemiş. Siftahı yaptık. Eksik rakibe karşı Umut ve Bruma ile iki de forvet takviyesi. Melo orta sahaya Sneijder de forvet arkası. Graziye Sinyor. Haydi Cim Bom.
Maçtan önce kadroları eksikti. Sahada da eksik kaldılar, oh ne âlâ... Değişen bir şey yok hâlâ. Özil’in futbolu hep mesut. Welbeck çifte şanzımanlı. Deviri hiç düşmüyor, enerjisi tükenmiyor.
Bunları yapamadıkça...
Eksik kaldıklarında bile oyunun hakimiyetini ele geçiremedik. Kontrada net pozisyonlar yakaladılar. Biz çözümü bireysellikte arıyoruz. Yıldız futbolcu bizi şampiyon yapacak sanıyoruz. Hocanın biri gelsin, biri gitsin. Çabuk oynamadıkça, takım boyumuzu kısaltmadıkça, yardımlaşmadıkça, ben değil biz olmadıkça eksik olan biziz..
‘’Oğuz boyu‘’
Biz tatil için Yunan adalarını tercih ediyoruz, Gekas’ta bizim ülkemizi. Samsun, Konya, Akhisar geziyor. Hem iş yapıyor hem tatil. Çok çalışmasına gerek yok. Nasıl olsa defanslarımızın bireysel hatası bol. Gekas’a da tek iş kalıyor. Gol.. Gol...
Emre’nin yokluğunda İsmail Kartal’ın orta saha tercihi Alper. Alper’inde aklı Diego gibi hep ofansta olduğu için Mehmet’im Topal’ım aksıyor. Orta sahada iki dönüm yeri kapatacak. İmarda yok. Koca alan bomboş. Koş Mehmet’im koş. Akhisarspor bu boş alanı tepe tepe kullanıyor. İstediği yerden topa vuruyor, pozisyona giriyor. Allah’tan Gekas her pozisyonu gol yapmıyor. Yoksa fark daha da artacak.
Sow’a mesaj!
Fenerbahçe forvetinde Webo tercihinin sebebi top tutmak. Sow’da oruç tutacak. “Performansımı ramazan etkilemiş olabilir” demiş. Dinimiz hoşgörü dinidir Sow. Kaza edebilir, fakir doyurabilirsin. Değer üretmek en büyük ibadettir. Kuyt sıkıntının farkında. Kanattaki görevinin yanısıra içeride girip, hem orta sahasına hem de forvetine yardımcı olmak istedi. Ama fiziki yorgunluğu top kayıplarına sebep oldu. Kolay değil. Kim bilir kaç yıldır tatil yapmıyor. Milli takım zirvedir ama çok yorar.
Akhisar’ın liderliğinde tabii ki Gekas’ın gollerinin etkisi büyük. Ancak Gekas yalnız değil. Bilal’in futbol zekası, Kenan’ın yıpratıcılığı, Bruno’nun çalışkanlığı, Güray’ın bindirmeleri Akhisarspor’u istediği kadar gol pozisyonuna sokuyor. Oğuz’da orta asya’dan geldiğinden beri her “kale”yi koruyor. Yeşil- Siyah’lıların liderliği hiçte tesadüf değil. Yönetimlerindeki istikrar değerli hocaları Hamza Hamzaoğlunu milli yaptı. Bakalım Mustafa Reşit hocamıza ne değer katacaklar.
İki testiden biri kırıldı. Fenerbahçe artık namağlup değil. Kaybettiğinden ders çıkarırsan sorun yok. Lig’in daha başı. Çatmayın kaşı.
‘’Taraftarın ızdırabı‘’
Bu stattan güzel mandıra ya da hayvan pazarı olur. Bayramda yakın. Sal ineği, kuzuyu sahaya otlasınlar. Boğalar da kaçamaz nasılsa. Adam kessen kimsenin ruhu duymaz. İstediğin kadar kan akıt. Hayvan severler de şikayet etmezler. Bu stadı buraya yapanlar daha önce hiç stada gitmişler mi?
Beşiktaş'ta Necip ve İsmail'in sağ bek esaretinden kurtuluşu Serdar'da. Serdar hiç değilse bu mevkinin gerekliliklerini biliyor, elinden geldiğince yapmaya çalışıyor. Kartal'ın oyuna en iyi başlayan oyuncusu Atiba. Defansif müdahaleleri mükemmel, top kullanımı harika. Teknik adamlar kaleci seçerken garantisine bakarlar. İki yıldan az garantisi olan tercih edilmez. Tolga kaç maçtır sahada tedavi görüyor. Biliç'in kalede istikrarı önemsemesi doğal. Ancak aut atışlarında ve degajlarda zorlanmayan bir Tolga daha fazla güven verir. İlk yarıdaki en güzel kurtarışı da Sivok'un geri pasında. Geri paslarda kalecinin nerede olduğu önemli değil Sivok. Kaleye değil yana geri pas yapacaksın. Kalecin tutamazsa en azından gol değil korner olur.
Onlar en iyisine layık
İkinci yarının başında İsmail'in yerinde müdahaleleri Eskişehirspor'un golünü geciktirdi. Ama Es Es gol atmaya kararlı. Lawal'ın çalışkanlığı Mori'nin hareketliliği dikkat çekici. Ama Mori'nin dikkatini dağıtmaması, gördüğü sarı kartı unutmaması lazım. Gereksiz yere takımını eksik bıraktı. Beşiktaş iki haftadır uzatmanın uzatmasını oynuyor. Hakem Çağatay Şahan baktı ki Beşiktaş'ın kornerden gol atacağı yok, üçüncü korneri attırmayıp ızdırabı bitirdi. Taraftar taraftar olalı böyle ızdırap görmedi. İnadına takımına destek veren Beşiktaş taraftarı her şeyin en iyisine layık. Yönetimin bilgisine...
‘’Olcan'lı Cim Bom‘’
Prandelli beksiz oynamakta kararlı. Geçen haftaki maça sağ bekte Yasin, sol bek’te de Tarık’la başlamıştı. Yasin bek değil Tarık’ta takıma yeni katılmış. Takıma mı yeni mevkisine mi adapte olacak. Sonuç hüsran. Bu maçta da bek yok. Üçlü defansı Chedjou, Melo ve Semih oluşturuyor. Kanatlarda Veysel ve Tarık. Sneijder bu sistemde daha özgür. Top almak için geri gelmesinde sıkıntı yok. Çünkü Olcan ilerde Burak’ı yalnız bırakmıyor. Sneijder’ın özgürlüğü Selçuk ve Dzemaili’yi de rahatlatmış. Top ayaklarındayken pas verecek oyuncu bulmakta zorlanmıyorlar. Bu sistemin Galatasaray’a en büyük artısı Olcan. Olcan’sız cimbom eksik kalıyor.
Melo istiklal marşımızı candan söylüyordu. Kültürümüze meraklıysan güzel de bir atasözümüz var sevgili Melo. ‘Bir musibet bin nasihattan iyidir’. Kendi ceza sahanın önünde risk alma. Sarı kartla ucuz kurtuldun. Defansın göbeği sarkmamalı.
Burak’ın kendi takımında ver kaç yapacabileceği adam yok. Top onda iken arkadaşları uzakları oynuyor. Burak’ta gidip rakip kaleciyle verkaç yaptı. Penaltıyı daha net vurmalısın Burak. Kaleci köşeyi anlasa bile toptan hızlı olmamalı. Gol atmış olman önemli. Eminim ki gerisi gelecek.
Galatasaray’da Muslera, Chedjou ve Olcan, Sivassporda ise Utaka ve Aatıf göze çarptılar.oyun tempoluydu. Her iki takımda kazanmaya yetecek kadar pozisyon yakaladılar. Ne ataklar dindi ne de yağmur. Sivasspor geçen sezonun en keyif veren takımıydı. Bu sezon keyfekeder bir halleri var. Galibiyetle tanışmakla geciktiler. Aşırı puan kaybı sezonun ikinci yarısında sorun yaratabilir. 3 puan yine aslanın ağzında olacak. Bu galibiyet Galatasaray’da çok kişiyi barıştırır. Bayramada az kaldı.
‘’Uzatmanın uzatması‘’
Maçın başlama düdüğüyle birlikte Beşiktaş kalesinde abluka. Bakambu’yu tutabilene aşkolsun. Necip’e acil yardım lazım. Önündeki Gökhan Töre’yi unutup geri gelmeli. Stoper de kademe yapmalı? Bakambu’ya ikili sıkıştırmada yetmiyor. Köşede sıkıştırmak lazım. Bursaspor forvetleri son vuruşlarda etkili olsa maç başlamadan bitecekti. Tolga’nın hakkıda Tolga’ya. Gol değil can kurtarıyor. Beşiktaş’ın Timsah’ın ataklarını önlemekte zorlandığını gören Bilic hiç değilse top bizde kalsın zihniyetiyle devre bitmeden ilk hamlesini yaptı. Genç Oğuzhan dışarı, tecrübeli Sosa içeri. İlk yarı tek kale maç gibiydi. Beşiktaş futbolun temel öğelerindende uzak. Forvet önde pres yaparken, defansında öne çıkıp takım boyunu kısaltması lazım ki rakibe boş alan kalmasın. Forvetinde defansına yardımcı olduğunu söyleyemeyiz. Veli ve Atiba hangisine yardım etse diğeri öksüz.
Roller değişti
Bursaspor güzel takım kurmuş. Holmen ve kaptan İbrahim yedekse demekki takım içi rekabet tavan yapmış. Forma Timsah’ın midesinde. Altyapıdan yetiştirdikleri önemli yetenekler de mevcut. Ozan Tufan’daki gelişme göz kamaştırıyor. İkinci yarıda Serdar nihayet sağ bek’te. Hiç değilse duracağı yeri biliyor. Rakiple arasındaki mesafeyi iyi koruduğu içinde hamle zamanlaması doğru. Özgüveninin eksik olması doğal. Bu muameleye peygamber sabrı lazım. Roller değişti. Şimdi baş rolde Beşiktaş. Gökhan Töre oyuna ağırlığını koyup Sosa’da topun Beşiktaş’ta kalmasını sağlayınca atak yapma sırası Kartal’ın. Olcay kolayı kaçırıp, zoru atınca 3 puanın sahibi Beşiktaş. İki perdelik bir oyun seyrettik. İstediğinde rakibine bu kadar üstünlük sağlayan iki takımdan biri kazandı. Golü atabilen ve uzatmanın uzatmasınıda önde bitiren, Kartal.
‘’Tribün jürisi‘’
Diğer yandan geçen sezon kısıtlı kadrosunu kümede tutmayı başaramamış Okan’ın, yine buruk bir sezon geçirip geçirmeyeceği de Gaziantep cephesindeki soru işareti. Futbolculuğundaki kariyeri bariyerleri aşıp ancak jübilesiyle son bulan Okan’dan bu sezon daha iyi bir performans bekliyoruz. Fenerbahçe kalecisi Mert’in tedirgin olması doğal. Çünkü Volkan’ın yedeği olmak zor. Kolay sakatlanmıyor. Ceza da almasa, yedek kalecilerin kaleyi göreceği yok. Dolayısıyla oynama şansını pek bulamayan Mert’in buna rağmen milli takıma çağırılması büyük başarı. Şu ana kadar gerek takımında gerek milli takımdaki performansı pek içaçıcı değil. Oynadıkça güven vereceğinden şüphemiz yok.
Doğru yoldalar...
Fenerbahçe’nin bek problemi de yok. Gökhan ve Caner istikrarlı ve başarılılar. Bekir ve Alves de uzun zamandır bir arada. Fenerbahçe defansındaki bu birliktelik takımın performansını pozitif yönde mutlak etkileyecek. Şampiyonluğun yolu çok gol atmaktan değil az yemekten geçer. İlk yarıda atılan şutun bolluğu, termpolu maçı daha da güzelleştirdi. Sezona iyi başlayan Gaziantepspor’un temposu, yakaladığı gol pozisyonu ve attığı şut sayısı Fenerbahçe’den geri değil. Oğulcan da seneye transferin yıldızı olur. Yaptığı topuk pasında tirübün jurisi Emenike’yi suçlu bulunca İsmail Kartal cezayı kesti. Emenike ve Diego dışarı, Alper ve Webo içeri. Kimi cezalandırdık hocam? Fenerbahçe’yi mi? Emenike’yi mi? Bu güzel maçın skorunu yan hakem belirledi. Baktı ki orta hakem Ali Palabıyık’ın bıyığı daha terlememiş, yürüdü penaltıya. Yan hakem mi cesur, orta hakem mi basiretsiz?