Olcan’a ‘büyüyünce ne olcan’ deseler, emin olun sol bek demezdi. Bu kanat oyuncularımızı bek yapma sevdası, pahalıya mal oluyor. Süper Ligimiz’in defansı önemsemeyen oyun anlayışında bu, forvetten devşirme evlatlarımız durumu idare ediyor. Ancak uluslararası arenada sıkıntı kaçınılmaz. Tabii ki beklerin ofansa katkısı takıma ayrı bir katma değer. Hele yaptıkları bindirmeler, gol ile sonuçlanırsa tadından yenmez. Ama defansı aksatırsan elin oğlu acımaz. Ve bize her maç zor olur.

Selçuk’un bu maçtaki partneri Chedjou. Emre Çolak, Bilal ve Rodriguez daha önce ön liberoda görev yapan oyuncular. Hamit Altıntop iyileşene kadar bu arayış bitmez. Hamit’in de nasıl bir performans göstereceği muamma. Melo olsaydı, bunlar yaşanır mıydı? Hayır.

Vazgeçme Yasin...

Selçuk’a yazık değil mi? Yanında kimin oynayacağı belli değil. Üstelik sen hep aynı performansı vermek zorundasın. Allahtan Selçuk bu durumu dert etmiyor. Kaptan her daim işinin başında. “Gelene ağam, gidene paşam” diyenlere inat, görevini yapıyor.

Yasin’in hareketliliği karşılığını bulmuyor. Podolski ve Sneijder’in isteksiz oyunu bu avantaja gölge düşürüyor. Biraz istekli olsalar, boşa çıksalar, top alıp verseler, dinamik bir üçlü oluşturmak işten bile değil. Yasin şimdilik tek başına. Son pasları gecikince tepki de var. Bu iyi niyetin mutlak karşılık bulacak. Vazgeçme Yasin.Kazaklar’la beraberliğe sevinelim mi, üzülelim mi bilemedik. Bilen varsa söylesin.

İyi başladığı maçta yediği erken gol Fenerbahçe’nin işini daha da zorlaştırdı. Öne geçmek için iki gol lazım. Üstelik Gaziantepspor defansı daha da kapanacak. Skoru koruma çabasıyla kendi sahasına çekilen Gaziantepspor’a bir destek de Hasan Ali’den geldi. İnanılmaz bir bireysel hata. Son adam durumunda iken rakibi oyalayıp yardım beklemesi gereken Hasan Ali tam tersini yaptı. Rakibe hamlesi gecikince de Kanarya sahada on kişi.

Fernandao yapayalnız

Geçen maçın yıldızı Nani’nin etkisiz şutları ve son paslardaki başarısızlığı Fenerbahçe’nin ofansif gücünü azalttı. Fernandao yapayalnız. Eksik Fenerbahçe’nin ileride çoğalamaması doğal. Alper’in hareketliliği rakibi zorluyor. Gökhan Gönül’ün bitip tükenmeyen bindirmeleri de çok etkili. Alper ve Gökhan ilk onbirde başladığından beri Fenerbahçe’de çok şey değişti. Öne oynayan, tempoyu yükseltebilen ve pes etmeyen bir Fenerbahçe seyrediyoruz. Gaziantepspor’da Marçal yerinde müdahaleleri ile dikkat çekti. Top kullanma becerisi de oyun kuruluşunda büyük katkı sağlıyor. Larsson’un istekli oyunu takımını rakip kaleye taşıyor. Erdem’in sahanın her yerinde. Bu kadar koşup pas hatası yapmamak takdire şayan. Orkan kendine has driplingleriyle rakip için potansiyel tehlike. Daha çok pas aldığında büyük işler başaracak.

Diego’nun toparlanması lazım

Pereira, De Souza’yı çıkarıp Caner’i oyuna almakla doğru iş yaptı. Mehmet zaten iki kişilik oynuyor. Diego’nun toparlanması lazım. Ozan formayı alırsa bir daha vermez. Kjaer ve Alves müthiş özverililer. Fenerbahçe’nin bütün bekleri ofansı seviyor. Geri dönüşleri geciktiğinde stoperlerin yükü ağır. Birebir kaldıklarında kolay oyundan düşmüyorlar. Kademelerinde de sıkıntı yok. Önlerindeki Mehmet ve arkalarındaki Volkan’la da uyumlular. Bu dörtlünün defansif başarısı Fenerbahçe’yi hedefinden uzaklaştırmaz. Forvetlerinin performansı da kaderini belirler.

Beşiktaş’ın golleri harika. Hele ilk gol futbol dersi. Tolga, bir kalecinin oyunu doğru başlatmasının ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Sosa’nın duracağı yeri bilmesi, işin püf noktası. Forvet arkası oynayan bir oyuncu, top kapıldığında ilk pası alacak pozisyonda olmalı. Doğru yerde aldığı pası, Sosa mükemmel bir asistle taçlandırdı. Gomez’in topu kaleciden kurtarıp telaşa kapılmadan gol vuruşuyla bitirmesi de tam bir usta işi. İkinci golde de beceri var. Becerinin de kimde olduğu da malum. Jose Sosa’da.

Bu kaçıncı İsmail!

Gollerin dışında ilk yarıda tam bir hayal kırıklığı var. Kayserispor’un en çok orta yaptığı ve korner attığı maç. Kullandıkları kornerlerin hepsine de vurdular. Beşiktaş defansı ne alan ne de adam markajı yapıyor. Sadece seyrediyorlar. İsmail’in bozduğu bu kaçıncı ofsayt. Rakibin kullandığı kornerde top ceza sahası dışına çıkıyor. İsmail hâlâ direk dibinde. Bütün arkadaşların ceza sahasının dışına çıkıyorlar, sen neyi bekliyorsun İsmail? Ofansif yeteneğine laf yok. Ah bir de şu defansını geliştirebilsen..

Gökhan’ı seyretmek...

Top Gökhan’da iken rakibin kademe yapması doğal. Çünkü Gökhan’ı tek kişiyle durdurmak her zaman mümkün değil. Driplinglerini, zamanında yaptığı pasla süslediğinde pek keyifli oluyor. Adeta seyr-ü sefa.. Oyundan çıkmak zorunda kalması büyük şanssızlık.

Bravo Tolunay hoca

Kayserispor’un futbolu demode değil. Rakibi Beşiktaş olmasına rağmen modern futbolun gereğini yaptılar. Takım boyunu kısaltıp, çok oyuncuyla atak çabasındaydılar. Oğulcan ve Deniz gibi genç oyuncuları kazanmaya çalışmaları da çok cesurca. Çözümü yabancı transferlerde arayanlara inat, genç yeteneklerimize şans vermeleri takdiri fazlasıyla hak ediyor. Bravo Tolunay hoca.. Zor galibiyet. Ama çok önemli. Zorlu hafta öncesi bu moral Kartal’a iyi gelecek..

Sahada ambulans var. Nani Nani Nani... Çalım yemek istemeyenler yolunu açıyor. Açmayanların da cezası kırmızı kart. Driplingleriyle başladığı atağı gol vuruşuyla sonlandırması harikaydı. Başladığı atağı bitirebilmek, en büyük forvet becerisidir. Yaratıcılık, yetenek ve takip ister. Nani sahip olduğu bu becerileri gösterdiğinde Fenerbahçe’nin sonuca gitmesi çok kolay.

Bu performansta Gökhan Gönül’ün de katkısı var. Bindirme zamanlaması o kadar doğru ki, Nani kendini hiç yalnız hissetmiyor. Çalım atmayı kolaylaştıran en önemli unsur pas verecek bir arkadaşının olmasıdır. Pas verme ihtimali rakibin zihnini meşgul ettiğinden istediğiniz çalımı atabilirsiniz. Gökhan hep pas açısında olduğundan Nani’nin işi çok kolaylaşıyor.

Fırtına’yı özledik!

Özer nerede koşuyor! İstatistiklere göre ilk yarıda takımının en çok koşan oyuncusu. Ama topun olduğu yerde değil. Topsuz oyunda bu kadar başarılı olmak faydasız. Özer artık Trabzon’da ona gösterilen sevginin karşılığını vermeli. Cavanda dışında iyi performans göremedik. Bordo-Mavi’siz bir Süper Lig’in keyfi yok. Toparlan artık Trabzonspor. Fırtına’yı özledik...

Orta üçlüde oynamak Diego’yu daha özgür kılıyor. Yeterince pas aldığından oyundaki etkisi daha yüksek. Markajdan da kurtulmasını sağlayan bu mevki, performansını ikiye katladı. Son vuruşlarda dikkatli olduğunda performansı daha da artacak. Mehmet Topal kendini nasıl şarj ediyor, bilinmez. Bir futbolcu hiç yorulmaz mı? Oyundan düşmez mi? Rakibe kızmaz, arkadaşına sinirlenmez mi? Metanet örneğisin. Bravo Mehmet.

Bu kadro kıskandırır

Fenerbahçe’nin kadro derinliği etkisini göstermeye başladı. Çünkü oyuna girenler katkı sağlıyor. Bu maçtaki hamleler, Fernandao, Markoviç ve Volkan Şen. Bu üçlü ilk on birde başlasa kim ne der. Çoğu taraftar buna şükreder. İlk on birin forvetide Van Persie, Alper ve Nani. Bu kadro zenginliği arap şeyhlerini bile kıskandırır...

Tosiç her yere arabayla gitsin. Yaya gezmesi sakıncalı. Karşıdan karşıya geçene kadar kırmızı ışık yanabilir. Araba çarpabilir maazallah. Sezona sol bekte başlamıştı. Şenol hocamız, daha ne kadar kötü oynayabileceğini merak etmiş olacak ki kendisini stoperde deniyor. Sonuç malum. Tosiç her yerde kötü. İbrahim Üzülmez orta yapmadan kariyerini bitirmişti. İsmail’in de kariyeri defans yapmadan bitecek. Alternatif de Ramon Motta. Vah Kartal’ım vah. Kaç yıldır sol beksiz oynuyorsun.

Kaleciler ve golcüler

Cenk Tosun’a eleştiri yapmak haksızlık. Hemen hemen oynadığı her maçta gol atıp sonrasında da yedek kalmak, sabır ister. Oynamak için Gomez’in dinlendirilmesini bekliyor. Birçok kez söylemiştik ki efsane hocamız Hamdi Serpil Tüzün, futbolcuları üçe ayırır. Kaleciler, golcüler ve diğerleri. Golcü bir oyuncuyu yedek bırakmanın mantığı ne? Kaldı ki Cenk kanatlarda da oynayabiliyor. İlla Gomez oynayacaksa, nerede oynatılırsa oynatılsın Cenk onu yalnız bırakmaz. Beşiktaş ataklarında, rakip ceza sahasında en az iki adamınız olur. Kartal kazanmak için iyi oynamak zorunda. Sistem ısrarı ve bu defansla kötü oynadığında kazanması çok zor.

Alkışlar Akhisar’a

Akhisar övgüleri hak ediyor. Haddini bilerek, rakibe saygı göstererek bu kadar akıllı oynanır. Sahanın hiçbir yerinde rakipten eksik kalmadılar. Oyuncuların hiçbiri takımın üstüne çıkma derdinde değil. Sami’nin yeteneği, Douglao’nun defansif başarısı ve Güray’ın top kullanma becerisi takıma çok şey kazandırıyor. Merter defansının en büyük yardımcısı. Bir de öne oynasa milli takımın banko oyuncusu olacak. Ama Merter’i yan ve geri pastan bir türlü vazgeçiremedik. Değiş biraz Merter, geliş biraz. Sağlam defans yapan, iyi kontraya çıkan, sahanın her yerinde mücadele veren ve yıldız futbolcusu olmayan kazandı...

Rakibin gruptan çıkmak için son şansı. Kazanmak zorundalar. Sporting Lisbon galibiyetinin kibirine de sahipler. Yeterince fırsat bulamayan Beşiktaş forvetleri için inanılmaz bir fırsat. Özellikle de Kerim Frei için... Hoca değişikliği oyuncular üzerinde mutlak etki yapar. Oğuzhan’daki etkiyi gördük. Aynı performansı Kerim’den de beklemek hakkımız ama aynı tas aynı hamam. Takımın genelinde bir isteksizlik hakim. Atiba’dan bile gereksiz top kayıpları gördük ki, Atiba Avrupa Ligi’nin pas yüzdesi en yüksek oyuncusu.

Zaten çabuk değil

Rhodolfo’nun önlenemez ağırlığı rakibe ciddi pozisyonlar verdi. Fiziki olarak zaten çabuk değil. Çabuk da düşünemeyince, tam bir facia yaşanıyor. Bugüne kadar Allah korudu. Gökhan’ın kendini kanatlamaya ihtiyacı yok. Çalım attığı adama tekrar çalım atması nafile. Performansını sergileyemediği maçlarda bu ekstra niyetlerinin gölgesi var.

Paylaşırsa yenilmez olur

Basit oynasa, yıldızı daha da parlayacak. Cenk Tosun, yine iş başında. Bu kadar yedek kalıp her seferinde daha iştahlı sahaya çıkmanın bir sırrı olmalı. Cenk, bu sırrını diğer yedek kalan arkadaşlarıyla paylaşırsa Beşiktaş takım olur. Yenilmez olur. Ve nihayet şampiyon olur. O sene, bu sene...

Maç başında Kartal’ın çok net pozisyonları var. Ama son vuruşlarda beceriksizlik hakim. İki net pozisyonu kaçıran Olcay, girdiği üçüncü pozisyonda, tekte vurmak yerine topu stop edip pas vermeye niyetleniyor. En tehlikelisi de budur. Pozisyon korkaklığı. Gol kaçırma korkusu yüzünden oyuncular pozisyona bile girmekten imtina ederler. Kimsenin farketmediği bir sürü pozisyon bu şekilde heba olur.

Top Oğuzhan’a geldiğinde tüm takım hazır olmalı. Pas herkese gelebilir. En iyi pozisyonda olduğunu fark etmemiş olabilirsin. Ama hazır ol. Çünkü Oğuzhan formdaysa, boşa top atmaz.

Quaresma şov peşinde

Quaresma, neyi kanıtlama derdinde? Yıldız oyuncular bile bazen basit oynamak zorundadırlar. O aldığı her topta ‘show’ peşinde. Bu riskli oyun sıkıntı yaratabilir. Beşiktaş’ın şampiyonluğa oynadığını unutmamalı.
Rhodolfo’nun kritik müdahaleleri var. Hele, Aatif’in pozisyonundaki hamlesi mükemmel. Yanlış zamanlama kırmızı kart getirebilirdi. Ersan ve İsmail’de gelişme yok. Sabır taşı çatladı. Onlar bir basamak atlamadılar. Yazık, çok yazık.

Forvetlere bilgisayar!

Okan hocanın takımına geriden oyun kurmayı çalıştırması lazım. Stoperlerin açılıp top alması güzel fakat sonrası facia. Beşiktaş her hücum preste topu kaptı. Son paslar ve vuruşlar düzgün olsa fark olacaktı.
İki fark bu maçın hakkı değil. Gol rekoru kırılabilecek bir maç izledik. İki takımın da defansına ayar, forvetine de bilgisayar lazım. Bu kadar gol kaçırmak tehlikeli, böylesine pozisyon vermek de ölümcül olabilir.

Ekonomik kriz Mersin İdmanyurdu’nu etkilemiş. Öyle isteksizler ki kazandıkları topları bile geri verdiler. Dripling yapan Fenerbahçeliler, topu kaybetseler bile kolayca geri alıp yola devam ediyorlar. Oyunun ilk yirmi dakikası, Kanarya için sezonun en iyi maç başlangıcı. Erken gelen golün ardı sıra yakalanan çok net pozisyonlar var. Muammer direnmese maç ilk yarıda bitecekti.

Gökhan ve Alper’in varlığı Fenerbahçe’yi başka bir takım yapmış. Bu ikisinin geri vitesi yok. Topu öne istedikleri yetmiyor, aldıklarında da öne katediyorlar. Takımı ileri oynamaya öyle zorluyorlar ki geriye pasın imkanı yok. Bu kadroya da bu oyun yakışır.

Diego bu oyun anlayışında çok iş yapar. Futbol zekası ve son pas başarısı ile asist kralı olabilir. Duran toplar da bonus olur.

Van Persie rekabeti bitirir

Mehmet Topal’a kocaman alkış. Yedek başladığı sezonda takımın vazgeçilmezi oldu. Göbeği kapat. İki de asist yap. Mehmet’in ön libero da yaptığından fazlasını sadece iki ön libero yapar. Van Persie milli maç arasını iyi geçirmiş. Yere sağlam basıyor. Pas alışverişinde de isabet oranı yüksek. Adaptasyonu tamamlamak üzere. Bundan sonra yapması gereken bir şey var. Neden bir dünya yıldızı olduğunu ülkemizde de göstermek. Bu performans Fernandao ile olan rekabetini bitirir. Öncelik verir.

Bu maç Fenerbahçe’ye yarayacak

Pedriel’in golcülüğüne laf yok. Ama takımı rakip kaleye götürecek adam tabii ki Nakoulma. Servet’in indirdiği toplarla pozisyon aramak yetersiz. Nakoulma bu takımda banko oynar. Mevki sorunu da yok. Topu her ayağına aldığında ciddi tehlike. Her zaman saha da olmalı. Bu maç Fenerbahçe’ye çok yarayacak. Yaban mersini etkisi yapacak.