‘’Sezon kurtuldu‘’
Maçtan önce bu sayfalarda “Galatasaray’ın kazanma şansı yok denecek kadar az“ demiştik. Bunu iddia ederken iki tarafın kadrolarını teraziye çıkarmıştım. Bakın maçta Fenerbahçe yedek kulübesine, yine rakibiyle başa baş oynayacak bir takım daha var. Fenerbahçe’nin İrfan Can, Mert Hakan gibi orta saha ustaları vardı. Osayi gibi kanatları iyi kullanan, adam eksilten bir kenar beki vardı. Crespo ve Zajc gibi defansif ve ofansif futbol becerileri olan orta saha oyuncuları vardı. Defansı tek başına ayakta tutan Kim vardı. Bu takım karşısında Galatasaray alan savunması yaptı ama hücumu beceremedi. İlk yarıda biri Kerem’le biri de Cicaldau ile iki cılız pozisyon dışında rakip kaleye gitmekte zorlandılar. Çünkü orta alanda ne Taylan’ın ne Berkan’ın oyunu domine edecek becerileri yoktu. İlk45dakikamutlak Fenerbahçe üstünlüğü ile geçerken, Zajc’ın hazırlanış ve sonuç alan mükemmel vuruşuyla gol de geldi. Torrent’in kulübede maça etki edecek hamle oyuncuları yoktu, zaten fazla hamlede yapamadı.
Sürprizler olmazsa
Yaptığı Halil, Morutan ve Arda Turan hamleleri de göstermelik, gecikmiş hamleler idi. Fenerbahçe oyunun ikinci bölümünde de maçı istediği gibi şekillendirdi. Golüde mükemmel bir organizasyon sonunda Serdar Dursun ile buldu. Oyunun son bölümünde İsmail Kartal, çıkanları ve girenleri(Pelkas, Arda Güler, Gustavo, Szalai, Berisha) alkışlattığı hamleler ile noktalandı. Fenerbahçe bir yerde ezeli rakibini de üstün bir oyunla devirerek sezonu kurtardı. Büyük futbol sürprizleri olmazsa bu takım lig ikinciliği hedefini de yakalar. Peki bu camiayı keser mi derseniz, ona da ”Hiç yoktan iyidir” derim.
‘’Avrupa yolu açıldı‘’
İsmail Kartal ilk 11’le fazlaca oynamıyor. Milli maç yorgunları Rossi ve Serdar Dursun’u bile dinlendirmemiş, sadece cezası biten Mert Hakan’a yer açmıştı. Rakip Kayserispor iyi takım, evinde daha da iyi. Fenerbahçe için zor deplasman diyenler çoğunlukta. Maç başladı, sahada önde baskı yapan, pasla oyun kurup çıkmaya çalışan rakibine göz açtırmayan, onu hataya zorlayan, pozisyonlar bulan ve ilk 45 dakika bittiğinde 2 farkı yakalayan bir Fenerbahçe seyrettik. Kayserispor kendi evinde oynamasına rağmen pozisyon bulamamış, sadece Emrah Başsan’ın direkte patlayan frikiği ile teselli bulmuştu. İkinci yarı başladığında Hikmet Karaman’ın hamleleri İrfan Can’ın jeneriklik golüyle çabuk rafa kalktı. Fenerbahçe’yi kısa zamanda gözde takım yapanlar kimlerdi derseniz sayalım. İsmail hoca ilk 11’ni buldu.
Takım tam gaz gidiyor
Kartal, zamanı gelince kulübedekileri de sahaya sürüyor. (Pelkas, Arda Güler, Ferdi, Szalai, Gustavo) Osayi süper sağ bek oldu. Kim’i anlatmaya gerek yok. Crespo-Zajc ikilisinin uyumu, mücadelesi mükemmel. Mert Hakan kendine geldi, Rossi gözde oldu.. Ve bir paragraf da İrfan Can’a açalım. Direksiyona geçti mi takım tam gaz gidiyor. Yeteneğine ihanet etmezse bu ligin en keyif veren oyuncusu olmaya devam eder. Kapanışı ise ağabeyine nazire yaparak attığı golle Arda Güler yaptı. Kayseri tribünleri bile ayağa kalktı. Bu zor deplasmanı beklenenden kolay geçen Fenerbahçe için artık, “Avrupa yolu açıldı” diyebiliriz.
‘’Başkanın kararı belli‘’
Geçen hafta gençlere attırdığı imza töreninde Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Önümüzdeki sezon takımın başında yabancı bir teknik adam olacak” dedi.
Bu teknik adam Löw mü, yoksa başkası mı belli değil.
Bu açıklamadan sonra gözler yeniden İsmail Kartal’a çevrildi.
Konyaspor maçından sonra da gazeteciler başkanın bu açıklamasını Kartal’a hatırlattılar.
İsmail Kartal bana göre buna kaçamak cevap verdi.
3-5 maçla oluyorsa...
Fenerbahçe’nin son dönemlerde bir çıkışı var. Bunu İsmail Kartal’a bağlayanlar var.
Bir grup önümüzdeki sene Kartal’ın takımın başında olmasından yana.
Bu doğru mu tartışılır .
Bu işler 3-5 maçla oluyorsa başkana sorarlar, “Emre Belezoğlu’nu o zaman niye gönderdin?” diye.
Aslında Başkan Koç’un kararı belli.
Takım bir yabancı hocaya teslim edilecek.
Çok riskli olur
İsmail Kartal’a takımı yeni sezonda teslim etmek başkan için çok riskli.
Sezon başı alınacak bir iki kötü sonuç, sezonu başlamadan bitirir.
Esas mesele şu: Yabancı bir hoca gelirse İsmail Kartal yardımcısı olmayı kabul eder mi?
Löw gelirse belki.
Başka bir yabancı, zaten ekibiyle gelir.
Sonuç olarak Başkan Koç’un kararını değiştireceğini düşünmüyorum.
O kararını çoktan vermiş.
‘’Problem'bahçe'‘’
Mesut Özil ve Ozan Tufan’nın kadro dışı kalışı Fenerbahçe’de beraberinde yeni problemler getirecek.
Mesut Özil sıradan bir oyuncu değil, geldiği günden beri tartışılıyor, inanmak güç.
Mesut’un anladığım kadarıyla dilinden ne Pereira ne de İsmail Kartal anlayamadı.
Onu ya oynatmadılar, ya oynatıp oyundan aldılar. Bu yetmemiş gibi son 5 dakika bile sahaya sürdüler.
Sabır taşı olsa çatlardı.
Son kadro dışı bırakılışı ile ilgili şimdi bir sürü senaryo okuyacağız.
Mesut Özil gibi bir dünya markasını, dünya meselesi yapan kulüp ‘problem bahçedir’.
Yazık hem de çok yazık.
Ozan Tufan mı?
İngiltere’ye nasıl gitti, sonra nasıl devre arası geri geldi?
Özeti komedi.
Kadro dışı kalışı da sürpriz değil, beklenen son.
‘’'Kim' tutar Fenerbahçe'yi‘’
İsmail Kartal, Alanyaspor maçının 11’ini tek değişiklikle sahaya sürmüştü. Ozan Tufan kulübeye cezası biten İrfan Can sahaya dönmüştü. Osayi’de sağ beke geçmişti. Maçın senaryosu belli idi. Konyaspor kapanacak, ani ataklar kovalayacak, Fenerbahçe’de bir an önce sonuca gitmek isteyecekti. İlk bölümde topu alan Fenerbahçe tempoyu yükseltemedi. Sürekli yana ve geriye oynadı. Bu temposuz oyun alan savunması yapan Konyaspor’un işine yaradı. Devre bitmeden Bytygi’nin golü de gelince Fenerbahçe’nin işi iyice zorlaştı.
El attı
Mesut Özil, İrfan Can, Serdar Dursun rakibe baskı yapmıyorlar, takım Kim, Osayi, Zajc ve Crespo ayakta tutuyorlardı. İsmail Kartal devre arası takıma el attı. Mesut’u dışarı alıp, Pelkas’ı sahaya sürdü. Oyunun ikinci bölümünde tempoyu yükselten Fenerbahçe rakibini baskıyla adeta bunalttı. Kim sahada devleşiyor, Osayi ileri geri çalışıyor, Crespo ve Zajc rakibe top göstermiyordu. İrfan Can gibi duran top ustasının serbest atışı sonrası, Kim beraberliği getirdiğinde maçın gidişatı belli oluyordu. Konyaspor sadece defans yaparak maç kazanılmayacağını Pelkas’ın şık vuruşuyla gelen golle bir defa daha gördü. Maç daha çok isteyenin olmuştu. Sarı-Lacivertli takımda mücadele etmeyen oyuncu yoktu.
Osayi, Zajc ve Crespo mükemmel oynadılar. Ancak gecenin süper kahramanı Kim oluyordu. Bu kadar yürekten oynayan, sahanın her yerini parselleyen bir oyuncu ben uzun zamandır görmedim. Onu gördükten sonra “Kim” tutar Fenerbahçe’yi diyorum.
‘’Kırılma maçı‘’
İsmail Kartal göreve geldiğinde Fenerbahçe 3 kulvarda yarışıyordu. Önce kupadan elendiler, ardından Avrupa’ya veda ettiler. Şimdi elde sadece Süper Lig var. Şampiyonluk hayal olsa bile Fenerbahçe’nin bu sezonki hedefi ligi ikinci bitirip, Şampiyonlar Ligi’nde ön eleme maçları oynayıp, şansını denemek. Son haftalarda oynadığı futbol ve aldığı sonuçlarla, ikincilik şansını adeta yoktan var eden Fenerbahçe için Konyaspor mücadelesi adeta bir “Kırılma maçı” olacak. Bu sezon müthiş bir çıkış yakalayan Konyaspor, Kadıköy’e ilk önce yenilmemek için gelecek. Fenerbahçe ise 5 puan geriden takip ettiği rakibini mutlaka devirmek isteyecek.
Yalnız bırakmayacaklar...
Sarı-Lacivertli taraftarlar bu maçta Kadıköy’de takımlarını yalnız bırakmazlar. Trabzon maçında gördüğümüz tribün desteği yine devam eder. Kazanmak zorunda olan Fenerbahçe’de İsmail Kartal son haftalardaki 11 ile fazla oynamaz. Ozan Tufan kulübeye cezası biten İrfan Can sahaya döner. Pelkas ve Arda Güler yine hamle oyuncusu olurlar. Forvette ise Serdar Dursun, Berisha ve Valencia dönmeli olarak formayı giyerler. Fenerbahçe “Son kulvar“ maçını kazanmak zorunda. Kazanır mı derseniz, zorlu rakibe rağmen galibiyete bir adım daha yakın derim.
‘’Daha büyük fark olurdu‘’
Kadrolar açıklandığında Arda Güler’i ilk 11’de göremeyen çoğu Fenerbahçeli sinirlenmişti muhakkak. Ancak İsmail Kartal, haklı olarak geçen hafta alkışlanan 11’i bozmamış, mecburiyetten takımı sahaya 2 değişiklikle sürmüştü. Cezalılar İrfan Can ve Mert Hakan yok, uzun bir aradan sonra Mesut Özil ve Ozan Tufan sahadaydı. Ozan oynayınca, sağ beke geçmiş, Osayi de kanat açığı olmuştu. Sağ kanatta maça başlayan Osayi, oyun içinde Rossi ile yer değiştiriyordu. Maç Fenerbahçe için kolay başladı. Ben uzun zamandan beri Alanyaspor gibi rakibe asistlerle pozisyon hazırlayan bir takım görmedim.
Altay’ın mükemmelliği
Oyunu 2-2’ye getirdiklerinde bile maçı kaybedecekleri belli idi. Fenerbahçe aldığı farklı galibiyetle hem çıkışını sürdürdü, hem de ikincilik hedefinden sapmadı. Maçın öne çıkan isimleri ise ilk golün asistini yapan, kritik kurtarışlarla rakibe şans tanımayan Altay, mükemmel oynayan Rossi ile oyuna girdiği dakikadan(75) itibaren yıldızlaşan Arda Güler idi.
Mesut sevindirici Mesut Özil’in ise yeniden sahalara asistler ve golle dönüşü Fenerbahçe adına sevindirici idi. Maçı Fenerbahçe 5-2 kazandı. Biraz dikkatli biraz becerikli olsalar inanın tarihi fark olurdu.
‘’Mazeret yok!‘’
10 kişi ile Trabzonspor’a karşı verdiği mücadele ve oynadığı futbol ile alkışı hak eden Fenerbahçe yine zor bir sınavda. Alanyaspor açık futbol oynayan, futbolu çirkinleştirmeyen bir takım. Açık futbolu zaten aldığı sonuçlardan belli. Ya farklı kazanıyor ya da farklı kaybediyor. Fenerbahçe bu maçta karşısında ofansif oyunu tercih edecek bir takım bulacak. Peki, Fenerbahçe’nin oyun planı ne olacak? Takımın iki önemli silahı bu maçta yoklar. İrfan Can ve Mert Hakan’ın yerlerine büyük ihtimalle Mesut Özil ve Ozan Tufan oynayacaklar. Bunun dışında İsmail Kartal son Trabzonspor 11’ni bozmaz. Bu sezon Süper Lig'de tek hedefi kalan ikinciliği yakalamak için Fenerbahçe’nin kazanması şart. Son maçta ortaya konulan mücadele camia ve taraftarlara ümit aşıladı.
Aynı Fenerbahçe'yi görmek istiyorlar
Taraftarlar sahada mücadele eden, asla pes etmeyen, yenilgiyi kabul etmeyen Fenerbahçe’yi geçen hafta Kadıköy’de gördüler, izlediler. Onlar aynı Fenerbahçe’yi, Alanya’da da görmek isteyecekler. İstemekte de haklılar. İşte bu yüzden Sarı-Lacivertli futbolcuların mazeret üretmeye hakları yok. Ya kazanacaklar ya kazanacaklar. Dediğim gibi, mazeret yok!